kalp atışı kaç olursa tehlikelidir / Kalp Atışı Kaç Olmalı? Normal Nabız Kaç Olmalı? Kabız Kaç Olursa Tehlikeli? - Sağlık Haberleri

Kalp Atışı Kaç Olursa Tehlikelidir

kalp atışı kaç olursa tehlikelidir

Kalp &#;arpıntısı &#;l&#;mc&#;l vakaların habercisi olabilir

Kalp &#;arpıntısı &#;l&#;mc&#;l vakaların habercisi olabilir

Sivas Medicana Hastanesi doktorlarında Kardiyoloji Uzmanı Dr. İsmail Erdoğu, günümüzde çok sık şikayet konusu olan çarpıntı hissinin bazen sadece huzursuzluk yaratan bir his olarak kalabileceğini, bazen de ciddi ve ölümle sonuçlanabilecek vakaların habercisi olabileceğini belirtti.

Erdoğu, kalp çarpıntısının hastalar tarafından kalbin hızlı atması olarak bilindiğini belirterek “ kalbin attığının hissedilmesi ya da kalp ritminin düzensiz olması gibi farklı şekillerde tanılanır. Hastanın kalbinin attığını hissetmesi özellikle bu gece yatınca sıkılık ortaya çıkmakta olup bu durum herhangi bir problemden kaynaklanmamaktadır. Kalp ritminin düzensiz olarak hissedildiği çarpıntılarda kalbin karıncığından ya da kulakçığından çıkan erken atımları hastanın hissetmesi şeklinde olup bu durumda bu tekleme yada erken atım olarak tanımladığımız kalp atımlarının sayısı önemlidir. Bu durumda hastalara 24 ya da 48 saatlik holter EKG ile ritmi takip edebildiğimiz ve bu sürede ne kadar erken atımın geldiğini gösterir tetkik ile bu vuruların sıklığını tespit edip belli oranların üzerinde ise bu erken atımların tedavisini yapabilmekteyiz” dedi.

Kalp Çarpıntısının Belirtileri Nelerdir?

Erdoğu, kalp çarpıntısının belirtilerine değinerek şunları söyledi “ Bir diğer en sık gördüğümüz ve klinik olarak öneli çarpıntıda kalbin çok hızlı atmasıdır. Normalde nabız sayısı dakikada arasındadır. 'ün üzerine çıktığında taşikardi durumu tarifliyoruz. Ancak seviyeleri çoğunlukla önemsiz değerlerlerdir ve bu değerler çoğunlukla kansızlık, guatr ve anksiyete-heyecan kaynaklıdır. Gerçek çarpıntı dediğimizde nabzın çoğunlukla dakikada 'ın üzerinde olmasını görüyoruz. Gerçek çarpıntı durumu kalbin kulakçığı ve karıncığı arasında olmaması yerde elektriksel bağlantı yada kısa devre olarak tanımladığımız bağlantının olmasıdır. Bu kısa devre zaman zaman fonksiyon görüp hastada çarpıntı oluşturmakta. Önemli nokta bu devrenin ne zaman fonksiyon göreceğinin ve çarpıntı oluşturacağının herhangi bir belirtisi olmamasıdır. Ancak yoğun stres ve sigara gibi etkiler bu devrenin fonksiyonunu ortaya çıkarıp çarpıntının başlamasını tetikleyebilmektedir” diye konuştu.

Kalp Çarpıntısı Nasıl Tedavi Edilir?

Erdoğu, kalp çarpıntısının ilaç ve ablasyon gibi iki tür tedavisinin olduğunu belirterek “ İlaç tedavisi o kısa devre dediğimiz olmaması gereken devreyi baskılayarak tedaviyi sağlıyor. Ancak ilaç tedavisi böyle bir hastaya başlandığında o kısa devreyi ortadan kaldırmadığı yalnızca baskıladığı için uzun süreli ilacı düzenli kullanmak gerekli. Aynı zamanda ilaç tedavisi altında da çarpıntı ataklarının devam etmesi sıklıkla karşılaşılan önemli bir problemdir. Bir diğer tedavi seçeneği de o olmaması gereken kısa devrenin ortadan kaldırılmasıdır. Bu işlem ablasyon olarak tanımladığımız tedavi seçeneğidir. Ablasyon işleminde kasık toplar damarında girerek özel kataterler ile çarpıntının kaynaklandığı kısa devre tespit ediliyor ve o bölgeyi özel kateterler ile yakarak ortadan kaldırılıyor. Böylece kısa devre tamamen ortadan kalktığı için hastanın çarpıntısı tamamen tedavi edilmiş oluyor ve hastaya herhangi bir kalp ilacı vermeden tedavisi yapılmış oluyor.” şeklinde konuştu.

 1- Hamilelikte Tansiyon Hangi Sınırlarda Olmalıdır? Ne Zaman Tehlikelidir? 

Herkesin ideal tansiyon ölçüsü farklı olmakla birlikte büyük ve küçük tansiyon için olması gereken ortalama değer 12( mmHG) – 8 (80 mmHG)’dir. Hamilelik ile birlikte bu değerlerde değişiklikler görülebilir. Büyük tansiyon mmHG, küçük tansiyon ise seviyesine düşebilir. Eğer hamilelik esnasında kişinin tansiyonu arasında seyrediyorsa normal karşılanabilir. Değerler ’ü gösteriyorsa sınırın biraz altında demektir. Ancak 5 -3,3 değerlerinde ise tansiyon düşüklüğü söz konusudur, müdahale gereklidir.

2- Hamilelikte yüksek tansiyon hangi sorunlara yol açabilir? 

Hamileliğin ayında yüksek tansiyon problemi varsa bu durum preeklampsi olarak bilinen sağlık sorununa dönüşebilir. Hipertansiyon veya gebelik zehirlenmesi olarak bilinen organlara, hayati organların birçoğuna zarar verebilir. Eğer preeklampsiye bir de kasılmalar tarzında riskini arttıran durumlar; nöbet ve ataklar eşlik ediyorsa eklampsi olabilir. Aynı şekilde tehlikeli bir durumdur.

3- Hamilelikte tansiyonun sebepleri neler olabilir?

Hamilelikte düşük tansiyonun nedenleri;

  • Hormonlardaki değişim,
  • İkizlere hamile olmak,
  • Susuz kalmak,
  • Kansızlık, anemi,
  • Endokrin hastalıkları,
  • Korku, kaygı, stres,
  • Karaciğer hastalıkları,
  • Düşük tansiyon geçmişi de hamilelik döneminde tansiyon düşüklüğü problemine yol açabilir.

Hamilelikte yüksek tansiyonun nedenleri;

  • Genetik faktörler,
  • Çok fazla tuz tüketmek,
  • Bağışıklık sisteminin zayıf olması,
  • Yetersiz beslenme,
  • Diyabet,
  • Çoğul gebelik,
  • Annenin yaşının 20’den küçük 40’dan büyük olması,
  • Obezite,
  • Kansızlık,
  • Molar gebelik,
  • Kronik böbrek hastalığı.

4- Gebelik yüksek tansiyonu tetikler mi? 

Hamilelikle birlikte vücutta fizyolojik ve hormonal değişiklikler meydana gelir. Her ne kadar hamilelik sürecinde tansiyon düşmesi ve yükselmesi normal bir durum olsa da anne ve bebek için endişe verici olabilir. Özellikle de önceki hamileliklerde yüksek tansiyon problemi yaşanmışsa bu bilgi mutlaka doktor ile paylaşılmalıdır. Çünkü yüksek tansiyon riski hem hamilelikte hem de doğum sırasında ciddi sorunlara yol açabilir.

5- Nasıl bir tedavi uygulanmalıdır?

Düşük tansiyon problemi yaşayan kişilere uygulanan tedavi, tansiyon düşüklüğüne neden olan faktörlere göre değişiklik gösterir. Eğer kan kaybına bağlı olarak gelişen bir tansiyon düşüklüğü varsa kan nakli yapılabilir. Bunun dışında;

  • Bol sıvı alınmalı,
  • Beslenme listesinde yeteri oranda tuz bulunmalı,
  • Aşırı karbonhidrattan sakınılmalı,
  • Doktorun vereceği günlük takviyeler mutlaka kullanılmalı,
  • Çok fazla kafein alımından uzak durulmalı,
  • Alkol tüketilmemeli.

Eğer yüksek tansiyon problemi hamileliğin ortalarına doğru ortaya çıkmışsa en etkili tedavi yöntemi istirahattir. Anne adayının istirahat etmesiyle kan basıncının düşmesi sağlanmış olur. Eğer kan basıncı kontrol edilemeyecek seviyelerde ise mutlaka anne adayının doktor kontrolünde olması gerekir. Eğer preeklampsi gelişirse uzman hekimlerin tedavi önerilerine uymak gerekir.

6- Eklemek istedikleriniz&#; 

Hamilelik döneminde anne adayları;

  • Baş ağrısı,
  • Baş dönmesi,
  • Bulanık görme,
  • Kusma,
  • Mide bulantısı,
  • Halsizlik ve yorgunluk,
  • Kalp atışında hızlanma gibi şikayetlerle karşılaşıyorlarsa mutlaka doktora başvurmalıdır.

ETİKETLER: avrasya, doktor, hasta, hastane, insan, sağlık, şifa

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir