kaynağı değiştir]
M.Ö. 4. yüzyılda, kalbin kapakçıkları Hippokrat okuluna bağlı bir hekim tarafından keşfedilmiştir. Fakat, kapakçıkların görevi o dönemlerde anlaşılamamıştır. Ölümden sonra, kan venlerde (toplardamar) toplandığından, arterler (atardamar) boş görünür. Bu nedenle antik anatomistler bu damarların hava ile dolu olduğunu düşünmüş ve bu damarların hava dağıtma görevine sahip olduğu kanısına varmışlardı.
Herofilus venler ile arterleri ayırsa da, nabzın doğrudan arterlerin bir özelliği olduğu düşünmüştür. Erasistratus yaşam sırasında kesildiklerinde arterlerin kanadığını gözlemlemiştir. Buradan da arterlerden kaçan (çıkan) havanın yerini kanın, venler ile arterler arasındaki küçük damarlar aracılığıyla, doldurduğunu düşünmüştür. Böylece kan akışını ters olarak düşünse de, ilk kez kılcal damar fikrini ortaya atmıştır.
M.S. 2. yüzyılda Yunan hekim Galen kan damarlarının kan taşıdığını bilmekteydi ve venöz (koyu kırmızı) ve arteriyel (açık kırmızı ve daha duru) kanı tanımlamış, görevlerinin farklı ve ayrı olduğunu belirtmişti. Büyüme ve enerji, karaciğerde kilüsten oluştuğuna inandığı venöz kanın özellikleriyken, arteriyel kan kalpten gelmekteydi ve hava içerdiği için canlılık vermekteydi. Kan oluştuğu (yaratıldığı/üretildiği) yerlerden vücudun tüm bölümlerine akar ve buralarda tüketilirdi. Kalbe veya karaciğere giden kanın geri dönüşü yoktu. Kalp kanı pompalamadığı gibi, kalbin hareketi diyastol sırasında kanı emmekteydi ve kan arterlerin (kendi) nabızları sayesinde hareket etmekteydi. Ayrıca, Galen arteriyel kanın, venöz kanın sol karıncıktan sağa 'gözenekler' yardımıyla geçmesi ve havanın da akciğerlerden pulmoner arter yoluyla kalbin sol tarafına geçmesi sonucu oluştuğunu düşünmekteydi. Arteriyel kan oluştuğu sırada 'isli' (duman rengi) buharların oluştuğunu ve bunların yine pulmoner arter yardımıyla, dışarı verilmesi için, akciğerlere geçtiğini de düşünmüştür.
İbn Nefis, 'de, insan vücudundaki kan dolaşımını doğru biçimde tanımlayan ilk kişidir. Anatomik bilgisi doğrultusunda el-Nefis pulmoner dolaşım konusunda şöyle bir çıkarımda bulunmuştur:
Bunun dışında kalbin ihtiyaç duyduğu oksijen ve besinleri koroner arterler yoluyla aldığı yönünde bir önerme de ortaya atmıştır.
'de ise Michael Servetus aynı tanımı yaptı ve Realdo Colombo da bunu kanıtladı. Yine de tüm bu sonuçlar genel olarak yaygın biçimde kabul edilmemişti.
Sonunda, Hieronymus Fabricius'un öğrencilerinden biri olan William Haryvey bazı deneylerden sonra 'de insan dolaşım sistemini keşfettiğini duyurdu ve bu konuda etkili bir kitap (Exercitatio Anatomica de Motu Cordis et Sanguinis in Animalibus) yayımladı. Bu çalışma zamanla tıp dünyasına doğru anlayışı kabul ettirdi. Harvey arterler ile venleri bağlayan kılcal damar sistemini tanımlayamamıştı; bunlar daha sonra Marcello Malpighi tarafından tanımlanmıştır.
yazdır / print
Bedenimizdeki sinir sistemlerinden biri olan Otonom (Vegetativ) Sinir Sistemi, bizim bilgimiz ve arzumuz dışında, bedenin taleplerine göre çalışan, nefes alıp vermeyi, kan dolaşımını, metabolizmayı, beden ısısını ve bedenin su ihtiyacını düzenleyen bir sistemdir.
Ağır bir iş ile uğraşırken, konsantrasyonun daha yoğun olması gereken işleri yaparken ve gergin ortamlarda Otonom Sinir Sisteminin, Sempatik (sympathikus) Sinir Sistemi tarafından yönetilen kısmın payı artar, bu nedenle de gerilip strese gireriz. Buna karşılık olarak ta sakinken, dinlenirken, herhangi bir tedavi sürecinde, hazım ederken ve dışkılama durumlarında, Otonom Sinir Sisteminin Parasempatik (parasympathikus) Sinir Sistemi tarafından yönetilen kısmın payı artar, bu nedenle de kendimizi daha rahat ve relaks hissederiz.
Otojenik Eğitim esnasında bedenimizde neler olmaktadır?
Otojenik Eğitimin yardımı ile, önce Otonom Sinir Sisteminin istem dışı oluşan akışı üzerinde bir tür baraj kurularak, sistem etkimiz altına alınır. Öyle ki; Ağırlık, sıcaklık ve sakinlik gibi kelimeler içeren kollar ve bacaklar çok ağır, kollar ve bacaklar çok sıcak, ben çok sakinin gibi yönlendirici cümleler yardımı ile Otonom Sinir Sistemi etkilenir ve Parasempatik Sinir Sisteminin, Otonom Sinir Sistemi üzerindeki hakimiyetinin artması, böylelikle de bedenin gevşemesi sağlanır. Bunun sonucunda da gözbebeklerin ufaldığı, kan basıncının düştüğü, nefesin yavaşladığı, tükürük bezlerinin hızlı çalıştığı ve kasların gevşediği gözlenir.
Genel bir bakışta Sempatik ve Parasempatik Sistem
Organlar | Sempatik Sistem (Gerginleştiren) | Parasempatik Sistem (Sakinleştiren) |
Kalp | Kalp atışı artar, Kalp koroner damarlarında ki güç artar ve genişlerler | Kalp atışı yavaşlar, Kalp koroner damarları daralır |
Çalışan kaslardaki kan damarları | Genişler | Daralır |
Kan damarları | Genişler | Daralır (gevşer) |
Kan basıncı | Kalbin hızlı atması ve kan damarlarının genişlemesi nedeni ile, tansiyon yükselir. | Kalbin yavaş atması ve kan damarlarının daralması nedeni ile tansiyon düşer. |
Kanın pıhtılaşma kabiliyeti | Muhtemel yaralanmalarda yaraları kapatabilmek için yükselir | Azalır bu nedenlerde, incelir |
Metabolizmanın çalışması | Enerjinin çok tüketilmesinden dolayı yükselir | Enerjinin az tüketilmesinden dolayı azalır |
Bronşlar (Akciğerler) | Genişler | Daralır, salgı (balgam) üretir |
Karın/Bağırsaklar | Hazım sistemlerin çalısmasını engeller. Hazma yardımcı olan sıvıların üretimi engelenir. Kas sistemi gerilir, damarlar daralır ve dışarı cıkma zorlanır (kabızlık) | Hazım sistemlerin çalısması rahatlar. Hazma yardımcı olan sıvıların üretimini artar. Kas sistemi gevşer, damarlar genişler ve dışarı çıkma rahat olur |
Pankreas | İnsulin üretimi azalır | İnsulin üretimi artar |
Ter bezi | Az ve yapışkan bir ter | Çok ve daha ince/akıcı ter |
Tükrük bezi | Salya üretimi azalır (ağdalı salya) | Salya üretimi artar (ince/akıcı salya) |
İdrar kesesi | İdrar kesesini sıkıştırmada zorluk(idrar tutma hali) | İdrar kesesini sıkıştırma kolaylık(idrar boşaltma hali) |
Cinsel organlar | Cinsel organla da kan dolaşımı azalır (damarların daralması), Boşalma | Salgılanma desteklenir, Cinsel organla da kan dolaşımını teşvik eder (Damarların genişlemesi), sertleşme |
Göz | Göz bebekleri büyür,Göz farı genişler | Göz bebekleri küçülür,Göz farı genişler |
Gözyaşı kesesi | az salgılanır | çok salgılanır |
Beyin | Şuur aydınlığı | Şuur azalması |