Kulak çınlaması, kişinin kulaklarında olmayan bir çınlama, vızıltı, uğultu veya başka bir ses duyduğu işitsel bir rahatsızlıktır. Kulaklarınızdaki veya beyninizdeki problemlerden kaynaklanabilir. Bazen, yüksek sesli bir konserden sonra olduğu gibi, geçici olarak kulak çınlaması olabilir. Diğer zamanlarda 7/24 olan veya gelip giden kronik bir durum haline gelebilir. Bu tür kronik kulak çınlamasından mustarip insanlar için, küçük bir sıkıntıdan güçten düşürücü bir duruma kadar değişebilir.
Kronik kulak çınlaması, hastalara yorgunluk, stres, kaygı, depresyon, uyku sorunları ve diğer hoş olmayan yan etkiler gibi bir dizi başka fiziksel etki getirebilir. Kulak çınlamasının sesleri alçak bir kükremeden yüksek bir gıcırtıya kadar değişiklik gösterebilir ve bunu bir veya iki kulakta duyabilirsiniz. Bazı durumlarda, ses o kadar yüksek olabilir ki, konsantre olmanızı veya harici sesleri duymanızı engeller.
Kulak Çınlamasını Engellemek İçin Ne Yapabilirim?
Kulak çınlamasının birden çok nedeni olmasına ve bazen kaçınılmaz olmasına rağmen, kulak çınlaması yaşama olasılığınızı azaltmak için atabileceğiniz adımlar vardır. İşte kulak çınlaması yaşama ihtimalinizi azaltmak için bazı ipuçları;
Kulaklarınızı koruyun: Motorlardan, makinelerden, havai fişeklerden, ateşli silahlardan ve konserlerden gelen yüksek seslerin tümü, zamanla tekrarlanan maruz kalmalarla işitme duyunuza zarar verebilir. Gürültülü ortamlarda bulunmanız gerektiğinde yumuşak kulak tıkaçları kullanın. Ses özellikle yüksek olacaksa, başka bir işitme koruması katmanı ekleyin.
Yüksek sesten uzaklaşın: Bir konserde olacaksanız, hoparlörlerden uzak durun. Kendinizle yüksek bir ses arasına ne kadar çok boşluk koyarsanız, kulaklarınız için o kadar güvenli olur. Ayrıca, maruz kalmanız gerekiyorsa, yüksek bir gürültüden düzenli olarak uzaklaşarak kulaklarınıza aralıklı molalar vermeniz de yardımcı olabilir.
Yüksek seslerin etrafında harcanan zamanı sınırlayın: Çalışan bir mutfak blenderinin sesi gibi bir ses özellikle yüksek görünmese bile, uzun süre maruz kalındığında kulak çınlamasına neden olabilir. Süre, sesin desibeline bağlı olarak değişecektir, ancak bunun farkında olun ve mümkünse maruz kalmanızı sınırlamaya çalışın.
Kulaklıkları dikkatli kullanın: Sizi işitme kaybı ve kulak çınlamasına karşı korumak için kulaklıklar daha düşük ses seviyelerine ayarlanmalıdır. Gürültü önleyici kulaklıklar iyi bir seçenektir, çünkü parazit yapan sesleri azaltmak, kulaklıklarınızdan daha düşük bir ses seviyesinde duymanıza yardımcı olacaktır. Bir arkadaşınızın yanınızda durmasını sağlayarak ses seviyenizi test edin. Kulaklığınızdan ses duyabiliyorlarsa, ses düzeyi çok yüksektir.
Sigarayı bırakın: Sigara içenlerin kulak çınlaması yaşama olasılığı daha yüksektir. Bunu, sağlığınızı korumak da dahil, sigarayı bırakmak için zaten uzun olan nedenler listesine ekleyebilirsiniz!
Kalbinizi koruyun: Kalp sağlığı kulak çınlamasını önlemek için önemli bir faktördür. Kan damarlarındaki bozukluklar kulak çınlamasına yol açabileceğinden, egzersiz ve iyi bir diyetle sağlıklı tutmak önemlidir. Sağlıklı kalmak, kulak çınlamasına neden olabilecek bazı ilaçları kullanma ihtiyacınızı da önleyebilir.
Hayatınızdaki stresi azaltın: Mevcut kulak çınlaması veya kulak çınlaması yaşama eğilimi olan kişiler, stresi yöneterek onu hafifletmeye veya önlemeye çözüm bulabilir. Stres, kulak çınlaması seslerinin algılanmasını şiddetlendiren kas kasılmalarına neden olabilir. Meditasyon, yoga, arkadaşlarınız ve ailenizle vakit geçirmek, yürüyüşe çıkmak veya keyif aldığınız diğer sakinleştirici aktiviteler gibi rahatlama teknikleriyle stresinizi yönetin. Bu sadece kulak çınlaması için değil, aynı zamanda mustarip olabileceğiniz diğer hastalıklar ve ağrılar için de önemlidir. Stres, neredeyse her koşulda kendinizi daha kötü hissetmenize neden olabilir.
Başınızın duruşunu kontrol edin: Zaman içinde iyi bir duruş sağlamak ve boyun yaralanmalarını önlemek kulak çınlamasının önlenmesine yardımcı olabilir. Bazı kulak çınlaması vakalarında kafa duruşu, kulak çınlaması sesleri yaşayıp yaşamamalarında rol oynayabilir. Şu anda kulak çınlaması olan biriyseniz, sizin için işe yarayıp yaramadığını görmek için farklı baş ve boyun duruşları deneyin.
Çoğu zaman kulak çınlaması için tedaviye ihtiyaç duyulmadan kendiliğinden geçebilir. Bitkisel ev ilaçları ( ginkgo biloba, melatonin ) ve çinko vitamini süreci hızlandırmak için tavsiye edilir. Ancak sizi rahatsız eden bir kulak çınlamanız varsa, doktorunuza görünmeniz gerekir. Ayrıca, soğuk algınlığı gibi bir üst solunum yolu enfeksiyonundan sonra kulak çınlaması geliştirirsiniz ve kulak çınlamanız bir hafta içinde düzelmezse, kulak çınlamasının beraberinde işitme kaybınız veya baş dönmesi varsa, kulak çınlamanızın sonucu olarak endişe veya depresyon yaşıyorsunuz mutlaka bir doktor başvurmanız gerekir.
Tinnitus terimini belki duymamış olabilirsiniz ama ne olduğunu biliyorsunuzdur. Tinnitus genelde “kulak çınlaması” olarak ifade ediliyor. Kulak çınlamasını hemen hemen herkes hayatında en az birkaç defa deneyimlemiştir. Çok yüksek sesli bir konserde zaman geçirdikten sonra eve gittiğinizde kulaklarınızda yüksek frekanslı bir çınlama duyarsınız. Bu çınlama çoğu zaman sadece birkaç saat sürer. Genelde sabah uyandığınızda geçip gitmiş olur.
Bu çınlamanın kısa bir süre içinde geçmediğini, hatta sürekli olarak devam ettiğini ve çınlama seviyesinin gittikçe yükseldiğini düşünün…
İleri düzey tinnitus böyle bir şey!
Çınlama, sadece duyumu maskelemekle kalmıyor, hastayı psikolojik olarak da çok yıpratıyor. Sürekli bu çınlama ile yaşamak, hatta bu sebepten dolayı uyuyamamak gerçekten çok zor bir durum!
Kulak çınlaması, tıpta hastanın herhangi bir ses veya uyaran olmadan bir ses algılaması olarak tanımlanıyor. Çınlama genelde üst frekans ağırlıklı oluyor ancak uğultu ve makine gürültüsü gibi alt frekansların yoğun olduğu şekillerde de ortaya çıkabiliyor. Kulak çınlaması birçok sebepten ileri gelebiliyor ve ortaya çıkma olasılığı yaş ilerledikçe artıyor.
Kulak çınlamasının arkasında her ne kadar birçok anatomik ve fonksiyonel sebepler bulunma ihtimali olsa da gençlerde ve orta yaşlılardaki kulak çınlamaları genelde yüksek sese maruz kalma nedeni ile ortaya çıkıyor.
Tahmin edebileceğiniz gibi özellikle müzisyenler ve ses mühendisleri büyük risk altında!
Sahne ve konser salonları gerçekten çok riskli ortamlar.
Diğer önemli bir tehdit unsuru da kulaklıklar. Ev stüdyolarının ezici çoğunluğu akustik düzenleme ve ses izolasyonu açısından yetersiz olduğu için evde müzik ve müzik prodüksiyonu yapanlar arasında kulaklık kullanımı çok yaygın. Birçok kişi, farkında olarak veya olmayarak, saatler boyunca çok yüksek ses seviyesi ile dinleme yapıyor. Bu, uzun vadede kulak sağlığı için çok tehlikeli bir durum.
Kulaklık, sadece evde müzik ve müzik prodüksiyonu yapanlar için değil, aynı zamanda tüketiciler için de önemli bir tehdit. İnsanlar saatler boyunca cep telefonlarına bağlı kulak içi kulaklıklarla çok yükse seviyelerde müzik dinliyorlar.
Az önce de belirttiğim gibi, kulak çınlamaları anatomik veya fonksiyonel sebeplerden kaynaklanabiliyor. Ancak özellikle müzisyenler ve ses profesyonelleri için kulak çınlamasının başlıca sebeplerinden biri (kulaklık olmadan veya kulaklık aracılığı ile) uzun saatler yüksek seviyeli sese maruz kalmak.
İşin bu kısmı doktorları ilgilendiriyor ama benim bildiğim kadarıyla tinnitus için kesin sonuç veren bir tedavi yok. Tinnitus Retraining Therapy (TRT) adı verilen yeni sayılabilecek bir tedavi yöntemi var ancak şu anda henüz % sonuç vermediği söyleniyor. Kulak çınlaması şikayeti olan hastaları rahatlatmak için genelde (çınlamayı maskelesin diye) müzik ya da doğa sesleri dinleme gibi yöntemler öneriliyor.
Tinnitus ve diğer işitme sorunlarının (en azından şimdilik) kesin tedavileri olmadığını göz önüne aldığımızda, kulaklarımızı korumanın ne kadar önemli olduğu gerçeği bir kez daha önümüze çıkıyor.
Kulaklarımıza sahip çıkmamız gerekiyor!
Peki ama nasıl?
Birkaç tavsiyede bulunmak istiyorum
Öncelikle, kulaklık kullanımında çok dikkatli olmamız, kulaklıkla dinleme yaparken seviyenin yüksek olmamasına özen göstermemiz gerekiyor.
Yüksek seviye göreceli bir tanımlama. Kulaklığın kulağımız üzerinde kaç dB SPL ses basıncı oluşturduğunu ölçmek de zor. Peki ne yapmak lazım?
Genel kural olarak şunu uygulayabilirsiniz: Kulaklıkla dinleme yaparken çevrenizdeki konuşmaları veya dB SPL civarındaki sesleri rahatça duyamıyorsanız kulaklığın seviyesi yüksek demektir.
Özellikle uzun süreli kulaklık kullanımları için bu kuralı uygulamanızı şiddetle tavsiye ederim.
Bulunduğumuz ortamdaki ses seviyesine dikkat etmeyi bir alışkanlık haline getirmek bence çok önemli. Telefonunuza ses basınç seviyesini ölçen bir uygulama indirip, gittiğiniz her yerde ortamdaki ses seviyesini ölçmenizi tavsiye ederim. Zaten bir süre sonra ses basınç seviyesini ölçmeden de iyi kötü tahmin edebilir duruma gelirsiniz.
Ücretsiz bir uygulama fazlasıyla işinizi görecektir. Ben Decibel X kullanıyorum. İlk önce ücretsiz sürümünü indirmiştim, sonra beğenince satın aldım. Bilgi için buraya tıklayabilirsiniz.
Alternatif olarak, eğer Apple Watch kullanıyorsanız, saatin bir arayüzüne Noise app ekleyip bulunduğunuz ortamdaki ses basınç seviyesini hızlıca kontrol edebilirsiniz. Çok hassas bir ölçüm peşinde olmadığımız için bence bu çok pratik bir yöntem.
Sınır ne olmalı? Bununla ilgili farklı ülkelerin belirlemiş olduğu farklı değerler var. Kabaca, eğer ortamdaki ses basınç seviyesi 90 dB SPLden fazla ise (A Weighting), bakınız bir sonraki (3 numaralı) madde.
Eğer gürültülü bir ortamdaysanız kulak tıkacı kullanın.
Özellikle canlı müzik alanında çalışan müzisyen ve ses mühendislerinin mutlaka ama mutlaka kulak tıkacı kullanması gerekiyor!
Eskiden kulak tıkacı dediğinizde fabrika ve benzeri yerlerde kullanılan endüstriyel tip kulak tıkaçları akla geliyordu. Bu tip tıkaçlar koruma sağlıyor ancak müzik yaparken bunları kullanmak çok rahatsız edici çünkü sesleri çok boğuk duyuyorsunuz. Bunun sebebi, bu tip tıkaçların üst ve orta frekansların ses basıncını daha çok, alt-orta ve alt frekansların ses basıncını ise daha az düşürmesi.
Artık müzisyen ve ses mühendisleri için özel olarak üretilmiş kulak tıkaçları var. Bunlar ses basıncını frekans dengesini fazla bozmadan, mümkün olduğunca eşit bir şekilde azaltıyor. Ben bu tip kulak tıkaçlarından kullanıyorum ve oldukça memnunum. Bu tıkaçlar diğerlerine göre biraz daha pahalı ama konu kulak ve duyum olunca bence kesinlikle değer!
Aşağıda kulak tıkaçları ile ilgili olarak birkaç bağlantı paylaşıyorum. Bunların yanı sıra daha birçok marka ve model var.
Kulaklarımızı korumamızın ne kadar önemli olduğunun bir defa daha altını çizmek istiyorum.
Kulaklıkla dinleme yaparken çok dikkatli olmak gerekiyor. Ses seviyesinin fazla olmamasına ve kulaklığı aralıksız olarak uzun saatler kullanmamaya özen göstermek gerekiyor.
Ses alanında çalışanların, özellikle canlı müzik alanında çalışan müzisyen ve ses mühendislerinin, mutlaka ama mutlaka kulak tıkacı kullanması gerekiyor!
Yukarıda da belirttiğim gibi, müzisyen ve ses mühendisleri için özel olarak üretilmiş kulak tıkaçları ses şiddetini frekans dengesini fazla bozmadan azaltıyor. Dolayısıyla kulak tıkaçları artık eskisi gibi sesi boğuk bir hale getirip rahatsızlık vermiyor. Mutlaka bir çift edinin ve her zaman yanınızda taşıyın.
Teknik terimler için müzik teknolojisi, müzik prodüksiyonu ve ses kayıt terimleri sözlüğüne göz atabilirsiniz.
Benzer paylaşımlar için beni Facebook, Instagram ve Twitterda takip edebilir, haberler için mesaj listeme üye olabilirsiniz. Teşekkürler.
Başlık fotoğrafı Kelly Sikkema
nest...