Büyüteç’in en ilgi çeken konularından birisi; Eski İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ekibinin, yeni bakan Ali Yerlikaya hakkında hazırladığı \"iltisak\" konulu dosya olayının ortaya çıkmasıydı.
\nİçişleri Bakanlığı’ndaki görev değişikliğinin hemen sonrasında gün ışığına çıkan gelişmenin amacı, 28 Mayıs’taki seçimin ardından bakanlık koltuğuna oturan Yerlikaya’nın, Soylu’nun ekibine yönelik kadro operasyonu yapmasının önüne geçmekti.
\nBunun için Soylu, ’de Ankara’da yürütülmeye başlanan FETÖ’nün mülki idare amirleriyle bağlantılarını ortaya çıkaran soruşturma çerçevesinde \"yasal delil\" olarak kabul edilmeyen tespitler ışığında hazırlanan raporu Cumhurbaşkanı Erdoğan’a sunmaktan geri durmadı.
\nSürecin biraz gerisine gittikten sonra aynı kapsamda yeni edindiğim bilgileri aktaracağım.
\nAslında her şey, 15 Temmuz’dan sonra Tokat’ta mülki idare amirleriyle bağlantılı FETÖ’nün \"mahrem imamları\"nın belirlenmesini sağlayan soruşturmayla başladı. Cumhuriyet Başsavcılığı, valiler, vali yardımcıları ve kaymakamlar başta olmak üzere yüzlerce mülki idare amirinin Gülen cemaatinin mahrem imamlarıyla bağlantılarını tespit etti.
\nArtık hemen herkesin bildiği üzere, FETÖ’nün \"hususiler\" olarak adlandırdığı mahrem imamların, mülki idare amirleriyle \"ankesör\" sistemi ve \"patates hat\" olarak tanımlanan operasyonel telefon hatlarından irtibat sağladığı anlaşıldı.
\nBu konuda Büyüteç’te epeyce yazı yazmıştım geçmişte.
\nSonrasında soruşturma Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na devredildi. Başsavcılık uzun süre yürüttüğü mülki idare ve mahrem imamlar soruşturmaları çerçevesinde on binlerce telefon görüşmesinin analizini yaptı.
\nSoruşturmayı ’da devralan Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, tüm dosyaları didik didik ederek FETÖ’yle \"mahrem imamlar\" üzerinden bağlantıları tespit edilen mülki idare amirlerini tespit etti.
\nBaşsavcılık, çalışmalarının büyük bölümünü Ankara Emniyet Müdürlüğü üzerinden yürüttü. Zira, Emniyet Genel Müdürlüğü bünyesindeki istihbarat, terörle mücadele ile kaçakçılık ve organize suçlarla mücadele birimlerinin oluşturduğu veri havuzu kullanılarak söz konusu tespitler gün ışığına çıkarıldı.
\nİşte bu süreçte Ankara Emniyeti’nce yürütülen veri analiz çalışmaları çerçevesinde hazırlanan raporlardaki savcılık incelemesi sırasında \"gariplikler\" tespit edildi.
\nSavcılığın incelemelerinde bazı mülki idare amirlerine yönelik \"fiili durumla uyuşmayan\" durum ortaya çıkarıldı.
\nNeydi bu fiili durumla uyuşmayan durum?
\nSavcılık soruşturmasında \"istenilen\" bilgilerin yerine \"istenmeyen\" bilgilere raporlarda yer verilmesiydi.
\n’de yaşanan bu durum ortalığı karıştırdı, doğal olarak. Nedeni ise; İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun mülki idare üzerinde bakan sıfatıyla hakimiyetini kurmaya çalışması, Ankara Emniyeti’nin bir numaralı ismi Emniyet Müdürü Servet Yılmaz’ın, Soylu’nun en yakınındaki isim olarak Soylu’nun bu yaklaşımına destek vermek amacıyla veri raporlarının savcılık talimatları dışında bilgiler içerecek biçimde düzenlenmesinin önünü açmasıydı.
\nBöylelikle adli soruşturmada kullanılmayacak bilgilerin kullanılır hale getirilmesi sağlanarak Soylu’nun hedefinde olan mülki idare amirlerinin üzerinde \"bürokratik baskı\" kurulmasının temeli atılmış oldu.
\nMesela, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın durumu da böyleydi. Yerlikaya, fiili duruma uymayan bir uygulama sonucunda iltisak soruşturması kapsamına alınmıştı.
\nSoylu, bu durumu ortaya koyarak İstanbul özelinde siyasi ve bakanlık sorumluluğunda olan çalışmalarını yürütmeyi amaçladı. Ancak evdeki hesap çarşıya uymadı.
\nHesabı bozan Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı oldu.
\nVeri analiz raporları üzerindeki hataları tespit eden savcılık, aynı zamanda MİT’i devreye verileri \"doğrulatma işlemi\" gerçekleştirdi.
\nSavcılığın ortaya çıkardığı durum sonrasında Ankara Emniyet Müdürlüğü raporlarını geri çekmek zorunda kaldı.
\nHazırlanan hatalı veri raporlarına bakıldığında Emniyet teşkilatında pek örneği görülmeyen- en azından 35 yılda bu satırlarının yazarının tanık olmadığı- yeni bir tablo ortaya çıktı.
\nAnkara Emniyeti’nin hazırladığı ankesör veri analiz raporlarında, mevcut Emniyet Genel Müdürü Mehmet Aktaş’la ilgili bilgi de vardı. Tıpkı Yerlikaya’da olduğu gibi.
\nAktaş’ın daha önceki görev yeri Şırnak Valiliği sırasında ’te FETÖ’nün mahrem imamıyla irtibatı hatalı veri raporunda yer aldı.
\nRaporda; Aktaş’ın, FETÖ’nün Bilal Tosun adlı mahrem imamıyla yaklaşık iki aylık süre içinde toplam saniye süren üç görüşme yaptığı ifade edildi.
\nAktaş’ın, Temmuz ’da atandığı Emniyet Genel Müdürü görevi devam ederken, ’de Ankara Emniyeti’nce hazırlanan ankesör veri analiz raporunda yer alması kriz yarattı.
\nAktaş’la ilgili \"fiili duruma uymayan\" veriye raporda yer verilmesinin altında yine Soylu’nun Aktaş üzerinde Yerlikaya benzeri bir bürokratik baskı kurmasın sağlamak olduğunu söylemek yanlış olmaz.
\nTabii burada ilginç bir durum daha var.
\nŞöyle ki; Aktaş, kendisi hakkında savcılıkça istenmeyen veri bulunan raporu hazırlayan Ankara Emniyeti hakkında hiçbir soruşturma başlatamadı!
\nRaporun hazırlanması çerçevesinde başta Ankara Emniyet Müdürü Servet Yılmaz olmak üzere sıralı amirler hakkında adli ve idari soruşturma başlatıp Yılmaz’a görevden el çektiremedi! Görevden nasıl el çektirebilirdi ki? Yılmaz, Bakan’ın en yakınındaki iki kişiden birisiydi!
\nAktaş, eli kolu bağlı vaziyette susup kenarda beklemek zorunda kaldı! Suç failleri ise halen görev başındalar, doğal olarak.
\nRaporda, halen görev başında olan üç vali daha var.
\nErzurum Valisi Okay Memiş, Eskişehir Valisi Erol Ayyıldız ve Çankırı Valisi Abdullah Ayaz bu isimler.
\nOnlar hakkında da Yerlikaya ve Aktaş’ta olduğu gibi sıkıntılı veri analizi yapılmış görülüyor.
\nGelinen bu tabloda yaşananları, \"yanlışlık\" olarak mı, yoksa kullanmayı pek de sevmediğim \"kumpas\" olarak mı değerlendirmek lazım?
\n\nİçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın göreve gelmesiyle birlikte Emniyet teşkilatında tayin fırtınası bekleyişi başladı.
\nSoylu’nun yedi yıla yakın süredir \"ilmek ilmek dokuduğu\" kadrosu için artık uzatmalar oynanıyor.
\nEski bakanın kadrosunda yer alanlar fazlasıyla tedirginler bugünlerde.
\nErdoğan’ın bakan yardımcıları üzerinde yaptığı çalışmanın uzaması, Emniyet Genel Müdürü olarak görevlendirilecek kişinin de atanmasını geciktiriyor. Çünkü, mevcut Genel Müdür Aktaş’ın Bakan Yardımcısı olması gündemde. Aktaş, makamı boşaltamayınca yeniş genel müdürün atanması da uzuyor.
\nGelen kulis bilgilerine göre, Yerlikaya’nın merkezde görev yapan üst yöneticilerinin neredeyse tamamını değiştireceği bilgisi var. Bazı önemli birimlerin yaptığı ihaleler ve alımların mercek altına alındığı bakanlık kaynaklarınca ifade ediliyor. Bunlar arasında özellikle suçla mücadele çerçevesinde görev yapan birimler için satın alınan ancak şimdilerde kullanılmayan bazı özel yazılımların yer aldığını belirtiliyor.
\nGeçen hafta Büyüteç’te belirttiğim üzere mevcut Emniyet Genel Müdür Yardımcısı Mustafa Çalışkan’ın Genel Müdür koltuğuna oturmasındaki yüksek olasılık halen devam ediyor.
\nSoylu döneminde Çalışkan’ın makam kapısının önünden geç(e)meyenler, bugünlerde Çalışkan’ın genel müdür olma olasılığına karşı ziyaretlerini sıklaştırdı.
\nBu arada halen görevde olan özellikle merkez teşkilatında makam sahibi bazı üst düzey emniyet müdürleri, son günlerde \"kendilerinin Soylu’nun ekibinden olmadıkları\" yönünde kulislere bilgi salıyorlar. O kadar farklı ekiplerin görev aldığı teşkilatta yıllardır böylesi bir durum yaşanmamıştı. Hatta öyle ki, yine görevdeki bazı polis müdürlerinin Bakan Yerlikaya’ya aracı gönderdikleri ve mevcut ekiple ilgili bilgi aktarmak istedikleri teşkilat içinde konuşulan diğer bir konu.
\nEmniyet’te tayin fırtınası beklenirken, çok farklı isimlerin göreve gelmesi olasılığıyla ilgili haberler kamuoyuna yansıyor. Emniyet teşkilatındaki gelişmeleri yakından takip ettiği ifade edilen İstanbul merkezli bir internet sitesi, geçtiğimiz günlerde görev alması beklenen isimlerle ilgili detaylı haber yayımladı.
\nAncak listede, teşkilattan daha önce emekli olup ayrılmış bir polis müdürüne internet sitesince göreve atanması beklenen isimler içinde yer verilmesi, ne kadar başarılı yakın takip yapıldığını gözler önüne serdi.
\nİnternet sitesi yöneticileri belli ki kendi gönüllerinden geçenlere yeni dönemde görev veriyorlar ama gerçekler pek de öyle olmuyor. Çünkü burası Ankara.
\nHatırlatmakta fayda var; siyasetin, bürokrasinin, toplum beklentilerinin farklı parametreleri ve dengeleri var.
\nGöreve gelsin veya görevlerine devam etsin diye desteklenen, isimleri gündeme getirilenler bir bakmışsınız taca çıkıvermişler. Çünkü burası Ankara!
\n\nTolga Şardan kimdir?\nTolga Şardan, 'de yerel yayımlanan Ankara Ulus Gazetesi'nde mesleğe başladı. 'dan 'e kadar Milliyet gazetesinde polis muhabirliği, Ankara Temsilci Yardımcılığı ve köşe yazarlığı yaptı. \nHaber ve yazılarıyla, 'den itibaren Çetin Emeç, Muammer Yaşar Bostancı, Abdi İpekçi'nin adını taşıyan gazetecilik ödüllerini aldı. Yanı sıra, haberleri Çağdaş Gazeteciler Derneği ve Türkiye Spor Yazarları Derneği'nce ödüle layık bulundu. \nAyrıca, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti'nce verilen Yılı Basın Özgürlüğü Ödülü'nün sahibi oldu. \nŞardan, 'da Doğan Kitap'tan yayımlanan \"Komonist Masası'nda Nazım Hikmet\" adlı araştırma dalındaki kitabını kaleme aldı. \n'dan bu yana T24'te çoğunlukla güvenlik konularını ele aldığı Büyüteç adlı köşeyi yazıyor. \n | \n
Ana madde: Kemal Sunal filmografisi
Kemal Sunal bazı dizilerde rol almıştır. Bu diziler düşük bütçeli olup dönemin çeşitli kanallarında gösterilmiştir. Sanatçı sık sık, dizilerin çok çabuk çekildiğinden ve senaryoların çabucak oluşturulduğundan, dizilerin sanatçıların yeteneklerini körelttiğini söylemiştir. Bu diziler, 'de Saygılar Bizden, Şaban Askerde, Bay Kamber ve son olarak 'de Şaban ile Şirin dizileridir.