korunma iğnelerinin yan etkileri / TR / Bilkent Universitesi – Koruyucu İğneler

Korunma Iğnelerinin Yan Etkileri

korunma iğnelerinin yan etkileri

Doğum Kontrol İğneleri

Dünya üzerinde yaklaşık 30 yıldır kullanımda olan doğum kontrol iğneleri üçer aylık (Depo Provera®) ve birer aylık enjeksiyon (Mesigyna®) şeklinde uygulanmak üzere iki ayrı şekilde bulunur ve ülkemizde ikisi de mevcuttur.

Bu iki yöntem de güvenilirlikleri doğum kontrol hapları ve tüplerin bağlanmasıyla karşılaştırılacak kadar yüksektir ve aynen doğum kontrol hapları kullanımında olduğu gibi geri dönüşümlü olan korunma yöntemleridir.

Üç aylık enjeksiyonlar içlerinde vücutta doğal bulunan progesteron hormonunun medroksiprogesteron asetat adlı sentetik depo türevini içerirlerken aylık enjeksiyonlarda progesterona ek olarak östrojen de bulunur.

Uygulanmaları

Üç aylık iğneler onikişer haftalık aralıklarla, aylık iğneler ise dörder haftalık aralıklarla kalçadan veya koldan kas içine enjekte edilerek uygulanırlar.

Aylık iğnelerde bir enjeksiyondan diğerine geçen süre en fazla 33 gün, en az 23 gün olmalıdır. Aylık iğneler arası süre 23 günden daha az olduğunda adet düzensizliği ortaya çıkabilmektedir.

Bir enjeksiyondan diğerine geçen süre yukarıdaki süreleri aştığında yeni uygulama gebelik testi sonrası gerçekleştirilmelidir.

Hem üç aylık hem de aylık iğnelerde ilk uygulama doktor kontrolleri yapıldıktan ve iğne uygulanmasına bir sakınca olmadığı belirlendikten sonra adetin ilk 5 gününde gerçekleşir. Düşük veya kürtaj sonrasında ise ilk bir hafta içinde uygulanabilirler.

Doğum sonrasında emzirmeyenlerde ilk üç hafta içinde, emzirenlerde ise ilk altı hafta içinde ilk enjeksiyon uygulanmış olmalıdır.

Etki mekanizmaları

Üç aylık iğneler ovulasyon (yumurtlama) sürecini devre dışı bırakarak etki ederlerken, aylık iğnelerde ek olarak bulunan östrojen ovulasyonu devredışı bırakmaya katkısı yanında düzenli olarak adet görülmesini sağlar..

 

Yan etkiler

Adet kanaması değişiklikleri

Üç aylık iğneler kadında belirgin adet kanaması değişikliklerine neden olurlar. Üç aylık iğnelerin bir enjeksiyonu sonrasında bile kadınların %50'sinde amenore (adetin tümüyle kesilmesi) gözlenirken, dört enjeksiyon sonrası kadınların yaklaşık %75'i adet görmez. Ancak bu değişikliklerin menopoza girildiğine işaret etmediğinin ve kalıcı olmadığının bilinmesi önemlidir.

"Adetten kesilme" görülmeyen kadınlarda üç aylık iğneler sıklıkla lekelenme tarzında ara kanamalara neden olurlar. Bu durum da geçicidir ve şikayetlerin belirgin olduğu durumlarda doktor tarafından ek östrojen takviyesi verilmesiyle arakanamalar düzeltilebilir.

Üç aylık iğnelerin aksine aylık iğnelerde adet düzeni sıklıkla devam eder ve ortalama 28 günde bir adet kanaması görülür. Ancak aynen doğum kontrol haplarında olduğu gibi kullanımın ilk aylarında lekelenme tarzında ara kanamaları gözlenebilir.

Kilo değişiklikleri

Her kadın yaşın etkisine bağlı olarak her sene belli bir miktarda kilo alır. Doğum kontrol yöntemlerinin kilo üzerine etkileri değerlendirilirken bu gerçek gözönünde bulundurulmalıdır.

Çalışmalar, üç aylık iğnelerin bir yılda doğal olarak beklenen kilo alımı yanında ortalama kilogram daha alındığını, bunun aylık iğnelerde yaklaşık kilogram olduğunu (doğum kontrol haplarında kg.) göstermektedir. Kilo alımının daha çok iştah artışına bağlı olduğu görülmektedir.

Psikolojik değişiklikler

Üç aylık iğnelerin prospektüsünde yazılanın aksine çalışmalar bu iğnelerin ve aylık iğnelerin kadında depresyona neden olmadığını göstermektedir. Yüzde 5 kadında üç aylık iğne kullanımına bağlı olarak cinsel istekte azalma görülebilmektedir.

Doğum kontrol iğnelerinin diğer avantajları

Öncelikle her iki iğne de ovulasyonu (yumurtlamayı) devre dışı bırakması nedeniyle dismenore (sancılı adet görme), adet öncesi gerginlik, yumurtlama ağrısı gibi yumurtlamayla ilgili yakınmalarda tedavi edici özellikler göstermektedir. Yine endometriozis hastalığı olanlarda bu etki sayesinde hastalığa bağlı ağrıda gerileme gözlenir.

Doğum kontrol iğnelerinin adet kanamasını azaltıcı ve hatta yok edici etkileri demir eksikliğine bağlı anemi (kansızlık) riskinin de belirgin şekilde azalmasını sağlar.

Miyomları olan ve buna bağlı aşırı kanamaları olan kadınlarda üç aylık iğne uygulamaları kanamaların azalmasına ve böylece ameliyatla rahimin alınma zorunluluğunun ortadan kalkmasına önemli katkılarda bulunabilmektedirler.

Doğum kontrol iğneleri yine yumurtlamayı devre dışı bırakmaları nedeniyle kadınlarda doğurganlık çağında sık görülen fonksiyonel (yumurtlama işlevinin yarıda kalmasından kaynaklanan) yumurtalık kistlerinin daha az görülmesini sağlarlar.

Doğum kontrol iğneleri endometrium (rahim iç tabakası) ve yumurtalık kanserinden koruyucu etkiler gösterirler. Üç aylık iğnelerin meme kanseri riski üzerine bir etkisi yokken, aylık iğnelerde henüz devam etmekte olan çalışmalardan daha çok bu ilacın da meme kanseri riski üzerinde etkisinin olmadığı yönünde sonuçlar elde edilmektedir.

Üç aylık iğnelerin doğum kontrol haplarının aksine kanın pıhtılaşma mekanizması üzerinde olumsuz etkisi olmadığı düşünülmektedir. Bu nedenle prospektüsünde farklı yazsa da üç aylık iğneler daha önceden damarsal bir hastalık geçirmiş olan ve bu nedenle doğum kontrol hapı kullanması sakıncalı olan kadınlarda da kullanılabilmektedir. Ancak aylık iğnelerin içinde östrojen bulunması ve östrojenin de kan pıhtılaşmasını artırıcı yöndeki muhtemel etkileri nedeniyle bu tür hastalarda kullanılması şu an için önerilmemektedir.

Üç aylık iğnelerin yukarıdakilere ek olarak epilepsi hastalığı olanlarda nöbet sıklığını azaltıcı etkileri olduğu da gösterilmiştir.

Gebelikte yanlışlıkla uygulama

Gebelikte yanlışlıkla uygulandığında ne üç aylık ne de aylık iğnelerin bebekte anomali riskinde artışa neden olduğu yönünde bilimsel bir veri yoktur ve bu nedenle bu enjeksiyonların teratojen etkileri olmadığı kabul edilir.

Daha sonraki gebelikler üzerine etkileri

Doğum kontrol iğneleri kalıcı değişikliklere neden olmaz ve ilacın etkileri vücuttan tümüyle ortadan kalktıktan sonra ovulasyon ve böylece gebe kalabilirlik tümüyle geri döner. Bu geriye dönüş aylık iğnelerde son enjeksiyondan 30 ile 60 gün sonraki bir zaman diliminde gerçekleşirken, üç aylık iğnelerde 6 ile 18 ay gibi uzun olabilir. Bu nedenle yanlızca kısa bir süre korunmak isteyen kadınlar için üç aylık iğne uygun bir yöntem değildir.

Hangi durumlarda kullanılmazlar?

  • -gebelik şüphesi veya varlığı

  • -nedeni açıklanamayan vajinal kanama

  • -üç aylık iğnelerde memekanseri, aylık iğnelerde meme, endometrium ve diğer östrojene bağlı geliştiği düşünülen kanser türleri

  • -tüm ilaçlarda olduğu gibi ilacın içindeki etken maddeye ya da maddelere karşı allerji öyküsü

  • -aylık iğneler daha önce ya da şuanda damar tıkanıklığı ile seyreden hastalığı olanlarda (kalp krizi, "inme", derin ven trombozu gibi ve kronik karaciğer hastalığı olanlarda, ya da gebelikte veya doğum kontrol hapı kullanımında safra kanallarının tıkanmasına bağlı sarılık öyküsü olanlarda kullanılmazlar. Bu hastalıklar östrojene bağlı olarak geliştiğinden prospektüsünde farklı olarak belirtse de üç aylık iğneler bu durumlarda kullanılabilmektedirler.

Üç aylık iğneler östrojen içermediklerinden kan lipidlerinde yükselme olan, migreni olan, kalp hastalığı olan, epilepsi ilacı kullanan, 35 yaşın üzerinde olup sigara içen, diabete bağlı damar hastalığı olan, lupus hastalığı olan kadınlarda da kullanılabilirler.

Üç aylık iğneler yine östrojen içermediklerinden emzirme döneminde kullanıldıklarında sütü azaltmaz, bileşimini etkilemezler.

Özetle söylemek gerekirse

Üç aylık iğnelerin en uygun kullanım alanları emzirme döneminde olan, kalp-damar ve karaciğer hastalıkları nedeniyle östrojen içerikli aylık iğne veya doğum kontrol hapları kullanamayan ve östrojen kullanımının sakıncalı olabileceği diğer bazı hastalıkları olan kadınlardır. Yine adet görmemeyi bir avantaj olarak gören kadınlar içinde üç aylık iğneler oldukça uygundur.

Aylık iğneler ise etki mekanizmaları ve yanetkileri olarak doğum kontrol haplarıyla oldukça benzeşen bir korunma yöntemi olmaları nedeniyle doğum kontrol hapı kullanımı açısından uygun bir aday olan, ancak günlük hap kullanımının verdiği sıkıntı ve unutma riski veya başka kişilere yakalanma korkusu nedeniyle doğum kontrol haplarını kullanmak istemeyen kadınlar için bir numaralı seçenek olarak karşımıza çıkmaktadırlar.

Jinekolojik Sorununuz İçin Muayene Randevusu Alın:

 

 

 

 

 

 

 

 

Jinekolog Dr. Kağan Kocatepe'den mesai günlerinde arası randevu almak için:

13 13
45 02​

Telefonla tıbbi sorularınıza yanıt verilememektedir.

​​

Adres: Nispetiye Cd. 36/3

Levent II Apt. - Kat 2 Daire

Etiler - 1. Levent / İstanbul

Muayene Saatlerimiz:

  • Pazartesi:

  • Salı:

  • Perşembe:

  • Cuma:

  • seafoodplus.info:

Daha fazla bilgi >>

Doğum kontrol iğneleri % gebelikten koruyor mu?

Haberin Devamı

DOĞUM KONTROL İĞNELERİ NASIL KULLANILIR?

Doğum kontrol iğnelerinin aylık ve 3 aylık olarak iki farklı seçeneği bulunmaktadır. Genellikle 3 ayda 1 kez yapılan depo formları kullanılmaktadır. Bu iğneler, adet dönemi başlangıcından itibaren ilk 5 gün içinde uygulanmaktadır. 3 aylık doğum kontrol iğneleri, saf progesteron içeriği ile gebelik oluşumunu üç ay süreyle engellemektedir.

DOĞUM KONTROL İĞNELERİ % KORUMA SAĞLAR MI?

Bu iğneler genellikle günlük doğum kontrol hapı almayı unutanlar ve uzun süre koruma sağlamayı isteyenler için uygundur. Her iki iğne de kalça, omuz ya da uyluk alanında kas içine uygulanmakla birlikte, etki süresi boyunca %99 oranda koruma sağlamaktadır. Oldukça güvenilir yöntemlerdir.

DOĞUM KONTROL İĞNELERİNİN OLUMLU YÖNLERİ NELERDİR?

Doğum kontrol iğneleri, gebeliği engellemede %99 oranında başarı sağlamaktadır. Bununla birlikte sağladığı kullanım kolaylığı, iğneleri pek çok kadının tercihi yapmıştır. Adet dönemi öncesi gerginliği azaltması, dış gebeliği ve rahim ve tüplerde iltihap oluşmasını engellemesi, doğum kontrol iğnelerinin sağladığı diğer avantajlardır. Günlük hap yutma gereksinimini ortadan kaldırması en büyük avantajıdır.

Haberin Devamı

Doğum kontrol iğneleri kimler için uygun değildir?

Doğum kontrol iğnelerinin kullanılması, halihazırda gebe olanlar ve gebe olma olasılığı bulunanlar için uygun değildir. Bunun yanında daha önce meme kanseri tedavisi görenler ve şeker hastası olan kadınlar için doğum kontrol iğneleri önerilmemektedir. Ayrıca bazı kadınlarda östrojen hormonu alımı sakıncalı olabileceği için, östrojenli iğneler kullanılmadan önce mutlaka gerekli tahliller yapılmalıdır.

DOĞUM KONTROL İĞNELERİNİN YAN ETKİLERİ VAR MIDIR?

Doğum kontrol iğneleri kullanan kadınların en çok karşılaştığı sorun adet düzensizlikleridir. Bu düzensizlikler kendini ara kanama, kesinti ve aşırı kanama şeklinde gösterebilir. Bununla birlikte mide bulantısı, ciltte yağlanmanın artması ve sivilcelenme gibi etkiler, doğum kontrol iğnesi kullanan kadınların karşılaştığı diğer olumsuzluklardır.

Haberin Devamı

İĞNELER BIRAKILDIKTAN NE KADAR SONRA HAMİLE KALINABİLİR?

Doğum kontrol iğneleri bırakıldıktan sonra gebe kalma durumu kadınlarda farklılık göstermektedir. Bazı kadınlar iğneyi bıraktıktan birkaç gün sonra hamile kalabilirken, bazılarında ise bu süreç 3 ila 6 ayı bulabilmektedir. İğneler bırakıldıktan ilk bir yıl sonraki süreçte gebe kalma oranının %80 olduğu söylenebilir.

#Doğum Kontrol İğneleri#Doğum Kontrol İğnesi 0 Korur Mu#Doğum Kontrol İğnesi Nedir

LinkedinFlipboardLinki KopyalaYazı Tipi

Yazarın Tüm Yazıları

Hamilelikten Korunma İğnesi Nedir, Nasıl Kullanılır? Gebeliği &#;nleyici İğneler (1 Aylık İğne) Nasıl Kullanılır?

Hamilelikten korunma iğnesi, en yaygın olarak kullanılan doğum kontrol yöntemleri arasında bulunmaktadır. İğneler içerdikleri sentetik hormonlar ile gebeliği önleyici bir etki oluşturmaktadır. Gebeliği önleyici iğneler kadınlara uygulanmakta olan bir doğum kontrol tekniğidir. 1 aylık iğnelerin doğum kontrol haplarına benzer olduğu söylenebilir.

 Hamilelikten Korunma İğnesi Nedir, Nasıl Kullanılır?

 Hamilelikten korunma iğnesi, istenmeyen gebeliklerin önlenmesi amacıyla kullanılmaktadır. Koruyucu olması için her ay bir kez uygulanması gereken bir iğnedir. Doğru uygulama teknikleri ile koruyuculuk oranı %99 olarak ifade edilebilir.

 Hamilelikten korunma iğnesi, kadının yumurtlamasını engelleyici bir etkiye sahiptir. İğne şeklinde uygulanan doğum kontrol yöntemi mutlaka bir sağlık çalışanı tarafından uygulanmalıdır. Hamilelikten korunma iğnesinin kullanımı, bir sağlık personeli tarafından kas içine iğnenin enjekte edilmesi ile sağlanmaktadır. Koldan veya kalçadan yapılabilir.

 Gebeliği Önleyici İğneler (1 Aylık İğne) Nasıl Kullanılır?

 Gebeliği önleyici iğneler, koruyuculuk oranları oldukça yüksek olan doğum kontrol yöntemleri arasında bulunmaktadır. Düzenli ve doğru bir şekilde kullanılması da oldukça önemlidir. 1 aylık iğnelerin her ay mutlaka uygulanması gerekmektedir.

 Kullanmaya başlamadan önce doktor muayenesi yapılması gerekmektedir. İçerisinde fazla miktarda progesteron veya östrojen hormonu bulunan gebeliği önleyici iğneleri kullanmaya başlamadan önce doktorunuza mutlaka danışmanız gerekir. Gebeliği önleyici iğneler kas içerisine uygulanmaktadır. İlk olarak adet kanamasının beş günü içerisinde uygulanması gerekir.

  Gebeliği önleyici iğneler koruyuculuk yönünden güçlü olmalarına rağmen vücutta bir takım yan etkilere sebep olabilmektedir. Anne sütünün miktarını azaltıcı bir etkisi olabileceği gibi kalitesini de bozabilir. Baş ağrısı ve baş dönmesi gibi yan etkileri de gözlenebilmektedir. İğnelerin kullanımına bağlı olarak kilo artışı da gözlenebilir. İlk aylarda ara kanamalara da sebebiyet verebilmektedir. Ayrıca cinsel hastalıklara karşı da bir koruyuculuğu bulunmamaktadır.

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir