Uzun yıllar yapılan araştırmalar sonucu huzursuz bağırsak sendromunun nedeni tam olarak belirlenemese dehastalarda yapılan tetkikler sonucunda psikolojik, fizyolojik ve beslenme şeklinden kaynaklanan nedenlere bağlı olabileceği düşünülüyor.
Huzursuz bağırsak sendromu, bağırsaklarda yaşanan komplikasyonlar içereceği için kişinin gündelik hayatta zorluklar yaşamasına neden olabilir. Avrasya Hastanesinden Kardiyolog hastalığa ait tüm detayları açıkladı.
Huzursuz bağırsak sendromu nedir?
Huzursuz bağırsak sendromu, kalın bağırsağı etkileyen ve oldukça yaygın görülen bir hastalıktır. Hastaların şikayetleri arasında kramp, karın ağrısı, şişkinlik, gaz, kabız ve ishal görülür. Hastalığın ciddi belirti ve semptomları ender olarak rastlanır. Bu hastalığın semptomları diyet, yaşam tarzı ve stresin yönetilmesiyle kontrol altına alınabilir.
Bedeniniz size yalan söylemez…
Huzursuz bağırsak sendromunun en yaygın semptomları bağırsak hareketlerinde meydana gelen değişikliklerdir. Bu değişiklikler hastalığın türüne bağlı olarak ishal, kabız veya her ikisini de içeren şekilde ortaya çıkar. Hastalığın diğer semptolarına göz atacak olursak;
Karın ağrısı yaygın olarak görülür ve tanıda anahtar faktördür. Bağırsak ve beyin sindirim sistemini kontrol etmek için birlikte çalışırlar. Sistemlerin birlikte çalışması, bağırsakta yaşayan iyi bakteriler tarafından salınan hormonların, sinirler ve sinyaller aracılığıyla gerçekleşmesiyle olur. Huzursuz bağırsak sendromunda ise bu ortak sinyaller bozulur ve sindirim sistemi kaslarında ağrıya neden olur.
Sindirim sisteminde meydana gelen değişiklikler fazla gaz üretimine yol açar. Fazla gaz üretimi de şişkinliğe sebebiyet verir. Hastalar şişkinliğin en kalıcı ve rahatsız edici semptomlardan biri olduğunu belirtiyor.
Kişiden kişiye değişiklik göstermekle beraber belirli yiyeceklerin hastalığın semptomlarını tetiklediği belirlenmiştir. Bu yiyeceklerin neden semptomları tetiklediği belirli değildir. Bu gıda intoleransları alerji değildir ve tetikleyici gıdalar sindirimde ölçülebilir farklılıklara neden olmaz. Semptomları artıran yiyecekler farklılık gösterse de gaz üreten yiyecekler ve glüten yaygın olarak görülür.
Huzursuz bağırsak sendromu yaşayan hastaların büyük bir kısmı uykusuzluk ve yorgunluktan şikayet ediyor. Uykuya dalma güçlüğü, sık sık uyanma ve sabahları huzursuz hissetmeyi içeren uykusuzluk… Zayıf uyku ertesi gün yaşanacak olan semptomları tetikleyebilir.
Ne zaman doktora görünmeli
Bağırsak alışkanlıklarınızda kalıcı değişiklikler olduğunun fark ettiyseniz uzman bir doktora başvurmanız gerekir. Yaygın olarak görülen semptomlardan bahsetmiştik. Ancak bu belirtiler kolon kanseri gibi daha ciddi bir duruma da işaret edebilir. Daha ciddi semptomlar şunları içermektedir;
Doğru tedavi yöntemi ile yaşam kalitenizin bozulmasını engelleyebilirsiniz
Hastalığı tamamen ortadan kaldıracak bir tedavi yoktur. Ancak doğru tedavi yöntemi ile belirtilerin şiddetini azaltabilir ve tekrarlanmasını önleyebilirsiniz. Tedavideki amaç hastaların günlük yaşamlarını sürdürmeleri ve yaşam kalitelerinin bozulmamasının sağlanmasıdır.
Yedikten sonra iyi hissetmediğiniz yiyecekleri tüketmeyin
Hastalıkta, yiyeceklere gösterilen hassasiyet kişiden kişiye göre değişiklik göstermektedir. Bu sebeple belirtilerinizi artırdığını düşündüğünüz yiyeceklerden uzak kalmak sizin faydanıza olacaktır. Doğru tedavi için belirlediğiniz yiyecekleri doktorunuzla paylaşmanız gerekir.
Bol su tüketimini ihmal etmeyin
Birçok hastalığın tedavisinde başrol oynayan su burada da devreye giriyor. Su, kabızlığı önleme konusunda oldukça etkilidir. Hastalıkta yaşanan ishalde sıvı kaybını artırır. Vücudunuz için yeterli suyu alarak sindirim sisteminize yardımcı olabilirsiniz.
Gaz yapan yiyecek ve içecekleri minimuma indirin
Yoğun gaz şikayeti olan hastaların baklagiller, fasulye, nohut gibi yiyecekler ve gazlı içeceklerden uzak durmaları şikayetlerin azalmasına yardımcı olacaktır.
Egzersiz sizin için faydalı olacaktır
Egzersiz yapmak huzursuz bağırsak sendromu yaşayanlar için olumlu etkiler oluşturur. Bu nedenle mümkün olduğunca hareketi artırmanız gerekiyor. Yürüyüş ya da hafif koşu yaparak belirtilerinizi azaltabilir ve sağlıklı yaşam dengenizi de koruyabilirsiniz.
ETİKETLER: doktor, hasta, insan, kalp, sağlık, şifa
Çocuklarda büyüme geriliği ve ishalle belirti verebilen çölyak hastalığı, yetişkinlerde ise demir eksikliği, gaz ve şişkinlikle kendini belli ediyor. Masum şikayetlerle ortaya çıkan çölyak hastalığı, genellikle belirtilerinin benzerliğinden dolayı farklı rahatsızlıklarla karıştırılabiliyor. Glutenli gıdalardan uzak durarak beslenmek, çölyak hastalığının kontrol altına alınmasında önemli rol oynuyor. Memorial Hizmet Hastanesi Gastroenteroloji Bölümü Doktorları, “9 Mayıs Dünya Çölyakla Mücadele Günü” öncesinde, çölyak hastalığı ve yapılması gerekenler hakkında bilgi verdi.
Çölyak, bazı gıdalarda bulunan glutene karşı vücudun gösterdiği immün reaksiyon sonucu ortaya çıkmaktadır. İnce bağırsağın üst kısmında bağırsağın iç yüzünü örten hücrelerde oluşan hasar nedeni ile besin emiliminde bozulma yaşanmaktadır. Belirtiler hastanın yaşı ve ince bağırsağın tutulum genişliğine göre farklılık gösterebilmektedir. Sindirim sistemi şikayeti olmayan hastalarda tespit edilen demir eksikliğinin nedeninin, demir emilimini bozan çölyak hastalığı olabileceği akla getirilmelidir.
Çölyak hastalığı çocukluk yaşlarında ortaya çıkabileceği gibi ilerleyen yaşlarda da kendini gösterebilmektedir. Özellikle 2 yaşından küçük çocuklarda ishal ve büyüme geriliği ile belirti vermektedir. Yetişkinlerde ise;
Hastalığın çok hafif seyir göstermesi ve belirtilerin farklı rahatsızlıklarla karıştırılması, teşhisin gecikmesine ve ileri yaşlarda tanı konulmasına neden olabilmektedir.
Çölyak hastalığından şüphelenilen hastanın endoskopik incelemesinde onikiparmak bağırsağı normal bile görünse, biyopsi ile incelenmesi gerekmektedir. Alınan biyopsi örneklerinin patolojik incelemesinde çölyak hastalığına bağlı tipik değişikliklerin görülmesi, tanı için gerekli ve önemlidir. Bununla birlikte hastaların %40’ında karaciğer enzimlerinde yükseklik saptanabilmektedir. Çölyak hastalığının tedavisi, içeriğinde gluten bulunan gıdaların olmadığı bir diyettir. Diyete tam uyan bir hastada ince bağırsak hücre yapısı sıklıkla ayda normale gelmektedir. Tanı konduğunda pozitif olan antikorlar, glütensiz diyet sayesinde 3 ay gibi bir sürede gerilemektedir. Ancak hasta diyetini bozup tekrar az ya da çok gluten içeren gıda tüketmeye başlarsa, hastanın tüm şikayet ve belirtileri hızla geri dönmektedir.
Çölyak hastaları buğday, arpa, çavdar ve yulaf gibi tahıllardan uzak durmalıdır. Bisküviler, hazır çorba ve köfteler, malt içecekler, gluten içeren sakız ile çikolatalar çölyak hastaları için uygun değildir. Bunun yanında paket etler ve sosis gibi bazı gıdalarda dolgu malzemesi olarak buğday kullanılabilmektedir. Hazır gıdalarda sıklıkla kullanılan glutene maruz kalmamak için çölyak hastalarının iyi bir etiket okuyucusu olması gerekmektedir. Çölyak hastaları glutensiz ama sağlıklı beslenme alışkanlığı yaşam şekli haline getirmelidir. Mısır, pirinç, patates, nohut, fasulye, mercimek, kestane, soya, gibi besinleri ve bu besinlerden elde edilen un ve nişastaları rahatlıkla tüketilebilmektedir. Bunların yanında; ceviz, fındık gibi kuruyemişler, incir, kuru üzüm, kümes hayvanları ve kırmızı et, tüm sebze ve meyveler, bakliyatların tüm çeşitleri, yumurta, bal gibi gıdalar rahatlıkla tüketilebilmektedir. Çölyak hastası olanların birçoğunun laktoz hassasiyeti olduğu göz önüne alınarak, süt ve süt ürünleri tüketilirken dikkat edilmelidir.
KİŞİSEL VERİLERİN ELDE EDİLMESİ VE İŞLENMESİ İLE İLGİLİ BİLGİLENDİRME FORMU
Acıbadem Sağlık Hizmetleri ve Ticaret A.Ş. (“Acıbadem”) ve Acıbadem’in hakim ve bağlı şirketleri (hepsi birlikte “Acıbadem Grubu” olarak anılacaktır.) tarafından, sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu (“Kanun”) ve ilgili mevzuat kapsamında Veri Sorumlusu sıfatıyla, kişisel verileriniz, aşağıda açıklanan çerçevede ve sayılı Sağlık Hizmetleri Temel Kanunu, sayılı Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşlarının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname, Özel Hastaneler Yönetmeliği ve Sağlık Bakanlığı düzenlemeleri ve sair mevzuata uygun olarak işlenebilecektir.
1. Kişisel Verilerin elde Edilmesi, İşlenmesi ve İşleme Amaçları
Kişisel verileriniz Acıbadem Grubu tarafından sağlanmakta olan kamu sağlığının korunması, koruyucu hekimlik, tıbbî teşhis, tedavi ve bakım hizmetlerinin yürütülmesi, sağlık hizmetleri ile finansmanının planlanması ve yönetimi amaçlarıyla ve Acıbadem Grubu şirketlerinin faaliyet konularına uygun düşecek şekilde; sözlü, yazılı, görsel ya da elektronik ortamda, çağrı merkezi, internet sitesi, sözlü, yazılı ve benzeri kanallar aracılığıyla elde edilmektedir. Sağlık verileriniz başta olmak üzere özel nitelikli kişisel verileriniz ve genel nitelikli kişisel verileriniz, Grup tarafından aşağıda yer alanlar dâhil ve bunlarla sınırlı olmaksızın bu maddede belirtilen amaçlar ile bağlantılı, sınırlı ve ölçülü şekilde işlenebilmektedir:
Acıbadem Grubu tarafından elde edilen her türlü kişisel veriniz (Özel nitelikli kişisel veriler de dahil fakat bunlarla sınırlı olmamak kaydıyla) aşağıdaki amaçlar ile işlenebilecektir:
İlgili mevzuat uyarınca elde edilen ve işlenen Kişisel Verileriniz, Acıbadem veya Acıbadem Grubu’na ait fiziki arşivler ve/veya bilişim sistemlerine nakledilerek, hem dijital ortamda hem de fiziki ortamda muhafaza altında tutulabilecektir.
2. Kişisel Verilerin Aktarılması
Kişisel verileriniz, Kanun ve sair mevzuat kapsamında ve yukarıda yer verilen amaçlarla Acıbadem ve Acıbadem Grubu tarafından Acıbadem Grubu’na dahil olan şirketler ile, Özel sigorta şirketleri, Sağlık bakanlığı ve bağlı alt birimleri, Sosyal Güvenlik Kurumu, Emniyet Genel Müdürlüğü ve sair kolluk kuvvetleri, Nüfus Genel Müdürlüğü, Türkiye Eczacılar Birliği, Mahkemeler ve her türlü yargı makamı, merkezi ve sair üçüncü kişiler, yetki vermiş olduğunuz temsilcileriniz, avukatlar, vergi ve finans danışmanları ve denetçiler de dâhil olmak üzere danışmanlık aldığımız üçüncü kişiler, düzenleyici ve denetleyici kurumlar, resmi merciler dâhil sağlık hizmetlerini yukarıda belirtilen amaçlarla geliştirmek veya yürütmek üzere işbirliği yaptığımız iş ortaklarımız ve diğer üçüncü kişiler ile paylaşılabilecektir.
3. Kişisel Veri Elde Etmenin Yöntemi ve Hukuki Sebebi
Kişisel verileriniz, her türlü sözlü, yazılı, görsel ya da elektronik ortamda, yukarıda yer verilen amaçlar ve Acıbadem’in faaliyet konusuna dahil her türlü işin yasal çerçevede yürütülebilmesi ve bu kapsamda Acıbadem’in akdi ve kanuni yükümlülüklerini tam ve gereği gibi ifa edebilmesi için toplanmakta ve işlenmektedir. İşbu kişiler verilerinizin toplanmasının hukuki sebebi;
Ayrıca, Kanun’un 6. maddesi 3. fıkrasında da belirtildiği üzere sağlık ve cinsel hayata ilişkin kişisel veriler ise ancak kamu sağlığının korunması, koruyucu hekimlik, tıbbı teşhis, tedavi ve bakım hizmetlerinin yürütülmesi, sağlık hizmetleri ile finansmanının planlanması ve yönetimi amacıyla, sır saklama yükümlülüğü altında bulunan kişiler veya yetkili kurum ve kuruluşlar tarafından ilgilinin açık rızası aranmaksızın işlenebilir.
4. Kişisel Verilerin Korunmasına Yönelik Haklarınız
Kanun ve ilgili mevzuatlar uyarınca;
Mezkûr haklarınızdan birini ya da birkaçını kullanmanız halinde ilgili bilgi tarafınıza, açık ve anlaşılabilir bir şekilde yazılı olarak ya da elektronik ortamda, tarafınızca sağlanan iletişim bilgileri yoluyla, bildirilir.
5. Veri Güvenliği
Acıbadem, kişisel verilerinizi bilgi güvenliği standartları ve prosedürleri gereğince alınması gereken tüm teknik ve idari güvenlik kontrollerine tam uygunlukla korumaktadır. Söz konusu güvenlik tedbirleri, teknolojik imkânlar da göz önünde bulundurularak muhtemel riske uygun bir düzeyde sağlanmaktadır.
6. Şikayet ve İletişim
Kişisel verileriniz teknik ve idari imkânlar dâhilinde titizlikle korunmakta ve gerekli güvenlik tedbirleri, teknolojik imkânlar da göz önünde bulundurularak olası risklere uygun bir düzeyde sağlanmaktadır. Kanun kapsamındaki taleplerinizi, “seafoodplus.info” web adresindeki “Kişisel Verilerin Korunması Kanunu Uyarınca Başvuru Formu” nu doldurarak;
Kanun kapsamındaki taleplerinizi, seafoodplus.info web adresindeki “Kişisel Verilerin Korunması Kanunu Uyarınca Başvuru Formu” nu doldurarak ve formda belirtilen usullerle tarafımıza iletmenizi rica ederiz.
Sağlık
Son Güncelleme:
Hepimizin vücudunda gaz, kaçınılmaz olarak var ve genelde sorun yaratmaz. Zorluk gaz miktarının artmasında ve artan gazın tahliye edilememesi durumumda ortaya çıkar. Sistemde oluşan fazla hava organların duvarlarında gerilmeye yol açar ki, uyarılan sinir uçları sayesinde karın ağrısı, düzensiz tuvalete çıkma, sık geğirme, kontrolsüz yellenme, nefes darlığı, çarpıntı gibi fonksiyonel bozukluklar otaya çıkmaya başlar. Gastroentereloji Uzmanı Prof. Dr. Cengiz Pata, gazdan şikayetçi olanlara önerilerde bulundu.
Gün içerisinde sistemde yaklaşık litre gaz oluşuyorsa, bunun yaklaşık yarısı yuttuğumuz havadır. Kalan kısmın yaklaşık yarısı sidirim sırasında ortaya çıkan gaz, diğer yarısı ise bağırsak bakterilerinin ürettiği gazdır. Gazın artması öncelikle mide ve bağırsaklarda şişkinliğe yol açar. Şişkinlik ise karın ağrısına, kapladığı hacimle nefes darlığına çok daha ilerlerse kalp de çarpıntılara yol açabilir. Vücudumuz tüm aksaklıklarda kendisini korumak üzere programlanmıştır. Fazla gazı atmak için sık yellenme, sık gegirme kaçınılmazdır, ötesinde vücut için yararlıdır, sorunun büyümesini engeller.
ŞİŞKİNLİK oluşmaması için öcelikle yuttuğumuz havayı azaltmalıyız.
Yemekleri yavaş yemek çok önemli, hızlı yediğimizde çok hava yutulması kaçınılmazdır.
Önemli bir nokta da yemek yerken konuşmamaktır, konuştukça hava yutulur.
Besinlerin çiğnenmesi sindirimin ilk basamağı olup çok önemlidir, ama her çiğneme ile hava yutulduğu unutulmamalı, aşırıya kaçılmamalı, yeterince çiğnedikten sonra gıda yutulmalıdır.
Dikkat edilmesi gereken çok önemli bir nokta stres. Biliyoruz ki yoğun stres midede gastrit veya ülser, spazm, bağırsaklarda da aşırı kasılmalara neden olabilir. Yine kronik geğirmenin altından da yoğun stres çıkabilir. Bütün bunlara rağmen iyileşme sağlanamayan hastalarda bazen psikolojik olarak rahatlatıcı bir tedavi ya da psikiyatri muayenesi planlanır.