kolumdaki saatim / Kolumdaki Saat - Naci Gökçe | Shazam

Kolumdaki Saatim

kolumdaki saatim

Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar

Saati üretmek kadar, saati satmak da marifet gerektiriyor. Mininum 212 parçadan oluşan dünyaca ünlü marka saatlerin üretilmesi bir saat işçisinin aylarını alıyor. 

El işçiliği üretilen bu saatlere sahip olmak da o kadar kolay olmuyor. Aylarca belki yıllarca beklemeniz gerekiyor. 

Yıllarca  beklediğiniz el işçiliği saatlerin fiyatları da haliyle çok yüksek oluyor.

Dünyanın en tanınmış saat markalarından Patek Philippe, Audemars Piguet, Rolex, Vacheron Constantin, Omega, Cartier, Chopard gibi marka saatleri kollarına takanlar dikkat etmek zorunda. 

Bakanıydı, milletvekiliydi, iş insanıydı, sanatçısıydı… Bu saatleri kollarını takmak için büyük çaba harcıyorlar. 

Bu saatleri almak için cebinizdeki para yetersiz kalıyor, bazen yıllarınızı alabiliyor. 

Sahip olmak için çok büyük çaba sarf ettiğiniz bu saatleri kullanırken bir o kadar korumanız gerekir.

Butiklerden alınan bu saatler grey markette 2-3 katına fiyatla satılıyor. Saatin ne kadar değerli olup olmadığını da bu şekilde öğreniyorsunuz. 

Ben de bu saatlerden birkaçına sahibim. Koluma taktığımda gözüm gibi bakıyorum.

Bu sene Avrupa, Amerika ve Ortadoğu'da birçok yere seyahat ettim.

Bu seyahatlerimde en dikkat ettiğim şey, saatlerimle seyahat etmemek.

Seyahatlerime büyük çaba sarf ederek aldığım saatlerimi kasama kaldırıp öyle seyahat ediyorum.

Seyahatlerim sırasında telefonumun saatini ya da Apple Watch’umu kullanıyorum. 

Neden diyeceksiniz?

Ülkemizde, yurtdışında olduğu gibi bu saatlerin fiyatları o kadar çok bilinmiyor. 

Ancak yurt dışında taksi ve uber sürücüleri, lüks restoranların garsonları, otellerin resepsiyonda çalışanlar bu saatlere oldukça hâkimler. 

Yurtdışına seyahate çıktığınızda eğer kolunuzda yukarıda yazdığım markalardan birini taşıyorsanız yazacaklarıma dikkat edin.

Taksi ve uber kullandığınızda, sürücünüz size “ne güzel bir saatiniz var” derse, derhal o araçtan inin. Araç, sizi istediğiniz yere götürdüğünde, bir sürprizle karşılaşıp o güzelim saatinizden olabilirsiniz. 

Paha biçilmez saatinizle lüks bir restoranda yemek yerken garsonunuzun saatinizi fark edip dışarıdaki çalıştığı kişilere bildirmesi birkaç saniyesini alacaktır. 

Kaldığınız otelin resepsiyonunda kötü niyetli çalışanlar saatinizin değerini fark etmesiyle de tehlike altındasınız demektir. Otelden ayrıldığınızda saatinizin kolunuzdan alınması özellikle bazı ülkelerde çok kolay.

İNGİLTERE'DE EMNİYET UYARIYOR

2022 yılında İngiltere’de saat soygunlarının yüzde 60 artması üzerine Londra Emniyet Müdürlüğü, bir dizi önlemler aldı. İngiltere bu konuda ki önlemlerini artırdı ve lüks saat takanları uyarmaya başladı.

Londra Emniyet Müdürlüğü, Londra’da reklam panolarında “Saat hırsızlığı var, gerekmedikçe saat takmayın veya saatini gizleyin” yazarak uyarıda bulunuyor.

Londra Emniyet Müdürlüğü araçlarında da; “Saatinizi dikkatli takın. Saatinizi gizleyin. Tehdit edilirseniz saatinizi verin. İhtiyacınız yoksa saat takmayın. Hangi saati taktığınıza dikkat edin. Gözünüzü dört açın, dikkatli elden bırakmayın” yazılı pankartları astı. 

Lüks saat takanları ben de buradan sizleri uyarıyorum. Bu kadar zor koşullarda aldığınız saatinize sahip çıkın. Gerekmedikçe lüks saatinizle seyahat etmeyin. Benden söylemesi.


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Devletin yanlış politikasına THY de katıldı20 Haziran 2023

İlk ürettiği saati 200 bin Euro’ya sattı14 Haziran 2023

70 bin Euro’ya fırın alan ünlü kim?1 Haziran 2023



Yerleşemedik demeyelim de sınav açıklanır açıklanmaz herkese 'Hukuku kesin kazandım.' dediğim için nazara geldik diyelim.

Bari okuyan herkes vote versin.

Başlıyoruz.

''Güven''

---

Kuzey

Kafamı geri götürüp, ağrıyan boynumu ovdum. Eve yeni giriş yapmanın mutluluğu vardı üstümde. 

Ağır adımlarla yukarı çıkarken kardeşimin kıkırdamasını duydum. Telefonla konuştuğunu varsayarak onu rahatsız etmeden odama geçtim.

Kapıyı ayağımla kapatırken, gömleğimin düğmelerini açıyordum. Bir duş alsam iyi olacaktı.

---

Belime sardığım havluyu sağlama alıp, saç havlusuyla kafamı kuruluyordum. Kardeşimle günün konuşmasını yatıp, uyumak istiyordum. Üstümü değiştirecekken uzaktan gelen bir erkek sesiyle kaşlarımı çattım.

Evde biri mi vardı?

Odamdan çıkıp, aşağıya bakacakken yan odadan kardeşimin odasından gelen sesle kaşlarımı çattım.

''Denemek ister misin? Bir kereden bir şey olmaz!'' Kulağıma dolan, aşina olduğum sesle daha çok kaşlarımı çattım.

''Dik kafaya kızım at shotu!'' Kardeşime içki mi içiriyorlardı? Sinirle kapıyı kırarcasına açtım.

Karşımda gördüğüm kızıl kafaya bakarak;

''Bir kereden bir şey olmaz ne demek! At shotu ne demek?'' Sinirle bağırmamla Aşkın denilen kız kafasını yatakta diğer oturan çocuğa çevirdi.

Bir şey düşünüyor gibiydi.

''Abi!'' Kardeşimin sinirle cırlamasıyla ona baktım. Elindeki paket sallayıp, ofladı.

''Sadece patlayan şeker yiyorduk!'' Kardeşimin dediğiyle eline çevirdim bakışlarımı. Yine de sağlıksızdı. 

Fazla gereksiz tepki vermiştim ama bilemezdim. Aşkın denilen kızın burada ne aradığını soracaktım ki benden önce konuştu;

''Artistlik yapmak için sayısal seçmiştim fakat rakamlarla aram iyidir tam sekiz tane baklavanız var.'' Sırıtarak kurduğu cümleyle bakışlarını takip ettim.

Siktir, havluylaydım! 

Hızlıca kapıyı geri kapatıp, odadan çıktım. Hafif yanağım kızarırken kaşlarımı çattım.  Küçücük çocuğun dediğinden utanacak değildin herhalde Kuzey! 

Sinirle homurdana homurdana odama geçtim. Çok açık sözlüydü umarım kardeşimi kendine benzetmezdi.  Hızlıca üstümü değiştirip, odamdan çıktım. Bunların bizim evimizde ne işi vardı?

Kolumdaki saatim öterken yemek saatinin geldiğini gördüm.

Kontrollü bir adamdım. Her şeyin yeri ve zamanı vardı. Zamanı geçerse ve yersiz olursa o durum iptal edilirdi.

Aşağı indiğimde masa gördüğüm fazla tabaklarla biraz duraksadım.

Misafirlerimi bu eve getirmezdim. Kardeşimin de buraya getirecek kadar sevdiği bir arkadaşı olmamıştı.

Bu çocukları sevmiş olmalıydı.

Kardeşime iyi geldikleri sürece çevremde o kızıl kafaya yer vardı. Aksi halde tahammül dahi edemezdim.

Birkaç dakika sonra masaya gelen çocuklarla yemeğe başladık.  Kardeşimin arkadaşlarını tanımak amaçlı;

''En çok güvendiğiniz şey nedir?'' Tanıştığımız insanlara ilk önce bu soruyu sorardım. Adını bilmediğim çocuk şaşırmış olsa da cevap verdi.

''Ben en çok Aşkın'a güvenirim.'' Sevgilisi miydi? Öyleyse gereksiz romantiklik yapıyordu. Aşkın denen kız yüzünü buruşturup;

''Kanka bana niye güveniyorsun?'' dedi. Sevgili değillerdi.

''Ne bileyim bazen güven veriyorsun.'' Aşkın denen kız sanki hakaret almış gibi ayıpladı.

''Bir daha olmasın lütfen!'' Daha sonra bana dönerek, soruma cevap verdi.

''Bu hayatta en çok paraya güvenirim. Hiçbir zaman yarı yolda bırakmaz.'' Onun dediği şeyle kaşlarımı çattım.

''Para çok mu mutluluk veriyor?'' Dudaklarını büzüp, kızıl saçlarını omzundan attı.

''Siz bana güvendiğiniz şeyi sordunuz ben de cevap verdim.'' Göründüğü kadar ayarsız değildi. Kafamı sallayarak onayladım. Sonra konuşmadan yemek yemeye odaklandık.

Yemeğin sonlarındayken Aşkın denen kız;

''Siz bir plazada mı çalışıyorsunuz?'' Bunu neden sorduğunu merak etsem de kafamı sallayarak onaylamakla yetindim.

''Size promosyon olarak 2 tane güzel kadın geliyor mu?'' Ne dediğini tam anlayamadığım için;

''Konuyu biraz açar mısın?'' dedim. Dudaklarını yalayarak;

''Biri iyi biri kötü iki kadın. Siz hep kötüye hak veriyorsunuz ama hep haklı olan masum olan.'' Bahsettiği olayı biraz anlamıştım.

''Aynen kanka final bölümünde de aşiret çıkacaklar zaten.'' Daha sonra adını halen bilmediğim çocuk kardeşime döndü.

''Ben de gözün varsa, aşiretseniz olabilir.'' Dediği şeyle kaşlarım çatılırken Aşkın denen kız sandalyesini bana yaklaştırarak;

''Onun ruhsal sıkıntıları var. Babası kafasına vantilatörle vurmuş.'' Normalde asla inanmayacağım bir yalandı fakat konu bu kız ve çevresiyse her şeye inanırdım. 

Kardeşimin hatırı için susup, masadan aldığım peçeteyle ağzımı silip, masadan kalktım. Adını halen bilmediğim çocuğun omzunu sertçe sıkarak;

''Afiyet olsun gençler.'' 

Bölüm sonu.
Birkaç bölüm daha atacağım bugün

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir