a) Bilgi Teknolojileri ve Güvenliği (Siber Güvenlik)
b) Acil Durum ve Afet Yönetimi
c) Mülkiyet Güvenliği ve Koruma (Fizik Özel Güvenlik)
d) uluslararası ilişkiler
e) İş Sağlığı ve Güvenliği
a) olumsuzlukların giderilmesi ve gerekli yasal düzenlemelerin yapılabilmesi amacıyla yetki yasası çıkarılmıştır
b) karmaşık yasal ve idari yapının getirdiği birçok olumsuzluk yaşanmıştır
c) yetki yasasına dayanılarak, Türkiye Acil Durum Yönetimi Genel Müdürlüğü ve ulusal deprem konseyi gibi birimler oluşturulmuştur.
d) Var olan yapı denetimi uygulama yönetmeliğinin uygulamalarına devam edilmiştir.
e) Zorunlu deprem sigortası uygulaması başlatılmıştır.
a) Afet yönetiminin tüm paydaşlarının olabildiğince sürece dâhil edilmesi
b) Yerel yönetimlerin afet yönetimindeki rollerinin artırılmasının
c) Merkezde gerçekleştirilen faaliyetlerin tek bir çatı altında toplanmasını
d) Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığının kriz ve afet yönetimi konusunda, Başbakanlık Kriz Yönetim Merkezi ile beraber iki ana kurumdan birisi hale getirilmesi
e) Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığının diğer kurumlarla koordinesinin artırılması
a) Bütünleşik yönetim
b) Afet yönetimi
c) Bütünleşik afet (kriz) yönetimi
d) Kriz yönetimi
a) Afet ve Acil Durum Yönetişimi
b) Eğitim
c) Çok Boyutlu Karar Verme Metotları
d) Lojistik ve Bakım
e) Risk Yönetimi
a) Giriş
b) KBRN
c) Yangın
d) Personel
e) Deprem ve sel
a) uluslararası kriterlere uygunluk
b) Güvenilirlik
c) Kalite
d) Maliyet
e) Yenilikçilik
a) Daha az personel gerektirir
b) Fazladan birim gerektirmez
c) Belirsizlikler daha fazladır
d) Olağan lojistikten farkı yoktur
e) Faaliyetler daha sadedir
a) Taşımacılık
b) Geçici iskan
c) Altyapı Hizmetleri
d) Depolama
e) Haberleşme
a) Enkaz kaldırma
b) Haberleşme
c) depolama
d) Dış kuruluşlarla Koordinasyon
e) Altyapı Hizmetleri
a) Tıbbi Malzeme
b) Yiyecek
c) Giyecek
d) eğitim kitleri
e) Su
a) Kimyasal kazalar,
b) Asit Yağışları
c) Baraj yıkılmaları
d) Volkanik olaylar
e) Bina-Temel ve maden çökmeleri
a) Sibernetik saldırılar sonucu geniş kapsamlı bilgisayar sistemleri veya iletişim sistemlerinin çökmesi veya devre dışı kalması
b) Gaz ve kimyasal kaçaklar
c) toplumsal olaylar
d) İnsani yardım krizleri,
e) Geniş çaplı gıda zehirlenmesi
a) Planlar sadece planı yapılan konulardan değil birçok dış faktörden de etkilenmektedir.
b) Yapılan planların uygulama aşamalarında ara sıra kontrol edilmeleri ve oluşan aksaklıklar için düzeltici faaliyetler başlatılmalıdır.
c) Sürekli gelişmenin sağlanabilmesi için çevrimin sürekli ve sistematik olarak uygulanması gerekir.
d) Zayıf veya gelişmeye açık noktalarda problemler belirlenerek tanımlanır
a) Etki analizi
b) Müdahale
c) İyileştirme
d) risk analizi
e) Yeniden yapılandırma
a) Temel plânları hazırlar, yürürlüğe koyar ve koordinasyonu sağlar
b) ABD Afet Yönetim Sisteminin aksine hükümetten bağımsız değildir ve Başbakana bağlıdır
c) afetin neden olacağı dolaylı etkilere karşı tedbirler geliştirir
d) Afet Önleme Plânlarını hazırlar
e) Vilâyet Afet Önleme Plânlarını hazırlar
a) Değerlendirme ve planlama dairesi
b) Deprem Felâketine Karşı Tedbirler Dairesi
c) Afetleri Önleme Koordinasyon Dairesi
d) Afetlere Karşı Tedbirleri Uygulama Dairesi
e) Yeniden İnşa ve İyileştirme Dairesi
KAMU YÖNETİMİNDE PARADİGMA DEĞİŞİMİ
Paradigma, en kısa şekli ile dünyayı algılamak ve anlamak için gerekli olan zihinsel düşünce tarzı olarak tanımlanmakta, örnek, model, kalıp anlamlarında ve toplulukça paylaşılan inanç, değer ve tekniklerin tümü şeklinde değerlendirilmektedir.
Kamu yönetimi ile ilgisi, yaşanan krizleri çözebildiği oranda değerinin artmasıyla bağlantılı görülmektedir. Kavram ilk olarak bilim felsefecisi Thomas Kuhn tarafından kullanılmıştır.
Kamu Yönetiminde Kimlik Bunalımı
Gündeme gelen yeni kamu yönetimi araçlarının mevcut yapıya uyumu, kamu sektöründe yeni paradigmaların ortaya çıkmasına neden olmuştur. Bu yeni paradigmalar, kamu yönetiminin temel vurgularını doğrudan etkilemiştir. Bunlara göre klasik kamu yönetimi;
Verimlilik arayışlarının yanında refah devleti anlayışının gelişmesi ile birlikte devletin yapması gereken işlerin çoğalması, kamu yönetiminin büyümesine ve bundan kaynaklanan sorunların artmasına neden olmuştur.
Batı'da refah devleti, devletin ne yapmaması değil, ne yapması gerektiği anlayışına dayanmıştır. Hukuk devleti, kamu kuruluşlarının her türlü eylemlerinin ve işlemlerinin hukuk kurallarına uygun olmasını ve hukuk tarafından denetlenmesini öngörmektedir.
Kamu Yönetiminde Değişimin Dinamikleri
Kamu sektörü; yeni kaynakların dağıtımı, var olan mevcut kaynakların yeniden dağıtımı, düzenleyici faaliyetlerin denetimi ve anayasal kurumların yeniden düzenlenmesi gibi fonksiyonları yerine getirmekle görevli kılınmıştır.
En önemli sorun olarak, fonksiyonlar arasında nasıl ayrım yapılacağı kabul edilmektedir. Kamu sektöründe yaşanan değişimin dinamikleri daha çok bu fonksiyonlar bünyesindedir. Yaşanan bu değişimde amaç, özellikle yerel yönetimleri daha yaşanabilir hâle getirmek olmuştur.
YENİ KAMU YÖNETİMİ (YKY)
Fiyat tabanlı, bürokratik olmayan ve müşteri tercihli kamu hizmetlerinden oluşan yapı, kurulması gereken en ideal sistem olarak görülmekte, kamu hizmetleri koşullarının, müşterilerin umduğu verimlilik kriterine uygun olarak etkin yapılarla ve becerikli yöneticilerce sunulması, kamu yönetimine yaklaşımlarda, yeni bir tema olarak ortaya çıkmaktadır. Genelde bu yaklaşım Yeni Kamu Yönetimi (YKY) düşüncesi olarak adlandırılmıştır.
YKY'nin Ortaya Çıkışı
"Public management" kavramı örgütsel karar vermede rasyonel yaklaşımı ifade ederken geleneksel olarak özel sektörle ilişkili olarak değerlendirilmektedir. "Public administration" kavramı ise kamu kesimi için kullanılmakta ve kaynakların etkili kullanımına ikincil derecede önem vermektedir.
YKY kamu sektörüne olan yaklaşımların uygun kısaltılmış hâli olarak değerlendirilebilir. Değerleri, normları, teknikleri ve kamu sektörü yönetimine dönük yönetim pratiklerini içermektedir.
YKY ile insanların yönetimine öncelik verilmekte, kaynaklar ve programlar, yönetim faaliyeti, süreci ve düzenlemelerine göre belirlenmektedir.
Genel olarak YKY'nin ortaya çıkışında iki süreçten bahsedilmektedir. Birincisi rekabete ve kullanıcı tercihlerine, açıklığa, şeffaflığa ve motivasyona vurgu yapan kurumsal ekonomi düşüncesidir.
İkinci süreç olarak ise kamu sektöründe özel sektör modelli ekonomik yönetim modelinin uygulanması kabul edilmektedir.
YKY'yi Oluşturan Teoriler
Kamu tercihi teorisi Avustralya ve Yeni Zelanda da uygulamaya konuldu.
Kamu tercihi teorisi genel olarak farklı yapılarda, farklı kurumsal oluşumlarda aktörlerin nasıl hareket ettiğini inceleyen bir teori olarak görülmektedir.
Sorumluluk teorisi ilk olarak iktisatçılar tarafından ortaya çıkarılmıştır. Sorumluluk teorisi genel olarak sorumluluğu üstlenen, yani işi yapmaya talip olanla sorumluluğu veren yani işi bir bedel karşılığında yaptıran kişi arasındaki ilişkiyi tanımlamaktadır.
Bu teori örgütlerin mal ve hizmet üretirken rasyonel şekilde hareket ettiklerini varsaymaktadır.
Yönetim ideolojisi teorisi (managerialism) işletme yönetimi tekniklerinin kamu kesimi yönetimine ithali olarak tanımlanmaktadır.
YKY'nin Özellikleri
YKY'nin İlkeleri
YKY'Yİ UYGULAYAN ÜLKELERDEN ÖRNEKLER
Avustralya
Avustralya'da diğer ülkelerden farklı olarak yeni profesyonellik anlayışı YKY düşüncesine alternatif olarak kullanılmaya çalışılmıştır.
Fransa
YKY uygulamaları açısından ihtiyatlı ve kısmen de başarısız örnek olarak nitelendirilmektedir.
İngiltere
İngiltere'de; "gelecek adım" kurumlarının oluşturulması, bakanlar için bilgi yönetim sisteminin kurulması, öncelikli mali yönetim sisteminin oluşturulması, vatandaş sözleşmeleri, açık yönetim, piyasa testleri uygulamaya sokulan bazı YKY öncelikleri olarak dikkat çekmiştir.
Amerika Birleşik Devletleri
ABD, kamu yönetimi alanında yeniden yapılanma çalışmalarının arkasında en güçlü siyasal iradenin yer alması açısından da ender ülkelerden birisidir.
DERS ÖZETİNİN TAMAMINI VE DAHA FAZLASINI ONLİNE SİPARİŞ VERMEK İÇİN AÖF ÇIKMIŞ SORULAR
KAMU YÖNETİMİNDE PARADİGMA DEĞİŞİMİ 'lerin ortasından itibaren kamu sektörünün geliştiği ülkelerde yönetim sisteminde önemli bir değişim sürecine girilmiştir. Zamanla yüzyıla hakim olan kamu yönetiminin katı hiyerarşik ve bürokratik yapısı, esnek ve piyasa tabanlı kamu yönetimine dönüşmüştür. Paradigma, en kısa şekli ile dünyayı algılamak ve anlamak için gerekli olan zihinsel düşünce tarzı olarak tanımlanmakta, örnek, model, kalıp anlamlarında ve toplulukça paylaşılan inanç, değer ve tekniklerin tümü şeklinde değerlendirilmektedir. Kamu yönetimi ile ilgisi, yaşanan krizleri çözebildiği oranda değerinin artmasıyla bağlantılı görülmektedir. Kavram ilk olarak bilim felsefecisi Thomas Kuhn tarafından kullanılmıştır. Üzerindeki konsensüs azalınca yeni değerler ve varsayımlar gündeme gelmiş, yeni paradigma dolayısıyla yeni değerler, yeni gündemleri ve yeni kişileri belirlemiştir. Bu yeni yönetim paradigması, devletin toplumdaki rolünü, hükûmet, bürokrasi ve vatandaşlar arasındaki ilişkileri, yeniden tanımlamak ve biçimlendirmek amacını taşımıştır. Günümüzde her alanda değişim görülmekte ve buna paralel olarak yönetim anlayışı da değişmektedir. Yeni anlayış; örgüt ve yönetiminde yönetici ve yönetilen arasında insancıl davranışların varlığı, yönetim ile halk arasında iyi ilişkilerin kurulması, hem örgüt içinden hem dışından yönetime katılmaların olması, hedef kitlelerin istekleri ve beklentileri doğrultusunda mal ve hizmet üretilmesi, hizmet alanların ve sunanların maddi ve manevi açıdan memnun edilmesi gibi özellikler üzerinde odaklaşmaktadır. Bu durum kamu yönetiminde, çabuk hareket etme, hızlı karar alma, yönetime dinamik ve daha esnek bir yapı kazandırma, değişen ve gelişen koşulların ortaya çıkardığı toplumsal taleplerin karşılanması amacına yönelik bir yapı oluşturma gibi süreçleri gündeme getirmiştir. Yaşanan bu değişimin temel nedenleri olarak; rekabet avantajı sağlamaya dönük istek ve ihtiyaçlar, uzun dönemli gelir veya bütçe kısıntıları ve hukuksal düzenlemelerin gerekleri gösterilmektedir. Değişimin temel ögesi ise ekonomik kalkınma stratejisinin serbest piyasa ekonomisi koşullarına dayandırılarak, kalkınma dinamizminin özel sektöre kaydırılması olarak belirtilebilir. Hassas dengeler üzerine kurulu değişim yönetimi; değişim çabasını yöneten insanlarla yeni stratejileri uygulamaları beklenen insanlar arasındaki iletişimi yönetmek, değişimin gerçekleşebileceği bir örgüt ortamı oluşturmak ve örgütlerde geleneksel olarak yasaklanmış bulunan, oysa başarılı bir dönüşüm için gerekli olan duygusal bağları yönetmek anlamına gelmektedir. Bu şekilde yönetilme ihtiyacı duyan değişim süreci, yeni toplumsal kurumlar üzerinde de derin etkiler yapmaktadır. Örgütler, bilim ve teknolojinin yanında insan niteliğine ilişkin değer ve kavramlardan oluşan değişimleri yaşamaktadırlar. Bu değişimlere uygun cevap veremeyen örgütler, sürekli biçimde, bilinmeyen, beklenmeyen ve denetlenemeyen güçlerle tehdit edilmektedir. Bunlar; daha iyi, daha ucuz, daha ekonomik yönetim istekleri biçiminde ortaya çıkan pragmatik baskılar, Devletin büyümesini tehlikeli bulan ve daha az yönetim isteklerini ön plana çıkaran eğilimleri içeren ideolojik baskılar, Devletin ekonomik etkinliklerde bulunmaması gerektiği şeklinde kendini gösteren ticari baskılar ve kamu sektörünün aşırı biçimde kurumsallaştığından, bürokratikleştiğinden ve profesyonelleştiğinden yakınma ve halka daha geniş bir seçme alanı bırakma tezini öne süren popülist baskılardan oluşmaktadır. Değişim, mevcut yönetsel biçimlerin ve yöntemlerin teknolojik değişime uyarlanması veya eğitim standartlarının yükselmesi sonucu ortaya çıkan değişiklikleri de içermektedir. Bu süreç, sürekli nitelik taşımakta ve değişen çevre koşullarına uyum sağlamaya çalışan organizmanın doğal tepkisine benzemektedir. Genel olarak ilgili literatürde değişimin türleri dört şekilde ele alınmaktadır. Bunlardan kültürel değişimde, örgüt üyelerince paylaşılan umutlar, davranışlar, değerler ve öngörüler değişmektedir. Misyon değişiminde sistematik tanımlamaya ihtiyaç duyulmaktadır. Bu süreçte örgütsel fark edilmeyi sağlayan temel faaliyet ve sorumluluklar planlanmaktadır. Yapısal değişimde ise örgütsel otorite ve iş sorumluluklarının en etkin düzeyde sağlanması söz konusu olmaktadır. Süreç değişiminde de "ürün ve hizmetler nasıl üretilecek ve dağıtılacak?" sorusuna cevap aranmaktadır.