kalp krizi kol uyuşması / Sol kolda uyuşma neden olur? Sol kolda uyuşma kalp krizi habercisi mi? - Sağlık Haberleri

Kalp Krizi Kol Uyuşması

kalp krizi kol uyuşması

Çene ve diş ağrısı bile kalp krizinin sinyali olabilir! Kalp krizinin 'sinsi' belirtilerine dikkat

Kalp krizi; kalbe oksijen ve besin taşıyan koroner damarlarda oluşan aşırı daralmaya veya tıkanıklığa bağlı olarak kan akışının kalp kasına kesilmesi durumuna deniyor. Aniden gelişmesi ve hastanın hayatını tehdit etmesi ise tablonun en korkutucu yanını oluşturuyor. 

Kalp krizi denildiğinde aklımıza genellikle göğsün tam ortasında basınç veya ağırlık hissi şeklinde gelişen ve bazen kollara da yayılabilen şiddetli ağrı geliyor. Oysa kalp krizi, hastaların yüzde ’u gibi yüksek bir oranında göğüs ağrısı olmadan ve ‘atipik’ adı verilen ‘sinsi’ sinyallerle gelişiyor.

 Acıbadem Ataşehir Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Selçuk Görmez, hastaların kalp krizinin sinsi belirtilerini göz ardı etmeden en yakın bir sağlık kuruluşuna başvurmalarının yaşamsal önem taşıdığını belirterek, “Günümüzde sağlık kuruluşuna zamanında ulaşıldığında hızlı tanı ve tedavi sayesinde kalp krizi neredeyse hasarsız atlatılabiliyor. Ancak koroner anjiyografi sonrasında pıhtı eritici ilaç, balon ve stent gibi tedavilerden etkin sonuç alınabilmesi için kalp krizinde ilk 60 dakika içinde tıkanmış olan kalp damarının açılması gerekiyor. 

Ne kadar hızlı müdahale edilirse, kalpte kas kaybı ve hücre ölümü de o kadar az oluyor dolayısıyla, krizden sonra gelişebilecek olan kalp yetmezliği veya ritim bozukluğu gibi ciddi sorunlar önlenebiliyor, hastalarımız böylece normal yaşamlarına devam edebiliyorlar” açıklamasında bulunuyor. 

Midede yanma, bulantı ve kusma

Midede yanma hissi, bulantı, kusma, kollarda uyuşma, nefes darlığı, fenalık veya baygınlık hissi, soğuk terleme ile tansiyon düşmesi, kalp krizinin en sık görülen sinsi belirtilerini oluşturuyor. Kalbin alt yüzeyi midenin hemen üzerinde yer alıyor. Dolayısıyla kalbin alt bölümünü besleyen sağ koroner damar tıkanıklıklarında mideye yönelik sinyaller gelişebiliyor. Bu durumda ortaya çıkan midede yanma, hazımsızlık hissi, bulantı ve kusma gibi yakınmaları hastalar genellikle akşam yedikleri ağır yemeğe veya midelerini üşütmüş olmalarına bağlıyor ve hekime başvurmayı ihmal ediyorlar. Oysa bu belirtilerin nedeni aslında ‘kalp krizi’ olabiliyor” uyarısında bulunan Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Selçuk Görmez, sözlerine şöyle devam ediyor: 

“Özellikle 40 yaş üstündeki hastalar efor sırasında veya istirahat halinde midede yanma hissi, hazımsızlık, bulantı ve kusma gibi şikayetleri olduğunda hekime başvurmayı ihmal etmemeliler. Sağlık kurumunda ise altta yatan nedenin kalp krizi olabileceği düşünülerek hareket edilmesi ve EKG çekilmesi gerekiyor. Aksi halde ortak belirtileri nedeniyle kalp krizi atlanıp, yanlışlıkla reflü ve gastrit tanısı konulabiliyor.”

Çarpıntı, bayılma ve bilinç bulanıklığı

Çarpıntı, bayılma ve bilinç bulanıklığı da yine tek başına kalp krizinin habercisi olabiliyor. Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Selçuk Görmez, çarpıntı, bayılma veya bilinç bulanıklığı gibi belirtilerin de altında kalp krizi nedeniyle ortaya çıkan ciddi ritim bozuklukları, akut kalp yetmezliği ve ani gelişen hipotansiyonun bulunabileceğini belirtiyor. 

Alt çeneye ve dişlere vuran ağrı

Özellikle alt çene ve alt çene dişlerinde oluşan ağrı da tek başına kalp krizine işaret edebiliyor. Sıklıkla efor halinde iken başlasa da istirahat ederken de görülebiliyor. Bazen tabloya boyun ve sırt ağrısı da eşlik edebiliyor. Bu tür ağrılarda hastaların önce diş hekimine başvurduklarını anlatan Doç. Dr. Selçuk Görmez, “Diş hekimleri ağrının diş ve çeneden kaynaklanmadığını tespit edince hastaları kardiyoloji uzmanlarına yönlendirebiliyor. Bu hastalara yaptığımız anjiyolarda genellikle koroner damarlarda ciddi darlıklar bulunduğunu tespit ediyoruz.” diyor. 

Alt çenede ve dişlerde oluşan ağrılarda hastanın yaşının önemli olduğunu vurgulayan Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Selçuk Görmez, “Genç yaş grubunda çenede gelişen ağrının kalp krizinden kaynaklanması düşük bir ihtimaldir. Ancak 40 yaşın üzerindeki erkekler ile 50 yaşın üzerindeki kadınların, özellikle tütün kullanımı, hipertansiyon, diyabet, kolesterol yüksekliği, obezite, sağlıksız beslenme, hareketsiz yaşam ve ailede erken yaşta gelişen koroner kalp hastalığı gibi risk faktörleri varsa bu belirtiler konusunda daha dikkatli olmaları gerekiyor” bilgisini veriyor. 

Fenalık hissi ve çabuk yorulma

“İç sıkılması, daralma hissi, hafif eforla bile gelişen nefes darlığı, aşırı yorgunluk ve bitkinlik gibi yakınmalarda akla ilk anda astım ile KOAH gibi hastalıklar gelse de yine altta yatan nedenin ciddi koroner arter hastalığı veya kalp krizi olabileceğine işaret eden Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Selçuk Görmez, “Kalbe giden damar tıkandığında kalp vücuda yeterince kan pompalayamadığı için dokular oksijensiz kalıyor. Bunun sonucunda da yorgunluk, sıkıntı veya daralma hissi, nefes darlığı, hatta ölüm korkusu gibi belirtiler görülebiliyor.” diyor. 

Kol, omuz ve sırt ağrısı

Sinsi gelişen kalp krizi; göğüs ağrısı olmadan her iki kolda veya sadece sol ya da sağ kolda ağrı ve uyuşma belirtileriyle de karşımıza çıkabiliyor. Ağrı ve uyuşma genellikle sol kolda gelişiyor. Bunun nedeni ise kalp ile ilişkili olan sinirlerin aynı zamanda sol kol ile de bağlantılı olması. Omuz ve sırt ağrısı da kollarda başlayan ağrıya eklenebiliyor. Bu belirtilerin boyun fıtığı hastalığında olanlarla benzer olduğu için önemsenmeyebildiğini ifade eden Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Selçuk Görmez, kol, omuz veya sırt bölgesinde ani başlayan ve 20 dakikadan uzun süren ağrı ve uyuşma hissi gibi şikayetlerin asla ihmal edilmemesi gerektiği uyarısında bulunuyor.

Rutin tetkikler krizi önlüyor!

Kalp krizi, hastaların yaklaşık yüzde ’unda tipik bir göğüs ağrısı şikayeti olmadan mide yanması, hazımsızlık, bulantı, kusma, çene ağrısı, kol uyuşması, baygınlık, çarpıntı hissi gibi sinsi belirtilerle gelişebiliyor. Reflü, gastrit, safra kesesi iltihabı veya boyun fıtığı gibi farklı hastalıklarda görülen belirtilerle seyredebildiği için hastalar hekime başvurmayı ihmal edebiliyor. 

Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Selçuk Görmez, bu nedenle hiçbir yakınması olmasa dahi erkeklerin 40 yaşından, kadınların ise 50 yaşından itibaren her yıl kardiyovasküler risk faktörleri yönünden tetkik edilmeleri gerektiğini belirterek, “Öncelikli amacımız kalp krizini önlemek. Tütün kullanımı, yüksek tansiyon, diyabet hastalığı, kolesterol yüksekliği, sağlıksız beslenme, obezite ve hareketsiz yaşam gibi değiştirilebilir risk faktörlerine karşı önlem alarak kalp krizi riskini yüzde 90 gibi oldukça yüksek bir oranda önleyebiliyoruz. Her yıl yapılan rutin tetkikler hayat kurtardığı için asla ihmal edilmemelidir.” diyor.

kalp krizi

cene agrisi

dis agrisi

selcuk gormez

Kalp krizi geçirdiğimizi nasıl anlarız?

Göğsünüzde aniden ortaya çıkan ağrı ve sıkışma hissiyle başlayan kalp krizinde erken müdahale çok önemli. Erken müdahale hem hayati riskin azaltılmasını hem de kalp kasının zarar görmeden kurtulabilmesini sağlayabiliyor.

KALP KRİZİ NASIL MEYDANA GELİR?

Kalp damarındaki plakların aniden yırtılması ve üzerine pıhtı oturması ile kalp damarı aniden tıkanabilir, sonuçta kalp kası oksijensiz kalır. Oksijensiz kalan kalp kası hücreleri bir süre sonra ölmeye başlar. Bu sürece kalp krizi = miyokart infarktüsü adı verilir.

KALP KRİZİ NASIL ANLAŞILIR?

Kalp krizinin hafif ya da ağır pek çok belirtisi olabilir. Bu nedenle "Kalp krizi belirtileri nelerdir?" sorusuna verilen yanıtlar ile en temel kalp krizi belirtileri anlaşılabilir. Kalp krizi geçiren bir kişinin hissettiği birincil belirti şiddetli göğüs ağrısıdır. Göğüs kafesi ardında adeta bir ağırlığın çöktüğü ve baskı yapıcı bir ağrıdan söz edilebilir. Bu tür bir ağrı, nefes alıp verme ya da hareket etme ile azalma ya da artış göstermez. Ağrı aynı zamanda çene, sırt, omuz, kol, karın ya da boyuna da yayılabilir. Bazı durumlarda sağ kol uyuşması kalp krizi belirtisi bile olabilir. Bazı durumlarda ise sol el parmak uyuşması kalp krizi ile ilişkilendirilebilmektedir. Kalp krizi belirtileri ne kadar sürer konusu da merak edilenler arasındadır. Genel olarak kriz ağrısı gerekli müdahale yapmadan geçmez. Kalp krizi belirtileri arasında mide bulantısı ve kusma, ani soğuk ter basması, baş dönmesi, sıkıntılı genel durum, çabuk yorulma, nefes darlığı ve kalp ritim bozukluğu da yer almaktadır. Kalp krizi belirtisi yaygın bilinenin aksine her zaman şiddetli ve ani göğüs ağrısı şeklinde meydana gelmeyebilir. Bazı insanlar, belirgin şikayetler oluşmadan sessiz ve gizli kalp krizi geçirebilir (özellikle şeker hastalığına sahip olanlar). Erkeklerde kalp krizi belirtileri, kadınlara göre farklı olabilir. Amerikan Kalp Derneği'nin araştırmalarına göre sırt ya da çene ağrısı, nefes darlığı, kusma ve bulantı kalp krizi geçiren erkeklerde daha sık görülmektedir. Buna karşın kadınlarda kalp krizi belirtileri daha çok göğüs kafesi odaklıdır. Erkeklerde bu durum göğüs kafesine baskı ile başlar ve kola doğru yayılır.

KALP KRİZİ ESNASINDA NE YAPILMALI?

kalp krizinde ilk yardıma kadar erken başlanırsa, tıkanan damarı açıcı tedavi yöntemleri de en kısa sürede uygulanabilir ve kalbin hasar görmesinin önüne geçilmiş olur. Hastaya hastanede müdahalede önemli olan hızlı tanı konulması ve müdahalenin uygun bir şekilde yapılmasıdır.

Eğer kalp krizi esnasında yalnızsa;

•Kalp krizi geçirdiği esnada kişinin tıkalı olan damarını açabilmek için yapacağı bir manevra yoktur.

• Öncelikle ağrı başladığı anda hasta telefonla yakınlarını arayarak durumu haber vermelidir.

• Bulunulan yerin kapısını aralık bırakılmalıdır. Böylece, yardıma gelecek olan kişinin işi kolaylaşmış olur.

• Kuvvetli öksürük geçici olarak kan akımını artırabilir. Yeni başlamış bir pıhtıyı yerinden sökme ihtimali çok düşük olsa da kişi burun deliklerini kapatarak kuvvetli biçimde öksürmelidir.

• Evde aspirin varsa, bir bardak su ile alınmalıdır.

• Bunun dışında kesinlikle bir şey yiyip içilmemelidir.

• Pencere açılarak odaya oksijen girmesi sağlanmalıdır.

• Yardım gelmesi, yatarak ya da oturarak beklenmelidir. Kesinlikle ayakta olunmamalıdır. Zira kalp krizi ile hastaneye gelen bir hastanın bir travma sorunu olmaması gerekir. Eğer kişi düşerek başını çarpmışsa, kalp krizi ile ilgili yapılacak tedaviler, başa alınan darbe nedeniyle yapılamayabilir.

• Ağrıyı azaltmak için egzersiz yapılmamalıdır.

• Soğuk ya da sıcak suyun altına kesinlikle girilmemelidir. Özellikle soğuk su böyle durumlarda çok tehlikelidir. Çünkü kalp damarlarını büzer ve tıkalı olmayan damarların da daralmasına neden olabilir.

Bir kişi yanı başınızda kalp krizi geçirdiyse;

• Sağlık deneyiminiz yoksa kalp krizi geçiren birine müdahale etmeyin, başka hastalara veya kendinize ait kalp ilaçlarını vermeyin.

• Hemen ambulans yardımı isteyerek hastayı en yakın tam donanımlı bir hastaneye ulaştırın.

• Bu esnada, kalp krizi geçiren kişiyi uygun bir yere yatırın.

• Ayaklarını kalp seviyesinin üzerine kaldırarak, kalbe daha çok kan akışının olmasını sağlamaya çalışın.

• Üzerindeki sıkı olan kıyafetleri gevşetmek, kravatı çözmek gibi yardımlarda bulunun.

• Önemli olan, hastayı tetkik ve tedavilerinin, yerinde ve uygun şekilde yapılabileceği bir hastaneye ulaştırmanızdır.

Sol kol uyuşması belirtileri: Sol kol uyuşması neden olur, kalp krizi belirtisi mi?

Sol koldaki uyuşmaların nedenleri sinir sıkışması ve boyun fıtığına bağlı sinir hasarlanmasıdır. Görülen ağrı çok şiddetli olmayabilir; medikal yardım alma ihtiyacı hissettirmeyebilir. Muayene esnasında hastalar huzursuz ve solgun olurlar, cilt yüzeyi soğuktur ve oksijen eksikliği sebebiyle dudak kenarlarında mavimsi renk tonu görülebilir. Peki Sol kol uyuşması neden olur, belirtileri nelerdir? Sol kol uyuşması tedavisi nasıl olur?

SOL KOL UYUŞMASI NEDEN OLUR?

Boyun kısmında başlayan ve kola doğru giden sinirler ağrı ve uyuşmanın nedeni olabilir. Eğer boyunda, omurgadan çıkan kısımda bir sorun varsa sinir de etkilenebilir ve belirtileri el ya da kol kısmında görülebilir. Muayene esnasında doktor el kısmında hangi parmakların etkilendiğine bakar. Çünkü hangi sinirin problemli olduğuna oradan öğrenir.

Bu tür rahatsızlıkların çok yaygın görülen nedeni boyunda görülen dejeneratif eklem rahatsızlığıdır. En çok 5. ve 6. omurlarda dejeneratif değişimler görülür. Sonucunda ise elin baş parmağında, işaret parmağında, orta parmağında; omuzun, kolun ve ön kolun dış bölgelerinde uyuşmalar meydana gelebilir.

Çamaşır, bulaşık, örgü, klavye kullanımı gibi işlerde yani elimiz fazla kullandığımız işlerde el bileğinde ağrı olur ve bu durum genellikle kadınlarda görülür. Sol kolda çok sık görülen diğer bir sinir sıkışması çeşidi de elimizin son iki parmağı, yüzük ver serçe parmakların hissini sağlayan sinirin dirsek kısmında sıkışmasıdır. Sağ elini kullananlarda genellikle sol kolda sinir sıkışması görülür. Bu da dirseği çok sık dayama sonucu görülür. Kola gelen sinirlerin omuzda sıkışması ya da hasarlanması kolda farklı yerlerde uyuşma, karıncalanma olarak kendini hissettirir.

Çok sık görülen diğer bir neden ise boyun fıtıklarıdır. Boyundan çıkan sinirler kol bölgesine dağılır. Orta boyun kısmı fıtıklarında kolda uyuşma, karıncalanma ya da güçsüzlük şeklinde şikayetler görülebilir. Boyun fıtığına bağlı olarak gelişen kol uyuşmasında boyun hareketleri uyuşma şikayetlerini artırır. Boynun sol kısmındaki fıtıklar sol kolda şikayetlere neden olabilir. Bazı durumlarda sol kolun kanlanmasına neden olan ana damarın omuz kısmında sıkışması sonucunda kolda uyuşma ve karıncalanma hissedilebilir. Çok nadir görülen sağ beyindeki tümör, damarsal bozukluklar ve düşük kana bağlı her tür zarar hastalık sol kol ve bacakta karıncalanma ve beraberinde güçsüzlüğe neden olur.

Sol kol uyuşmasının nedenlerini şöyle sıralayabiliriz:

  • Omurilik kanal daralması
  • Bel fıtığı, beyin ve omurilik tümörleri
  • Beyin kanamaları ve damar tıkanıklıkları
  • Beyin enfeksiyonları
  • Şeker hastalığı
  • Kanser metastazları
  • Bacak kırılması
  • Huzursuz bacak sendromu
  • Psikolojik nedenler
  • Vitamin eksikliği
  • Dolaşım bozuklukları
  • Migren ve romatizma hastalıkları
  • Sürekli aynı pozisyonda kalmaktan dolayı oluşan ağrılar
  • Uyuşma çeşitleri

SOL KOL UYUŞMASI NASIL GEÇER?

Vücutta uyuşma hissiyatı sinir hücrelerinin aşırı bir şekilde uyarılması ya da hasar görmesi sonucu oluşur. Uyuşma hissi genellikle; el, ayak, bacak, kol ve vücudun diğer bölümlerinde görülebilir. Uyuşmanın hangi bölgede olduğu değil ne kadar şiddetli olduğu büyük önem taşır. Uyuşan bölgede o bölge yokmuş gibi bir his yaratır. Sol kol uyuşması ve karıncalanması olarak hissedilebilir. Yanıcı ağrılarla rahatsızlık hissi veren uyuşma beyin kısmında gerçekleştiğinde vücudun sağ veya sol kısmında uyuşma meydana gelir. El ve ayaklarda meydana gelen uyuşmalar ağrı ve yanma olarak kendini gösterir.

Sol kol uyuşması tedavisinde doktorunuz, uyuşukluğun sebebini bulmak için belirtileriniz ile ilgili detaylı bilgiye ihtiyaç duyabilir. Dolayısıyla tedaviye başlamadan önce sebebini doğrulamak için farklı testler gerekebilir.

SOL KOL UYUŞMASI BELİRTİLERİ

Boyun, sol kol, el ve parmaklarda ağrı, karıncalanma ve uyuşmalar meydana gelebilir. Böyle şikayetleriniz varsa ihmal etmeden nöroloji polikliniklerine başvurmalısınız. Hastalığın nedeni bulunduktan sonra bu nedene yönelik medikal tedavi, fizik tedavi ya da cerrahi müdahele ile tedavi edilir.

Günlük Su İhtiyacı Ne Kadar, Kaç Litre? Günde Ne Kadar Su İçilmeli, Günlük Su İhtiyacı Nasıl Hesaplanır? Günlük kalsiyum ihtiyacı ne kadar, kaç mg? Günde ne kadar kalsiyum alınmalı?

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir