kordon bağlatmanın zararları nedir / Tüp Ligasyonu (Tüp Bağlatma) Avantajları ve Zararları

Kordon Bağlatmanın Zararları Nedir

kordon bağlatmanın zararları nedir

Kadınlarda Tüp Bağlatma (Kordon Bağlatma) nedir?

Halk arasında kordonların bağlanması adıyla da anılan tüp ligasyonu çocuk istemeyen çiftlerde kadının sperm ve yumurtanın geçişini sağlayan tüplerin değişik yöntemlerle bağlanması yada tıkanmasıdır. Kordon bağlatma ameliyatında rahim boşluğu ile yumurtalıklar arasındaki bağlantıyı sağlayan tüpler bağlanabilir, kesilebilir yada yakılabilir. Kullanılacak yöntem işlemin yapılış zamanına, hastanın isteğine ve cerrahın tecrübesine göre değişir. Tüp bağlatma doğumdan hemen sonra, sezeryan sırasında yada doğumdan bağımsız herhangi bir zamanda bağlanabilir. Tüp bağlatma ameliyatı fiyatı 2023 detayları için bize her zaman ulaşabilirsiniz.

Tüp bağlatma ameliyatı sonrası herhangi bir doğum kontrol yöntemi kullanmaya gerek kalmaz. Aynı zamanda tüp bağlanmasının yumurtalık kanseri riskini azalttığı da belirtilmektedir. Ancak karar verirken eşler dikkatli bir şekilde düşünmeli, geri dönüşü olmayan bir ameliyat şeklinde değerlendirmelidir. Aksi taktirde daha sonra bazı pişmanlıklar yaşanabilir. Kordon bağlatma yaşı şeklinde belirlenmiş bir yaş sınırı yoktur. Ancak 35 yaşından önce pek tercih edilmez.

Tüp bağlanmasının riskleri yapılan cerrahiye göre değişir. Doğum sonrası yada sezeryan sırasında yapılacak olan vakalarda sezeryandaki riskler tüp ligasyonu için de geçerlidir. Barsak yaralanmaları, kanamalar yada enfeksiyon gibi riskler mevcuttur. Laparoskopik yöntemle tüp bağlanmasında ise bunlara ilaveten laparoskopinin getirdiği risklerde mevcuttur. Tüp bağlaması cinsel yolla bulaşan hastalıkların bulaşmasını engellemez. Genç hastalarda başarısız olma ihtimali daha yüksektir. Başarısızlık oranları yönteme göre değişmekle birlikte %0.1-1 arasındadır. Gebelik oluştuğu taktirde dış gebelik olma ihtimali artar. Ameliyatın adetin hemen bitiminde yapılması a anda mevcut olabilecek bir gebelik ihtimalini ortadan kaldıracaktır.

Kordon bağlatma nasıl yapılır ?

Kordon bağlatma açık ameliyatla yada kapalı ameliyat dediğimiz laparoskopik yöntemle yapılabilir. Ayrıca doğumdan sonra yada sezeryan sırasında da yapılabilir. En sık uygulanma yöntemi sezeryan sırasında tüplerin bağlanmasıdır.

Sezeryan sırasında tüplerin baplanması: En çok kullanılan yöntemdir. Ülkemizde özellikle sezeryan oranlarının oldukça yüksek olduğunu düşünürsek neden bu yöntemin daha sık kullanıldığı anlaşılacaktır. Sezeryan sırasında yapıldığı için hastanın ikinci bir kez ameliyat olmasına gerek kalmaz. Aynı zamanda maliyet anlamında da diğer yöntemlere göre daha avantajlıdır.

Laparoskopi (kapalı) yöntemiyle tüplerin bağlanması: Laparoskopi (kapalı ameliyat) dediğimiz ameliyatta karından açılan 2-3 adet 0.5-1 cm.lik delikten girilerek değişik cerrahi el aletleri yardımıyla tüpler bloke edilir. Burada uygulanan yöntemler farklılık göstermekle birlikte en çok uygulanan yöntem bipolar koter yardımıyla tüplerin orta bölgeden yakılarak tüplerin bağlantısının ortadan kaldırılmasıdır.

Yine laparoskopi ameliyatı ile uygulanan bir diğer yöntem tüplerin klips yada halka denen bazı küçük aparatlar yardımıyla tıkanmasıdır. Ancak bunlarda başarı oranları yakılmasına göre biraz daha düşüktür.

Bir diğer yöntem ise tüplerin kesilerek çıkarılmasıdır. Çok fazla tercih edilmeyen bu yöntem özellikle yumurtalık kanserlerinin tüplerden geliştiğinin tesbit edilmesi üzerine gittikçe artan oranda yapılan bir teknik olmaya başlamıştır. Özellikle yaşı ileri olan kadınlarda tüplerin bağlanması isteniyorsa, over kanseri riskini azaltmak için tüplerin çıkarılması işlemi daha iyi bir tercih olacaktır.

Normal doğum sonrası tüplerin bağlanması: Normal doğumdan sonraki gün içerisinde yapılabilir. Göbeğe yakın bölgeden 3-5 cm.lik bir kesi ile girilerek bu noktadan tüpler dışarıya alınır. Tüpler bağlandıktan sonra tekrar içeriye atılır.

Açık ameliyatla (mini laparotomi) tüplerin bağlanması: Bu teknikte sezeryan kesisinin yapıldığı kısımdan 3-5 cm.lik bir kesi açılarak buradan tüplere ulaşılır. Tüpler bağlanarak tekrar içeriye atılır. Kesinin küçük olması hastanın kısa sürede toparlanmasını sağlar.

Vajinal yoldan tüplerin bağlanması: Bu yöntemde vajenin arka duvarından bir kesi açılarak karın boşluğuna girilir. Buradan tüpler dışarıya alınır. Bağlanan tüpler tekrar içeriye atılır. Bu yöntemde enfeksiyon riski diğer yöntemlere göre daha yüksektir. Yine başarı oranları diğer yöntemlere göre oldukça düşüktür. Bu nedenle günümüzde çok tercih edilen bir yöntem değildir.

Kadınlarda tüplerin bağlanması (tüp ligasyonu) riskleri nelerdir?

Kordon bağlanması yan etkileri çok olan bir ameliyat değildir. Ancak her ameliyatta olduğu gibi bu ameliyatlarda da anestezi riskleri mevcuttur. Bunun yanında enfeksiyon, kanama ve komşu organ yaralanmaları olabilir. Ancak pek çok jinekolojik ameliyata göre tüp bağlatmanın yan etkileri daha azdır.

Tüplerin bağlanması ne kadar sürer?

Tüp bağlanması ameliyatı süresi yönteme göre değişir. Sezeryan sırasında yapılan işlem toplam 5 dakikadır. Ancak laparoskopik tüp bağlanmasında bu süre 15 dakikayı bulur. Laparoskopik tüp ligasyonunda cerrahın tecrübesi süreyi etkilemektedir.

Tüplerin bağlanması ameliyatı kimler için uygundur ?

Tüp bağlanması ameliyatı yapılacak hastalar çocuk sayısını tamamlamış ve bir daha kesinlikle çocuk düşünmeyen hastalar olmalıdır. Eşlerin herhangi birinde en ufak şüphe varlığında yapılmamalıdır. Ülkemizde genelde 35 yaşının üstünde 2 yada 3 çocuğu olan kadınlara yapılabilmektedir. Eşlerin her ikisininde imzesının alınması şarttır. Bunun yanında bir daha gebe kaldığında hayati riski olanlarda da tüplerin bağlanması ameliyatı hastalara önerilmelidir.

Tüp bağlama ameliyatı kimler için uygun değildir ?

Henüz çocuk sayısını tamamlamamış çiftlerde yaş kaç olursa olsun yapılması önerilmez. Yine çocuk sayısını tamamlasa dahi 35 yaşının altında pek tercih edilmemektedir. Eşlerinden ayrılma aşamasında olanlarda da ilerde yeni bir evlilik ve çocuk isteği ihtimalinden dolayı yapılmamalıdır.

Tüp bağlama ameliyatının avantajları nelerdir ?

Tüp bağlanması ameliyatı sonrası korunma hemen başlar. İlaçlarda ise belli bir müddet kullandıktan sonra koruma etkisi ortaya çıkar. Diğer tüm yöntemlere göre koruma etkisi daha yüksektir. Ayrıca kullanılacak diğer hormonal yöntemlerin yada spirallerin yan etkilerinden korunulmuş olur. Bir safer yapıldıktan sonra ömür boyu koruyuculuğu mevcuttur. Bu nedenle hastaların zihninden gebelik korkusu tamamen silinmiş olur. Bunun yanında emziren annelerde sütün etkilenme ihtimali yoktur. Cinsel ilişkide herhangi bir bozukluğa neden olmaz. Tüp bağlatma ameliyatı fiyatı oldukça uygundur.

Tüplerin bağlanmasındaki dezavantajlar nelerdir ?

Tüp bağlanması ameliyatı anestezi gerektiren bir işlemdir. Bu nedenle hem anestezinin hemde cerrahinin tüm riskleri mevcuttur. Aynı zamanda kalıcı bir yöntemdir. Mikro cerrahi ile tekrar açılabilmesi mümkün olabilse de her zaman açılamayacağı hastaya belirtilmeli ve tekrar açılmayacakmış gibi düşünerek karar vermeleri istenmelidir. Nadiren de olsa gebelik oluşabilmektedir. Eğer gebelik oluşacak olursa dış gebelik olma ihtimal artar.

Tüp bağlama ameliyatının başarı oranı nasıldır ?

Tüp bağlanması ameliyatı sonrası gebelik ihtimali diğer doğum kontrol yöntemlerine göre daha düşük olmakla birlikte bu risk sıfır değildir. %0.1-1 oranında gebelik ihtimali vardır. Tüm tüp bağlanması ameliyatlarında başarı oranları benzerdir. Ancak laparoskopik yöntemler de özellikle tüplerin yakılması yöntemiyle yapılan ameliyatlarda başarı oranları klip yada halkalara göre daha yüksektir. Bu nedenle laparoskopik yöntemde daha çok yakma yöntemi ile tüp ligasyonu tercih edilmektedir.

Tüp bağlandıktan sonra hamile kalınır mı?

Tüp ligasyonu sonrası gebelik oranları diğer doğum kontrol yöntemlerinden daha düşüktür. Koruma oranı oldukça yüksektir. Tüp ligasyonu yöntemleri arasında ise laparoskopik yöntemler arasında farklılıklar vardır. Tüplerin koterle yakılmasına göre klip ve halkalarda gebelik oranları daha yüksektir.

Tüp bağlatma menopoza yol açar mı?

Tüp ligasyonu ameliyatı yaptıran hastalarda tüp bağlatma, menopoza yol açmaz. Eğer işlem esnasında yumurtalıklara zarar verilmezse sadece tüp bağlanmasına bağlı erken menopoz oluşmaz. Bu noktada menopoza neden olan diğer faktörlerin araştırılması daha uygun olacaktır. Ailesel etkenler, sigara gibi kullanılan zararlı maddeler irdelenmelidir.

Tüp bağlatma bel ve kasık ağrısına yol açar mı?

Tüp bağlatma, bel ağrısına ya da kasık ağrısına yol açmaz. Yapılan işlem tüplerde çok küçük bir kısmı kapsamaktadır. Bu nedenle ağrı yapacak bir oluşuma yol açmaz. Karın içi zarla ilgili bir işlem yapılmadığından karın içinde yapışıklık oluşma ihtimali çok azdır. Bu nedenle yapışıklıklara bağlı da ağrı olma riski düşüktür.

Tüp bağlatma adet düzensizliğine neden olur mu?

Tüplerin bağlanması, adet düzensizliğine yol açmaz. Yumurtalıklarla ilgili bir işlem yapılmadığı müddetçe hormonal bozukluk ve buna bağlı adet düzensizliği olma riski yoktur. Bu noktada özellikle tüplerinin bağlandığını, bir daha çocuğunun olmayacağını zihinde tam oturtamayan hastalarda duygusal bozukluklar bazen adet düzensizliğini tetikleyebilir. Bunun yanında adet düzensizliği yapabilecek diğer nedenler de araştırılmalıdır.

Tüp bağlatma ameliyatı sonrası cinsel ilişkide problem yaşanır mı?

Tüplerin bağlanmasında vajen ile ilgili herhang bir müdahale yapılmadığı için tüp ligasyonu sonrası cinsel ilişkide bir bozukluk oluşmaz. Cinsel bozuklukların temelinde genellikle psikolojik bozukluklar yatar. Bu nedenle bu hastalarda psikolojik nedenler araştırılmalıdır.

Tüplerin bağlanması kilo yapar mı?

Tüplerin bağlanması kilo alımına neden olmaz. Bu ameliyat yumurtalık hormonlarını etkilemez. İştah açıcı bir etkisi yoktur. İştah hormonlarının artışına neden olmaz.

Bağlanan Tüplerin Yeniden Açılması (Tubal reanastamoz) mümkün müdür?

Tüp ligasyonu geri dönüşümü mümkün olabilen bir ameliyattır. Tüp bağlanması ameliyatı sonrası bazen hastalarda oluşan pişmanlıklar nedeniyle tüplerin tekrar açılması istenebilir. Tüp açma ameliyatı, açık ameliyatla yada laparoskopik yöntemle yapılabilir. Ancak hastaların %60-80inde açılması mümkün olmaktadır. Ancak laparoskopik yöntemde yakarak tahrip edilen tüplerin tekrar açılması oldukça zordur. Yine kalan tüp uzunluğu önemlidir. Daha önce tüpler bağlanırken aşırı tahrip olan tüpler açılsa dahi uzunlukları gebelik için yeterli olmayabilir. Geçici kordon bağlatma şeklinde bir ameliyat şekli yoktur. Kordon bağlatmanın etkisi ömür boyu sürer.

Erkekte tüp bağlanması (Vazektomi) var mıdır?

Erkeklerde vazektomi adı verilen bir operasyon ile testislerden spermlerin meniye geçişi engellenir. Spermlerin çıkışını sağlayan kanallar küçük bir kesi yardımıyla bağlanır. Bu operasyon lokal anestezi yada genel anestezi ile yapılabilir.

Tüplerin bağlanması ücreti ne kadardır? Tüp Bağlatma Ameliyatı Fiyatı 2023

Kordon bağlatma ameliyatı fiyatı kullanılan yönteme göre değişir. Sezeryan sırasında yapılan tüp ligasyonu 1000-3000 tl arasında ek maliyet oluştururken, laparoskopik tüp ligasyonu fiyatları 10000-15000 tl arasında değişmektedir. Tüp bağlatma ameliyatı fiyatı 2023 detayları için bize her zaman ulaşabilir ve bilgi alabilirsiniz.

erkekte tüp bağlanmasıgeçici kordon bağlatmakadınlarda tüplerin bağlanmasıkordon bağlanması yan etkilerikordon bağlatma ameliyatıkordon bağlatma ameliyatı fiyatıkordon bağlatma ameliyatı fiyatı 2022kordon bağlatma nedirkordon bağlatma yaşılaparoskopik tüp ligasyonu fiyatlarısezeryan sırasında tüp bağlatma ameliyatıtüp bağlandıktan sonra hamile kalınırmıtüp bağlanması amelilatıtüp bağlatma ameliyatı fiyatı 2022tüp bağlatma ameliyatı sonrasıtüp ligasyonutüp ligasyonu ameliyatı yaptırantüp ligasyonu geri dönüşümütüp ligasyonu sonrası cinsel ilişkitüplerin bağlanması kilo yaparmı

Tüp Bağlatmanın Yan Etkileri Nelerdir?

Gebelikten korunmak ve çocuk sahibi olmak istemeyen çiftlerin pek çok korunma yöntemini denemeleri mümkün ve bunlar arasında takvim yöntemi, kondom kullanımı, spiral, vazektomi gibi pek çok seçenek yer alıyor. Ancak vazektomi yani erkeklerde testislerin bağlanması operasyonu haricinde diğer yöntemlerin gebeliğe ihtimal sağlayabilecek korunma yöntemleri olmaları, maalesef çiftlerin tüp bağlatma yöntemine bel bağlamalarına neden oluyor.

Tüp bağlatmanın yan etkileri nelerdir sorusuna cevap vermeden önce dilerseniz bu operasyon hakkında kısaca bir bilgi edinelim.

Tüp Bağlatma Nedir?

Tüp ligasyonu olarak da adlandırılan tüp bağlatma yöntemi, en başarılı gebelikten korunma yöntemleri arasında bulunuyor ve operasyonun gerçekleştirilmesinin ardından %99’a varan bir korunma sağlanabiliyor.

Bunun için anne adayının rahminde bulunan tüpler, bir kıskaç vasıtasıyla bükülüyor ve bağlanıyorlar. Bu bağlama işlemi sayesinde, anne adayının rahmine gelen spermlerin herhangi bir şekilde tüplere giremiyor, dolayısıyla yumurtalara da ulaşamıyorlar. Spermlerin yumurtaya ulaşmak için tüplerde ilerlemelerinin ve böylece onu döllemelerinin gerekmesi, bu yöntemin temel alındığı nokta olarak karşımıza çıkıyor.

Özellikle hiç bir şekilde ikinci çocuk yapmak istemeyen çiftlerin kullanmaktan çekinmediği bu yöntem, insanları hastalıklardan korumuyor ve bu nedenle kondom gibi yöntemlerin aksine çiftlerden her ikisinin de cinsel sağlığı hususunda dikkatli olması gerekiyor.

Tüp Bağlatmanın Yan Etkileri Nelerdir?

Tüpleri bağlanan kadınların karşılaşacakları en büyük sorun, bir daha gebe kalamamak. Zira bağlanan tüpler yeniden cerrahi olarak açılsalar bile, maalesef bu durum gebelik şansının hala %50’nin altında kalmasına neden oluyor ve genellikle çiftlerin tekrar çocuk sahibi olmaları mümkün olmuyor. Bilhassa bu kararı verdikten sonra ilk çocuğunu bir sebepten kaybeden anne babaların tekrar çocuk sahibi olmak istediklerinde bunun olamayacağını öğrenmeleri, manevi olarak etkileyici olabiliyor.

Elbette bazı kadınlar, doğurganlıklarını yitirmiş olmalarının kadınlıklarını da yitirmiş olmaları anlamına geleceğini düşünebiliyorlar. Psikolojik olan bu yan etki, aslında pek de doğru sayılmaz çünkü tüplerin bağlanmasının ardından ne kadınlık hormonlarında bir değişim meydana gelir, ne de adet dönemi son bulur. Kadınların tek yapması gereken hayatları boyunca yaşadıkları günlük yaşama geri dönmek ve operasyona pek de kafa yormamak. Zira operasyon sonucunda çocuk sahibi olmamak haricinde hiç bir fiziksel değişim gerçekleşmiyor.

Operasyon yetkin ve deneyimli birisi tarafından yapıldıysa, ameliyatın ardından herhangi bir iç kanama ya da enfeksiyonla karşılaşmak da mümkün değil. Her ne kadar anestezi altında yapılan işlemden dolayı anestezi riskleri hala mevcut olsa da bu riskler çok yüksek değiller. Operasyonun ardından ilk günlerde hafif ağrı ve sızılar meydana gelebilse de, bunlar en geç bir kaç gün içerisinde ortadan kalkıyorlar.

tüp bağlatma yöntemleri nelerdir

Tüpleri Ne Zaman Bağlatmalı?

Doktorlar genellikle hiç çocuk sahibi olmayan çiftlerin tüpleri bağlatma taleplerini reddedebiliyorlar ve çiftler de ilk çocuklarını doğurduktan hemen sonra tüpleri bağlatmayı tercih edebiliyorlar. Bilhassa sezaryen ile yapılan doğumların ardından hazır kesik açılmışken yapılan tüp bağlatma işlemi, anne babalar arasında oldukça popüler çünkü bu sırada yeni bir kesik atmaya da gerek kalmıyor.

Ancak bu iş için gereken kesiğin çok büyük olması gerekmiyor ve bu yüzden dilediğiniz an işlemi yaptırma şansınız da mevcut. Atılan estetik dikişler sayesinde operasyonun ardından çok fazla iz de kalmıyor ve bu izler de yıllar içerisinde ortadan kalkıyorlar.

Operasyonun yapılması için çiftten her ikisinin de izni gerekiyor ve sadece tek bir tarafın iznine göre bu işlem uygulanamıyor. Doktorlar dilerlerse çiftlerin psikiyatrik muayeneden geçmeleri için de önerilerde bulunabiliyorlar. Geri dönüşünün zor olması nedeniyle tüp ligasyonundan önce azami dikkat göstermek gerekiyor.

Category: Doğum Kontrol Yöntemleri76 Comments

Son doğumumda kordonlarımı bağlatmıştım….acaba hata mı yaptım ?

Ailedeki çocuk sayısını tamamladığını düşünen çiftler için artık korunma zamanıdır.. erkeğin ve kadının kullanabileceği pek çok yöntem var elbette korunmak için.. Kadının uygulayabileceği yöntemler arasında istatistiklere göre en fazla tercih edilen yöntemler doğum kontrol hapları ve halk arasında Spiral adıyla anılan rahim içi araçlar. Ancak her gün düzenli ilaç kullanma zorunluluğu, kimi kadınlarda görülen adet süre ve miktarında fazlalaşma gibi sorunlar nedeniyle her kadın için uygun olmayabiliyor bu yöntemler. Kesin etkili ve kullanım sürecinde problem yaratmayan yöntemler arasında ise kadının kordonlarının bağlanması seçeneği öne çıkıyor. Yani Sperm ile yumurtanın buluştuğu kanalların (Fallop tüplerinin) bağlanması.. Ancak küçük çaplı da olsa bir cerrahi girişim gerektirdiği için daha az tercih edilen bu yöntem aslında birçok açıdan üstünlüğü olan bir seçenek. Öncelikle hap kullanırken ya da spiralle gebe kalan kadınların olduğu düşünülürse bu yöntemin başarısızlığı söz konusu değil, yani kesin etkili. Herhangi bir yan etkisi de söz konusu değil. Tüpleri bağlatma kadının cinsel istek ya da performansında herhangi bir azalmaya sebep olmadığı gibi kadında kilo alma veya kıllanmada artmaya da kesinlikle yol açmıyor. Konuyla ilgili diğer bir şehir efsanesi de “Kordonlarını bağlatanların yumurtalıkları zarar görüyormuş, erkenden menopoza giriyorlarmış..” söylencesi. Elbette ameliyatta yapılması gerekenden fazlası yapılır ve yumurtalıklara giden kan akımını bozacak bir işlem yapılırsa teorik olarak böyle bir söylemden bahsedilebilir ama standart olarak yapılan “kordonların bağlanması” işleminin böyle bir sonuca yol açması hiç de olası değil. Tüp bağlatma işleminde, farklı yöntemlerle rahimden çıkan Fallop tüpleri kesilerek yumurtanın sperm ile karşılaşması ve döllenmesi engelleniyor hepsi o kadar.. İşlem değişik zamanlarda; sıklıkla sezaryen ameliyatı sırasında, normal doğumdan sonra, veya ayrıca laparoskopik olarak da yapılabilir.

Kordonları bağlanmasıyla ilgili akıllardaki en büyük çekince ise “ya tekrar çocuk istersem o zaman ne olacak” sorusu.

Türkiye'de yüksek olan sezaryen oranları nedeniyle birçok kadının ikinci veya üçüncü sezaryen esnasında kanallarının bağlandığını ancak sonradan değişen koşullar nedeniyle tekrar çocuk istediğini sıkça görmekteyiz.

Elbette bu da kimi zaman karşılaşılabilen bir durum ve o durumda da iki seçenek önümüze çıkıyor. Birincisi; bir ameliyatla bu kanalların yeniden açılmasıdır. Bu konuda eğitim almış bir cerrah tarafından yapıldığında başarı oranı oldukça yüksek bir yöntem olduğu söylenebilir ama günümüzde gittikçe daha az tercih edilir bir çözüm olduğu görülüyor. Sonuçta yeni bir ameliyat gerektiriyor. Diğeri ise tersine gün geçtikçe yaygınlaşan bir yöntem, Tüp Bebek yöntemi.

Aslında tüp bebek tedavi sebepleri içerisinde en yüksek başarıyı sağladığımız durumlardan biri.. zaten üretken olan bir çift için sperm ve yumurtanın döllenmesini sağladığınızda yani spermi yumurtayı laboratuvarda yan yana koyduğunuzda kolayca birleşmeleri ve oluşan bebeğin de Rahim içerisine transferi ile yüksek oranda gebelik elde edilmesi mümkün.

Özetle söylemek gerekirse cerrahi korunma yöntemlerinden olan kadının kordonlarının bağlanması işlemi ailesini tamamlamış ve yan etkileri olmayan kalıcı bir yöntem düşünen kadınlar için ilk planda tercih edilecek uygun bir yöntem.

Doç. Dr. Selman Laçin

www.selmanlacin.com

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir