kaynağı değiştir]
Orhan Veli Kanık, 13 Nisan 'te Beykoz'a bağlı Yalıköyü'nde bulunan İshak Ağa Yokuşu'ndaki Çayır Sokağında 9 numaralı konakta dünyaya geldi.[14] Babası İzmirli tüccar Fehmi Bey'in oğlu Mehmet Veli, annesi ise Beykozlu Hacı Ahmet Bey'in kızı Fatma Nigar Hanım'dır.[15] Nüfus tezkeresi suretine göre asıl ismi Ahmet Orhan olan şairin babasının adı Veli olduğu için, sanatçı Soyadı Kanunu'ndan önce Orhan Veli olarak tanındı.[14] Orhan Veli'nin babası evlendiği sırada Mızıka-yı Hümâyun'da klarnist idi. Cumhuriyet'in ilanından sonra ise Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası'nın şefi oldu.[16] Veli Kanık, hem bu yeni görevi hem de Musiki Muallim Mektebinde (Ankara Konservatuvarı) armoni profesörü olması dolayısıyla yılları arasında Ankara'da yaşadı.[16] Bu dönemde bir süre Ankara Radyosu'nda müdürlük de yapan Veli Bey, daha sonraki yıllarda İstanbul Konservatuvarında ilmî kurul üyesi ve İstanbul Radyosu'nda ses uzmanı olarak çalıştı.[16] Orhan Veli'nin kendisinden küçük iki kardeşi vardı. Bunlar Vatan Gazetesi muhabirlerinden Adnan Veli Kanık ve Füruzan Yolyapandır.[17] Şairin ayrıca, bir yaşında iken Ankara'da ölen Ayşe Zerrin isminde bir kız kardeşi de vardır.[18][19]
Orhan Veli'nin çocukluğu Beykoz, Beşiktaş ve Cihangir'de geçti. Mütareke sırasında Akaretler'de bulunan Anafartalar İlkokulunun ana sınıfına devam etti.[16] Bir sene sonra ise bu okuldan alınarak Galatasaray Lisesi'ne yatılı olarak verildi.[20][21] Yedi yaşındayken Halife Abdülmecit'in Yıldız Sarayı'nda düzenlediği bir düğünde sünnet edildi.[15] 'te dördüncü sınıfı tamamladığında babasının isteği ile Galatasaray Lisesi'nden ayrılarak annesiyle birlikte Ankara'ya taşındı. Orada, Gazi İlkokulu'na yazıldı. Bir yıl sonra Ankara Erkek Lisesi'ne (bugünkü adıyla Ankara Atatürk Lisesi) yatılı girdi.[22] Kanık, çocukluğunda bazı hastalıklar ve tehlikeler de yaşadı. Örneğin, beş yaşında yanma tehlikesi geçirdi ve uzun süre tedavi gördü.[20] Şair dokuz yaşında kızamık, on yedi yaşında ise kızıl hastalığına tutuldu.[23]
Kanık'ın edebiyata olan merakı ilkokul sıralarında başladı.[22] Bu dönemde Çocuk Dünyası isimli dergide bir hikâyesi basıldı.[24] Ortaokulun yedinci sınıfındayken Oktay Rifat Horozcu ile tanıştı.[25] Birkaç yıl sonra ise bir müsamere sırasında halk evinde Melih Cevdet Anday ile arkadaş oldu.[26] Lisenin ilk yılında edebiyat öğretmeni Ahmet Hamdi Tanpınar'dı.[25] Tanpınar, öğretmeni olduğu sürece Kanık'a öğütler verdi ve onu yönlendirdi.[25] Şair, lise döneminde arkadaşları Oktay Rıfat ve Melih Cevdet'le birlikte Sesimiz isimli bir dergi çıkardı.[24] Sanatçının yaşamının bu evresi Aruz vezni kurallarını ve ahengini kavradığı ve ilk şiirlerini yazdığı dönem oldu.[27]
Kanık, yine lisede tiyatro çalışmalarına katıldı. Örneğin, Raşit Rıza'nın oynadığı Aktör Kin oyununda rol aldı.[25] Ankara Halkevi'nde Ercüment Behzat Lav'ın sahnelediği Ahmed Vefik Paşa'nın Molière'den uyarladığı Zor Nikâh'ta Üstâd-ı Sanî'yi, Maurice Maeterlinck'in Monna Vanna'sında ise baba rolünü üstlendi.[24] Kanık, sonraki yıllarda tiyatro alanındaki çalışmalarına çevirmen olarak devam etti ve pek çok oyunu Türkçeye çevirdi.[II]
Şair yılında, liseden mezun oldu. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi'nin felsefe bölümüne kaydını yaptırdı.[28] yılında Edebiyat Fakültesi Talebe Cemiyeti başkanı seçildi. yılına kadar devam ettiği üniversiteyi bitirmeden okuldan ayrıldı.[28]İstanbul Üniversitesi'ne giderken bir yandan sürdürdüğü Galatasaray Lisesi'ndeki öğretmen yardımcılığı görevine, okuldan ayrıldıktan sonra bir sene daha devam etti.[29]