El bilek ağrısı, eklem içi yapılardan ya da eklem dışı faktörlerden kaynaklı olarak gelişebilir. Elin hareket etmesini sağlayan bir yapı olan el bileğinde meydana gelen ağrılar, hareket kayıplarına ya da hareket ederken acı duyulmasına neden olabilir. El bilek ağrısı nedenleri kişiden kişiye değişiklik gösterebilir.
El bilek ağrısının nedenleri arasında yer alabilecek faktörler şunlardır:
El bilek ağrısının tedavisiiçin öncelikle ağrının kaynağı tespit edilmelidir. Ağrı oluştuğunda hızlıca bir ortopedi uzmanı ile görüşmek, ağrının tespit edilebilmesi ve tedavinin başlaması için gereklidir. El bileğinde görülen ağrılar, genellikle dinlenme sonucunda tedavi edilebilmektedir. Ağrıyan bileğe soğuk kompres uygulaması yapılması da etkili bir ağrı tedavi yöntemidir. El bilek ağrısı nedenleri tespit edilip ağrının kaynağına göre, tedavi yöntemi olarak fizik tedavi uygulamaları da kullanılabilmektedir.
El bilek yaralanmaları sonucunda oluşan bilek ağrıları, genellikle el bileğinin ve elin uzun süreli olarak aynı pozisyonda tutulması ya da aynı hareket yapmaya zorlanması sebebiyle oluşmaktadır. Bu durumda, genellikle elin üst tarafında bir ağrı saptanır ve bileğin yukarı yönlü hareketlerinde, hissedilen ağrı ve acıda artış görülür. Bu durumlarda uygulanabilecek tedaviler, el bileği ateli kullanımından cerrahi yöntemlerin uygulanmasına kadar pek çok alanda çeşitlilik gösterebilir. Kullanılan cerrahi yöntemler, genellikle kapalı şekilde ve kolay uygulanma özelliğine sahip olan yöntemlerdir.
El bileği menüsküsü, el bileğini oluşturan en önemli yapılardan biridir. El bileğinde, iç ve dış tarafta bulunan iki kemik arasında bağlantı oluşturan el bileği menüsküsü, iki kemiğin bir arada kalmasını ve senkronize şekilde hareket etmesini sağlayan en önemli faktörlerden biridir. El bileğinde meydana gelen ağrılar, el bileği menüsküsünün yırtılmasından da kaynaklanıyor olabilir. Oldukça önemli görevleri olan ve bileğin önemli bir noktasında bulunan bu yapının yırtılması, bilekte oluşan ağrının ve yırtığın tedavisinin çok zor şekilde iyileştirilmesine sebep olur.
Eskiden açık cerrahi yöntemi ile tedavi edilen bu yırtık, günümüz teknolojik koşullarında, kapalı kameralı yöntem ile tedavi edilebilmektedir. Menüsküs tedavisi için, yırtılan kısmın cerrahi yöntemlerle çıkarılması ve yırtığın oluştuğu kısmın temizlenmesi gerekmektedir.
El bileğinde görülen kireçlenme de el bileğinin hareketlerinin kısıtlanmasına sebep olur. El bilek ağrısı nedenleri arasında bulunan kireçlenme, genellikle 40 yaş ve üzeri kişilerde görülmektedir. Bu hastalığın ağrılı duruma gelmeden önce, yıllarca ağrısız şekilde gelişim gösterdiği bilinmektedir. El bileğinde meydana gelen kireçlenme, genellikle başka faktörler sebebiyle meydana gelmektedir. Bu faktörlerin başında ise geçmişte el bileğinde meydan gelen kırıklar gelmektedir.
El bilek ağrısı, el bileği eklemi 8 adet küçük kemiğin bir araya gelmesi ile oluşmuştur. Bu sayede nerede ise derece hareket edebilme yeteneğine sahiptir. Bu hareketleri yaparken kemiklerin birbirine yapışık durmaları, ahenk içinde olmaları; deyim yerinde ise sağa-sola gitmemeleri gerekir. Bu duruma STABİLİTE (sağlamlık) adı verilir. Bunu küçük kemikleri birbirine tutturan (yapıştıran) dokular sağlar. Bunlar ligament (bağ) adı verilmektedir (resim 1).
El bileği eklemindeki 8 kemikten, hareket sırasında en aktif olanları SKAFOİD ve LUNATUM adı verilen kemiklerdir. Yani hareketin büyük çoğunluğu bu iki kemik arasındaki eklemde oluşur. Bu nedenle adı geçen iki kemiği birbirine tutturan ve sağlamlığını (stabilite) sağlayan bağ, en sık hasar oluşumunun ve ağrının gözlendiği bölgedir. Bu yapıya SKAFO-LUNAT BAĞ adı verilmektedir (resim 2).
Skafo-lunat bağ, skafoid ve lunat kemikler arasında U şeklinde yapı gösteren, her iki kemiği ön, arka ve alttan saran, kollajen moleküllerini içeren özellikli bir oluşumdur. Ağrıya; travma sonrası bağın yırtılması neden olabildiği gibi (akut-ani yaralanmalar), zorlanması ve eskimesi sonrasında deforme olması ve şeklinin bozulması da neden olabilir (kronik zorlanmalar). Bütün bunlar genişçe EL BİLEĞİ İNSTABİLİTESİ olarak adlandırılırlar.
AKUT (ANİ) YARALANMALAR
Skafo-lunat bağ bazen ani (akut) travma sonrası yaralanır. Bu tip yaralanmalar genellikle elin üzerine düşme sonrası meydana gelir. Bu nedenle aynı kolda beraberinde başka yaralanmalar da gözlenebilir. Bağın yırtılması sonrası bir arada tuttuğu iki kemik (skafoid ve lunatum) serbest kalırlar. El bileği ekleminin hareketi sırasında anormal pozisyonlar alarak ağrıya neden olurlar (Resim 3).
TANI: Öncelikle el üzerine düşme sonrası el bileği ağrısı olan hasta muayene edilir. Muayene sonrası el bileği instabilitesinden şüphe duyuluyorsa ön arka ve yan pozisyonda standart filmleri çekilir. Bu grafilerde Gilula çizgileri adı verilen çizgilerin düzgün olmasına dikkat edilir. Çizgilerin bütünlüğünde bozulma var ise bu kemiklerin yer değiştirdiğini, anormal pozisyonda durduğunu, yani bağın yırtıldığını gösterir (Resim 4).
Akut (ani) skafo-lunat bağ yaralanmaları sonrasında kemikler iki tip pozisyon alabilir.
1- Bunlardan ilkinde lunatum adı verilen kemik yerinde dururken, çevresindeki tüm kemikler çıkar. Buna peri-lunat çıkık adı verilmektedir (Resim 5, Resim 6).
Ani gelişen yaralanmalarda skafo-lunat bağın kopabilmesi için oldukça fazla kuvvet uygulanması gereklidir. Yani bu tip yaralanmalar yüksek enerjili yaralanmalar olarak adlandırılır. Doğal olarak beraberinde kemiklerde kırık gözlenebilir. Örnek: Skafoid /stiloid kırığı ile peri-lunat çıkık (Resim 7).
2- Akut (ani) skafo-lunat bağ yaralanmaları sonrasında kemikler iki tip pozisyon alabilir. Bunlardan ikincisinde lunatum adı verilen kemik yerinden çıkarken, çevresindeki tüm kemikler normal pozisyonunu korur. Buna lunat çıkık (lunatum çıkığı) adı verilmektedir (Resim 8, Resim 9).
KRONİK BAĞ YARALANMALARI (İNSTABİLİTELER)
El bileği ağrısına; bağın yırtılması neden olabildiği gibi (akut yaralanmalar), zorlanması ve eskimesi sonrasında deforme olması ve şeklinin bozulması da neden olabilir (kronik zorlanmalar). Bütün bunlar genişçe EL BİLEĞİ İNSTABİLİTESİ olarak adlandırılırlar (Resim 10).
Bu grupta temel sorun tanının konabilmesidir. (İNSTABİLİTELER UZUN DÖNEMDE KİREÇLENMEYE (ARTRİT) NEDEN OLURLAR). Çoğu hastada (erken dönemde) henüz radyoloji normaldir. Fizik muayene bulguları ise özgün (hastalığa özel=spesifik) değildir. MR inceleme ve BT gibi ileri tetkik yöntemleri – patoloji dinamik olduğundan- çoğu zaman ek bilgi sağlamaktan uzaktır.
Fizik muayene: Pasif eklem hareketleri: Eklemin hareketini hasta değil, muayene eden hekim sağlar. Pasif el bileği eklemi hareket kaybı daima organik kemik patolojisi ile ilişkilidir. KİENBÖCK hastalığı mutlaka ekarte edilmelidir (Resim 11).
Fizik muayene de temel sorun tanının geç konmasıdır. Erken klinik bulgular ÖZGÜN DEĞİLDİR. Direkt filmler genelde normal olarak kabul edilir. Geç dönemde filmler yardımcıdır, fakat hastalık filmde bariz şekilde belli olacak kadar ilerlemiştir. Bu nedenle tedavi planı değişir. Hastalık ancak tartışmalı ve daha morbid (sekel bırakan)cerrahi girişimlerle iyileşebilecek aşamaya ilerlemiştir.
Özetle, En önemli sorun hastada normal film görüntüsü ile birlikte el bilek ağrısı olmasıdır. En sık gözlenen neden ise İNSTABİLİTE ve buna bağlı kireçlenmedir (artrit).
Palpasyon (elleme): Ağrının kesin yerinin saptanması tanıda en önemli ve özgün bulgudur. Skafo-lunat aralık en sık patoloji saptanan bölgedir. Karşı taraf ile kıyaslanmalıdır. Bazen rutin palpasyon hareketleri bulguların tekrarını sağlayamaz. Bu durumda provokatif testler yapmak gerekir.
Niye Provokatif testler? Ağrılı el bilek eklemi patolojilerinin büyük çoğunluğu radyal (başparmak) taraftadır. El bilek eklemini ilgilendiren instabiliteye bağlı kireçlenmelerin (dejeneratif süreçlerin) % 95’i skafoid kemik çevresinde oluşur (%55 SLAC tipi artrit, %25 STT (skafotrapezial-trapezoid) artrit, %15 Her ikisinin kombinasyonu). Bu nedenle skafoid kemik etrafında 5 manevra tarif edilmiştir (Watson). Hiçbir manevra herhangi bir patoloji için özgün (spesifik) değildir (Resim 12).
Kronik instabiliteler; dinamik ve statik olarak ikiye ayrılırlar:
Film çekildiğinde skafoid ve lunatum kemikleri ayrık duruyorlar ise buna statik instabilite denir (oturmuş, yer etmiş?). Bu hastalığın geç evrede olduğunu gösterir.
Film çekildiğinde iki kemik arasında ayrılma yok ve normal gözüküyorsa, el bileği bazı pozisyonlara zorlanarak film çekilir. Bu zorlamalı filmlerde iki kemik ayrılma gösteriyorsa buna dinamik instabilite denir. Bu hastalığın erken evrede olduğunu gösterir (resim 10).
GENELLEME YAPACAK OLURSAK STATİK İNSTABİLİTELERDE KEMİK AMELİYATLARI, DİNAMİK İNSATBİLİTELERDE BAĞ AMELİYATLARI YAPILIR. Yani statik instabiliteler bağın tamiri veya rekonstrüksiyonu (başka yerden bağ alma) ile düzelebilme aşamasını geçmişlerdir. Bu nedenle genellikle kemikler birbirine kaynatılır (artrodez) veya tamamen çıkartılırlar (proksimal sıra karpektomi, PRC) (Resim 17).
Dinamik instabilitelerde BT (bilgisayarlı tomografi) ve MR incelemenin tanıda yeri yoktur. Değişik zorlamalı pozisyonlarda (dinamik grafiler) film çekildikten sonra, bir sonraki aşamada eklem içine iğne ile boya verilerek film çekilir ve bağın yırtık olup olmadığı gözlenir. Bu işleme artrogram adı verilmektedir (Resim 13).
Bu aşamadan sonra tanı ve tedavi amaçlı artroskopi yapılması uygun olur. Artroskopi, büyütme özelliği olan optik bir kamera ile eklem içine girmek ve gözlemek işlemine verilen isimdir. Aynı aşamada tedavi edici özelliği olan başka cihazlar da eklemin içine sokulabilir, yani tedavi sağlanabilir. Artroskopinin en önemli avantajı eklemin klasik anlamda kesilerek tamamen açılmaması, bazı delikler yardımı ile işlemin yapılabilmesidir. Bu özellik ameliyat sonrası ağrının daha az, rehabilitasyonun dada kolay olmasını sağlar. Artroskopi İnstabilitelerin tanısında altın standart olarak kabul edilmektedir. Artroskopik bulgular temel alınarak yapılan yeni sınıflamalar mevcuttur (Geissler,).
Statik (ileri) instabilitenin el bileğinde kireçlenmeye neden olmasına tıp dilinde SLAC (scapho-lunate advanced collapse) adı verilir. Bunun da evreleri vardır (Resim 14, Resim 15, Resim 16).
Bu aşamadan sonra yapılan ameliyatlar genelde Salvage (kurtarma) adı verilen girişimlerdir (Resim 17).
Temel hedef ağrısız bir el bileği eklemidir. Hareket sınırında kayıp mutlaka gözlenir (Resim 18, Resim 19).
“Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.”
Hakan Gundes
EL BİLEĞİ AĞRILARI
• Tendinit: Tendonlarda gerçekleşen bir enfeksiyon bilek ağrısı oluşturabilir. Enfeksiyon nedeniyle bilek bölgesinde ağrıya şişlik eşlik eder.
• Burkulma: El bileğinde ağrı meydana getiren en önemli sebeplerden biri burkulmadır. Bilek eklemlerin etrafındaki ligamentlerin incinmesi sonucu gelişen bilek burkulmaları elin bir süreliğine hareketini kısıtlar.
• Karpal tünel sendromu: Bilekte bulunan sinir dokularının hasar görmesi sonucu işlevini yerine getirememesiyle ortaya çıkan sendrom, kol orta sinirinin bilek ekleminden geçtiği bölgede oluşur.
• Eklem iltihabı (artrit): Eklem iltihabının birçok nedeni vardır. El bileği ekleminde yaşanan artroza bağlı olarak gelişir. Eklemin çok zorlanmasından strese kadar pek çok farklı neden eklemlerin iltihaplanmasına neden olabilir.
• Ganglion kist: iyi huylu bir kist çeşidi olan ganglion kist, içi sıvı dolu kapsüllerden oluşur. Bilek bölgesinde şişlik ile kendini gösteren sendrom hacim olarak büyüse de vücudun diğer bölgelerine yayılmaz.
• Kırılmalar ve İncinmeler: En yaygın görülen bilek ağrısı nedenlerinden bir de ortopedik sakatlıklarıdır. Düşme, çekme, şiddet soncu görülen bilek kırılmaları, el hareketini oldukça kısıtlar. Özellikle spor yapanlarda aşırı ağırlık kaldırmaya bağlı olarak gelişen el bileği incinmesi yumuşak doku hasarı olduğu için uzun süre rahatsız eder.
Kurumsal Fatura
Satıcı : SİLİMO
Koleksiyona Ekle
Tahmini Kargoya Teslim: 10 gün içinde
favori
ÜRÜNÜN TÜM ÖZELLİKLERİ
Ürünün Diğer Satıcıları (1)
MEDLON
Tahmini Kargoya Teslim: 9 gün içinde
Henüz Yorum Yazılmamış.