Yapmak istediğimiz çok şey var, zaman ise sınırlı. Zihnimizde aynı anda pek çok şey koştururken, sorumluluklar ve zorunluluklarımız ile tek bir konuya odaklanmak kolay olmuyor. İlk adım olarak yapmak istediklerinizi bir liste haline getirin. Daha sonra bu listede 5 maddeyi seçin ve aralarında sıralama yapın. Bu şekilde kendinize bir yol haritası çıkartmış olacaksınız. Bir madde bitmeden diğerine de geçmemek için bu plana sadık kalmalısınız.
Nefes alıp vermek hayati bir fonksiyonumuz. Gün içinde nasıl nefes alıp vermemiz gerektiğini unutuyoruz. Heyecan, stres, beslenme, iş yoğunluğu gibi her şey nefesimizi etkiliyor. Odaklanmak istediğimiz konuyu önümüze aldığımız zaman nefes alıp vermemizi kontrol etmeliyiz. Hatta daha işe başlamadan önce burundan nefes alıp, vermeye çalışın. Sayarak nefes alın ve aynı sayıda da nefesinizi verin. Bu şekilde sakinlik ve dinginlik ile konsantrasyon sağlamanız daha kolay olacaktır.
Mutlaka okuyun: Sağlıklı nefes hakkında bilmeniz gerekenler
Bir basketbolcuyu hayal edin. Tam topu aldı ve potaya atacak. Topu atarken odağının yüzde yüz topta ve potada olması gerekiyor. İşte hayatta başarılı olanlar bunu sağlayabilenler oluyor. Kısaca seçtiğiniz iş o anda yaptığınız tek iş olmalı. Okurken ders çalışırım, televizyon seyrederken arkadaşlarımın mesajlarını okurum, kitap okurken televizyon açık olabilir diye düşünen çok insan var, ama bu insanların yaptıkları işte etkin olmaları ve başarıları tartışmaya açıktır.
Yapmanız gereken işle ilgili zihninizi temiz tutun. Bitirmek istediğiniz, yapmak istediğiniz, öğrenmek istediğiniz konulara başlamadan önce aklınızda olumsuz ne kadar bilgi varsa hepsini temizleyin. Amacınıza odaklanın ve olumsuz kalıplarınızı bir kenara bırakmaya çalışın. Ne düşünüyorsanız zihniniz o bilgileri büyütüyor. Bu yüzden odaklanmak için seçtiğiniz konu öncesinde bir temizliğe girin ve zihninizi berraklaştırın.
Zihin temizliğinden sonra sıra çevre temizliğine geliyor. Çalışma ortamınızı kendi zevkinize ve kendi kullanımınıza göre düzenleyin. Önceliğiniz derli toplu ve düzenli olmasıdır, ancak ortamınız sizin odaklanmanıza yardım edeceği için bu düzeni siz sağlamalısınız. Işığınız, ekranlarınız, kullanacağınız ekipmanı yerleştirin ve bu düzeni devam ettirin. Arada molalar verin ve fazla ekipman varsa kaldırın. Çevrenizde görme alanınızda sizi rahat ettiren, motive eden eşyalara yer verin.
Konumuz odaklanmak olabilir ama odaklanmak için ise zihnimiz önemli. Zihnimizin de beslenmemizden ne kadar etkilendiğini artık hepimiz biliyoruz. Hafif ve sağlıklı yiyecekler tercih edin. Öğün atlamadan, aç kalmadan zihninizi berrak tutacak besinler tüketmelisiniz. Bol su içmeye özen gösterin. Sizi rahatlatan bitki çaylarından destek alın.
Mutlaka okuyun: Konsantrasyon artıran 6 yiyecek
Bir konu üzerinde çalışmak için ayıracağınız zamanı en iyi siz belirleyebilirsiniz. Seçtiğiniz konu üzerinde çalışacağınız verimli zamanı en sağlıklı olarak siz belirleyebilirsiniz. Çalışacağınız süre içinde kendinize dinlenmek için vereceğiniz mola süresini ayarlamalısınız. Konu üzerinde çalışmaya başlamadan önce ne kadar süre ile konsantre olabileceğinizi ve bu konuda çalışabileceğinizi siz belirleyebilirsiniz. Çalışma süreniz ve arada vereceğiniz molalarla veriminizi artıracak ve odaklanma sürenizi siz belirleyebileceksiniz.
Hep hatırlayalım; neye odaklanırsak o büyüyor, gelişiyor. Odağınızda kalın!
Bonus: Negatif düşünceyi önlemenin 9 yolu
İş hayatında birçok kişi konsantrasyon problemi yaşıyor. Konsantrasyon probleminin ve dikkat eksikliğinin nedenleri arasında iyi beslenmemek, zamanı iyi yönetememek, iş yönetimi yapamamak gibi birçok durum bulunuyor. Eğer siz de konsantrasyon problemi doğrultusunda hatalar yapmamak, zamanı verimli kullanmak ve bu problemi yaşamak istemiyorsanız önerilerimize kulak verin. İşte çalışırken konsantrasyon ve dikkat artırıcı 8 yöntem.
Konsantrasyonu etkileyen birincil etmen fiziksel durumdur. Siz de konsantrasyon problemlerinin fiziksel olarak yorgun olma, egzersiz yapmama ve iyi uyumama gibi durumlar sonrasında ortaya çıktığını fark etmişsinizdir. Bu yüzden konsantrasyon problemi yaşamamak için her gün 7- 8 saat, uykuya elverişli bir odada uyumaya özen gösterin. Düzenli olarak spor yapmanın size yorgunluk katmayacağının, aksine daha zinde hissettireceğinin farkında olun.
Konsantrasyona etki eden bir diğer durum ise iyi beslenmemektedir. Bu durum iki açıdan oldukça önemlidir. Birincisi dengeli ve çeşitli beslenerek biyolojik olarak kendimizi sağlıklı hissedebiliriz. Sağlıklı olduğumuz zaman ise konsantrasyonumuz da bundan olumlu yönde etkilenir. Bunun yanı sıra yemek yemeyi seven biriyseniz ve acıktığınız zaman konsantrasyonunuz dağılıyorsa öğünleri atlamamaya özen gösterin. Eğer öğünleri kaçırıyorsanız masanıza küçük atıştırmalıklar koyun.
Konsantrasyon problemi yaşayanların en sık yaptığı hata birden fazla işe uğraşmaktadır. Birden fazla işle uğraşmak kişiye zamandan tasarruf ettiği yanılgısını yaşatır. Fakat durum tam olarak böyle değildir. Birden fazla işle uğraşmak zamanı verimsiz kullanmaya, konsantrasyon problemi yaşamaya ve işlerin bitmemesine sebebiyet verir. Ve bu durum kısır bir döngü halini alır. Bu yüzden birden fazla işle meşgul olmamaya özen gösterilmelidir.
Herkesin motive olma yöntemi farklıdır. Motive olmuş bir kişi aynı zamanda konsantre olmuş kişi anlamına da gelmektedir. Eğer bir sunum izlerken siyah kalem kullanmak yerine, fosforlu kalem kullanmak dikkatinizi artırıyorsa bunu konsantrasyonunuzun düştüğü anlarda muhakkak yapın. Konsantrasyonunuzu artıran yöntemi kendiniz keşfetmeniz oldukça önemli. Bu bir kalem, bir kahve veya oturduğunuz yer olabilir.
Konsantre olmaya çalıştığınız zaman alakasız birçok düşünce zihninizi meşgul eder. Bu düşünceler arasında sosyal medya, bir mail veya bir içecek olabilir. Bu durumun önüne geçmek için not almak oldukça önemlidir. Not almak hem öncelik sıranızın belirlenmesine yardımcı olur hem de bir şey unutma korkunuzu ortadan kaldırır.
Konsantre olabilmek istiyorsanız bunu ancak kendinizi hazır hissettiğinizde sağlayabilirsiniz. Yani sizi dışarıdan olumsuz bir şekilde uyaran olmaması gerekmektedir. Nedir bu olumsuz uyaranlar? Düzensiz masa, giymek istemeyeceğiniz bir kıyafet, muhatap olmamanız gereken bir insan, kötü düşüncelere yapışıp kalmak vb. Eğer konsantre olmak için masanızı düzenlenmeniz gerekiyorsa bunu bir an önce yapın!
Eğer konsantrasyonunuz dağılıyorsa bazen durumu toplamak için ısrar etmeyebilirsiniz. Bunun yerine odak noktanızı değiştirebilirsiniz. Nasıl mı? Bitirmeniz gereken bir sunum var ve 20 dakikadır sadece ekrana mı bakıyorsunuz? Zamanınız da kısıtlı… O zaman bir an önce yerinizden kalkın ve açık havaya çıkın. 5 dakikalık kısa bir yürüyüş yapın. Bunu zaman kaybı olarak görmeyin çünkü o 20 dakika dışarı çıkmamanız durumunda işiniz daha da uzayabilir.
Bilgisayar ve telefon için özel bir başlık açmakta fayda var. Çünkü birçoğumuz bilgisayarı ve akıllı telefonlarımızı bilinçli kullanamadığımız için günümüzü verimli bir şekilde kullanamıyor ve konsantre olamıyoruz. Eğer siz de sürekli olarak sosyal medyada ve gündemde olan gelişmeleri kaçırmaktan korkuyorsanız bunun bir çeşit sendrom olduğunu unutmayın. Bu durum birçoğumuzun yaşadığı FOMO (Fear of Missing Out) yani Gelişmeleri Kaçırma Korkusu. Siz de sürekli olarak bir şeyleri kaçırdığınızı düşünüyorsanız bunun çağımızın hastalığı olduğunun farkına varın. Akıllı telefonlara ve bilgisayara gereğinden fazla zaman ayırmayın. Sürekli telefonla meşgul olmak sizi kısa süreliğine iyi hissettirebilir fakat uzun vadede iyi değildir.
E.Ş. İstanbul Arel Üniversitesi fizyoterapi ve rehabilitasyon bölümünden geçen yıl mezun oldu. "Öğrenciliğim sırasında ders çalışırken odaklanamıyordum" diyen E.Ş, iş yerindeki bir arkadaşından aldığı Ritalin isimli ilacı herhangi bir hekim kontrolünden geçmeden kullanmaya başladığını anlatıyor. İlacın etkisiyle sabah saatlerinden gece yarısına kadar ders çalıştığını söyleyen E.Ş, "Sınav dönemlerimde birer hafta süreyle 2 kez Ritalin isimli ilacı kullandım. İlacı bıraktığımda birkaç gün ilacın yokluğunu hissettim ancak sosyal hayatım kötü etkilenmedi" diyor. E.Ş, ilacı uzun süreli kullanmadığı için fizyolojik ve psikolojik olarak olumsuz etkilenmediğini anlatıyor.
Türkiye'de ders yükü fazla olan öğrenciler, daha verimli ders çalışmak ve kısa sürede sonuç almak için doping etkisi yaratan ilaçlara yöneliyor. Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu tedavisinde kullanılan ilaçların ham maddesi Metilfenidat, aynı zamanda kokainin de ham maddesi olarak biliniyor. Beyinde doping etkisi yaratan bu ilaçlara, psikiyatri uzmanları tarafından kan testi, kalp ritmini ölçen EKG testi ve psikolog görüşmeleri sonrası gerekli görüldüğü takdirde düzenlenen kırmızı reçeteyle ulaşılabiliyor.
Uyuşturucu ve merkezi sinir sisteminde etkisini gösteren, beynin işlevlerini değiştirerek algı, ruh hali, davranış ve bilinçte değişikliğe neden olan psikotrop madde tedavisine ihtiyaç duyan hastaya, hekim tarafından kontrollü kullanımını sağlamak amacıyla yazılan matbu kırmızı reçete uygulamasına başvuruluyor. Söz konusu ilaçları kullanmak için kırmızı reçete gerekli olsa da öğrenciler kendi aralarında ilaç alışverişi yaptığı için Türk Tabipleri Birliği ve Türk Eczacılar Birliği’nde ilacın kullanımına dair herhangi bir veri bulunmuyor.
"Ağlama krizleri geçiriyordum”
Ancak öğrencilerin anlatımları, doping alan öğrencilerin sayısının hiç de az olmadığını gösteriyor. Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden bu yıl mezun olan T.T. de bir dizi test sonrası dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu tanısıyla psikiyatri hekimin düzenlediği kırmızı reçeteyle Concerta isimli ilacı kullanmaya başladığını anlatıyor. T.T "Tanı üzerine ilaç kullansam da ilaca bağımlı olmamak için doktorun kullanım talimatına uymadım, 2 yıl boyunca sadece sınav dönemlerinde kullandım. İlacı kullanırken hayat doluyum ancak bıraktığım büyük bir düşüş yaşıyorum. İlacın etkisiyle başarılı olduğum için kendimi yetersiz hissetmeye başladım. Sık sık ağlama krizleri geçiriyordum" diye konuşuyor.
Hukuk fakültesi ders yükünün ağır olduğunu bu sebeple hukuk fakültesinde okuyan arkadaşlarına vermek için hekimine reçete düzenlettiğini söyleyen T.T. "Doktorların ilaç yazmadığı arkadaşlarıma ben ilaç verdim. Yaptığım doğru değil biliyorum ama okulu bitirmek bizim için çok önemli. Okul bitsin de nasıl bittiği önemli değil" diye anlatıyor.
Bu ilaçların odaklanma ve uzun süre ders çalışma amacının dışında kullanımının yaygınlaştığını ifade eden T.T, "Kokaine parası yetmeyenler bu ilaçlardan kullanıyor. Uyuşturucu satan kişilerde artık bu tür ilaçları bulmak mümkün" diye konuşuyor.
Sağlık Bakanlığı: Bu ilaçlar sıkı denetim altında
DW Türkçe’ye konuşan Sağlık Bakanlığı yetkilisi ise uyuşturucu maddelerin düzenlendiği reçetelerin sıkı denetim altında olduğunu belirtiyor. Bakanlığın düzenlemesine göre, Uyuşturucu Maddelere Mahsus Reçete Defteri’nin kullanılması, söz konusu defterlerin tabip odasından temin edilmesi, defterin dip koçanının hekim tarafından; reçete kağıtlarının ise eczane tarafından beş sene müddetle muhafaza edilmesi gerekiyor.
“Anne ve babalar ilaçların yanlış kullanımı destekliyor”
Çocuk, Ergen ve Erişkin Psikiyatristi Prof. Dr. Yankı Yazgan başarıya değil de kazanmaya önem verildiği için bu tarz yanlış uygulamaların sürpriz olmadığını ifade ederek, anne ve babaların ilaçların yanlış kullanımını teşvik ettiğini ya da kolaylaştırdığını söylüyor.
Akademik yükün ağırlığı, zayıf çalışma alışkanlığı ya da bilişsel hazır oluş düzeyinin üzerinde öğrenim gören öğrencilerin söz konusu ilaçlara başvurduğunu belirten Yazgan, “Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu tedavisi için kullanılan uyarıcı ilaçlar bir sihir olarak görülüyor. Uyarıcıların bu biçimdeki kullanımı dopingden beklenen etkiyi pek göstermediği gibi tehlikeli olabilecek kullanım tarzlarıyla sağlığı tehdit ediyor” diyor.
Yazgan, başlangıçta ilaçların faydası gördüğünü belirtenlerin önemli bir bölümünün fayda devam etmediğinde tehlikeli denemelere geçtiğini belirterek, “Gençler, dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu tanısı almış olsa bile ilaç tedavisini, çalışma ve sınav performansı amaçlı görmeleri sahici çalışma alışkanlıklarının kazanımını, gerçekten öğrenebilmeyi ve gelişmeyi engelleyecektir” diyor.
Seda Karatabanoğlu / İstanbul
© Deutsche Welle Türkçe
Bize yazın
Üsküdar Haber Ajansı (ÜHA)