kafada leke belirtileri / Cilt Lekeleri Neden Olur ve Nasıl Geçer? - Medicana

Kafada Leke Belirtileri

kafada leke belirtileri

Nöroloji uzmanına sık sorulan beyin emarında (MR) görülen lekelerden bahsetmek istiyorum.
Beyin MR’ında leke (lezyon, iskemik gliotik odak) nedir?
Beyin MR’ında leke (lezyon, iskemik gliotik odak) beyin mrında normalde görülmeyen parlak oluşumlardır. Bunlar çoğunluklar iyi huyludur, beyindeki kılcal damar tıkanıklığı sonucu olabilir veya ailevi olarak sebepsiz olabilir.
Beyin MR’ı neden çekilir?
Beyin sinir hastalıkları uzmanına başağrısı baş dönmesi bayılma uyuşma hafıza bulanıklığı gibi herhangi bir nedenle başvurulduğunda beyin tümörü iltihabı hastalıklar damar tıkanıklığı beyinde küçülme beyin damar anormallikleri ve multipl skleroz gibi hastalıklardan şüphe duyularak beyin mrı (kranial MR) istenmektedir.
MR raporlarında sıklıkla karşılaşılan non-spesifik iskemik gliotik odak nedir?
MR raporlarında karşılaştığımız, non-spesifik iskemik gliotik odak, özel bir nedene bağlı olmayan muhtemel bir küçük damar tıkanıklığı geçirmiş olduğunuzu gösterebilir. İskemik gliotik odaklar denilen bulgular küçük çaplı damarların çeşitli nedenlerden tıkanması veya etkilenmesi sonucu oluşabilir. Genellikle ilerleyici değildir, olmuş ve bitmiş birtakım olayların işareti olabilir. Gliotik odak sinir sisteminin hasara uğraması veya oksijensiz kalması sonucu, genelde beyindeki kılcal damarların tıkanması olarak değerlendirilebilir.
Beyin MR’ında lekelerin nedenleri nelerdir?
Beyin MR’ında lekelerin nedenleri doğuştan olabileceği gibi sonradan oluşabilir. Sıklıkla migren, yağlı beslenme, şişmanlık,tansiyon yüksekliği, şeker hastalığı, kalp hastalığı, boyun damar tıkanıklığı, migren, bazı ailevi pıhtılaşma bozuklukları, anne karnında geçirilen hastalıklar ve geçirilmiş enfeksiyonlar ve kafa travması bu durumun nedeni olabilir. Bu lekerin birçoğunun nedeni idiopatiktir, yani sebebi saptanamaz ve önemli bir hastalığı göstermez. Hastaların aile öyküsünde genç yaşta damar tıkanıklığı öyküsü varsa genetik olma ihtimali yüksektir.
Beyin MR’ında görülen lekeler tehlikeli midir?
Beyin mrında görülen lekeler takip edilmelidir, takip sonucuna göre tehlikeli olup olmadığına karar verilir. Beyin MR’ında 1 tane leke saptandığı zaman genelde ay sonra kontrol MR çekilmesi gerekir. ay sonra beyin MR çekildiğinde mrda bulunan leke değişmemişse veya büyümemişse, sayısı artmamışsa ve ilaçlı MR’da görülmüyorsa tehlikeli değildir. İlaçlı MR’da leke görünüyorsa veya ilaç tutuyorsa betin damar iltihabı, beyin tümörü veya multipl skleroz tanısını düşündürür. Bu lekelerin büyüklüğü, sayısı, yerleşim yeri ve şekli ayırıcı tanıda önem kazanır.
Beyin MR’ında görülen lekeler ne zaman önemsiz kabul edilir?
Genelde başağrısı olan hastalarda beyin mrı çekilir. Sadece baş ağrısı olan birinde beyin MR’ında leke (iskemik gliotik odaklar) olması önemli değildir. Yalnız o kişinin damar sertliğine meyli olduğunu bize gösterir. Özellikle migren tipi başağrısı olanlarda beyinde bu lekeler daha sık görülür. Eğer beyindeki lekeler fazla ise tedbir amaçlı düşük doz aspirin kullanılır. Bir kişinin beyin MRında lekeler olsa bile konuşma bozukluğu yoksa, vucudun bir tarafında kolda veya bacakta güçsüzlük veya felç yoksa, görme kaybı yoksa, dengesizlik yoksa, bilinç bulanıklığı yoksa, hafıza kaybı yoksa bir önemi yoktur. Kişinin nörolojik bir bulgusu yoksa muayenede anormallik yoksa MR da leke olması önemli değildir.
Beyin MR’ında görülen lekeler niçin takip edilir?
Beyin Mr’ında lekeler saptandığı zaman bu lekeler ayda bir nörolojik muayene ve MR ile takip edilir. Çünkü bu lekeler birden fazla ise Multipl skleroz (MS) hastalığının veya beyin damar iltihabının başlangıcı olabilir. Ayrıca leke büyük ise beyin tümörünün ilk belirtisi olabileceği için takip seafoodplus.info durumlar genelde %10’un altı ihtimalle ortaya çıkar ancak erken saptanması erken tedavi yönünden önem kazanır.
Beyin MR’ında görülen lekeler MS tanısında ne zaman fayda sağlar?
Beyin MR’ında MS te görülen lekelerin özellikleri vardır. MS te görülen lekelerin en az biri ilaç tutması gerekir veya en az 9 tane MS lekesi olması gerekir, bunların şekli oval olup özel yerleşim yerleri (periventriküler, infratenorial, korpus kallozum, beyincik ve omurilik gibi) bulunur. Bu lekelerle birlikte hastanın yakınması ve nörolojik muayenesi ile MS tanısı konur.
Beyin MR’ında görülen lekeler beyin tümörü tanısında ne zaman fayda sağlar?
Beyin MR’ında tek bir leke takip MR’ında büyüyorsa etrafında ödem oluşmuşsa, bu leke ilaç tutmuşsa ve hastanın nörolojik şikayetleri artıyorsa beyin tümörü düşünülür. Vucudun başka bölgesinde kanseri olan birisinde baş ağrısı baş dönmesi uyuşma konuşma bozukluğu hafıza bulanıklığı güçsüzlük gibi nörolojik şikayeti varsa beyin MR çekilir. Beyin MR’ında leke veya lekeler saptanmış ve bu lekeler ilaç tutmuşsa metaztaz denilen kanserin beyne yayıldığı tanısı konur.
Beyin MR’ında görülen lekelerin tedavisi var mıdır?
Beyin MR’ında görülen iskemik gliotik odak denilen küçük damar tıkanıklıkları ortadan kaldıracak veya düzeltecek tedavi yoktur. Ancak bu lekeler birden fazla ise kişinin damar tıkanıklığına meyil oluşturan herhangi bir hastalığı varsa düşük doz aspirin yeni bir damar tıkanıklığını önlemek için kullanılır.
Sağlıklı günlere

Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Cilt Lekeleri

Cilde rengini veren hücrelerde görülen düzensizlik sonucu ciltte lekeler ortaya çıkabilir. Cilt lekelerinin birçoğu uzun süre güneşin zararlı ışınlarına maruz kalmaya bağlı olarak oluşur. Ancak, genetik yatkınlık, yanlış kozmetik ürün kullanımı, bazı ilaçlar ve hamilelik gibi faktörlere bağlı olarak da cilt lekeleri görülebilir. Cilt lekeleri, estetik açıdan kötü bir görünüm oluşturduğu gibi, aynı zamanda bazı sağlık sorunlarının belirtisi olarak da ortaya çıkabilir. Doğum lekeleri gibi bazı cilt lekeleri zararsız olsa da cilt lekelerinin tespit edilmesi durumunda bir dermatoloğa başvurmak gerekir. Cilt lekesi tedavisinde uygulanan yöntemlerin uzman dermatologlar tarafından yapılmasına dikkat edilmelidir. Yanlış uygulamalar, ciltte daha büyük sorunlara yol açabilir.

Cilt Lekeleri Nedir?

Cilde doğal rengini veren melanosit hücrelerinin fazla üretimi ya da düzensizliğine bağlı olarak ciltte lekeler oluşur. Lekelerin birçoğu güneş ışınlarına uzun süre boyunca maruz kalma sonucu oluşsa da genetik faktörler, hormonal ilaçlar, hamilelik ve bazı kimyasal maddeler de melanosit hücre yapısını bozabilir. Genel olarak güneş ışınlarına maruz kalan yüz, el, sırt ve göğüs bölgesinde görülen lekeler, hem kötü bir görünüme neden olabilir hem de bazı durumlarda cilt kanseri gibi ciddi sağlık sorunlarının habercisi olabilir.

Cilt Lekesi Türleri

Doğuştan ya da sonradan ortaya çıkabilen cilt lekelerinin farklı türleri bulunur.

Akne

Cildin fazla yağ üretmesi sonucu oluşan akneler, genellikle ergenlik döneminde ortaya çıkar. Makyaj, aşırı terleme, stres, depresyon ya da hormonal değişikliklerden dolayı oluşan akneler; sivilce, siyah veya beyaz nokta şeklinde görülebilir. Aknelerin sıkılması ya da doğru şekilde tedavi edilmemesi ise yüzde kalıcı lekelere yol açabilir.

Melazma

Melazma; özellikle güneş gören bölgelerde ortaya çıkan siyah ya da kahverengi lekelere verilen isimdir. Burun, alın, dudak üstü ve yanaklarda sıkça rastlanan melazma, sıklıkla kadınlarda görülse de erkeklerde de oluşabilir. Güneş ışınlarının yanı sıra, gebelik, doğum kontrol hapları, kozmetik ürünler ve genetik faktörler de melazma oluşumuna neden olabilir.

Vitiligo

Melanosit hücrelerinin ölmesi ya da vücutta yeteri kadar üretilmemesi sonucu ciltte süt beyazı renkte lekeler oluşur. Vitiligo lekelerine genellikle yüz, kol, bacak ve genital bölgede rastlanır. Genetik faktörlerin vitiligo hastalağına yol açtığı düşünülse de nedeni kesin olarak bilinmemektedir.

Güneş Lekeleri

Yaz aylarında daha sık ortaya çıkan güneş lekeleri, vücudun güneşe maruz kalan kısımlarında görülür. Deride kalıcı hale gelen güneş lekelerinin rengi yazın daha da koyulaşabilir. Çillere benzeyen ancak çilden daha büyük boyutta olan güneş lekeleri; kozmetik ürünler, hamilelik, ve guatr gibi farklı faktörlere bağlı olarak da oluşabilir.

Çiller

Özellikle açık tenli kişilerde görülen çiller, melanosit hücrelerinin belirli bölgelerde yoğunlaşması sonucu ortaya çıkar. Sarı ya da kahverengi olabilen çiller, çocuklukta ortaya çıkabileceği gibi, yetişkinlik döneminde de oluşabilir. Güneşe maruz kalma sonucu rengi koyulaşan çiller; yüz, sırt ve el gibi bölgelerde daha sık görülür.

Doğum Lekeleri

Doğuştan olan ciltteki renk bozulmaları, doğum lekeleri olarak adlandırılır. Damarsal ve pigmente olarak ikiye ayrılan doğum lekeleri, çoğu zaman zararsız olan lekelerdir. Kahverengi, gri veya siyah doğum lekeleri doğumdan önce oluşabileceği gibi, doğumdan belirli bir süre sonra da ortaya çıkabilir.

Deri Döküntüleri

Egzama, sedef ve gül hastalığı gibi deri döküntülerine sebep olan cilt hastalıkları da lekelere yol açabilir.

Cilt Kanseri

Bazal, skuamöz ve melanom hücreli cilt kanseri türlerinde ciltte farklı leke ve lezyonlar oluşur. Kanser tedavisinde kullanılan yöntemler ile kanserli hücrelerden kurtulmak mümkündür, ancak bazı durumlarda tedavi sonrasında ciltte kalıcı lekeler oluşabilir.

Cilt Lekesi Nedenleri

Yukarıda belirtilen cilt sorunlarının ve uzun süre güneşe maruz kalmanın yanı sıra, cilt lekelerine neden olan diğer etmenler şu şekilde sıralanabilir:

Yaz aylarında yaptırılan ağda, epilasyon, peeling gibi işlemler

Bazı tansiyon ilaçları, kalp ilaçları ve antibiyotikler

Genetik yatkınlık

İleri yaş

Hamilelik

Hormon tedavisi

Son kullanma tarihi geçmiş ya da yanlış kozmetik ürün kullanımı

Cilt enfeksiyonları

Aşırı yağlı ve baharatlı beslenme

Yeterli su tüketmeme

Sigara ve alkol kullanımı

Cilt Lekeleri Tedavisi

Cilt lekesi tedavisinde uygulanacak yöntem, lekenin oluşum nedenine bağlı olarak farklılık gösterebilir. Ayrıca, tedavi süreci lekenin derinliği ve büyüklüğüne göre de farklılık gösterir. Cilt lekesi tedavisinde uygulanan işlemlerin cildi daha hassas hale getirmesi nedeniyle, bu işlemlerin genellikle güneş ışınlarının daha az olduğu kış aylarında yapılması önerilir. Yazın güneş ışınlarına maruz kalan işlem uygulanmış bölgelerde kalıcı hasarlar meydana gelebilir.

Mezoterapi

Mezoterapi yönteminde; aminoasit, antioksidan ve multivitaminler ince bir iğne aracılığıyla deri altına enjekte edilir ve lekeli bölgede hücre yenilenmesi sağlanır. Melanosit hücrelerinin yenilenmesi ve dağılması sonucu hem cilt lekeleri tedavi edilir hem de ciltte sağlıklı bir görüntü elde edilmiş olur.

Kimyasal Peeling

Yüzeysel leke ve izlerde etkili sonuçlar sağlayan kimyasal peeling ile cildin üst katmanı soyulur ve tedavinin uygulandığı bölgede kollajen sentezi sağlanır. Hücrelerin yenilenmesini sağlayan kimyasal peeling işlemi sonrasında, cildin güneşten korunması oldukça önemlidir. Kişinin, yaklaşık 1 haftada soyulan cildi yolmamaya dikkat etmesi gerekir.

Kriyoterapi

Sıvı nitrojen aracılığıyla lekeler dondurulur ve işlem uygulanan bölge bir süre sonra kabuklanır. Kabukların düşmesi ile lekelerin ortadan kaldırıldığı kriyoterapi, kısa süreli kızarıklık ve şişliğe neden olabilir.

PRP

Kişiden alınan kanın trombositten zengin plazma kısmı ayrıştırılır ve cilde enjekte edilir. PRP uygulamasında kullanılan pıhtı hücreleri sayesinde lekeler iyileşir, cilt yenilenir ve aydınlık bir görünüm kazanır.

Lazer Tedavisi

Lazer tedavisi, cilt lekelerinin tedavisinde en sık kullanılan yöntemlerden biridir. Pigment hücreleri lazer ışınlarını emerek yenilenirken, diğer hücreler bu ışınlardan etkilenmez. Ancak, lazer tedavisinin koyu renkli ya da bronzlaşmış kişilerde dikkatli uygulanmasına özen gösterilmelidir. Lekeli bölgelerin yanı sıra, koyu renkteki diğer bölgeler de lazer ışınlarından etkilenebilir.

Dermapen

Kalem şeklindeki dermapen cihazının ucunda çok sayıda ince iğne bulunur. Cilde sürülen serumlar sonrasında dermapen cihazı, lekenin üzerinde gezdirilir ve bölgede gözle görülmeyen delikler oluşur. İşlemin yapıldığı bölgenin kanaması sonucu cildin onarım mekanizması devreye girerek cildin yenilenmesini sağlar ve böylece leke oluşumu giderilir. Kimyasal peeling işleminde olduğu gibi, dermapen işleminin de yaz aylarında yapılması önerilmez.

Cilt Lekelerine Karşı Alınacak Önlemler

Cilt lekelerine karşı yaş ve cinsiyet fark etmeksizin herkesin alması gereken önlemler şu şekildedir:

•Uzun süreler güneşe maruz kalmaktan kaçının.

•Solaryumdan uzak durun.

•Sadece yazın değil her mevsim en az 30 faktörlü güneş koruyucu kremler kullanmaya özen gösterin.

•Güneş kaynaklı oluşabilecek yanıklara dikkat edin.

•Parfüm, kolonya ve alkollü tonikleri vücudun güneş gören bölgelerinde kullanmayın.

•Lazer epilasyon, ağda, cilt bakımı gibi işlemlerden sonra cildinizi güneşten koruyun.

•Sivilce, akne ve siyah noktaları sıkmayın.

•Hamilelik döneminde uzun süre boyunca güneş ışınlarına maruz kalmaktan kaçının.

•Kullandığınız ilaçların neden olabileceği yan etkileri mutlaka okuyun. Güneşe karşı hassasiyet oluşturan bir ilaç kullanıyorsanız, güneş ışınlarından mümkün olduğunca kaçının.

•Cildinizi nemli ve temiz tutun.

•Güvenilir olmayan kozmetik ürünleri kullanmayın.

•Günde en az 2 litre su için.

•Güneş ışınlarının ciltte neden olabileceği zararlı etkileri en aza indirmek için koruyucu kıyafetler giyin ve şapka takın.

•UV ışınlarını engelleyen güneş gözlükleri tercih etmeye özen gösterin.

•Sigara ve alkolden uzak durun.

•Beslenmenize dikkat edin.

Beyinde lezyon nedir? Lezyon t&#;m&#;r m&#;d&#;r, kanser midir? Lezyon &#;eşitleri nelerdir?

Güncelleme Tarihi:

Oluşturulma Tarihi: Kasım 16,

LinkedinFlipboardE-postaLinki KopyalaYazı Tipi

Beyinde lezyon adı verilen lekeler, beyne MR çekildiğinde görülen lekelerdir. Bu lekelerin genellikle de iyi huylu olduğu bilinir. Bu nedenle de herhangi bir tehlikesi bulunmaz. Bu lekeler, beyinde bulunan kılcal damarların tıkanması sonucunda meydana gelir. Bazı zamanlarda da nedensiz bir şekilde sadece ailesel faktörlerden dolayı ortaya çıkabilir. Beyinde lezyon nedir tüm detayları ile sizler için derledik.

Haberin Devamı

Beyinde lezyon, en kısa tanımı ile beyinde bulunan bazı dokuların ya da dokularda meydana gelen hasarlara denir. Lezyonlar, pek çok çeşitli, şekil ve boyda olabilir.

Beyinde Lezyon Nedir?

Beyinde lezyon, beyinde yer alan bazı dokuların ya da dokularda meydana gelen hasarlardır. Beyinde bulunan lezyonlar, pek çok farklı boyda, çeşitte ve şekilde olabilir. Beyindeki lezyonlar, genellikle çekilen beyin MR’sında leke olarak görülür. Bu lekelerin çoğu iyi huylu olduğu için genellikle zararsızdır.

Lezyon Tümör müdür?

 Lezyon, beyinde bulunan bazı dokuların hasar görmesi anlamına gelir. Lezyon, tümör değildir. Beyinde bulunan lezyonlar, genellikle iyi huyludur. Bu nedenle de lezyonlar, kişide sadece hafif belirtiler görülür. Bunun dışında da hastaları zorladığı görülmez. Bu hastalığın tanısı genellikle BT ve MR görüntüleri sonucunda tespit edilir. Teşhis koyabilmek için bu görüntüleme yöntemleri kesinlikle kullanılmadı gerekir. Bu görüntüler sayesinde mevcut lezyonun görüntüsü, boyut, şekil ve yer olarak tespit edilir.

Haberin Devamı

 Vücutta birtakım hastalıkların senden olduğu doku ve organ değişimlerine lezyon adı verilir. Lezyonların bazıları iyi huylu bazıları ise kötü huylu olabilir. Özellikle de dokularda meydana gelen bozukluklar sonucunda işlevsellik önemli oranda yitirilebilir.

Lezyon Çeşitleri Nelerdir?

 Lezyon, bir çeşit doku bozukluğudur. Organizmada genellikle travma ya da hastalık nedeni ile tahrip olan anormal doku bozukluklarına lezyon ismi verilir. Lezyon gözle görülür bir şekilde deride olabileceği gibi gözle göremediğimiz iç organlarda da olabilir. Omurilikte bir lezyon oluştuğu zaman beyinden bu tarafa gelen sinir uyarılarını etkileyerek bacaklarda uyuşukluk gibi sorunlara neden olabilir. Lezyon çeşitleri ise;

Deri seviyesinde görülen lezyonlar: Deri düzeyinde meydana gelen primer lezyonlara makul ismi verilir.

Makul (leke): Ciltte, küçük, normal ten rengindeki değişikliklere makul adı verilir. Makullerin büyüklerine ise, yama denir.

Eritem: Geçici damar genişlemeleri sonucunda meydana gelen pembe, kırmızı renk değişikliklerine ise, eritem (hiperemi) adı verilir.

Haberin Devamı

Purpura: Eritrositlerin damar dışına çıkması sonucunda deride lokal renk değişiklikleri ile ortaya çıkan lezyonlara purpura denir.

Kabarık yapıdaki lezyonlar: Ciltte meydana gelen kabarık lezyonlar sıvı ve solid içeren lezyonlar şeklinde ikiye ayrılır.

Solid (sert, katı) lezyonlar: Papül, modül ve tümör olmak üzere üçe ayrılır.

Sıvı içeren lezyonlar: Bül, pistim ve vezikül olmak üzere üçe ayrılır.

Sekonder Lezyonlar: Ülser, yara, kepek, krut, erozyon, atrofi, ekskoriyasyon, kist, gom, fissür grad, diskromi ve vejetasyon’dur.

Lezyon Tehlikeli midir?

 Lezyonların bazıları iyi huylu bazıları da kötü huylu olabilir. Özellikle de dokularda ortaya çıkan bozukluklar ile birlikte işlevsellik de azalır. Bu durum da lezyonun iyi huylu mu yoksa kötü huylu mı olduğu konusunda bilgi verir. Özellikle de fiziksel olarak meydana getirebileceği bazı etkiler ile birlikte, lezyon tehlikeli boyutlara ulaşabilir. Bu durum hem iç organlarda için hem de vücudun farklı bölgelerinde meydana gelen fiziksel etki ile anlaşılır.

Haberin Devamı

 Enfeksiyon belirtileri tespit edilen kişide kan ve diğer laboratuvar testleri yapılması gerekir, Beyinde lezyonun tedavisi yapılırken de lezyon tipine bağlı olarak değişkenlik gösterir. Lezyonun tehlikeli olup olmadığı iyi huylu ya da kötü huylu bir etki yaratması ile anlaşılır. Bu da uzman bir doktor kontrolü ile yapılacak olan tetkik ve teşhis kapsamında ortaya çıkar.

Beyin Kanaması

Beyin kanaması, beyindeki bir damarın çatlaması ya da sızıntıya neden olması sonucu kanın çevresindeki dokulara yayılması anlamına gelir. Bu kanama çevredeki beyin hücrelerinin ölmesine sebep olur.

Beyin kanaması beynin içinde ya da beyin ve kafatası arasındaki bölgede görülür. En sık rastlanan türü bölgedeki damarlardan birinin zamanla zayıflayıp kan basıncına dayanamaması sonucu çatlaması sonucu oluşmaktadır.  

Beyinde pek çok damar bulunur ve bu damarlardan birinin zarar gördüğü durumlarda bölgede enflamasyon ve ödem görülebilir. Beyin ve beyni çevreleyen dokuda bir kanama olduğunda bu bölgede kan birikir ve bu birikme de beyinde basınca yol açar. Hemen müdahale edilmemesi hâlinde bu basınç beyinde çeşitli zedelenmelere sebebiyet verebilir.

Beyin Kanaması Türleri Nelerdir?

Beyin kanamaları kanamanın oluştuğu bölge (beyin içi ve beyin dışı) ve oluşma biçimine göre beşe ayrılmaktadır. Bu kanamaların bir arada gerçekleştiği vakalar da görülebilir.

Subaraknoid kanama: Beyin zarı (çeper) ile beyin arasında gerçekleşen kanamalardır. Bu kanama biçimleri yaşlılarda daha çok görülür. Kaynağı genellikle beyin damarlarındaki anevrizmalardır. Anevrizma, kan damarlarının duvarlarının zayıflaması sonucu zayıflayan bölgenin adeta bir balon şekli aldığı durumu ifade eder. Bu tip kanamalar, çok şiddetli baş ağrısı ile kendini gösterir. Hastaların bu ağrıları “hayatımda yaşadığım en şiddetli baş ağrısı” olarak tanımladığı söylenebilir.

Subdural kanama: Beyni çevreleyen dura adı verilen zarın altında gerçekleşen kanamalara subdural kanamalar adı verilir. Kafa travmaları sonrasında ortaya çıkan bu tip beyin kanamaları, toplardamardaki yırtılma ya da kopma sonucunda görülebilir. Belirtiler aniden ortaya çıkabildiği gibi bir iki haftaya da yayılabilir.

Epidural kanama: Dış beyin zarının (dura) üzerinde, zar ile kemik arasında kalan kısmında görülen kanamalardır. Kafatasının yanlarındaki kemiklerin kırılması sebebiyle bu kemiklerin altında yer alan atardamarın zedelenmesi sonucu görülür.

İntraserebral kanama: Beyin dokusu (beyin sapı dahil olmak üzere) içinde gerçekleşen kanamalardır. İleri yaş, diyabet, yüksek alkol kullanımı gibi risk faktörleri intraserebral kanama görülme ihtimalini artırır. Gelişmiş ülkelerde tüm inmelerin ortalama %’ünün bu tip kanamalardan kaynaklandığı söylenebilir. Türkiye’de ise görülme sıklığı %28,8 olarak kaydedilmiştir. Migren, akut veya kronik hipertansiyon, vaskülit ve anevrizmalar bu tip kanamalara sebep olabilir.

İntraventriküler kanama: Beynin içinde yer alan içi sıvı dolu odacıklarda (ventrikül) görülen kanamalardır. Bu odacıklar beyin-omurilik sıvısının üretildiği yerlerdir.

Beyne oksijen ve besin damarlar aracılığıyla taşınır. Beyin kanaması gerçekleştiğinde beyne giden oksijende azalma olduğu görülür ve bu durumda oksijen gerekli beyin dokularına ulaşamaz. Ayrıca, bölgede biriken kan da beyin dokularına baskı yapar. Beynin 3 ya da 4 dakikadan fazla oksijensiz kalması durumunda o bölgedeki beyin hücreleri ölür. Bu durum sinir hücreleri ve diğer hayati fonksiyonları da etkiler.

Beyin Kanamasının Nedenleri Nelerdir?

Beyin kanamalarının pek çok farklı nedeni olabilir. Bazı tür kanamalar travmayla, bazıları ise yaş ve birtakım hastalıklarla ilişkilendirilmektedir. Genel anlamda beyin kanamasının nedenleri şu şekilde sıralanabilir:

Kimler Beyin Kanaması Riski Altındadır?

Beyin damar hastalıkları kalp ve kanserden sonra gelişmiş ülkelerde en çok ölüm ve sakatlığa neden olan hastalık grubunu oluşturur. Ailede beyin kanaması geçirmiş bir bireyin olması bu riski artıran faktörlerden biridir. Beyin kanamaları bir çeşit inme olarak sınıflandırılır ve toplumun her kesiminden bireyleri etkileyebilir. Beyin içi kanamalar ve beyindeki damar çatlamaları ise en sık yaşlılarda görülür. Nadiren olsa da bu tip kanamalar, çocuklarda da görülebilir. Bazı durumlarda aşırı fiziksel zorlanmalar da beyin kanamasıyla sonuçlanabilir.

Beyin Kanaması Belirtileri Nelerdir?

Belirtiler kanamanın gerçekleştiği bölgeye göre değişiklik gösterebilir. Belirtilerin bazıları duyularda bazıları ise düşünme fonksiyonunda aksamalara yol açar. En sık görülen belirtiler şunlardır:

Çocuklarda kafa şişmesi, gözlerde kanlanma, kusma, bilinç kaybı gibi belirtiler görülebilir.  

Beyin Kanaması Nasıl Teşhis edilir?

Beyin kanamasında ölüm riski yüksektir. Beyin kanaması sonrasında ölümlerin büyük kısmı iki gün içinde gerçekleşir.

Beyin kanamasının tespiti için bilgisayarlı tomografi (BT) ve manyetik rezonans (MR) gibi görüntüleme yöntemleri kullanılır. BT hızlı sonuç veren bir görüntüleme yöntemidir. Beyin kanamalarında hemen müdahale yapılması çok kritik olduğundan, genellikle bu yönteme başvurulur.

Serebral anjiyografi de beyne giden damarların ilaçlı filminin çekilmesi işlemine verilen isimdir ve damarlardaki bozuklukları tespit etmek için kullanılır. Ayrıca, EEG (Elektroensefalografi) ve Transkraniyal Doppler Ultrason da istenebilir.

Beyin Kanamasının Tedavisi Nasıl Olur?

Beyin kanamasında hastaya hemen tanı konulması ve buna uygun bir tedavi planı oluşturulması çok önemlidir. Beyin dokusunda kalıcı hasar oluşmaması için acil müdahale yapılması gerekir. Beyindeki herhangi bir basıncı ortadan kaldırmak içinse operasyon gerekebilir. Kanamanın nerede olduğuna bağlı olarak yapılacak operasyon da değişiklik gösterir. Örneğin, kafatasına delik açılması yoluyla biriken kanın dışarı akması sağlanabilir, ancak beynin içinde bir kanama söz konusuysa kafatasının bir parçasının çıkarılması gerekebilir. Hangi yolun izleneceğine uzmanlar karar verecektir.

İlk müdahaleden sonra ilaç ve tamamlayıcı tedavi yöntemlerine geçilir. Bu aşamada, ağrı kesiciler, kortikosteroidler, tansiyon ilaçları ve epilepsiye yönelik ilaçlar sık kullanılan ilaçlar arasında yer alır.

Beyin kanamasına zamanında müdahale edilmediği takdirde, buna bağlı olarak kalıcı hasarlar görülebilir. Yutma güçlüğü, hafıza, düşünme, konuşma, yazma ve okumada güçlük, görme kaybı, felç duyu kaybı, kişilik değişmesi, bilinç kaybı ve koma gibi ciddi durumlar ortaya çıkabilir.

Beyin Kanaması Sonrasında Yapılması Gerekenler

Beyin kanamasından sonra hastaların bir kısmının tamamen iyileştiği durumlar görülebilir. Beyin kanaması geçirmiş kişilerin düzenli bir hayat sürmeleri ve kanamanın tekrarlanmaması için gerekli önlemleri almaları gerekir. Bu önlemlerin başında, tansiyonun kontrol altında tutulması, alkol ve sigara kullanımının azaltılması ya da tamamen bırakılması ve egzersiz gelir.

Yaşlılarda düşme ve çarpmanın önüne geçilmesi, spor yaparken ya da çeşitli araçlar kullanılırken koruyucu ekipman takılması gibi önlemler de kafanın travmalardan korunması açısından oldukça önemlidir.

Ayrıca, damar sertleşmesi gibi hastalıkların beyin kanamasına yol açabileceği düşünüldüğünde beslenme şeklinin de büyük önem taşıdığı söylenebilir. Sağlıklı ve dengeli beslenme pek çok hastalıkta olduğu gibi beyin kanaması için de önleyici niteliktedir.

Beyin kanaması sonrası hastalarda herhangi bir hasarın kalması durumunda çeşitli rehabilitasyon ve terapi yöntemlerine başvurulabilir. Vücudu güçlendirme veya yeme ve konuşma problemlerinin giderilmesi için kullanılan birtakım terapi yöntemleri bulunmaktadır.

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir