kadınlar ihramda iç çamaşırı giyilir mi / İhram ve hükümleri - Dinimiz İslam

Kadınlar Ihramda Iç Çamaşırı Giyilir Mi

kadınlar ihramda iç çamaşırı giyilir mi

İhram, iki parçalı bez olup, iple bağlanmaz, düğümlenmez ve kancalı iğne ile tutturulmaz. Hac, umre, ticaret veya herhangi bir şey için uzaktan gelenlerin, mikât denilen yerleri, ihramsız geçerek, Mekke-i Mükerreme Haremi’ne girmeleri haramdır. Geçenin, geri mikâta gelip ihrama girmesi lazımdır. İhrama girmezse, kurban kesmek lazım olur. Mikât denilen yerler ile, Harem-i Mekke arasına Hil denir. Mikâttan geçerken, bir iş için Hil’de kalmaya niyet edenlerin ve Hil’de oturanların, hacdan başka niyet ile ihramsız hareme girmeleri caizdir. Mikât yerlerini geçerken, niyet ederek ve telbiye yaparak, usulü ile, ihrama girilir. Mikât yerinden önce, hatta kendi memleketinde de giymek caiz ve daha iyidir.

İhram giyene yasak olanlar
İhrama giren kimseye ihramlı bulunduğu sürede (ihramdan çıkıncaya kadar) diğer zamanlarda helal olan bazı fiil ve davranışları yapması yasak olur. İşte bunlara ihram yasakları denir.
Bu yasaklar şunlardır:
1- Saç veya sakal tıraşı olmak, bıyıkları kesmek.

2- Kasık ve koltuk altı kıllarını yolmak veya tıraş etmek.

3- Vücudun diğer yerlerindeki kılları koparmak veya kesmek

4- Tırnak kesmek.

5- Vücuda veya ihrama (kadınlar elbiselerine) güzel koku sürmek, kokulu sabun kullanmak.

6- Giyim eşyası olarak hazırlanmış (dikilmiş veya örülmüş) şeyleri giymek. Normal şekilde giymeksizin, palto, pardösü, gömlek ve benzeri giyim eşyasını omuza almak veya bunları yatarken baş açıkta kalmak şartı ile üzerine örtmek yasak değildir.

7- Başını ve yüzünü örtmek, takke bere giymek veya başa sarık sarmak.

8- Eldiven, çorap veya topukları kapalı ayakkabı giymek. Giyimle ilgili yasaklar sadece erkeklere aittir. Hanımlar normal elbiselerini giyerler, ihram süresince, sadece yüzlerini örtmezler.

9- Cinsi ilişki veya öpüşmek, oynaşmak, şehvetle tutmak gibi cinsi ilişkiye götüren davranışlarda bulunmak.

Şehevi duyguları tahrik edici şeyleri konuşmak.

Tâ’attan ayrılıp, haram fiilleri yapmak.

Başkaları ile tartışmak, kavga etmek, sövmek, kötü söz ve davranışlarla gönül kırmak.

Eti ister yensin ister yenmesin her türlü kara avını avlamak.

Avcıya avını göstermek veya avlanmak konusunda yardımcı olmak.

Av hayvanlarına zarar vermek.

Harem bölgesinde kendiliğinden çıkan ot ve ağaçların koparılması, ister ihramlı, ister ihramsız herkes için yasaktır.

Hatmi ile başını yıkamak.

Hamama girmek.

Kendi üzerinde bulunan biti öldürmek ve öldürmek için göstermek.

Bunları bilerek veya bilmeyerek, unutarak yapanlara, kurban, sadaka cezaları lazım olur. Ceza olarak kesilen kurbanın etinden sahibi yiyemez. İfrad hacda bir kurban icap ettiren suçu, kârin hacı işlerse, biri umre için, iki kesmesi lazımdır.

İhramlıya yasak olmayanlar
İhramlıya yasak olmayanlar şunlardır:
1- Başına dokundurmamak şartı ile, herhangi bir şeyin altında ve gölgesinde oturmak. Şemsiye kullanmak.

2- Yıkanmak, kokusuz sabun kullanmak.

3- İhram örtülerini yıkamak veya değiştirmek.

4- Kıl koparmadan kaşınmak, gözde biten kılı veya kırılmış tırnağı koparmak.

5- Diş fırçalamak, sürme çekmek.

6- Diş çektirmek, kan aldırmak, iğne vurulmak, yara üzerine sargı sarmak.

7- Güzel koku satan dükkanda oturmak veya güzel koku satın almak.

8- Yüzük, kol saati takmak ve silah taşımak, bele kuşak, para kesesi, kemer bağlamak, omuza çanta asmak.

9- Kollarını giymeden palto veya ceket gibi dikilmiş bir elbiseyi omuzlarına almak.

Yorgan, battaniye veya herhangi bir örtü ile yüz ve baş hariç, vücudun diğer kısımlarını örtmek.

Balık vb. su ürünlerini avlamak.

Kendi emri olmadan, ihramsız kişi tarafından avlanan kara avının etinden yemek.

Karga, çaylak, yılan, akrep, fare, sinek, karınca, pire, arı, kene, keler, kelebek, kaplumbağa gibi av hayvanı olmayan hayvan veya haşerelerle, kuduz ve saldırgan köpek, kurt ve kaplan gibi yırtıcı hayvanları öldürmek.

Pire, her türlü sinek, başkasının üzerinde bulunan biti, fare, yılan, akrep, kurt, çaylak gibi zararlı ve insana saldıran hayvanları öldürmek.

Terlik gibi üstü açık ayakkabı giymek.

Bit ölmemek ve saç dökülmemek üzere kaşımak.

Renkli ihram giymek.

Gusletmek.

Başı âdet olmayan şey ile [tas, tepsi] örtmek, paket gibi şeyler koymak.

İnsanların dikip yetiştirdiği sebze ve ağaçları koparmak.

Düşman ile dövüşmek.

Kadınların deriye değmemek üzere yüzlerini örtmeleri ve dikilmiş elbise, mest, çorap giymeleri, örtü altına ziynet eşyası takmaları caizdir.

Bir hacı, Arefe günü, öğle ezanından bayramın birinci günü, sabah namazı vaktine kadar olan zaman içinde, Arafat’ta biraz dursa veya ihramlı olarak Arafat’tan geçse veya ihramlandıktan sonra hasta olup uykuda iken, baygın sedye içinde veya başka bir şeyle taşınarak nüsükler yaptırılırsa veyahut ihrama girmeden önce, hasta olan, bayılan yerine başkası ihrama girip, bu uyanmadan, ayılmadan önce, o bunun yerine de nüsükleri ayrıca yaparsa veya Arefe günü olduğunu bilmeyerek, Arafat’ta dursa, haccı sahih ve tavaf-ı kudum sakıt olur. O yerin Arafat olduğunu bilmek ve niyet etmek lazım değildir. O gün veya gece, Arafat’ta bulunmayan veya Arafat’tan geçmeyen hacı olmaz.

Hacda ihramlıya yasak olanlar
Sual: Hac için Mekke’ye gidenler, hac esnasında istedikleri gibi hareket edebilirler mi yoksa bazı şeyleri yapmaları yasak mıdır?
Cevap:
Hac için Mekke’ye gidip ihram giyen kimselere, bazı şeyleri yapmaları yasak olur. Mesela, karadaki av hayvanlarını öldürmesi, dikilmiş elbise giymesi, bir yerini tıraş etmesi, kavga ve münakaşa etmesi, koku sürünmesi, tırnak kesmesi, erkeğin mest, ayakkabı giymesi ve başını örtmesi, hatmi ile başını yıkaması, eldiven, çorap giymesi, hamama girmesi, kendiliğinden çıkan ot ve ağaçların koparılması, kendi üzerinde bulunan haşeratın öldürülmesi ve öldürmek için gösterilmesi caiz değildir. Bunları bilerek veya bilmeyerek, unutarak yapanlara, kurban, sadaka cezaları lazım olur. Ceza olarak kesilen hayvanın etinden kendisi yiyemez. Müfrid hacda bir kurban icap ettiren suçu, karin hacı işlerse, biri umre için, iki kurban kesmesi lazımdır.

İhramda iken pire, her türlü sinek, başkasının üzerinde bulunan biti, fare, yılan, akrep, kurt, çaylak gibi zararlı ve insana saldıran hayvanları öldürmek, başını sabun ile yıkamak, nalın ve onun gibi üstü açık ayakkabı giymek, diş çıkartmak, bit ölmemek ve saç dökülmemek üzere hafif kaşınmak, renkli ihram giymek, gusül abdesti almak, başını dokundurmamak şartı ile, tavan, çadır, şemsiye altında gölgelenmek, başı âdet olmayan şey ile mesela tas, tepsi ile örtmek, paket gibi şeyler koymak, beline kuşak, kemer, para kesesi, kılıç, silah bağlamak, yüzük takmak, insanların dikip yetiştirdiği sebze ve ağaçları koparmak, düşman ile dövüşmek caizdir.

Kadınların başını örtmesi lazım olup, deriye değmemek üzere yüzlerini örtmeleri ve dikilmiş elbise, mest, çorap giymeleri, örtü altına ziynet eşyası takmaları caizdir.

Mekke’ye ihramsız girmek
Sual: Hac, umre veya ticaret için Mekke’ye giden bir kimse, ihram giymek mecburiyetinde midir, ihramsız Mekke’ye gidilemez mi?
Cevap:
Hac, umre, ticaret için veya herhangi bir şey için uzaktan Mekke’ye gelenlerin, mikat denilen yerleri, ihramsız geçerek, Mekke-i mükerreme Haremine girmeleri haramdır. Geçenin, geri mikata gelip ihrama girmesi lazımdır. İhrama girmezse, ceza olarak kurban kesmesi lazım olur. Mikat denilen yerler ile, Harem-i Mekke arasına Hil denir. Mikattan geçerken, bir iş için Hilde kalmaya niyet edenlerin ve Hilde oturanların, hacdan başka niyet ile, ihramsız Hareme girmeleri caizdir. Mesela Cidde şehri Hildedir. Harem, Mekke-i mükerremeden biraz daha geniş olup, hududunu İbrahim aleyhisselâmın diktiği taşlar göstermektedir. Bu taşlar, çok kere yenilenmiştir. Mescid-i harama Harem-i Kâbe veya Harem-i şerif denir. Hac için, Hilde oturanlar Hilde, Harem-i Mekke’de oturanlar Haremde ihrama girer. Mikat yerlerini geçerken, niyet ederek ve telbiye yaparak, yani emir olunan şeyi okuyarak, usulü ile, ihrama girilir. Mikat yerinden önce, hatta kendi memleketinde de ihramı giymek caiz, hatta daha iyidir. Hac aylarından önce giymek de caiz ise de, mekruhtur. Mekke ve Medine şehirlerine Haremeyn-i şerifeyn denir.

Cidde Hill bölgesi sınırları içerisinde kabul edildiği için Afakîler Cidde’de ihrama giremezler.

Harem sınırları içerisinde bulunan bir kimse herhangi bir sebeple Arafat, Cidde ya da Tenʽîm gibi harem dışına çıkıp tekrar Harem bölgesine girmesi halinde ihrama girmek zorunda değildir.

Harem sınırları içerisinde bulunan bir kimse herhangi bir sebeple Arafat, Cidde ya da Tenʽîm gibi harem dışına çıkıp tekrar Harem bölgesine girmesi halinde ihrama girmek zorunda değildir.

Harem sınırları içerisinde bulunan bir kimse herhangi bir sebeple Tâif ve Medine gibi mîkât sınırları dışına çıkıp tekrar harem bölgesine dönmesi halinde Hanefi mezhebine göre mutlak olarak ihrama girmek zorundadır. Şafiî mezhebine göre ise dönme amacı hac veya umre yapmak ise, niyet ve telbiye ile ihrama girmesi gerekir. Aksi takdirde ihrama girmesi gerekmez.

İhrama giren kişinin iki rekât ihram namazı kılması sünnettir. Şayet kerâhet vakti ise ihram namazı kılınmamalıdır. Mîkât mahallinde unutularak kılınmaması hâlinde Mekke’ye geldikten sonra da kılınabilir. Ancak maddi bir ceza gerekmez. İçinde bulunulan vaktin namazını kılmak da bu iki rekât namazın yerine geçer. Bu namazın ilk rekâtında Fâtiha’dan sonra “Kâfirûn”, ikinci rekâtında ise “İhlas” sûrelerinin okunması faziletlidir.

Hac veya umresini tamamlayan kişinin ihramdan çıkmak için gusül abdesti alması müstehaptır.

Hanefî mezhebine göre ne maksatla olursa olsun, Şâfiî mezhebine göre ise hac veya umre yapmak amacıyla Harem bölgesine girmek isteyen kişinin, mîkâttan ihramlı geçmesi gerekir. Hac veya umreye giderken sebebi ne olursa olsun ihrama girmeksizin mîkât sınırından geçen kişi, henüz hac menâsikinden birine başlamadan önce geri dönüp âfâkîler için olan bir mîkât mahallinden ihrama girerek tekrar içeri girerse bir ceza gerekmez. Geri dönmezse, Hanefî’lere göre bulunduğu yerden ihrama girer ve bir koyun veya keçi kurban eder. Buna ceza hedyi denir. Bu tür kurbanlar Harem sınırları içinde kesilmek kaydıyla kurban bayramı günlerinde kesilebileceği gibi diğer günlerde de kesilebilir.

Mekke’ye ihram örtüleriyle girmelerine izin verilmeyen şoför vb. kişilerin, mîkât mahallinde elbiselerini çıkarmadan hac veya umre yapmak amacıyla niyet edip telbiye getirerek Harem bölgesine girmeleri durumunda öncelikli olarak elbiselerini çıkarıp ihram örtülerine bürünmeleri gerekir. Ancak niyet ve telbiye ile ihrama girdikten sonra elbiseli olarak geçirdikleri süre bir gündüz veya bir gecelik (yaklaşık 12 saat veya daha uzun) bir zamanı kapsıyorsa, ceza olarak dem (koyun veya keçi kesmek) gerekir. Şayet bundan daha az bir süre elbiseli olarak kalmışlarsa, bir fitre miktarı sadaka vermeleri gerekir. Şâfiî mezhebine göre ise cezanın gerekmesi için bir günün veya gecenin geçmesi gerekmeyip ceza olarak bir dem (koyun veya keçi kesme), üç gün oruç tutma veya altı fitre miktarı sadaka verme seçeneklerinden birini tercih edebilir.

İhramlı iken topukların ve aşık kemiklerinin açık olması, ayakların üst kısmının da tam örtülmemesi gerekir. Bunun için kişi ayakların üzerini tam kapatmayan ve arkası açık olan terlik ve benzeri bir şey giyer. Ökçesi kemerli yani arkası kayışlı terlik de giyebilir. Bunları giyme imkânı olduğu hâlde normal ayakkabı giyen kişi ihram yasağı işlemiş olur. Cezası da giyme süresine göre değişir.

İhramlı kimsenin bir gündüz veya bir gece süresince dikilmiş elbise veya iç çamaşırı giymesi durumunda dem yani küçükbaş hayvan kurban etmesi gerekir. Giyim süresi bir gündüz veya bir geceden az olursa fitre miktarı bir sadaka verir. Şâfiî, mezhebine göre elbi se giyen kişi, süresine bakılmaksızın dem, üç gün oruç ve altı fakire sadaka vermekten birisini seçmekte muhayyerdir. Cezanın gerekmesi için bir günün veya gecenin geçmesi şart değildir.

Hz. Peygamber (s.a.s.), ihramlı erkeğin başını örtecek şeyler kullanmasını yasaklamıştır. Fakihler söz konusu yasağın, mutat olarak başa giyilen takke, sarık vb. başı örten ve elle tutmaya gerek kalmadan kendiliğinden baş üzerinde duran türden örtüler hakkında geçerli olduğunu söylemişlerdir. Bunun yanında güneşten korunmak için çadır, şemsiye vb. türden başa temas etmeyen ve doğrudan başı örtme işlevi görmeyen vasıtaları kullanmanın caiz olduğunu da ifade etmişlerdir. Başa takılan şemsiye her ne kadar “şemsiye” olarak isimlendirilse de bir şekilde başa bağlanmakta ve bu itibarla başa giyilen takke veya sarık izlenimi uyandırmaktadır. Bu nedenle söz konusu “şemsiye”lerin kullanılması ihram yasakları açısından sakınca teşkil etmektedir.

Hanefî mezhebine göre ne maksatla olursa olsun, Şâfiî mezhebine göre ise hac veya umre yapmak amacıyla Harem bölgesine girmek isteyen kişinin, mîkât yerinden ihramlı geçmesi gerekir. Hac veya umreye giderken sebebi ne olursa olsun ihrama girmeksizin mîkât sınırından geçen kişi, henüz hac menâsikinden birine başlamadan önce geri dönüp âfâkîler için olan bir mîkât mahallinden ihrama girerek tekrar içeri girerse bir ceza gerekmez. Geri dönmezse, bulunduğu yerden ihrama girer ve bu davranışı sebebiyle bir koyun veya keçi kurban eder. Âdetli veya lohusa olmak, ihrama girmeye engel değildir. Dolayısıyla bu halde olan bir kadının mîkât sınırlarını geçmeden, ihram namazı kılmaksızın niyet ve telbiye getirmek suretiyle ihrama girmesi gerekir. Âdetli bir kadın, tavaf dışındaki bütün hac menâsikinde diğer hacıların bağlı olduğu hükümlere tâbidir.

Hasta olduğu için elbise giyen ihramlı kişi, iyileşir iyileşmez tekrar ihram örtülerine bürünerek tavaf ve sa’yini yapar. Elbiseli olarak geçirdiği süre, bir gündüz veya bir gecelik (yaklaşık 12 saat veya daha çok) bir zamanı kapsıyorsa, ceza olarak bir dem (koyun veya keçi kesme), üç gün oruç tutma veya altı fitre miktarı sadaka verme seçeneklerinden birini tercih edebilir. Bir gündüz veya bir geceden daha az süre ise bu durumda bir gün oruç tutma veya bir sadaka verme arasında muhayyerdir. Bu kişi arzu ederse bir küçükbaş hayvan da kesebilir.

Mazereti olan ihramlının hasta bezi kullanması caizdir. Ancak hasta bezi, iç çamaşırı gibi olduğundan ceza gerektirir. Bu durumdaki kişi, giyim süresi bir gündüz veya bir geceyi aşarsa muhayyerlik haklarından yararlanıp; dem, üç gün oruç tutma veya altı fakire bir fitre miktarı sadaka verme seçeneklerinden birini tercih ederek kefâret öder. Bu süreyi aşmaması durumunda ise bir fitre miktarı sadaka vermesi yeterli olur.

Mazereti olan ihramlının varis çorabı giymesi caizdir. Şayet varis çorabı normal bir çorap gibi ayağın tümünü ve bacağın bir kısmını kapatıyorsa, giysi olarak değerlendirileceğinden ceza gerektirir. Çünkü mazeretli olmak bu çorabı giymeyi mübah kılmakla birlikte kefâret yükümlülüğünü düşürmez. Bu durumdaki kişi, giyim süresi bir gündüz veya bir geceyi aşarsa muhayyerlik haklarından yararlanıp; dem, üç gün oruç tutma veya altı fakire bir fitre miktarı sadaka verme seçeneklerinden birini tercih ederek kefâret öder. Bu süreyi aşmaması durumunda ise bir fitre miktarı sadaka vermesi yeterli olur. Şayet tam bir çorap gibi olmayıp ayağın yarısından daha azını ve bacağın bir kısmını örtüyorsa bu durumda sargı hükmünde olacağından herhangi bir ceza gerektirmez. Çünkü ihramlı bir kimsenin baş ve yüzü dışındaki bir yere sardığı sargı veya bez, giysi kapsamında değerlendirilmez. Mazereti olan ihramlının korse takması caizdir. Korse bir atlet gibi olup o şekilde giyiliyorsa giysi olarak değerlendirileceğinden ceza gerektirir. Çünkü mazeretli olmak bunu giymeyi mübah kılmakla birlikte kefâret yükümlülüğünü düşürmez. Bu durumdaki kişi, giyim süresi bir gündüz veya bir geceyi aşarsa muhayyerlik haklarından yararlanıp; dem, üç gün oruç tutma veya altı fakire bir fitre miktarı sadaka verme seçeneklerinden birini tercih ederek kefâret öder. Bu süreyi aşmaması durumunda ise bir fitre miktarı sadaka vermesi yeterli olur. Şayet tam bir atlet gibi olmayıp bel kısmına veya başka bir yere takılıyorsa bu durumda sargı hükmünde olacağından herhangi bir ceza gerektirmez. Çünkü ihramlı bir kimsenin baş ve yüzü dışındaki bir yere sardığı sargı veya bez, giysi kapsamında değerlendirilmez.

Bu durumdaki kişinin, öncelikle elbisesini çıkartıp ihram örtülerine bürünerek tavaf ve sa’yini yapması gerekir. Ancak ihramlı iken bir gündüz veya gece süresince elbise giymiş olduğu için ceza olarak bir dem (koyun veya keçi kesmek) gerekir. Şâfiî mezhebine göre ise cezanın gerekmesi için bir günün veya gecenin geçmesi gerekmeyip ceza olarak bir dem (koyun veya keçi kesme), üç gün oruç tutma veya altı fitre miktarı sadaka verme seçeneklerinden birini tercih edebilir.

Bu durumdaki kişinin, öncelikle elbisesini çıkartıp ihram örtülerine bürünmesi ve birinci tahallül gerçekleşinceye kadar ihramlılık halini sürdürmesi gerekir. Ayrıca ihramlı iken bir gündüz veya gece süresince elbise giymiş olduğu için ceza olarak bir dem (koyun veya keçi kesmek) gerekir. Şâfiî mezhebine göre ise, muhayyerlik haklarından yararlanıp; ceza olarak bir dem (koyun veya keçi kesme), üç gün oruç tutma veya altı fitre miktarı sadaka verme seçeneklerinden birini tercih edebilir.

İhramdan çıkmak için saç tıraşı olmak gerekir. İhramdan çıkma aşamasına geldiği hâlde tıraş olmadan elbise giyen kişi ihram yasağı işlemiş olur. Eğer elbise giymesi bir gündüz veya bir gece devam etmişse dem (koyun veya keçi kesmek); giyim süresi bir gün veya bir geceden az olursa bir fitre miktarı sadaka vermek gerekir. Şâfiî mezhebine göre ise, muhayyerlik haklarından yararlanıp; ceza olarak bir dem, üç gün oruç tutma veya altı fitre miktarı sadaka verme seçeneklerinden birini tercih edebilir.

İhramlı kimsenin ihramlı bulunduğu sürece koku kullanması caiz değildir. Bu kimsenin bir uzvuna tamamen veya bir uzvu miktarı olacak şekilde değişik yerlerine kokulu bir şey sürmesi durumunda dem (koyun veya keçi kesmek); bir uzuvdan daha az kısmına bunu uygulaması hâlinde ise bir fitre miktarı sadaka vermesi gerekir. Kokulu sabun veya ıslak mendil gibi imalatında esans kullanılan temizlik malzemeleri, koku sürünmekten ziyade temizlik amacıyla kullanılmaktadır. Bu nedenle kokusuz temizlik malzemeleri kullanılması tavsiye edilmekle birlikte söz konusu maddelerin ihramlı iken kullanılması herhangi bir cezayı gerektirmez.

İhramlı kimsenin vücuduna, saç, sakal gibi bir uzvunun tamamına, süslenmek ya da güzel görünmek için krem, yağ, jöle, saç kremi, briyantin sürmesi ya da kına, saç boyası ve benzeri şeylerle boyaması durumunda kendisine dem (koyun veya keçi kesmek); bir uzvun tamamına değil de bir kısmına bunu uygulaması hâlinde de bir fitre miktarı sadaka vermesi gerekir. Şâfiî mezhebine göre ise, kına için herhangi bir ceza gerekmezse de diğerleri için ceza gerekir ve bu durumdaki kişi muhayyerlik haklarından yararlanarak dem, üç gün oruç tutma veya altı fitre miktarı sadaka verme cezalarından herhangi birini tercih edebilir. Tedavi için sürülen ilaç, merhem veya kokusuz krem ve yağlar için ise bir şey gerekmez.

Hac için ihrama girdikten sonra hac menâsikinden hiçbirini yapmadan saç tıraşı olan kişi, tıraş olmakla ihramdan çıkmış olmaz; ihram yasağı işlemiş olur. Böyle bir kimseye, saçının tamamını veya en az dörtte birini tıraş etmişse dem (koyun veya keçi kesmek); daha azını tıraş etmişse bir fitre miktarı sadaka gerekir. Şâfiî mezhebine göre ise, muhayyerlik haklarından yararlanıp; ceza olarak bir dem, üç gün oruç tutma veya altı fitre miktarı sadaka verme seçeneklerinden birini tercih edebilir.

İhramlı iken sakalın tamamını veya en az dörtte birini tıraş etmek, dem; daha azını tıraş etmek bir fitre miktarı sadaka gerektirir. Şâfiî mezhebine göre ise muhayyerlik haklarından yararlanıp; ceza olarak bir dem (koyun veya keçi kesme), üç gün oruç tutma veya altı fitre miktarı sadaka verme seçeneklerinden birini tercih edebilir.

Umre için ihrama girip tavaf ve sa’y yaptıktan sonra saç tıraşı olmayı unutan kişinin, hatırladığında hemen tıraş olması gerekir. Şayet bu süre içerisinde ihlal ettiği ihram yasakları varsa, ihlal edilen yasağın durumuna göre cezasını öder.

Önce saç tıraşı olup ardından ziyaret tavafı yapmak sünnettir. Bu sıraya uyulmaması halinde sünnet terkedilmiş olur ancak bir ceza gerekmez.

Koltuk altlarından en az birini ya da kasıklardaki kılların tamamını temizleyen kişiye ceza olarak dem (bir koyun veya keçi kesmek) gerekir. Şâfiî mezhebine göre ise böyle bir kişi muhayyerlik haklarından yararlanıp; dem, üç gün oruç tutma veya altı fitre miktarı sadaka verme seçeneklerinden birini tercih edebilir.

Bu durumdaki kimse ihramdan çıkmış olmaz. Dolayısıyla ihram yasakları devam eder. Böyle bir kimse başının tamamını veya en az dörtte birini tıraş etmişse kendisine iki dem (iki koyun veya iki keçi kesmek); daha azını tıraş etmişse, iki fitre miktarı sadaka vermek gerekir. Şâfiî mezhebine göre ise muhayyerlik haklarından yararlanıp; ceza olarak bir dem (koyun veya keçi kesme), üç gün oruç tutma veya altı fitre miktarı sadaka verme seçeneklerinden birini tercih edebilir.

Hac veya umrede ihramdan çıkacak duruma gelen bir kimse kendisi saç tıraşı olup ihramdan çıkmadan, ihramdan çıkma aşamasına gelmiş birisini ya da ihramsız başka birisini tıraş edebilir ve bundan dolayı bir ceza gerekmez.

İhramdan çıkma aşamasına gelmemiş bir kimse ihramlı veya ihramsız kimseleri tıraş edemez. Aksi halde bir fitre miktarı sadaka vermesi gerekir. Şâfiî mezhebine göre ise, ihramdan çıkma aşamasına gelmemiş bir kimse ihramsız kimseleri tıraş ettiği takdirde bir şey gerekmez. Ama ihramlı bir kimseyi tıraş ederse fidye ödemesi gerekir. Ancak tıraş edilen kişi kendisine izin vermişse fidyeyi tıraş edilen şahsın ödemesi gerekir. Fidye; dem, üç gün oruç veya altı fitre miktarı sadakadır.

İhramlı kişinin tırnaklarını kesmesi yasaktır. Şayet tırnağını keserse, ceza gerekir; cezası ise kestiği miktara göre değişir. Şöyle ki; bir defada (aynı anda ve aynı yerde) bütün tırnakları veya bir elin yahut bir ayağın tırnaklarının tamamını kesme durumunda bir dem (koyun veya keçi kesmek) gerekir. Bir elin veya ayağın tırnaklarının tamamı kesilmeyip bir kısmı kesilirse, kesilen her bir tırnak için sadaka verilir. El ve ayaklardan her birinin tırnaklarının tamamı, ayrı ayrı yerlerde ve zamanlarda kesilirse, her biri için ayrı ceza gerekir. Eğer verilmesi gereken sadaka toplamı, bir koyun veya keçi bedelini aşarsa, her tırnak için bir sadaka yerine, istenirse tamamı için bir dem kesilebilir. Kendiliğinden kopan veya kırılan tırnakların koparılması ya da kesilip atılması ise cezayı gerektirmez.

İhramdan çıkmak için saç tıraşı olmak gerekir. Bunu yapmadan önce sakalın tıraş edilmesiyle kişi ihramdan çıkmış olmaz; sakalın tamamının veya en az dörtte birinin tıraş edil mesi hâlinde dem (koyun veya keçi kesmek) gerekir. Şâfiî mezhebine göre ise böyle bir kimse muhayyerlik haklarından yararlanıp; ceza olarak bir dem, üç gün oruç tutma veya altı fitre miktarı sadaka verme seçeneklerinden birini tercih edebilir.

Tavaf ve sa’yi yapıp saç tıraşı olmayı geciktiren kişinin ihramlılık hâli devam eder. Dolayısıyla tıraş oluncaya kadar geçen süre içinde ihram yasakları da devam eder. Kişi bu süre zarfında herhangi bir ihram yasağını ihlal etmezse bir ceza gerekmez. Fakat bir ihlal söz konusu ise, ihlalin türü ve miktarına göre gerekli olan cezayı öder.

İhramlının tıraş olması veya vücudundaki kılları koparması yasaktır. Şayet tıraş olur veya vücudundan kılları koparırsa; tıraş ettiği ya da kopardığı miktara göre ceza öder. Ancak kendiliğinden kopup düşen saç veya kıllar için bir şey gerekmez.

Bir umre tamamlanmadan ikinci bir umre için ihrama girmek mekruhtur. Bu takdirde şu durumlar söz konusu olur: Bu kimse henüz ilk umresinin sa’yini yapmadan önce ikinci bir umre için ihrama girerse ikinci umresini iptal ederek öncelikle ilk umresinin sa’yini yapıp tıraş olarak ihramdan çıkar. Daha sonra ise iptal ettiği umreyi kaza eder. İkinci umreyi iptal ettiği için dem gerekir. İlk umresinin tavafını ve sa’yini yaptıktan sonra henüz tıraş olmadan önce ikinci bir umre için ihrama girerse; bu durumda ikinci umresini de tamamlaması gerekir. Ancak iki umreyi birleştirdiği için dem gerekir. İkinci umreyi tamamlamadan önce tıraş olmuşsa bu durumda biri ihram yasağını çiğnediği, diğeri de iki umreyi birleştirdiği için iki dem icap eder.

Kıran haccı yapan bir kimseye, ihram yasaklarından birini işlemesi hâlinde Hanefî mezhebine göre biri umrenin, diğeri de haccın ihramı için iki ceza gerekir. Şâfiîlere göre ise tek ceza yeterlidir. Temettu haccına niyet eden bir kimsenin, umresini yapıp ihramdan çıktıktan sonra hac için ihrama girinceye kadar eşiyle cinsel ilişkide bulunmasının hükmü nedir? Temettu haccına niyet eden bir kimsenin umresini yapıp ihramdan çıktıktan sonra hac için ihrama girinceye kadar eşiyle cinsel ilişkide bulunmasında bir sakınca yoktur.

Ergenlik çağına girmemiş çocuğu ile hac veya umre yapan veli, çocuğunun ihram yasaklarını işlememesi için hassasiyet göstermelidir. Buna rağmen çocuk ihram yasaklarından birini çiğnerse fidyenin gerekli olup olmaması fakihler arasında tartışılmıştır. Hanefî fakihlerine göre ergen olmayan çocuğun kasıtlı veya kasıtsız işlediği yasaklar fidyeyi gerektirmez. Şâfiî fakihlerine göre ise mümeyyiz çocuk bilerek bir ihram yasağı işlemişse velisinin onun adına fidye ödemesi gerekir. Unutarak veya hata ile işlenen yasaklar sebebiyle fidye gerekmez. Temettu ve kıran haccı sebebiyle kesilen şükür hedyinin vacip olması için kişinin akıllı ve ergen olması gerekir. Bu nedenle velisi ile birlikte temettu veya kıran haccı yapan çocuk için hedy kesilmesi gerekmez.

Umrede Nasıl Kıyafet Giyilir ?

Umre Nedir?
Dinimizin emirlerinden hac zamanı (5 gün) dışında yılın her günü kutsal topraklara giderek saç kesme(erkekler için) ,ihrama girme, saç kesme, tavaf yapmak ve sa'y yapmaya umre denir. İhram ve tavaf yapmak umrenin farzlarındandır. Sa'y ve tıraş olmak iste umrenin vaciplerindendir.

İhrama Girme
Haccın şartlarından biridir. Hac ya da umreye girmek isteyen kişi işlenmesi mubah olan bazı fillerden belirli süre kendisine haram kılmasına ihrama girme denir. İhrama giren kişi havlu ve benzeri türden dikişsiz kıyafet giymesi gerekir. İhrama girmeden önce kişi önce niyet etmelidir.

Erkeklerin ihrama girmesi
Erkekler, ihrama girerken elbiselerini çıkartıp belinden alt kısmını örtecek şekilde ve düşmeyecek şekilde ihram elbisesini giyerler. Daha sonra iç elbiselerini çıkartıp ihram elbisesini omuzlarından aşağıya doğru örtme işlemini yaparlar. Yalın ayak ve terlik giymelidirler. Böylece vücudunda bu iki parçadan başka giysi kalmamış olur. Erkeklerin başları açık olur ve saat, yüzük gibi aksesuarlar takmalarında sakınca görülmemektedir.

Kadınların ihrama girmesi
Kadınlar el ve yüzleri dışında bedenlerini vücut hatları belli olmayacak şekilde örtünmesi gerekir. Başları kapalı yani örtülü olması gerekmektedir. Kadınlarda İhram giysisinin renk şartı olmamasıyla birlikte ziynet görüntüsü içermemesi gerekir. Yani sade ve mümkünse dikkat çekmeyecek bir renk tercih edilir. Peygamber Efendimizin (s.a.v) "İhramlı kadın eldiven ve peçe takmaz" Hadis-i Şerifinden de buyurduğu üzere kadıların giyim konusunda bize ipucu vermiş bulunmaktadır.

Umre için Öneriler
• Hac ya da Umreye gitmeden önce Ülke hakkında genel bir bilgi sahibi olunuz.
• Gitmeden önce umre turları hakkında araştırma yapınız.
• Hac ya da Umreye gitmeden önce ihram elbisesini rahat edeceğiniz şekilde üzerinize diktirin.
• İhram elbisesi dışında sivil elbisede giyeceğiniz için mümkünse giyeceğiniz elbiselere ülkenizin bayrağını dikmenizi tavsiye ederim.
• İklim olarak sıcak bir bölgeye gideceğiniz için iç çamaşır fazla almanız iyi olacaktır.
• Bölgesel olarak çöl ikliminin hâkim olduğu için gitmeden önce mevsim durumunu kontrol ediniz.
• Her ihtimale karşı yanınızda hırka yelek tarzı bir elbise bulundurunuz
• Bayan elbiselerinin dikkat çekiciliğinden uzak açık renklere binaen koyu giysiler tercih edilmelidir.
• Uzun yürüyüşleri düşünerekten rahat terlik ve düz ayakkabı bir başka önerimizdir.
• Erkekler için alınacak olan ihram elbisesinin biraz geniş ve kaliteli olmasına dikkat ediniz.

Müslüman Kadınlar Umre Ziyaretlerinde Nasıl Giyinmelidir?

#Umre Kıyafetleri Bayan Nasıl Olmalıdır? 

Umre Kıyafetleri Bayan Nasıl Olmalıdır? 

       Hac ve Umre ziyaretleri, Peygamber Efendimiz HZ. Muhammed (sav) 'in yolunu izleyen, maneviyatı yüksek olan dönüştürücü yolculuklardır. Kadın, erkek fark etmeksizin kutsal toprakları görmek ve Kabe'yi ziyaret etmek için  gerçekleştirilen Hac ve Umre ziyaretlerinde, kadınları büyük bir telaş sarar.  Umre kıyafetleri bayan nasıl olmalı, ne tür kıyafetler tercih edilmeli gibi konular, umre henüz planlanma aşamasındayken bile kadınları endişelenirir. Bu yüzden Hac ve Umre turlarında Mekke'de nasıl giyinmeleri gerektiği konusunda araştırmalar yaparlar. Müslüman kadınların Umre ziyaretleri sırasında olumlu bir deneyim yaşayabilmeleri için, hem manevi hem de pratik bilgiler ışığında hazırlık  yapmaları gerekir. Bunun için Hac ve Umre ziyaretçilerinin, Mekke'de geçirecekleri zamanı en iyi şekilde kullanmalarını sağlayacak olan tavsiye edilmiş yönergelere ve  ipuçlarına uymaları yeterlidir. 

      Muhafazakar bir ülke olan, Suudi Arabistan'a yapılacak olan Hac ve Umre ziyaretlerinde, kadınlar İhram'a (Hac ve Umre sırasında ki kutsallık hali) girmeden önce; uzun, gevşek kıyafetler (muhafazakar giyim) tercih etmeli ve saçlarını gevşek bir eşarp yerine, bir başörtüsü ile örtmelidir. İhram'a girdikten sonra ve kutsal ayinleri gerçekleştirmeden önce, kadınlar için giysiler o kadar kuralcı değildir. Ancak giysi seçiminde yine de dikkatli olunmalıdır. Çünkü, İhram'a uyulması gereken belirli ihram kuralları vardır. Bu yüzden İhram sırasında kadınların giyimi, ne İslami yasalara aykırı ne de rahatsız edici olmalıdır. Hac ya da Umre ziyaretleri yapılırken, kadınların rahat ama mütevazı kıyafetler tercih etmeleri gerekir. Kadınlara yönelik özel kıyafet zorunluluğu olmadığı için, kadınların Umre sırasında belirli bir renk elbise giymeleri zorunlu değildir. Kadın hacılar rengi fark etmeksizin, normal kıyafetlerinden bir tanesini seçip giyebilirler. (Ancak genellikle kadınların çoğu kutsal yolculuklarını yaparken beyaz giysileri tercih ediyorlar.) Giyilecek olan kıyafetlerin, uzuvların boyutlarını gösterecek kadar dar ya da şeffaf olmamasına dikkat edilmesi gerekir. Bu yüzden bol, kalın ve geniş kumaşlar tercih edilmelidir. 

Umre turlarında, kadınların hem kendilerini hem de başkalarını, ibadetten rahatsız etmeyecek şekilde uygun bir biçimde giyinmeleri gerekir. Mesela beyaz bir giysi giyildiğinde, tesettürün, iç çamaşırlarının ve çoraplarının da beyaz renkte olmasına dikkat etmeleri gerekir. Aksi taktirde, beyaz kıyafet içinde kullanılacak bir renkli çamaşır, çok fazla dikkat çekerek anında vurgulanır. Hac ve Umre ziyaretleri için en ideal olan giyim tarzı,  beyaz iç çamaşırı, beyaz terletmeyen yazlık çoraplar, beyaz tişörtler, beyaz ince pamuklu pantolonlar, beyaz önü kapalı Abaya veya beyaz Hicap ile tam kollu gevşek elbiselerdir. Vücudun tamamını kaplayacak kadar büyük giysiler seçmek çok faydalı olacaktır. Siyah Abaya giyilmesiyle ilgili mevcut bir kısıtlama olmamasına rağmen, ısıyı emme ve boğucu etkisinden dolayı siyah rengin tercih edilmemesinde fayda vardır. El ve yüz dışında vücudun tamamı bezle kaplı olduğu sürece, İhram'da her renk tercih edilebilir.

     Hacve Umre turlarında ziyaretçiler çok yol yürürler, bu yüzden olabildiğince rahat ayakkabılar giyilmesi tavsiye edilir. ziyaret sırasında caminin içine ve dışına çıkılacağı için, slip ayakkabı giyilmesi hem pratik hem de rahat olacaktır. Kutsal topraklara yapılacak olan yolculuklarda kadınların yanlarına, en az üç set İhram almaları tavsiye edilir. Çünkü Mekke'nin yüksek sıcaklığa sahip ikliminde, kadınların birden fazla İhram giyme zorunluluğu doğabilir. (Aynı İhram'ın tekrar tekrar kullanılması sonucunda yırtılma ve kirlenme meydana gelebilir.)Tercih edilen İhram'ın kalın kumaşa sahip olması gerekir. Eğer ince kumaşlı bir İhram'la Umre ziyareti gerçekleştirirseniz, güneşin dik açıyla geldiği gündüz saatlerinde yapılan Umre ritüellerinde vücudun hatları ve  rengi açığa çıkabilir.  Ayrıca İhram için seçilecek kumaşın güneşte nefes alan bir malzemeden olmasına dikkat etmek gerekir. Son derece sıcak bir havaya sahip olan Mekke'de, hac ibadetlerini ve umre ziyaretlerini yerine getirmek isteyen hacılar ile hacı adayları çoğu zaman sert güneşe maruz kalacaklarını düşünmelidir. Bu sebeple de, saf kumaşa sahip bir İhram kullanmaktansa, karışık kumaşlarla yapılmış İhram'lar kullanmalıdırlar. Suudi Arabistan'a yapılan Hac ve Umre turlarında, kadınlar giyimleri konusunda, her ne kadar telaşa kapılsa da unutmamaları gereken bir şey vardır. Müslümanlar için ibadetlerin en büyüğü olan Hac ve Umre ziyaretlerinde, insan tüm gösterişinden arınmalıdır. Olabildiğince sade ve sıradan olmalıdır. Çünkü sahip olunacak bu tekdüzelik ve sıradanlıkla, zengin ya da fakir fark etmeksizin tüm insanlar Allah'ın önünde eşit ve bir olacaktır.


UMRE TURLARIMIZ ve FİYATLARIMIZI GÖRMEK İÇİN TIKLAYINIZ!


umre umre kıyafeti bayan umrede bayan giyim ihram hac kıyafeti kadın

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir