katılım bankası kredi çekmek caiz mi / Katılım bankaları faize kılıf mı uyduruyor? | Sorularla İslamiyet

Katılım Bankası Kredi Çekmek Caiz Mi

katılım bankası kredi çekmek caiz mi

Katılım bankaları faize kılıf mı uyduruyor?

Değerli kardeşimiz,

Öncelikle ifade edelim ki, katılım bankaları hem fıkıh hem de İslam bankacılığı ve İslâmî finans konularında yetişmiş ilim adamlarından oluşan heyetlerin fetvalarına göre amel ederler.

Bütün kadim fıkıh kitaplarına bakıldığında şu açıklamayı görürüz:

Alım ve satımı caiz olan evsafı belli ve mevcut taşınır veya taşınmaz bir malı veya hizmeti almak ve satmak isteyen ve buna ehil olan iki taraf, bedel üzerinde de mutabık kalarak, uygun ortamda ve zaman içinde “aldım” ve “sattım” deyince “satım akdi kurulmuş” olur. Alacak ve borcun yazılması ise sünnettir.

Bir mal satıldığında tapu yapılması, fatura kesilmesi, tescil yapılması, fiş kesilmesi akdin oluşması, kurulması, sıhhati için şart değildir. İleride bir problem çıkmaması için ve hukukun zayi olmaması için, oldukça geç bir dönemde icat edilmiştir ve iyi de olmuştur.

Katılım bankası vasıtasıyla ev sahibi olmak isteyen bir müşteri bankaya geldiğinde alacağı ev belirleniyor, müşteriye alım ve satım için vekalet veriliyor. Banka için kaç liraya satın alacağı ve bankadan vadeli olarak kaç liraya alacağı belirleniyor, bunlar yazıya geçiriliyor, imza altına alınıyor, sonra müşteri evi banka adına satın alıyor ve bankadan vadeli olarak satın alıyor. Bu işlem yürütülürken önce anlaşma ve akit yapılıyor, akit yapılınca ev bankanın mülkü oluyor, sonra müşteri evi alıp üzerine tapu yaptırıyor. Böylece banka, alır almaz satmak için satın aldığı bir evi üzerine tapulama külfetinden kurtulmuş oluyor.

Katılım bankaları bakkal veya mağaza değildir. Onların özellikleri vardır, amaçları da faize bulaşmadan yatırım, üretim ve ticaret yapmak isteyenlere imkan sunmaktır, yaptıkları iş de bu anlatılan alım satımdan ibaret değildir.

Selam ve dua ile
Sorularla İslamiyet

Diyanet'ten katılım bankalarına tavsiye

Din İşleri Yüksek Kurulu Üyesi Akar, "Katılım bankalarının temsilcilerine, malı satan, müşteriye karşı nasıl sorumluysa katılım bankalarının da satıcı gibi sorumlu olmasını ve bu şekildeki yöntemlerin caiz olacağını söyledik. Eğer, katılım bankası doğrudan para verirse faizli yöntemden farkı kalmıyor" dedi.

-

Haberler - Anadolu Ajans&#x;

Din İşleri Yüksek Kurulu Üyesi Dr. Muhlis Akar, "Güncel Dini Meseleler İstişare Toplantısı"nda katılım bankalarının temsilcileriyle görüştüklerini belirterek, "Malı satan, müşteriye karşı nasıl sorumluysa katılım bankalarının da satıcı gibi sorumlu olmasının, müşteri mağdur olduğu zaman onun hakkını aramasının ve bu şekildeki yöntemlerin caiz olacağını söyledik." dedi.

Akar, Din İşleri Yüksek Kurulu Başkanlığı tarafından bu yıl yedincisi düzenlenen "Güncel Dini Meseleler İstişare Toplantısı"nda konunun uzmanları ve temsilcileri ile TOKİ, tasarrufa dayalı faizsiz finansman sistemleri (elbirliği sistemi) gibi uygulamaları ele aldıklarını, Din İşleri Yüksek Kurulunun bu uygulamalara bakışının genelde müspet olduğunu anlattı.

"KATILIM BANKASI EVİ ALACAK, MALIN SAHİBİ GİBİ SATACAK"

Faizsiz yöntemler ve katılım bankalarının önemli bir işlev gördüğünü aktaran Akar, "Genelde bakışımız müspet olmakla beraber uygulamadaki bazı farklı durumlar, bizim de kendileriyle konuyu istişare etmemizi gerektirdiği için kamu ve özel katılım bankaları temsilcileri de bizimle beraberdiler." diye konuştu.

İslam hukukunda bir satış türü olan "murabaha" yöntemini kullanan katılım bankalarının, vatandaşların alacağı ev ya da arabayı alarak kendilerine sattığını belirten Akar, şunları kaydetti:

"Bizim üzerinde durduğumuz konu katılım bankalarının, satıcı gibi sorumlu olması. Siz, müteahhitten ev alabilirsiniz ama burada paraya ihtiyacınız var. Para ihtiyacınızı katılım bankası karşılıyor. Eğer, katılım bankası doğrudan para verirse faizli yöntemden farkı kalmıyor. Biz diyoruz ki; katılım bankası bu evi alacak ve size malın sahibi gibi satacak. Biz bunu öneriyoruz. Burada bazı sıkıntılar var. Bunları karşılıklı tartıştık. Malı satan, müşteriye karşı nasıl sorumluysa katılım bankalarının da satıcı gibi sorumlu olmasının, müşteri mağdur olduğu zaman onun hakkını aramasının ve bu şekildeki yöntemlerin caiz olacağını söyledik."

"FAİZSİZ FİNANS STANDARTLAR KURULU'NDA DİYANET DE OLACAK"

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumunun (BDDK) faizsiz finans sistemleriyle ilgili hazırladığı yasa tasarısına da değinen Akar, "Bu yasa tasarısı hazırlanırken, katılım bankalarıyla ilgili bir üst kurul oluşturuldu. Faizsiz Finans Standartlar Kurulu, müstakil bir kurul olacak. Burada katılım bankalarının bütün işlemleri dini açıdan denetlenecek. Söz konusu kurulda Diyanet İşleri Başkanlığımız da yer alacak." dedi.

Toplumu yönlendirmede, ekonomik davranışlarının oluşmasında kurulun fetvalarının önem taşıdığını vurgulayan Akar, "Faizsiz Finans Standartlar Kurulunun Din İşleri Yüksek Kurulu ve Diyanet İşleri Başkanlığımız ile istişareli olarak çalışması, bu alanda önemli gelişmelere katkı yapacak." diye konuştu.

TÜRK&#x;YE HABERLER&#x;

Katılım Bankacılığı

Katılım Bankacılığı Nedir?

Katılım bankacılığı, faizsiz bankacılık prensiplerini ilke edinerek çalışan, bu prensiplere uygun her türlü bankacılık faaliyetlerini gerçekleştiren, emek-sermaye ortaklığı veya vekâlet esasına göre fon toplayıp, alım-satım, ortaklık ve finansal kiralama ve faizsiz bankacılık prensiplerine uygun diğer yöntemlerle fon kullandıran bir bankacılık modelidir.

Katılım bankası olarak Albaraka Türk; fon toplama, fon kullandırma ve bankacılık hizmetleri olarak üç stratejik alanda kendi değerleri üzerinden, yani faizsiz bankacılık prensiplerine bağlı kalarak finansal hizmet sunmaktadır.

Katılım Bankacılığı Nasıl İşler?

Katılım Bankacılığı sisteminde müşterilerden toplanan fonlar çeşitli finansman yöntemleriyle değerlendirilir ve elde edilen kâr fon sahipleriyle paylaşılır. Örneğin; Katılım Bankacılığı prensiplerinden olan murabaha yönteminde finansman talebinde bulunan bir müşteri, banka tarafından kendisine verilen vekâlet ile malı banka adına satın alır. Anlaşılan kâr üzerinden, anlaşılan vadeye bölerek geri ödemesini yapar. Bu ticaret modeli sonucunda elde edilen kâr fon sahipleri arasında paylaşılır.

Katılım bankaları atıl kalan fonları ekonomiye kazandırmak, tasarruf sahiplerinin fonlarını güvence altına almak ve değerlendirmek amacıyla kurulmuştur. Bu kurumlar fon fazlası olanlardan topladıkları fonları faizsiz finansman yoluyla sanayi ve ticarette değerlendirerek, fon sahiplerine kârın bölüştürülmesi esasına dayanan bir sistem üzerinden faaliyet göstermektedirler.

Neden Katılım Bankacılığı?

Katılım Bankaları, hiçbir işleminde faize yer vermemektedir. Katılım Bankacılığında faiz yasağı bulunmakla birlikte; belirsizlik yasağı, aşırı risk ve spekülasyon yasağı da bulunmaktadır. Mal ve hizmet satın alma işleminde para müşteri yerine fatura karşılığında satıcıya ödenir. Finansman mutlaka bir mal veya hizmet karşılığında verilir. Tüm bu hususlar; reel ticaretin finanse edilmesi, topluma değer kazandıran işlemlerin desteklenmesi ve faizsizlik ilkesini benimsemek isteyen kişilerin ihtiyaçlarının karşılanması açısından büyük önem arz etmektedir.

TKBB Danışma Kurulu Standartları

Faizsiz bankacılık ilke ve standartlarının TKBB danışma kurulu tarafından belirlenmiş olan ürün ve hizmetler hakkında daha detaylı bilgi almak için tıklayınız.

Katılım Bankacılığı Bilgilendirme Formları

Katılım Bankacılığını Tanıyın

  • Risk dağılımı açısından bakıldığında, geleneksel bankacılıkta riskin tamamı borçluya yüklenir ve ilke olarak borç veren her zaman kâr eder.

  • Katılım bankacılığı sisteminde ise, kurulan ortaklık emek-sermaye ortaklığı olmaktadır. Riski hem sermayeyi işleten emek sahibi hem de sermaye veren sermayedar aralarında paylaşır. Bu durumda sermaye sağlayan taraf parasal zarara, emek katkısında bulunan taraf da emek zararına katlanır. Eğer ortaklık sermaye ortaklığı ise riski sadece sermayedarlar paylaşır. Katılım bankacılığı sisteminde sermayedarın kâr elde edebildiği gibi zarar edebilme, emek sahibinin de emeğinin zayi olması ihtimali vardır.

  • Geleneksel bankalar müşterilerine kredi (faizli borç) verir. Katılım bankaları ise ticaret yöntemiyle fon kullandırırken müşterisinin ihtiyaç duyduğu malı, hizmeti veya hakkı peşin olarak satıcısından satın alır ve üzerine kâr ilave edip müşterisine vadeli olarak satar.

  • Geleneksel bankacılıkta kredili işlemlerde ödeme banka müşterisine yapılır. Ödeme satıcıya yapılsa bile bu, malın alış bedeli değil müşteri namına kullandırılan kredinin satıcıya ulaştırılması işlemidir. Buna karşılık katılım bankacılığında ödeme, banka müşterisine değil, malın satıcısına (veya satıcıya ödenmesini sağlayacak tedbirler alınmak suretiyle mal alımını banka adına gerçekleştirecek olan vekile) yapılır. Bu durumda bedel, malın katılım bankası tarafından alış bedelidir.

  • Geleneksel bankacılıkta paranın zaman değeri vardır ve bu değer borç veren lehine her zaman artış gösterir. Katılım bankacılığında para başkalarına ödünç olarak kullandırıldığında zamana göre değişim sadece enflasyon oranında olabilir. Ancak bir malın belirli bir kâr ile vadeli satımı (murabaha) suretiyle finanse edilmesi halinde alınan vade farkı, paranın zaman değeri değil mal satışından kaynaklanan kârdır.

  • Geleneksel bankacılıkta yasal olan her türlü faaliyet işleme konu olabilir. Katılım bankacılığında ise yasallık boyutuna ilave olarak İslami açıdan meşru sayılan ve serbest bırakılan faaliyetler işleme konu olabilir.

  • Geleneksel bankacılık sisteminde gelir elde etmede faiz temel araç olarak kullanılır. Katılım bankacılığı sisteminde ise kâr payı temel araç olarak kullanılır.

  • nest...

    batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir