Kediler Öleceğini Anlayınca Ne Yapar

Köpekler ölmeden önce çeşitli sağlık sorunlarına karşı daha duyarlı olmaya başlayacağı gibi aynı zamanda ruhsal yönden de oldukça hassas olacaktır. Sevimli dostunuzla geçirdiğiniz uzun zamanların sona ereceği düşüncesi onları da en az sizin kadar çok etkileyebileceği için bazı köpekler sahibini daha fazla üzmemek adına evi terk edebilirler. Köpekler son zamanlarını yaşıyorken bunu birçok şekilde yansıtabilir. Sahibi olarak bu dönemde köpek dostunuzun ne tür belirtiler gösterdiğini iyi analiz etmeli ve sürekli olarak davranışlarını gözlemlemelisiniz.

Köpeklerin Yaşlanma Belirtileri Nelerdir?

Meraklı, hareketli ve sevimli özellikleriyle kendilerini çabucak sevdirebilen sevimli dostlarımızın ömrünün sona ermeye başlamasıyla birlikte çeşitli belirtiler ortaya çıkmaya başlar. İyi bir gözlemci olarak köpeğinizin bu belirtilerini anlamalı ve onun için bu sürecin çok daha kolay geçmesini sağlamalısınız. Köpeklerin ölüm belirtilerinden bazıları ise şunlardır;

1. Yavaş yavaş nefes almada güçlük çekmeye başlarlar,
2. Bulundukları yerde kolay kolay rahat edemez ve sürekli yer değiştirmeye başlayarak kendilerine daha rahat hissedebilecekleri bir alan ararlar,
3. Dengelerini sağlama konusundaki yeteneklerinde azalmalar başlar,
4. İştah kaybı görülebilir ve daha önceden hevesle yedikleri mamalara karşı isteksizlik duymaya başlayabilirler,
5. Çevresinde oluşan durumlara karşı daha meraksız olur ve uyuşukluklar ortaya çıkmaya başlar,
6. Sindirim sisteminde çeşitli sorunlar görülür,
7. Yüksek ateş gibi semptomlar ortaya çıkabilir.

Birlikte uzun yıllar geçirdiğiniz ve size yoldaşlık eden sevimli dostunuzun bu tarz belirtiler göstermeye başladığında ciddi bir risk altında olduğunu bilmeli ve veteriner hekim kontrolünde köpeğiniz için bu sürecin çok daha kolay geçmesini sağlayabilirsiniz.

Köpeklerin Öleceği Zaman Beden Dili Nasıldır?

Köpekler dünyanın en sadık ve düşünceli hayvanlarındandır. Bu nedenle ölecekleri zaman bile sahibinin üzülmemesini isterler. Bu nedenle sizin de sevimli dostunuzu düşünmeniz ve iyi bir gözlemci olmanız gerekir. Köpeğinizin öleceği zaman beden dilinde görülen değişimleri fark etmeli ve bu sürecin onun için mümkün olduğu kadar kolay geçmesini sağlamalısınız.

Köpekler yaşlandığında ve yavaş yavaş yaşamının son dönemlerine geldiğinde yatma pozisyonundayken genellikle ön ayaklarını birleştirirler. Bunun yanı sıra köpekler bu dönemde sevdiği ve kendisiyle güçlü bağlar kurmuş olduğu kişilere yakın olma eğilimi içerisinde olmaya başlarlar. Öncesinde verdiğiniz komutlara, sorulara veya davranışlara anlık tepkiler veriyor olsa da yaşamının son dönemlerine geldiğinde oluşan halsizlik durumu nedeniyle daha kayıtsız kalabilirler. Aynı zamanda yaşlanmaya bağlı olarak oluşan bitkinlik nedeniyle de bedenini yoracak aktivitelerden kaçınmaya başladığını görebilirsiniz. Onları teşvik etmeye çalıştığınızda ise olduğu yerde kalmak istediğini görebilirsiniz.

Not:Köpeğiniz yaşlandıktan sonra ciddi bir sağlık sorunuyla ya da ani ölüm tehlikeleriyle karşı karşıya kalmışsa halsizlik ve bitkinlikten ziyade daha stresli bir vücut dili oluşumu gözlemlenebilir.

Köpeklerin Öleceği Nasıl Anlaşılır?

Bir köpek sahiplendiğinizde zamanın ne kadar hızlı geçtiğini fark etmeden sevimli dostunuzun yaşlılık dönemine girdiğini görebilirsiniz. Evcil hayvanınızın yaşı ilerlemeye başladığında öleceğine dair tüm belirtileri dikkate almalı ve gerektiği zaman uygulanabilecek özel tedavi yöntemleri ile bu süreci çok daha kolay bir şekilde atlatmasını sağlayabilirsiniz.

Köpeklerde yaşlılık döneminde sağlık sorunlarına karşı duyarlılık artacağı için çeşitli sağlık sorunları ortaya çıkmaya başlar. Bu süreçte sahibi olarak yapabileceğiniz en faydalı şey, sürecin mümkün olduğu kadar kolay geçmesini sağlamak. Bunun için de köpeğinizin hastalık semptomlarını iyi bir şekilde gözlemlemeli ve hastalık başlangıcındaki etkileri minimuma indirmelisiniz. Köpeklerin öleceği zaman bunu anlamanın yolları şunlardır;

1. Yoğun bağırsak ve idrar hastalıklarının oluşumu,
2. Meraksızlık ve giderek daha uyuşuk olma,
3. İştahın kesilmeye başlaması,
4. Ölüm anında titreme oluşumu,
5. Sürekli rahatsız olma hali,
6. Rahat nefes alamamaya başlamak,
7. Bağışıklık sisteminin duyarsızlaşmaya başlaması,
8. Duyularda kayıpların oluşmaya başlaması,
9. Diş sağlığında çeşitli sorunların ortaya çıkmaya başlaması.

Köpeklerin yavaş yavaş yaşamının son demlerine gelmeye başladığını gözler önüne seren bu belirtiler ile onların öleceğini anlayabilir ve oluşan sorunların ve hastalık başlangıçlarının etkilerini mümkün olduğu kadar azaltabilirsiniz. Bu tarz semptomlarla karşılaştığınızda hemen bir veteriner hekim kontrolüne götürmeli ve gerekli olduğu durumlarda özel tedavi yöntemlerini kullanmalısınız.

1- Bağırsak ve İdrar Hastalıkları

Köpek dostlarımızın öleceği son zamanlarda sık sık bağırsak ve idrarla ilgili sorunların oluşmaya başladığı görülmektedir. Bu süreci en belirgin şekilde gözler önüne süren şey ise köpeklerin idrarını tutamamaya başlamasıdır. Eğer köpeğiniz daha önce hiç yapmadığı halde idrarını yatağa yapıyorsa ve aynı zamanda da dışarı çıkma ve hareket etme gibi özellikleri tamamen kaybolmaya başladıysa son günlerini yaşadığını anlayabilirsiniz. Bu süreçte güçlü olmalı ve onun da mümkün olabildiğince güçlü kalmasını sağlamalısınız.

2- Meraksızlık ve Uyuşukluk Durumları

Köpeklerin öleceğinin en belirgin belirtileri arasında meraksızlık ve uyuşukluk vardır. Daha öncesinde çok ilgi duyduğu ve asla ilgisiz kalmayacağı nesnelere, olaylara ve kişilere karşı meraksızlık duymaya başlamışsa hayvan dostunuzun iyice yaşlandığını anlayabilirsiniz. Bu süreçte yapmanız gereken en önemli şey olası sağlık sorunları başlangıcında bu sorunların etkilerini mümkün olabildiğince azaltmaya çalışmaktır. Bunu da bir veteriner hekim kontrolü ile rahatlıkla gerçekleştirebilir ve bu zamana kadar size yol arkadaşı olan köpeğinizin son zamanlarını çok daha rahat ve sancısız geçirmesini sağlayabilirsiniz.

3- İştahın Kesilmeye Başlaması

Bir köpek sahibiyseniz onların çok sevdiği mamalara karşı ne kadar ilgili olduğunu ve asla hayır diyemeyeceğini gayet iyi bilirsiniz. Fakat köpeklerin yaşlılık dönemine girmeye başlamasıyla birlikte oluşan iştahsızlık gibi sorunlar nedeniyle daha öncesinde çok sevdiği mamaları bile istememeye başlaması çok olası bir durumdur. Köpeklerde iştahsızlık yalnızca yaşlanma belirtisi değildir bu nedenle bu belirtiyi öleceğine yorumlamadan önce köpeğinizin yaşını da göz önünde bulundurmalısınız. Her hâlükârda bir veteriner hekim kontrolüne götürmeniz çok daha faydalı olacaktır.

4- Köpeklerde Ölüm Anında Titreme Oluşması

Köpeklerin öleceğinin anlaşılmasını sağlayan en belirgin etkenlerden biri de titremelerin başlamasıdır. Bu süreçte kaslarda yavaş yavaş güçsüzleşme başladığı gibi vücut dengesi de kaybolmaya başlar. Vücudun kontrollerinin azalmaya başlamasıyla köpeğiniz yürümeye başladığında zorlanır ve aynı zamanda da dengesini korumakta güçlük çekmeye başlar. Yatar pozisyondayken ayağa kalkmaya başladığında bacaklarının titremeye başladığı durumlarda köpeğinizin yaşlanmış olduğunu ve son zamanlarını geçirdiğini anlayabilmeniz mümkündür.

5- Rahatsız Hissetmeye Başlarlar

Köpek dostunuz yaşlandıkça ve yaşamının son demlerine yavaş yavaş gelmeye başladığında bulunduğu yerde rahat edememeye başlar ve sürekli olarak yer değiştirip kendisini daha rahat hissedeceği bir pozisyon ve yer arayışı içerisine girer. Bu süreçte sürekli yatmak isteyen köpekler, güçlü bağlar kurduğu kişilerle yakın olmak isterler. Bu rahat edememe belirtisinin yanı sıra aynı zamanda iştahsızlık, meraksızlık, halsizlik ve çeşitli sağlık sorunları görülüyorsa onu yakınınızda tutarak kendisini daha güvende ve iyi hissetmesini sağlayabilirsiniz.

6- Rahat Nefes Alamamaya Başlar

Size uzun yıllar yol arkadaşlığı eden hayvan dostunuzun yaşamının son zamanlarına geldiğini görmek oldukça üzücü bir durumdur. Fakat bu süreçte sabırlı olmalı ve köpeğinizin mümkün olduğunca iyi hissetmesini sağlamalısınız.

Yavaş yavaş son zamanlarına gelen köpeklerde zor nefes almaya başlama gibi durumlar gözlemlenir. Bu tarz belirtiler görüldüğünde   köpeğinizin mümkün olduğu kadar rahat hissetmesini sağlayabileceğiniz gibi aynı zamanda onu yakınınızda tutarak kendisini daha iyi hissetmesini sağlayabilirsiniz.

7- Bağışıklık Sistemi Çökmeye Başlar

Sevimli ve dost canlısı olan bu hayvanlar, yaşlanmaya başladığında eski hareketliliğini ve enerjisini kaybetmeye başlar. Bunun yanı sıra çeşitli sağlık sorunlarının da görülmeye başlamasıyla köpeğinizin öleceğini anlayabilirsiniz. Bu sağlık sorunlarından en belirgin olanları arasında bağışıklık sisteminin çökmeye başlaması vardır. Bağışıklık sistemi çökmeye başlayan yaşlı köpeklerde yoğun enfeksiyon hastalıkları görülmeye başlar.

Vücudunda oluşan yaraların çok daha yavaş geçmeye başlamasından bağışıklık sisteminin çökmeye başladığı anlaşılabilir. Bağışıklık sisteminin güçsüzleşmesi yalnızca yaşlılığa ve ölüme işaret etmese de köpeğinizin yaşını göz önünde bulundurarak daha iyi anlayabilirsiniz. Bu tarz durumlarda veteriner hekime danışılmalı ve özel tedavi yöntemlerinden faydalanılarak köpeğinizin son zamanlarını çok daha rahat geçirmesini sağlayabilirsiniz.

8- Duyularda Kayıpların Oluşması

Bir köpek sahibiyseniz yalnızca yaşlandığında değil köpeğinizde oluşan kronik rahatsızlıklar sonucu da duyu kaybının oluşabileceğini bilmelisiniz. Bu hastalıklardan sonra oluşan duyu kaybı, köpeğinizin öleceğine işaret ediyor olabilir. Ölecek olan köpeklerde zamanla görme, duyma ve tat alma gibi duyuların kaybolmaya başladığı görülür. Bu süreçte yapmanız gereken en etkili şey bir veteriner hekim kontrolünde özel tedavileri uygulamaktır. Bu sayede köpeğinizin son zamanlarının çok daha rahat ve kolay geçmesini sağlayabilirsiniz.

9- Diş Sağlığının Bozulma Başlaması

Köpek dostunuzun zamanla diş sağlığında bozulmalar oluşmaya başlaması yalnızca ölüm belirtisi olmasa da çeşitli etkenler ve yaşı da göz önünde bulundurulduğunda öleceğine dair bir belirti de olabilir. Böyle bir durumla karşılaşıldığında ölmek üzere olan köpeğiniz tedavilere beklenen yanıtları vermiyorsa öleceğini anlayabilirsiniz. Köpekler ölecekleri zaman güçlü bağlar kurduğu ve sevdiği insanlara yakın olmayı severler ve bu süreçte köpeğinizin yakınında olmanız ona kendisini çok daha iyi hissettirecektir.

Köpeklerin Ölüm Belirtileri Hakkında Sık Sorulan Sorular

bazı kedilerde kısırlaştırma, bu hevese çözüm olmaktadır. erkek kedilerde özellikle, karı kız peşinde koşma merakı yok olduğu için, kedinizin dışarı çıkıp mahallenin sert delikanlıları tarafından bir güzel pataklanıp kanlar içinde eve gelmesi, bir de günlerce maaaaaav ööööööüüüvvvv diye acısından söylenmesi (salak) gibi etkileri ortadan kaldıracak en etkili çözüm kediyi kısırlaştırıp kaçma isteğinin yok edilmesi ve birkaç ay içinde x3 kiloya ulaştırılmasıdır. mesela 7 kiloluk bir hadımkedi var şu an kıçıma kafasını dayamış uyuyan. eve gelen köpekler korkuyor danadan. duy beni ey yüce yaradan. dadan dadan dan.

ha eğer kediniz bulunduğunuz mahallede hiç dışarı çıkmamışsa ve etrafı tanımıyorsa, bebekliğinden beri hep evde durmuş ya da sonradan sizinle beraber yeni bir eve taşınmışsa, ilk kaçışında beyin amcıklaması geçirip eve hiç dönemeyebilir. o açıdan, eve kedi alınacaksa o kedinin birkaç ay sokakta yaşamış olmasında fahide görüyorum. ben, yenisekme.

bazıları da - daha doğrusu hasta olanları - öleceğini anlayınca öldüğünü görmemeniz için kaçar .

apo 3,5 yaşında bi british short hair. ilk başlarda alışmakta zorlanmıştım biraz. malum daha önce hiç kedi bakmamışım hatta bırakın kedi bakmayı evcil hayvanım bile olmamış desem yeridir.( babamın alıp bakamadığı sakaları saymıyorum) küçüktü daha o zamanlar deli doluydu. gecenin bi yarısı yatağıma çıkar - haliyle beni uyandırır - sonra hızlıca salona geri giderdi. yıllar birbirini kovaladı (mübarek reşat nuri güntekin ne yazıyor yahu şuna bak !!) çok bağlandım ona. o da haliyle bana - bir kedi bir insana ne kadar bağlanırsa !!)
3 ay kadar önce birden rahatsızlandı (aslında işaretlerini vermiş hastalık da benim ihmalkarlığımdan dolayı farketmedim - ki burda "ihmalkarlık" kelimesi cidden hafif kalıyor -) bağırsak enfeksiyonu başladı. iştahı azaldı belli bir süre. bu arada arka bahçeye sürekli olarak gelen bir tekirle çiftleşti 3 tane de çocuğu oldu apo' nun. ister istemez onlarla da ilgileniyor sularını mamalarını eksik etmiyordum. apo' nun keyifsizliğini de kıskanmasına yoruyordum o zamanlar. daha sonra bir akşam iş çıkışı veterinere götürdüm hasta olduğunu söyleyip iki antibiyotik verdi 4 gün antibiyotik tedavisi uygulamamız gerektiğini buna cevap vermezse serum vereceğini söyledi. iki gün antibiyotiğini verdim. 3. gün akşam eve geldiğimde apo yoktu. kaçmıştı. kaçtığını ilk anladığımda öylece kalakaldım. 3 gün boyunca her yerde onu aradım. mahalledeki bütün çocuklara bulurlarsa ne istiyorlarsa vereceğimi söyledim. ağlamaktan gözlerim şişti. işyerinde tüm gün mal mal takılıyordum. hayat durmuştu resmen. nası olduysa allah' ıma çok şükür bulundu. eve getirdiğimde her tarafı çamurdu tuvaletini yaparken kan geliyordu bir deri bir kemik kalmıştı. o gece nası uyuduğumu bilmiyorum. sabah veterineri kapısında bekledim. oğlum üç hafta veterinerde kaldı. hergün 1 şişe serum yedi. allah'a çok şükür iyileşti sonunda.
şimdi iyi apo. artık eskisi gibi yanlışlar yapmıyorum ona karşı. önceden bu kadar çok ilgilenmezdim ama işte insanlar da hayvanlara karşı hata yapabiliyormuş. diyeceğim o ki ; eğer bir evcil hayvanınız varsa ona maksimum sevginizi verin. cidden verin.

sütlacın dün gece yaptığı can sıkıcı eylem. çok üzdü beni, çook.! ikinci katın camından atladı resmen şerefsiz. bi de o karanlıkta pijamamla peşinden koşuyorum, normal zamanda kıçımı zor sığdırabileceğim deliklere giriyorum, beyfendi zahmet edip yanıma gelemiyor, bi de oyun sandı, kaçıyor.! neyse, en son mama pakedini gösterdim de, onun hatrına gelirken bir yere sıkıştı. obez olmasa ne yapacaktım, bilmem.. sıkıştığı yerden kurtarmaya çalışırken de tırmaladı heryerimi.. çok yaramaz oldu bu, çok.!

genelde eve dönmemesi ile sonuçlanır. fazla umutlanmayın.

kötü yola düşmesi ile sonuçlanır.

kızışmıştır. 3-5 gün sevişip geri dönecektir.

bulmak için etrafta deli gibi aranan kedinin,üzerinizde bulunan sorumluluğuyla dahada üzücü bir hale gelen,kişinin kendini defalarca sorgulamasına neden olan kedice bir kaçış macerasıdır.kimsenin başına gelmeyesicedir.

hayvanı kısırlaştırmamanın kaçınılmaz sonucudur. orada kedi düz duvara tırmanma raddesindeyken herhangi bir açık cam, kapı bulduğu anda dışarı fırlaması son derece normaldir. hayvanın geri dönme ihtimali etrafın tehlikesiyle ters orantılıdır. örneğin büyük bir otoban kenarında oturuyorsanız filan, misal ataşehir gibi, hayatta dışarıya alışık olmayan hayvanın çiğnenme ihtimali çok yüksektir ama nispeten daha tehlikesiz yerlerde oturanların kedileri genellikle geri döner işini hallettiğinde. erkek kediler için sıkıntı yoktur ama dişi olan tabii ki hamile dönecektir ve o da ayrı bir sıkıntı kaynağıdır.

eve geri dönecektir belki de birden fazla kedi olarak. aradaki zaman dilimindeki akibeti dönüş yok filminde monica belluci'nin akibeti olacaktır.

(bkz: döneceksin diye söz ver)

yaptı bunu bizim kedi. gitti çirkin bi kedi herifin peşine. tam beş gün boyunca tüm komşularla birlikte arandı, tarandı, tarafımca bağrıma taş basıldı. ama en sonunda geldi bizim şapşal. ben demiştim ama. ''mecnuuun, o kedi gelecek!'' hem hoşçakal demedi ki.

nasıl da süzülmüş, nasıl da ürkek.. tek istediği sarılıp uyumak. dokunsak hüngür hüngür ağlayacak. ağlıyordu da zira.. 'meav, meaaav, meav da meav' türküsünü kendi çalıp, kendi ağlıyor.

daha da kötüsü, pire kapıp gelmiş bu misi.. gittim veteriner teyzeye gerekeni yaptırdım. ama hala bağrıyor, zıplıyor deli gibi kaşınıyor. hayır o kaşındıkça ben de kaşınıyorum. ikimizde çıldırıp aşağı atıcaktık kendimizi neredeyse. "ne zaman biticek bu işkence? te ya.." diye dertlenirken, onu da atlattık.

neyse, pire için kedi yakılacak değildi. zaten çok özlemiştim. pire mire demedim, aldım koynuma huzura erdirdim ıslak burunluyu. hiç gelmez mi acaba sevgili arkadaşım, diye korkudan ölüp ölüp dirildiğim günler geride kaldı ya. gerisi hiç önemli değildi.

canım misi. misiciğim kedi.

kedileri pek sevmezdim. kuş, balık, köpek çok beslemiştim ama bir kediyi hiç beslemedim.

liseye başladığım ilk zamanlarda okulun yan tarafındaki meşe ağaçlarının içinden geçerek evime giderdim. orada köpek çok olurdu. bir gün yine meşe ağaçlarının oradan gidiyorum. bi' karton kutunun içine 4 tane yavru bırakmışlar. kedi yavruları, o kadar küçükler ki sanırsam sahipli bir kedi doğurmuş ve sahipleri yavruları ölüme terk etmiş. çünkü o meşe ağaçlarının içinden, benden başka kimse geçmiyor.
annem evde hayvan beslemekten pek hoşlanmayan bir insan ve ben iki haftaya bir yaralı, çöpten çıkmış bir hayvan getiren bi insanım.
çoğu kez sabah okula giderken bulduğum hayvanlar, okul bitene kadar kaybolurlar diye okulu asmış bir insanım. (burada yazar manyak olduğundan ve hayvan sevgisinden bahsediyor.)
fazla meseleyi uzatmayayım.
o yavru kedileri eve getirdim. ağladım, zırladım, çok çok dua ettim ve eve kabul ettirdim. tam 6 ay boyunca kucağımda uyudular. başka yerde uyumayı sevmezlerdi. ben otururdum üstüme çıkıp birbirlerinin üstüne kafalarını koyup uyurlardı. ben de balkonda uyumak zorunda kalırdım.
en küçüğünü biri sevse diğerleri sevilmiyor diye diğerleriyle ilgilenirdim.
sonunda eve gelen misafirlerden biri en şeker olanını (minik) kaçırdılar.
erkek olanını (tarçın) köpek öldürdü.
en güzel gözlü kızım (robin) kayboldu.
8 yaşına basan, dördüncü,
en asi olan kızım ise (gümüş) kayıplara karıştı.
dillere destan bir kediydi. mahalleli bile aylarca aradı.
en sonunda ,
''ölümü yaklaşan hayvanlar evden uzaklaşır, ölürlermiş.''dediler.
bu beni tatmin etti mi? hayır. benden uzakta bir yerde ölmesi beni daha da yaraladı.
üzerinden 7 ay geçmesine rağmen annem,
'' tosbağa, koş koş sokağın ilerisinde bir kedi görüyorum. bak bakıyım gümüş mü?'' diyor.
kedinizin kaybolması çok kötü bir şey.
sizi her türlü seviyorlar, derdinizi diliyorlar. hamileliği daha da bir tatlı oluyor. yavrularına sizden başkasının dokunmasına izin vermiyor. sizi annesi gibi görüyor.
yaşlansa bile tek sizin için komiklikler yapıyor.
çok özlüyorum. annesini, babasını , kardeşini, sevdiği insanı kaybeden insanları düşünüyorum. ''bir kedi için mi üzülüyorsun?'' diyorlar. bir şey diyemiyorum. sadece üzülüyorum.

muhtemelen iyi bakılmadığı için canına tak etmesi suretiyle kendini özgür dünyaya bırakma halidir.ancak çok geçmeden pişman olması muhtemel seçenektir.

gezip tozmayı seven akıllı kedidir.