kalp ve damar cerrahisi hangi hastalığa bakar / Kalp ve Damar Cerrahisi Nedir? Hangi Hastalıklara Bakar? - Medicana Sağlık Grubu

Kalp Ve Damar Cerrahisi Hangi Hastalığa Bakar

kalp ve damar cerrahisi hangi hastalığa bakar

Genel Cerrahi

Genel cerrahi, tıpta yer alan en eski dallardan biridir. Bununla birlikte ilaç ya da başka tedavi yöntemleri ile iyileştirilemeyen hastalıkların, vücuttaki yapı bozukluğu, yaralanmaların cerrahi müdahale sayesinde onarılması ve hastalık taşıyan organın kesilerek çıkarılması ile doğal ve uygun haline dönüştürülmesi esasına dayanır.

Çok çeşitli hastalıklar üzerine genel cerrahi operasyon prosedürlerini gerçekleştiren bir tıp dalıdır. Karın başta olmak üzere tüm organlar üzerine çalışır. Safra kanalları, dalak, karaciğer, rektum, kalın ve ince bağırsak, mide gibi iç organlar üzerine detaylı tetkikler yaparak, hastalıkları teşhis ederek tedavi yöntemine karar verilir. Genel cerrahi tiroid bezleri, fıtık ve torasik bölge üzerine de çalışmaktadır.

Tedavisi yapılacak hastalıklara göre Genel Cerrahi bölümleri ise;

  • Kalp ve Damar Cerrahisi
  • Çocuk Cerrahisi
  • Çocuk Kardiyovasküler Cerrahi
  • Göğüs Cerrahisi
  • Plastik Cerrahi
  • Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi
  • Ortopedi ve Travmatoloji
  • Obezite Cerrahisi

genel cerrahi

Genel Cerrahi Neye Bakar?

Genel cerrahi operasyon çeşitleri, çoğu zaman organ veya bağlı bulunduğu sistemin adı ile anılır. Tiroid bezi (Guatr), ince bağırsak, meme, yemek borusu, mide, fıtık, anüs, safra kesesi, safra yolları, karaciğer, kalın bağırsak, endoskopik ve laparoskopik cerrahi operasyonların tümü genel cerrahi alanına girmektedir.

Hastalıklar bulundukları sisteme göre sınıflandırıldığı zaman ise; guatr ameliyatı, meme ameliyatı, anüs ve rektum bölgesi ameliyatı, yemek borusu ameliyatı, mide ameliyatı, on iki parmak bağırsağı ameliyatı, ince ve kalın bağırsak ameliyatı, karaciğer ameliyatı, fıtık ameliyatı da genel cerrahi alanında yapılan ameliyatların içinde yer alır.

Genel cerrahi tıp dalı bazı durumlarda sadece ameliyat ile değil koruyucu doktorluk ile de kişileri ameliyattan da korumayı amaçlamaktadır. Genel cerrahi tıp bölümü ilgi alanının çok geniş olmasından dolayı pek çok tıp dalı ile iş birliği içinde ve eşgüdümlü olarak çalışır.

Genel cerrahi hastalarının önemli bir kısmı her türlü tipte kanser vakalarından oluşmaktadır. Bu hastaların teşhisini ve ameliyat sonrasında kullanılacak tedavilerin aşamaları ve planlanması radyoloji, medikal, girişimsel radyoloji, radyasyon onkolojisi ve patoloji tıp dalları ile eşgüdümsel çalışmalar ile yapılmaktadır.

Genel cerrahi tıp dalının bir diğer ilgi alanı ise travmatolojidir. Travmalı hastalarda sıklıkla yaşanan çoklu organ sistemi yaralanması olması nedeni ile nöroşirurji, ortopedi, üroloji ve kalp damar cerrahisi tıp dalları ile birlikte hareket edilir. Özellikle şiddetli çoklu organ yaralanmalarında bütün bu tıp bölümlerinin sorumluluğunu genel cerrahi dalı üstlenmektedir.

Genel cerrahi halk arasında hariciye olarak bilinmektedir. Tıp bölümleri arasında en önemli ve en geniş kapsama sahip olan alanlardan biridir. Genel cerrahi tıp biliminin en eski ve en geniş kapsama sahip olan bölümüdür. İlaç ya da diğer tedavi metotları ile iyileştirilemeyen hastalıkların, yaralanmaların ve yapı bozukluklarının cerrahi müdahale yardımı ile onarılması ya da kesilip çıkarılarak doğal ve uygun şekline dönüştürülmesi kapsamına dayanır.

  • Karın ve işlevleri
  • Travma, endokrin, konjenital, vasküler ve onkolojik bozukluklar dahil, cilt tümörü, baş boyun, tükürük bezleri, ağız boşluğu, paratiroid ve tiroid
  • Kafa içi damarları ve kalp dışındaki vasküler sistem
  • Endokrin, adrenal, tiroid, paratiroid ve endokrin pankreas dahil, endokrin sistemi
  • Acil servis içinde, yoğun bakım bölümleri ve travma, yoğun bakım yanık bölümlerinde kritik cerrahi hastalıkları olan hasta kişilerin tam teşekküllü bakımı
  • Cerrahi yardımcı tedaviler, kanser taraması, gözetleme, rehabilitasyon ve takip ile koordine çok moda sahip olan metotları dahil olmak üzere cerrahi onkoloji
  • Sindirim sistemi
  • Kas ve iskelet sistemi, el- kafa yaralanmaları dahil kapsamlı travma yönetimi.

Yaralı hastaların bütün bakım aşamalarındaki sorumluluk genel cerrahi tıp bölümünün temel bileşenidir.

Genel cerrahi bölümünün ilgi alanına giren organların ve hastalıkların çeşitliliği; bu çeşitliliğe bağlı olarak gelişen cerrahi operasyonları teknolojisi bölümünün kendi içinde ayrışmasına neden olmuştur.

Bu neden ile genel cerrahi eğitimi almış bir doktor ilerlemek istediği alana yoğunlaşarak (meme, bağırsak vb.) o konuda uzmanlaşabilir. Genel cerrahi tıp bölümü hastanın detaylı muayenesinin ardından tedavi sürecini başlatmaktadır ve gerekli gördüğü durumlarda ise diğer branş doktorları ile bir disiplin çerçevesinde değerlendirmeler yaparak tedaviyi uygulamaktadır.

Kalp ve Damar Cerrahisi Nedir?

İnsan sağlığını tehdit eden en büyük rahatsızlıklar kalp ve ona bağlı olan organlarda yaşanmaktadır. Bu neden ile kalp rahatsızlıklarına bağlı olarak gelişen hastalıklarda ölüm oranı da seneler geçtikçe artış göstermektedir. Kalp ve damar cerrahisi, kalp rahatsızlıklarının yanı sıra kalbin çalışmasını etkileyen üç damardan kaynaklı rahatsızlıkların erken teşhis edilmesini sağlayan ve cerrahi operasyon uygulayan tıp bilimidir. Teknolojik gelişmelere ayak uyduran ve ne gelişmiş yöntemler kullanılarak, hastanın rahatsızlığına göre belirlenen en uygun cerrahi yöntem ile hastanın eski sağlığına kavuşması sağlanır.

Kalp ve damar cerrahisi, hasta kişinin normal yaşamına vakit kaybetmeden dönebilmesi için diğer birimler ile eşgüdümlü olarak çalışmaktadır.

Çocuk Cerrahisi Nedir?

Çocuk cerrahisi, doğum öncesinde oluşan anomalilerin dışında çocukluk çağında edinilen hastalıkların ve travmalara bağlı olarak gelişen pek çok farklı durumların teşhis ve tedavisi ile uğraşan tıp bilimidir. Bireyler, çocukluk döneminde geçirdikleri cerrahi operasyonların sonuçlarını, bir ömür boyu üzerlerinde taşıyacakları için onların fizyolojisi ve psikolojisi göz önüne alınarak gelişimine zarar vermeyecek biçimde çalışmak konusunda son derece hassas davranır.

Yenidoğan bebek hastalarda hormonal düzenlenme yeni başladığından dolayı metabolizmaları, çocuk ve yetişkin kişilere göre farklıdır. Bağışıklık sistemleri henüz gelişmediğinden dolayı enfeksiyonlara karşı dirençleri düşüktür. Çocukluk döneminde olan hastalar ise yetişkinlerden farklı olarak hücre bölünmesi reprodüktif amaç dışında fiziksel ve zihinsel büyümeyi gerçekleştirmek için sağlanmaktadır. Hücre bölünmesinin hızlı olması çocuk hastaların yetişkin ve yaşlı hastalara göre iyileşme süresini kısaltmaktadır. Bu yüzden çocuk hastalar fiziksel travmalara karşı çok daha dirençlidir.

Göğüs Cerrahisi Nedir?

Göğüs cerrahisi tıp bölümü boğaz ile başlayan karın bölgesinin üst bölümüne kadar olan karın içinde yer alan meme ile kalp hariç diğer organların hastalıklarının teşhis ve tedavisini yapan tıp dalıdır. Soluk borusundan başlayarak yemek borusu, akciğer ve göğüs duvarı, mediasten ve ilgili alanların hastalıkları göğüs cerrahisi tıp alanındadır. Bu bölgelerdeki hastalıkların teşhis ve tedavi ve cerrahi müdahalesi göğüs cerrahisi doktorları tarafından yapılır.

Göğüs Cerrahisi Hangi Hastalıklara Bakar?

Göğüs cerrahisi tıp alanına giren birden fazla hastalık bulunmaktadır. Akciğer ve onu çevreleyen organların doğumsal ya da işlevsel birçok göğüs cerrahi hastalıkları vardır. Bu hastalıklardan bazıları ise;

  • Akciğer kanseri
  • Göğüs duvarı kanseri
  • Trekea tümörleri
  • Akciğerin su toplaması
  • Akciğer zarı enfeksiyonu
  • Akciğer delinmesi
  • Yemek borusu hastalıkları
  • Akciğer mantarları
  • Akciğer tüberkülozları
  • Amfizem
  • KOAH (Kronik akciğer hastalıkları)
  • Göğüs kafesi travmaları
  • Aşırı terleme
  • Doğumsal göğüs kafesi hastalıkları

Sıkça Sorulan Sorular

Genel cerrahi ve dahiliye aynı mı?

Dahiliye bölümü ve genel cerrahi bölümleri aynı noktada buluşsalar da aslında birbirinden farklı tıp bölümleridir. Genel cerrahi ve dahiliyeyi birbirinden ayıran en büyük fark, dahiliye bölümünün ameliyat yapmamasıdır. Genel cerrahi ameliyat ile tedavi yaparken dahiliye tıp bölümü ise medikal tedavi yapar.

Genel cerrahi bölümü varise bakar mı?

Varisler genellikle toplar damarlarda bulunan kapakçıkların bozulmasından dolayı oluşur. Varis tedavisi yapabilmek için damarlar hakkında geniş bir bilgiye sahip olmak gerekir. Bu nedenle varis tedavisini kalp ve damar uzmanları yapmaktadır.

Kasık fıtığının ağrısı nerelere vurur?

Kasık fıtığı kasık bölgesinde, belde, erkeklerde testislerde ve karında ağrı yapabilir.

Safra kesesi taşı ne gibi rahatsızlıklara neden olur?

En sık görülen belirtisi karnın sağ üst kadranında ağrıya neden olarak kendini gösterir. Karın ağrısı dışında da, karında gerginlik, karında rahatsızlık, gaz, geğirme isteği, sarılık ve açık renkli dışkılama gibi belirtileri vardır.

Kalp ve Damar Cerrahisi Nedir?

Kalp ve damarlarda meydana gelen hastalıkların cerrahi tedavisini yapan bölüm, kalp ve damar cerrahisidir. Kısaca kardiyovasküler cerrahi (KVC) adı ile de bilinir. 

Kalpte doğumsal ya da sonradan ortaya çıkan işlevsel bozukluklar, yapısal bozukluklar, kalp krizi, damar tıkanıklığı, kalp kapakçığı hastalıkları ve kalp yetmezliği gibi hastalıkların ameliyat ile tedavisinden sorumludur. Aynı zamanda gerekli durumlarda kalp nakli gibi zorlu ameliyatların yapılması da kalp damar cerrahisinin alanında bulunmaktadır.

Günümüzde sağlıksız beslenme ve buna bağlı olarak ortaya çıkan obezite, hava kirliliği gibi olumsuz çevresel faktörlerdeki artış, alkol ve sigara kullanımının yaygınlaşması gibi etkenlerden dolayı damar tıkanıklığı gibi sorunların görülme sıklığı artmıştır. Buna bağlı olarak kardiyovasküler sistem hastalıklarından kaynaklanan ölüm oranları da yükselmiştir.

Kalp ve damar cerrahisi alanı, son derece riskli uygulamaları kapsayan ve karmaşık bir alandır. Bu sebeple kalp damar cerrahisi alanında ameliyat yapacak uzmanların alanlarında kendilerini geliştirmiş olması ve yapacakları işlemlerin sonuçlarını önceden tahmin edebiliyor olmaları gerekir. 

Böylelikle riskler mümkün olduğunca en aza indirgenerek uygulanan tedavideki başarı şansı artmış olur.

Kalp ve Damar Cerrahı Nedir? Görev ve Yetkileri Nelerdir?

Kalp ve damar cerrahisi uzmanları; kalp ve kalp damarları ile ilgili hastalıkları teşhis eden, hastalığın cerrahi tedavisini planlayan, uygulayan ve tedaviden sonraki süreçte hastanın takibini yapan tıp uzmanlarıdır. 

Kalp cerrahı olabilmek için ilk olarak tıp fakültesinden mezun olunmalı. Daha sonra tıpta uzmanlık sınavına (TUS) girilmeli. Eğer yeterli puan kazanılırsa 6 yıllık kalp damar cerrahi eğitimi alınır ve kalp damar cerrahisi uzmanı unvanı kazanılmış olur. 

Kalp damar cerrahisi doktorları; devlet hastanesinde, özel hastanede ya da kalp ve damar hastanesinde çalışabilir. Kalp cerrahisi alanında özel muayenehanede çalışmak mümkün değildir. 

Bunun sebebi ise kalp ve damar hastalıklarının cerrahi tedavileri için tam teşekküllü hastanelere ihtiyaç olmasıdır. Ameliyathane, KVC yoğun bakım, KVC servisi ve kan merkezi bulunmayan sağlık kuruluşlarında görev yapılamaz. Bir kalp cerrahının görev ve sorumlulukları şu şekilde sıralanabilir:

  • Başvuran hastaların şikayetlerini dinlemek ve fiziki muayenelerini yapmak,
  • Hastaların anamnezlerini (tıbbi öykü) almak,
  • EKG, idrar tahlili, akciğer grafisi ve kan tahlili gibi tetkikleri isteyip sonuçları değerlendirmek,
  • Gerekli görüldüğü durumlarda anjiyografi, efor testi, ekokardiyografi gibi tetkikleri tekrarlamak,
  • Fiziki muayene ve tetkik sonuçlarını birlikte değerlendirerek yorumlamak, teşhis koymak ve teşhise yönelik cerrahi tedaviyi planlamak,
  • Hasta ve hasta yakınlarını teşhis ve tedavi hakkında detaylı bir şekilde bilgilendirip, onların sorularını cevaplamak,
  • Hastanın daha önce takibini yapan kardiyoloji uzmanı, ameliyathane ekibi ve anestezi uzmanı ile işbirliği yapmak,
  • Hastada kalp hastalığına ek başka hastalıklar varsa, bu hastalığa yönelik tıp uzmanı ile işbirliği yapmak,
  • Hasta ve hasta yakınlarını ameliyatın riskleri hakkında bilgilendirmek,
  • Ameliyat sonrası dönemde hastanın takibini yapmak ve medikal tedavisini planlamak,
  • Hastanın diyetini planlamak ve ameliyat sonrası dönemde dikkat etmesi gereken durumlar hakkında bilgi vermektir.

Kalp ve damar hastalığı olan kişiler, ilk önce kardiyoloji uzmanına başvururlar. Orada yapılan tetkiklerin sonucuna göre medikal tedavi ile iyileşme sağlanamayacağı düşünülüyorsa, hasta kalp ve damar cerrahisi uzmanına yönlendirilir. Kalp ve damar cerrahı hastayı tekrar değerlendirir ve cerrahi tedavisini uygular.

Kalp ve Damar Cerrahisi Neye Bakar? Hangi Hastalıklarla İlgilenir?

Kalp ve damar cerrahisi; kalp ve kalp damarlarında doğuştan gelen ya da sonradan oluşan hastalıkların cerrahi tedavisini uygulayan bölümlüdür. Hastalar, kalp damar hastanesine ya da içinde kardiyoloji ve kalp cerrahisi bölümü olan bir hastaneye gittiklerinde ilk olarak kardiyoloji bölümüne muayene olmalılardır. 

Eğer ritim bozukluğu, damar tıkanıklığı (%80’in altında ise) ya da hipertansiyon (yüksek tansiyon) gibi medikal tedavi ile kontrol altına alınabilecek bir sorunsa tedaviyi kardiyoloji uzmanları uygular. 

Ancak varis, damar tıkanıklığı (%80’in üzerinde ise) ya da kalp kapakçığı yetmezliği gibi medikal tedavinin yetersiz kalacağı hastalıklarla kalp ve damar cerrahisi bölümü ilgilenir. 

Kalp ve damar cerrahisi bölümünde en sık karşılaşılan hastalıklar şu şekilde sıralanabilir:

  • Koroner Arterde Oluşan Hastalıklar: Türkiye’deki ölümlerin sebeplerine bakıldığında, koroner arter hastalıklarından kaynaklanan ölümler ilk sıralarda yer almaktadır. Koroner arterler kalbi besleyen damarlardır. Kalbin etrafını bir ağ gibi sararlar. Koroner arterlerde meydana gelen daralmalar sonucunda kalp dokusu yeterince beslenemez ve göğüs ağrısı, kalp krizi gibi sonuçlar doğurur. Anjiyografi ile tespit edilen bu darlıklar stent ile açılacak durumda değil ise cerrahi olarak tedavi edilir.
  • Atrial Septal Defekt (ASD): Kalpte 4 odacık bulunur. Üst tarafta bulunan odacıklara kulakçık (atrium) adı verilmektedir. Bazen kulakçıkların arasındaki duvar delik olabilir. Bunun sonucunda kirli kan ve temiz kan birbirine karışarak halsizlik, solunum sıkıntısı ve çabuk yorulma gibi şikayetlere yol açar. Hastalığın tanısı ekokardiyografi ile konulur. Deliğin büyüklüğü, belirtilerin şiddetini ve tedavi yöntemnin seçilmesini direkt olarak etkiler. Kulakçıklar arasında bulunan delik çoğunlukla çocukluk çağında kendiliğinden kapanır. Kapanmadığı durumlarda ise cerrahi tedavi uygulanır.
  • Mitral Kapakta Meydana Gelen Hastalıklar: Sol kulakçık (sol atrium) ve sol karıncık (sol ventrikül) arasında mitral kapak adı verilen bir kalp kapakçığı bulunmaktadır. Bu kapakçığın görevi sol karıncığa dolan kanın kalp kasılırken tekrar sol kulakçığa kaçmaması için kapanmasıdır. Bazen kapakçık görevini yerine getiremez ve darlık ya da yetmezlik gibi sağlık sorunları görülebilir. Bazı vakalarda ikisinin bir arada görüldüğü de gözlemlenmiştir. Belirtileri arasında çabuk yorulma, ritim bozukluğu ve nefes darlığı vardır. Mitral kapak hastalığı olan bir kişi uykusundan nefes darlığıyla uyanma şikayetine sahip olabilir. Bunun sebebi hastanın uzun süre yatay pozisyonda kalması sonucunda kalbin gelen kanı pompalamakta güçlük çekmesidir.
  • AORT Anevrizması: Kalbin sol tarafında bulunan ve vücuttaki en büyük atardamar olma özelliğini taşıyan aort damarı, normal halinin en az %50’sinden daha fazla genişleyip balon oluşturduğunda aort anevrizması adını alır. Oluşan baloncuğun yırtılması sonucunda büyük miktarda kanama oluşur ve ani ölümle sonuçlanabilir. 60 yaş ve üzerindeki insanlar ile sigara kullananlar risk grubuna girmektedir. Elde edilen verilere göre aort anevrizmasının erkeklerde görülme oranı, kadınlara göre daha fazladır.
  • AORT Kapağında Meydana Gelen Hastalıklar: Aort kapağı, sol karıncık ile aort damarı arasında yer alan bir kapakçıktır. Bu kapakçıkta yetmezlik ya da darlık oluştuğunda kişilerde bayılma, göğüs ağrısı, çarpıntı ve solunum sıkıntısı gibi belirtiler görülebilir. Tedavisi ilaçla yapılamamaktadır. Yalnızca ameliyatla onarılabilir ya da yenisi takılabilir.

Kalp ve damar hastalıkları son derece ciddi hastalıklardır ve en kısa sürede tedavi edilmeleri gerekmektedir. Kolda uyuşma, solunum sıkıntısı, çarpıntı ve bayılma gibi belirtiler göz ardı edilmemeli; en kısa sürede bir uzmana muayene olunmalıdır. 

Bunlara ek olarak varis, yüksek tansiyon, kalp yetmezliği ve damar tıkanıklığına sebep olan pıhtılar da kalp ve damar cerrahisi bölümünün alanına girer.

Kalp ve Damar Cerrahisi Bölümü Hangi Ameliyatları Uygular?

Kalp ve damarlarda oluşan hastalıkları her zaman ilaçla tedavi etmek mümkün değildir. Böyle durumlarda cerrahi tedavilere başvurulur. 

Kalp ve damar cerrahisi bölümünde en sık yapılan ameliyatlardan bazıları şunlardır:

  • Kalp Bypass Ameliyatı (Koroner Arter Bypass Grefti): Koroner arter bypass cerrahisi, kalbi besleyen damarların (koroner arter) ciddi derecede tıkanması sonucunda yapılan bir ameliyattır. Vücutta bulunan 4 yedek damardan bir ya da birkaçı alınarak tıkalı damarın üzerine bir köprü oluşturacak şekilde yama yapılır. Böylelikle kan akışı için alternatif bir yol oluşturulur ve kalp dokusu tekrar beslenmeye başlar. Ameliyat sırasında kalp özel bir makineye bağlanır. Bu makine ameliyat boyunca kalp ve akciğer görevi görerek kanı temizler ve diğer organlara dağıtır. Makinenin kullanılabilmesi ve ameliyatın doğru biçimde yapılabilmesi için koroner arter bypass cerrahisinde açık ameliyat yöntemi kullanılmaktadır. Damar tıkanıklığı tedavi edilmediğinde, kalp dokusu yeterince beslenemediği için zayıflar ve zamanla ölür. Bu yüzden mümkün olan en kısa süre içinde tedavi edilmesi hayati önem taşımaktadır.
  • Kalp Kapakçığı Ameliyatları: Kalp kapakçıkları, odacıklar arasında tıpa görevi gören yapılardır. Yani kanın geri kaçmasını önlerler. Bazen kapakçıklarda darlık ya da yetmezlik olabilir. Böyle durumlarda ameliyat ile tedavi edilirler. Kalp kapakçığı ameliyatları açık ameliyat yöntemi ile yapılmaktadır. Kapakçıklar genellikle tamir edilir, ancak tamir edilmesi mümkün değilse yapay bir kapak ile ya da kadavradan alınmış bir kapak ile değiştirilebilir.
  • Konjenital Kalp Hastalıkları Ameliyatları (Doğumsal Kalp Hastalıkları Ameliyatları): Atriyal septal defekt (kalbin kulakçıkları arasında delik olması), ventriküler septal defekt (kalbin karıncıkları arasında delik olması) ve patent duktus arteriozus (akciğer atardamarı ile aort damarı arasındaki bağlantının doğumdan sonra kapanmaması) gibi hastalıklarda açık ya da kapalı ameliyat yöntemi kullanılabilir. Patent duktus arteriozus hastalığında genellikle kapalı ameliyat yöntemi tercih edilirken, atriyal septal defekt ve ventriküler septal defekt hastalıklarında açık ameliyat yöntemi tercih edilir.
  • AORT Anevrizması Ameliyatı (AORT Damarı Balonlaşması): Aort damarı en önemli damarlardan biridir. Burada oluşan sorunlar hayati tehlike yaratır. Bu yüzden ihmal edilmeden tedavi edilmelilerdir. Anevrizmalar damarların genişleyerek balonlaşmasına denir. Tedavi edilmediği durumlarda aniden yırtılarak hastanın hayatını kaybetmesine sebep olabilir. Ameliyat yöntemi olarak açık ameliyat kullanılmaktadır. Ameliyat sırasında aort damarında bulunan anevrizma üzerine bir kesi açılır, daha sonra o bölgedeki kan pıhtıları temizlenir ve yapay damar koyularak ameliyat tamamlanır.

Kalp ve damar cerrahisi bölümünde; karotis arter (Şah damarı) ameliyatları, varis ameliyatı, kalp nakli, kalp pili ameliyatları ve kalp yetmezliği ameliyatları da uygulanır. Ameliyatların büyük bir çoğunluğunda açık kalp ameliyatı yöntemi tercih edilir. 

Damar Cerrahisi ve Varis Tedavisi

Genel Bakış

Liv Hospital Damar Cerrahisi Kliniği damar hastalıklarına bağlı yaraların tedavisi için son teknolojik yöntemler ve alalında uzman doktorlarla tedavi sunuyor.
Bacaklara veya kollara giden damarlarda meydana gelen tıkanma sonucu ortaya çıkan Periferik Arter Hastalığı, çok sık görülen bir tablodur. Yaş arttıkça görülme oranı sıklaşan bu hastalık, tedavi edilmediğinde felç vakalarına neden olur. Liv Hospital Damar Cerrahisi Kliniği, hastalığı tomografi gerektirmeyen ve kısa sürede tamamlanan bir yöntemle tanı olanağı sunuyor.

 

Varis

Günümüzde özellikle kadınların en büyük problemlerinden biri olan varis, hem estetik görünüm hem de yarattığı ağrı ve şişkinlik nedeniyle tedavi edilmesi gereken bir rahatsızlık. Tıp dünyasında varis tedavisi için kullanılan pek çok yöntem var. Açık cerrahi ameliyatı, lazer tedavisi, radyofrekans ablasyon, köpük tedavisi bu hastalık için kullanılan tedavilerin başında geliyor. Liv Hospital Damar Cerrahisi Kliniği tüm bu yöntemleri kullanarak hastalarına hizmet veriyor.


Diyabetik Ayaklar

Diyabetik enfeksiyonların en önemli nedeni atar damar hastalıkları ve sinir hasarıdır. Şeker hastalarının birçoğunda görülebilen diyabete bağlı ayak yaralarında Liv Hospital Damar Cerrahisi Kliniği hem cerrahi operasyonlar hem de Rejeneratif Tıp ile işbirliği yaparak alternatif tedavi yöntemlerini hastalarına sunuyor.


Anevrizma

Anevrizmalar, aort veya diğer atardamarların balonlaşması olarak tanımlanıyor. Hastalığın en kötü yanı ise bir anevrizma hastasının herhangi bir rahatsızlık hissetmemesidir. Bu yüzden de kişi anevrizma hastası olduğunu fark edemiyor. Ancak hastalık tedavi edilmezse iç kanamayla ve hatta ölümle sonuçlanan bir süreç yaşanıyor. Bu sinsi hastalığın kontrol altında tutulması için 60 yaşın üzerinde olan ve sigara içen erkeklerin mutlaka ultrason çektirmesi gerekiyor

Kalp ve Damar Cerrahisi Nedir?  

Vücudumuza oksijenden zengin kanı ve besin maddelerini dolaşım sistemi içinde hareket ettiren, temel görevi kan pompalamak olan organımız 'Kalp' tir. Güçlü kas yapısı ile dakikada ortalama kez kasılan ve yaklaşık litre kanı organlara pompalayan, hiç durmadan çalışan bir pompadır. Birlikte çalıştığı en önemli sistem 'damar sistemi' dir. Kanı toplardamar sistemi ile vücudumuzdan toplar, akciğerlere oksijenlenmesi için gönderir ve oksijenden zengin kanı tekrar vücudumuza atardamarlar aracılığıyla pompalar.  Kalp ve Damar Cerrahisi bölümü, kalp ve birlikte çalıştığı damar sistemini ilgilendiren hastalıkların (doğuştan veya sonradan oluşan)  ilaç veya ameliyat ile tedavisini gerçekleştiren tıbbi birimdir.

Hem ülkemizde hem de dünyada, kalp ve damar hastalıkları ciddi ölüm nedenleri arasında yer almaktadır. Modern tıbbın sürekli ilerlemesi sayesinde pek çok hastalık erken teşhis ile kontrol altına alınmaktadır. Cerrahi işlem gerektiren kalp ve damar hastalıklarında, hastalarımızın tedavisi alanında uzman doktorlar tarafından yürütülmektedir.

Kalp ve Damar Cerrahisi Hangi Hastalıklara Bakar?

Kalp ve Damar Cerrahisi kalp ve birlikte çalıştığı damar sistemini ilgilendiren hastalıkların tedavisini gerçekleştirmektedir.

  • Koroner byp-pass ameliyatı / Çalışan kalpte by-pass ameliyatı
  • Kalp kapak ameliyatları (kapakların değişimi veya tamiri)
  • Minimal invaziv kalp cerrahisi
  • Aort anevrizması ameliyatları (Klasik ve Endovasküler (Kapalı) yöntem)
  • Kalp tümörleri
  • Periferik arter hastalıklarının Cerrahi ve Endovasküler (stent, balon) tedavisi
  • Akut ve kronik atardamar hastalıklarının tedavisi (Embolektomi, trombektomi)
  • Karotis Arter (Şah damarı) Hastalıkları ve tedavisi
  • Varis tedavisi (Endovenöz Lazer ve Radyofrekans Ablasyon, Skleroterapi / Köpük skleroterapisi)
  • Derin Ven Trombozu Tedavisi
  • Kalp zarı (Perikard) hastalıkları
  • Vazospastik damar hastalıkları, Buerger hastalığı, bazı inflamatuvar damar hastalıkları, kalp ve damar yaralanmalarının tedavisi 

Kalp ve Damar Cerrahisi Bölümündeki Ameliyatlar

Koroner By-Pass Ameliyatı: Kalbi besleyen atardamarlara "koroner arter" adı verilir. Bu damarlarda oluşan darlık ve tıkanıklık kalp krizine (miyokard enfarktüsü) neden olmaktadır. Yüksek tansiyon, şeker hastalığı, sigara kullanımı, şişmanlık, stres, hareketsizlik ve ailesinde koroner arter hastalığı bulunan kişilerde gelişen hastalık yaşam kalitesini bozmaktadır. Kritik darlık veya tamamen tıkanmış koroner damarlara açık kalp ameliyatı ile koroner bypass işlemi uygulanmaktadır. Bypass ameliyatında, vücudun başka bir yerinden alınan damarlarla darlık gelişmiş veya tamamen tıkanmış koroner damarların daha ilerisine köprü oluşturularak kan akımı tekrar sağlanır.

Kalp Kapak Cerrahisi: Kalp kapakçıkları kalbin odacıkları arasında yer alan, kanın akış yönüne doğru açılıp daha sonra eski konumuna dönerek kanın geriye doğru kaçmasını önleyen yapılardır. Kalp kapakçıklarında ortaya çıkan ileri derecede yetersizlik veya ileri derecede daralma (romatizmal hastalık) nedeniyle ameliyat gerekmektedir. Kaakçıklarda oluşan hastalığa balı olarak (yetersizlik veya daralma) açık kalp ameliyatı ile kapakçıklar değiştirilmekte ya da tamir edilmektedir.

Kalp Tümörlerine Yönelik Cerrahî Girişimler: Kalp dışındaki organlardan sıçrayan ya da kalpten kaynaklanan iyi / kötü huylu kitlesel yapılara kalp tümörü denilmektedir. Genellikle rastlanan iyi huylu tümörlere miksoma, kötü huylu tümörlere ise anjiyosarkom ve rabdomiyosarkom adı verilir. Tümörlerin çıkarılmasına yönelik cerrahi girişimler, klasik yöntem dışında minimal invaziv denilen meme altından açılan minik kesiler yolu ile de yapılmaktadır.

Periferik Damar Cerrahisi: Kalp ve beyin dışında, vücuttaki diğer organlar ile dokuları besleyen atar damarlara periferik arter adı verilir. Bu damarlarda görülen darlık ve tıkanıklık sonucu oluşan hastalıklar, periferik bypass veya endarterektomi denilen cerrahi yöntemler ile tedavi edilmektedir. Periferik bypass ameliyatlarında vücudun başka bir alanından toplardamar ya da yapay damar kullanılmaktadır. Bypass yapılamayacak kadar ileri derecede damar sertliği olan hastalarda bazen damar içindeki sertleşmiş, kireçli plak damar duvarından soyularak çıkarılmakta, damarın içi temizlenmektedir. Bu işlem 'endarterektomi' olarak bilinir. Damarın içi temizlendikten sonra açılan bölge hastanın kendi toplardamarı ya da suni bir damar ile yama yapılarak kapatılır. Periferik damar hastalıklarında açık cerrahi yöntem dışında kapalı, endovasküler yöntemler kullanılarak da tedavi seçenekleri mevcuttrur.

Minimal İnvaziv KVC: Minimal invaziv kalp damar cerrahisi, operasyonlarda küçük kesilerin kullanıldığı ve hızlı iyileşme sağlayan ameliyat yöntemidir. Bu tür operasyonlarda travma, kan kaybı, operasyon sonrası ağrı ve enfeksiyon riski daha azdır. İyileşme süresinn daha hızlı olması ve daha iyi bir kozmetik görünüş sağlaması avantajlarıdır.

Küçük Kesiler ile By-Pass İçin Damar Çıkarma: By-pass ameliyatlarında kullanılacak olan damarlar hastanın bacak ya da kol gibi vücudun başka alanlarından alınmaktadır. Klasik yöntemde büyük kesiler ile damar alınırken, endoskopik yöntem ile küçük kesiler yardımıyla da damarlar alınmaktadır.

Sol Ventrikül Anevrizma Tamirleri: Kalbin sol karıncık (ventrikül) bölgesindeki kalp kasının herhangi bir bölümünde kalp krizi sonrasında oluşan balon şeklindeki genişlemeye sol ventrikül anevrizması adı verilir. Genişleyen, anevrizma gelien bölgedeki kap kası kasılamaz ve kan pompalama işlemine katkı sağlayamaz. Anevrizma içinde pıhtı gelişebilir, ritim bozukluklarına ve kalp yetmezliğine neden olabilir. Oluşan pıhtının beyine atması sonucu felç de gelişebilir. Anevrizma,  oluştuğu bölge ve boyutlarına göre farklı teknikler kullanılarak düzeltilebilir.

Aort Anevrizması Ameliyatları: Kalpten çıkan ve vücuda temiz kanı dağıtan ana atardamara 'Aort' adı verilir. Aort damarı kalpten çıktıktan sonra seyri boyunca farklı isimlerle adlandırılır. Kalpten çıktıktan sonraki bölmüne çıkan (asendan) aorta, devamında kavis yaptığı alana ise arkus aorta, göğüs boşluğu içindeki kısmına inen (descendan) aorta ve karın içindeki bölümüne ise abdominal aorta denilmektedir. Aort damarının bu bölgelerinde kese şeklinde anormal genişlemeler meydana gelebilir. Anevrizma adı verilen bu rahatsızlıklar yakından takip edilmeli, büyüme gösteren veya yırtılma tehlikesi olan hastalar cerrahi olarak tedavi edilmelidir.

Koroner Anjiyografi: Kalbi besleyen koroner damarların kontrast madde verilerek görüntülenmesi işlemidir. Kasık ya da el bileğindeki atardamarlardan özel kateterler ile girilerek işlem gerçekleştirilir.

CGM Testi: Kardiyogonyometri olarak da bilinen CGM testi, kalbe giden damarların elektriksel aktivitesini üç boyutlu olarak görüntülenmesini sağlayan bilgisayar temelli bir testtir. 3D-EKG olarak da bilinen bu yöntem, hasta istirahat halinde iken, sırt ve göğse bağlı elektrotlar yardımı ile kısa sürede yapılabilir. Uygulama esnasında kimyasal madde ya da radyasyon kullanılmaz. CGM testi, klasik yönteme göre kalp krizi riskini çok daha hızlı gösteren test olarak bilinmektedir.

ABI Testi: Ankle-Brachial Index olarak bilinen ve Türkçe'ye "Ayak bileği-kol indeksi" olarak çevrilen test, periferik atardamar hastalığı teşhisinde kullanılmaktadır. Periferik atardamar hastalığına sahip olan kişilerde, kol veya bacakları besleyen atardamarlarda daralma ve buna bağlı dolaşım bozuklukları görülmektedir. ABI testi, bacak ve kollara tansiyon manşonu bağlanarak elde edilen tansiyon  değerlendirilmesiyle hesaplanan bir ölçüm yöntemidir.

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir