Değerli okuyucu, ıspanak deyince akla hemen demir gelmektedir. Ispanağı, demir deposu olarak bilenlerin bu bilgilerini kesin olarak değiştirmeleri gerekir. Hemen belirtmekte fayda görüyorum, ıspanak suyu içerek veya ıspanak yemeğini sıkça tüketerek demir eksikliklerini gidereceklerini zannedenler veya demir eksikliklerini bu yolla takviye edeceklerini düşünenler kesinlikle yanılırlar. Çünkü ıspanak sanıldığı kadar demir bakımından zengin olmadığı gibi, demirin bağırsaklarda emilmesine de engel olmaktadır.
Bazı kimseler demir eksikliğine karşı ilaç alırken, takviye olsun diye veya daha çabuk demir eksikliklerini kapatabilmek için ıspanak yemeyi yer veya ıspanak suyu içerler ki bu tamamen yanlıştır çünkü bu şekilde aldıkları demir ilacının bağırsaklarda emilmesini de büyük oranda engellemiş olurlar.
Çizgi film kahramanı Temel Reis’in ıspanak yedikten sonra güç kazanmasının arkasında yatan gerçek, ıspanağın zengin bir protein deposu olmasından kaynaklanmaktadır. Çünkü, ıspanak bilinen sebzeler içerisinde protein bakımından en zengin sebzelerin başında gelmektedir.
Söz demirden açılmışken hemen belirtmekte çok büyük fayda görüyorum, hamilelik dönemlerinde demir eksikliği çeken anne adaylarının, dünyaya getirdikleri çocukları ileri yaşlarında çok büyük bir olasılıkla (yüzde 85 - yüzde 90) yüksek tansiyon hastası olmaktadırlar. Bu nedenle hamilelerin özellikle beşinci aya kadar demir eksikliği çekmemeye özen göstermeleri, dünyaya getirecekleri çocuklarının ileri yaşta yüksek tansiyon hastalığına yakalanmamaları için çok mühimdir. Demir takviyesi için ilaç alan anne adaylarının da çay, kahve ve kola türü içeceklerde mutlaka ölçülü olmalarını öneririm. Gerek çay, gerek kahve ve gerekse de kola türü içecekler demirin vücudumuz tarafından hem emilmesini hem de demirin normalden daha fazla vücudumuzdan atılmasına neden olmaktadırlar.
Karışımlar önemlidir
Birçok sebze ve salata türü bitkilerde (brokoli, patates, patlıcan, beyaz lahana, kereviz, maydanoz gibi) antidepresan özellik taşıyan birçok biyoaktif madde vardır. Bu bitkilerin karışımları önemlidir. Bunların tek başlarına etkileri yeterli olamamaktadır. Ancak, bu karışımda ıspanak ana bitkiyi teşkil etmektedir. Ispanakta, antidepresan özelliği olan çok önemli etkin maddeler olmasına rağmen, ne yazık ki vücudumuz tarafından alınımları yeterli düzeyde olmamaktadır. Ispanağın içerdiği antidepresan maddelerin vücudumuz tarafından emilebilmeleri mutlaka ikinci bir sebzenin karıştırılmasıyla mümkündür. Bunlardan en önemlisi maydanoz ve tere otudur. Tere otuna kısaca tere denilmektedir. Ispanak-maydanoz ve ıspanak-tere otu ikili karşım kürleri depresyon hastaları için bulunmaz bir nimettir. Bu ikili kürlerin en önemli özelliği antidepresan ilaçların gösterdiği yan tesirlerin hiçbirini göstermemesidir.
GÜNÜN KÜRÜ
Depresyon ve anksiyeteye karşı
Kullanacağınız tere otu ve maydanozun sararmamış olmasına dikkat ediniz. Sararmış olanları kullanmayınız.
Kullanılacak olan bitkiler maydanoz, ıspanak ve tere otudur.
Kısaca: Sabah: (maydanoz + ıspanak) karışımı uygulanır.
Akşam: (tere otu + ıspanak) karışımı uygulanır.
Saplarıyla birlikte yaprak ıspanak ve tane maydanoz saplı olarak kaynamakta olan yarım litre suya atılır ve ağzı kapalı olarak hafif ateşte üç dakika yavaş yavaş kaynatılır. Soğumaya bırakılır. Soğuduktan sonra suyu içilir. Her gün sabah taze olarak hazırlanır. Aynı günün akşamı ise ıspanak ile tere otu karışımı hazırlanır. Kaynamakta olan yarım litre suyun içerisine adet saplarıyla birlikte ıspanak ve tane tere otu (saplarıyla beraber) atılır ve ağzı kapalı olarak hafif ateşte üç dakika kaynatılır. Soğuduktan sonra suyu içilir. Sabah ve akşam için ayrı ayrı hazırlanan bu karışımlar bir hafta boyunca her gün uygulanır. Bir hafta her gün uygulandıktan sonra ikinci haftada iki güne bir uygulanırken üçüncü haftada üç günde bir uygulanır. Ondan sonraki haftalarda haftada bir olmak üzre iki ay boyunca uygulanır ve kür tamamlanmış olur. İhtiyaca göre bu kür altı ayda bir tekrarlanabilir. Her iki karışım da yemekten yarım saat önce veya yemekten en az bir saat sonra içilir.
Anahtar madde
Ispanağa özgü olan spinacetin maddesi, anahtar maddeyi oluşturmaktadır. Tabiatta sadece birkaç bitkide bir arada bulunan spinacetin ve calsequestrin maddeleri ıspanağa antidepresan olarak en önemli ayrıcalığı kazandırmaktadır. Güneşin az olduğu mevsimlerde yetiştirilen ıspanak yüksek oranda nitrat içerir. Ispanağın içerdiği nitratı yaklaşık yüzde 70 oranında azaltmak isterseniz bir-iki dakika kaynar suyun içinde haşlayıp daha sonra soğuk suyun altında kısa bir müddet şoklayınız. Böylece ıspanağın içerdiği yüksek orandaki nitratı uzaklaştırmış olursunuz. Unutmayınız ki, haşlama esnasında bazı faydalı maddeler de nitrat ile beraber haşlama suyuna geçmektedir.
BİLİYOR MUYDUNUZ?
ABD’nin onaltıncı başkanı Abraham Lincoln’un bir ifadesini burada hatırlatmak istiyorum. Abraham Lincoln bir dostuna yazdığı mektubunda aynen şu ifadeyi kullanmıştır: “Eğer, benim çektiğim ruhsal sıkıntılarımı dünyada yaşayan tüm insanlara eşit olarak paylaştırmış olsanız, dünyada tek bir mutlu insan bulamazsınız.” Abraham Lincoln’un bu ifadesini bazı psikoanaliz kitaplarında da bulmak mümkündür. Lincoln’un bu ifadesini yıllar önce ilk defa okuduğumda o kadar çok etkilendim ki
Bir insanın bu kadar ağır ruhsal sıkıntı ve acı içerisinde yaşaması ve yukarıdaki ifade tarzı beni çok derin etkilemiştir. Acaba, depresyona karşı bitkisel olarak bir yardımcı tedavi olabilir mi, sorusunu kendi kendime sormama neden olmuştur. Depresyon, hâlâ sebeplerinin üzerinde araştırmalar yapılan ve bilim adamlarının merceğinde olan bir araştırma konusudur. Depresyon mutlaka tedavi edilmesi gereken, edilmediği taktirde bizi iş, okul, aile gibi sosyal hayattan ve kendi benliğimizden uzaklaştıracak verimsiz birey ve de verimsiz topluma götürecek bir rahatsızlıktır.
Dikkat: Buradaki bilgilerin herhangi bir hastalığı teşhis amacı kesinlikle yoktur. Bir rahatsızlığınız var ise, mutlaka bir hekime danışınız.
Depresyon döneminde, reseptör açlığı dediğimiz süreçte hastalar “Ben şifa bulamadım, başa dönüyorum” şeklinde bir ifade kullanırlar. Depresyona ve anksiyeteye (korku) şikayetlerine karşı geliştirmiş olduğum maydanoz-ıspanak (sabah), tere-ıspanak (akşam) kürüdür. Kürün en önemli avantajlarından ilk ikisi bağımlılık yapmaması ve kür sonlandığında “geri tepme” gibi bir yan tesirinin olmamasıdır.
Günümüzde insanların yaşadığı ruhsal sıkıntı, anksiyete ve depresyon artış göstermektedir. Merkezî sinir sisteminde, noradrenalin ve serotonin azlığı depresyona neden olabilmektedir. Serotonin hormonunun fazlalığı da panikatağı tetikleyen bir durumdur. Bu nedenle bedensel ve ruhsal açıdan sağlıklı bir yaşam için hormonların dengeli çalışması çok önemlidir. Duruma göre tek bir hormonun fazla veya az üretilmesi ruh sağlığımızı, organlarımızın çalışma düzenini ve metabolizmamızı olumsuz etkilemeye yeterli olabilmektedir.
Depresyon, anksiyete ve panik atak şikâyeti olanların girdikleri ortamlarda sıkıntı çekmekte ve bu durum sosyal yaşantılarını olumsuz etkilemektedir. Zaman geçtikçe bu kürün önemi çok daha iyi anlaşılacak ve yaygınlaşacaktır. Tüm bu şikayetler için tek başına ıspanak-maydanoz-tere kürünün yapılması yeterli olmamaktadır. Beraberinde bitki çaylarıyla da desteklenmesi gerekmektedir. Bu noktada kişilere ıspanak-maydanoz-tere kürünün yanında kedi otu çayını veya sarı kantaron bitkisi kullanmalarını öneriyorum.
Sabah (maydanoz + ıspanak) karışımı / Akşam (tereotu + ıspanak) karışımı uygulanır.
Kaynamakta olan yarım litre suya saplarıyla birlikte beş-altı yaprak ıspanak ve on-oniki tane maydanoz atılır. Hafif ateşte kapağı kapalı üç dakika yavaş yavaş haşlanır ve soğumaya bırakılır. Soğuduktan sonra süzülür ve suyu içilir. Her sabah taze olarak hazırlanır.
Aynı günün akşamında ıspanak ile tere karışımı hazırlanır.
Kaynamakta olan yarım litre suyun içerisine saplarıyla birlikte beş-altı adet ıspanak ve dokuz-on tane tere (saplarıyla beraber) atılır. Kapağı kapalı olarak hafif ateşte üç dakika haşlanır. Ilıdıktan sonra suyu içilir.
*Sabah ve akşam için ayrı ayrı hazırlanan bu karışımlar bir hafta boyunca her gün uygulanır. Bir hafta her gün uygulandıktan sonra 2. haftada iki günde bir uygulanır, 3. haftada üç günde bir uygulanır. Ondan sonraki haftalarda haftada bir olmak üzere iki ay boyunca uygulanır ve kür tamamlanmış olur. İhtiyaca göre bu kür altı ayda bir tekrarlanabilir. Her iki karışım da yemekten yarım saat önce veya yemekten en az bir saat sonra içilir.
Sarı Kantaron-Kediotu Kürü
Kaynayan bir su bardağı suda beş dakika demlenen sarı kantaron bitkisinin, günde bir defa öğle yemeğinden yarım saat önce içilmesi gerekir. Aynı şekilde kaynayan bir su bardağı suda beş dakika demlenen kediotu bitkisinin de günde bir defa akşam yemeğinden iki saat sonra içilmesi faydalı olacaktır.
Not: Hekiminizin verdiği ilaçlar varsa mutlaka kullanınız. Buradaki uygulamayı bir destekleyici olarak kullanınız. Öncelikle, bilmeniz gereken kullanacağınız bitkiye karşı alerjinizin olup olmadığıdır. Bu konuda hekiminizin görüşünü alınız. Hekime gitmeden ve teşhis koydurmadan şikâyetiniz ne olursa olsun, bu bilgilerle kendi kendinizi tedavi etmeyiniz. Bu bilgilerin kesinlikle bir hastalığı teşhis amacı yoktur.
Not: Tüm bu kürler kullanılırken dikkat edilmesi gereken en önemli husus; bitkinin raf ömrüdür. İkincisi bitkinin doğru zamanda toplanış olmasıdır. Üçüncüsü ise bitkinin nasıl kurutulmuş olduğudur. Her bitkinin özelliğine göre kurutulmuş olması gerekir. Bazı bitkiler gölgede, bazıları güneşte, bazıları ise karanlıkta kurulması gerekir. En önemlisi ise kullanacağınız bitkinin mutlak surette doğru tür olmasıdır. Eğer doğru bitki türü değil ise kürün etkisini büyük oranda azaltmaktadır.
Aniden balayan panik atak giderek iddetlenmekte ve genellikle 10 ila 30 dakika aralnda sürdükten sonra kendiliinden sonlanmaktadr. Uzun süreli panik atak ise çok nadir görülmektedir.
Genellikle kalbin kuvvetli veya hzl atmas ve çarpnt hissiyle kendisini belli eden panik atak belirtileri u ekilde sralanabilir;
Hasta panik atak geçirdii zaman yukarda saylan belirtilerden en az 4 tanesi görülmektedir. Eer dörtten daha az semptom görülüyorsa buna kstl panik atak denilmektedir.
Tekrarlayan ani panik ataklarn yan sra ataklar arasnda geçen zamanda baka panik ataklar geçirileceine dair sürekli bir kayg içerisinde olmak, panik ataklar esnasnda kalp krizi geçirerek ölmek, kontrolü kaybederek çldrmak veya felç geçirmek gibi kötü sonuçlar yaanabileceine inanarak derin üzüntü duyulmas, ie gitmeyerek, spor ve ev ii yapmayarak, baz yiyecek ve içecekleri tüketmeyerek, su, ilaç, alkol ve çeitli yiyecekleri yannda tayarak panik ataa tedbir alnmas gibi davran deiikliklerinin sk rastland psikolojik hastala panik atak denilmektedir.
Hasta panik atak geçirdii srada kalp krizi veya felç geçirdiini düünerek ciddi anlamda ölüm ya da felç geçirme korkusu yaamaktadr. Aniden ortaya çkan panik atak, hastay harap bir hale getirmektedir.
Panik atak geçirildii esnada hasta kendisini ve çevresini deiiyormu gibi hissedebildii gibi karncalanma, uyuma, kontrolü yitirme ya da çldrma gibi bir hisse de kaplabilmektedir.
Panik atak geçirildii zaman hasta ve yaknlar korku ve panik içerisinde acil servise müracaat edebilmektedir. Ancak muayenesi ve tetkikleri yaplan hastaya hiçbir tan konamaz ve panik atak geçiren hasta, istirahat etmek için evine geri gönderilir. Acil servislerde bu durumun stres kaynakl olduu düünülerek genellikle hastaya sakinletirici bir ine yaplmaktadr. Bu inenin etkisiyle hasta bir süre rahatlasa da sonrasnda tekrarlayan ataklar görülmektedir.
Her atak tekrarladnda acile götürülen hastaya sürekli ayn tetkikler yaplsa da bedensel bir rahatszlk olduuna yönelik tan konamaz. Bazen de hastaya yanl konulduundan antibiyotik, nefes açc, kalp, tansiyon, vitamin ya da çarpnt ilac verilebilmektedir. Ancak hastaya yanl tedavi uygulandndan ilaçlar hiçbir ekilde etki etmez.
Ataklar tekrarladkça ataklar arasndaki süreçte yeni bir panik atak geçireceini düünen hasta kendisini huzursuz, gergin ve endieli hissetmektedir. Hastann endie içerisindeki bu haline ‘beklenti anksiyetesi’ ad verilmektedir. Bu kaygy hastann ne zaman ve hangi ortamda panik atak geçirebileceini bilmemesi daha da artrmaktadr.
Ataklar arasndaki süre ksaldkça hasta kalp krizi geçirerek ölebileceini, felç olabileceini veya kontrolü kaybederek çldrabileceini düündüünden zaten var olan korkular pekimektedir.
Evde yalnz kaldklar zamanlarda kalp krizi geçirerek hastaneye yetitirilemedii için ölmekten veya kontrolünü kaybettiinden dolay çldrarak intihar etmekten, kendisine ve yaknlarna zarar vermekten, özellikle yabanc ortamlarda çlgnca ve garip davranlar sergileyerek kendilerini rezil etmekten çok ar korkmaktadrlar. Bu düünceler sürekli akllarna geldii içinde kendilerini devaml üzüntülü hissederler.
Bu ataklarn üstesinden gelmek ve ataklarn tekrarlamamas için kendilerine göre baz tedbirler alrlar ki bu tedbirler nedeniyle yaam tarzlar ve standartlar deimektedir. Ayrca bu tedbirlerden dolay hastalarda baz kaçnma davranlar da gelimektedir.
Hastalarn çounluu panik ataklarn tekrarlayabilecei yer ve durumlardan kendilerini saknmaktadr.
Panik atak hastalar evde tek balarna vakit geçiremedikleri ve darya tek balarna çkamadklar gibi tatlara ve asansöre binemez, dar sokak veya köprülerden geçemez, pazar yerleri ve büyük maazalar gibi kalabalk ortamlara giremezler. Yanlarnda biri olsa dahi tüm bunlar yaparken büyük bir korkuya kaplarak kayglanrlar.
Hastalarn panik atak geçirebilecekleri yerlere tek balarna gidememelerine ve bu tür yerlerde vakit geçirememelerine Agoragobi denilmektedir.
Panik atak bozukluuna neyin neden olduuna dair bugüne kadar iki bilimsel açklama yaplmtr.
1- Panik Bozukluu
nsan beyninde nöron olarak adlandrlan sinir hücrelerinin salglad, heyecan ve duygusal yaanty düzenlemekle görevli baz beyin hormonlar anormal çalt zaman panik bozukluu yaanmaktadr.
2- Günlük yaam içerisinde yaplan baz davranlar neticesinde görülen gayet doal olduu için sala hiçbir zarar olmayan terleme, çarpnt, nefes darl be ba dönmesi gibi fiziki belirtiler, hasta tarafndan kötü bir hastaln habercisi olarak deerlendirilirse, hasta kalp krizi geçirdiinden dolay ölebilecei, çldrabilecei ve felç geçirebilecei yönünde yanl düüncelere kaplabilir. Bu tür yanl deerlendirmelerde panik bozukluuna neden olmaktadr.
Panik atak, tedavi edilebilen psikolojik bozukluklar arasnda yer almaktadr. Panik atak rahatszl psikiyatristler tarafndan çok iyi bilinmektedir. Günümüzde panik atan etkinlii bilimsel olarak ispatlanm iki tür tedavi yöntemi bulunmaktadr. Bu tedavilerden biri ilaç tedavisi, dieri isw psikoterapidir.
laç Tedavisi
Beyinde yer alan sinir hücrelerindeki bozuk hormon faaliyetlerini düzenleyen ve panik atak yaanmasn engelleyen ilaçlar panik bozukluunda hastaya kullandrlmaktadr. Ülkemizde panik ataa iyi gelen çok sayda ilaç vardr.
Bu ilaçlardan biri hekim tarafndan seçildikten sonra hasta az bir dozla ilaca balatlmakta ve düzenli kontroller sonrasnda bu doz gerek görülürse artrlmaktadr. En az bir yl devam edilen ilaç tedavisi azaltlarak kesilmektedir.
Psikoterapi
Psikoterapi tekniklerinin birçou panik atak tedavisine olumlu yant vermektedir. En fazla uygulanan psikoterapi teknikleri arasnda Bilisel Davranç Terapi ve EMDR terapisi yer almaktadr.
Panik atak tedavisinden en etkin sonucun alnabilmesi için iki tedavi tekniinin de bir arada uygulanmasnda yüksek fayda vardr.
Panik atak nedir, neden oluur? Panik atak belirtileri ve tedavisi
Panik atak esnasnda ilk yaplmas gerekenler
Panik atak geçiren birine ne yapmal, nasl davranmal?
Çamzn Hastal Panik Atak Belirtileri ve Panik Atak Tedavisi