keşanlı ali destanı kısa özeti / Keşanlı Ali Destanı Bölüm Özeti Ve Fragmanı

Keşanlı Ali Destanı Kısa Özeti

keşanlı ali destanı kısa özeti

Keşanlı Ali Destanı Özeti Konusu Kısaca HALDUN TANER

İki perde ve on beş bölümden oluşan Keşanlı Ali Destanı ’de yazılmış, ’te de sahnelenmiştir. Türkiye’deki ilk epik tiyatro oyunudur, yüzlerce kez sahnelenmiştir. Oyun filmlere çekilmiş, televizyonda dizi olarak yayımlanmış, dünyanın birçok ülkesinde sahnelenmiş ve sahnelendiği ülkelerde kapalı gişe oynamıştır. Oyunun merkezine insanı koyan yazar, oyun kişilerini günlük yaşantıda her an karşılaşabileceğimiz bir sadelikte yazmıştır.

Olaylar Sineklidağ Mahallesi’nde geçmektedir. Sineklidağ Mahallesindeki bütün karakterler tek tek kendilerini tanıtarak sahne açılır. Ali, Sineklidağ’da oturan bir gençtir ve Zilha’yı sevmektedir.

Zilha’nın kötü işlerle uğraşan amcası öldürülür ve suç Ali’nin üzerine atılır. Ali, yiğitliğiyle mahalle tarafından sevilmiş ve mahallede Önlenmiştir. Ali, suçsuzluğunu ispat edemez. Hapishaneden çıkınca görkemli şekilde karşılanır. Ali, arkadaşlarının ısrarı ile mahallenin muhtarlığına adaylığını koyar.

Aşağıdaki bölüm, muhtarlık seçimlerini konu edinen 3. bölümden alınmıştır.

(…)

Projeksiyon: Taraflar ince taktiklerle seçime giriyorlar. Bakalım şimdi suret ne gösterecek?

Dekor: Gecekondu meydanı. Kahvenin önü. Her yer donanmıştır.

NURİ: (Bir iskemleye çıkarak) Beni dinleyin bir yol, ey cemaatimüslimin. (…)

SİPSİ: Fetvayışerife mi çıkarıyorsun bel

1. KONDULU: Bugün propaganda yasak.

NURİ: Susun arkadaşlar. Ezberlediklerimi unutacağım. Bugün muhtar seçimi efendime söyleyim, oyunuzu kime vereceksiniz (…)?

1. KONDULU: Sana ne, kime istersek veririz.

2. KONDULU: Keyfimizin kâhyası mısın?

1. KONDULU: Bize baskı yapamazsın arkadaş.

3. KONDULU: Biz kimi seçeceğimizi biliyoruz.

SİPSİ: in (…) oradan aşağı.

(…)

KORO: Yaşasın Keşanlı!

YUKARI MAHALLE KOROSU: Yuuuuh!

NURİ: Bir kerem Teke Kâzım dedikleri asker kaçağıdır, arkadaşlar.

YUKARI MAHALLE KOROSU: Yuuuh…

NURİ: Üstelik okuma yazması da yoktur. Kara cahilden mıhtar nerde görülmüş?

DERVİŞ: (Öksürüp sesini ayar eder. Polisin gittiği tarafa bakar, iskemleye çıkar.) Ali hakkında ne konuşayım? Aha tarih konuşmuş onun hakkında. Destanı var işte ortada, hep ezber biliyoruz çok şükür.

KORO: Yaşa var ol!

DERVİŞ: Böyle bir kabadayı kaç asırda bir yetişir, söyleyin arkadaşlar.

KORO: Yetişmez…

DERVİŞ: Sinekli’yi Çamur İhsan mikrobundan Teke mi Çakal mı kurtardı? Yoksa Keşanlı Ali mi? KORO: Ali kurtardı.

ŞERİF: Gayri zemberek kuruldu. Söz kâr etmez bunlara…

DERVİŞ: Sinekli Sinekli olanda dokuz yıl mahpusluk şerefi hangi faniye nasip oldu?

KORO: Olmadı.

(…)

DERVİŞ: Sahabsız kaldığı için şamar oğlanına dönen Sinekli’ye bir baş ilazım mı, değil mi? KORO: İlazım…

DERVİŞ: Öyleyse hepinizi yaşlı gözlerinizden öperim. Gözünüz aydın olsun arkadaşlar. (Hapşurur.) İşte o başa gavuştuk gayrı…

KORO: Gavuştuk gayrı…

DERVİŞ: (Hapşurur, mendil aranır.) Mendili evde bırakmışım. Tuh Allah gahretsin.

KORO: (Kendilerini kaptırmış) Gahretsin!

DERVİŞ: Bunu size söylemedim (…), gendime söyledim.

KORO: Gendine söyledin.

DERVİŞ: Susun artık, gonuşma bitti.

KORO: Gonuşma bitti.

ŞERİF: Halk harekete geldi. Durduramazsın artık.

KORO: Durduramazsın artık.

KORO: Ali Abi geliyor.

YUKARI MAHALLE KOROSU: Yuuuuuh…

KORO: Geliyor. Aslan geliyor. Savulun aslan geliyor.

YUKARI MAHALLE KOROSU: Yağcılar, yağcılar, yağcılar…

ALİ: Ben bu dünyaya bir kerem gelmişim arkadaşım. Altı mikrobun canını daha cehenneme göndermeden gidersem, emdiğim helal süt haram olmaz mı?

TEMEL: Adamda telakat var.

ALİ: İşte herkesler burada. Benim şahsım, namusum hakkında itirazı olan varsa buyursun çıksın.

ZİLHA: (Kalabalığı yarıp çıkarak) Benim söyleyecek iki çift lafım var. Bu adam gaatilin biridir. Dayımı vurdu. Hepiniz biliyorsunuz. Gendinize gaatilden mıhtar mı seçeceksiniz?

ALİ: Sen bunu bana…

ZİLHA: Gaatil değil misin, yalan mı?

ALİ: (Çok üzgündür.) Gayri ben ne söyleyim? Nezaketine diyecek yok. Bir hoş geldin demeden katil deyip çıktın.

(…)

Ali seçimleri kazanır. Mahallede kısa sürede çok şey değiştirir. Ali, mahalleye yeni kurallar getirir.

TABLO: IV

Projeksiyon: Keşanlı Ali konduların efesi. Veyahut ittihattan kuvvet doğar.

Dekor: Aynı.

TEMEL: Susalım arkadaşlar. Yeni muhtarınız Keşanlı Ali faaliyet programını okuyacak.

RASİH: Ne vakit yazmış ki?

NURİ: Dün gece istidacı Derviş Dayı’yla birlikte kaleme aldılar.

SİPSİ: Amma iştahlı imiş.

ALİ: Susun (…)

1. KONDULU: Demokrasi var. Fikir beyan etmek yasak mı?

TEMEL: Kes sesini be. Bak hâlâ söyleniyor.

NURİ: Demokrasi seçim bitene kadardı.

ALİ: İstesem hiç danışmam… Bildiğimi okurum. Adam saydık sizi, okuyoruz işte.

LÜTFİYE: Oku oğlum oku, sen onların kusuruna bakma…

ALİ: (Bir tuvalet kâğıdı rulosuna yazdığı müsveddeyi okumaya başlar.) Bir: Sinekli’de bir huzur rejimi kurulmuştur. (…)

SESLER: Doğru, çok güzel.

1. KONDULU: Hani zorbalık kalkıyordu?

KORO: Olacak artık o kadar…

ALİ: İki: Faizci Temel’i maliye, istidacı Derviş’i hukuk müşaviri nasb ve tayin ettim…

SESLER: Tebrik ederiz… (Temel ve Derviş tebrik edilirler.)

(…)

Ali yapacaklarını mahalleliye anlatır. Ali, Zilha’yla barışmanın yollarını arar. Zilha, Ali’ye soğuk davranır.

TABLO: V

Projeksiyon: Ali kötü bir açmazda. Bir yanda aşk, öte yanda vazife.

Dekor: Bir duvar yıkıntısı. Teknisyenler getirip yan tarafa bir elma, bir de armut ağacı korlar. Vakit gece. Uzaktan kurbağa vakvaklan. Zilha duvarın üstüne çıkmış, ayaklarını uzatmış, bir elma kemirmektedir. Ali yandan görünür. Çekingendir. Zilha’yı fark eder. Sokulmaktan korkarak dolaşır…

Orda olduğunu belli etmek için öksürür. Islık çalmayı dener. Zilha onu fark etmiştir. Ama aldırmaz.

ZİLHA: (Hiç istifini bozmadan) Ne o? İt baytarı gibi ne dolanıyon orda?

ALİ: Hiç, uykum kaçmıştı da biraz. (Bir manda böğürtüsü.)

ZİLHA: İyi ya, dolan bakalım. (Kedi miyavlaması.)

ALİ: (Kızgın durur, sahne önüne gelir, seyircilere) İçim yanıyor be. Zilha’ya açılacağım. Burda manevi laflar söylenecek. Böyle tıs olur mu? (…) Nutkum büsbütün tutuluyor. (Kulise) Hani ağustos böcekleri, hani bülbül sesi? Şöyle tatlı bir dem çektir bir yol, alırım paçanı aşağı. (Bülbül sesi.) (Orkestra) Sen de içli bir zurna taksimi döktür arkadaşım. (Dediği yapılır.) (Işık kulübesine) Mavi ışık ver babalık. Ay maytabı. (Mavi ışık) Ha şöyle…

ZİLHA: (Miyavlayan kedi yavrusunu eğilip alarak ve okşayarak) Gel pisi pisi. Gel çocuğum, gel bana sen…

ALİ: (Aşırı duygulu bir sesle) Geldiğimden beri uyku girmiyor gözüme…

ZİLHA: (Kedi ile oynayarak) Ne oldum delisi oldun, ondandır.

ALİ: Zilha, benlen böyle konuşma.

(Elindeki çakı ile oynar. Bu çakı ile tırnaklarını keser. Arada bir ağacın kütüğüne batırır çeker.

Zilha bitirdiği elmanın ortasını yere atar, duvarın üzerinden ağaca uzanır, yeni bir elma koparır.)

ALİ: Zilha kız, hatırladın mı bizim elma ile armudu? Hani küçükken hep bunların altına gelirdik. Elma senin idi. Armut da benim.

ZİLHA: (Çok manalı ve duygulu) Şimdi aralarını devedikeni bürümüş.

ALİ: Kurbanın olayım cinaslı laf etme bana…

ZİLHA: Yalan mı? Öyle değil mi? (Burnunu çeker.)

ALİ: Deve dikeni bürümüşse ayıkla…

ZİLHA: (Elmasını kemirerek) Ben mi ektim? Sen ayıkla…

ALİ: Gel beraber ayıklayalım…

ZİLHA: Aah…

ALİ: Sana bir diyeceğim var. Kız…

ZİLHA: Kese konuş öylese. (…) (Alayla ilave eder.) Mıhtar Efendi…

ALİ: Mıhtar efendi deme bana…

ZİLHA: Hoşuna gitmiyor mu? Kibrinden durulmuyormuş diyorlar mıhtar seçildin diye. Sinekli’nin efesi diyorlar ya sana. Daha ne istersin? Anlı şanlı Keşanlı Ali…

ALİ: Sana bir esrarımı açacağım Zilha…

ZİLHA: İlazım değil.

ALİ: Önemiyetinden kelli bunu dünyada benden, senden, bir de seyircilerden başka kimse bilmeyecek, anlaşıldı mı?

ZİLHA: He.

ALİ: Zilha.

ZİLHA: Ne var?

ALİ: Senin dayını ben vurmadım…

ZİLHA: (Gülmeye başlar) Bu mu idi söyleyeceğin?

ALİ: Kız vallahi doğru söylüyorum.

ZİLHA: Doğru söyleyen yeminsiz konuşur. Polisi mahkemeyi gandıramadın da şimdi beni mi gan-dırcan, gavlince…

ALİ: Kız doğru diyorum sana. Ben vurmadım. Ben dayını çeşme yalağında inilerken buldum. Ağzı köpük içinde. Kucaklayıp eczahaneye götüreyim dedim, elime kan bulaştı. Bir de baktım sırtından vurmuşlar. O ara bekçi yetişti. İhsan ölürken bana bir şey söylemek istedi. Ali dedi, gerisini getiremedi… Merkezde beni katil sandılar. Onun Ali deyişini de aleyhime ispat saydılar… Mahkemede asıl katilin adamları, seni bana vermeyişini sebep gösterdiler. Bıçaklarken gördük diye yalan şahatlık ettiler…

ZİLHA: Ben de şimdi inandım değil mi?

ALİ: Mahkemede mapusta hep direndim durdum. Ben mahsumum diye… Hüküm giymekten çok seni kaybetmek koydu bana…

ZİLHA: Eksik olma…

ALİ: Ama duydum ki sen de beni katil sanırmışsın. Bir ağrıma gitsin, bir ağrıma gitsin… Tam üç ay, her gece ranzada ağladım için için…

ZİLHA: Bitti mi sözün?

(…)

Zilha, Onaranların evinde çalışmaya başlar. Olga Hanım’dan görgü dersleri alır. Evin sahibi Bülent Bey, Zilha ile evlenmeyi planlar. Zilha ile Bülent Bey için evlilik töreni düzenlenir. Düğün sırasında, Bülent Bey’in evden kaçan eşi Nevvare geri döner. Bülent Bey; Zilha, eski karısı Nevvare’ye benzediği için evlenmek istemiş ve ona iş vermiştir. Zilha düğünü terk edip mahalleye döner. Bu sırada Ali de sinirle düğünü basıp Zilha’ya benzeyen Nevvare’yi kaçırır. Ali’nin kaçırdığının Zilha olmadığı anlaşılır. Bülent Bey Nevvare’yi kurtarır. dayısının gerçek katilinin

Cafer olduğu ortaya çıkar. Cafer’den Ali’yi öldürmesini isterler. Bu arada Zilha sevdiği adamın suçsuz olduğunu öğrenir. Ali ve Zilha evlenmeye karar verir. Cafer, Ali’yi öldürmekte kararlıdır. Ali ile Zilha’hin düğün gecesinde Cafer, Ali’yi vurmak için evlerinin önüne gelir.

TABLO: XIV

Projeksiyon: Mutlu sonu engelleyen deve dikeni Cafer sahnede. Veyahut yalan iken doğru olan efsane.

CAFER: Ne zannettin ya! Flerkes konuştu. Şimdi sıra Deve dikeni’nde (Seyircilere) Ali ile küçük bir hesabımız olacak… (Ağaçlara doğru yürür.)

ŞERİF: Geç önüne Derviş Efendi. Koyverme.

DERVİŞ: (Cafer’in silaha davranması üzerine) Görmüyor musun yüklü herif…

(…)

CAFER: Hayyyt, bana derler Manyak Cafer! Nerde o Ali (…)?

(…)

ALİ: Sana hakaret ediyor.

ZİLFIA: Boş ver. Gurbanın olayım.

(…)

(KonduIular toplanmaya başlamışlardır.)

CAFER: (Havaya bir el ateş eder.) Çık erkeksen…

(Şişeyi diker, yerden bir paçavra alır, benzine bular, kibritle yakar. Kulübelerden birine doğru atar. Sipsi de onu taklit eder.)

Bak kondularını yakıyorum. Şahap ol tabana. Erkeksen çık da kurtar! (Alevler büyür.)

LUTFİYE: Sahiden yakıyor. Damımızı yakıyor. Ali nerdesin?

TEMEL: Ali Abi, Ali Abi…

HAFİZE: Bu uğursuzun ağzını kapamayacak mısın?

ALİ: (Zilha’ya) Tabam beni bekliyor. Durmak olmaz Zilhacığım.

ZİLFIA: Boş ver tabana, korkmuyor musun?

ALİ: Korkmasına korkuyorum. Ama neylersin ki ortada destan var. Destanı yalan komak olmaz.

ZİLHA: Havva, Adem’e ne şart goşmuş: Ya ben ya cennet demiş. Ben de sana şart goşuyorum Ali. Ya ben ya destan.

ALİ: Maalesef mümkünsüz Zilha. Kaderim beni çağırıyor. (Mehabetle kalkar.) İnsanlar ölür, destanlar kalır. Ben gidiyorum.

ZİLHA: Gitme Ali, dur Ali…

ALİ: (Kapının önüne çıkar.) Sinekli’ye canım feda. Kaderimiz böyle yazılmış, ne denir…

KORO: Aslan Ali, koç yiğit Ali…

ALİ: (Arkaya dönüp Zilha’ya) Yaşasın Sineklidağ. Son sözü bu oldu dersin. Tarihe böyle geçsin.

(Ali alevlerin kızıl fonu önünde bir siluet hâlinde Cafer’e doğru yürümeye başlar. Fakat onun her ateş edişinde sarsılıp korkar. Damağını bastırır. Yine ilerler. Halkta hayranlık tezahürü (…) Cafer tezahürattan şaşırmıştır. İki elinde iki tabanca, gelişigüzel ateş etmektedir.)

CAFER: Vasiyetini yaz. Cehennemde noter bulamazsın…

HİDAYET: Ona kurşun işler mi aval! Şaşkın işte.

NURİ: Tanrı kimseyi şaşırtmasın.

DERVİŞ: Eceline susamış, ötesi yok. Zavallı, demek ömrü on eylüle kadarmış…

(…)

(Ali ilerler, kurşunlardan biri Ali’yi bacağından yaralamıştır. Ayağını tutar.)

LÜTFİYE: Vuruldu.

SİPSİ: Şerbet ne oldu?

NURİ: O şerbetsiz ayağı aval.

DERVİŞ: Bak işte gidiyor üstüne.

(Ali yaklaşınca Cafer’in üzerine atlar. Cafer’in silahlı elini yakalar. İndirir. Boğuşma. Kalabalık onları çevreler. Bir el boğuk tabanca sesi. Cafer yere yıkılır. Ali üstünü başını silkeler. Polis düdükleri. Yangın arabalarının sesleri. Şişman polis, Ali’nin eline kelepçeyi geçirir.)

KORO:

Of, off…

Sinekli’de durulmuyor yastan Sağından vuruldun, soluna yaslan Hey Ali, koç Ali, babamız Ali Analar doğurmaz böyle bir aslan

Beyler tuzağından kurtulamadı Lüveri çalındı toplayamadı Zilha’yı doyarak koklayamadı Namertçe vuruldu koç yiğit Ali (…)

(Koro bunları okur, polis Ali’yi götürürken sahne alınlığındaki Ali’nin prologdaki dosya resmi akseder. Şerif Abla sahne önüne ilerler. Kıssadan hisseyi söyler.)

KISSADAN HİSSE

Sayın baylar bayanlar

Bizi seven dostlar

Burada biter kıssamız

Gördünüz işittiniz

Böyle işte çoğu destan Destan işin afyonu Kaldırdı mı altından Ali Cengiz oyunu

Haldun Taner

Keşanlı Ali Destanı (Kısaltılmıştır.)

Şununla etiketlenmiş: Modern Tiyatro

Haldun Taner

KONUSU

Ali’nin, sevdiği kız Zilha’nın amcasının katili olduğu sanılması ve Ali’nin kötü karakterlerle mücadele ettiği gerekçesiyle nam salması sonrasında yaşadığı olaylar tiyatronun konusudur.

Eserin Kahramanları

Ali ,Zilha , Bülent bey ,Nevvare,Cafer

Keşanlı Ali Destanı Tiyatro Özeti

Ali, Sineklidağ’da oturmaktadır. Zilha’nın amcası öldürülmüştür ve suç Ali’nin üzerine atılır.

Keşanlı Ali destanı Kimin eseri

Zilha’nın amcası da mahallenin belalılarındandır. Herkesten haraç toplar. Ali ise mahallenin belalılarından birini öldürdü diye nam salar. Hapishaneden çıkınca büyük bir karşılama töreni yapılır. Ali mahalleyi düzene koymaya çalışır ve haraç toplamayı da kaldırır. Zilha ise amcasını öldürdü diye Ali’ye pek yüz vermez. Mahalleye gelen zengin Bülent Bey ise Zilha’yı kendisini terk eden karısı Nevvare’ye benzetir ve onu evinde çalışması için ikna ederek alır götürür. Nevvare ise eve geri dönmüştür.

Keşanlı Ali destanı yazarı kimdir ?

Ali, Zilha’nın gitmesine sinirlenerek Bülent Bey’in evini basar. Kapıyı açan Nevvare’yi Zilha sanarak kaçırır. Zilha’nın amcasının katilinin Cafer olduğu anlaşılmıştır.

Keşanlı Ali destanı türü nedir ?

Zilha daha sonra Ali’nin suçsuz olduğunu anlayınca ona geri döner. Cafer ise Ali’yi öldürmek için ona ateş eder. Ali yaralanmış, Cafer ise Ali tarafından öldürülmüştür. Ali hapse tekrar düşer ama Keşanlı Ali olarak namı bir ömür boyu sürer.

Keşanlı Ali Destanı

Keşanlı Ali Destanı - Haldun Taner

Kitap Türü:Tiyatro & Oyun

Puan Tablosu

Arka Kapak Bilgisi

Keşanlı Ali Destanı Özet

Karakterler:Keşanlı Ali, Hidayet, Şerif Abla, İzmarit Nuri, Sütnine Hafize, Temel, Derviş Dayı, Beşvakit Niyazi, Şişman Polis, Zilha, Zayıf Polis Rıza, Çakal Rüstem, Teke Kazım, Kürt Sabri, Sipsi Selim, Sarhoş Rasih, Gazeteci, Lütfiye, İhya Onaran, Filiz Onaran, Bülent Onaran, Şoför, Madam Olga, Profesör, Bohçacı Raziye, Resmiye, Politikacı, Dedikodu Yazarı Suhandan Gülperi, Davut Daltaban, Dürdane Daltaban, Kâzım Kaltaban, Kâmile Kaltaban, Şakir Şaklaban, Şahinde Şaklaban, Duzişe Düztaban, Nevvare, Tarçınizade Ahsen, Manyak Cafer, Onaranların Köpeği Şamama, Ali’nin Köpeği Karabaş.

Birinci Perde:Keşanlı Ali sevdiği kız Zilha’nın dayısı, mahallenin belalılarından Çamur İhsan’ı öldürdüğü gerekçesiyle tutuklanıp cezaevine gönderilmiştir. Aldığı 9 yıllık cezanın 4 yılını yattıktan sonra aftan yararlanarak çıkan Ali’yi Sineklidağ halkı coşkuyla karşılar. Mahalleli yaklaşan muhtarlık seçimlerinde Ali’nin muhtar olmasını canıgönülden desteklemektedir. O yokken mahalleliyi haraca boğan Çakal Rüstem ve adamları Teke Kâzım ile Kürt Sabri de muhtar adaylarıdır. Kürt Sabri Çakal Rüstem lehine adaylığından feragat eder. Ali’nin kahvesine esrar saklayan Rüstem ve adamları Ali’yi polise şikâyet eder. Durumu fark edip el çabukluğuyla esrarı Rüstem’in kuşağına saklayan Nuri sayesinde Rüstem saf dışı edilir. Daha önce Ali’nin talimatıyla Teke Kazım’a oy verecek yukarı mahalledekiler çift yazdırılmıştır. Kütüklerde tahrifat ortaya çıkınca Teke Kazım engeli de ortadan kalkmış olur. Seçimi kazanan Ali tuvalet kâğıdı rulosu üzerine yazdığı yeni çalışma ilkelerini silah zoruyla kabul ettirir. Arkadaşı Temel’i maliyeci, Derviş Dayıyı hukuk müşaviri, akrabası Hafize’yi de kurduğu hizmetçiler birliğinin başı olarak atar. Müteahhit İhya Onaran’a ırgatlık yapacak kişiyi seçer. Sırada kendisine dargın olan Zilha ile arasını düzeltmek vardır. Zilha’ya dayısı Çamur İhsan’ı çeşme başında bıçaklanmış bulduğunu, onu eczaneye götürürken üzerine kan bulaştığını, bu sırada bekçinin geldiğini, dayısının son sözü de Ali olunca asil katilin adamlarının yalancı şahitliğiyle tutuklandığını anlatır. Hapisteyken 3 ay boyunca masum olduğunu haykırmış, ağlamış, en sonunda koğuş arkadaşının kafasına tavla vurmasıyla nevri dönerek olay çıkarmış, cezaevi müdürünün kafasına iskemleyi geçirince de namı alıp başını gitmiştir. Zilha tam ona inanacakken Temel gelir. Ali’nin yeniden kabadayılık taslamasıyla Zilha bozulur ve başkasına yar olacağına ant içer. Sözünün hemen ardından Zilha Şerif Ablanın tuvaletinde İhya Onaran’ın oğlu Bülent, Bülent’in kızı Filiz ve Madam Olga ile karşılaşır. Bülent Bey Zilha’yı görüp kaçan karısı Nevvare’ye benzetince bayılır. Tesadüfen tuvalette bulunan aile dostları Profesör Zilha’yı kolundan tutarak Onaranların evine götürür. Bu sırada Ali’nin kahvesinde de işler tam tıkırında gitmektedir. Politikacının ziyaretiyle oy pazarlığı başlar. Mahalleye su, elektrik, havagazı ve bir miktar para karşılığı oylar satılır.

İkinci Perde:Zilha Onaranların evinde kalmaya başlamıştır. İhya Bey ve Profesörün isteğiyle Madam Olga’dan adabımuaşeret dersleri almaya başlar. Amaç Zilha’yı bir hanımefendi gibi yetiştirip karısının başkasına kaçması nedeniyle bunalıma girmiş Bülent Beyle evlendirmektir. Kıyafeti, saçı, makyajı, yürüyüşle Ali’ye caka satmak isteyen Zilha ailenin köpeği Şamama’yı alarak eski mahallesine gider. Onun hem bu haline hem de Bülent Beye metres olmuş dedikodularına sinirlenen Ali, Onaranlardan intikam almak için gönderdiği işçiyi inşaatın bitmesinin son anlarında geri çekmeye karar verir. Ancak planı işe yaramamıştır. İhya Bey Şakir Şaklaban’ın yardımıyla zarara uğramaktan kurtulmuştur. Üstüne üstlük oğlu Bülent’i Zilha’yla evlendirmek üzeredir. Yüksek sosyetenin tüm isimlerinin toplandığı düğün sırasında Ahsen’in istediğiyle Nevvare eve geri dönmüştür. Nevvare ile karşılaşan Zilha durumu anlayarak evden kaçar. Aynı anda Çamur İhsan’ı gerçekten öldüren Manyak Cafer para karşılığı Keşanlı Ali’yi öldürmek için İhya Beyle anlaşmaya gelmiştir. Düğün haberini Bohçacı Raziye’den alan Ali de evi basarak yanlışlıkla Zilha’ya çok benzeyen Nevvare’yi kaçırır. Nevvare’yi kurtarmak için Sineklidağ’a giden polis ve Onaranlar Nevvare’yi Şerif Abla’nın evinde bulurlar. Gerçek anlaşılmış, Onaranlar Nevvare’yi alarak evlerine dönmüşlerdir. Zilha da Ali’yi affetmiştir. Tam baş başa kalmışlarken Manyak Cafer ortaya çıkar. Ali’yi kışkırtır. Gecekondulardan birini ateşe verir. Eli silahlı Cafer’in üzerine atlayan Ali onunla boğuşurken silah ateş alır. Cafer vurulmuştur. Polisler gelir, Ali’yi kelepçeleyerek götürürler. Ali artık gerçek bir katildir. Destan doğrulanmış, Zilha ile yolları yine ayrılmıştır.

İki perde, on beş tablo, kırk karakterden oluşan Keşanlı Ali Destanı ilk Türk epik tiyatro örneğidir. Taner’in müziklerini Yalçın Tura’nın yapması konusunda ısrarı nedeniyle yazılan tarihten iki yıl sonra ilk kez 31 Mart ’te Gülriz Sururi-Engin Cezzar topluluğu tarafından Muammer Karaca tiyatrosunda Türk seyircisinin önüne çıkarılmıştır. Meddah, orta oyunu, gölge oyunu motiflerini taşıması, seyircinin katılımını sağlaması, konuşma diliyle yazılması, birer toplumsal problem olan sınıf farklılıkları, gecekondulu-şehirli çatışması, kahramanlık, Doğu-Batı çatışması, mafyalaşma, siyasetin iç yüzü gibi konuları işlemesi gibi nedenlerle halk tarafından çok sevilmiş, sanatçılar yirmi dakika boyunca alkışlanmıştır. Yurt içinde binden fazla, yurtdışında yedi ayrı ülkenin on bir farklı kentinde de dört yüz kez başarıyla oynanmıştır. ’te Atıf Yılmaz tarafından sinemaya uyarlanmış, yılında da Çağan Irmak’ın yönetmenliğinde televizyon dizisi olarak izleyicinin karşısına çıkmıştır.

Editör: Pınar Tufanlı

Keşanlı Ali Destanı Soruları ve Cevapları

Keşanlı Ali Destanı kimin eseri?

Haldun Taner

Keşanlı Ali Destanı türü nedir?

Tiyatro & Oyun

Keşanlı Ali Destanı kaç sayfa?

Keşanlı Ali Destanı Yorumları

haldun taner farkı

hiç bir yerde bu kadar ayrıntılı özet bulamadım çok teşekkürler. bu siteyi çok seviyorum.

çok güzel özet

haldun taner'in bütün kitapları çok güzel

engin cezzar, gülriz sururinin oynadığı oyunu her yerde arıyorum. bilen var mı?

çok güzel ve eğlenceli bir kitap çok beğendim

çok beğendim kitabı da özeti de yazarın diğer kitaplarını da alıcam

gülriz sururi de öldü malesef çok üzüldüm

keşanlı ali destanı karakterleri hakkında bilgi verebilir misiniz

film kesanli ali

Sancho'nun Sabah YürüyüşüVe Değirmen Dönerdi - Lütfen DokunmayınÇok Güzelsin Gitme DurHuzur ÇıkmazıGünün Adamı - DışardakilerAyışığında ŞamataDüşsem Yollara YollaraFazilet EczanesiYaşasın DemokrasiYalıda SabahGözlerimi Kaparım Vazifemi YaparımSersem Kocanın Kurnaz KarısıKeşanlı Ali DestanıŞişhane'ye Yağmur Yağıyorduen iyi kitaplaryeni çıkan kitaplaren çok satan kitaplarokunması gereken kitaplaren çok okunan kitaplar temel eserbedava kitapeditör olkitap bağışıGün Olur Asra BedelTutunamayanlarAcımakCamdaki KızHayvan ÇiftliğiSokrates'in SavunmasıUzun HikayeAlice Harikalar DiyarındaHaritada KaybolmakKraliçeyi Kurtarmakİçimdeki MüzikÇalıkuşuÇocuk KalbiKüçük Kara BalıkİntibahBülbülü ÖldürmekBeyaz Zambaklar ÜlkesindeDon KişotSineklerin TanrısıToprak Anaİnce MemedSatrançİki Şehrin HikayesiVadideki Zambakİçimizdeki ŞeytanSergüzeştBeyaz GemiAraba SevdasıYabanİnsan Ne İle YaşarKüçük PrensDönüşümBeyaz DişSaatleri Ayarlama EnstitüsüFareler ve İnsanlarSol AyağımSuç ve CezaSefillerSimyacıŞeker PortakalıKürk Mantolu MadonnaMadalyonun İçiEsir Şehrin İnsanlarıÜç Anadolu Efsanesi Köroğlu, Karacaoğlan, AlageyikYeraltından NotlarSait Faik Seçme HikayelerRüzgarı Dizginleyen ÇocukSabahattin Ali Bütün ÖyküleriSadako ve Kağıttan Bin Turna KuşuAhmet ÜmitAhmet BatmanAyşe Kulinİskender PalaCanan TanDostoyevskiElif ŞafakJojo MoyesKahraman TazeoğluMemduh Şevket EsendalOrhan KemalPeyami SafaSabahattin AliSarah JioTarık BuğraVictor HugoZülfü Livaneli

Keşanlı Ali Destanı Tiyatro Özeti

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir