kese gözüktükten kaç gün sonra bebek gözükür / Kese oluştuktan sonra bebek nezaman görülür | Kadınlar Kulübü - Kadın Sitesi

Kese Gözüktükten Kaç Gün Sonra Bebek Gözükür

kese gözüktükten kaç gün sonra bebek gözükür

Bebek Ultrasonda İlk Defa Kaçıncı Haftada Görülür?

Gebelik Ultrasonda Ne Zaman Görülür?

Gebelik ultrasonda ne zaman ve hamileliğin kaçıncı haftasında görülür? Sorusu bebek beklediklerini öğrenen anne ve baba adaylarının en çok merak ettikleri sorular arasında yer alır. Bebeğin görüntülemesinin bilinenin aksine kanda gebeliğin tespitinden sonra (anne adayının hamile olduğu kesinleştikten sonra) ultrasonda hemen izlenemediği, gebelik kesesinin görülebilmesi için hamileliğin 10-15 gün daha ilerlemesinin gerektiği ifade edilirken, gebelik Kesesinin en erken, bebeğin 4,5 ile 5 haftalık olması durumunda transvajinal utrason adı verilen özel bir ultrason çeşidiyle görülebileceği belirtilir.

Gebelik Kesesin Ultrasonda İzlenildiği Hafta

Kanda gebeliğin tespitinden sonra bebeğin ya da gebelik kesesinin görülebilmesi için bir süre beklenmesi gerektiğini belirten uzmanlar,  kandaki  gebelik Beta HCG değerinin 3000-4000 düzeylerine ulaşmasıyla yani diğer bir ifadeyle 6. Gebelik haftasında gebelik kesesinin karından çekilecek ultrasonla görüntülenebildiğini belirtirler. Vajinal ultrasonla gebeliğin 4,5-5. Haftalarında görüntülenebilen hamileliğin karından yapılan ultrasonla ise, gebeliğin 6 haftalık olmasının beklenmesi belirtilir. Gebeliğin geç yumurtlama olması durumunda kesenin oluşmasının da gecikebileceği ve bu nedenle de bebeğin kalp atışlarını başlamasının da gecikebileceği belirtilir.   Hamilelikte Yapılan Ultrason Terimleri ve Anlamları Detaylar için tıklayın...   Bebek Ultrasonda İlk Defa Kaçıncı Haftada Görülür?  

Bebek Ultrasonda İlk Defa Kaçıncı Haftada Görülür?

  Bebeğin ilk döneminde itibaren, gebeliğe has olan HCG hormonu (Human Choriyonik Gonadotropin) salgılanmaya başlanmıştır. Zamanla bu hormonun miktarları artmaya başlar. Öncelikle kandaki HCG miktarı, sonrasında da idrardaki HCG miktarı artacaktır. Gebelik testi yaparken idrardaki HCG miktarının belli bir düzeye erişmesi gerekir. 5. haftadan itibaren vaginal ultrason ile gebelik kesesinin görülebilmesi için kanda HCG hormonu değerinin 500-1000 IU/mL miktarına ulaşması gerekir. Karından yapılan ultrasonda ise HCG hormonu değerinin 5000 IU/ml değerine yükselmesinin gerektiği belirtilir.  

Ultrasonda Gebelik Kesesinin Görülememesi ya da Geç Görülme Nedenleri

Gebeliğin başlamasının yumurta hücresi ve spermin döllenmesiyle birlikte olduğunu belirten uzmanlar, döllenmenin aynı zamanda gebeliğin başlangıcı olarak kabul edildiğini ifade ederler. Bu süreçten itibaren anne adayının kanında Beta HCG hormonunun hızla yükselişe geçeceği ifade edilir. Genellikle adet kanamasının gecikmesi kadının hamile olduğunu düşündürse de her adet gecikmesinin gebelik belirtisi olarak kabul edilmediği belirtilirken, kadının gebe olduğunu söylemek için adetin gecikmesinden 5-7 gün sonra yapılacak kan testiyle gebeliğin kesin teşhisinin konulabileceği belirtilir. Yapılan testin sonrasında Beta Hcg hormonu değerleri belli bir sınırın üzerinde çıkmasıyla kadının hamile olduğu söylenebilirken,  embriyonun rahme yerleşmesiyle gebelik kesesinin oluşmasının söz konusu olduğu belirtilir. Ancak ultrasonda gebelik kesesinin izlenmesi içinde belirli bir süre geçmesinin gerektiği ifade edilirken, ultrason incelemesinde kesenin görünmemesi bazı nedenlere dayanır. Söz konusu durunda ilk akla gelen nedenin dış gebeliğin oluşma ihtimalidir. Ancak bu kanaate varabilmek için öncelikle doktorun bazı tetkikleri yapmasının gerektiğine dikkat çekilir.   Dış Gebelik ile ilgili detaylı bilgi İçin tıklayın...   Bebek Ultrasonda İlk Defa Kaçıncı Haftada Görülür?  

Ultrason Tetkikinin Erken Yapılması Geç Görülme Nedenleri Arasındadır

  Gebelik kesesinin görülememesinin nedeni olarak yapılan ultrason tetkikinin erken dönemde yapılması ya da gebeliğin normalde olmasından çok daha küçük olmasından kaynaklandığı belirtilir. Olması gereken zamandan önce yapılan ultrason muayenesinde henüz gebelik kesesi çok küçük boyda olduğundan görüntülenemeyeceği dile getirilirken, söz konusu durumun genellikle anne adayının kanında Beta Hcg hormonu seviyesinin 2000 altında çıkması durumunda geçerli olduğu belirtilir. Ancak, ilk dönemlerde gebelikte hızlı bir gelişimin olmasından dolayı birkaç gün içerisinde gebelik kesesinin büyümesiyle görüntülenebileceği belirtilir.  

Bebeğin Kalp Atışları Ne Zaman Duyulur?

Bebeğin kalp atışlarının duyulma zamanıyla ilgili olarak uzmanlar, anne adayının karnından yapılacak olan ultrasonografi muayenesiyle gebelikte 6. Hafta ve 4 günlük olan bir bebeğin kalp atışlarının gözlemlenebileceğini belirtirler. Gebeliğin 8. Haftasına gelmesiyle de anne karnındaki bebeğin hareketlerinin görülebileceği ifade edilir. Bebeğin hareketlerinin yapılacak vaginal ultrasonla bu zamandan yaklaşık 6 gün daha önceden gözlemlemenin mümkün olabileceği belirtilir.   Bebeğin Kalp Atışları En Erken Kaçıncı Haftada Duyulur?  Detaylar için tıklayın...

Editörün Seçtikleri

Popüler Yazılar

Gebe Sözlüğü

Erken gebelik ultrasonografisi

Adet gecikmesi yaşayan ve gebelk testi olumlu olan bir kadının en büyük endişesi doğal olarak hamileliğinin normal olup olmadığıdır. Geçmişte bu soruya gebeliğin ilerleyen dönemlerine kadar cevap vermek mümkün değilken ultrasonografi tekniklerinde yaşanan hızlı gelişmeler sayesinde günümüzde erken gebelik ultarsonografisi ile gebeliğin gelişimi çok net bir şekilde izlenebilmekte ve normal gebelikler ile anormal gebeliklerin ayrımı net bir şekilde çok erken dönemlerde yapılabilmektedir.

Erken gebelikte normal ve anormal gebeliklerin klinik belirtileri herhangi bir farklılık göstermez. Bir başka deyişle normal rahim içi bir gebelik ile dış gebelik ve boş gebeliğin belirtileri arasında hiçbir fark bulunmaz ve belirtilere dayanarak gebeliğin nasıl seyrettiği anlaşılamaz. Bir dış gebelik söz konusu olduğunda iç kanama ortaya çıkıp hasta şoka girene kadar normal rahim içi gebelikten ayrımı yapılamaz. Burada ultrasonografi çok önemli bir tanısal inceleme olarak devreye girer.

Erken gebelik ultrasonografisi olarak adlandırılan inceleme gebeliğin ilk 13 haftsında yani ilk trimesterda yapılan incelemedir. Vajinismus gibi herhangi bir özel durum yoksa gebeliğin ilk trimestarindaki ultrason incelemeleri vajinal yoldan yapılır. Vajinal ultrasonografi karından yapılan ultrasonografiye göre hem daha net hem de daha erken görüntü verir. Bu dönemde yapılan transvajinal ultrasonografinin gebelik üzerinde hiçbir olumsuz etksi yoktur. Kullanılan ultrason cihazı ne kadar kaliteli yani çözünürlüğü ne kadar yüksek ise elde edilen görüntü de o derece kalitelidir.

İlk trimester ultrasonografisinin endikasyonları
Erken gebelik ultrasonografisinin amaçları:

  • Adet gecikmesi varlığında gebeliğin tanısın konması
  • Gebeliğin adet gecikmesi ile uyumlu büyüklükte olup olmadığının yani gebelik yaşının konfirme edilmesi
  • Dış gebelik ve boş gebeliğin olmadığının gösterilmesi
  • Gebelik gelişiminin normal olup olmadığının saptanması
  • Kanama yani düşük tehditi varlığında embryonun canlılığını devam ettirip ettirmediğinin saptanması
  • Özellikle infertlite tedavisi görenlerde embryo sayısının saptanmasıdır.

Erken gebelik ultrasonografisi ile ilgili bilgiler değerlendirilirken ovülasyonun her kadında adet döngüsünün tam ortasında gerçekleşmediği ve bu nedenle aşağıda verilen tarih ve değerlerin her kadında aynı olmadığı akılda tutulmalıdır. Eğer yapılan ultrason sonuçları aşağıdaki değerler ve tarihler ile birebir uyum göstermiyorsa bu sizin gebeliğinizin anormal olduğu anlamına gelmez. Böyle bir kararı ancak sizi muayene eden jinekoloğunuz verebilir.

Endometrial kalınlaşma
Erken bir gebeliğin ilk ultrasonografik bulgusu rahimin iç kısmını döşeyen endometrium tabakasındaki kalınlaşmadır. Endometrium ultrasonografide kalın ve yoğun bir şekilde görülür. Endometriumun bu şekilde görülmesi gebeliği düşündürmekle birlikte gebelik tanısı koydurmaz. Bu dönemde kanda yapılan gebelik testinde beta hCG yüksek olarak bulunur ancak genelde 1000 IU/ml’nin altındadır. Endometriumda kalınlaşma boş gebelik ve dış gebelikte de görüldüğünden ayırıcı tanıda bir önem taşımaz.

Gebelik kesesi 
Gebelik kesesi ya da bilimel adı ile gestasyonel kese (gestational sac) ultrasonda görülen ilk oluşumdur. Endometriumun içinde yuvarlak siyah bir oluşum olarak görünür.Etrafında beyaz bir halo olması ikili kese belirtsi (double sac sign) olarak adlandırılır ve kesin olmamakla birlikte gebeliğin normal rahim içi bir gebelik olduğunu düşündürür. Bu işaretin görülmemesi durumunda normal rahim içi gebelik tanısı kesin değildir. Dış gebelik varlığında da benzer bir yalancı kese görülebilir ve normal bir gebelik kesesi ile karıştırılabilir. Kesenin sınırlarının düzgün olarak izlenmesi normal bir gebelik lehine yorumlanır.

Gebelik kesesinin etrafında düzensiz bir sıvı görünümü olabilir. Bu görüntü implantasyon yani gebeliğin rahim içine yerleşmesi sırasında ortaya çıkan kanamayı yansıtır.

Gebelik kesesi en erken kan beta hCG değeri 1000-3000 IU/mL düzeyine ulaştığında görülebilir. Bu dönemde gebelik 2-5 günlük bir adet gecikmesi vardır ve kesenin çapı yalnızca 2-4 mm civarındadır.

Gebelik kesesinin ortalama çapı ölçülerek gebelik yaşı yaklaşık olarak hesaplanabilir. Kese günde ortalama 1.1 mm büyüme gösterir. Kesedeki büyüme ile kan beta hCG değerleri 8. gebelik haftasına kadar paralellik gösterir. Gebelik yaşının saptanmasında gebelik kesesi 6. haftaya kadar kullanılabilir. Bu dönemden sonra embryo görülebildiğinden hesaplamalarda kese çapı yerine embryo uzunluğu kullanılmalıdır.

Abdominal yoldan yapılan ultrasonografide gebelik kesesi yaklaşık 1 hafta daha geç görülebilir.

Gebelik kesinin sınırlarının düzensiz olması ya da uterus içinde aşağıda yerleşmesi olumsuz bir bulgudur ve gebeliğin düşükle sonuçlanabileceği şeklinde yorumlanabilir.

Yolk sac
Gestasyonel kese ortaya çıktıktan kısa bir süre sonra yolk kesesi (yolk sac) adı verilen oluşum ortaya çıkar. Yolk sac gestasyonel kese içinde ikinci ve daha küçük bir kese olarak gebeliğin yaklaşık 5. haftasında izlenebilir.

Yolk sac’ın kesin işlevi aydınlatılamamakla birlikte erken gebelikte bebeğe ait kan hücrelerinin yapımından sorumlu olduğu düşünülmektedir.

Gestasyonel kese çapı transvajinal ultrasonografide 10 milimetreye ulaştığında yolk kesesi izlenmelidir. Bu oluşumun izlenmesi gebeliğin normal olduğu şeklinde yorumlanır. Yolk kesesinin izlenmesi gebeliğin içinde embryo içermeyen boş gebelik olmadığını kanıtlar.

Karından yapılan ultrasonografide ise gebelik kesesi çapı 20 milimetreye ulaştığında yolk kesesi izlenmelidir.

Gebelik kesesi 13 milimetreden büyük olduğu halde yolk kesesinin görülmemesi olumsuz bir bulgudur ve erken gebelik kaybı ile ilişkili olabileceği düşünülmektedir.

Yolk kesesinin çapının 5.6 milimetreden büyük olması da olumsuz bir bulgudur. Yapılan çalışmalar böyle bir durum varlığında anormal gebelik riskinin yükseldiğini göstermektedir.

Embryo
Yolk kesesinin izlenmesinden çok kısa bir süre sonra bu kesenin alt kenarında bir kalınlaşma şeklinde embryo görülmeye başlar. Bu oluşuma fetal kutup (fetal pol, fetal pole) adı verilir. Uzunluğu yaklaşık 2-4 milimetredir ve 5.7-6.1 gebelik haftasına denk gelir.

Gestasyonel kese çapı 16-18 milimetreye ulaştığında embryo görülebilir hale gelir.

Gebelik kesesi 20 milimetreden büyük olduğu halde embryonun görülmemesi olumsuz bir bulgudur ve erken gebelik kaybı ile ilişkili olabileceği düşünülmektedir.

Image3
Yukarıdaki resimde 8 hafta 5 günlük bir gebelikte yolk kesesi
embryo ve amniyon zarı net bir sekilde görülmekte

Kalp atımları
Embryo uzunluğu 5 milimetreye ulaştığında yüksek çözünürlüklü ultrasonografide bebeğin kalp atımları embryonik yapı içinde kıpırtı şeklinde izlenebilir. Bu dönem yaklaşık 6.2 haftaya denk gelir. Nadiren 5 milimetreden küçük embryolarda da kalp atımları izlenebilmektedir. Abdominal ultrason incelemesinde ise embryo boyu 9 milimetreye ulaştığında izlenebilir.

Bu kadar erken dönemde kalp atımlarının izlenememesi gebeliğin anormal olduğu anlamına gelmez. Böyle bir durumda yaklaşık 1 hafta sonra tekrarlanan ultrason incelemesinde sağlıklı bir gebelikte fetal kalp atımları izlenmelidir.

7 haftalık bir gebelikte fetal kalp atımlarının görülmemesi missed abortus (atlanmış düşüş) olarak tanımlanır.

Bebeğe ait kalp atımları ile düşük riski arasında anlamlı bir ilişki vardır. Kalp atımlarının izlenmesi düşük riskinin azaldığı şeklinde yorumlanır. Gebelik yaşı ile düşük riski arasındaki ilişki şu şekildedir.

Gebelik yaşıDüşük riski
6-7.9 hafta%17
8-9.9 hafta% 11.2
10-11.9 hafta% 5.6
12-13 hafta%4.3
Genel
(6-13 hafta)
% 8.8

Yani gebeliğin 6. haftasında kalp atımlarının izlenmesi bu gebeliğin %83 olasılık ile erken düşük ile sonuçlanmayacağını gösterir. Kalp atıplarının izlenmesine rağmen kanama varlığında düşük oranlarında yaklaşık 2 kat artış olmakatdır.

Öte yandan kalp atım hızı ile de düşük riski arasında bir ilişki söz konusudur. Gebeliğin 6. haftasında normal kalp atım hızı dakikada 90-113 arasındayken 9. haftadan sonra 144-170 atım/dakikaya ulaşır. Kalp hızının 90 atımın altında olması durumunda düşük riski artmaktadır.

Kalp hızıDüşük riski
40-69%100
70-79%91
80-90%79

Bebeğe ait yapıların izlenmesi
Gebelik ilerleyip bebeğe ait yapılar oluşmaya başladıkça bunlar da ultrasonda izlenebilir hale gelir.

8. hafta civarında bebek ani ve hızlı sıçrama hareketleri yapmaya başlar ve bu hareketler ultrasonografide izlenebilir.
9. haftada bebeğin kafası ile kol ve bacak taslakları ayırdedilebilir bu dönemde yolk kesesi artık kaybolmuştur.
10. haftada plasenta görülür
11. haftada bebeğin yüzü belirginleşmeye başlar
12. haftada vücut dışında gelişen barsaklar karın boşluğuna yerleşir ve karın duvarı 13. hafta civarında kapanır.

KAYNAKLAR

  • Benson CB, Doubilet PM. Slow embryonic heart rate in early first trimester: indicator of poor pregnancy outcome. Radiology 1994; 192: 343-4
  • Bromley B, Harlow BL, Laboda LA, Benacerraf BR. Small sac size in the first trimester: a predictor of poor fetal outcome. Radiology 1991; 178: 375-7
  • Frates MC, Benson CB, Doubilet PM. Pregnancy outcome after a first trimester sonogram demonstrating fetal cardiac activity. J Ultrasound Med 1993; 12: 383-6
  • Levi CS, Lyons EA, Lindsay DJ. Early diagnosis of nonviable pregnancy with endovaginal ultrasound. Radiology 1988; 167: 383-5
  • Levi CS, Lyons EA, Zheng XH, Lindsay DJ, Holt SC. Endovaginal US: demonstration of cardiac activity in embryos of less than 5.0mm in crown-rump length. Radiology 1990; 176: 71-4
  • Nyberg DA, Laing FC, Filly RA. Threatened abortion: sonographic distinction of normal and abnormal gestation sacs. Radiology 1986; 158: 397-400
  • Pennell RG, Needleman L, Pajak T et al. Prospective comparison of vaginal and abdominal sonography in normal early pregnancy. J Ultrasound Med 1991; 10: 63-7

Ultrasonda bebek kaçıncı haftada görülür?

Doğum

 Son Güncelleme:

Ultrasonda bebek kaçıncı haftada görülür?

Ultrasonda bebek ilk defa kaçıncı haftada görülür? Ultrasonda gebelik kesesi ne zaman belli olur? İlk ultrason muayenesi ne zaman yapılmalı? Anne baba adaylarının merak ettiği soruları Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Parvana Seyidova yanıtladı.

Gebelik öğrenildiği ilk günden son güne kadar süren eşsiz bir serüven. Bu yolculukta özellikle yeni anne-baba olacak çiftlerin akıllarında birçok soru oluşuyor. Ultrasonda bebeğin ne zaman görüleceği, cinsiyeti, kalp atışları bu sorulardan sadece birkaçı… Cevaplar kimi zaman yersiz bir endişeye yol açsa da belirtmekte fayda var: Her gebenin ve bebeğin gelişimi birbirinden farklıdır. Kimi anne adayının gebelik kesesi 5. haftada görülebilirken kimi gebede daha önce ya da geç olabilir. Kulaktan dolma bilgilerle endişeye kapılmak yerine doktor kontrolünde gebeliği sürdürmek çok daha doğru bir adım olacaktır.

GEBELİK KESESİ HAMİLELİĞİN KAÇINCI HAFTASI GÖRÜLÜYOR?

Hamile kaldığını test yoluyla öğrendikten sonra, anne adaylarının heyecanla beklediği üç önemli olaydan bahsetmek mümkündür: Bebeğin ultrasonda görülmesi, ultrasonda bebeğin kalp atışlarının dinlenmesi ve son olarak da bebeğin hareketlerinin hissedilmesidir. Ultrasonda gebelik kesesi gebeliğin 5. veya 6.haftasında görülmesi mümkündür. Gebelik kesesi, bebeğe dair ultrasonda ilk görünen yapıdır. Gebelik kesesi en erken kanda beta hCG değeri 1000-3000 IU/mL düzeyine ulaştığında görülebilir. Kesenin çapı yalnızca 2-4 mm civarındadır. Ultrason muayenesi karından ve vajinadan olmak üzere iki farklı şekilde yapılır. Abdominal yoldan yapılan ultrasonografide gebelik kesesi yaklaşık 1 hafta daha geç görülebilir. Gebelik kesesi 4.5-5. haftalarda vajinal ultrason ile görülebilmekte iken 6. haftalarda da kesin olarak karından görülmesi gerekmektedir. Gebelik kesesinin çapının transvajinal ultrasonografide 10 milimetreye ulaştığında yolk kesesi izlenmelidir. Bu oluşumun izlenmesi gebeliğin normal olduğu şeklinde yorumlanır.

BEBEĞİN KALP ATIŞLARI NE ZAMAN DUYULUYOR?

gebelik kesesi oluştuktan sonra içinde embriyonun görünmesi yaklaşık 1 haftalık ya da 10 günlük bir periyodu içerir. Gebelik döneminde bebeğin kalp atışları farklı haftalarda izlenebilir. Transvajinal olarak yapılan ultrasonda 5.5 – 6. haftalarda bebeğin kalp atışlarını duyabiliriz. Karından yapılan ultrason muayenelerinde ise birkaç hafta gecikmeli olarak bebeğin kalp sesleri duyulmaktadır. Anne adaylarının bebeğin kalp atışlarını duyma konusunda acele etmemesi ve bu konuda stres yaşamaması tavsiye edilir. Her zaman 6. hafta içerisinde bebeğin kalp atışlarını duymak mümkün olmayabilir. Çünkü geç yumurtlama ya da geç döllenme durumlarında bazen kalp atışlarını duymak 7. Haftaya kadar sarkabilir.

ULTRASON MUAYENELERİ BEBEĞE ZARAR VERİYOR MU?

Ultrason ya da ultrasonografi, modern tıbbın olmazsa olmaz görüntüleme tekniklerinden biridir. Ultrason, insan vücudunun içinde neler olduğunu görüntülemeye yarayan tek teknik olmamasının yanında diğer yöntemlerden ayrılan en önemli farkı, görüntüleme amacını gerçekleştirmek için, X- ışınlarını kullanmamasıdır. Bu şu demektir; radyasyon içermemesi, bunun yerine insan kulağının duyamayacağı frekansta ses dalgalarından faydalanmasıdır. Ultrason cihazı ses dalgalarını algılayan bir cihaz olarak herhangi bir ışın dalgası yollamaz. Zararlı bir ışın olmadığı için de bebeğe ya da anneye herhangi bir zararı söz konusu değildir.

HAMİLELİĞİN ULTRASON İLE TAKİBİ NEDEN ÖNEMLİ?

Ultrason uygulamaları gerekli görüldüğü dönemlerde yapılmalıdır. Gebelikte uygulanan ultrason sayesinde erken dönemde çeşitli riskler, gebeliğin durumu, olası sorunlar ve sağlık durumu tespit edilebilmektedir. Bu sebeple de uygulanması elzemdir.

GEBELİKTE ULTRASON NE SIKLIKLA UYGULANMALIDIR?

• Hamileliğin ilk ayında
• Gebeliğin 11-14 hafta arasında
• Gebeliğin yaklaşık18-20 haftasında ayrıntılı ultrasonografi
• Gebeliğin yaklaşık 32 haftasında
• Gebeliğin yaklaşık 38. Haftasında
• Hamileliğin durumu ve tespit edilen risklere göre ultrason daha sık uygulanabilmektedir.

GEBELİK TAKİBİNDEN ULTRASON AĞRILI BİR İŞLEM MİDİR?

Normal bir ultrasonografi hiçbir şekilde can acıtan bir yöntem değildir. Ancak kişinin idrar kesesi dolu ise biraz rahatsızlık vermesi mümkündür.

ULTRASON MUAYENESİ NE KADAR SÜRÜYOR?

Ultrason muayenesi 10-30 dakika arasında tamamlanan bir işlemdir. Bu muayene neticesinde fetüsün canlı olup olmadığı, bebeğin duruş şekli, çoğul hamilelik varlığı, plasentanın yeri, mevcut hamilelik yaşı ve fetüsün muhtemel görünebilen sakatlıkları ile ilgili bilgilerin edinilmesi mümkündür.

False

Düşük Hakkında

Düşük nedir?

Düşük anne karnında 20 hafta ya da 500 gr altındaki bebeklerin kaybıdır yani dışarıda yaşam şansı olmadan önce kaybedilmesi anlamını taşır.
Erken gebelikte yapılan ultrasonografide bebeğin kesesinin ya da kalp atışlarının görülmemesi durumudur. Çoğunlukla kanama eşlik etse de bazen kanama olmaksızın ultrasonda anlaşılabilir.
Ultrasonda bebek kalp atışları görülmüş ya da kese görülmüş gebeliklerin %15’i düşükle sonuçlanmaktadır.

Düşük riski (=düşük işareti=düşük tehdidi) nedir?

Kanama olmasına rağmen ultrasonda gebelik kesesi yerinde ya da bebeğin kalp atışları normalse bu düşük tehdididir.
Gebeliklerin %25 inde böyle kanamalar olabilir. Bu durumda düşük riski vardır fakat bazı önlemler alınıp, istirahat edildiğinde %85 inde gebelik devam eder.
Erken gebelikte görülen kanama miktarı fazla, taze kırmızı renkte, parçalı ,pıhtılı bir kanamaysa beraberinde kasık bel ağrısı varsa yada ultrasonda gebelik kesesi arkasında büyük bir kanama alanı, hematom birikimi görülüyorsa gebeliğin bir düşük ile sonuçlanması olasılığı daha yüksektir.
Az miktarda yada kahverengi kanamalar, lekelenmeler, ultrason da kese arkasında küçük kan birikimleri daha masumdur.

Düşük riskinde ne yapılabilir?

Düşük tehdidi durumunda fazla tedavi alternatifi yoktur. Yapılabilecek en uygun davranış aktivite ve cinsel ilişki kısıtlamasıdır.
Aktivite kısıtlamasının düzeyi riskin düzeyine göre değişir. Örneğin spor, yürüyüş yapmamak, ayakta çalışanlarda işe gitmemek, evde ufak tefek işler dışında hareket etmemek gibi bir kısıtlama olabilir. Yine de bu tamamen tedbir amaçlı bir öneridir çünkü sağlıksız bir bebeğin düşmesine devamlı yatarak bile engel olunamayabilir.
Tedavide bazı hekimlerin başvuruduğu tek ilaç ‘doğal progesteron hormonu’ içeren ilaçlardır. Kas içine iğne ile, ağızdan veya vajinal yoldan uygulanır. Bu ilaçların bebek üzerinde olumsuz bir etkisi gösterilmemiştir fakat etkinliği hakkında yeterli delil olmaması nedeniyle bazı hekimler kullanmamayı tercih edebilir.

Düşük riski ne zaman biter?

Kanamanın durması yada varsa ultrasonda kese arkasındaki kanama alanlarının yok olması, bebeğin büyümeye devam etmesi gün geçtikçe riskin azaldığı anlamına gelir.
Normalde % 15 olan düşük oranı, 10-12 haftadan sonra %2 ye düşer.
12 haftadan sonra kanama durmuş ve ek bir problem yoksa risk herkes kadardır.

Düşük sebebi nedir?

İlk düşüklerde sebep çoğunlukla (%70-80) bebekle ilgili bir kromozom anomalisidir. Yumurta ile spermin birleştiği andan itibaren embriyonun genetik oluşumu belirlenir. Eğer kromozom sayısı normal olmayan bir embriyo ise daha gebeliğin ilk haftalarında düşmesi belki de yaşasa kromozomal anomalili olacak bir bebeğin doğal yollarla elenmesi anlamına gelebilir.
Diğer düşük sebepleri annenin rahim anomalileri, myomlar, bazı enfeksiyonlar, annede kan pıhtılaşma sistemi yada bağışıklık sistemiyle ilgili hastalıklar, diyabet hipertansiyon ve diğer gibi kronik hastalıklar,erken haftalarda uygun olmayan ilaç yada X-ışını maruziyeti sayılabilir.

Düşükten sonra kürtaj işlemi gerekir mi?

Düşük yapanlarda kürtaj gerekip gerekmediğine karar verirken gebelik haftası, kanama başladıktan sonra yapılan ultrasonda rahimin içinde gebelikle ilgili parça kalıp kalmadığı, annenin kanama miktarı ve genel durumu göz önünde bulundurulur.
Kesenin içinde kalp atışları durmuş şekilde bebeğe ait yapı görünüyor ise kürtaj gereklidir.

Kürtaj nasıl bir işlemdir?

Kürtaj işlemi düşük dozda anestezi ilaçları ile genel anestezi altında yapılır, böylece işlem sırasında ağrı duyulmaz.
Ortalama 15 dakika sürer.
Steril şartlarda rahimin içerisi vakumlu aletler ile parça kalmadığından emin olana kadar temizlenir.
İşlem sonrası hafif bir ağrı ve kanama olabilir.
Çoğunlukla birkaç saat gözlemden sonra taburcu edilir.
Taburculuk sonrası aşırı kanama, ateş, şiddetli ağrı gibi bulgular olursa hemen hastaneye başvurmak gerekir.

Kürtaj işleminde anormal durumlar nelerdir?

Kürtaj da vücuda yapılan her işlem gibi bazı komplikasyonlara yol açabilir. Rahimde enfeksiyon, rahim ağzında yada rahimde yırtılma, aşırı kanama hatta rahim delinmesine bağlı iç organ hasarı ve rahim alınması bile söz konusu olabilir. Neyse ki bunlar günümüz şartlarında çok ender karşılaşılan durumlardır.
Kürtajın kısırlığa yol açabileceği sonraki gebeliklerde olumsuz sonuçları olacağı doğru değildir. Steril hastane şartlarında yapılan bir kürtaj işleminin sonraki gebeliklere engel olabilecek komplikasyonlara yol açması çok nadir bir durumdur. Bu ilk kürtaj için geçerlidir, tekrarlayan kürtajlarda rahimin hasarlanma riski artar.
Unutulmaması gereken bir diğer nokta da, eğer anne -baba arasında kan uyuşmazlığı varsa, düşük ya da kürtaj sonrası, uyuşmazlık iğnesi (anti D ımmunglobulin, koruyucu iğne) yapılmalıdır. (Bu konuda detaylı bilgi için riskli gebelikler konusunda kan uyuşmazlığı başlıklı yazımı okuyabilirsiniz)

Düşük tekrarlar mı?

Bir kez düşük yapınca 2.gebelikte düşük olma oranı %15 artar, 2 kez düşük yapanda düşük olasılığı %25 e çıkar.
Anne yaşı arttıkça kromozomal bozukluk oranı artacağından düşük olasılığı da artar.
Bir kez düşük yapmayı olağan kabul ederiz ve altında yatan sebepleri çoğunlukla kromozomal anomaliler olması nedeniyle araştırmaya gerek duymayız.
En az 2 düşük yapılmasına (bazı kaynaklar bunu en az 3 düşük olarak kabul eder ) tekrarlayan gebelik kaybı deriz. Bunun görülme oranı %1 civarıdır. Bu durumlarda sebebe yönelik daha detaylı testler yapılır.

Tekrarlayan gebelik kaybı sebepleri (tekrarlayan düşükler):

Tekrarlayan gebelik kaybı olan çiftlerin % 2-4 ’ünde de kromozom hastalığı vardır. Bunu anlamak için kürtaj sonrası alınan gebelik ürününden ya da anne ve babaya kromozom analizi yapılır. Çiftlerden birinin, kromozomlarında bir anormallik olması, o kişide soruna sebep olmasa da sağlıklı embriyo oluşturmasına engel olabilir. Eğer, anne ya da babada genetik bir anormallik bulunursa, tüp bebekte PGD (preimplantasyon genetik tanı) yöntemiyle kromozomları normal embriyo seçilerek gebelik denenir.
Rahimdeki doğumsal şekil bozuklukları bebeğin tutunmasını ya da büyümesini önleyerek tekrarlayan düşüklere neden olabilir. Bunlardan en sık görüleni rahimde perde olmasıdır (uterin septum ). Rahimi ikiye ayıran bu perde bebeğin yerleşmesini önleyebilir. 3 boyutlu ultrason yada HSG (ilaçlı rahim filmi)  ile tanı konulur, histeroskopi (vajinal yoldan kamerayla yapılan operasyon) ile düzeltilir.
Rahimdeki polip ya da rahimin iç duvarına yerleşen myomlar da rahim içinde yer kaplayarak düşüğe sebep olabilir.
Annede kanın akışkanlığının azaldığı, yani kanın pıhtılaşma eğiliminde olduğu ‘trombofili’’ dediğimiz bir grup hastalık araştırılır. Bu hastalıkların varlığında bebeğe giden damarlarda pıhtılaşma sonucu tıkanma olmasıyla bebek beslenmez ve gebelik kaybedilir. Bunların tedavisinde gebelik başlar başlamaz kan sulandırıcı ilaçlar başlamak yararlı olur.
Annede vücudun kendi dokularını yabancı olarak algılayıp reaksiyon verdiği ‘otoimmün hastalık’ (=bağışıklık sistemi hastalığı)  grubuna giren ‘antifosfolipid sendromu’ araştırılır. Bu hastalıkta bebek ve plasentasına karşı annenin anormal bağışıklık sistemi yanıtı sonucu bebeğe giden damarlarda kan akımı bozularak gebelik kaybı yaşanır. Tedavide yine kan sulandırıcı ilaçlar oldukça başarılıdır.
Düşüklerin 12 haftadan sonra bebek kalp atışları durmadığı halde ağrısız olarak gerçekleşmesi söz konusuysa rahim ağzı yetmezliği düşünülür. (Detaylı bilgi için riskli gebelikler konusunda rahim ağzı yetmezliği başlıklı yazımı okuyabilirsiniz)
Annenin vajinal enfeksiyonları ve düşükle ilişkisi bilinen bazı sistemik enfeksiyonları ( Rubella, Toksoplazma,CMV,VDRL gibi)  kontrol edilip tedavi edilmelidir.
Sigara, alkol kullanımı dozla doğru orantılı olarak tekrarlayan erken gebelik kaybına neden olabilir.
Anne adayında tiroid bezi hastalıkları, kontrolsüz diyabet, polikistik over sendromu, bazı kronik hastalıklar gebelik kayıplarına neden olabilir.
Bu kayıpları yaşayan çiftlerin yaklaşık yarısında bir sebep tespit edilemeyebilir.
Vajinismus Tedavisi
Polikistik Over Sendromu

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir