korkak insan / Korkak Sözleri | Korkaklıkla İlgili Anlamlı Sözler

Korkak Insan

korkak insan

korkak insan

  • bunu korkak kadın ,korkak erkek ve korkak adam olarak sınıflandırmışlardır ama bence korkak insan bunun tam olarak doğrusudur . ha şahsım adıma korkak erkek kadar midemi bulandıran başka erkek yoktur o ayrı ama o da bu entry konusu değildir
    ne aptalı ne şanssızı korkak bir insan kadar kişinin başına dert açmaz.
    " öyle ki yiğitçe olsun isterim kavga da dostlukla " (bkz: ahmet arif) gibi bir şiirden feyzle türklerin korkaklara ise ayrı tahammül edemediği gibi bir genelleme yapmak isterim . ama işin tuhafı siyasette olsun korkaklara da bir o kadar tölerans gösterirler ..
    korkak insan maalesef önce kendini mutsuz eder. ezik duruşları , yere bakan korkak gözlere mevcuttur.
    panik yapabilme özelliği hat safhadadır .
    ayakkabılarının yönü hep kapıya doğru yağlanmış şekilde hazır bekler . o yaptı !bu yaptı ! bilmiyorum ben yapmadım gibi cümleleri her an ağzındadır .
    korku insanı cüceleştirdiğinden dev yarması bile olsalar görünmezler(bkz: #)

  • aklindakilerini söyleyecek cesareti olmayan insandır. malcolm x'e sevgiler, saygılar.

  • çok gülen insandır.
    dışı güllük gülistanlık, içi kıyamet yeridir, kendisine bile doğru söylemez.
    çünkü yüzleşmekten korkar.

  • sevdiğinin bir başkasına gülüşünü izlediyse eğer. buna cesaret edene korkak denilmez.

  • yaşadığım toplumdan kaynaklanıyor böyle biri olmam.
    bu bende uzun bir süredir var.
    azar işitme
    hakarete maruz kalma
    dışlanma
    küçük görülme
    vb. sebeplerden inanılmaz korkuyor, ne eylemde ne de söylemde bulabiliyorum.
    şiddete meyilli bir toplumda yaşamamdan kaynakli ya sikayet edilirsem, ya dayak yersem, ya beni mimlerlerse kaygısı pratik hayatta korkuya dönüyor.
    kurtulamıyorum bu düşüncelerden. evet obsede, evet anksiyete vs. ama ben böyle bir insan değildim. tamam hep kaygılarım vardi ama toplum kökenli değildi.
    ruhuma sindigini de düşünüyorum artık bu haletin. umarım iylesirim ama sanmıyorum. günlük hayatıma yön veriyor bir hayli zamandir bu korku. lanet olsun ya. zorlanıyorum. çok zorlanıyorum.

  • allah&#x;tan, böcekten, karanlıktan, yüksekten vs bu tür korkuları olan insanları es geçiyorum lakin katlanamadığım belli başlı korkak insan kalıpları var ve bence bu insanlar topluma daha fazla karışmamalıdır. şöyle ki, sevgisini göstermekten korkan insanlar, sevgisinin arkasında durmaktan korkan insanlar, o-bu-şu ne der düşüncesiyle özgür olmaktan korkan insanlar sizi hiçbir zaman anlayamayacağım. bir insan kendisini mutlu edecek şeyden neden korkar?

  • birazdan gelecekler pot kırma yakışır davran.

  • istekleri ve inandıkları uğruna mücadele etmekten çekinen, pasif insandır.
    başına gelenleri eylemsizliğine değil dış etkenlere bağlayıp şikayet ederek hayatını idame ettirir. belli bir yaştan sonra hiç çekilmez, uzak durulasıdır.

  • bazı korkak insanlar toplumda dürüst insan olarak sanılıseafoodplus.info sebebi yalan söylemeye cesareti olmamasi veya yalan söyledikten sonra basına geleceklerden korktugu için doğru söylemek zorunda kalır ve bu yüzden dürüst olarak görülüseafoodplus.info korkak insanlar ise yaptiklari hatalarin sonuclarindan ve bazı toplum tarafından kötü olarak algilanabilecek düşüncelerinden dolayı başına bir iş gelme korkusuyla yalan söylemeyi tercih ederler.

  • devamlı olarak kendini düşünen ve şeylerin ona karşı olduğu, sürekli tehlikede hisseden varlık.

    ergenlikte bunun tersi vardır örneğin. yine her şey ona karşıdır ama ergenin bulunduğu pozisyon korkaklık değil cesarettir. her şeyin üstesinden gelebileceğine, dünyayı değiştirebileceğine duyduğu omnipotent bir düşünce vardır. yahut şizoid bir kişi de sürekli hayali tehlikeler yaratır kendisine. vefakat bu iki delilik türünden sıyrılan korkak insanda durum daha acınasıdır. çünkü beyindeki kimyasallar sebep değildir, korkak insanın durumunun sebebi tamamen kısıtlı düşünme ve tabiatıdır. merkezde kendisini görmek için mazlum rolünü oynar ve başına gelen her kötülükte tatmin olur. kendisinin bahtsız bedevi olduğu ve etrafının ayılarla çevrili olduğu inancı yüksektir. sürekli tetikte olmalıdır ki o mübarek vücudu zarar görmesin.

    sonuç olarak, korkak insan garip bir türdür. kendini yok etmek için korumaya çalışır, dünyadan nefret eder ama onun her nesnesine değer verir ve en mühimi de narsistten daha büyük narsisttir ama bunu anlayacak kadar da kafası çalışmaz.

  • Korkaklıkla İlgili Anlamlı Sözler

    Korkaklık Sözleri

    Korkusuz yüreklere aşık olun! Zira korkak yürekler sizi de aşkınızı da heba eder.

    ”Ürkek biri tehlikeden önce çekingen, tehlike sırasında korkak, tehlikeden sonra cesurdur.”
    - Jean Paul Richter

    ‘Korkaklar ecelleri gelmeden birkaç kez ölürler, cesurlar ölümü bir kez tadarlar.”
    - William Shakespeare

    Geldin düşler bıraktın pencereme… Geldin düşler bıraktın sonra korktun gittin.

    Korkaklık Sözleri

    ”Korkularımızın, bizi umutlarımızın ardına düşmekten alıkoymasına izin vermemeliyiz.”
    - J. F. Kennedy

    ”Doğru yolu görüp de gitmemek var ya, işte bu korkaklıktır.”
    - Konfüçyus

    ”Dünyadaki tek suç korkaklıktır.”
    - Nietzsche

    Korkaklık Sözleri

    ”Korkak, tehlikeyi görünce ayaklarıyla düşünendir.”
    - Pierre Beaumarchais

    ”Korkarak yaşıyorsan yalnızca hayatı seyredersin.”
    - Friedrich Nietzsche

    ”Korku işe yarayabilir ama korkaklık hiç bir işe yaramaz.”
    - Mahatma Gandhi

    Korkaklık Sözleri

    Anladım ki insanlar; susanı korkak, görmezden geleni aptal, affetmeyi bileni çantada keklik sanıyorlar. Oysaki biz istediğimiz kadar hayatımızdalar. Göz yumduğumuz kadar dürüstler ve sustuğumuz kadar insanlar.

    Korkak gibi yaşamaktansa adam gibi ölmeyi tercih ederim.

     

    Evlilik korkaklar için uygun yegane maceradır.

    Kendi canıma kıyacak kadar salak, gerçeklerden kaçacak kadar korkak değilim.

    Yalanlarla bırakma beni böyle… Gözlerime bak duyguyu söyle… Amam korkak, korkaksın

    Korkaklık ile İlgili Resimli Sözler

    Korkaklık Sözleri

    Kendini olduğundan az göstermek, alçak gönüllülük değil, budalalıktır; kendine değerinden az paha biçmek korkaklıktır, pısırıklıktır. Kendini olduğundan fazla göstermek de, çoğu kez gururdan değil budalalıktandır.

    Korkaklar sık sık ölür, cesurun ölümü bir defadır.

    Cesur ve korkak, tamamen aynı korkuyu duyarken, sadece cesur korkusunu karşısına alıp onu bir alev topuna çevirebilir.

    Korkaklık Sözleri

    ”Hiçbir şeyden korkmayan kimse, herkesin korktuğu adam kadar kudretlidir.”
    - Schiller

    ”Vicdan ile korkaklık aslında tümüyle aynı şeylerdir, vicdan firmanın ticari adıdır hepsi bu.”
    - Oscar Wilde

    Hayatta insanı mahveden üç şey: Korkaklık, gurur ve öfkedir.

    "İnsan sürgünden de, zindandan da, ölümden de korkmamalıdır, sadece korkak olmaktan korkmalıdır."
    - Epictetos

    Korkaklık Sözleri

    Hayatınızın sona ereceğinden korkacağınıza, hiç başlamayacağından korkun.

    Çekingen, ürkek ve korkaklar için her şey imkansızdır; çünkü her şeyi imkansız zannederler.

    ”Kim çevresine korku yayıyorsa, kendisi de korkuyor demektir.”
    - Epicuros

    ”Talih yiğitlerden korkar, korkakları sezer.”
    - Seneca

    ”İnsan sürgünden de, zindandan da, ölümden de korkmamalıdır, sadece korkak olmaktan korkmalıdır.”

    Korkaklık Sözleri

    Korkak, tehlikeyle karşılaştığı zaman, ayaklarıyla düşünen kişidir.

    Korkak insanlar, başaklı buğday sapını bile yılan sanır.

    Korkaklık Sözleri

    Cesur insanın hayal gücü kısıtlıdır. Korkaklık kötü beslenmenin bir sonucudur.

    ”Umut ettiğin kadar özgür, korkak olduğun kadar tutsak olursun.”
    - The Shawshank Redemption

    Korkaklık Sözleri

    ”Bir şeyin haklı olduğunu bildiğin halde, o şeyden yana çıkmazsan, korkaksın demektir.”
    - Konfüçyüs

    ”Korkak insan, namuslu insan olamaz.”
    - D. Szabo

    Korkaklık ile İlgili En Etkileyici Sözler

    Korkaklık Sözleri

    Cesaret zafere, kararsızlık tehlikeye, korkaklık ise ölüme götürür.

    ”Korkak, tehlike olmadığı zamanlarda yumruğunu sallar.

    Korkaklar hiçbir zaman zafer anıtları dikmemişlerdir.

    Allah korkusu, açlık korkusu, ayıp korkusu, en son da vicdan korkusu bulunmayan yerde insan vardır; ama insanlık yoktur.

    Korkaklık Sözleri

    ”Atın ürkeği, yiğidin korkağı.

    ”Bir korkak bir orduyu bozar.”

    Adam adamdan korkmaz, utanır.

    Adamın yere bakanından, suyun yavaş akanından kork.

    Korkaklık Sözleri

    ”Korkak bezirgân ne kâr eder ne zarar (ziyan).”

    ”Pek çok kimse, kaçmaktan korktuğu için cesur zannedilmiştir.”

    KORKAKLAR HERGÜN CESURLAR BİR GÜN ÖLÜR.

    Korku:Kötülük gelme ihtimaline karşı tehlike veya düşüncesi karşısında duyulan kaygı ve  üzüntüye denir.

    Korkunun birçok nedeni ve sebebi vardır.

    Bunların başında:Can korkusu,mal korkusu,tenkit edilirim ve alay edilirim korkusu,en önemlisi rızık korkusu ve endişesidir.

    Rızık korkusu konusunda  İslam dini "Her kim sadece Allahtan korkarsa hiç kimse ona zarar seafoodplus.info kimde Allahtan başkasından korkarsa, hiç kimse ona faysa veremez."Ebu Naim hılye c.8s

    Resulullah( S.a.s):Rızkın gelmesi konusunda acele etmeyin .Zira kul ,rızkını en son damlasına kadar almadan ölmeyecektir."buhari ,Müslim.

    "Kulun rızkı onu ecelinden daha çok arar."seafoodplus.infoaktadır.

    Ayet ve hadislerden de anlaşılacağı gibi müslüman rızık konusunda ve diğer konularda allahtan başka kimseden korkmaz korkmamalıdır.

    Müslüman korkak olmaz çünkü müslüman insanların en cesaretlisidir.

    İslama ve müslümana uygun davranış,Allahtan başka hiçkimseden ve hiç bir şeyden korkmamayı,Allah'ın dediklerine ve milletinin menfaatlerine uygun davranış sergilemeyi gerektirir.

    İman edenlerin,vatanını ve milletini sevenlerin en büyük özelliği hiçbirşeyden korkmamaları ve hiçbir zorluk karşısında yılmamalarıdır.

    Onlar Allahtan başka bir gücün olmadığını bilir ve ona göre davranış sergilerler.

    Bu da onlara Hertürlü korkuyu yenecek cesareti verir.

    Bu konuda Kuran'da :

    "Ki onlar Allah'ın risaletini tebliğ edenler,ondan içleri titreyerek korkanlar ve Allah'ın dışında kimseden korkmayanlardıseafoodplus.info görücü olarak Allah yeter."Ahzab suresi

    "Şüphesiz asıl rızık veren,Çetin kuvvet sahibi olan Allah'tır "zariyat 58

    "Yeryüzünde yürüyen hiçbir canlı yoktur ki ,rızkı Allah'a ait olmasın "Hud:6

    "Andolsun ki sizi biraz korku ,açlık ,mallardan,Can'lardan ve ürünlerden biraz azalma ile imtihan seafoodplus.info Muhammet sen sabırlı olanları müjdele.işte o sabredenler kendilerine bir bela geldiğinde "biz Allah için varız ve sonunda ona döneceğiz"derler."Bakara Sure.

    Yine bir hadisi şerifte:yüce Resul"sizden biriniz Hakkı gördüğü ve şahit olduğu Zaman ;insanların korkusu onun Hakkı söylemesine asla engel olmasın.Çünkü onun Hakkı söylemesi ne ecelini yaklaştırır ve ne de rızkını uzaklaştırır."Ahmed:3/19 buyuruyor.

    Korkunun kötülüğü ve zararları ile ilgili bir çok düşünürün de sözü bulunmaktadır.

    Bunlardan bazıları:

    Korku batıl inançların kaynağıdır. Zulmün de birçok kaynağından seafoodplus.infont Russell

    Korkularımızın bizi umutlarımızın ardına düşmekten alıkoymasına izin seafoodplus.infoy

    Çekingen,ürkek ve korkaklar için herşey imkansızdır,çünkü herşeyi imkansız seafoodplus.infoon Bonaparte.

    Korkak,tehlikeyi görünce ayaklarıyla düşüseafoodplus.info Baumarchais.

    Korkunun kaynağı seafoodplus.info Waldo Emerson.

    Cesaret Zafer'e,kararsızlık tehlikeye,korkaklık ise ölüme götürüseafoodplus.info Sultan Selim Han

    Korkaklar ecelleri gelmeden birkaç kez ölürler,cesurlar ölümü bir kez seafoodplus.infom Shakespeare.

    Yukarıda Ayetlerde,hadislerde ve güzel sözlerde de görüldüğü gibi rızkım azalır,beni görevden alırlar,beni sürerler,eşime dostuma ,evlatlarıma zarar verirler korkusuyla haksızlık karşısında susmak,davasından,ideolojisinden,sendikasından,bayrağından,vatanından vazgeçmek müslümana ve inanan insana yakışan şeyler değildir.

    Çünkü müslüman rızkı Allah'ın verdiğini bilir.

    Sadece Allah'a ibadet edileceğini ve ondan yardım bekleneceğinin şuurundadır.

    Müslüman,vatanını ve milletini seven kişi allahtan başka kimseden korkmayandır.

    Müslüman cesur olandır.

    Rızkı başkalarından bekleyen,

    Makam ve  mevki için rızkım çoğalır düşüncesiyle sendikasını değiştirenler Allah korusun ayetlere karşı gelmiş olurlar.

    Dünya imtihandıseafoodplus.info rızık darlığıyla,bazen hastalıkla ,bazen yakın akraba ve dostların kaybedilmesiyle,bazen makam mevki ile imtihan ediliriz.Önemli olan bu imtihanlardan isyan etmeden,makam mevki ve verilen belalar yüzünden inancımızdan, davamızdan ve şahsiyetimizden taviz vermeden bu imtihanları başarabilmektir.

    Firavun yıl yaşamış başı hiç ağrımamıştır.

    İslam alimlerinin bir çoğu "sevabın çokluğu belanın büyüklüğü oranındadır"demektedirler.

    Emeksiz yemek olmaz.

    İnananlar olarak bilinmesi gereken bela ve musibetlerin müminin mertebesinin yükselmesi için olduğudur.

    Cenab-ı hak amenerresulü de:

    "Hiç kimseye gücünün yeteceğinden fazlası yüklenmez"buyurmaktadır.

    Onun içindir ki inanan insan makam,mevki ve inancından dolayı uğradığı zararlardan yılmaz.

    Korkmadığını gibi bu tür belalar, davasına, sendikasına kendisini daha çok bağlar ve cesaretlendirir.

    Çünkü bilirki:

    Ömür  boyu Allah'ın karşısında değil gücün karşısında eğilenlerin güç dengeleri değiştikçe korku ateşi kalplerinden eksik olmaz.

    Her iktidarın ve gücün karşısında yamulmaktan ruhi ve fiziki dengeleri alt üst olur.

    Onun içindir ki "Korkaklar hergün cesurlar birgün ölür"

     

    Varlıkların En Korkağı: İnsan

    Nevrotik kaygılar güçlü bir şekilde beyinle ilişkili. Ancak endişelenmenize gerek yok. Çünkü araştırmacılar korku ve kaygıları silmenin yollarını bulmak üzere

    Günümüzde, en azından gelişmiş ülkelerde, korku uyandıran doğal olaylarla çok nadir karşılaşıyoruz. Yılanlar ya da timsahlar, günlük hayatımızda bizi korkutmaktan ya da endişelendirmekten çok uzak. Ancak çağdaş dünyada yeni tehlikelerle karşı karşıyayız: Otoyollar, terörizm, kapkaççılar, deprem, iş hayatında ya da sosyal çevrelerde başarısız olma tedirginliği Bu tehditler kısa süreli korkuyu tetiklemiyor, ama çağdaş yaşam anksiyeteleri, her geçen gün insanoğlunu güçsüzleştiriyor. Max Planck Enstitüsü Davranış Psikolojisi Bölümü antropologlarından Irenaus Eibl-Eibesfeldt  "İnsan tüm varlıklar içinde en korkak olanıdır" diyor. "Çünkü, doğanın yaratıklarına karşı koymuş olmasının yanında, entellektüel temele dayalı varoluş korkusuyla da yüzleşmek zorunda kalmıştır”

    Daha fazla zihinsel uğraş, her şeye rağmen yükümüzü seafoodplus.info korku ve kaygıları nasıl algıladığı, sürekli hale getirdiği, hafızaya aldığını anlamaya ilişkin araştırmalar; korkuyu engellemek ya da onun üstesinden gelmek konusunda ipuçları barındırıyor.

    Savaş ya da kaç

    Çok ilginçtir ki, korkunun üstesinden gelmek, kaygıyı uzaklaştırmaktan daha kolay olabiliyor. Bize bir köpek saldırdığında, beynimiz alarm veriyor, kalbimiz daha hızlı atmaya başlıyor. Ya mücadele ediyor (savaşıyoruz) ya da kaçıyoruz. Ne kadar ürkütücü olursa olsun, yaşanılan korku sonlandığında, vücut ve beyin etkinliği normale dönüyor. Anksiyete ya da kaygı çok daha sinsi ve zamanla çok daha zararlı hale gelebiliyor. Hatta pek çok kişi hayalet öyküleri okuyarak, gerilim filmleri izleyerek ya da adrenalini yükselten sporlar yaparak korkuyla oynamayı seviyor. Kaygılar ise oyunun keyfini kaçırabiliyor, kişinin yaratıcılığını, kendi kendine karar verme yeteneğini engelleyebiliyor ve daha ileri aşamalarda sağlığını mahvedebiliyor.

    Anksiyete rahatsızlıkları, zihinsel sorunlar arasında en yaygın olanı. Amerikalı ve Avrupalıların yüzde 10'u bu sorunla karşı karşıya. En bilineni fobiler: Örümcek, yılan, yükseklik ya da kapalı alanda kalma korkusu gibi Bir diğer yaygın olanı ise korku takıntısı. Bu kişiler kendilerini neyin kaygılandırdığını ifade ediyorlar, ancak nedenini açıklayamıyorlar.

    Son araştırmalar, anksiyete rahatsızlıkları ve genel huzursuzlukların genetik kökene sahip olduğunu işaret ediyor. Çevresel faktörlerin baskın etkisi de tartışılmaz. Birbirlerinden ayrı yaşamış olsalar da, tekyumurta ikizleri, çiftyumurta ikizlerine oranla korkuyu daha çok paylaşıyor. Tabii ki, korkuyla ilgili tek bir gen yok. Sinirlerdeki ileticiler ve alıcılar arasındaki etkileşime katılan çok sayıda gen var. Organizmanın iç ritminden sorumlu olan ve biyolojik saati yönlendiren genler de işin içine karışıyor. Korkunun genlerle ilişkisini araştıran bilim insanları, korkak ve korkusuz sıçanlar üretme konusunda başarılı oldular. Sıçanlar, kendilerine yönelebilecek bir tehdide karşı normalde açık alanlarda çok fazla durmazlar. Ancak, denek sıçanlar üzerinde yapılan genetik oynamalar sonucunda, açık alanda kalma süreleri belirgin şekilde artırıldı.

    Beyindeki işbirliği

    Anksiyete ve korkunun nöro-biyolojik temelleri nispeten tanımlandı. Beyinde, anksiyetenin oluşmasından sorumlu tek ve belirli bir bölge yok. Korku sırasında beynin pek çok bölgesinde işbirliği saptanıyor.

    Görüntüleme deneyleri, sadece panik atak sırasında değil, aynı zamanda günlük kaygılar ve huzursuzluklarda da, temporal lobda, beynin sağ ve sol bölümlerinde aşırı kan akışı artışı yaşandığını gösterdi. Araştırmacılar, gönüllülerin loblarını elektrikle uyardıklarında, denekler anksiyete duygusuna kapıldıklarını ifade ettiler. Beynin üst düzey işlevselliğinden sorumlu bölge olan prefrontal korteksin iç kısımları da etkin hale geliyordu. Prefrontal korteksin zarar görmesi, sadece kişinin duygularını etkilemekle kalmıyor, aynı zamanda diğer insanların duygularını tanımlama kabiliyetinin yitirilmesine de yol açıyor. Prefrontal korteks doğumla birlikte oluşmuyor. Olgunlaşması için ay geçmesi gerekiyor. Belki de bu nedenle bebekler, yabancılardan ürkmeye tam da bu dönemde başlıyor. 6 aylık bir bebek, bu tür bir anksiyete yaşayabilecek yeteneğe sahip değil.

    Orta beyin bölümlerinden hipotalamus da önemli ve günümüzde psikiyatrik ilaçların hedefi. Hormon sistemini kontrol ediyor ve sempatik sinir sistemini etkiliyor. Bunların ikisi de, vücudun tehditlere verdiği tepkinin kaynağını oluşturuyor. Ancak aynı sistem ağı, vücudun tepkisiz kalmasına da yol açabiliyor. Korkudan donup kalmak deyimi buradan geliyor. Bu tür bir koruma refleksi insanı tehlikelerden koruyabiliyor. Tarih öncesi çağlara gidecek olursak, vahşi hayvanlardan korkup tepki veremeyen ve bu şekilde hayatta kalmayı öğrenen ilkel insanlar buna örnek verilebilir.

    Korku ve anksiyete sırasında beynin en etkin bölgesi, temporal lobun hemen altındaki amigdal. Araştırmacılar bu bölgeyi elektrikle uyardıklarında, kortizol hormonu düzeyinde artış tespit ettiler. Bu, korkunun en fiziksel işaretlerinden biri. Amigdal, genellikle uykuda, özellikle rüya sırasında etkinleşiyor. Kâbus ve sıkıntılı rüyaların sebebi olarak amigdal gösteriliyor. Bu bölge zarar gördüğünde, anksiyete duygusu azalıyor, ama idrakle ilgili işlevler aynı kalıyor. Yine ilginç bir bilgi: Amigdali hasarlı doğan kişiler, diğer insanların yüzündeki korkuyu tanımlayamıyor.

    Korku hafızası

    Bebekler, kendilerine ürkütücü yüzlerden oluşan resimler gösterildiğinde korku tepkisi vermiyorlar. Ancak gençlik çağında, bu tür kötü niyetli yüzlerin genellikle kötü sözler ya da davranışları temsil ettiğini biliyorlar. Korkuya ilişkin hafızanın bilinçsiz şekilde çalıştığı gerçeği, ilk kez Edouard Claparede tarafından 'lü yıllarda tanımlandı. O dönemde Cenova Üniversitesi'nde psikologdu. Beyin yaralanması sonucu yeni bilgileri hafızasında tutamayan bir kadını tedavi ediyordu. Her görüşmede kendini yeniden tanıtmak zorundaydı. Claparede, bir görüşmeye elinde raptiyeyle geldi ve onunla el sıkıştı. Hastası, bir sonraki ziyaretinde el sıkışmak istemediğini belirtti. Ancak bunu mantıklı bir sebeple açıklayamıyordu. Claparede, bilinçsiz hafızanın hastasını uyardığı sonucuna vardı.

    Bilim insanları son yıllarda, korkuyla bağlantılı durumların hafızaya nasıl kaydolduğuna ilişkin araştırmalar yürütüyorlar. Bunlardan biri de sıçanlar üzerinde yaptıkları deney. Sıçanlara önce bir ses, sonra da elektrik şoku verdiler. Daha sonra, sıçanların sadece ses duyduklarında bile korkuya kapıldıklarını tespit ettiler. Bu araştırmanın sonuçlarına göre amigdalin çekirdeği (nükleus), korku hafızasının depolanmasında kilit nokta olabilir.

    Beyinde, bilinçli hafızanın en önemli merkezlerinden biri olan hippokampus, standart koşullandırmada hiçbir role sahip değil. Sadece uyaranla ilgili olduğunda etkisini gösteriyor. Deneylerde, doğal sese özel bir ışık eşlik ettiğinde ve daha sonra ışık tek başına verildiğinde, hippokampusta bir tepki şekilleniyordu. Bu veriler, Claparede'in fikrini destekliyor: "Bilinçli hafıza ve duygusal hafıza" iki ayrı sistemdir.

    'da psikolog William James şöyle bir çıkarımda bulunmuştu: "Duygusal açıdan çok etkileyici bir izlenim, beyin dokusunda yara izi bırakabilir" İşte bilim insanları, artık sinirsel yara izlerinin nasıl çoğaldığını ve anksiyete hastalıklarına yol açtığını anlamaya başladılar. Birincil amaçları, bu izler daha oluşmadan önleyecek tedavi ilaçları geliştirmek.

    Korkuyu öğrenmek ve silmek

    Korku hissini silmek bile mümkün olabilir. Uzmanlar, sinirlerin uzun dönemli tesirlerinin duygusal hafızada önemli role sahip olduğunda hemfikirler. Sinirler arasındaki bağlantıların doğasına müdahale ederek korkuyu engelleyebileceklerini gördüler. Böylece nedensiz korkuları önleyebilmek için ilaçlar üretilebilir.

    Sinirler korkuyu öğreniyor. Daha sonra sentez yoluyla belirli proteinleri oluşturuyor ve bu işlem, koşullandırma deneyi sona erse de sürüyor. Bilim insanları, amigdalin bölümlerinden bazal çekirdekteki ilişkili proteinlerin sentezlenmesini önlediklerinde, laboratuvar hayvanlarının iki hafta önce öğrendikleri korku tepkilerini silebildiklerini saptadılar. Aynı zamanda, korku hafızası yeniden etkinleştirildikten kısa süre sonra hatırlanan korkuların da önlenebileceğine ilişkin fırsatlar yakaladılar. Bulgular, daha sonraki aşamalarda travmatik anıların ilaçlarla silinebilmesine kapı aralayabilir. İnsanı zayıf düşüren korkuların silinebilmesi, hâlâ geleceğe yönelik bir umut ışığı. Bugün araştırmacılar basit olarak, uyarana verilen koşullu tepkileri durdurmaya çalışıyorlar.

    Klasik psikoloji deneyleri, sıçanların bir sesle birlikte verilen elektik şokuna koşullandıktan sonra, sadece sese korku tepkisi verdiğini kanıtladı. Ancak, elektrik şoku verilmeden tekrarlanan ses deneyinde, bir süre sonra öğrenilen korku tepkisinin kaybolduğu da gözlemlendi. Araştırmacılar tepkinin unutulmadığını, ancak serebral korteksin denetiminde sinir sistemi tarafından bastırıldığını tespit ettiler.

    Bastırma sırasında neler gerçekleşiyor? Korku tepkisi koşullandırıldığında, sinirler kendilerini gruplara ayırarak uyum içinde hareket ediyorlar. Bu gruplaşma bastırılmadan sonra da sürüyor, ancak tepki doğmuyor. Çünkü kendilerini harekete geçirecek itici güç üretilmiyor. Bu, tepki kontrol altına alınmış olsa da, grupların yeni bir itici güçle tekrar aktif hale gelebileceği anlamını taşıyor; Fobilerin sürekli artması gibi

    İlaç mı diyalog mu?

    Hatırlanan korkuları bastırabilecek kimyasal bileşikler bulmak çok zor. Bu arada araştırmacılar, anksiyeteyi artırdığı görülen kimyasal mesajcıları yani nöromedyatörleri (nörotransmitter) engelleyecek ilaçlar geliştirmeye uğraşıyorlar.

    Psikiyatrik ilaçların ulaştığı başarı, GABA (gama aminobütrik asit- nöromedyatör tutucu) azlığının anksiyete hastalıklarını artırdığını işaret ediyor. Bu bilgiden hareketle, günlük kaygıları, nedeni açıklanamayan korkuları engellemeye yönelik çok sayıda ilaç üzerinde araştırmalar sürüyor. Bir kısım ilaçlar günümüzde tedavi amaçlı kullanılıyor.

    Psikoterapi, anksiyete hastalıklarını tedavi etmek konusunda ilaçların alternatifi. Doktorlar çok sayıda yöntem geliştirmiş durumda. Ancak bunlardan hangilerinin başarıya ulaştığı tartışma konusu. Örneğin psikanalizciler, anksiyetenin kaynağı olarak tanımladıkları, hastanın bilinçdışı çatışmalarını çözmeye çalışıyorlar. Kognitif terapistler, hastanın mevcut uyaranlara karşı tutumunu değiştirmeyi hedefleyerek, kaygı ve huzursuzlukları kontrol altına alma yöntemini benimsiyorlar.

    Davranışçılar, bilinçdışı hafızanın önemine kuşkuyla yaklaşıyor ve belirtileri tedavi ederek fobileri önlemeyi deniyorlar. Bazı davranışçılar, kaygıyı tetikleyen uyarıcıya hastanın duyarlılığını derece derece artırarak, ona alışmasını sağlıyorlar. Diğerleri, teşhir terapisi kullanarak, hastasını doğrudan ve şoka yol açacak şekilde uyaranla yüz yüze getiriyor. Her iki terapi de, ters koşullandırmayla anksiyetenin aşılmasını amaçlıyor.

    Yöntemleri ne olursa olsun, terapistler ve ilaç üreticileri, korku ve kaygıları dindirmek konusunda zor bir görevle yüz yüzeler. Çünkü beyinde meydana gelen bağlantılar tam olarak çözülmüş değil. Korkular ve diğer duygular bizi kolayca yenilgiye uğratabilirken, bu tür duyguları gönüllü olarak baskı altına almak neredeyse imkânsız. İşte bu nedenle terapiler çok uzun sürüyor ve başarı sağlama konusunda kimse garanti veremiyor.

    İnsanoğlu kendine korku yaratma konusunda çok başarılı. New York Üniversitesi nörobiyologlarından Joseph E. LeDoux, beynin en güçlü ve etkili işlevlerinden birinin, tehlikeli uyarılara ait hatıraları çabucak biçimlendirip, uzun süre saklayıp, gelecekte benzer uyarılar söz konusu olduğunda bunlardan yararlanma kabiliyeti olduğunu söylüyor. Bu lüksün pahalı olduğunu da ekliyor: "İhtiyacımızdan daha fazla korkuya sahibiz" Gerçekten de öyle, korkuları tanımlama yetimiz çok gelişmiş. Onları kontrol edebilme yeteneğimiz ise çok zayıf. LeDoux'ya göre yanlış, işte bu ters orantılı özelliğimizle harekete geçen, olağanüstü etkili korkuya koşullanma sistemimizde yatıyor.


    Güncellenme Tarihi Ağustos Yayınlanma Tarihi Mayıs

    nest...

    batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir