İçindekiler
Kemani Serkis EfendiKimseye etmem şikâyet / BesteciKemani Serkis Efendi, Ermeni asıllı Klasik Türk müziği bestekâr ve güftekârı.
18 Eylül te Beşiktaşta dünyaya geldi. Babası Üsküdarlı kemençeci Onnik Efendi, annesi Evdoksi Madatyandır. Serkis Efendi, Beşiktaştaki Makruhyan Ermeni Okulundan mezun oldu. Ünlü kemani Aleksan Ağanın öğrencisidir. Vikipedi
Titrerim mücrim gibi baktıkça istikbalime sözleri kimin şiiri?
7. Kimseye etmem şikayet, ağlarım ben halime İşte bu ruh hali içindeyken yazar o şiirini. “Kimseye etmem şikâyet; ağlarım ben halime /Titrerim mücrim (suçlu) gibi baktıkça istikbalime. / Perde-i zulmet (karanlık perdesi) çekilmiş korkarım ikbalime /Titrerim mücrim gibi baktıkça istikbalime…”
Kimseye etmem şikâyet ne zaman çıktı?
Kemani Serkis Efendinin() Nihavend makamında bestelediği şarkının sözlerinin öyküsü:
Adınız Soyadınız | : |
---|---|
E-Posta | : |
Yorumunuz | : |
Hece veznini kullanan ilk Türk kadın şairlerdendir. Sade bir dili, yalın bir anlatımı vardır. Fransızcaya ve Fransız Edebiyatına vakıf olan İhsan Raif Hanım önce Ali Bey ile, sonra Fecr-i Ati edebi topluluğuna mensup Şahabettin Süleyman ile daha sonra da Hüsrev adında bir kişiyle evlenmiştir.
Kimseye etmem şikâyet kim yazdı?
Kemani Serkis EfendiKimseye etmem şikâyet / Besteci
Titrerim mücrim gibi baktıkça istikbalime ne demek?
curum islemis insan gibi gelecegimden kaygi duyarim telesekreter mesaj ledi gibi yanip sonerim, gozlerimi kirpistiririm manasina gelen bir sozdur, ayni zamanda sarki ismidir.
titrerim mücrim gibi baktıkça istikbalime günümüz türkçesine uygun hali şu olsa gerek; mücrim kelime anlamına olarak suçlu demektir. yani işlediğim suçlardan mütevellit geleceğime endişelenir, titrerim.
Perde i zulmet çekilmiş ne demek?
Aslında şair, istikbaline “perde-i zulmet” (karanlık perde) çekilip çekilmediğini bilmiyor, ama öyle olduğunu düşünüyor, geleceğin olumsuz olacağı hükmüne çoktan varmış, yıllar öncesinden üzülmeye başlıyor.
Titrerim mücrim gibi ne demek?
günümüz türkçesiyle biraz da şerh edersek şu anlama gelir: “suçlunun suçundan ötürü duyduğu pişmanlıkla titreyişi gibi, geleceğime baktıkça titrerim”…
Cürüm ve kabahat işlemiş olan. Suçlu.
Mürcim ne demek?
Mücrim sözcüğü Türk Dil Kurumu sözlüğüne göre; suçlu, suç işleyen anlamına gelmektedir.
Mücrim ne demek?
Mücrim kelimesi dilimize Arapçadan girmiş bir kelimedir ve “suçlu, kabahat işlemiş olan, suçu olan kimse, kabahatli, günahkar, cürüm işlemiş olan” anlamlarına gelmektedir.
Mücrim kelimesi Türkçede suçlu anlamına gelir. Arapça crm kökünden gelen mucrim مجرم z suçlu sözcüğünden alıntıdır.
Ikbal ne anlama geliyor?
Ikbal isminin manası nedir? İşlerin yolunda gitmesi, bahtlı, saadetli, mutlu olması.
Aradan yıllar geçti; bir banka reklamında ıssız adada Beyazıt Öztürk’ün yüksek finans bilincine sahip çocuğu olarak beliren ufaklık söylüyor şimdilerde: “Kimseye etmem şikâyet ağlarım ben halime; titrerim mücrim gibi baktıkça istikbalime, baba!”
Peki Karamsar, kırık, mutluluğu ve hayatı ıskalamanın pişmanlığını yansıtan bu şarkının, daha doğrusu bu sözlerin sahibinin gerçek hikâyesini bilir misiniz? Ben de bir kitap sayesinde yeni öğrendim.
Şişli Kaymakamı Mehmet Öklü, şarkının sözlerinin sahibi İhsan Raif Hanım’ın hayat hikâyesini araştırıp kitaplaştırmış.
İhsan Raif Hanım, ’de “Osmanlı eliti” bir ailenin çocuğu olarak doğuyor. Babası Köse Mehmed Raif Paşa, İkinci Abdülhamid döneminde valilik ve bakanlık yapmış, “Saray”ın gözde isimlerinden.
Nişantaşı’nda, Rumeli Caddesi’nde hâlâ duran Taş Konak’ta yaşayan İhsan Raif’in edebiyata, öğrenmeye yeteneği ve geleceğe yönelik heyecanı ve umutları vardır.
Aralarında Rıza Tevfik’in de bulunduğu hocalarından iyi bir eğitim almıştır. Babası, İhsan Raif ve diğer çocuklarının eğitimlerinin saltanat mensuplarıyla denk olmasına dikkat etmektedir.
“Kimseye Etmem Şikâyet”i yazmasına yol açacak “talihsiz hadise” İhsan Raif 13 yaşındayken Taş Konak’ta yaşanır.
Odasında kardeşi Belkıs’la oynarken bir gürültü kopar. Kapı açılır ve içeri hayatında hiç görmediği bir adam dalar. İhsan Raif’in hatıralarında “Arap Bacıların komplosu” olarak anacağı olayda içeri dalan ve İhsan’ı kaçırmaya kalkışan adam Reji memuru Mehmet Ali’dir.
Hiçbir temas olmaz, Mehmet Ali korkar ve kaçar ancak İhsan Raif’in “adı kirlenmiştir”.
Babası, İhsan Raif’in ve diğer aile fertlerinin ağlamalarına, yalvarmalarına aldırmaz ve 13 yaşındaki kızını “o hain Mehmet Ali’yle” evlendirir ve İzmir’e bir sürgün havasında yollar.
’da, 14 sene dönemeyeceği İstanbul’a veda ederken içinde ailesinden, çocukluk masumiyetinden, çok sevdiği İstanbul’dan, hem de hiç sevmediği kocaman bir adamın karısı olarak ayrılırken yazar İhsan Raif o şiiri:
“Kimseye etmem şikâyet; ağlarım ben halime
Titrerim mücrim (suçlu) gibi baktıkça istikbalime
Perde-i zulmet (karanlık perdesi) çekilmiş korkarım ikbalime
Titrerim mücrim gibi baktıkça istikbalime”
Ancak 27 yaşında 3 çocuk annesi bir genç kadın olarak döner İzmir’den. Bir süre sonra çapkınlıklarıyla bezdiren hayırsız kocadan boşanmasına izin çıkar.
İkinci evliliği bir gün sürer. Zorla elini öptürmek isteyen ikinci eşi hemen boşar.
İlk ve tek büyük aşkı, entelektüel, yazar-çizer Şahabettin Süleyman ile üçüncü evliliğini yapar. Yahya Kemal’den Ahmet Haşim’e, Ruşen Eşref’ten Fazıl Ahmet’e entelektüel bir çevresi vardır. Şair olarak kabul, ilgi ve takdir görür.
“Fecr-i Âti”ci eşi Şahabettin Süleyman’ın bir Avrupa seyahatinde beklenmedik şekilde ölmesi tekrar karanlığa gömülmesine yol açsa da yas döneminde yanında duran bir Fransız’la (Bell) dördüncü evliliğini yapar. Bell, İhsan Raif Hanım’a aşkından dinini değiştirse de pek hoş karşılanmaz son evliliği.
Milli Mücadele’nin ateşli destekçilerinden İhsan Raif Hanım, ’da, henüz 49 yaşındayken ölür.
“Kimseye Etmem Şikâyet”in güftesinin İhsan Raif Hanım’a ait olduğu kesin. Mehmet Öklü, bestenin de ona ait olabileceğini yazıyor ancak güvenilir pek çok kaynak bu nihavent bestenin Kemani Serkis Efendi’nin bestesi olduğunu yazıyor.
Bu güzel şarkıyı bir daha dinlediğinizde, aklınıza İhsan Raif Hanım’ın acı/tatlı, iniş/yokuş hayatını da düşünün isterim.
İyi pazarlar.
(Kimseye Etmem Şikâyet, Mehmet Öklü, Doğan Kitap, )
LinkedinFlipboardLinki KopyalaYazı Tipi
“Kimseye Etmem Şikâyet” adlı Nihavent şarkısıyla hafızalara kazınan Kemani Sarkis Efendi Suciyan, yılında Beşiktaş’ta doğdu. Müziğe olan sevgisini babası Üsküdarlı Kemençeci Onnik’ten alan Sarkis Suciyan, evde başlayan müzik eğitimini dönemin ünlü müzik hocalarından olan Kemani Aliksan Ağa’yla sürdürdü. Kemani Sarkis Suciyan, ’lu yıllara gelindiğinde, İstanbul genelinde nam salmış, aranan bir sanatçıydı.
Kemani Sarkis Efendi Suciyan’ın yakın zamana kadar sadece otuz kadar esere imza attığı tahmin ediliyor.
Müzisyenin saklı kalmış onlarca eserini bazıları ise başkaca bestekârlara mal edilen Kemani Sarkis Suciyan hakkında yayımlanmış olduğu Aras Yayıncılık tarafından yayınlanan “Kemani Sarkis Suciyan’nın hayatı ve eserleri” kitabında “Ermeni Notası” olarak da bilinen Hampartzum notalarıyla farklı makamlarda bestelediği şarkı ve kantosunu, batı nota sistemiyle var olduğunu anlıyoruz.
yılında doğduğu şehri terk ederek ailesiyle birlikte Fransa’ya göç eden ve yılında hayata gözlerini yumana dek Paris’te yaşamını sürdüren Kemani Sarkis Efendi Suciyan, ardında, “Emelimle sevdim seni, hayatım sana kurban”, “ Seni sevmek kabahat mi güzelim?”, “ Darıldın mı gülüm bana?” gibi, sıklıkla icra edilen ölümsüz eserler bıraktı. Kemani Sarkis’in kemanı halen Paris’te, oğlu Vagharchag Sassoun Soudjian’ın ikinci eşi Suzanne Soudjian tarafından muhafaza edilmektedir.(Aras Yayıncılık, Kemani Sarkis Suciyan’nın hayatı ve eserleri )
Kimseye etmem şikâyet, ağlarım ben hâlime
Titrerim mücrim gibi baktıkça istikbalime
Perde-i zulmet çekilmiş korkarım ikbalime
Titrerim mücrim gibi baktıkça istikbalime
Tanınmış eserleri arasında Segah kantosu
Dünyaya geldim gülmek için
Ben ağlıyorum hep senin için
Yetmez mi artık çektiklerim
Şu iki günlük ömrüm için
Al cânımı Allâh kurtulayım
O zâlimin, o zâlimin, o zâlimin
Merhamet yokmu sende biraz
Bir defa olsun bana mektup yaz
Çektiğim mihnet cânıma yetti
Bir defa olsun bana mektup yaz
Kimseye etmem şikayet
ŞAİR İHSAN RAİF HANIM
İhsan Raif Hanım de elit bir ailenin çocuğu olarak Beyrut ta dünyaya gelir. Osmanlı nın son döneminin başarılı vezirlerinden, Köse Mehmet Raif Paşa nın kızıdır. Annesi Servet hanım ise, kökü Kırım Hanlarına dayanan asil bir aileden gelmektedir. İyi yetişmiş bir İstanbul Hanımefendisidir.
İhsan Raif özel hocalardan, Fransızca, edebiyat ve musiki dersleri aldı. Tevfik Lami Bey den batı müziği ve piyano dersleri aldı.
İhsan Raif bir gün kardeşi Belkıs la beraber taş konağın beşinci katındaki çocuk odasında oynarken, odasının kapısı ani bir gürültüyle açılır. Hayatında hiç görmediği, tanımadığı Reji Memuru Mehmet Ali içeri dalar ve onu kaçırmaya yeltenir. Odadaki çocukların bağırıp çağırmaları üzerine geldiği gibi merdivenleri uçarcasına atlayıp kaçar.
Babası Raif Paşa, kızının adını kirlendiğini düşünür. Küçük İhsan’ın yaşadığı bu kabusun üzerinden bir ay bile geçmeden, henüz 13 yaşındayken, Reji memuru Mehmet Ali ile evlendirilir. Babası Raif Paşa’nın bu kararı ömrünün dönüm noktası olmuştur.
yılının Mayıs sabahı vapurla İstanbul’dan ayrılı ve 14 yıl yaşacağı İzmir’in yolunu tutar. Artık eşi ile birlikte gurbet elde yaşayacaktır. Zira hiç sevmediği kocaman bir adamın karısı olarak ayrılırken şiirler yazar İhsan Raif. Artık İzmir’de yaşamaktadır.
Nefretini, özlem duyduğu aşkı, sık sık yaşadığı kederleri, yalnızlıkları şiirlerine yansıtır.
Sabreyle Ali bir gün mat olacaksın,
Ölsen dahi lanet ile yâd olacaksın
Evliliğinin üçüncü ayında hamile olduğunu öğrenir. Henüz 14 yaşındayken 1 Temmuz de oğlu Ahmet Hikmet doğar. Sevmeye çalıştığı kocası, mutluluğu artık içkide ve kumarda aramaktadır. Bazen eve gelmemektedir. Çok kötü günler yaşayan İhsan Raif, İstanbul’dan gelen bir mektupla bir başka kadın hayatında olduğunu öğrenince yıkılır.
Bu yaşadığı ortamı, duygularını kaleme almaya başlar. Yazdığı şiirlerden birisi bu güne dilimizden düşmeyen Nihavent şarkının nağmeleri ile ruhumuzda yaşar. Bu şarkı Serkis efendi’nin notalarla süslediği:
Kimseye etmem şikayet, ağlarım ben halime,
Titrerim mücrim gibi baktıkça istikbalime,
Perde-i zulmet çekilmiş korkarım ikbalime,
Titrerim mücrim gibi baktıkça istikbalime.
Gün kavuştu, su karardı, beni üzme güzelim,
Boynun büküp düşünme gel, ver elini gidelim!
Kara, gümrah kirpiklerin kaldır, gözün göreyim,
Ver elini, bak, aşkıma işte şahit yüreğim
Turhan Taşan’ın “ Kadın Besteciler “ adlı kitabında ise hem güftenin hem de bestenin sahibi olarak İhsan Raif Hanım olduğunu savunuyor. TRT kayıtların Serkis Efendi’nin bestesi olduğu yazıyor. Fakat güftenin kime ait olduğu bölümünde bilinmiyor.
Serkis Efendi ile İhsan Raif Hanım aynı dönemde yaşamışlar. Hikâye bize güftenin sahibi İhsan Raif ve bestekârı Serkis Efendi olduğunu ifade ediyor.
İhsan Raif Hanım’ın sonraki hayatı
Sıkıntılı geçen ikinci hamileliğinden sonra de kızı Mehruba’yı kucağına alır şair. ’da üçüncü çocuğu Mehmet Akif i dünyaya getirir. İstanbul hasreti ancak ’te, 27 yaşında 3 çocuk annesi bir genç kadın olarak İstanbul a, Taş Konağa döndüğünde sona erer. Ama kocasıyla mutlu değildir. Bir süre sonra çapkınlıklarıyla bezdiren hayırsız kocasından boşanmak için babasından izin çıkar ve kadı da tek celsede boşar. Böylelikle 15 yıllık evliliği biter.
İhsan Raif 32 yaşında ikinci evliliğini yapar. Bu evliliği sadece 1 gün sürer. Kocası, itaat göstergesi olarak elini öpmesini ister. “ Biz iki medeni insan olarak evlendik “ diyen İhsan Raif el öpmez ve ikinci evliliği aniden biter.
İhsan Raif 35 yaşında daha önce hiç tatmadığı bir duyguyu yaşar. Bu duygunun adı “ AŞK “ tır. Dönemin “Rübab Dergisinin “ yönetmeni yazar Şahabettin Süleyman ın aşkıyla sarhoş olmuştur. “ Ruh İkizim “ dediği yazarla üçüncü evliliğini yapar. yılında nikâh yine Taş Konak ta kıyılır. Konakta dönemin ünlü şair ve yazarlarının katılımıyla ( Yahya Kemal, Ahmet Haşim, Ruşen Eşref, Fazıl Ahmet ) edebiyat partileri yaparlar, şiirler okurlar, musiki icra ederler.
İhsan Raif, fecr-i Ati ci eşi ile tüm zenginlerin sağlık tatili için gittikleri İsviçre-Davos a giderler. O sırada Avrupa da “ İspanyol gribi “ salgını vardır. Alp dağlarında romantik bir tatil geçirirlerken İspanyol gribine yakalanan Şahabettin Süleyman kurtarılamaz ve İspanyol gribi illeti çifti ayırır. Çok sevdiği eşini kaybeden İhsan Raif ile Davos ta tanıştıkları Strasbourglu şair Bell, cenazeyi Alp Dağlarının eteğinde toprağa verirler. İhsan Raif yeniden karanlıklara gömülür. Altı yıllık mutluluğunun bitmesinin yıktığı şair yine yazarak hayata tutunur.
İhsan Raif sonra Davos tan İstanbul a dönmek için hazırlanırken, Bell “ sana eşlik edeceğim “ der ve birlikte Taş Konağa gelirler. Burada Bell, İhsan Raif e onunla evlenmek istediğini söyler. İhsan Raif önce tereddüt etse de “ 42 yaşındayım hayatımı yaşayacağım “ der ve Bell in müslüman olup Hüsrev adını almasından sonra evlenir. Fakat bu evlilik etrafındakiler tarafından pek hoş karşılanmaz, huzursuz olurlar.
Bir süre sonra İhsan Raif ve Hüsrev Taş Konağı kiraya verirler. İsviçre-Zürih e yerleşirler. İhsan Raif evini ve eşinin ailesini çok sever. Bir gün karnında sancılarla uyanır. Tarih 1 Nisan dır. Paris te hastahaneye yatar. Apandist teşhisi konur. Ameliyat olur ama iyileşemez. Henüz 49 yaşındadır ve Aşiyan a gömülmeyi vasiyet ettikten sonra ölür. Eşi Hüsrev cenazeyi İstanbul a getirir. 28 Mayıs da son yolculuğuna uğurlanır ve Aşiyan da sonsuz uykusuna yatar. Eşinin ölümüyle yıkılan Hüsrev in akıbeti bilinmez, adeta bir sır olur. (Kimseye Etmem Şikayet – Mehmet Öklü - Doğan Kitap - )
Serkis Efendi’nin Eserleri
Rûy-i zerdimden haber ver ey sabâ yârânıma | Acem Kürdî | Curcuna | _ |
Seni sevdim ben aman efendim | Acem Kürdî | Aksak Semâî | _ |
Zannetme seni şimdi görüp gönlümü verdim | Acem Kürdî | Sengin Semâî | A.Rıdvan |
Bahar oldu açtı sünbül | Ferahfezâ | Devr-i Hindî | _ |
Bir gün olacak ben gibi nâ-çâr olacaksın | Hüzzâm | Düyek | Ahmet Râsim Bey |
Doğru söyle beyim sever misin | Hüzzâm | Nim Sofyan | _ |
Tatlı tatlı sözlerine kandığım | Hüzzâm | Düyek | _ |
İskender boğazı dardır geçilmez | Karcığar(Uşşâk) | Aksak | _ |
Hayrânım o güzel gözlerine cânânım ben senin | Muhayyer | Aksak | _ |
Kimseye etmem şikâyet ağlarım ben hâlime | Nihâvend | Curcuna | _ |
Mihnet elinin derd ü gamından | Rast | Düyek | _ |
Bir günâh ettimse sevdim ben seni | Sabâ | Curcuna | _ |
Karardı söndü ikbâlim ümîdim hâk-sâr oldu | Sabâ Zemzeme | Ağır Düyek | _ |
Dünyâya geldim gülmek için | Segâh | Düyek | _ |
Gözüme uyku haram oldu benim | Şedaraban | Ağır Aksak | _ |
Kayd-ı zülfünden dil-âzâd olmadım | Şedaraban | Curcuna | _ |
Mihnet-i firkatten etsem de firar | Şedaraban | Aksak | _ |
Sevdi gönlüm saklamam bir dilber-i bâlâ-ter'i | Tâhir Bûselik | Devr-i Hindî | _ |
Hazırlayan: Suat Yener
Kimseye etmem şikayet, ağlarım ben halime şarkısı Kemani Serkis Efendi'ye aittir. Nihâvend makamında bestelenen şarkı sözleri ve bestesi ile hüzün doludur. Kimseye etmem şikayet şarkısı gayriihtiyari şekilde kimbilir ne çok insanın dudaklarından dökülmüştür, kendi kendine şarkıyı miriıldanırken, kim bilir ne çok insan, zamanın bilinmeyen yerlerine dalıp gitmiştir.
Hayatınıza dokunan güzel anlar ve hatıraları hatırlayarak dinlemeniz dileğiyle.
Kimseye etmem şikayet,
Ağlarım ben halime
Titrerim mücrim gibi
Baktıkça istikbalime
Kimseye etmem şikayet, ağlarım ben halime şarkısı, Müzeyyen Senar söylüyor.
Perde-i zulmet çekilmiş, (*)
Korkarım ikbalime
Titrerim mücrim gibi
Baktıkça istikbalime
Beste: Kemani Serkis Efendi
Makam: Nihâvend
Usûl: Curcuna
Açıklama: (*) Zulmet eski dilde karanlık anlamına gelmektedir. Perde-i zulmet ise karanlık perdesi demektir.
Bu sayfayı beğendiyseniz, lütfen yorum yapmayı ve bu sayfayı çevrenizle paylaşmayı unutmayın.
Kimseye etmem şikayet notası, Kimseye etmem şikayet şarkısı, Kimseye etmem şikayet sözleri, Kimseye etmem şikayet dinle, Kemani Serkis Efendi, Kemani Serkis Efendi şarkıları, Kemani Serkis Efendi hayatı, Kemani Serkis Efendi eserleri
Okuryazar'a üye olup, daha fazla özellikten tamamen ücretsiz olarak yararlanabilirsiniz. Dilerseniz, kendinize köşe açabilir, anlık ileti paylaşabilir, yazılar kısmında ilgilendiğiniz konularda içerikler yazabilirsiniz.
Sosyal Mecralarda da paylaşmayı sakın unutma :)