kandilli rasathanesi kuruluşu / Kandilli'nin Yılı

Kandilli Rasathanesi Kuruluşu

kandilli rasathanesi kuruluşu

T.C. ÇEVRE, ŞEHİRCİLİK VE İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ BAKANLIĞI
Meteoroloji Genel Müdürlüğü


Osmanlı İmparatorluğu Zamanında

a. Tanzimata Kadar

Ülkemizde Selçuklular ve Osmanlılar döneminde rasathaneler kurulmuş olmasına rağmen, bunlar daha ziyade astronomik gözlemler yapmışlardır. Bunlardan Ali Kuşçu ve Uluğbey'in kurduğu rasathaneler en tanınmışlarıdır. Türklerde astronominin en fazla geliştiği dönem Semerkant ekolü diye bilinen Uluğbey dönemidir(). Yüksek matematiğin Anadolu'ya girmesi de bu döneme rastlamaktadır. Semerkant'ta Bursalı Kadızade-i Rumî'nin öğrencilerinden Şirvanlı Fethullah, Kastamonu'ya gelerek orada astronomi ve geometri okutmaya başlamıştır.

İstanbul'a ilk yerleşen Türk astronomu ise Ali Kuşçu'dur. Ali Kuşçu Uluğbey'le beraber çalışmış onun ölümünden sonra Uzun Hasan'ın hizmetine girmiş ve elçi olarak Fatih Sultan Mehmet'e gönderilmiştir. Fatih Ali Kuşçu'nun bilgisine hayran kalmış ve kendisini Ayasofya medresesine müderris yapmıştır. Ali Kuşçu, Türk tarihinde ilk matematik ve astronomi profesörüdür. Ali Kuşçu'nun ölümü ile astronomi çalışmaları yarıda kalmıştır.

Ali Kuşçu'nun ölümünden yaklaşık yüz yıl sonra, Osmanlı İmparatorluğu'nda astronomi ve meteoroloji alanında önemli bir çalışmaya rastlanmaktadır. yılında Takiyettin bin Mehmet bin Ahmet Efendi tarafından bir rasathane kurulmuştur. Aslen Şamlı olan Takiyettin (), Şam ve Kahire'de öğrenim gördükten sonra bazı medreselerde müderrisliklerde bulunmuş ve III. Murat zamanında İstanbul'a gelmiştir. İstanbul'da III. Murat'ın hocası Hoca Sadettin Efendi ve Ali Kuşçu'nun torunu Kutbettin ile tanışarak kendini astronomiye vermiştir. Müneccimbaşı Mustafa Çelebi'nin ölümü üzerine Hoca Sadettin Efendi'nin yardımı ile müneccimbaşılığa atanmıştır. Takiyettin Mehmet yılında tüm masrafları hazineden karşılanmak üzere Fransız Büyükelçiliği ile Tophane arasındaki sırtta bir rasathane kurmuştur. Fakat bu rasathanenin de ömrü kısa sürmüştür.

b. Tanzimattan I. Dünya Savaşı'na Kadar

Osmanlı İmparatorluğu'nda Tanzimatla birlikte çeşitli yerlerde değişik tarihlerde meteorolojik rasatlar yapılmaya başlanmıştır. İstanbul, İzmir, Kudüs, Trabzon, Tekirdağ, Merzifon gibi Osmanlı İmparatorluğu'nun çeşitli yerlerinde gerek özel gerekse devletin emrinde olmak üzere yabancılar tarafından birçok meteorolojik rasat yapılmıştır. Kayıtlı en eski rasatlar İstanbul'da Saint-Benois ve Bebek'te bulunan yabancı okullarda yapılan rasatlardır. yılları arasında yapılan bu rasatlarda sıcaklıklar ölçülmüştür. Daha sonra yılları arasında İstanbul, İzmir, Trabzon, Kayseri, Bursa, Sakız, Erzurum, Erivan ve Musul'da diğer iklim elemanlarını da içeren rasat kayıtlarına rastlanmaktadır. Haydarpaşa İngiliz Mezarlığı'nda Mr. W.H. Lyne ise yılları arasında gözlemler yapmıştır. Yabancı okullar arasında Amerikan Kolejleri (Merzifon, Malatya, Harput, İzmir, Tarsus) de bazı rasatlar yapmışlardır. Ayrıca Erenköy'de Thomson Çiftliği'nde () yapılan rasatlar yılında Prof. Dr. Antal Réthly tarafından yayınlanmıştır. Büyükdere'de yılları arasında yapılan rasatlarda ise sıcaklık, basınç, nem ve yağış bilgileri yer almaktadır.

Osmanlı İmparatorluğu'nda meteorolojinin kurumsallaşma çalışmaları yılında Kandilli Rasathanesi'nin kurulması ile başlamış ve bu kurumsallaşma Cumhuriyet Türkiye'sinde tamamlanmıştır. Kandilli Rasathanesi, Fransız Hükümetinin tavsiyeleri üzerine İstanbul'da Rasathane-i Amire ismi ile kurulmuş ve bu kuruluşun ilk sorumlusu da Aristide Coumbary olmuştur.

yılından itibaren elde edilen rasat sonuçları ve imparatorluğun diğer yerlerinden alınan bilgiler yayınlanmıştır. Bu dönemde; İstanbul, Soulina, Köstence, Varna, Burgaz, Trabzon, Rodos, Kavala, Selânik, Manastır, Valona, Çanakkale, Elbassan, Durazzo, Beyrut ve Fao'da rasatlar yapılmıştır. Dikkat edildiğinde rasat yapılan yerler ticaretin ve limanların olduğu bölgelerdir. yılının son aylarında (Kasım ve Aralık ) İzmir, Diyarbakır ve Bağdat'ta da rasatlara başlanmıştır. Haziran 'da Berlin, Temmuz 'da Petersburg ve Tiflis'in rasat bilgileri de telgraf hatları ile alınmaya başlanmış ve bu bilgiler imparatorluk topraklarında yapılan meteorolojik rasatlarla birlikte değerlendirmeye tabi tutularak tahminler yapılmaya başlanmıştır.

Kandilli Rasathanesi'nin kurulmasından altı yıl sonra Viyana'da toplanan ilk Uluslararası Meteoroloji Kongresi'nde Türkiye de temsil edilmiştir. Bu kongrede; İstanbul, İzmir, Sinop, Bursa, Trabzon ve o zamanlar İmparatorluk toprakları içerisinde bulunan Selânik, Avlonya ve Beyrut'ta birer meteoroloji istasyonu kurulmasına karar verilmiştir.

İmparatorluk içinde Viyana Kongresi kararları çerçevesinde 'te, özellikle de ulaşım ve iletişimin yaygınlaştığı onaltı merkezde meteorolojik rasatların telgrafhane memurları tarafından yapılması yoluna gidilmiştir. Bu merkezlerde günde üç kez elde edilen meteorolojik bilgiler telgrafla İstanbul'da bulunan meteoroloji merkez bürosuna gönderilmeye başlanmıştır.

Bu arada Kandilli Rasathanesi bir yangın sonucu tamamen yanmış ve meteorolojik çalışmalarına son vermek zorunda kalmıştır. 31 Mart Olayı'ndan sonra kurulan Osmanlı Hükümeti'nde Maarif Nazırı (Eğitim Bakanı) olan Emrullah Efendi, 21 Haziran tarihinde bir tezkere ile rasathanenin yeniden kurulması için Fatin Hoca'yı (Prof. Mehmet Fatin Gökmen) görevlendirmiştir. Fatin Hoca, rasathanenin İcadiye Tepesi'ne kurulmasını kararlaştırmış ve Fransız Ulusal Meteoroloji Müdürü Prof. Angot ile yaptığı görüşmeler ile gerekli meteorolojik alet ve cihazları temin ederek 1 Temmuz tarihinden itibaren meteorolojik rasatlar yeniden yapılmaya başlanmıştır. Ayrıca burada İstanbul için yapılan hava tahminleri Posta Telefon ve Telgraf İdaresi ile Demiryolları İdaresi'ne bildirilerek kullanıcıların hizmetine sunulmuştur.

c. I. Dünya Savaşı'ndan Cumhuriyete Kadar

Hava araçlarının gelişmesi, sabit balonların ve uçakların savaşta kullanılması ile bir meteoroloji teşkilâtının kurulmasına ihtiyaç duyulmuştur. Bu teşkilâtı kurma görevi Alman Karargâh-ı Umumiyesi Rasadat-ı Cevviye Teşkilâtı Başkanı Müşavir Hans Hergesell tarafından Prof. Dr. Weickmann'a verilmiştir. 20 Ekim 'te Osmanlı topraklarında kurulacak olan meteoroloji teşkilâtı konusundaki faaliyetler büyük bir hız kazanmıştır. Dr. Weickmann İstanbul'da kalıp işlerin yürütülmesi için gerekli koordinasyonu yaparken, beraberinde getirdiği uzmanlar meteoroloji istasyonlarının kurulacağı yerlere gitmişlerdir. Bütün meteoroloji istasyonları, Alman alet ve cihazları ile kurulmuştur.

İstanbul'daki meteoroloji merkezi Kuruçeşme'de Caferağa Köşkü'nde "Kuvva-i Havaiye Müfettişliği Rasadat-ı Havaiye Müdürlüğü" ismiyle Ağustos 'te faaliyete başlamıştır. L. Weickmann, Osmanlı topraklarında kurulacak olan meteoroloji teşkilâtı için altmış civarında Alman uzmanı da beraberinde getirmiştir. Gelen uzmanlar, kurulacak teşkilâtın ilk elemanlarını oluşturmuşlar ve yanlarına Osmanlı Ordusu'nda yedek subay olarak görev yapan Türkler seçilerek Rasadat-ı Havaiye Müdürlüğü'nde göreve başlamışlardır. Ordudan seçilen yedek subaylar İstanbul'da Osmanlı-Alman Genel Karargâhı'nda meteoroloji alanında eğitime tabi tutulmuşlardır. Genel Karargâh'taki eğitimde Fatin Gökmen de dersler vermiştir. Eğitimlerini tamamlayan yedek subaylar Almanlar tarafından kurulan Edirne, Gelibolu, İzmir, Sevdiköy, Zonguldak, Sinop, Ankara, Eskişehir, Konya, Sivas, Diyarbakır, Adana, Brumana, Beyrut, Kudüs ve Musul meteoroloji istasyonlarında göreve başlamışlardır. Bu merkezlerden elde edilen bilgiler ile Osmanlı İmparatorluğu'nun müttefiki olan Bulgaristan, Avusturya-Macaristan ve Almanya'dan şifreli şekilde alınan gözlemler Kuvva-i Havaiye Merkez Şubesi olan İstanbul Vaniköy'de haritalara işlenerek tahminler yapılmıştır.

Her istasyonda gözlem için barometre, barograf, psikrometre, termograf, higrograf, azami ve asgari termometre, plüviyometre ve anemometre bulunmaktadır. Ayrıca Vaniköy, Edirne, Gelibolu, Sevdiköy, Adana ve Kudüs'te yer seviyesinden metreye kadar yüksek seviye rüzgar ölçümleri yapılmıştır. Bunun için yüksek seviye sondaj aleti ve teodolit bulunmaktadır.

İstanbul için yapılan hava tahminleri Posta, Telefon ve Telgraf İdaresi ile Demiryolları İdaresi'ne bildirilerek kullanıcıların hizmetine sunulmuştur.

22 - 25 Nisan tarihleri arasında İstanbul'da bir meteoroloji kongresi toplanmış ve bu kongrede Bahriye (Deniz), Harbiye (Savaş), Maarif (Eğitim) ve Ziraat (Tarım) Bakanlıklarına bağlı olarak faaliyet gösteren İmparatorluk içindeki meteoroloji istasyonları bir çatı altında toplanmıştır. Böylece gereksiz yere masraf yapılmasının önüne geçilmesi, Deniz Bakanlığı tarafından kurulmasına karar verilen Kuvvetli Rüzgâr Uyarı Merkezinin, Savaş Bakanlığı Meteoroloji Merkezi ile ortaklaşa çalışmasına karar verilmiştir. Tarım ve Eğitim Bakanlıklarına bağlı olan iklim istasyonlarının bir komisyon oluşturularak, birlikte çalışmaları ve bu komisyonun kuracağı iklim istasyonlarının aynı zamanda Deniz ve Savaş Bakanlıklarının işine yarayan gözlemleri de yapacak meteoroloji istasyonları kurması ve ilgili bakanlıklara bildirmesi karar altına alınmıştır. I. Dünya Savaşı'nın sonlarına doğru toplanan bu kongrede alınan kararlar, savaşın sona ermesi ile hayata geçirilememiştir. Rasadat-ı Havaiye Teşkilâtında görev yapan yedek subay Türk personel ise savaş sonunda terhis edilmiş, bazıları ise esir düşmüştür. Rasadat-ı Havaiye Teşkilâtında görevli yedek subayların terhis edilmesi ile bu teşkilât ortadan kalkmıştır.

Cumhuriyet Döneminde

a. Cumhuriyetin İlânından Meteoroloji Genel Müdürlüğü'nün Kuruluşuna Kadar

Cumhuriyet kurulduğunda meteoroloji alanında sadece Kandilli Rasathanesi miras olarak kalmıştır. Maarif Vekâleti Müdürler Encümeni 19 Ağustos tarihinde aldığı bir kararla Kandilli Rasathanesi'nin bir genel müdürlüğe dönüştürülerek İstanbul Darü'l Fünunu'na bağlanmasını kararlaştırmıştır. Ancak Fatin Hoca, bir rasat merkezi konumunda olan Kandilli Rasathanesi'nin Darü'l Fünun'a bağlanmasına karşı çıkarak ayrı bir rasathane müdürlüğü kurulmasını önermiştir. Bundan sonra Millî Savunma, Tarım ve Bayındırlık Bakanlıkları ayrı ayrı meteoroloji teşkilâtları oluşturma yoluna gitmişlerdir.

Meteorolojik bilgilere duyulan ihtiyaç, kısa sürede ülkenin her tarafında birbirinden bağımsız meteoroloji üniteleri doğurmuştur. İsmet Paşa'nın Başbakanlık yaptığı Cumhuriyet Hükümeti, Türkiye'de meteorolojik çalışmaları yürütmek için Budapeşte Rasathanesi Şube Müdürü Prof. Antal Réthly'i görevlendirmiştir. yılında Türkiye'ye gelen Réthly, ön hazırlıklardan sonra 12 Kasım tarihinde Tarım Bakanlığı'na bağlı olarak Rasadat-ı Cevviye (Meteoroloji Enstitüsü) ismi ile Ankara Etlik'te ilk meteoroloji istasyonunu faaliyete geçirmiştir.

İlk örgütlenme çalışmalarına İstanbul ve Trakya çevresinden başlanmıştır. yılının başında önce Kandilli Rasathanesi'nin çalışmalarını incelemek üzere İstanbul'a gelen Prof. Dr. Antal Réthly, buradan Edirne'ye geçmiş ve orada Ankara'dan sonra ilk meteoroloji istasyonunu kurmuştur. Örgütlenme çalışmalarını yürütmeye başladığında Prof. Dr. Antal Réthly, Ankara'daki çalışmaları yürütmek için de Jòsef Szemiàn'ı görevlendirmiştir.

yılı sonunda Türkiye'nin Batı, Güney, Trakya ve Orta Anadolu Bölgelerinde iklim çalışmaları için gerekli meteorolojik veriler düzenli bir şekilde elde edilmeye başlanmıştır. Yine Prof. Dr. Antal Réthly'nin girişimleri ile 3 Mayıs tarihinde A

Ankara'da kurulan meteoroloji merkezinin inşaatının sona ermesi ile Etlik'teki rasathane, 15 Ekim tarihinde yeni binasına taşınmıştır.

b. Meteoroloji Genel Müdürlüğü'nün Kuruluşu

Türkiye'de meteorolojik hizmetlerin tek elden ve düzenli bir şekilde yürütülmesi çalışmaları yılı içerisinde ele alınmıştır. Devlet Meteoroloji İşleri Genel Direktörlüğü'nün kurulması için oluşturulan komisyon, 11 Şubat 'da Bakanlar Kurulu'na bir kanun tasarısı sunmuştur. Devlet Meteoroloji İşleri Genel Direktörlüğü'nün kurulmasının gerekçeleri Başbakan İsmet İnönü başkanlığında Bakanlar Kurulu'nda görüşülerek kabul edilmiş ve 30 Kasım tarihinde Başbakanlık Kararlar Müdürlüğü'nün 6/ sayılı yazısı ile Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne sunulmuştur.

Devlet Meteoroloji İşleri Genel Direktörlüğü'nün oluşturulmasına dair kanun tasarısında şu gerekçeler yer almaktadır:

"Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulmasından önce ülke içinde hava olaylarıyla uğraşan çeşitli istasyon şebekeleriyle çalışan bir kuruluş yoktu. Son on yıl içerisinde ülkemizin hava, iklim bilgilerine olan gereksinim kendini o kadar kuvvetle hissettirmiştir ki, ilk önce 'te Tarım ve Millî Savunma Bakanlıkları iklim ve gözlem teşkilâtı kurmak suretiyle işe başlamışlardır.

Türkiye Cumhuriyeti'nin teknik ve idari birimlerinden her birinin hava ve iklim bilgilerine kuvvetle gereksinim duymalarının nedeni Cumhuriyetin, ülkenin muhtaç olduğu bütün teknik işlerde en açık adımlarla ilerlemekte olmasının ve bu adımları atarken en sağlam teknik esaslara dayanmak lüzumuna inanmasından gelmektedir.

Devletin bütün işlerinin çağdaş ve modern şekillerle yürütülmesi, devletin harcayacağı para ve emeklerden en yüksek randımanı alabilmesi işlerin içeriğine göre hava ve iklime olan ilgilerinin bilinmesine ve iş üzerinde havanın tesirlerinin ve sonuçlarının hesaba katılmış olmasına bağlıdır. Bu nedenledir ki, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin hava gözlem teşkilâtına olan gereksinimi çok açık bir zorunluluk haline gelmiştir.

Çeşitli bakanlıkların şimdiye kadar kurmuş olduğu gözlem istasyonlarının personeli ve malzemeleri yine yukarıdaki sebeplerden dolayı çok noksan olduğu ve bunların yetiştirilmesi, gereksinimlerinin karşılanması para ve olanaklara bağlı olduğundan yeni oluşturulacak olan kurumun tam bir suretle faaliyete geçmesi için üç senelik bir programın yapılması uygun görülmüştür."

Türkiye Büyük Millet Meclisi Tarım Komisyonu 28 Aralık tarih ve 8 sayılı kararıyla, Millî Savunma Komisyonu 5 Ocak tarih ve 15 sayılı kararıyla ve Bütçe Komisyonu da 8 Ocak tarih ve 52 sayılı kararıyla raporlarını TBMM Başkanlığı'na sunmuşlardır.

27 madde ve 10 geçici maddeden oluşan Devlet Meteoroloji İşleri Umum Müdürlüğü Kuruluş Kanunu 10 Şubat tarih ve sayı ile kabul edilmiştir.

sayılı kanun kabul edildikten sonra TBMM Başkanlığı 11 Şubat tarih ve 1// sayılı tezkeresi ile onaylanması için Cumhurbaşkanlık Makamına göndermiştir. Ulu önder Gazi Mustafa Kemâl Atatürk DMİ Umum Müdürlüğü Kuruluş Kanunu'nu 19 Şubat tarihinde imzalamış ve yayınlanmak üzere Neşriyat Müdürlüğü'ne göndermiştir.

c. Meteoroloji Genel Müdürlüğü'nün Kuruluşundan Günümüze

Meteoroloji Genel Müdürlüğü'nün kuruluşundan ikibuçuk yıl sonra II. Dünya Savaşı patlak vermiştir. Bu Türkiye'nin ekonomik ve insan kaynaklarının büyük bir kısmının savunmaya ayrılmasına neden olmuştur. Meteoroloji Genel Müdürlüğü savaş sırasında Silahlı Kuvvetlerin emrine girmiş ve çalışmalarını da buna göre yürütmüştür.

II. Dünya Savaşı daha oldukça yeni bir kuruluş olan Devlet Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğü için de büyük bir tecrübe olmuştur.

II. Dünya Savaşı'nın sona ermesinden sonra meteorolojik hizmetlerde de hızlı bir gelişme meydana gelmiştir. Meteoroloji Genel Müdürlüğü uluslararası işbirliğinin artması sonucu kurulan Dünya Meteoroloji Teşkilâtı'na 31 Mayıs tarihinde üye olmuştur.

Başbakanlığa bağlı olarak hizmet veren Meteoroloji Genel Müdürlüğü 15 Mayıs tarihinde sayılı kanunla Tarım Bakanlığı'na bağlanmıştır. 5 Ocak tarihinde ise tekrar Başbakanlığa bağlanmıştır. Bugün Türkiye'de meteorolojik hizmetleri yürütmekten sorumlu tek kuruluş olan Devlet Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğü'nün sayılı kuruluş kanunu yılında değiştirilerek sayılı kanunla; kuruluş, görev, yetki ve sorumlulukları yeniden belirlenmiştir. yılında çıkarılan Kanun Hükmünde Kararname ile Çevre Bakanlığı'na bağlanan Devlet Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğü, 28 Şubat tarihli Cumhurbaşkanlığı tezkeresi ile ve sayılı kanunla Temmuz tarihinden itibaren tekrar Başbakanlığa bağlı bir kuruluş haline getirilmiştir. Devlet Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğü'nün verdiği meteorolojik hizmetlerin ürünleri, 3 Kasım tarihinde Resmî Gazete'de yayımlanan Döner Sermaye İşletmesi Yönetmeliği ile ücretlendirilmiştir.

02 Kasım tarih ve sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile ismi Meteoroloji Genel Müdürlüğü olarak değiştirilmiştir.

Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü nedir? Kandilli Rasathanesi nerede?

Türkiye'nin art arda yaşadığı yıkıcı depremlerin ardından herkes Kandilli Rasathanesi'ni araştırıyor. Kullanıcılar Kandilli Rasathanesi’nin görevi nedir? Deprem Araştırma Enstitüsü ne iş yapar? gibi sorulara yanıt arıyor. Peki Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü nedir? Kandilli Rasathanesi nerede? Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü ne zaman kuruldu? Kandilli Rasathanesi kimin zamanında kuruldu? Görevi nedir?

Kandilli Rasathanesi yılında Rasathane-i Amire adıyla hava tahminlerinin telgrafla diğer merkezlere iletilmesi amacıyla kuruldu. Bugün içinde deprem araştırma enstitüsünü barındıran rasathanede deprem mühendisliği, jeodezi gibi alanlarda çalışmalar yürütülüyor. İşte Kandilli Rasathanesi'nin kuruluş tarihi ve görevleri.

Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü, Türkiye'deki Boğaziçi Üniversitesi'ne bağlı bir eğitim kurumudur. Peki, Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü nedir? Kandilli Rasathanesi nerede?

KANDİLLİ RASATHANESİ NEREDE?

Türk bilim tarihinin önemli kurumlarından biri olan Kandilli Rasathanesi, İstanbul'un Anadolu yakasındaki Üsküdar ilçesinde Kandilli Mahallesi'nde, Boğaz'a bakan bir tepenin üzerinde bulunmaktadır.

Kandilli Rasathanesi, yılında Rasathane-i Amire adıyla kurulmuştur. Rasathanenin kuruluşu, Fransız hükûmeti tarafından diğer merkezlere hava tahminlerinin telgrafla iletilmesi amacıyla desteklenmiştir. Avrupa'dan satın alınan gözlem aletleri ile Pera'da 74 metre yüksekliğinde bir tepede kurulan rasathanenin ilk müdürü Aristide Coumbary'dir.

31 Mart Vakası'nın (12 Nisan ) meydana geldiği sırada, Kandilli Rasathanesi tahrip edilmiş ve Maçka'ya taşınmıştır. Daha sonra, matematikçi ve din adamı Fatin Hoca (Gökmen) tarafından yılında hala mevcut olan yerine, yani Kandilli'ye taşınmıştır.

Kandilli Rasathanesi, yılına kadar Milli Eğitim Bakanlığı'na bağlı olarak hizmet vermiştir. Ancak yılında Boğaziçi Üniversitesine devredilmiştir. Daha sonra, tarihinde kabul edilen sayılı yasayla birlikte, üniversitenin bünyesinde Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü (KRDAE) adını almıştır. Enstitü, deprem mühendisliği, jeodezi, jeofizik gibi ana bilim dallarının yanı sıra astronomi, jeomanyetizma ve meteoroloji laboratuvarlarını da bünyesinde barındırmaktadır.

KANDİLLİ RASATHANESİ VE DEPREM ARAŞTIRMA ENSTİTÜSÜ'NÜN GÖREVİ NE?

Kandilli Rasathanesi meydana gelen depremlerin şiddetini ve büyüklüğünü ölçüyor. Enstitü daha sonra bu ölçümleri paylaşıyor. Kandilli Rasathanesi'nde deprem mühendisliği, jeodezi, jeofizik anabilim dalları ile astronomi, jeomanyetizma, meteoroloji laboratuvarları bulunuyor.

Yılında Kandilli Rasathanesi




Yapım Tarihi -
Süresi -
Format - Belgesel, Renkli, Türkçe
Yayın Tarihi -

Yapımcı - Tülin SERTÖZ
Yönetmen - Tülin SERTÖZ
Kamera - Kemal Eraslan, Ali HALDENBİLEN
Sesçi - Cengiz Uçkun, Talip BALCAN
Kurgu - Hamdi Çolak, Tanju ÖZDEMİR
Seslendiren - Murat ATIL

Kuruluşunun yıldönümünde Kandilli Rasathanesi tanıtılmaktadır. Osmanlı döneminde kurulan rasathaneler, ülkemizde rasathanelerin tarihçesi ile ’de Fatin Gökmen tarafından kurulan Kandilli Rasathanesi, kuruluşu, çalışmaları, birimleri, Boğaziçi Üniversitesi’ne bağlanması, eğitim ve öğretim çalışmaları, uzay ve yer bilimleri alanındaki çalışmalar, hava tahminleri ve sismoloji çalışmaları hakkında bilgi verilmektedir. Programda, Astronomi Müzesi ve burada yer alan alet ve cihazlar tanıtılmakta ve Rasathane Müdür Yardımcısı Dr. Atilla ÖZGÜÇ, Rasathane Müdürü Prof. Dr. Muammer DİZER, Boğaziçi Üniversitesi Rektörü Ergun TOĞROL ve Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Murat DİKMEN ile Prof. Dr. Adnan ATAMAN’ın aktardığı bilgi ve görüşlere yer verilmektedir.



Kaynak
Geçmişten Geleceğe Belgeler Bilgiler /
TRT Arşiv Dairesi Başkanlığı, N. Beyhan Karadağ



Kandilli Rasathanesi'ni Kim Kurdu?

Kandilli Rasathanesi'ni Kim Kurdu?

Osmanlı İmparatorluğu'nda bilimsel astronomiyi medreseye ilk sokan Ali Kuşcu olmuştur. Ali Kuşcu, yılında Semerkand Rasathanesi'ni kurmuş olan Uluğ Bey'in öğrencisiydi.

Ülkemizin kaderi depremlerdir. Peki, ülkemizde deprem olduğunda deprem bilgiler için ilk baktığımız Kandilli Rasathanesi ne zaman kurulmuştur? Kim Kurmuştur? Nerededir? Gelin birlikte Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü’nün hakkındaki bilgilere bakalım…

Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Nerededir?

Kandilli Rasathanesi, İstanbul’un Anadolu yakasında Üsküdar ilçesinin Kandilli Mahallesi’nde, Boğaz’a bakan bir tepenin üzerindedir.

Kandilli Rasathanesi Ne Zaman Kuruldu?

Kandilli Rasathanesi, yılında Rasathane-i Amire adıyla kuruldu. Rasathane’nin ilk müdürü Fransız Aristide Coumbaty’dir. İlk müdürünün Fransız olmasının sebebi ise Fransız Hükümeti’nin rasathanenin kuruluşunu desteklemesinden dolayıdır.  İlk olarak bu rasathane Pera’ da 74 metre yüksekliğindeki bir tepeye kuruldu. 31 Mart Vakası sırasında tahrip edilen rasathane Maçka’ya taşındı. yılında Matematikçi olan Fatih Gökmen tarafından halen bulunduğu yer olan Kandilli ’ye taşınmıştır. yılına kadar Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı olan Rasathane, yılında Boğaziçi Üniversitesi’ne devredildi. Daha sonra tarih ve sayılı yasayla kanunlaşan 41 sayılı kararnameyle; üniversite bünyesinde; Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü adını aldı. Bu enstitüsü,  araştırma ve uygulama çalışmalarını deprem mühendisliği, jeodezi ve jeofizik olarak üç anabilim dalını tek bünyede toplayan ilk kuruluş olma özelliği kazandı. Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü bu çerçevede Türkiye’nin her bölgesinde yeni deprem istasyonları kurmakta ve Türkiye deprem şebekesini sürekli geliştirmektedir. Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü, aynı zamanda milletlerarası iş birliği çerçevesinde nükleer patlamaları denetleyen bir kuruluş olup bu konuyla ilgili ulusal veri merkezi görevini de yürütmektedir.

Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü’nün Bölümleri Nelerdir?

●Deprem mühendisliği

●Jeodezi

●Jeofizik

●Astronomi

●Jeomanyetizma

●Meteoroloji

●Optik

Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü’nün Diğer Tesisleri Nelerdir?

●Kandilli Deprem Müzesi

●Ulusal Deprem İzleme Merkezi

●Manyetik İzleme İstasyonu

●Jeodezi ve Manyetik İzleme İstasyonu

●Afete Hazırlık Eğitim Birimi

●Güneş Kulesi

●Biyomedikal Mühendisliği Enstitüsü

●Telekomünikasyon ve Bilişim Araştırma Merkezi

Ülkemizde Yaşanan Son Depremler Nasıl Öğrenilir?

Ülkemizde yaşanan son depremleri öğrenmek için seafoodplus.info sitesine girmeniz yeterli olacaktır.

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir