Komiser Yardımcılığı Spor Sınavı

Sözleşmeli öğretmen alımı için yapılan sınavlarda mülakat aşamasında haksızlık yapıldığı iddiaları bir süreden beri gündemde.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun da gündeme getirdiği bu iddialar, iktidar kanadından gelen açıklamalarla bir polemiğe neden olmuştu.

Mülakatlar geçmişten beri kamu içindeki özellikle güvenlikle alakalı branşlarda uygulanan bir metot olmakla birlikte 15 Temmuz 'da yaşanan darbe girişiminin ardından yaygınlaştı.

FETÖ sızmalarına karşı yapıldığı iddiasıyla kamudaki ilk alımlarda ve kimi branşlarda kurum içi terfi, kademe yükseltme amacıyla yapılan sınavlarda da mülakat zorunluluğu getirildi.

Ancak mülakatın yaygınlaşması torpil ve ayrımcılık iddialarının artmasına neden oldu.

Neredeyse kamunun her alanında benzer iddialar zaman zaman gündeme geliyor.

Bundan dolayı muhalefet partileri kamuya alımlarda mülakatın kaldırılmasını talep ediyor.

Güvenlikle alakalı ve mülakata gerek duyulan branşlarda ise bunun kamera çekimi eşliğinde yapılarak olası suistimallerin azaltılması, itiraz halinde iddiaları değerlendirebilecek somut bir delilin olması gerektiği de dile getirilen öneriler arasında yer alıyor. 

Danıştay'ın mülakatlarda ses ve görüntü alınması kararı pek uygulamaya geçmedi /Fotoğraf: Twitter

Danıştay'ın görüntülü, sesli kayıt kararı uygulanmadı

Gerçekten de sadece 15 Temmuz darbe girişiminden sonra değil geçmişte de mülakatların güvenilirliğine dair eleştirilerden dolayı Danıştay Dairesi'nin 3 Temmuz 'de aldığı / sayılı kararında adayın sorulara verdiği yanıtların teknolojik imkanlardan yaralanarak sesli ve görüntülü kayıt altına alınmasının gerekli olduğu kararı verilmişti.

Bu kararın ardından kimi birimlerde mülakatlarda kamera kaydı uygulandıysa da sonraki yıllarda özellikle 15 Temmuz'dan sonra pek uyulmadı.

Dolayısıyla sıklıkla mülakatlarda haksızlık yapıldığı iddiaları da sürüyor. Bunları kontrol edebilecek somut deliller de ortada olmadığı için iddiaların doğruluğu ve yanlışlığını anlamak da pek kolay olmuyor.

Şimdi de komiser yardımcılığı sınavında mülakatta haksızlık yapıldı iddiası

Sözleşmeli öğretmen alımlarındaki iddiaların bir benzeri, 6. Dönem Polis Amirleri Eğitim Merkezi (PAEM) sınavlarının ardından ortaya atıldı.

Komiser yardımcılığı sınavını kazanarak mülakat aşamasında elenen bir grup polis memuru, usulsüzlük yapıldığını iddia ediyor.

Tabii onlar görevleri kapsamında yasak olmasından dolayı sözleşmeli öğretmen adayları gibi kamuoyunun önüne çıkarak seslerini duyuramıyor.

Bu yönlü itirazlar genellikle Emniyet-Sen Başkanı Faruk Sezer aracılığıyla kamuoyuna duyuruluyor. Sezer'e "6. Dönem PAEM Komiser Yardımcılığı sınavı mülakatında yapılan usulsüzlük" başlığıyla bilgi notu ileten şikayetçi polisler, hem süreci anlattı hem de çeşitli iddialarda bulundu. 

polis mülakattan elendi / Fotoğraf: AA

"Neredeyse yarı yarıya elenmesi hayatın olağan akışına aykırıdır"

Faruk Sezer'in verdiği bilgiye göre polislerden gelen bilgi notunda şu iddialar yer aldı: 

İlanda alım sayısı erkek, 75 kadın olmak üzere olarak açıklandı.
Yazılı sınav 17 Ekim 'de yapıldı. Yaklaşık 32 binin üstünde katılım oldu.
Yazılı sınavı kazanan personel sayısı kişi olarak açıklandı. kişi alınacağı söylendiği halde daha az personel kazandı.
11 kasımda mülakat tarihleri açıklandı ve kasımda olacağı belirtilerek bir mülakat ve fiziki yeterlilik sınavı gerçekleştirildi.
Sözlü mülakata kalan aday sayısı: civarındadır. Ancak kazanan sayısı civarında olmuş adaydan daha fazlası elenmiştir.
Sözlü mülakatların günümüz teknolojik gelişmelere rağmen kamera kaydı olmadan yapılması imkanı var iken yapılmamıştır.
Nitekim Danıştay Dairesince verilen kararda (/) 'sözlü sınavda adayın sorulara verdiği yanıtların teknolojik imkanlardan yaralanarak sesli ve görüntülü kayıt altına alınmasının gerekli olduğu' belirtilmiştir.
Türkiye geneli yapılan tarihin neredeyse bu en zorlu sınavında üstün başarı gösteren bu az sayıda personelin alım sayısından daha az kazanan olmasına rağmen neredeyse yarı yarıya elenmesi hayatın olağan akışına aykırıdır. Mülakat ile elenen 'den fazla kişi zaten hali hazırda polis olarak kamu görevi ifa eden insanlardır.
Bunların amir olması hangi sebeple istenmemiştir?
Referansı olmayan bu insanlar kime nasıl sesini duyuracaktır?

Kamuya alımlarda mülakat uygulaması eleştirilere de neden oluyor / Fotoğraf: AA (Temsili)

"'den fazla personel sesimizi kimseye duyuramıyoruz"

Polislerce paylaşılan bilgi notunda "Mağduriyetlerimiz" başlığı adı altında şunlar dile getirildi:

Bizler referanssız olan 'de fazla personel sesimizi kimseye duyuramıyoruz.
Bu kadar başarılı bir sınav sonucunda bile ideallerimize, hedeflerimize ulaşamıyorsak, devlet memurluğundaki liyakat kriteri nerede?
Meslekteki performans puanlarından başarı belgelerine, mesleki bilgisinden liyakatine kadar başarılarını kanıtlamış ve kendini mesleğine adamış bizlerin mağduriyetine ses olunmasını istiyoruz.

Faruk Sezer / Fotoğraf: Independent Türkçe

Yazılı sınavda ilk 10'a girenler mülakatta elendi iddiası

Konuyla ilgili görüşünü aldığımız Emniyet-Sen Başkanı Sezer, süreçte tutarsızlıklar olduğunu iddia etti.

Sınavı kazanan kişi içerisinde yer alan bazı kişilerin 'spor mülakatını da geçersek alınırız' diye düşündüğünü zira kişinin alınacağı belirtilen imtihandan kişinin geçtiğini belirerek, "Spor mülakatında kişi eleniyor. Sözlü mülakatta da  kişi daha eleniyor. Ve sadece kişi ile bir önceki yıl sınavı ve sözlü mülakatı geçerek yedeklere kalan kişi yani toplamda kişi alınıyor" dedi.

"Yazılıda ilk 10 girenler mülakatta elendi"

Sınavda taban puanının 70 olduğunu ve en yüksek alan kişinin 87 aldığını kaydeden Sezer, "Mülakatta kaybettirenler arasında 86, 85, 83 alarak ilk 10'a girenler var. Yazılı sınavda istediğiniz yüksek puanı alın mülakatta 70'in altında alınca kaybetmiş oluyorsunuz. Bu ilk ona giren çocuklara da 65,67 gibi puanlar verdirilip kaybettirilmişler" diye konuştu. 

"Sınavın 3 Ocak'ta açıklanması bu yıl yapılacak sınava katılma haklarını da ellerinde aldı"

yılı içerisinde yapılan sınav sonucunun 3 Ocak 'de açıklanmasının da büyük bir sıkıntı olduğunu kaydeden Sezer, şunları kaydetti:

Yönetmelik gereği bir yıl içinde aynı sınava iki kere giremiyorsun. Arkadaşlar sonuç 3 Ocak'ta açıklandığı için bunun da bir sınav olarak kabul edildiğini ve bundan dolayı bu yıl yapılacak olan komiserlik sınavlarına da girme haklarının ellerinden alındığını belirtiyor. Oysa 3 Ocak'ta değil birkaç gün önce 31 Aralık'ta bile açıklansa sınava girme hakları olacaktı. Böylece mülakattan kaybettikleri gibi bu yıl bir daha sınava girme hakları da ellerinden alınmış oldu.

Türkiye'de bine yakın emniyet mensubu görev yapıyor / Fotoğraf: AA

İddia: Referansı olanlardan oluşan listeye yer açılıyor

Sezer, kişinin alınacağı duyurulan komiserliğe kişinin alınmasının ardından muhtemelen 'de yapılacak duyuruda kişinin alınacağının açıklanacağını öne sürerek, "Arkadaşlar bu tür uygulamalarla referansı olan kişilerden oluşan listelere yer açılmak istendiğini öne sürüyor. Bu iddialar titizlikle incelenmeli" ifadelerini kullandı.

CİMER başvurusuna gelen cevap: Yeterli başarı gösteremediniz

Kaybeden polislerden bazılarının Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi'ne (CİMER) yaptıkları itirazlarda "Yeterli başarıyı göstermediniz" cevabı aldığını aktaran Sezer, "Bazılarına da kurum içinden sözlü olarak 'Güvenlik soruşturmasından geçemediniz' denmiş. Bu nasıl olur? O zaman polis olmasında güvenlik sorunu görmüyorsun da amir olunca mı uygun görmüyorsunuz? Yaşanan süreç haksızlık olmaması için bir an önce açıklığa kavuşturulmalıdır" diyerek sözlerini tamamladı. 

Konuyla ilgili olarak görüş almak için aradığımız Emniyet Genel Müdürlüğü'nden haberin yazımı sürecinde bilgi alamadığımızdan haberde yer veremedik.

günü yapılacak olan /7 dönem ilk derece amirlik sınavında sınava 1 gün kala spor parkurunda süre değişikliğine gidildi. Geçtiğimiz yıl parkur yaş grupları 6, saniye farkı 5 iken, bu yıl yaş grupları 2 ve saniye farkı 1 olarak belirlendi. Sınava girecek adayların bir kısmı sosyal medya üzerinden, bu değişikliğin adaletsizliğe neden olacağı düşüncesiyle bu değişiklkiğe tepki gösterdi. Polisin Sesi Platformu sözcüsü Faruk SEZER bu adaletsizliği twitterdan paylaşarak her eşitliğin adalet olmadığını dile getirdi. Yine Polisin Sesi Platformunun sosyal medya hesaplarına mesaj yoluyla ulaşan adaylar. Son günde yapılan bu değişiklikle yaşına gelmiş adayların yaşındaki adaylarla aynı sürede ve aynı şartlarda yarışacağını bu durumun da adaletsizliğe neden olacağını dile getirdiler. 

Yetkililerin böylesi önemli bir değişikliği son günde yapması ise akıllarda soru işareti bırakılmasına neden oldu.