Kansızlığın nedeni nedir?
Kan, yapısında pek çok farklı hücreyi içerir. Sayısı diğerlerine göre daha fazla olan alyuvar hücreleri; oksijeni tüm vücuda dağıtmak ile görevlidir. Bu hücrelerin az olması oksijenin vücuttaki dolaşımını etkiler ve kansızlığa neden olur. Kana kırmızı rengini veren hemoglabin maddesinin azalması neticesinde gelişen kansızlık; alyuvarların parçalanmasına yol açar.
Gerekli olan demir ihtiyacını alın!
Besinlerden alınan demirin yalnızca %10 kadarı ince bağırsakta emilir. Vücudun ihtiyacının artması durumunda; bu %10’luk oran yetersiz kalır ve kansızlık gelişir. Normal bir insan günlük ortalama 2 miligram demir almalıdır. Kadın bireylerin, erkek bireylerden daha çok demire ihtiyaç duyduğu ise unutulmamalıdır.
Kansızlık belirti vermiyor; ama toprak ve buz yeme hissi varsa…
Kansızlık çoğu zaman belirti vermez; ancak kan tahlilleri sonucunda fark edilebilir. Teşhis edilmesi ise çok kolaydır. Fark edilmeden ilerlediği dönemler; kişide çabuk yorulma hissi yaratır ve çarpıntılara neden olur. Bunun yanı sıra; tırnaklarda şekil bozukluklarına, saçlarda dökülmeye ve ağız kenarlarında çatlak oluşumlarına sebebiyet verir. Kansız olan hastalar; toprak ve buz yeme hissine sahiptirler. Bu durum kansızlığın en önemli belirtilerindendir.
Kansızlığa yol açan faktörleri ortadan kaldırın!
Kansızlığın tedavisi için öncelikle bu duruma neden olan sorunların belirlenmesi gerekir. Örneğin; regl döneminde yoğun kan kaybeden kadınlar için belli bir zaman sonra; kansızlık, önemli bir sağlık sorunu olmaktadır. Bu durumda; hormonal destek ile adet dönemlerinin düzene koyulması sağlanır.
Bunun yanı sıra; kanda eksik olan diğer maddelerin de belirlenmesi ve bu maddeler için takviye alınması gerekir. Bu süreçte alyuvarların üretimi yavaşladığı için bağışıklık sistemini baskılayacaklar ilaçlar alınmalıdır. Eğer; kullanılıyorsa kansızlık oluşumuna neden olabilecek ilaçlar da bırakılmalıdır.
Bu besinleri almaya özen gösterin…
Hayvansal gıdalar: Karaciğer, kırmızı et ve balık gibi hayvansal besinleri düzenli olarak tüketin.
Demir ilaçları: Demir eksikliğiniz varsa; eksik olan değerlerinizin olması gereken değerlere çıkarılması konusunda doktorunuz tarafından takip ediliyor olmalısınız. Bu tedavi, sizin isteğinize göre yarım bırakılamaz. Tedavinin süreci doktorunuz tarafından belirlenir.
C vitamini: C vitamini yönünden zengin meyveleri tercih edin. Yine bu meyvelerin meyve sularını da tüketebilirsiniz. Çay ve kahve tüketimlerinize ise sınır koymalısınız.
B12 vitamini: B12 vitaminin az olması kansızlık oluşumuna neden olur.
Folik asit: Vücudun alyuvar hücrelerini üretebilmesi folik asit durumuna bağlıdır. Eğer; folik asit az ise kan hücresi üretimi azalır ve kansızlık gelişir. Bunun için; folik asit değerinin kontrol ettirilmesi ve eksiklik tespit edilmesi durumunda tedaviye başlanması gerekir.
Salmonella, insanlarda şiddetli ishal ve ateşe sebebiyet veren oldukça zararlı bir bakteridir.
Devamı
Herhangi bir sağlık problemi olmayan kişiler için, ramazan ayında oruç tutmanın, genel sağlığımız üzerindeki olumlu etkilerini hepimiz biliyoruz. Ancak ramazan ayında zaman zaman, ihmal edilen bazı davranışlar sağlığımızı olumsuz etkileyebilmektedir.
Devamı
Gaz çıkarma, aşırı havanın vücuttan çıkarılmasına denilmektedir. Herkeste olabilen doğal bir vücut tepkisidir. Ancak gaz çıkarma, toplum içerisinde kaba bir davranış kabul edildiği için kişileri zor durumda bırakabilir veya kişiyi alay konusu yapabilir.
Devamı
Lenf sistemi; lenf damarları, lenf bezleri, lenf sıvısı ve lenf hücrelerinden oluşan, doku ve organları kapsayan bir ağdır. Lenf sistemi; vücudun toksinlerden, atıklardan ve diğer zararlı materyallerden arınmasına yardımcı olur.
Devamı
İdrardan kan gelmesi olarak bilinen hematüri, pek çok nedenden kaynaklanıyor olabilir. Çok ciddi sorunların işaretçisi olabileceğinden dolayı bir kez görülmesi durumunda bile uzman hekime başvurulmalıdır.
Devamı
17 Nisan Dünya Hemofili Hakkında sık sorulan Soruları İç Hastalıkları Uzmanı Yard. Doç. Dr. Irmak Sayın Alan Cevapladı: Hemofili nedir?
Devamı
Sağlıklı bir insanda normal seviyede üretilen tükürükte görülen azalma ağız kuruluğuna neden olur. Ağız kuruluğu, ’den fazla ilaç türü ve kanser tedavisinde kullanılan radyasyon nedeniyle görülebileceği gibi, bazı hastalıkların belirtisi olarak da ortaya çıkabilir. Günlük hayatta insanlar için alışıldık bir durum haline gelse de kronik ağız kuruluğunun tedavi edilmesi ve altta yatan nedenin tespit edilmesi büyük önem taşır.
Ağzı ıslak tutmak, dişlerde çürük oluşumunu engellemek, ağız içi enfeksiyonları önlemek, sindirim, konuşma ve yutma işlemlerini kolaylaştırmak gibi görevleri bulunan tükürüğün az salgılanması durumunda ağız kuruluğu görülebilir. Tıp dilinde “kserostomi” olarak adlandırılan ağız kuruluğuna yüzlerce ilaç, radyasyon, psikolojik faktörler ve bazı sistemik rahatsızlıklar neden olabilir. Sağlıklı bir bireyde 24 saat içerisinde ml üretilen tükürüğün azalması, konuşma ve yutma güçlüğüne neden olarak kişiyi olumsuz etkileyebileceği gibi, bazı hastalıkların habercisi de olabilir. Ağız kuruluğu, tek başına bir hastalık olarak tanımlanmasa da neden olabileceği hastalıkların önüne geçmek için tedavi edilmesi ve göz ardı edilmemesi gereken bir durumdur.
’den fazla ilacın yan etkisi olarak ağız kuruluğu görülebilir. Salgılanan tükürük miktarını azaltarak ağız kuruluğuna neden olan bazı ilaçlar şu şekilde sıralanabilir:
Baş ve boyun bölgesine alınan radyasyon, tükürük bezlerini etkileyerek ağız kuruluğuna yol açabilir. Radyasyona karşı oldukça hassas olan tükürük bezlerinin maruz kalma derecesine bağlı olarak kuruluğun şiddeti değişiklik gösterebilir.
Bazı hastalıkların belirtileri arasında ağız kuruluğu bulunur. Tükürük üretimine bağlı olarak da gelişebilen ağız kuruluğunun görüldüğü hastalıklar ise şu şekildedir:
Ağız kuruluğuna neden olabilecek diğer faktörler ise şu şekildedir:
Uzun süre devam eden ağız kuruluğuna bazı belirtiler eşlik edebilir. Yaygın olarak görülen belirtiler şu şekildedir:
Pek çok farklı nedene bağlı olarak ağız kuruluğu ortaya çıkabileceği için doğru tanı konulması ve buna uygun bir tedavi planının oluşturulması oldukça önemlidir. Kullanılan ilaçlar, tıbbi geçmiş ve varsa diğer hastalıklar muayene sırasında doktor tarafından sorgulanır ve ağızdan muayene yapılır. Ağızda görülen kuruluk, tanı koymak için yeterli olmayabilir. Ağız kuruluğuna neden olan rahatsızlığı ya da durumu tespit etmek için kan testleri, tükürük üretimi testleri ve sialografi, ultrasonografi, MR ve BT gibi yöntemlerle tükürük bezlerinin görüntülenmesi gerekebilir. Tükürük bezlerinden alınacak biyopsi ise Sjögren sendromu gibi rahatsızlıkların görüldüğü durumlarda kullanılan bir yöntemdir.
Ağız kuruluğu tedavisinde kullanılan yöntemler kuruluğun şiddeti ve varsa altta yatan diğer faktörlere göre değişiklik gösterebilir. Ağız kuruluğu yaşayan kişilerin dikkat etmesi gerekenler ve tedavi yöntemleri aşağıda sıralanmıştır:
Copyright Dr. Burak Uzel
Kansızlık, kanın rengini veren ve dokulara oksijen taşıyan kırmızı kan hücrelerinin (eritrosit veya alyuvar) azalması durumudur. Kansızlık yavaş yavaş da gelişebilir veya aniden de gelişebilir. Bu hız kişideki şikâyetleri etkilemektedir. Ani gelişen kansızlığın sık nedenlerinden bir tanesi kan kaybıdır, yavaş gelişen kansızlığın en sık sebeplerinden bir tanesi de bildiğiniz üzere demir eksikliğidir. Bugün isterseniz kansızlığın en sık sebeplerinden bir tanesi olan demir eksikliğinden bahsedelim.
Demir Eksikliği Nedir?
Kan sayımı (hemogram) yapanlar lütfen ellerine sonuçlarını alsın, tekrar yazımın yanına gelsin.
Buldunuz mu? Tamam, şimdi devam edelim.
Demir, kırmızı kan hücrelerinde oksijen taşıyan hemoglobinin bir parçasıdır. Hemoglobin otomatik kan sayım cihazlarında Hb ve Hgb kısalmasıyla yazılan ve genellikle kadında 12g/dL, erkekte de 13 g/dL üzerinde olan bir değerdir.
Kan sayımında (hemogram) takip ettiğimiz bir başka parametre RBC, yani eritrosit sayısıdır. Bu değerinde üzerinde olmasını bekleriz (bu değeri bazen 4,0 * 106 olarak da görebilirsiniz).
Sonrasında MCV dediğimiz bu kırmızı kan hücrelerinin hacmine bakarız (bu kadar küçük bir şeyin hacmi mi olurmuş diye düşünüyorsanız, evet bunu ölçebiliyoruz- tıp o kadar ilerledi yani) bu değerin de 81fL’den büyük olmasını bekleriz.
Bir başka baktığımız parametre de RDW’dir; bu değer eritrositlerin dağılım hacmini göstermektedir; yani bütün eritrositler aynı hacimde midir sorusunu yanıtlamaktadır. Eğer bu değer fazlaysa, özellikle demir eksikliğini düşünürüz, çünkü demir eksikliğinde bazı eritrositler küçük, bazıları normal olur ve RDW genişler. Bu söylediğim değerler laboratuardan laboratuar değişmektedir, o yüzden sonuçlar kendi referans aralığında değerlendirilmelidir.
Kan sayımın eritrosit kısmıyla işimiz bittiğine göre, demir eksikliği için 3 farklı parametreyi değerlendirebiliriz. Demir eksikliği durumunda bu parametreler şu şekilde değişir:
Demir eksikliğini tespit ettiğimize göre, nedenlerine bakalım mı?
Demir eksikliğini kadınlarda sık görmekteyiz, bunun da en sık sebebi adet kanamalarıdır. Bunun dışında artan ihtiyaç da (gebelik, çocukluk dönemi) demir eksikliğine neden olabilmektedir.
Demir eksikliğinde yukarıdaki sebepler yoksa kaçak araştırmakta fayda vardır. Yani idrar tahlili, gastroskopi ve kolonoskopi erkeklerde ve kadınlarda yapılabilir. Aşırı adet gören kadınların da jinekolojiye başvurmasını da ayrıca önermekteyim.
Özellikle tekrarlayan demir eksikliklerinde mide bakterisi olan helikobakter pyloriye, çölyak hastalığına bakmakta da fayda olacaktır.
Bir başka demir eksikliği yapan sebep de (aynı zamanda b12 vitamin eksikliğ de yapabilir) şeker ilacı, insülin direnci ilacı olan metformin kullananlardır. Bu ilacı kullanıyorsanız, senede bir demir, B12 vitamin, folik asit baktırmanızı öneririm.
Demir Eksiliğim Var, Tedavi Nedir?
Demir eksikliğinde yerine koyma tedavisi söz konusudur. Bunu ya ağızdan ilaçlarla, ya kas içi enjeksiyonlarla, ya da damar içi infüzyonla yapılabilir.
Artılar ve Eksiler Nedir?
Ağızdan demir ilacı:
Artısı= Ağızdan kullanım kolaylığı
Eksisi= Aç karna alınma mecburiyeti
Kabızlık yapabilmesi
Mide ağrısı yapabilmesi
Büyük abdesti siyaha boyayabilmesi
Uzun süreli tedavi (genellikle 6 ay)
Kas içi demir ilacı enjeksiyonu:
Artısı= Kısa sürede demiri yükseltmesi
Kısa süreli tedavi ihtiyacı
Eksisi= Kullanım zorluğu (bir sağlık kuruluşuna gidilmesi)
Ağrılı enjeksiyon
Enjeksiyon yerlerinde siyah renk (demirin rengi dövme gibi kalıcı olabilmektedir)
Damar içi demir ilacı infüzyonu:
Artısı= Çok kısa sürede demir depolarını doldurur
Kısa süreli tedavi ihtiyacı
Eksisi= Kullanım zorluğu (bir sağlık kuruluşuna gidilmesi)
Damarda inflamasyon (ağrı-kızarıklık-sertleşme) yapabilmesi
Alerjik reaksiyonlar
Son Söz
Demirin fazlası özellikle karaciğere toksiktir, orta ve uzun vadede ölüm riskini arttırmaktadır. Bir hekime danışmadan tedavi olmamanızı öneririm.
BeğenYükleniyor
Filed under Akciğer Hastalıkları
Tagged as anemi, ağız kokusu, çölyak, damardan demir, demir, demir enjeksiyonu, demir hapı, demir ilaçları, demir iğnesi, demir şurubu, gastroskopi, helikobakter, kansızlık, kolonoskopi, metformin, nefes darlığı, saçlarda dökülme, tırnaklarda kırılma
Yemek borusu (özofagus)
Ağza acı su gelmesi, göğüs kemiği arkasında yanma hissi, yutma güçlüğü, yutarken takılma hissi, göğüste yumruk hissi, ağız kokusu olan hastalarda
Reflü hastalığı (GÖRD), özofajit
Ösefagus motor hastalıkları (akalazya, diffüz ösefagiyal spazm…)
Kanser araştırılması…
Mide;
Midede ekşime, yanma, sancı, şişkinlik, dolgunluk, gaz, hazımsızlık, geğirme, bulantı, kusma, kanlı kusma gibi yakınması olan, B12 eksikliği ve demir eksikliği gibi kansızlığı olan hastalarda
Reflü,
Gastrit,
Polip,
Ülser,
Dispepsi,
Mide mikrobu (Helikobakter pilori),
Kanser araştırılması…
İnce ve kalın bağırsak;
Kansızlık (anemi), karın ağrısı,dışkıda kan, ishal, kanlı ishal, kabızlık, karında şişkinlik, dolgunluk, gerginlik, gaz, sancı, hazımsızlık, makatta ağrı ve dışkıda mukus gibi yakınmaları olan hastalarda
Spastik kolon (huzursuz bağırsak sendromu),
Kolitler,
Ülseratif kolit,
Crohn hastalığı,
Enteritler,
Çölyak hastalığı,
Besin alerjileri – gıda intoleransı,
Hemoroid (Basur),
Anal fissür (çatlak),
Polip
Kanser araştırılması…
Karaciğer;
Sarılık, karaciğer enzimlerinde artma, karaciğer yağlanması, obezite, halsizlik, yorgunluğu olan hastalarda
Hepatitler (A. B, C, D, E ve diğerleri),
Kronik karaciğer hastalıkları,
Sarılık,
Siroz,
Karaciğer yağlanması,
Kanser araştırılması…
Safra kesesi;
Karın sağ üst kadranda ağrı, dolgunluk, hazımsızlık gibi yakınmaları olan hastalarda
Taşlar,
Polip,
Hazımsızlık,
Kanser araştırılması…
Safra Yolları;
Bulantı, sarılık, karın ağrısı
Safra kanalında taş
Safra yollarında kanser
Pankreas;
Karın ağrısı, kronik alkol kullanımı, kronik ishal, zayıflama, sarılık
Sindirim sorunları,
Pankreatitler,
Kanser araştırılması…
Endoskopi ünitemizde;
Yemek borusu, mide ve onikiparmak bağırsağı için; Gastroduodenoskopi,
Kalın bağırsağın son kısmı için; Rektosigmoidoskopi
Tüm kalın bağırsak için; Kolonoskopi
Safra ve yolları için; ERCP işlemleri yapılmaktadır.