Kadınların Yaptığı Hatalar

Kadınların Evlilikte Yaptığı 6 Hata-1

Dikkat, evli kadınlar: Evlilik hakkında bilmedikleriniz sorun teşkil edebilir.

Örneğin, istediklerinizi sesli olarak dile getirmiyorsanız kocanız hiç yardım almadan hareket ediyordur ve bunu muhtemelen bildirmez. Meselelerinizden bahsetme şekliniz sorunları kötüleştirebiliyor olabilir. Bir de yatak odası var tabii.

Evlenmek kolaydır. Ama evli olmak alengirli olabilir. İşte bir evliliğe mal olabilecek, en azından temellerini zayıflatabilecek 6 yaygın yanlıştan kaçınmak veya onları düzelmek için uzman tavsiyeleri. İster siz ister eşiniz bu hataları yapıyor olun, olumlu tavır almak büyük değişiklik yaratabilir.

Kadınların Evlilikte Yaptığı 6 Hata-2

1. Aşırı uyumlu olmak

Bazı eşler istediklerinden vazgeçmeye fazla isteklidir, diyor Dr. Susan Heitler.

Heitler buna “uzantıcılık” adını veriyor. Bunda kadın, kocasına evlilikte tam ve eşit bir partner olmak yerine bir aksesuar olur.

Bazı kadınlar, erkekler gibi “hep ben”den çok, “hep o” demeye meyillidir, diyor Heitler.

“Genelde bunun kavga veya tatsızlık çıkarmasından korkarlar veya bilinçaltı düzeyde, ilişkiyi korumak için kendi istediklerini kısıtlamaları gerektiğini düşünürler,” diyor. “Çaresizlik hissi öfkeye yol açar, o da en sonunda taşar.”

Çözümü nedir? İster ev işi, ister ebeveynlik görevleri isterse kocanızla veya kendinizle yeterince zaman geçirememeniz hakkındaki endişelerinizi mantıklı biçimde dile getirin. Hafta sonları halı sahaya gitmeyi seviyordur ama siz onunla aile zamanı geçirmek istiyorsunuzdur mesela. “Kadın konuşursa daha iyi bir düzen sağlanabilir,” diyor Heitler. “Belki daha uzlaşmacı bir yönteme geçebilirler.”

Kadınların Evlilikte Yaptığı 6 Hata-3

2. Beklentiler hakkında net olmamak

Evlilikte en iyi geçinen çiftler iş bölümü, ebeveynlik ve para konusundaki beklentilerini en baştan açık etmişlerdir, diyor Dr. Eli Karam.

Ama birçok çift bu konuşmaları yapmaz ve otomatik pilotla yol alır. “Birçok çift kafalarında varsaydıkları şeylerle yol alır çünkü öyle yetişmişlerdir, onlar için geçerliyse, eşleri için de geçerlidir,” diyor Karam.

Beklentiler farklılık gösterir veya sert gerçekliğin kayalarına çarparsa kolayca kırgınlık oluşabilir. Örneğin, “bazı kadınlar bebek sahibi olmanın kocalarını değiştireceğini veya onu yakınlaştıracağını düşünürler. Evlilik tatmininden biliyoruz ki ilk çocuk doğunca dibe vurur. Bunu evlilikten önce bilselerdi, normal barikatları aşmalarına ve bu gerçekleşince korkmamalarına yardımcı olurdu.”

Kadınların Evlilikte Yaptığı 6 Hata-4

3. Ses tonunun etkisini hafife almak

İster erkek ister kadın, kim konuşursa konuşsun, ses tonu biraz da olsa olumsuzlukla tınlarsa sorun olabilir.

Endişeleriniz varsa Heitler hüsran dolu, sinirli bir sesle konuşmak yerine “bunları saygılı biçimde dile getirmeyi” tavsiye ediyor.

Elbette, canınızı sıkan şeyleri konuşun. Ama bunu, barışçıl bir çözümü ulaşılmaktan uzağa iten zedeleyici şekilde değil çözüm ve alternatif arayışları şeklinde yapın.

Kadınların Evlilikte Yaptığı 6 Hata-5

4. Birbiriyle uyuşmayan iletişim tarzları

Kocanızın sizi dinlemediğini hissediyorsanız iletişim tarzınızı yeniden değerlendirmeniz gerekebilir.

Bazı kadınlar kocalarının dikkatini çekme çabasıyla şikayetlerini veya endişelerini birkaç kere tekrarlar. Bazı erkekler buna dırdır diyebilir ama bu, farklı iletişim tarzlarına sahip olmaktan kaynaklanabilir.

Karam buna “talep-geri çekilme” dinamiği adını verir: Bir kişi konuşmak ister ama diğeri nasıl cevaplayacağına karar verememiştir veya kapanmış görünür, o yüzden konuşmacı daha da bastırır. “Bu, kısır bir döngüdür,” der Karam.

Eğer bu, ilişkinizde çok oluyorsa durup eşinizin ne dediğini özümsemesine izin verin ve “duyduklarını onaylamasına bir fırsat” tanıyın, diyor Karam.

Nelerin sabit (örneğin kişisel tuhaflıklar) ve nelerin değişken olduğunu iyice göz atmak yararlı olabilir. Evlilik sorunlarının neredeyse %70’i “kalıcıdır”, yani uzayıp giden yerleşik meselelerdir.

Zor olan, düzeltilemeyenleri tespit etmektir. Bu “kabule doğru hareket etmeyi” sağlar, diyor Karam. “Temkinli bir insanı risk alan birine veya içe dönük birini dışa dönük birine dönüştüremezsiniz.

Kadınların Evlilikte Yaptığı 6 Hata-6

5. Seksi öncelik haline getirmemek

İster yorgunluk ister başka bir sebepten olsun, birçok kadın seks için yeterince zaman yaratmaz. Bu ciddi bir hatadır, diyor Heitler ve Karam.

“Gerçek şu ki herkes, yani onlar ve eşleri için en iyi şey sağlıklı bir cinsel yaşamdır,” diyor Heitler. “Bu, aileyi sağlıklı bir aile olmasını sürdürür. Çocuklarınsa her şeyden çok ihtiyacı olan şey güçlü, olumlu bir bağa sahip anne babalardır.”

Karam, kadınların kocalarıyla sevişmek için zaman ve devamında arzu yaratmaları gerektiğini söylüyor. “Her şeyi bırakıverip kocalarıyla seks yapamazlar. Bu, hafta boyunca umut yaratarak birlikte yalnız zaman geçirmenin ürünüdür,” diyor.

Seksi hissetmek en iyi başlangıç şeklidir ve bu, kadının kendine bir öncelik yaratması demektir.

“Genelde, kadınsanız kişisel bakıma öncelik tanımalısınız. Kendiniz hakkında iyi hissediyorsanız muhtemelen seksi de hissedersiniz,” diyor Karam.

Kadınların Evlilikte Yaptığı 6 Hata-7

6. Eşinizi el üstünde tutmayı unutmak

Bazı kadınlar çocuklar, iş ve eve o kadar odaklanır ki uzun vadede evliliklerini sağlamlaştıracak küçük jestler yapmayı unuturlar.

“Sağlıklı ilişkilerde, sıklıkla ufak ufak dağıtılan olumluluk topakları vardır,” diyor Heitler. “Gülümsemeler, göz temasları, kucaklama veya okşama, ‘Buna katılılıyorum’, ‘tam isabet’ hatta ‘evet’ sözcüğü gibi sözel yorumlar olabilir. Dinlemek, anlaşmak, takdir etmek, şefkat… hepsi de her iki kişiyi de günışığına çıkaran olumlu enerjiler yayar.”

Bu jestler iki eşe de birbirlerini sevdiklerini ve başarılı evliliklerin temelinde arkadaşlık yattığını hatırlatır, diyor Karam. Evli kişiler genelde “kendilerinin demode bilgileriyle hareket eder,” diyor Karam. “Bu da onları eşlerini gerçekten onaylamaktan uzaklaştırır.”

“İyi bir evliliğin kendini takviye etmesi bir efsanedir,” diyor. “Kendinizi, eşinizi öğrenmektir. 24 yaşında olduğunuz kişiyle 34 yaşında olduğunuz kişi aynı değildir.

Aşk, hayatımızın en güzel ve karmaşık duygularından biridir. İlişkilerimizde sevgi, heyecan ve mutlulukla dolu anlar yaşarken, bazen de yanlış adımlar atabiliriz. Kadınların aşk hayatında yaptıkları hatalar, ilişkilerin seyrini etkileyebilir ve mutluluğunuzun önünde engeller oluşturabilir. Bu içeriğimizde kadınların aşk hayatında yaptığı hatalardan bahsedeceğiz.

1. İlişkilerde Acele Etme

İlişkilerde acele etme hatası, kadınların aşk hayatında sıkça yapılan hatalardan biridir. Yeni bir ilişki heyecan verici olabilir ve insanlar genellikle duygusal olarak hızla bağlanma eğilimindedir. Ancak, ilişkilerde acele etmek, önemli sorunlara yol açabilir. İlişkinin başlangıç aşamasında karşılıklı olarak daha fazla zaman geçirerek ve birbirinizi daha iyi tanıyarak ilerlemek, daha sağlıklı bir temel oluşturmanızı sağlar.

Aceleci davranmak, önemli ipuçlarını gözden kaçırmanıza ve uzun vadede hayal kırıklığına neden olabilecek sorunları göz ardı etmenize yol açabilir. İlişkilerde zamanı ve süreci değerlendirmek, ilişkinin daha sürdürülebilir ve mutlu bir şekilde ilerlemesini sağlar.

2. Kendi İhtiyaçlarını Göz Ardı Etme

Kadınların aşk hayatında sıkça yaptığı hatalardan biri de kendi ihtiyaçlarını göz ardı etmektir. Bir ilişkide, partnerin ihtiyaçlarına odaklanmak önemli olsa da, kendi ihtiyaçlarınızı ihmal etmek sağlıklı bir ilişki için zararlı olabilir. Çoğu zaman, kadınlar sevdikleriyle uyum sağlamak ve ilişkiyi sürdürmek için kendi arzularını, beklentilerini ve hedeflerini göz ardı edebilirler. Ancak, kendi ihtiyaçlarınızı sürekli olarak bastırmak, duygusal tatminsizlik, stres ve mutsuzluğa yol açabilir. Sağlıklı bir ilişki için önemli olan, kendi ihtiyaçlarınızı da ifade etmek ve partnerinizle dengeli bir şekilde iletişim kurmaktır.

3. Sürekli Olumsuzluklara Odaklanma

Birçok kadın, aşk hayatlarında sürekli olarak olumsuzluklara odaklanma hatasına düşebilir. Bu, ilişkilerindeki sorunları büyütmek, hataları sürekli hatırlamak ve olumsuz düşüncelere saplanmak anlamına gelir. Bu tür bir düşünce kalıbı, hem duygusal hem de fiziksel açıdan sağlıklı bir ilişki geliştirmeyi zorlaştırabilir.

Olumsuzluklara odaklanma hatası, geçmişte yaşanan olumsuz deneyimlerin travmatik etkisinden kaynaklanabilir. Bir ilişki veya aşk hayatında yaşanan bir hayal kırıklığı, güvensizlik veya aldatılma gibi deneyimler, bir kadının gelecekteki ilişkilerine bakışını etkileyebilir. Ancak, sürekli olarak geçmişteki olumsuz deneyimlere odaklanmak, yeni bir ilişkiyi sabote etme riskini taşır.

Bu hata, genellikle kendini tekrar eden bir döngü haline gelebilir. Kadınlar, geçmişte yaşadıkları olumsuz deneyimlerin etkisinden kurtulamadıklarında, benzer durumlarla karşılaşma korkusuyla hareket ederler. Bu, gelecekteki ilişkilerinde güvensizlik, şüphe ve sürekli bir endişe yaratır. Bu durumda, kadınlar potansiyel bir ilişkideki olumlu yanları görmekte zorlanabilirler ve kendilerini sürekli olarak olumsuz düşüncelere kaptırabilirler.

Sürekli olumsuzluklara odaklanma hatasından kaçınmanın bir yolu, bilinçli bir şekilde düşünce kalıplarını değiştirmektir. Kadınlar, kendilerini sürekli negatif düşüncelere kaptırdıklarında, durumu daha objektif bir şekilde değerlendirebilecekleri, olumlu yönleri görebilecekleri ve gelecekteki bir ilişkide yeni fırsatlar görebilecekleri bir perspektif geliştirmeye çalışmalıdır.

4. Geçmişteki İlişkilerden Ders Almama

Birçok kadın, aşk hayatlarında yapılan en yaygın hatalardan birine düşebilir: geçmişteki ilişkilerden ders almama hatası. Bu, kadınların sürekli olarak aynı hataları tekrarlaması ve benzer ilişki kalıplarına sıkışması anlamına gelir. Bu tür bir davranış, ilişkilerde gelişme ve büyüme şansını engeller.

Geçmişteki ilişkilerden ders almama hatası genellikle geçmiş deneyimlerden kaynaklanan korkular ve güvensizliklerle ilişkilidir. Örneğin, kötü bir ilişki deneyimi yaşamış olan bir kadın, gelecekteki ilişkilerde aynı türden bir acıyı tekrar yaşama korkusuyla hareket edebilir. Ancak, geçmişteki ilişkilerin hatalarını görmezden gelmek, sürekli olarak aynı türden insanlarla veya benzer durumlarla karşılaşma olasılığını artırır.

Bu hata, ilişkilerde büyüme ve gelişme fırsatlarını da kaçırma anlamına gelir. Her ilişki, yeni bir deneyim ve öğrenme fırsatı sunar. Geçmişteki hataları ve başarısızlıkları analiz etmek, kişinin gelecekte daha sağlıklı bir ilişki için daha iyi bir anlayış geliştirmesine yardımcı olur. Ancak, geçmişteki ilişkilerden ders almayan bir kadın, aynı hataları yapma ve büyüme şansını kaçırma riskiyle karşı karşıyadır.

5. İlişkideki Rolünü Unutma

Bazı kadınlar, aşk hayatlarında yapılan hatalardan birine düşebilir: ilişkideki rolünü unutma hatası. Bu, bir ilişkide kendi önceliklerini, ihtiyaçlarını ve sınırlarını göz ardı etme eğilimi anlamına gelir. Bu tür bir davranış, kişinin kendi değerini yitirmesine ve sağlıklı bir ilişkinin temellerini zayıflatmasına neden olabilir.

İlişkideki rolünü unutma hatası genellikle fedakarlık ve hoşgörü gibi olumlu özelliklerin aşırıya kaçırılmasıyla ilişkilendirilebilir. Kadınlar, partnerlerini mutlu etmek ve ilişkiyi sürdürmek adına kendi gereksinimlerini ve arzularını ikinci plana atma eğiliminde olabilirler. Ancak, bu tür bir davranış, uzun vadede mutsuzluk, tatminsizlik ve ilişki dengesinin bozulmasına yol açabilir.

İlişkideki rolünü unutma hatası, kişinin kendisini ihmal etmesine ve kendi ihtiyaçlarını bastırmasına neden olur. Bu durumda, bir kadın kendi değerini ve mutluluğunu partnerinin memnuniyeti üzerinde tutar ve kendi sınırlarını ihlal etme riskiyle karşı karşıya kalır. Bu, duygusal olarak bağlı bir ilişkinin oluşmasını engelleyebilir ve kişinin kendi kimliğini kaybetmesine yol açabilir.

6. İletişim Eksikliği ve Yanlış Anlamalara Düşme

Aşk hayatında, iletişim eksikliği ve yanlış anlamalar, ilişkilerin sık sık düşmesine ve karmaşık hale gelmesine neden olabilir. Kadınlar da bu konuda bazı hatalar yapabilmektedir. İletişim eksikliği, duygusal bağlantıyı zayıflatır ve çiftler arasındaki sorunları büyütme eğiliminde olur. Yanlış anlamalar ise karşılıklı güvensizlik ve duygusal yaralanmalara yol açabilir.

Birinci hata, duygusal ihtiyaçlarını açık bir şekilde ifade etmemektir. Kadınlar bazen, partnerlerine ne hissettiklerini anlatmaktan veya ne istediklerini söylemekten kaçınabilirler. Bunun sonucunda, partnerleri neye ihtiyaç duyduklarını bilemez ve beklentileri karşılamakta zorlanabilir.

İkinci hata, yanlış anlama ve varsayımlara dayalı iletişimdir. Bir konuşma sırasında, kadınlar bazen karşı tarafın söylediklerini yanlış anlayabilir veya söylenmeyen şeylere yanlış bir anlam yükleyebilirler. Bu da gereksiz tartışmalara ve anlaşmazlıklara yol açabilir.

Üçüncü hata, duygusal tepkilerde aşırılığa kaçmaktır. Kadınlar bazen duygusal bir konuda aşırı tepkiler verme eğiliminde olabilirler. Bu, partnerin anlamadığı veya abartılı bulduğu bir tepkiyle sonuçlanabilir. Duygularını ifade etmek önemlidir, ancak aşırılıklardan kaçınmak ilişkiyi sağlıklı tutmak için önemlidir.

Dördüncü hata, aktif dinleme becerilerinin eksikliğidir. İletişimde sadece konuşmak değil, aynı zamanda dinlemek de önemlidir. Kadınlar bazen partnerlerinin söylediklerine tam olarak odaklanmaz veya anlamaya çalışmazlar. Bu da karşı tarafın kendini anlaşılmamış hissetmesine ve iletişim kopukluğuna yol açabilir.

Beşinci hata, hislerini ifade etmek için pasif-agresif davranışlara başvurmaktır. Kadınlar bazen doğrudan duygusal ihtiyaçlarını ifade etmek yerine, pasif-agresif yollarla tepki gösterebilirler. Bu, iletişimde belirsizlik ve gerginlik yaratır ve gerçek problemlerin çözülmesini engeller.

7. İlişkide Bağımsızlık ve Alan Vermeme

Aşk hayatında kadınlar arasında sıkça yapılan hatalardan biri, ilişkide bağımsızlık ve alan vermemektir. Bir ilişkide sağlıklı dengeyi korumak, her iki tarafın da bağımsızlığını sürdürmesine ve bireysel alanına saygı göstermesine bağlıdır. Ancak bazen kadınlar, ilişkiye fazlasıyla odaklanarak kendi ihtiyaçlarını ve ilgi alanlarını göz ardı edebilirler.

İlişkide bağımsızlık ve alan vermeme hatası, partnerin hayatına tamamen dahil olma veya partnerin hayatına müdahale etme şeklinde kendini gösterebilir. Kadınlar bazen kendi bağımsızlıklarını kaybederek partnerleriyle bir bütün olmayı hedeflerler. Bu durumda, bireysel kimliklerini ve özgürlüklerini koruyamazlar.

Aynı zamanda, kadınlar bazen partnerlerinin de bağımsızlığına ve kişisel alanına müdahale edebilirler. Bu, sürekli kontrol etme, kıskançlık veya sürekli olarak partnerlerini takip etme gibi davranışlarla ortaya çıkabilir. Bu tür bir tutum, güvensizlik ve ilişkide gerginlik yaratabilir.

İlişkide bağımsızlık ve alan verme, her iki tarafın da kendine zaman ayırabilmesini, bireysel ilgi alanlarına odaklanabilmesini ve kendi gelişimine yatırım yapabilmesini sağlar. Her iki tarafın da kişisel hedeflerine ve tutkularına saygı göstermesi, ilişkinin daha sağlıklı ve dengeli olmasını sağlar.

Bağımsızlık ve alan verme, ilişkideki enerjiyi dengeler ve her iki tarafın da özgürce nefes alabilmesine olanak tanır. İlişkinin sadece bir kişi üzerinde yoğunlaşması, zamanla tükenmeye ve tatsızlık yaratmaya yol açabilir. Dolayısıyla, kadınlar ilişkilerinde kendi bağımsızlıklarını ve alanlarını korumayı unutmamalı, partnerlerine de bu özgürlüğü tanımalıdırlar.

8. İdealize Etme ve Gerçekçilikten Uzaklaşma

Aşk hayatında yapılan yaygın hatalardan biri, idealize etme ve gerçekçilikten uzaklaşmadır. Kadınlar, çoğu zaman aşık oldukları kişiyi mükemmelleştirmeye ve onu kusursuz biri olarak görmeye eğilimlidirler. Ancak, bu idealize etme durumu, gerçeklikle bağlantıyı koparır ve ilişkiyi gerçekçi bir zemin üzerine oturtma şansını engeller.

Gerçekçi olmamak, ilişkideki olumsuzlukları görmeyi zorlaştırır ve hayal kırıklığına yol açabilir. Aşık olduğumuz kişinin kusurları ve eksiklikleri olduğunu kabul etmek, ilişkide sağlıklı bir denge sağlamamıza yardımcı olur. Gerçekçilik, karşı tarafı olduğu gibi kabul etmek ve gerçeklikle yüzleşmek demektir.

9. Partneri Değiştirmeye Çalışma

Aşk hayatında kadınlar tarafından sıkça yapılan hatalardan biri, partnerlerini değiştirmeye çalışmaktır. Bir ilişkiye başladığımızda, karşı tarafın bazı özelliklerini veya davranışlarını değiştirmek isteme dürtüsüne kapılabiliriz. Ancak, bu yaklaşım ilişkide gerilimlere ve çatışmalara neden olabilir. Her birey kendi benliğine ve kişiliğine sahiptir ve bir ilişki, karşılıklı kabul ve saygı üzerine kurulmalıdır. Birini değiştirmeye çalışmak, aslında onun benliğini reddetmek anlamına gelir ve ilişki üzerinde olumsuz bir etki yaratabilir.

Bunun yerine, partnerimizin farklılıklarını ve özgünlüğünü kabul etmeli ve birlikte büyümek için uyumlu bir yol bulmalıyız. İlişkideki sorunları iletişim yoluyla çözmek ve karşılıklı anlayışı artırmak, daha sağlıklı bir ilişki geliştirmemize yardımcı olacaktır. Unutmayalım ki, gerçek aşk, partnerimizi olduğu gibi kabul etmek ve onunla birlikte hayatı paylaşmak demektir.

10. Kendi Mutluluğunu Başkasına Bağlama

Aşk hayatında yapılan hatalardan bir diğeri, kendi mutluluğunu başkasına bağlamaktır. Bir ilişkiye veya bir kişiye aşık olduğumuzda, sıklıkla mutluluğumuzu bu ilişkiye veya kişiye bağlama eğiliminde oluruz. Ancak, bu büyük bir hata olabilir. Gerçek mutluluk ve iç huzur, sadece dışarıdan gelen faktörlere değil, kendi içimizdeki dengeye ve memnuniyete bağlıdır. Başka bir kişiye sürekli olarak mutluluğumuzu yüklemek, hem o kişiye aşırı bir yük getirir hem de kendi bağımsızlığımızı kaybetmemize neden olabilir.

Her bireyin kendi hayatı, hedefleri ve tutkuları vardır ve bir ilişki, bu bireysel özellikleri desteklemek ve paylaşmak için bir fırsat olmalıdır. Kendi mutluluğumuzu başkalarına bağlamak yerine, kendimize zaman ayırmalı, kendi ilgi alanlarımızı takip etmeli ve kişisel gelişimimize odaklanmalıyız. Kendi içsel mutluluğumuzu bulduğumuzda, daha sağlıklı ve doyurucu ilişkiler kurma şansımız artacaktır.

İlişkilerde acele etmek neden bir hata olarak kabul ediliyor?

İlişkilerde acele etmek, karşınızdaki kişiyi ve ilişkinin doğasını tanıma fırsatını kaçırmanıza neden olabilir. Aceleyle başlayan ilişkilerde karşılıklı uyum sağlanamaz ve uzun vadede sorunlar ortaya çıkabilir.

Kendi ihtiyaçlarımı göz ardı etmenin ilişkilere etkisi nedir?

Kendi ihtiyaçlarınızı göz ardı etmek, kendi mutluluğunuzu ihmal etmenize ve bağımlı bir ilişkiye yol açabilir. Dengeli bir ilişki için kendi ihtiyaçlarınızı ifade etmek ve karşılıklı olarak karşılanmasını sağlamak önemlidir.

Sürekli olumsuzluklara odaklanmanın ilişkiler üzerindeki etkisi nedir? 

Sürekli olumsuzluklara odaklanmak, ilişkideki olumlu yönleri görmeyi engeller ve ilişkiyi olumsuz bir atmosfere sürükleyebilir. Olumsuzlukları ele alırken dengeyi sağlamak ve pozitif yönleri göz ardı etmemek önemlidir.

Geçmişteki ilişkilerden ders almak neden önemlidir?

Geçmişteki ilişkilerden ders almak, hataları tekrarlamamak ve daha sağlıklı bir ilişki kurmak için önemlidir. Geçmişteki deneyimlerinizi analiz ederek, gelecekteki ilişkilerinizde daha bilinçli kararlar alabilirsiniz.

İlişkideki rolümü unutmanın zararları nelerdir? 

İlişkideki rolünüzü unutmak, kendi değerlerinizi ve ihtiyaçlarınızı göz ardı etmenize ve partnerinizin beklentilerine fazla odaklanmanıza neden olabilir. Dengeli bir ilişki için her iki tarafın da ihtiyaçlarının ve beklentilerinin önemli olduğunu unutmamak gerekir