Karın bölgesinin alt kısmı olan, göbek deliğinden bacaklarla pelvisin birleştiği bölgeye kadar olan bölgeye kasık bölgesi adı verilir.
Kasık bölgesinde sindirim sistemi organları, üreme sistemi organları ve boşaltım sistemi organları bulunur.
Bazı durumlarda kasık bölgesinde ele gelen kitleler meydana gelebilir. Kasıkta şişlik ise birçok nedenden dolayı olabilir.
Kasık şişliğinin basit bir kistten lenf kanserine değişen bir çok nedeni olabilir bu yüzden şişliğin nedeninin detaylı araştırılması çok önemlidir.
Kasıkta meydana gelen şişliğin tespiti kolay olup önemli olan bunun altında yatan nedenin tespit edilmesidir. Bu amaçla kasıkta şişlikle başvuran hastalardan detaylı hasta öyküsü alınmalıdır.
Bu hasta öyküsü esnasında şişliğin ne zaman ortaya çıktığı, ne kadar büyük olduğu ve ne kadar sürede bu büyüklüğe ulaştığı, aniden mi yoksa günler içerisinde mi meydana geldiği, ağrının eşlik edip etmediği, öksürme ve hapşırma gibi karın içi basıncının artmasına sebep olan durumlarda şekil değiştirip değiştirmediği ve cinsel yolla bulaşan hastalık ihtimaline karşı cinsel birliktelik esnasında korunup korunulmadığı sorgulanmalıdır.
Daha sonraki aşamada fizik muayene ile kasık şişliğinin şekli, tipi ve boyutu incelenir. Hastanın şişliğe dokunulup hareket ettirildiği zaman verdiği tepkiler incelenir, ağrı hissedip hissetmediği gözlenir.
Hastadan kan testleri istenerek cinsel yolla bulaşan hastalık, lenfoma sebebiyle meydana gelebilecek şişliklerin tespiti sağlanır.
Cinsel yolla bulaşan hastalıklar sebebi ile meydana gelen şişliklerde idrar testi ya da idrar yolundan alınan sürüntünün incelenmesi ile teşhis konulabilir.
Fıtıklar sebebi ile meydana gelen şişliklerde fıtıklar genelde fizik muayene ile tespit edilse de bazı durumlarda küçük şişliklerin tespiti için ultrason (USG) gerekebilir.
Kistler, lipomlar ve lenfomalar sebebi ile meydana gelen şişliklerde şiş olan yapıdan biyopsi yapılarak iyi huylu mu kötü huylu mu olduğunun tespiti yapılabilir.
Safen ven yetmezliği nedeniyle meydana gelen şişliklerde renkli doppler ultrasonografi (USG) yapılarak varislerin tespiti sağlanabilir.
Kasık şişliğinin tedavisi altta yatan nedene yönelik yapılır. Şişliğin altında yatan sebep tespit edildikten sonra buna uygun bir tedavi planı yapılır.
Fıtıklar nedeniyle meydana gelen şişliklerde tek tedavi seçeneği cerrahi olup hastanın durumu, daha önce geçirdiği ameliyatlar, fıtığın sıkışmış ya da boğulmuş olup olmaması, fıtık yırtığı mevcudiyeti göz önünde bulundurularak açık ya da kapalı cerrahi seçenekleri tercih edilir.
Safen ven yetmezliği nedeni ile meydana gelen kasık şişliğinin tedavisinde:
Kistler nedeniyle meydana gelen kasık şişliği tedavisinde izlenecek yöntem kistin boyutuna bağlıdır. 5 cm’den küçük kistler genelde kendiliğinden kaybolduğu için müdahale etmeye gerek kalmayabilir.
Yine de küçülmeyi kolaylaştırmak için doğum kontrol hapları kullanılabilir. 5 cm'den büyük kistler ise cerrahi olarak kistektomi ameliyatı ile çıkartılmalıdır.
Cinsel yolla bulaşan hastalıklara bağlı şişliklerde etkene yönelik tedavi yapılır. Bel soğukluğu, frengi (sifiliz) nedeni ile meydana gelen şişliklerin tedavisinde antibiyotikler kullanılırken, AIDS'in kesin tedavisi olmadığı için virüsün kontrol altına alınması için antiretroviral ilaçlar adı verilen ilaçlar kullanılır.
Lenfoma kaynaklı kasık şişliği tedavisinde genellikle kemoterapi (kimyasal ajanlar ile hücrelerin öldürülmesi) tercih edilirken bazı durumlarda radyoterapi (ışınlar ile hücrelerin öldürülmesi) eklenebilir.
Kemoterapi ve radyoterapi ile kontrol altına alınamayan lenfomalarda kök hücre nakli ya da kemik iliği nakli yapılabilir.
Kasık şişliği nedenleri tespit edilip tedavi edilmesi gereken bir durumdur. Lipom gibi nedenlere bağlı ise tedavi edilmesine gerek yokken; enfeksiyon, lenfoma, fıtık, safen varis ve cinsel yolla bulaşan hastalıklar nedeniyle oluşan şişliğin tedavisi önemlidir.
Enfeksiyon nedenli şişliğin tedavi edilmemesi enfeksiyonun tüm vücuda yayılarak ciddi sonuçlar doğurmasına neden olabilir.
Fıtığa bağlı kasık şişliklerinde tedavi yapılmaması durumunda fıtık ilerleyerek boğulmuş fıtık haline dönüşür ve karın zarı dışına çıkan organın kanlanması bozularak çürüme ve gangren meydana gelir.
Cinsel yolla bulaşan hastalıklar nedeni ile meydana gelen kasık şişliklerinin tedavi edilmemesi halinde kısırlık riski ortaya çıkar.
Kasık şişliği için altında yatan nedenlere göre bazı rahatlatıcı uygulamalar mevcuttur.
Kistlere bağlı kasık şişliği tedavisinde 5 cm altındaki kistlerin küçülerek yok olması için doğum kontrol hapları kullanılabilir.
Enfeksiyon nedeniyle lenf bezlerinin şişmesi sonucu ortaya çıkan kasık şişliği tedavisinde antibiyotikler kullanılabilir.
Bunlar arasında:
sayılabilir.
Kasık şişliğinin nedenlerinden biri olan bel soğukluğu tedavisi için uygun antibiyotik kombinasyonları tedavide tercih edilir. Bunun için seftriaksona ek olarak doksisiklin kullanılabilir.
Frengi (sifiliz) nedeni ile meydana gelen kasık şişliği tedavisinde ilk tercih penisilinken, penisilin alerjisi olanlarda Doksisiklin, Azitromisin, Seftriakson penisiline tercih edilebilecek antibiyotiklerdir.
Kasık şişliğine neden olan bir diğer hastalık olan AIDS' in kesin tedavisi olmamakla birlikte hastaların hayat kalitesini arttırıcı destek ilaç tedavileri mevcuttur.
Bu ilaçlara antiretroviraller denirken bunlar arasında:
sayılabilir.
Kasık şişliğine neden olan bazı durumların tedavisinde cerrahi yöntemler kullanılır.
Kasık şişliğinin en yaygın sebebi olan fıtıkların tek tedavisi cerrahi olup hastanın durumu, fıtık büyüklüğü, fıtığın durumu göz önüne alınarak açık veya kapalı cerrahi seçenekleri değerlendirilir.
Laparoskopik fıtık ameliyatı da denilen kapalı cerrahi yönteminde karın bölgesinde 3 kesi açılarak bu kesilerden birinden teleskop yollanır ve fıtık bölgesinin görüntülenmesi sağlanır.
Diğer 2 kesi bölgesinden aletler yardımı ile karın duvarı arkasından yerleştirilen bir yama ile fıtık kapatılır.
Her ne kadar laparoskopik ameliyat açık ameliyata göre daha konforlu ise de bazı durumlarda uygulanamaz:
açık cerrahi tercih edilmelidir. Açık fıtık ameliyatında karın bölgesi tamamen kesilerek iç organların net görünmesi sağlanır ve cerrah bu şekilde fıtık onarımını yapar.
Kasık şişliği kistlere bağlı ise cerrahi ile kistler çıkarılabilir. Kistlerin 5 cm' den büyük olması, semptomlara neden olması, kistin iyi huylu olduğundan emin olunamaması durumunda kistektomi yapılmalıdır.
Safen ven yetmezliğine bağlı kasık şişliğinde cerrahi dışı yöntemlerin yetersiz kalması durumunda miniflebektomi uygulanabilir. Venin büyüklüğüne, ven duvarının kalınlığına ve venin çevre dokulara yapışıklık derecesine göre uygun boyutta kesiler açılarak kesilerden varisli damar çıkartılır.
Hamilelikte kasıkta ağrı, şişlik ve batma hissi yaygın olup erken gebelik belirtileri arasında sayılmaktadır.
Bebeğin yerleşim yerine göre genelde tek taraflı olan bu şişlikler genelde korkulacak bir duruma işaret etmez ancak yine de doktora giderek durumun anlatması uygundur. Çünkü kasık şişliğinin nedeni hamilelikte artan hormonlar etkisi ile büyüyen kistler de olabilir.
Kasıktaki şişliğin hamileliğin doğal bir süreci mı yoksa kist kaynaklı mı olduğu tespit edildikten sonra tedavi planı çizilir. Gebeliğin doğal süreci olduğu tespit edilirse yapılacak ekstra bir uygulama mevcut değildir.
Eğer ki kasıktaki şişlik kistten kaynaklı ise hasta takip altına alınır. Semptom vermedikçe ya da aşırı hızlı büyüme gözlenmedikçe cerrahi müdahale tercih edilmez.
Çünkü bu tıp kistlerin doğum sonrası kendiliğinden kaybolma ihtimali yüksektir. Kist anne adayında belirtilere sebep oluyor ise ya da çok hızlı büyüyor ise kistektomi ile kistin çıkarılması uygun olacaktır.
Bebek ve çocuklardaki kasık şişliğinin birçok nedeni olabilir. Kasık şişliğinin en yaygın nedeni kasık fıtıkları olup fıtıklar genelde ağrıya sebep olmazken bebek ve çocuklarda rahatsızlık, huzursuzluk ya da kusmaya neden olabilir.
Bebeklik ve çocukluk dönemi enfeksiyonlara en açık olunan dönemlerdir. Enfeksiyonlar sonucu lenf bezlerinin şişmesi de kasıkta şişliğe neden olur.
Enfeksiyona bağlı kasık şişliği durumunda şişliğe ateş, halsizlik, huzursuzluk gibi sistemik belirtiler eşlik eder.
Bebeklik ve çocukluk döneminde kasık şişliğinin bir diğer sebebi ise kistler ve lipomlardır. Kistler ve lipomlar genelde zararsızlardır.
Bebeklik ve çocukluk dönemindeki kasık şişliğinin tedavisi altta yatan nedene göre yapılır. Fıtığa bağlı kasık şişliğinde tek tedavi seçeneği cerrahi olup en yaygın olarak laparoskopik (kapalı) cerrahi tercih edilir.
Enfeksiyonlara bağlı kasık şişliği tedavisinde uygun antibiyotik tedavisi ile enfeksiyonun kontrol altına alınması ile lenf bezlerinin küçülmesi dolayısı ile de kasık şişliğinin giderilmesi sağlanır.
Kist ve lipomlar genel olarak zararsız oldukları için bunlara herhangi bir müdahale yapılmasına gerek kalmaz ancak çocuk çok rahatsız oluyor huzursuzlanıyor ise bunların da alınması mümkündür.
Kasık bölgesindeki şişlikler basit hastalıklardan ciddi ölümcül olabilecek hastalıklara bir çok durumun habercisi olabilir.
Bu şişliklerin ve altında yatan nedenlerin araştırılması önemlidir.
Kasıkta şişlikler hissedildiği zaman bir Genel Cerrahi uzmanına başvurulması gerekmektedir.
İSTANBUL (AA) - Medicana Bahçelievler Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Sarper Işıksel, kasık fıtıklarının, çocuk yaşlardan itibaren herkeste görülebildiğini belirterek, 'Erkeklerde daha sık olarak ortaya çıkmakla birlikte kadınlarda da fıtıklar çokça görülmektedir. Bu durum, sadece bir yapısal bozukluk olmakla kalmamakta, birtakım problemlere, hatta acil durumlara sebebiyet verebilmektedir. En basit problem ağrı ve şişliktir.' ifadelerini kullandı.
Medicana'dan yapılan açıklamada, kasık fıtıklarının; doğuştan veya sonradan olabilen karın duvarındaki yapısal bozukluklar olduğu, çoğunlukla kendini kasıkta bir şişlikle belli ettiği ancak bazen asıl şikayetin kasık ağrısı olabileceği aktarıldı.
Açıklamada, kasık fıtıklarının, cerrahi muayene ile teşhis edildiği belirtilerek, 'Bazı durumlarda ultrason veya MR gibi tetkik yöntemleri teşhis koymak için gerekli olabilir.' denildi.
Açıklamada görüşlerine yer verilen Medicana Bahçelievler Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Sarper Işıksel, tüm cerrahi hastalıklar ve cerrahi ameliyatlar içerisinde fıtıkların çok büyük yer kapladığına işaret ederek, 'Kasık fıtıkları, çocuk yaşlardan itibaren herkeste görülebilmektedir. Erkeklerde daha sık olarak ortaya çıkmakla birlikte kadınlarda da fıtıklar çokça görülmektedir. Bu durum, sadece bir yapısal bozukluk olmakla kalmamakta, birtakım problemlere, hatta acil durumlara sebebiyet verebilmektedir. En basit problem ağrı ve şişliktir.' ifadelerini kullandı.
- 'Fıtıklar, sadece ameliyatla tedavi edilebilmektedir'
Fıtıklarda en büyük sorunun, genellikle içerisine bağırsağın girmesi ve sıkışması ile ortaya çıktığını vurgulayan Işıksel, şunları kaydetti:
'Şiddetli ağrı ile seyreden, kusma da olabilen fıtık boğulması durumudur ki acil ameliyat gerektirmektedir. Acil durum, sadece fıtık ameliyatı ile giderilebilmektedir. Boğulma durumlarında ameliyat olmayı geciktirmek, bağırsak kangrenine sebep olabilmekte ve ameliyatın fıtık ameliyatı olmaktan çıkıp bağırsak ameliyatı eklenmesi ile sonuçlanmaktadır. Kasık fıtıkları, daha önce de söylendiği gibi doğuştan olabilmekle birlikte ağır kaldırma, kabızlık, öksürük gibi ıkınmakla seyreden kronik rahatsızlıklarda da ortaya çıkabilmektedir.
50'li yaşlardan sonra erkeklerde kasık fıtığının en büyük sebeplerinden birisi prostat büyümesi, tıbbi adıyla prostat hipertrofisidir. Zor idrar yapmakla karakterize olan prostat büyümesi, sürekli ıkınma ile fıtık oluşumuna sebebiyet vermektedir. Eğer prostat hipertrofisi var ise önce prostat hastalığının tedavisi, sonra fıtık ameliyatı tavsiye edilmektedir. Fıtıklar, sadece ameliyatla tedavi edilebilmektedir.'
- 'Kapalı fıtık ameliyatları oldukça ağrısızdır'
Sarper Işıksel, günümüzde fıtık ameliyatlarının kasık bölgesinden kesi ile klasik yolla yapılabildiği gibi laparoskopik, yani kapalı yöntemle de gerçekleştirilebildiğini aktararak, 'Bizim de tercihimiz, fıtıkların tedavisinin kapalı yöntemle ameliyat edilerek yapılmasıdır.' ifadesini kullandı.
Günümüzde çocuk fıtıkları hariç, açık veya kapalı bütün fıtık ameliyatlarında ileri teknoloji ürünü yamaların kullanıldığını bildiren Işıksel, şu değerlendirmelerde bulundu:
'Kapalı ameliyatlar, oldukça ağrısız olmaları, estetik sonucun mükemmel olması ve tekrar etme ihtimalinin daha az olması nedeniyle tercih edilmektedir. Özellikle iki taraflı fıtıkların laparoskopik, yani kapalı yöntemle yapılması hasta konforu ve memnuniyeti bakımından tavsiye edilmektedir. Kapalı ameliyatlar ister tek taraflı isterse iki taraflı olsun bir kalemin girebileceği genişlikteki 3 delikten girilerek yapılmaktadır. Kapalı ameliyatlar mutlaka genel anestezi, yani narkoz altında yapılmaktadır. Ameliyat süresi yaklaşık 45 dakikadır ve hasta bir gece hastanede misafir edilmektedir.
Kapalı ameliyatlar, ilk kez yılında yapılmakla birlikte esas olarak 'li yılların ameliyat tekniğidir ve cerrahinin yüz akıdır. Bugün karın içerisindeki tüm ameliyatlar, kapalı yöntemle yapılabilmektedir. Kasık fıtığı ameliyatı da bu ameliyatlardan bir tanesidir. Sadece kasık fıtıkları değil, göbek fıtıkları, mide fıtıkları ve ameliyat yeri fıtıkları da laparoskopik, yani kapalı yöntemle ameliyat edilebilmektedir.'
Lenf bezleri vücudun boyun, kasık ve koltuk altı gibi bir çok bölgesinde bulanan bağışıklık sistemi yapılarıdır. Bu bezler, bağışıklık sisteminin gereği vücuda zararlı mikroorganizmalarla savaş halindedir. Bağışıklık sisteminin zayıflaması sonucunda enfeksiyon meydana gelebilir.Enfeksiyon ise vücutta kendini şişlikler halinde belli eder.
Boyun, kasık ve koltuk altında oluşan şişlikler, bağışıklık sisteminin vücuda zararlı bakterilerle savaştığını gösterir. Bu şişlikler ağrılı olabileceği gibi ağrısız olarak da hissedilebilir. Şişliklerin nedeni araştırılırken, şişliklerin ağrılı olup olmadığı gibi detaylar da tanı için oldukça önemlidir.
Boyunda, koltuk altında ve kasıklarda şişlikler varsa ve bu belirtiye halsizlik, kilo kaybı, terleme ve kaşıntı eşlik ediyorsa bu durum lenfoma hastalığına işaret edebilir.