Test
Genel Kültür Testleri
Sınıfsız, Özel Mülkiyetsiz Ortak Düzen Anlayışı: Komünizm Nedir?
Siyasi düşünürler ve yazarlar tarafından sol düşünce olarak betimlenen komünizmi savunan akımlar arasında en çok bilineni ve yaygını Marksizm-Leninizm'dir. Bu düşünce yapısına göre komünizme giden süreçte burjuvazi ortadan kalkarak işçi ve emekçi rejimi başlayacak bunun ardından ise sosyalizm aşamasına geçilerek halk komünizme hazırlanacaktır.
Yorumlar ve Emojiler Aşağıda
Özel mülk ve kar amacı güden ekonominin kamu mülkiyeti ile değiştirilerek en azından temel üretim araçlarının (madenler, fabrikalar vb.) ve toplumun doğal kaynaklarının kontrolünün halkın elinde olmasını amaçlayan politik ve ekonomik öğretidir.
Komünizmde ayrıca sınıf farkını ortadan kaldırmak, devletsiz bir toplum düzeni kurmak da amaçlanır.
"Komünizm" kelimesi dilimize Fransızca'dan girmiştir ve Latince'de "ortak, müşterek' anlamına gelen "communis" kelimesinden türetilmiştir.
Modern komünizm kavramının ortaya çıkışı Karl Marx ve Friedrich Engels'in yazdıkları "Komünist Manifesto" adlı eser aracılığıyla olmuştur. Daha sonra bu kavram bazı değişiklikler geçirerek Sovyetler Birliği, Çin, Doğu Almanya,Kuzey Kore, Küba ve Vietnam gibi ülkeler tarafından da benimsenmiştir.
1. Bütün malların ortaklaşa kullanıldığı ve özel mülkiyetin olmadığı toplum düzeni, komünistlik.
2. Böyle bir düzenin kurulmasını amaçlayan siyasi, ekonomik ve toplumsal öğreti, komünistlik.
Roma İmparatorluğu'nun çöküşüyle birlikte Kapitalizm düşüncesi dünya genelinde yayılmaya başlamıştır. yılında yazar Thomas Moore "Ütopya" adlı eserini yayınlamıştır. Bu eserde kamu mülkiyeti ve sınıfsızlık konuları ele alınmıştır.
yüzyılın başlarında bu kavramlar geliştirilerek politik ve ekonomik teorilere dönüşmüştür. Fransız aristokrasisinin bir üyesi olan Henri de Saint-Simon konu üzerine birtakım eserler yazmış, bu eserlerin hespini hayata geçirmese de Komünist hareketin temellerinin atılmasına katkıda bulunmuştur.
yılında Prusyalı yazarlar Karl Marx ve Friedrich Engels birlikte yazdıkları Komünist Manifesto adlı eser sayesinde Komünizm somut bir teori haline gelmiştir. Komünist felsefenin doğuşu tam anlamıyla Parisli Sosyalistlerin Fransız hükümetine baş kaldırarak kısa ömürlü bir Komünist hükümet kurma girişimleri sayesinde olmuştur. Ancak bu Komünist hükümet Fransız ordusu tarafından yok edilmiştir.
İlk ciddi Komünist devrim girişimi yılında Rusya'da gerçekleşmiştir. Vladimir Lenin önderliğindeki Bolşevikler (Rus Komünist partisi ve devrimci hareketi) Rus monarşisini ve feodal sistemini devirmiştir.
yılında ise Lenin önderliğinde Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği kurulmuştur. Lenin yılında öldükten sonra SSCB'nin akıbeti Kızıl Ordu'nun kurucusu ve komutanı, aynı zamanda Lenin'in komutan muavini Lev Troçki'nin destekçileri ve Komünist partinin Genel Sekreteri Joseph Stalin'in destekçileri arasında ikiye bölünmüştür.
Troçki ve destekçilerinin çabalarına rağmen Stalin kontrolü ele almış ve yılında Troçki'yi sürgüne göndermiştir.
Sovyet Sosyalist Cumhuriyet Birliği Komünizm kisvesi altında Stalin'in baskıcı rejimi ile yönetilmeye devam etmiş ve yarı-Sosyalist bir diktatörlüğe evrilmiştir.
Batı'da Troçkizm popülerlik kazandıysa da Komünist hareket Stalin zulmü tarafınıdan bozulmaya uğradı ve emperyalist politikalar Stalin'in ölümünden sonra bile Doğu Avrupa'da görülmeye devam etti.
Çin'de Mao Zedong önderliğinde bir Komünist devrim yapıldı ancak Mao'nun daha sonradan izlediği politikalar yüzünden diğer Komünistlerin 'li yılların ortalarına dek Çin'in gerçekten Komünist bir ülke olup olmadığına dair kuşkuları vardı.
Devrim yararlı bir hareket olarak görülse de modern Komünistlerin büyük çoğunluğu günümüzde Çin'in gerçek bir Marksist ülke olmadığını, Stalin'in Sovyetler Birliği'nden çok da farkı olmadığını söylüyor.
Komünizm üçüncü dünya ülkelerinde de yaygınlaşmıştı ve bir sonraki büyük Komünist devrim yılında Küba'da, Fidel Castro ve Che Guevara'nın diktatör Batista rejimini yıkmasıyla gerçekleşti.
Komünistler bir kez daha Küba'nın gerçek bir Markist ülke olup olmadığına dair ikiye bölündü.
yılında SSCB'de yaşanan bozulmalarla komünizmin miadını doldurduğu düşünülse de Komünist hareket teknik olarak hala aktif bir şekilde varlığını sürdürüyor.
Günümüzde Komünist rejim ile yönetilen ülkeler Küba, Çin, Vietnam ve Laos Demokratik Cumhuriyeti'dir.
1. Sosyalizm ekonomik bir sistemdir, komünizm ise hem ekonomik hem de politik ve toplumsal bir sistemdir.
2. Sosyalizmde ekonomi kaynakları halkın kendisi tarafından yönetilir ve kontrol edilir, komünizmde ise kontrol genellikle yönetimin başındaki partinin elindedir.
3. Sosyalizmde mal varlığı kişilerin üretkenlik oranına göre dağıtılır, komünizmde ise kişilerin ihtiyaçlarına göre dağıtılır.
4. Sosyalistlerde kişisel mülk anlayışı vardır, komünizmde ise özel mülk kavramı yoktur.
5. Sosyalizm kapitalizmin varlığını sürdürmesine imkan tanırken komünizmde kapitalizm tamamen reddedilir.
Bu simge ilk kez yılında Bolşevik Devrimi sırasında kullanılmıştır ve yılında Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği'nin resmi sembolü olarak kabul edilmiştir.
Bolşevik Devrimi'nden sonra simge birçok komünist partiyi ve sosyalist devleti de temsil etmiştir.
Çekiç, endüstriyel işçi sınıfını temsil ederken orak da tarım işçilerini temsil etmektedir. İkisi birlikte sosyalist işçi-çiftçi birliğini temsil ederler.
Kaynaklar:
seafoodplus.info
seafoodplus.info
seafoodplus.info
seafoodplus.info
29, görüntülenme
Ana madde: Stalinizm
Sosyalizmin Stalinist versiyonu, bazı önemli değişikliklerle birlikte Sovyetler Birliğini ve dünya çapındaki Sosyalist Partileri şekillendirdi. Bu görüş büyük bir sanayileşme ve kamulaştırma programıyla komünizmi kurma ihtimali üzerinde duruyordu. Sanayinin hızlı gelişimi ve hepsinin ötesinde Sovyetler Birliği ’nin İkinci Dünya Savaşı’nı kazanması, bu bakış açısına dünya çapında bir destek sağladı ve hatta Stalin’in ölümünü izleyen on yılda, parti otuz yıl içinde komünizmin kurulmasını vadeden bir program benimsedi.
Bununla birlikte Stalin’in önderliğindeki Sovyet modelin iskeletiyle komünizme ulaşma düşüncesindeki bazı gedikleri kanıtlar gösterdi. Stalin Sovyetler Birliği’nde hayatın yönünü kontrol eden baskıcı bir devlet kurdu. Stalin’in ölümünden sonra Sovyetler Birliği’nin yeni lideri Nikita Kruşçev bu baskının büyüklüğünü kabul etti. Daha sonra bu büyüme azaldı, devlet memurları arasında Sovyet sisteminde gediklere yol açan rantçılık ve bozulma arttı.
Komintern’in faaliyetine rağmen, Sovyetler Birliği Komünist Partisi Stalinist bir kuram olan “tek ülkede sosyalizm”i benimsedi. Sınıf mücadelesinin sosyalizmde daha zorlaşacağını söyleyen Stalinist görüşe göre eğer gerekliyse tek ülkede sosyalizmi kurmak mümkündü. Marksist enternasyonalizmden bu kopuş, “sürekli devrim” kuramını ortaya atarak dünya devriminin gerekliliğini vurgulayan Leon Troçki tarafından eleştirildi.