Koçtaş Mucize Hurç

koçtaş mucize hurç

TÜM KATEGORİLER
- MOBİLYA
- BAHÇE VE BALKON
- ISITMA VE SOĞUTMA
- BANYO
- MUTFAK

Hur&#;lar

Hurç Modelleri

Hurç; sağlam yelken bezinden yapılan eşyaların korumasını sağlan ev tekstili ürünlerdir. Hurçlar giyecek, yiyecekleri veya çeyizlik ürünleri saklamak için kullanılır. Ayrıca bazı hurç modelleri halı, yolluk gibi ürünleri muhafaza etmek için de kullanılır. Hurç çeşitleri kare, dikdörtgen tarzında olabilir.

Saklama alanlarını genişletmek ve düzenleme yapmak

Ev düzenleyicilerin başında geniş kullanım alanlarına sahip olan hurç çeşitleri gelir. Hurç modelleri sonbahar veya ilkbahar aylarında kışlık veya yazlık kıyafet ayrımı yapılırken yanı başınızda eksik olmayan parçaların başında gelir. Hurçlar farklı boyutlarda üretilmiştir. Küçük hurçları çoraplar için veya çekmece içlerine uygun boyutta olanları çekmece içlerinde kullanabilirsiniz.

seafoodplus.info sanal market uygulamasında bütün hurç modellerini görebilirsiniz. Halı hurçları 6 m2, yolluk veya 4 m2 kadar olan halılarınız koruyabilirsiniz. seafoodplus.info üzerinden alacağınız halı hurçların uç kısımları şeffaf olarak tasarlanmıştır. Bunun sayesinde ise halıyı tamamıyla açmadan içindeki halıyı görmenize olanak sağlar.

Hurç Nasıl Katlanır?

Hurçların yapım aşamasında kesinlikle iğne iplik kullanılmaz. Ultrason dikiş yöntemi kullanılarak dikilir. Hurçların içi elyaf ile kaplanmıştır. Rahatlıkla hurç çeşitleri ihtiyacınız olmadığında katlayıp kaldırabilirsiniz. Hurçları yıkama işlemi sırasında 30 derece yıkabilirsiniz. Kuru temizleme yapılmaz. Çamaşır suyu veya ağartıcı kullanılmaz. Tek kullanımlık değildir. Temiz kullanıldığı sürece defalarca kullanılır.

Hurçlar eşyaların derli toplu görünmesini sağlar. seafoodplus.info'de bulunan hurç modelleri hava geçirme özelliğine sahiptir. Hurçların içine temiz eşyaları koyduğunuzda herhangi bir koku oluşmaz. Ancak isteğinize göre kuru sabunu rendeleyip veya küçük parçalara ayırıp hurçların içine koyabilirsiniz.

Hurç Nasıl Süslenir?

Hurç modelleri kullanılacağı alan ve kullanım yerlerine göre değişik ölçülerde seçilmelidir. Belirlenen ölçülere dikiş payı ve kapama payları eklenerek ölçü tespiti yapılır. Kapama payları kullanılan kapama malzemesine göre değişiklik gösterir.

seafoodplus.info da sandık tipi hurçlar desenli özel ve şık bir kumaşla üretilmiştir. Bu tür desenli kumaşları süslemenize gerek kalmadan kullanabilirsiniz. Süslenmeye uygun olan hurçları etamin, küçük boncuklarla veya fırfırlı kumaşlarla kendinizde süsleyebilirsiniz. Hurçların iç kısımları elyaf yapısı sayesinde rahatlıkla dikebilir veya yapıştırabilirsiniz.

Yorgan hurcu niçin kullanılır?

Kış aylarının vazgeçilmezi olan yorganlar yaz aylarında geniş yer kaplamalarından dolayı tercih edilmez. Ancak seafoodplus.info üzerinden alacağınız yorgan hurcu sayesinde yorganlarınızı koyup güvenle saklayabilirsiniz. Kategoride yer alan yorgan hurçları yorganlarda sararma veya renk değişimlerinden neden olmaz.

Plus Haziran

müziğin tam hizmet üreticisi:

HANDE ÜNSAL _

Saglik Sektöründe kadin olmak

#hayatevesığar

Hande Kazanova Tuğba Özerk Nila Fırat Nur Viral Yasemin Şefik Aysun Kaba

SAYI 7 / HAZİRAN

İhtişamlı ve rüya gibi düğünler

’da

Detaylı bilgi için: 85 00

seafoodplus.info

YÖNETİM İMTİYAZ SAHİBİ:

Tolga Aksakal

SORUMLU YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜ VE İNTERNET YAYIN SORUMLUSU:

Tolga Aksakal

GENEL YAYIN YÖNETMENİ:

Sanem Kurt

KREATIF KOORDİNATÖR: EDİTÖR: DEKORASYON EDİTÖRÜ: MODA EDİTÖRÜ: FREELANCE MODA EDİTÖRÜ: TASARIM VE DEKORASYON FOTOĞRAF EDİTÖRÜ: KREATİF:

KATKIDA BULUNANLAR:

REKLAM KOORDİNATÖRÜ: REKLAM VE REZERVASYON: YAYIN TÜRÜ: İSTANBUL OFİS:

Merve Çeviren, Nergis Aksakal Sanem Kurt Yıldız Zeybek Berna Dumlu Gülşah Uçar Nur Seda Şahin İbrahim Yıldıztekin 88 Medya Aynur Cihan, Aslı Çakıl, Destina Çavdar Alçı, Ferah Uzundurukan, Beyhan Sarak, Melis Gence, Ayberk Açıkel, Asena Cansu Nalbant, Müge Güney, Ayşe Özgeniş Gökberk Kocaaliler 25 88 / 25 88 [email protected] Yerel Süreli Yayın Eski Büyükdere Cd. Sapphire AVM K:B4 seafoodplus.info / İSTANBUL

Plus Dergisi’nin isim ve yayın hakkı 88 Medya – Tolga Aksakal’a ait olup T.C. yasalarına uygun olarak yayınlanmaktadır. Dergide yayımlanan yazı, fotoğraf ve illüstrasyonların her hakkı saklıdır. Yazıların sorumluluğu yazarlara, yayınlanan ilanların sorumluluğu ise sahiplerine aittir.

ISSN:

Dilediğin zaman Dilediğin yerde seninle

Dijital Basın

Plus dergisine abone olmak için [email protected] adresine yazabilir ya da seafoodplus.info adresindeki abonelik formunu doldurarak bize ulaşabilirsiniz.

#evdekal

DERGİ OKU Plus Dergisi Haziran ve tüm sayıları ücretsiz olarak Dergilik, İssuu, Dmags ve seafoodplus.info'da

Dijital Basın

‘Viva the VIVA!’

EDİTÖR

EVE SIGDIK MI SAHIDEN? )

SWAROVSKI

BEYMEN CLUB KADIN SS

CARTIER

VAKKO

ayat eve sığar dediğimiz tam ayı evde geçirdik. “Ay ben hiç anlamam o işlerden” diyenlerin bile, Zoom Meeting’leri set ettiği, İnstagram Canlı Yayınlarının tozunu attırdığı, youtube kanalları açtığı küresel bir çıldırmaya da şahit olduk. İçime döndüm diyenlerin, içine dönüşlerini göstermek ile ilgili nasıl da derin bir arzu duyduğunu. Tam karantina sürecinin sona erdiği “yeni normal” dediğimiz fiziksel mesafeyi koruyarak yaşayacağımız “yeni bir düzen” için geçiş sürecinin nasıl olacağı aslında hepimiz için de büyük merak konusu. Bu dönemde alınan kararların, atılan adımların ne kadar sürdürülebilir olduğunu zaman içerisinde hep birlikte göreceğiz ancak hepimizin, hep konuştuğu ancak belki de ilk kez yüzleştiği kavramlar girdi devreye. “Öz Sevgi”

ve “Öz Şefkat”. Kendi kendine yetebilenlerin, kendini olduğu gibi sevip kabul edenlerin bu sudan daha az su yutarak çıktığını da gördük. Bu süreçte her şeye rağmen üretmek, var olmak daha da önemli oldu. Bu ayın kapak konuğu Hande Ünsal’la tamamen evde tüm ekibin çalışarak çıkarttığı single’ı “İyi misin?” e yakışan bir kapak hazırladık. Hande Ünsal’ın kendi evinde, Fotoğrafçı Murat Akçay’ın ise kendi evinde yaptığı görüntülü konuşmanın ekran görüntülerinden oluşan bir fotoğraf çekimi yapıldı. Elbette röportaj da, biz uzun uzun sorduk, Hande Ünsal tüm samimiyeti ile anlattı. Çekim tekniği itibari ile en özel kapak çalışmalarımızın arasına şimdiden girdiği aşikar. Başlayan yaz mevsimi, herkesin “yeni bir ben”le tanıştığı “yeni normal” günlerinin keyif, huzur ve sağlıkla geçmesi dileği ile…

BALMAIN B BUZZ

BOTTEGA VENETA

Sanem Kurt

içindekiler HAZİRAN 12 Dünyanın her yerinde moda 26 Hande Ünsal: Güzelliğini ile İzmir’liliğinden alan bu muhteşem müzik kadını ile karantinayı, müziği ve aşkı konuştuk. 38 Yaz Makyajı, Sonunda evden çıkabildiğimiz bu günlerde yaz makyajının incelikleri Kısa Kısa 74 #hayatevesığar Birbirinden ünlü ve başarılı kadına karantina günlerini sorduk 76 Düzene Girmeyen Yer Kalmasın: Ev ve Dolap içi organizasyonu için tüyolar

plus Mayıs - Haziran

26 KAPAK

HANDE ÜNSAL İzmir’li, güzelliği ile de İzmir’in kızı olmanın da hakkını veriyor zaten…

seafoodplus.info

82 Renklerin Şifresi: Zeynep Tarhan Muslu 88 Fatih Ömercikoğlu: Moda Dünyasının Yükselen Değeri

Yaz

Makyajı

Röportaj : Hayal Satan Adam: Özgür Aras

Babalar Günü Hediye Önerileri

Astroloji: Haziran Ayında Burçları Neler Bekliyor?

HAYAL SATAN ADAM:

Özgür Aras

seafoodplus.info

plus Mayıs - Haziran

seafoodplus.info

MODA

Dünyanın her

yerinde moda Karantina boyunca herkesin aklında aynı sorular… “Acaba yaz tatili yapabilecek miyiz?” ya da “Tatile nereye gideceğiz?“ Hız kesmeden aklımızı kurcalamaya devam ediyor. Tatil planlarımız için Avrupa’da deniz kıyısı bir sahil kasabası mı yoksa tarihi mimari yapılar ile kaplı kalabalık şehirleri mi tercih edeceğiz? Peki planlarımızı yaparken yeni sezon trendlerine hiç göz attık mı? Cevabınız “Hayır” ise çözüm bizde. Sizler için Avrupa’nın birbirinden farklı iki şehrini bizlerde hissettirdiklerini iki dünya devi marka ile birleştirdik. İncelediğimiz bu yeni sezon trendler sayesinde tatile nereye giderseniz gidin gözler hep sizin üstünüzde olacak!

Hazırlayan : Ayberk Açıkel 12

plus Mayıs - Haziran

seafoodplus.info

JACQUEMUS LE CHAPEAU BOMBA

JACQUEMUS LES SANDALES TATANES

JACQUEMUS LE BODY YAUCO

JACQUEMUS LES LUNETTES SOLEIL

SAINT TROPEZ JACQUEMUS LA BOÎTE À GATEAUX

DALGASI JACQUEMUS LE GRAND CHIQUITO

JACQUEMUS LES SANDALES RAPHIA

JACQUEMUS LES RIDEAUX

JACQUEMUS LES LUNETTES SOLEIL

JACQUEMUS LA ROBE JACQUES

seafoodplus.info

JACQUEMUS LA JUPE HELADO

JACQUEMUS LES SANDALES ELME

JACQUEMUS LA ROBE CORTESE

plus Mayıs - Haziran

MODA GUCCI GG CANVAS FEDORA

€

GUCCI T-SHIRT WITH GUCCI LAMB

€

GUCCI OPHIDIA MINI BACKPACK

€

GUCCI MID-HEEL SANDAL WITH DOUBLE G

€

ROMA RÜZGARI

GUCCI ROUND SUNGLASSES WITH METAL DETAILS

€

GUCCI GG MARMONT MINI CHAIN BAG

€

GUCCI LEATHER BELT WITH HORSEBIT

€

GUCCI LION HEAD EARRINGS WITH DOUBLE G

GUCCI LEATHER MID-HEEL LOAFER

€

GUCCI WOOL SILK SHORT BELTED JUMPSUIT

€

GUCCI SYLVIE WEB STRETCH JERSEY DRESS

€

GUCCI BLIND FOR LOVE CHOKER IN GOLD

€

plus Mayıs - Haziran

GUCCI WASHED DENIM FLARE PANT WITH GUCCI LABEL

€

GUCCI PRINCETOWN LEATHER SLIPPER

€

GUCCI WOOL SILK DRESS WITH TIE

€

seafoodplus.info

ALL THINGS MOCHI

seafoodplus.info

#SOKAĞINÖZGÜRRUHU

MODA Hazırlayan: Asena Cansu Nalbant

Baharın Çiçeklerini Ya z a T a ş ı y ı n DANIEL ESPINOSA

OFF-WHITE

ZEYNEP ARÇAY

4, TL

ROXANNE ASSOULIN

ALEXANDRE VAUTHIER

7, tl

MOTHER-

60 $

PRADA

€

JIMMY-CHOO

6, tl

plus Mayıs - Haziran

seafoodplus.info

Baharın Çiçeklerini Ya z a T a ş ı y ı n ACADEMIA

IN THE MOOD FOR LOVE KADİFE TAÇ TL

VERSACE

5, TL STAUD

CHRISTOPHER ESBER PRADA

4, tl

5, tl

BALENCIAGA

7, tl

ACADEMIA

seafoodplus.info

2, tl

plus Mayıs - Haziran

MODA

TL TL TL

Sezonun Romantik Ruhunu Yansıtan Tema:

BLEU BLANC NetWork İlkbahar/Yaz koleksiyonunun romantizm esintili teması Bleu Blanc, mevsimin pozitif enerjisini mavinin tüm tonları ve göz alıcı desenlerle hareketlendirilmiş sofistike tasarımlarında buluşturuyor. Metalik turkuaz detaylar, jakarlar ve özellikli devore kumaşların ön plana çıktığı ürün grubu, hem şık hem de gösterişli bir kadın profilini resmediyor. Parlak turkuaz, cupro, çizgili tencel ve keten gibi dokular ile birleşirken, denim kumaşlar ise başlı başına iddialı bir duruş sergiliyor. İlhamını yaz akşamlarından alan seride, hafif fakat gösterişli kumaşlar rahat ve şık kombinlere zemin hazırlıyor.

plus Mayıs - Haziran

Melek ve manzara figürleriyle destansı bir havaya bürünen çini görünümlü mavi-beyaz desenler, sezonun sıcak ve samimi ruhunu destekliyor. Güpürün yoğun bir şekilde kullanıldığı Bleu Blanc temasında, beyaz keten ve vual detayları koton ve şifonlar ile bir araya geliyor, sezon trendlerinde sıkça karşımıza çıkan batik desen ve efektleri ise elbise, gömlek ve ceketleri etkisi altına alıyor. Taftanın doğal volümünün etek ve montlara kazandırdığı yeni ve dinamik form, balon kollar, flare bluzlar ve kat kat volanlı modellerle güçlenerek daha modern ve romantik bir Network kadını yaratıyor.

seafoodplus.info

MODA

YAZIN VAZGEÇİLMEZİ HASIR ÇANTALAR Yazın müjdecisi hasır çantalar, İlkbahar/Yaz sezonunda da hakimiyetini sürdürüyor. Son yıllarda plajlardan şehir hayatına, gündüzden geceye radikal bir giriş yapan hasır çantalar, dünyaca ünlü markaların koleksiyonlarında yerini aldı Oversize modellerden clutch’lara ve askılı omuz çantalarına farklı formları ve yeni kalıpları ile yaz kombinlerinin vazgeçilmezi hasır çantalara sahip olmanın şimdi tam zamanı!

5 7

6 4

plus Mayıs - Haziran

seafoodplus.info

9 MARK CROSS BEYMEN

MARK CROSS BEYMEN 10

MARK CROSS BEYMEN

BEYMEN

11 12

DOLCE GABBANA BEYMEN

14 13

seafoodplus.info seafoodplus.info GAIA BEYMEN BLENDER seafoodplus.info seafoodplus.info CROSS BEYMEN seafoodplus.info CROSS BEYMEN seafoodplus.info

CROSS BEYMEN seafoodplus.info CROSS BEYMEN seafoodplus.info seafoodplus.info BEYMEN BLENDER BEYMEN BEYMEN HEREU

STELLA MCCARTNEY BEYMEN

BEYMENBLENDER STELLA MCCARTNEY BEYMEN RODO BEYMEN RODO BEYMEN

seafoodplus.info

plus MayÄ±s - Haziran

FOR

seafoodplus.info

RÖPORTAJ

)

Yazan, besteleyen, söyleyen müzigin tam hizmet üreticisi!

HANDE ÜNSAL Güzelliğini ile İzmir’liliğinden alan bu muhteşem müzik kadını ile karantinayı, müziği ve aşkı konuştuk

İ Fotoğraf:

Murat Akçay Röportaj :

Sanem Kurt 26

plus Mayıs - Haziran

zmir’li, güzelliği ile de İzmir’in kızı olmanın da hakkını veriyor zaten… 7 göbek müzisyen bir aileden geliyor. Türkiye’nin ilk viyola virtüözü olan Anneannesi Nursal Ünsal’ın elinde büyüyor. Tek başına, Hande olarak, hem şarkıları hem de solistliği ile müzik piyasasına ve dinleyicilerine rüştünü ispatlıyor. Korona tedbirleri içerisinde evde kaldığımız bu süreçte tamamı “homemade“ son single’ı “İyi misin?” e yakışacak bir fotoğraf çekimi yaptık. Facetime üzerinden ekran görüntüleri alınarak çekilen ev yapımı fotoğrafları ise kapağa taşıdık. seafoodplus.info

seafoodplus.info

plus MayÄąs - Haziran

RÖPORTAJ

plus Mayıs - Haziran

seafoodplus.info

Corona salgını süresince hayat eve sığar dedik ama müzik evden taştı. “İyi misin?” bestelenmesinden klibinin çekilmesine kadar, özetle başından sonuna #evdekal döneminin eseri mi gerçekten? Bestelenmesi yıl önce gerçekleşen, albüme saklanan bir şarkıydı ancak bu süreçte herkes birbirine “İyi misin?” diye sormaya başladı. İnsanların birbirini merak ettiği, birbirini aradığı bir dönemde sevdiğini arayanlar ve arayamayanlar var. Ayrı olan, bu süreç içerisinde ayrılanlar var, derken “İyi misin?” şarkısının bu dönemi yansıttığını düşünerek bir IG Tv projesine dönüştürelim istedik. Patronlarımız Samsun Demir ve Özlem Bora ise bu şarkının bir IG Tv projesinden fazlasını hak ettiğini, bir single olarak her yerde yayınlanmasını istediler. Şarkının single olarak karar verilip klibinin çekimi dahil, yayınlamasına kadar geçen süre toplamda 2 gün kadar… Normalde 16 saatte sadece bir klibin çekimlerinin sürdüğünü düşünürsek, inanılmaz bir iş çıkarttık ekip olarak. Şarkının aranje aşaması, enstürmanist arkadaşların eşliği, mix mastering ve klibi ise ekipteki herkesin kendi evlerinden yaptığı çalışmaların bir araya getirilmesi ile oluşturuldu. Çok yakın arkadaşımız olan Halil Güzel, süreç başladığında zaten misafirimizdi. 4 saat içerisinde klibi çektik. En hızlı single’ım oldu ama çok da güzel oldu. Ekibimizle gurur duyuyorum. Korona sürecinde yapılmış en gerçek işlerden biri oldu diyebilirim kendi adıma. Korona süreci müzikal anlamda bakış açını değiştirdi mi? Müzikal kimliğimin son üçdört projedir, yeni yeni oluştuğunu söyleyebilirim. Bundan 10 yıl sonra yoldan geçen biri bile, solisti ben olmasam bile besteci ve söz yazarı olarak ürettiğim bir şarkımı duyduğunda “Bu Hande Ünsal şarkısı” diyebilsin istiyorum. Nasıl ki bir Sıla, Soner Sarıkabadayı için, Gülşen şarkısı için bu söylebiliyoruz, böyle kültleşmiş değerlerimiz var, bu çizgide bir müzikal değer oluşturmak benim için çok önemli. Yeni isimlerden de Mabel Matiz, Ersay Üner, Soner Sarıkabadayı’nın seafoodplus.info

şarkılarında kendileri söylemeseler de bu ruhu hissedebiliyoruz. Besteci ve söz yazarı olarak bunu yaratmak istiyorum ben de. Filmde komik sahnelere bile ağlayan aşırı duygusal, hayalperest bir Balık burcuyum ancak müzikal kariyerim, işim söz konusu olduğunda yükselen Aslan giriyor, realist, mükemmeliyetçi biri devreye giriyor. Kapak fotoğrafında çizilen imajdan, sözüne müziğine, klibine, işimle her detayla bizzat ilgilenmeyi seviyorum. Bu anlamda müzikal anlamda Korona sürecinde her ne kadar içimize sinen çok hızlı bir işi çıkartmış olsak da, süreç sonrası ve öncesi bir değişiklik olmayacak bende. Her projemde aynı titizlik ve incelikle çalışacağımı biliyorum. Peki müzik dışında neler oldu? Neyi keşfetti Hande bu dönemde? Yeni bir Hande’yle tanıştın mı mesela? Elbette. 6 ay 10 günlük doğmuşum. İnanılmaz sabırsız bir kızım, gerçekten öyleyim.

Hayatımda hiçbir zaman sabretmeyi beceremedim.

Birincisi bu süreçte gerçekten sabırlı olmayı öğrendim. İkincisi; hayatımda değiştirmek istediğim şeyler vardı ve bunlara imkan ve vakit yaratabildim. Çok yoğun bir konser takvimimiz olduğunda dolayı bundan önce hep, mesela “nerdesin”i bir günlük bir arada, adaya gitmiştim, adada bestelemiştim, “daha iyiyi” uçakta bestelemiştim ve sözlerini yazmıştım. Hep böyle farklı yerlerde ortaya çıkmıştı ama aslında hepsinde hep bunları yaparken yalnızmışım. Yanımda birileri varken, buna Sevgilim de dahil, yanımda biri varken çalışamıyorum, üretemiyorum onu fark ettim. Tam anlamıyla içime dönmem ve gerçekten yalnız kalmam gerekiyormuş. Böyle değişik değişik özelliklerimi fark etmeye de devam ediyorum. Bahçede çiçeklere bakımını öğrenmeye başladım, hangi çiçek ne kadar su ne kadar güneş istiyormuş, salyangozlar çiçek yermiş mesela. Bundan haberim yoktu :) 2 senedir en çok sahne yapan

sanatçılardan bir tanesiydim. Geçen yıl 3 ayda konserle rekor kırdık. Hem gündüz, hem gece, bazen günde üç sahne aldığım oldu. Hem bedenen hem ruhen aslında çok yorgunluk yaşıyordum. Sürekli bir çaba harcıyorsun, sürekli bir yol kat etmeye çalışıyorsun, bunun sonucunda da çok, çok yoğun bir tempoda yaşıyorsun. Bu süreç benim için hem ruhen hem bedenen bir arınma süreci oldu benim için. Mecburi bir detoks aslında. İnsan kendini “ ben neden böyleyim? Ben neden şöyleyim?” diye yargılar ya hani. Ben hayatımın çoğu alanında kendime bunu yapıyordum. “ neden ben spor yapamıyorum, düzenli beslenemiyorum” diye. İş tempom ve çalışma saatlerimin de getirdiği bir düzende, hiçbir zaman saat gibi uyuyan biri olamadım. Sahnede zaten vücut inanılmaz bir adrenalin salgılıyor, sahneden indikten sonra isteseniz de vücut o hormonu salgılamaya devam ettiği için isteseniz de uyuyamıyorsunuz. Hayatımda ilk defa bu 2 aylık süreçte erken yatmak, her sabah kalkıp spor yapmak, öğünlerimi ve beslenme düzenimi değiştirmek gibi radikal değişiklikler de yaptım hayatımda ve bunu çok da sevdim. Bir de mutfakta inanılmaz yetenekli olduğumu keşfettim. Yemek yapmayı hep severdim ama sevgilimin doğum günü için 2 gün hazırlandım. Ispanaklı börekler, kısırlar, mercimek köfteleri daha bir sürü şey. Ege’li olduğum için zaten zeytinyağlılar, mezeler çok aşina olduğum, elimin yatkın olduğu yemekler ama 2 katlı, şeker hamurundan üzerinde bir piyano olan bir doğum günü pastası yaptım. Hatta profesyonel olarak pasta şefliği yapan bir arkadaşım bunun üzerine bana “ Bu işle ilgili eğitim de almam gerektiğini” söyleyerek bir şef önlüğünü hediye olarak yolladı. Hande eski temposuna dönünce bu sağlıklı beslenme ve spor düzeni bırakılır mı? Beslenme düzenimin, kendi kendime uydurduğum diyetlerin ne kadar sağlıksız olduğunu gördüm. Karbonhidratı tamamen çıkarttım. Vücudumdaki intoleransları fark plus Mayıs - Haziran

RÖPORTAJ ettim. Vücudumdaki etkilerini gözlemleme şansım oldu. Bedenime kulak verdiğimde Kendimle alakalı, vücudumla alakalı, bedenimin neyi isteyip neyi istemediğini dinlediğimde kendimi daha iyi hissetme farkındalığını yaşadım. Arada kaçamaklar olsa da bunu sürdüreceğim. Ama gerçekten bedenini ve ruhunu dinlemek için güzel bir süreç, eğer fırsat bulursanız. Peki bu süreçte özel antrenör ve diyetisyen desteği aldın mı? Arada kendi kendime bir şeyler uygulamaya kalksam da bu zamana kadar profesyonel yardımla çalıştım. Herkese de tavsiyem bu yönde. Son çalıştığım diyetisyenim Pınar’la intoleranslarım üzerinden ilerleyerek yeni bir beslenme düzeni ilerliyoruz. İçinde çekirdek içeren hiçbir sebzenin olmadığı, alışık olduğumuz diyetlerden oldukça farklı çok ilginç bir beslenme. Bunu sürdürmeyi deneyeceğim. İki aydır hayat felsefesi haline getirmeye çalışıyorum sağlıklı beslenmeyi, yoğun tempolu süreçlerimde de umarım devam ettirebilirim. Başta Türkiye’nin ilk kadın viyola virtüözü anneannen Nursal Ünsal ve annen Niran Ünsal olmak üzere neredeyse tüm ailen müzisyen. Müzisyen bir ailede yetişen bir çocuk olarak ilk anılarında neler var? Anneannemin dedesine kadar müzisyen bir aileden geliyorum. Müzikle ilgili en eski anılarım hep anneannem ve Rakım Elkutlu Musiki Derneğinde olan anılar, koro çalışmaları ya da konserler. 4 yaşında İzmir’den İstanbul’a koroyla gidişimi hatırlıyorum. 80 kişilik bir koro, arabalı vapur, hem gençlik hem çocuk. Çocuk korosunun en küçük üyelerinden biriydim. Bir de Anneannem İzmir’de bir çok koroda şeflik yapıyordu, koro çalışmalarına ben de onunla birlikte giderdim. TRT kayıtlarına giderken de birlikte giderdik. Çocukken her şeyi kurcalama merakı var tabi. İzmir radyosu TRT arşivinde çok büyük kasetlerin olduğu dolaplar vardı. O dolaplardan birinin üstüne tırmanmaya çalıştığım için devrilmiş, altında kalmışım. Anneanne torun ilişkiniz nasıldı? Neler kattı sana? Anneanne torun ilişkisinden çok, anne çocuk ilişkisi vardı aramızda.

plus Mayıs - Haziran

Annemle aramda 16 yaş var, yaş farkı çok büyük değil. Hep evde ben küçükken bunun dalgası geçilirmiş, beni karşılarına oturtup “anne kim?” dendiğinden anneannemi gösterirmişim. Annemi sorduklarında da “abla” dermişim, annem de çok bozulurmuş yıllar sonra anlattı. Annem Pop Show’u kazanıp İstanbul’a gittikten sonra, ben iyiden anneanneyle büyüyen bir çocuk oldum. Sanırım anneler çocuklarına davrandıkları gibi torunlarına davranmıyorlar. Başka bir düşkünlük, başka bir sevgi oluyor. Ben bir de evin ilk torunuydum. 6 ay 10 günlük doğmuşum, damağım bile oluşmamış

Doğduğumda, “hayatta kalmaz” denmiş, anneannem 9 ayı tamamlayana kadar beni göğsünde saklamış. Zorlu bir bebeklik geçirmişim. Bana hep çok hassas davranıldı. Hep prenses, hep üzerine düşülen, “Aman Hande ne isterse o olsun.” dendi. Büyüdüğümde de devam etti, bebek gibi bakıldı bana. ’da anneannem vefat ettiğinde yıl kendime gelemedim, çok zor atlattım. Hala konuşurken bile burnumun direği sızlar. Anneanneyle bambaşka bir dialogumuz vardı. Bir anda öğretmen oluverirdi. Koş kemanını al gel deyip, yaşında önüme notaları koyup çal bakalım derdi. İstanbul’a geldikten sonra bunlar profesyonel hayatıma da yansıdı elbette. Türk Müziği eğitimi veren bir lisede eğitim aldım. Okula başladığımda birçok arkadaşım not okumayı bilmezken ben tabi ki biliyordum… En başından beri “Hande” olarak rüştünü ispat eden bir duruş sergiliyorsun. Ailendeki ünlü isimleri zikretmeden var oldun, Hande oldun. Bu kendini, kendine bir ispat savaşı mıydı? Tüm ailenin müzisyen olmasından kaynaklanan bir baskı da oluşuyordu elbette üzerimde. Müzisyen ailelerin müzisyen çocuklarına torpilli gözüyle bakılır ya, bana hiç öyle bakamadılar. Çünkü okulun en ineği bendim,

99 alınca ağlayan tiplerdendim. Derste bile en önde oturan, her şeyi not olan, öğretmenlerle iletişim kuran, okulda yaşıtları ile pek muhattap olmayan çok gıcık bir tiptim. (gülüyor) Lise ve üniversite dönemim boyunca çok başarılı, çok hırslı bir öğrenciydim. 99 aldım diye ağlayan ineklerden biriydim. Hiçbir okul arkadaşım beni sevmezdi. En yakın arkadaşım bile şimdi “Okul zamanı ben sana nasıl katlandım? “ diye sorup gülüyor şimdi. yaş arasını herkese kendimi ispat etme çabasıyla geçirdim aslında. Benim ailem müzisyen ama “ben bunların hepsini kendim yapıyorum, kimseden yardım almıyorum ben” kanıtlamaya çalışarak geçti. Mizacım da öyle aslında, evde bir şey bozulsa bile “bırakın ben yaparım” diyen biriyim. Her şeyi “ben yaparım, kimse bana yardım etmesin, ben kendi ayaklarımın üzerinde dururum.” Bu mizacım yaşında profesyonel hayata dönüşmeye başladı. Annem diyordu ki “yaşın çok küçük kimseyle çalışamazsın”. Öyle mi?? İzin yok mu? Ben de gider kemancı olarak kliplerde çalışırım. Manganın kliplerinde müzisyen arkadaşlarımla kemancı kızlardan biri olarak yer almışlığım var. Oradan kazandığım para da benim için çok kıymetli, çok değerliydi. Eve gidip kafa tutabiliyordum. Şimdi bakınca anlıyorum daha iyi. İnatla, kendi yolumu çizmişim. İster hareketli ister slow, arka arkaya yaptığın şarkılar hit oldu. Olmaya da devam ediyor. Hit şarkının algoritması var mı? Bir matematiği yok aslında. Çok fazla duygu barındırması önemli, karşı tarafa hızlı geçmesi için, kendi şarkılarımda böyle şeylere dikkat ediyorum. Kolay ezberlenebilir sözler, kısa melodiler içeren şarkıların kalıcılığına inanmıyorum. Yaptığım şeyin algılanabilirliğinin kolay olmasına ama aynı zamanda bir edebiyatının, bir anlatımının bir ruhunun da olmasına çok dikkat ediyorum. Ya müzikal olarak sesimi gösterebileceğim ya da edebi anlamda bir şeyler zorluyorum. Kimsenin söylemediği sözler söyleyeyim istiyorum. Ayrılık bekçisi seafoodplus.info

bugüne kadar hiç söylenmemiş bir söz, özellikle söz yazarken söylenilmemiş bir şey bulmaya çok gayret ediyorum. Söz yazarlığı ve edebiyatın çok yakın bir ilişkisi var. Karantina sürecinde okumayı ertelediğim kitapları okumaya da fırsat buldum. Müzisyen olarak varmayı hedeflediğin yer neresi? Şunu yaptığımda kendime “tamam oldun Hande diyeceğim” dediğin bir yer var mı? Müzisyen için tamam oldum olgusu hiçbir müzisyen için olmamalı. Uçsuz bir deniz müzik, nereye gideceği, nereye varacağı, insanların senden beklediklerinin ne yönde değişeceği belli olmuyor ama herkesin yaptığını da yapmak bana uymuyor. Müzik değişiyor diye ben de aynısını yapmalıyım gibi düşünmüyorum. Rap patladı diye ben de rap yapmalıyım gibi bir düşüncem yok. Hayranı olduğum birçok müzisyende de bunu görüyorum, aynı amatör ruhla ancak yaşanmışlığın insana kattığı güzelliklerle çalışıyorlar. “Seni Sever miydim?” de aşkın seçim olmadığını anlatıyordun aslında. Seçebilsem yine de seni sever miydim? diye kendine sorarken “Daha İyi” ile aşkından ölse de gitmesi gerektiğini bilen bir kadın vardı. Severken gitmeyi seçtin mi hiç? Severken gitmeyi seçtiğim seafoodplus.info

oldu ama kaybeden de yine sen oluyorsun o noktada. Ben aşkın hiç kazandığını görmedim. Aşk kaybedenlerin uydurduğu bir şey bence. Aşk ve mantık arasında aslında hepimiz kalıyoruz, kimimiz acıta acıta, acıya acıya sevmeyi kendine görev haline getiriyor. Ben de onlardan biriyim. Çok kavgalı, çok savaşlıyım bununla ilgili ama aşk da bu demek, bunu kabullendim.

Çok mutlu olunca sanki aşk olmuyor, pembe bir bulut oluyor, bence o aşk değil de başka bir şey. Aşk acıyan, acıtan bir duygu. Aşk besliyor mu? Tüketiyor mu? Aşk hem besliyor, hem tüketiyor. Müzikal anlamda beni ayrılık besliyor. Acıdan zevk alıyorum galiba biraz. Şarkıların çoğu Serkan’la ayrıldığımız zamanlarda yapılmış şarkılar. Barıştıktan sonra çok atarlı giderli şarkılar çıkmadı. Bazı arkadaşlarım ben ayrılık acısı çekerken dalga geçiyordu. “ Oo Hande yine harika bir şarkı yapar” diye. Üretkenlik anlamında besliyor diye de aşk acısı çekmek istemem tabi ki. Yoğun bir temponun içinde

çalışıyorsun. Gardırobun için alışverişe zaman bulabiliyor musun? Hiç alışveriş yapmam ancak birinin üzerinde gördüğüm bir şey olduğunda stil danışmanım Seda zaten genellikle yanımda oluyor, söylüyorum “bana bunu alır mısın diye?”. Kendim de utanmam sorarım zaten “Nerden aldın, markası ne?” diye. Stil Danışmanın olmadan önce ne yapıyordun peki? Üniversite, lise yıllarında? O zaman da böyleydim. En yakın arkadaşımın butiği vardı. “Ee bu sene ne giyilecek? Tamam, o zaman bana onlardan 5 pantolon, 3 bluz, ne lazımsa gönderiver olur mu?” derdim. Hiçbir zaman “alışveriş yapayım, kendime de şunu alayım” insanı olmadım. Niye olmadım bilmiyorum. Benim tek takıntım spor tayt ve t-shirtler. Günlük hayatım için neredeyse hiç alışveriş yapmıyorum. Sahne giysilerimi zaten stil danışmanım, Seda seçiyor. Peki sabah-akşam cilt bakımı rutinin var mı? Cildim aşırı kuru. Bunun için kullandığım bir nemlendirici kremim var. Onun dışında cildimi temiz tutmak üzere kullandığım birkaç ürün var ama onun dışında gece kremleri, serumlar vs. hiç teferruatlı ürünler yok. Genetik olarak da şanslıyım, aknesiz, sorunsuz bir cildim var. Doğal yollarla cilt bakımı yapıyorum diyebilirim. plus Mayıs - Haziran

DEKOR

D O Ğ A DA N G E L E N İ L H AM ;

Boho Stil

Yıldız ZEYBEK

Interior Blogger stylemaks

plus Mayıs - Haziran

ÖZGÜR RUHU EVİNE YANSITMAYA VAR MISIN? seafoodplus.info

ohem tarzı Fransa’dan gelen bir akım Göçebe hayat yaşayan, özgür, salaş, gezgin ve doğal bir ruha sahip bir stil olan Boho tarzı, hem göz kamaştırıcı hem de doğal olan, sıradışı bir görünümde geleneksel olmayan yaşamı temsil eder. Daha önce Hippi şıklığı olarak bilinen, ’lardan beri mobilyacılık sektöründe de sıklıkla gördüğümüz bir stildir. Boho yaşam tarzının arkasında neler olduğunu ve bunu nasıl ustaca uygulayabileceğinizi burada anlatmaya çalışacağım. Boho Chic’i bu kadar özel yapan Boho terimi “bohemian” veya “boheme” anlamına gelir ve aslında entelektüel sınıfın kapitalizme olan isyanını simgeler. yy’da gerçekleşen ve hareketin ortasında “bohem’i” oluşturan sanatçılar, filozoflar ve şairler vardı. Amaç, yaşam tarzını neşeli, salaş ve özgür şekilde yaşamaktı. Kırsal bölgelerdeki evler, sanatçı stüdyo evleri, atölyeler mobilya döşerken, keskin, göz alıcı mobilyalar ve aşırı renkli bir karışımla tam olarak Bohemianların dilini konuşuyordu. Bohemian Çingeneleri rengarenk arabalarıyla ülke çapında seyahat eder ve birçok elit konservatif kesimi rahatsız etmekten büyük haz alırlardı. Bu, “alışılmadık” ve aynı zamanda “Bohem” anlamına gelen Bohemian adını açıklar. 60’ların ve 70’lerin hippileri, boho stilini ele geçirdi, çünkü bu tüm geleneklerden çok uzak olan özgür yaşam tarzı tam olarak onların hayal ettiği yaşam stiline benziyordu. Bu nedenle rahatı seven ve farklı olmayı seven özgür bir ruhsanız, boho chic sizin için doğru bir seçim olabilir. BOHO STIL NEDIR? Boho tarzı dekorasyonda aslında tamamen kullanılan aksesuarlardan ibarettir Boho stilinde en önemli nokta rahat olması ancak renkli ev tekstilleri ve yabancı kültürlerin etkisi de önemli bir parçası olabilir. Yumuşak

seafoodplus.info

plus Mayıs - Haziran

DEKOR yastıklar, saçaklı halılar ve rengarenk rahat battaniyeler mutlak bir zorunluluktur. Örneğin, oryantal desenli bir İran halısı, bu günlerde hem çok popüler hem de boho dekorasyonuna gerçekten uyuyor. Evin içinde sallanan bir makrame hamak Genel olarak, folkloristik desenler ve etnik desenler tıpkı patchwork veya batikten yapılmış ev tekstili gibi, basitçe “bohem gibi”. Hangi renkleri seçmeliyim? Tercih edilen ana renkler, kahverengi, bej, zeytin veya trabzon hurması gibi toprak tonlarıdır; bunlar daha sonra mor, bordo kırmızısı, ayçiçeği sarısı veya turkuaz mavisi gibi neşeli renklerle desteklenir. Her şey çok rengarenk görünse bile, dikkatli olmalısınız. Boho stili uyumlu bir genel resim istiyor. Bu nedenle, dekorasyon fikirlerinizin renklerini seçerken dikkatli olmanız ve bir alanda en fazla dört kontrast rengi karıştırmanız gerekir. Aksesuarlarla dekorasyon yaparken, bazılarının belirli bir anlamı olduğu söylenen birçok hayvan simgesi vardır. Örneğin, fil pozitif enerjiyi ve sadakati sembolize eder - veya özgürlük epitomunu kuşlar. Ahşap figürler veya pelüş hayvanlar bir dekorasyon fikri olabilir. NOT: El sanatları ve DIY, boho chic ile tamamen popülerdir. Doğal tekstil, ahşap, kadife, deri ve rattan veya sepet gibi doğal malzemeler genellikle kullanılır. NE TARZ MOBILYALAR KULLANILMALI? Bohem tarzında mobilya seçerken oldukça bağımsızsınız, çünkü stil karışımlarına izin verilir ve hatta istenir. Retro veya vintage stili mobilyalar ideal seçimlerdir. Bununla birlikte, boho yaşam tarzı eklektiktir (yani bir çok parçayı biraraya getirmek) gibi, aksine büyük parçalardan ziyade karışık stilleri bir araya getirmenizi bekler. Bu da size daha fazla özgürlük sunar. Mesela yatak odası için, yatak başlığı olarak Makrame duvar süsü asabilirsiniz, güzel süslemelerle boyadığınız ve süslediğiniz bit pazarından bir çekmece sandığı komodininiz olabilir.

plus Mayıs - Haziran

seafoodplus.info

plus MayÄąs - Haziran

DEKOR Oturma odasındaki büyük bir divan, rengarenk kırlentler, patchwork battaniye ile tam bir Bohemian yaşam tarzını yansıtabilirsiniz. Rattan kanepe de popüler bir mobilya parçasıdır. Sepet avize şapkaları, vazolarda temsili pampas kurutulmuş çiçekler Renkli olmasın diyorsanız, jüt ipliğinden kilimler. #HAYATEVESIĞAR ‘hayatevesığar’ günlerimizde aslında birçok şeyi evimizde kendimiz bile yapabiliriz. Mesela balkonumuzu veya terasımızı boho stilinde dekore edebiliriz. Euro-paletlerle bir divan, üstüne minderler, dolu dolu kırlentler. Makrame hamaklar, duvar süsleri, büyük kavanozlardan fenerler, kavanozlara Makrame ipliğinden etekler örebilirisiniz. Bir taburenin üstüne sini tepsiniz bile küçük bir orta sehpa görevini fazlasıyla görür.

plus Mayıs - Haziran

seafoodplus.info

plus MayÄąs - Haziran

GÜZELLIK MAKE UP ARTIST

Aslı ÇAKIL

Yaz Makyajı

Sonunda evden çıkabildiğimiz bu günlerde yaz makyajının incelikleri Güzel makyaj her zaman şık bir kadın görüntüsünün neredeyse ana bileşeni olmuştur. Bu nedenle yılın belirli bir döneminde etkisi altında her yıl değişmesi şaşırtıcı değildir. Önümüzdeki İlkbahar-Yaz sezonu birçok çelişkili trendden memnun kalacak elbette!

Işıltılar

Yanaklar

İlkbahar-Yaz sezonunda da makyaj trendlerinde kristal taşlar, ışıltılı simler, metalik renkler karşımıza çıkıyor. Makyajında iddialı bir görünüm sevenler, bu ışıltı etkiyi çok sevecekler. Aynı zamanda, ışıltılı paletler festival etkinliklerinin de vazgeçilmezidir.

Hemen hemen her makyaja uyum sağlayan, yanaklarda ve elmacık kemiklerinde canlı bir görünüm kazandıran yoğun allık etkisi, İlkbahar-Yaz sezonunun da favorileri arasında yer alıyor. Önümüzdeki sezon kullanılacak en popüler allık renkleri ise; şeftali ve şeker pembe tonları.

plus Mayıs - Haziran

seafoodplus.info

3D kirpikler Önümüzdeki yaz hacim veren maskara yatırımı yaparken, makyaj çekmecenize birkaç kutu takma kirpik eklemeyi de unutmayın. yazında kirpikler boyut atlamaya hazır.

Kırmızı Ruj Hiçbir zaman modası geçmeyen ve her kadının olmazsa olmaz makyaj malzemesi olan kırmızı ve bordo rujlar, önümüzdeki sezon da bir klasik olmaya devam ediyor.

Göz Makyajında Günbatımı Tonları Sezonun en gözde göz farı tonlarını es geçmek ne mümkün! Günbatımı tonları ve neona dayanmış turuncu bu görünüm için başvuracağımız ilk renkler. Neon tonlarından daha romantik bir duruş içinse şeftali ve pembe tonları oldukça ideal olacaktır.

Su bazlı Fondötenler de doğal yüz makyajı ön planda. Su bazlı fondöten için gerekli daha hafif formüllere sahip olan bu su bazlı fondötenler, bu yılın trendi haline geliyor. Kalın bir katman yerine, ince bir yapı sunan bu fondötenler cilt tonunuzu eşitliyor ve biraz da ışıltı katıyor böylece cildiniz makyajsız gibi görünüyor. seafoodplus.info

plus Mayıs - Haziran

GÜZELLIK

SHISEIDO’NUN

VAZGEÇİLMEZ GÜNEŞ KORUMA & MAKYAJ ÜRÜNLERİ İLE YAZIN

KEYFİNİ CİLDİNİZ ÇIKARSIN Shiseido’nun yazın çok sıcak günlerinde, hatta egzersiz yaparken bile yapışma hissi vermeyen, ciltte uzun süre kalıcılık ve sağlıklı bir görünüm sağlayan güneş koruyucu ürünleri ile tanışın.

epimiz iyi ve kusursuz bir ciltle doğarız ama çevresel faktörler, en önemlisi güneş yüzünden sağlıklı cildimizden yaş aldıkça ödünler veririz. Bunu önlemenin yolu ise yüksek koruma faktörlü güneş koruyucular kullanmak. Cildimizi yaşlandıran, lekelendiren, kırıştıran UVA ve UVB ışınlarından koruyan, Shiseido serisini keşfedin. Spor yaparken, şehirde, plajda ve her yerde kullanabileceğiniz Shiseido güneş serisi cildinizi korurken, terlediğinizde bile cildin güzel gözükmesini sağlıyor. Shiseido Sports BB Compact SPF50+, SuperVeilUV teknolojisi, foto yaşlanması denilen güneş yaşlanmasını azaltmaya yardımcı oluyor. Shiseido Sports BB Cream SPF50, koruyuculu BB krem ise cilde uzun süre kalıcı, sağlıklı bir görünüm sağlayarak likit dokuda hızlıca kuruyor. Shiseido Clear Stick UV Protector SPF50+, su ve ter ile temasta koruma daha da güçleniyor(Wetforce teknolojisi) ve tamamen transparan yapısı ile cilt yüzeyinde beyaz iz bırakmıyor. Shiseido Sports Invisible Protective Mist SPF50+, hızlı buharlaşan kuru yağ içeren ‘Invisible Feel’ teknolojisi sayesinde ciltte yapışkan bir his bıramakayarak pürüzsüz ve ipeksi bitiş sağlıyor. Shiseido UV Lip Color Splash SPF30, şeffaf renkli dudak nemlendiricisi, güneş ışığında bile dudakları nemli tutarak SPF30 ile UV ışınlarından koruyor.

plus Mayıs - Haziran

seafoodplus.info

Watsons 50GKF+ Güneş Losyonu Sprey çeşitleri çocukların hassas ciltlerine özel geliştirilen özel formülü sayesinde güneşin zararlı ışınlarına karşı onları ebeveynleri gibi düşünüyor. UVA, UVB gibi zararlı ışınlara karşı uzun süre koruma sağlayan ürünler sprey başlıkları sayesinde cilde kolaylıkla uygulanabiliyor.

Havuç, Hindistan Cevizi ve Kakao olmak üzere üç farklı alternatifi bulunan Watsons Bronzlaştırıcı Yağ çeşitleri, tüm cilt tipleri için uygun. Özel içerikleri sayesinde cildi hem nemlendiren hem de güneşin etkisini göz alıcı bir bronzluğa dönüştüren yağlar egzotik kokuları ile de büyülüyor.

Watsons50GKF Seyahat Boy Güneş Kremi, kompakt yapısı ile cildinizi güneşin zararlı etkilerine karşı koruyor ve seyahat boyu ile her yere kolaylıkla taşınabiliyor. Özel olarak geliştirilen formülüyle de cilde yoğun nem sağlıyor.

)

Watsons Ile Maksimum Koruma ve Dogal Bronzluk Watsons Aloe Vera özlü After Sun Jel, yoğun bir güneşlenme sonrasında cildi yatıştırmak ve nemlendirmek için tasarlanan özel formülü sayesinde cilde derinlemesine bir bakım sağlıyor. Aloe Vera ile zenginlendirilmiş formülüyle, gerilen cildi yatıştırmaya yardımcı olan jel, uygulama sonrasında ciltte tatlı bir ferahlık hissi yaratıyor.

seafoodplus.info

Kişisel bakım ve güzelliğin bir numaralı adresi Watsons, bu yaz güneşin zararlı etkilerinden korunmak ve bronzlaşmak isteyenlere çantalarından çıkaramayacakları seçenekler sunuyor. Maksimum koruma ve doğal bronzluk ve için öne çıkan Watsons markalı güneş ürünleri bu yaz plaj çantalarından çıkmayacak. Yaz aylarında doğal bir bronzluğa sahip olmak isteyenler Watsons’ın birbirinden hoş kokulara sahip ürünlerinden vazgeçemeyecek. Watsons güneş koruyucu ürünleri ile cildiniz koruma altında

Watsons 50GFK püskürtmeli başlıklı güneş losyonu, püskürtmeli triggerli başlığa sahip alternatifi ile de plajda yerinde duramayan minikler için pratik bir kullanım imkanı sunuyor. Püskürtmeli başlığı sayesinde ürün daha geniş bir alana yayılarak cilde hızlıca uygulanabiliyor. Yaz boyunca cildini güneşin UVA, UVB gibi zararlı ışınlarına karşı korumak isteyen ve bunu yaparken sprey losyonun kullanım kolaylığından vazgeçemeyenler için muhteşem bir alternatif. Hafif ve pratik yapısı sayesinde cildin her noktasına eşit bir şekilde dağılan spreyler 30GKF ve 50 GKF olmak üzere istenilen koruma derecelerinde tercih edilebiliyor. plus Mayıs - Haziran

GÜZELLIK

LIERAC SUNISSIME SERISI ILE GÜNESI GÜCÜNÜZ HALINE GETIRIN! Lierac, global güneş koruma teknolojisine sahip yaşlanma karşıtı, enerji veren ve göz alıcı ten rengi efsanevi Sunissime serisini sunuyor! Global yaşlanma karşıtı etkiyi aynı anda sunarak enerji veren güneş koruması Sunissime, luminoterapi teknolojisinden ilham alınarak geliştiriliyor. İçeriğinde bulunan Pro Taurine ile cilde enerji verirken, global koruma sunan etkisi ile % tüm güneş ışınlarını hedefliyor. Sunissime serisi cildinizi kırışıklık, esneklik kaybı ve koyu lekelere karşı koruyor. İçeriğinde bulunan hyalüronik asit ile cildinizi pürüzsüzleştirmesi ile birlikte derinlemesine nemlendirici bir etki sağlıyor.

plus Mayıs - Haziran

seafoodplus.info

L’Occitane ile güneşe hazırlanma zamanı! CİLDİ CANLANDIRMAK İÇİN REINE BLANCHEILLUMINATINGUV SHIELD SPF 50

Aydınlatıcı UV koruma özellikli ürün cildin parlaklığını korurumaya ve cildin tonunu eşitlemeye yardımcı olur. Günlük kullanım sonucu, UV ışınlarına bariyer oluşturur. Dış etmenlere karşı cildi korumaya, güneş etkisinde kalan cilt eşitsizliklerini önlemeye cildin belirginleşmesine, cildin canlanmasına yardımcı olur. Kremin içeriğindeki çayır kraliçesi (Reines des Pres), aydınlatıcı özellikleri ile bilinen zaman içerisinde kendi yapraklarını bile aydınlatan bir çiçektir. İçeriğinde salisik asit bulundurur, cildin aydınlığını artırır ve epidermik tabakayı yeniler. Nemlendirme özelliğiyle, aydınlatıcı UV korumalı ürün eşsiz yumuşaklık ve ferahlık sağlamaya, cildi koruma ve nem kazandırmaya yardımcıdır. Düzenli kullanımdacilde doğal ışıltısını kazanarak taze bir ışıltı sağlar. Reine Blanche Illuminating UV Shield SPF 50 30 ml Fiyat: TL

DAHA SIKI BİR CİLT İÇİN IMMORTELLE PRECIOUS SPF 20 İki patenti ile hafif dokulu Precious Cream, 3’lü bir etki sunarak kırışık görünümünü azaltır, cilde sıkılığını geri kazandırır ve çevredeki zararlı dış etkenlerin tamamından korur. Düzenli kullanımda pürüzsüz ve sıkı bir cilt vadeden krem, gözle görülür şekilde değişim başlatır. SPF 20 güneş koruma faktörü ile optimum güneş koruması sağlar ve ince dokusu ile cildin nefes almasını kolaylaştırır Precious Cream SPF 20 Light Texture 50 ml FİYAT: TL seafoodplus.info

YAZ MEVSİMİNİN OLMAZSA OLMAZI DIVINE CREAM SPF 20

Ölmez otunun benzersiz kokusu, seyahat severlere Korsika adasının yakınlarında olduklarını hissettirir. Korsika adasında esen tuzlu rüzgarlar, bu yabani çiçeğin güneşli notalarını taşır. Bu çiçeğin güneş sarısı rengi, Divine ürün grubunun ambalajlarına rengini vermiş ve ölümsüzlüğünü formüllere taşımıştır. Ölmez otu (Immortelle) serisi, şüphesiz L’Occitane’ın en çok sevilen ürün gruplarından biridir. Yaşlanma karşıtı başarısı ile bilinen bu ürün grubunun güneş korumalı kremi ise yaz mevsiminin olmazsa olmazlarından; Divine Cream SPF Divine Cream SPF 20 50 ml Fiyat: TL

SHEA ULTRA RICH KIP BALM SPF 30

Yoğun Shea yağı içerikli bu dudak balsamı, kuru ve çatlamış dudakları nemlendirmeye, onarmaya ve korumaya yardımcı olur. Dudaklarınızın konforu ve yumuşaklığı anında yenilenir. SPF 30 özellikli bu ürün, dudakları besler ve aynı zamanda dudaklarınızı güneşin zararlı etkilerinden korur. Shea Ultra Rich Lip Balm SPF30 12 ml Fiyatı: 72 TL

CİLT KONUSUNDA EŞSİZ YETENEKLİ SHEA LIGHT COMFORTING CREAM SPF 15

Light Comforting Cream, ince ve yağsız dokusu ile karma cildin günlük temel ihtiyaçlarına yanıt verir. İçerdiği yüzde 5 shea yağı ile hassas ciltlerin kullanımına da uygundur. 48 saatlik uzun süreli nemlendirme sağlarken cildi yumuşatır. Dış etkenlerden korunan cilt gün boyu konforlu kalır. Burkina Faso’lu kadınlar shea yağını elleriyle üretir. Bu üretim aşamasının elleri yıpratacağı düşünülse de Burkina Faslo’lu kadınların elleri inanılmaz derecede yumuşaktır. L’Occitane, özellikle bu bölgede geleneksel yöntemlerle elde edilen Shea yağının omega 6 bakımından zengin olduğunu keşfetmiştir. Bu moleküllerin cildi nemlendirmek, beslemek ve ekstra koruma sağlamak gibi eşsiz yetenekleri vardır. Shea Light Face Cream SPF 15 50 ml Fiyat: TL plus Mayıs - Haziran

GÜZELLIK

P or. ED aşıy n E nu t vene OL uhu gü eni ID n r ine n y şık n E ınları , kend vere ı ile ı rlana OM kad yen ham arım tasa m i. NC esil i iste ya il z tas arak 1,5 c şişes L Ayeni n iyisin ünya . Eşsi alın nda füm forlu 3 d ü am ma par kon an r ôle ha ın, m Id p da nlar arfü n ilh nı za nce em ı ırkt in bi i e He kadı rin p cekt si, ay en cu, h farkl k iç lılık lle ele işe nın uru . 3 tma bağ ido or. G ’ün ş ünya ar v kusu yara bir eşem ral d le ad ko ıy flo r ’ü siz ht ô a k saç Id ığıyl ğu ten ÔLE e eş ç mu iskli dınla sel l ldu bir ID rin ü u k m Ka ren e lın o ka afif üçlü mör rbirl an b ın il ardı. n ev ü n i g k tıla ış H m arf . B al ası çı he ın p eldi ile ç üny taya yara g d r d k ka ya en m ü o için lık. ara e ah arfü ün dın ımlı ml) m a ağ v ,p k ü f (25 er r b dı n a r ka e p an, h bi TL r 9 şip fınd 29 a tar

4 plus Mayıs - Haziran

ta n fı a e uy ri Us opio tara içe port bült luş t R al rdi eti üm an o ti ve ile B te uk e s ı nd uke lar cı n v b L’I çek in umu k b oku dım çi sem uy çiçe ği k yar ya thiş az içe niz y ç l) e ü m m Be akal şm lur. rt nle o (80 po ingi L d 5T 7 8

LE ü: EL füm

le,

el B T par rts’ın st B cısı al S n E E u be ie atı ist

e ğ r r IE lu Ro a V ya k u v V utlu ulia n L üm inin utl A n m e.J ala arf şes ı m

i m L ll p E ’da Be am ç ik ş rı dı. M ôme est n ilh len ü kon tasa al O c ie e e . İ an am NC Lan a V sind de g uldu ıkar n ilh l) L

1 , F de OL P bin R ED kal bir & B ’un etli arı R OM mb ezz otal TO B bo r. L a n ve K R wer yo an ide VI WE Flo lunu mün , ork r. u O k ü ı o n l f b i y FL ılgın kler par sem luşu ) l o i ç çe lan ya ks at çi si o ülü, ’tan 0 m s 10 çe e k g ş u t Çi ka k ne folia anth L ( T e ti çiç sen osm

Y DP ue CH E iniq ny EN IT om Fan , IV RD ler D o ve anan yaz G TE ör lip arl e i, s F ib ğ m IN arfü nne n ta dek çiçe rin . ’ a L p , A d in al e or k b ğ n

e ön r u a ç da m m se ’nın luşt rtay nlar (75 m sa n o i o adı L lü gü Fran nda ey r k 15 T 7 fı sem zgü ra ta lüm ö gü

U dın da YO u ka yatın l

H o ha ea in IT ith Y ve n id sem iyor. W W yan ları ya leş

r r E e a V Lov yaş adın af bi le bi O i k u s n l ı I L ni

IN a k ey ap ışı l) I Arm nı aş etm lık y kar m N 0 ı b lı n

A rio an kay ım lini L (3 ğ M po er u R Em ü h i hiç a ba paç 65 T A t ve n m 2 i e t: rfü es d a Pa

ş a .A y ne su.. anil Fiy u k ,V ko usu k ko

seafoodplus.info

OR E , DI OR arfum i AD P J’ u de t ve iy bir a

iş ar E er Bu cöm lenm dınl r a Dio e ng e k de et il l bir . a k ü bu ide füm killi n e r i e iç pa ra ş an v nu k io o f a Am sinin riler oku ğ k e r. şiş sal e i bir işti l) u m y r m ev du fsan geti 00 e ine (1 l L ha 9 T 0 10

YVES SAINT LAURENT LIBRE EDP

LIBRE, Yves Saint Laurent’in yeni kadın parfümü, özgürlüğünü ölçüsüzce yaşayan güçlü, cesur ve özgür kadınların parfümü. İlk çiçeksi lavanta. Fas’tan gelen portakal çiçeğinin yakıcı hissi ve Fransız lavantasının birleşiminden doğan feminen bir koku. Çarpıcı lüks aksesuarlardan ilham alan keskin hatlara sahip özel şişe. Özgürce kıvrılan ve bir mücevher gibi şişeyi saran ikonik Cassandre logosu. Seksi altın zincir ve onun üzerinde asimetrik siyah kapak. TL (30 ml)

P ED umu ID li uy om CH enk la, T ını OR ah suy ılar id, K ının oku kap rch AC talar tli k nın ck o a BL n no ehve ünya i bla dınd i n ş ir d dek e ar RD ng ü l e i n b FO in z lün sız işesi iliği r. ş M hid’ rmü an ic ıyo TO Orc ci fo zam siyah çek ırak k i e b ck ed rn v taylı anti etki ml) e e Bla zb m r e d i d 0 o c mo zgi ı ve r az b (10 ve rd Çi L m Fo ıyor. tarz utul 0 T l ik un 92 ara ikon

P ED ’ü,

ı l L R d Gir sarım I ta G o

ın Go işe OD kusu eni ş adın ı ve O K y G z ko en isi. ırtıc od

d d aş si Go RA ni eş ade e a ken ku, ş min arafın E t t ka ko se R ye i if R ork, esin dının yeni lı ya anlık ton rif

E ü H ew Y cazib rn ka n bu e alım n, kar ürüc lar za a e N A d e v e uş y d k ı n v IN rera ini mo ala atl atır dö kun k

OL a Her enliğ Girl, ını ya tirir. ydın e baş ak do or. R v e d ş ğ in uy ıa in CA arol fem r. Goo aşıklı raya g rafın kakao yumu rgul C

u n a a o arı nuy karm bir en t kulu anan liği v i l n u o r n i e s ğ ) k e e ile ulad erikl fem hoş ile sa min ml e k iç , 0 e i v f n e r 8 ı ha snai ıltıl oğu kahv r ile L ( y T ş e i ve lteb ist l’ün ı e ise m ü ri G lbind Bade ümb s ka alır. r ye

l dın

seafoodplus.info

plus Mayıs - Haziran

#hayatevesÄągar

Arzu Sandal Yazar 48

plus MayÄąs - Haziran

seafoodplus.info

Durmak bana bakmayı ögretti.

•

3 film önersem; Parasite, v, American Beauty olurdu.

Karantinayı 3 kelime ile özetlersem.. 1. Özgürlük 2. Özgürlük 3. Özgürlük • • •

• • • • • • • • • • • •

•

• • • •

Evde ilk defa çatı tamir ettim. Bir instachallenga katılmadım. Uzun zamandır doğayla haşır neşir olmayı erteliyordum, vakit buldum. Bu bana iyi hissettirdi. En çok deneysel müzik dinledim. Özel olarak kimsenin instagramını takip etmedim. Kilo verdim. Evde olmak bana her şeyi yapabileceğimi fark etmemi sağladı. Ben meğer bir evi tamir edebilirmişim. En çok haberleri izledim. En çok sevdiklerimle piknik yapmayı özledim. Herkesin sıkılmasını şaşkınlıkla izledim. Marketten hiçbir şey stoklamadım. Bittiğinde ilk iş geleneksel yöntemler doğrultusunda tarıma devam edeceğim. 3 dizi önersem The OA, Mindhunter, Dark olurdu. Ailemle, sevdiklerimle karantinada kalmak isterdim birlikte o günün getirdiği her şeyi yapardık. Bu sürecin sonunda insanların daha savurgan ve hoyrat davranacağını hissediyorum. Eve dışardan yemek söylemedim. İnternetten hiçbir şey satın almadım. Geleceğimi yeniden gözden geçirmeyi keşfettim. En çok karantinayla ilgili karikatürlere güldüm.

seafoodplus.info

•

En çok sebze yedim.

En çok bahçeyle uğraşmak iyi hissettirdi.

plus Mayıs - Haziran

#hayatevesıgar

)

Tugba Özerk Müzisyen

plus Mayıs - Haziran

seafoodplus.info

Kendimi yeniden kesfettim. .

Karantinayı 3 kelime ile özetlersem.. 1. İzolasyon 2. Müzik 3. Dinginlik • •

•

• •

• • • • • • • • • •

Evde ilk defa bahçe suladım, şömine yaktım. Bir instachallenga katıldım.Çocukluk fotoğraflarıyla çok güzel vakit geçirdik. O meydan okumaya ve kitap meydan okumalarına katıldım. Uzun zamandır iç dünyama derin bir dönüş yapmayı erteliyordum, vakit buldum. Bu bana kendimi yeniden bulmayı ve huzuru hissettirdi. En çok sevdiğim şarkıları ve bestelerimi düzenledim dinledim. @seafoodplus.info instagramını takip ettim. Canlı ders programlarıyla pilates ve yoga egzersizleri yaptım. En çok Netflix izledim. Evde olmak bana kırgınlıkların saçma olduğunu fark etmemi sağladı. Ben meğer aşçı’ymışım Kendi kendime kitap okuyup saatleri hiç düşünmeden günler geçirdim. En çok dostlarımla keyif yapmayı özledim. En çok gelen dost telefonları ve görüntülü aramlar hissettirdi. Herkesin ısrarla sokağa çıkmasını şaşkınla izledim. Marketten çekirdek stokladım. Bittiğinde ilk iş stüdyoya koşacağım. Durmak bana ne kadar hızlı olduğumu ve biraz sakin olmanın daha iyi düşünmeyi ve biraz sakin olmanın daha iyi düşünmeyi ve daha

seafoodplus.info

•

• •

• • •

•

3 film önersem; Konuş Onunla, Cafe De Flore , Eyvah Eyvah olurdu.

iyi sonuçları getirebileceğini öğretti. 3 dizi önersem; Call My Agent, La Casa Des Flores, La Casa De Papel olurdu. Sting ile karantinada kalmak isterdim müzik yapardık. Bu sürecin hiçbir şeyin aynı olmayacağını ve farkındalığı yüksek insanlar olacağımızı olacağını hissediyorum. Eve dışardan yemek söylemedim. İnternetten ev gereçleri satın aldım. En çok annemle dialoglarımıza güldüm. En çok meyve yedim.

plus Mayıs - Haziran

#hayatevesıgar

Zeynep Zor

Influencer, Seyahat Blogger’ı @zey_zor 52

plus Mayıs - Haziran

seafoodplus.info

Evde ilk defa Sanal Toplantı yaptım.

Karantinayı 3 kelime ile özetlersem.. 1. Ekmek yapmak 2. Pijama kombinleri 3. Challenge • •

• • • • • • • • • • • • • •

•

Bir instachallenga katılmadım. Uzun zamandır makyaj fırçalarımın temizliğini yapmayı erteliyordum, vakit buldum. Bu bana rahatlama hissettirdi. En çok Ezhel, ufo ve Murda dinledim. @drfahrettinkoca instagramını takip ettim. Kilom aldım. En çok Toyboy / Netflix izledim. Evde olmak bana sağlığımın değerini fark etmemi sağladı. Ben meğer paranoyak ‘mışım. Kendi kendime psikoloji uzmanı oldum. En çok yüz yüze dedikodu yapmayı özledim. En çok ailemle baş başa kalmak iyi hissettirdi. Herkesin soyunup poz vermesini şaşkınla izledim. Marketten jelibon stokladım. Bittiğinde ilk iş seyahat planları yapacağım. Durmak bana içime dönmeyi öğretti. 3 dizi önersem; La Casa De Papel, How to Get Away with Murder, Peaky Blinders olurdu. Hailey Bieber ile karantinada kalmak isterdim tiktok çekimi yapardık.

seafoodplus.info

•

• • • •

Bu sürecin geri dönüşü olmayacak değişikliklerin olacağını hissediyorum. Eve dışardan yemek söylemedim. İnternetten dezenfektan satın aldım. Do it Yourself Videolarını keşfettim. En çok @komutanlogar ‘a güldüm.

•

En çok Jelibon yedim.

•

3 film önersem; The Imitation Game, Gone Girl, The Great Gatsby olurdu.

plus Mayıs - Haziran

#hayatevesıgar

Aydilge Müzisyen

plus Mayıs - Haziran

seafoodplus.info

En çok kalabalıklara konser yapmayı özledim.

•

3 film önersem; Parazit, Canavarın Çağrısı ve Kelebekler olurdu.

Karantinayı 3 kelime ile özetlersem.. 1. Yalnızlık 2. Deneyim 3. Ders • • •

• • • • • • •

• •

• • • • •

Evde ilk defa konser yaptım. Bir insta challenga katılmadım. Uzun zamandır yeni bestelerimi toparlamayı erteliyordum, vakit buldum. Bu bana iyi hissettirdi. En çok iç sesimi dinledim. @sevgiyiseç instagramını takip ettim. Kilo aldım/ Kilo verdim. Aynıyım. Evde olmak bana anne ve babamı aşırı özlediğimi fark etmemi sağladı. Ben meğer kendimle sıkılmadan baş başa kalabiliyormuşum. En çok eşimi ve bana keman çalışını izledim. Kendi kendime, “ Bu işte de vardır bir hayır. Umarım almamız gereken dersleri alıyoruzdur.” dedim. En çok müzik yapmaya devam etmek iyi hissettirdi. Herkesin evden çıkma yasağı gelince marketlere saldırmasını şaşkınlıkla izledim. Marketten diyet kola stokladım. Bittiğinde ilk iş anne babamı kucaklayıp öpeceğim. Durmak bana sabretmeyi öğretti. 3 dizi önersem; The OA, Russian Doll, The Politician olurdu. Eşim dışında kimseyle karantinada kalmak istemem. Onunla birlikte evde

seafoodplus.info

•

• • •

•

yapabileceğim her şeyi yapıyorum zaten. Bu sürecin sonunda tüm insanlığın bir uyanış yaşayacağını ve anlamsız hırs ve çıkar çatışmalarının yönettiği bir dünya yerine olumlu değişikliklerin olacağını hissediyorum. Eve dışardan yemek söylemedim. Ama tüm malzemeleri dışardan söyledim. İnternetten en çok yiyecek satın aldım. Evde uzun zaman kalıp da delirmediğimi, insanın herşeye adapte olabildiğini keşfettim. En çok eşimin beni keyiflendirmek için yaptığı komikliklere güldüm.

plus Mayıs - Haziran

#hayatevesıgar

Aysun Kaba Moda Danışmanı / Yazar

plus Mayıs - Haziran

seafoodplus.info

)

Ben meger ne hamarat‘mısım.

Karantinayı 3 kelime ile özetlersem.. 1. Her günün değerini bilmek 2. Temizlik 3. Yemek • • •

• •

• • • • • • • • • • •

• • • •

Evde ilk defa ekmek yaptım. Bir insta challenga katılmadım. Uzun zamandır evde spor yapmayı erteliyordum, vakit buldum. Bu bana kendimi çok iyi hissettirdi. En çok Sezen Aksu dinledim. Burcu Esmersoy, Ezgi Apa, Mirela Cerica, Modatutkusu, Gül Erçetingöz, Nur Viral ve Stylemaks’in instagramını takip ettim. Kilomu korumaya çalıştım Evde olmak bana Kendimi çok yorduğumu fark etmemi sağladı. En çok film izledim. En çok arkadaşlarımla muhabbetler yapmayı özledim. En çok kendimi dinlemek beni iyi hissettirdi. Herkesin evde kal denildiği halde anlamamalarını şaşkınla izledim. Marketten ceviz, gülkurusu stokladım. Durmak bana içine dönmeyi öğretti. 3 dizi önersem Atiye, Freud, La Casa De Papel olurdu. Oğlum ile karantinada kalmak isterdim birlikte pizza yapardık. Bu sürecin sonunda hayatımı daha yavaşlatacağım değişikliklerin olacağını hissediyorum. Eve dışardan yemek söyledim. 3 kere sadece İnternetten en çok market alışverişi, terlik, spor ayakkabı satın aldım. Evimi keşfettim. En çok maske ve eldiven ve sürekli dezenfekte oluşuma ‘a güldüm.

seafoodplus.info

3 film önersem; A Fall from Grace ,The Banker, Julie&Julia olurdu.

•

En çok makarna yedim.

Bittiğinde ilk iş herhangi bir mekanda kahve içmek ve seyahat yapacağım.

plus Mayıs - Haziran

#hayatevesıgar

Dilan Telkök Oyuncu

plus Mayıs - Haziran

seafoodplus.info

)

Ben meger ne üretken‘misim.

•

3 dizi önersem ; La Casa De Papel, Narcos, The olurdu.

Karantinayı 3 kelime ile özetlersem.. 1. Üreticilik 2. Kişisel gelişim 3. Meditasyon • • • • • •

• • • • • • • • •

• • • • • •

Evde ilk defa eşimin saçını kestim. Bir instachallenga katılmadım. En çok müzik dinledim. Moda instagramını takip ettim. Sabit kilomda kaldım. Evde olmak bana üretkenliğimin ve yaratıcılığımın arttığını fark etmemi sağladı. Ben meğer üretken‘mişim En çok Netflix’te yabancı dizi izledim. Kendi kendime şarkı söyledim. En çok arkadaşlarımla buluşup sohbet etmeyi özledim. En çok bahçemde oturup nefes almak iyi hissettirdi. Herkesin hayatının bir anda durmasını şaşkınla izledim. Marketten un, makarna vb. ürünler stokladım. Bittiğinde ilk iş sevdiklerimi görmeye gideceğim. Durmak bana durmama şansım olduğunda boş bir şekilde oturmamayı öğretti. 3 film önersem; The Hangover serisi, Word War , The Green Mile olurdu. Kuzenim Yağmur ile karantinada kalmak isterdim birlikte dans ederdik. Bu sürecin sonunda hijyene dair değişikliklerin olacağını hissediyorum. Eve dışardan yemek söylemedim. Online oyunlar keşfettim. En çok bir canlı yayında teyzenin “yalan söyleyene virüs bulaşsın mı virüs?” demesine güldüm.

seafoodplus.info

•

En çok kek yedim.

Uzun zamandır resim yapmayı erteliyordum, vakit buldum. Bu bana dinlenmiş hissettirdi.

plus Mayıs - Haziran

#hayatevesÄągar

Elif Inci Aras

plus MayÄąs - Haziran

seafoodplus.info

)

En çok her güne sükür etmek iyi hissettirdi.

•

3 dizi önersem La Casa de Papel, Unorthodox, Chernobyl olurdu.

Karantinayı 3 kelime ile özetlersem.. 1. Öze dönmek 2. Yalınlaşmak 3. Farkındalık • • •

• • • •

• • •

•

• •

Evde ilk defa makarna hamuru açıp , aylık kendi makarnamızı yaptım. Bir instachallenga katılmadım. Uzun zamandır Dünya klasiklerinden bazı kitapları tekrar okumayı erteliyordum, vakit buldum. Bu kitaplar bana o günlerimi hatırlattı. En çok Power Extra Lounge Radio ve kendi müzik listemi dinledim . Sağlık Bakanımız Fahrettin Kocanın instagramını takip ettim. Kilo aldım. Evde olmak bana; pandemi zamanında sadece kendimi, sevdiklerimi değil başkalarını korumak adına bütün ve kolektif eylem içinde olmamızın önemini öğrenmemi sağladı. Meğer ben dışarıda olmak kadar evde olmayı da çok seviyor’muşum En çok karbonhidrat ağırlıklı şeyler yedim. En çok virüsün ilk Türkiye’de görülmesiyle ilk zamanlar haberleri çok izledim, şimdi sadece akşam haberlerini izliyorum, daha çok belgeseller, diziler ve filmler izliyorum. Kendi kendime zaman geçirmekten ve ailemle birlikte olmaktan keyif alıyorum. En çok yürüyüş yapmayı, sevdiklerimle yan yana sohbet etmeyi özledim. Yaşlılara karşı saygısız davranışları şaşkınla ve utanarak izledim. Marketten temizlik malzemeleri, kuru bakliyat, temel besinleri aşırıya kaçmadan az miktarda stokladım.

seafoodplus.info

•

• • •

•

• •

•

Bittiğinde ilk iş sahil kenarında yürüyüşe gideceğim, bir aydan uzun süre oldu, sadece bir kere markete gittim. Durmak bana kalp gözümle daha çok görmeyi öğretti. 3 film önersem; 12 Maymun, Esaretin Bedeli , Jojo Rabbit olurdu. Yıldız Zeybek ile karantinada kalmak isterdim birlikte güzel yemekleri eğlenerek yapardık Bu sürecin sonunda insanların dünya görüşlerinin iyi yönde değişeceğini, bazı şeylerin eskisinden biraz farklı olacağının hissediyorum. Eve dışardan yemek söyledim.5 yaşındaki olan oğlum için istedim. İnternetten en çok temizlik malzemeleri, mutfak ve ev gereçleri satın aldım. Günün getirdiklerini yaşamayı, kabul etmeyi öğrenmenin önemini keşfettim. En çok güldüğüm oğlum ve eşimin ev hallerimizde eğlendiğimiz anlarımız oldu. •

Evde ilk defa makarna hamuru açıp , 2 aylık kendi makarnamızı yaptım.

plus Mayıs - Haziran

#hayatevesıgar

Gökçe Kırgız Müzisyen

plus Mayıs - Haziran

seafoodplus.info

En çok sahne yapmayı özledim.

•

3 film önersem; Love Wedding Repeat, Kusursuz Yabancı, Kadın Aklı Erkek Aklı olurdu.

Karantinayı 3 kelime ile özetlersem.. 1. Sağlıklı 2. Sabırlı 3. Sessizlik • • •

• • • • • • • • • • • • • • • • • •

•

En çok pizza ve kek yedim.

Evde ilk defa pizza ve pide yaptım. Bir insta challenga katılmadım. Uzun zamandır sonra aileme ayıracak vakit yapmayı erteliyordum, vakit buldum. Bu bana kendimi çok iyi hissettirdi. En çok kendimi dinledim. Yemeklerle alakalı sayfaların instagramını takip ettim. Kilo aldım Evde olmak bana kendimi fark etmemi sağladı. Ben meğer mutfak konusunda çok yetenekliymişim. En çok The Crown ve Ezel’i izledim. En çok müzik yapmak iyi hissettirdi. Herkesin market fırın yağmalamasın şaşkınla izledim. Marketten hiçbir şey stoklamadım. Bittiğinde ilk iş büyük bir ekip yapacağım. Durmak bana sabrı öğretti. 3 dizi önersem; Ezel, Lucifer, The Crown olurdu. En yakın arkadaşım ile karantinada kalmak isterdim birlikte spor yapardık. Bu sürecin sonunda tüm dünya düzeninin değişeceğini hissediyorum. Eve dışardan yemek söylemedim. İnternetten en çok mutfak malzemeleri satın aldım. Yemek yapma yeteneğimi keşfettim. En çok arkadaşlarım ‘a güldüm.

seafoodplus.info

plus Mayıs - Haziran

#hayatevesÄągar

Hande Kazanova Astrolog

plus MayÄąs - Haziran

seafoodplus.info

•

Sınırlarımı ve gücümü kesfettim. .

3 film önersem; Julie&Julia, The Two Popes, Parasite olurdu.

Karantinayı 3 kelime ile özetlersem.. 1. Önlem 2. Keşif 3. Kendine meydan okuma • • •

• • • • • • • •

•

• • •

Evde ilk defa dip köşe temizlik yaptım ve de ekmek yaptım. Bir insta challenga katılmadım. Uzun zamandır sonra biriken Farklı astroloji eğitimlerim vardı, ödevlerimi yapmayı erteliyordum, vakit buldum. Bu bana kendimi çok mutlu hissettirdi. En çok kuşların sesini ve kedimin mırmırlanmasını dinledim. Yasemin Sakallıoğlu’ nun instagramını takip ettim. Kilo aldım Evde olmak bana bazen durmak gerektiğini fark etmemi sağladı. Ben meğer dansçıymışım. İçimden bir dansçı çıktı. En çok Marvelous Mrs Maisel’ı izledim. Kendi kendime eğlenebildiğimi gördüm, eşim duymasın! En çok WhatsApp görüntülü konuşmak ve danışmanlıklarıma devam etmek ailemle bir arada olmak iyi hissettirdi. En çok alışveriş yapmayı, arkadaşlarımla buluşmayı, sahil kenarında dolaşmayı ve özgür hissetmeyi yapmayı özledim. Herkesin canlı yayın yapmasını şaşkınla izledim. Marketten un ve maya stokladım. Bittiğinde ilk iş en az 24 saat eve girmeyeceğim, yıldızların altında uyuyacağım, yüzeceğim ve yeni evime dekorasyon yapacağım. Durmak doğru amaçlara odaklanmam gerektiğini öğretti. 3 dizi önersem; Marvelous seafoodplus.info, the English Game, Broadchurch olurdu. David Icke ile karantinada kalmak

seafoodplus.info

•

• • • •

•

isterdim anlattığı tüm komplo teorilerinin üstünden geçer, sormak istediklerimin yanıtlarını alırdım gelecek planlarımızı yapardık. Bu sürecin sonunda günlük hayatın akışında, olaylara bakış açımızda ve ülkemizde ekonomik alanda çok büyük hissediyorum. Eve dışardan yemek söylemedim. İnternetten hiçbir şey satın almadım. Yemek yapma yeteneğimi keşfettim. En çok komik kedi videolarına, Yasemin Sakallıoğlu’nun tiplemelerine ve en önemlisi kendime güldüm. En çok sütlaç ve puding yedim.

plus Mayıs - Haziran

#hayatevesıgar

Ilkay Buharlı Televizyoncu

plus Mayıs - Haziran

seafoodplus.info

•

En çok aileme sarılmak ve üretmek iyi hissettirdi.

3 dizi önersem; Game of Thrones, La Casa De Papel, Westworld olurdu.

Karantinayı 3 kelime ile özetlersem.. 1. Yuva 2. Üretim 3. Dua • • •

• • • • •

• • • • • • • •

• • •

•

Evde ilk defa poğaça yaptım. Bir insta challenga katılmadım. Uzun zamandır sonra kalbimi dinlemeyi erteliyordum, erteliyordum vakit buldum. Bu bana müthiş hissettirdi. En çok Mabel Matiz dinledim. En çok film izledim. Bircan Yıldırım’ın instagramını takip ettim. Hiç tartılmadım :D Evde olmak üretmenin mekansız ve zamansız olduğunu fark etmemi sağladı. Ben meğer bayağıdır müzik dinlemeyi ve dans etmeyi unutmuşum. Kendi kendime En çok aileme sarılmak ve üretmek iyi hissettirdi. En çok anneme gitmeyi özledim. Herkesin bir süre sonra evde sıkılmasını şaşkınla izledim. Marketten kahve stokladım. Bittiğinde ilk iş anneme gideceğim. Durmak bana, küçük bir çocuk annesi isen bunun sadece bir kelime olduğunu öğretti. 3 film önersem; Kar ve Kaplan, Cinema Paradiso ve Forrest Gump olurdu. Ailemden başka hiç kimse ile karantinada kalmak istemezdim. Bu sürecin sonunda tüm dünyanın ve her birimizin değişeceğini hissediyorum, biliyorum. Eve dışardan yemek asla söylemedim.

seafoodplus.info

•

İnternetten sadece biten makyaj malzemelerimi almak zorunda kaldım. Çünkü Magazin Noteri canlı yayınları evden devam ediyor. Kargocu kardeşlerimizi zora sokmamak için internet alışverişi yapmamaya özen gösteriyorum. Bence her insanın kendisini aradığı bir hakikat yolculuğu hayat, umudum sonunda kendimi keşfetmek. Bu sürecin hepimize getirdiği kaygı kadar katkısı da büyük. En çok 4 yaşındaki oğluma güldüm. En çok yaptığım tüm fırın yemeklerimi afiyet ile yedim.

plus Mayıs - Haziran

#hayatevesıgar

Nila Fırat Oyuncu

@nilafirat

plus Mayıs - Haziran

seafoodplus.info

)

Ben meger bir evsever’misim. .

•

3 dizi önersem; Peaky Blinders, Ozark, Silicon Valley olurdu.

Karantinayı 3 kelime ile özetlersem.. 1. Doğa derin bir oh çekti 2. Hepimizin yaratıcılığı ortaya çıktı 3. Bir çok alanda farkındalığımız arttı

•

• •

Bu sürecin sonunda sosyalleşmede değişikliklerin olacağını hissediyorum. Eve dışardan yemek söseafoodplus.info! İnternetten en çok temizlik malzemesi satın aldım. Tik Tok Videolarını keşfettim. En çok TikTok videolarına ‘a güldüm.

•

En çok çikolata yedim.

• • • • • • • • • • • • • •

•

Evde ilk defa alışverişten gelir gelmez montumu ve kıyafetlerimi balkona astım. Çocukluk fotoğrafı paylaşma challengeına katıldım. Uzun zamandır sonra Dolap Detoxu vakit buldum. En çok Alicia Keys dinledim. @caloriestutorial instagramını takip ettim. Kilom Sabit. Evde olmak bana sabırlı olduğumu fark etmemi sağladı. Kendi kendime psikoloji uzmanı oldum. En çok Yakınlarımla görüntülü konuşmak iyi hissettirdi. En çok sevdiklerimle bir arada olmayı özledim. Bu ortamda şaşırmadım hepsini hoş görüyle izledim. Marketten süt stokladım. Bittiğinde ilk iş sevdiklerime koşacağım. Durmak Kendime vakit ayırmadığımı öğretti. 3 film önersem; Edward Scissorhands, Schindler’s List, Rainman olurdu. Meltem Hocam ile karantinada kalmak isterdim pilates yapardık.

seafoodplus.info

• •

plus Mayıs - Haziran

#hayatevesÄągar

Nur Viral Televizyon Sunucusu

Sesimin fena olmadıgını kesfettim. .

)

Karantinayı 3 kelime ile özetlersem.. 1. Netflix 2. Kaygı 3. Yemek • • • • • •

• • • • •

•

• •

Evde ilk defa ekmek yaptım. Bir instachallenga katılmadım. Uzun zamandır yoga , vakit buldum. Bu bana rahatlama hissettirdi. Sağlık Bakanı Sayın Fahrettin Koca’nın instagramını takip ettim. Kilo aldım. Evde olmak bana bir cafede boş boş oturup kahvemi yudumlarken gelen geçeni seyretmenin ne kadar güzel bir şey olduğunu fark etmemi sağladı. Ben meğer mutfakta çok iyi bir aşçı’ymışım. En çok film izledim. En çok alışveriş özledim. En çok müzik dinlemek kendimi iyi hissettirdi. Herkesin değil de bazılarının 2 günlük sokağa çıkma yasağında birbirlerini linç etmelerini şaşkınla izledim. Marketten makarna stokladım. Bittiğinde ilk iş önce kızıma anneme ve bütün dostlarıma sımsıkı sarılacağım. Durmak bana yavaşlamayı öğretti. 3 dizi önersem La Casa De Papel, How I Met Your Mother olurdu. Refika Birgül ile karantinada kalmak isterdim birlikte değişik yemekler yapardık. Bu sürecin sonunda insanların birbirlerine daha anlayışlı olacağını hissediyorum. Eve dışardan yemek söylemedim. İnternetten en çok kitap satın aldım.

•

En çok krep yedim.

•

3 film önersem; Cehennem, Gizli Sayılar, The IRISHMAN olurdu.

#hayatevesÄągar

Yasemin Sefik .Radyo Spikeri 72

plus MayÄąs - Haziran

seafoodplus.info

)

Ben meger ne çok yanıl‘mısım. .

•

3 dizi önersem; Love Unorthodox, Tales from the Loop olurdu.

Karantinayı 3 kelime ile özetlersem.. 1. Beklemek 2. Mikrofon (çünkü hep evden yayın yaptım.) 3. NETFLİX • • •

• • • • •

• • • • • •

• •

Evde ilk defa kek yaptım. Bir instachallenga katılmadım. Uzun zamandır PODCAST (stand-up gösterimi yayınlayacağım) yapmayı erteliyordum, vakit buldum. Bu bana umutlu hissettirdi. En çok Nilay Örnek’in podcast’lerini dinledim. En çok bikotbitisortmag instagramını takip ettim ve çok eğlendim. Kilom aldım. Bence aldım ama beni tartıya çıkartmayın n’olur! En çok netflix izledim. Evde olmak bana günün akışını iyi değerlendirmem gerektiğini fark etmemi sağladı. Kendi kendime evde ciddi anlamda yayın yaparak ne çok konuşmuşum. En çok kitap okumak iyi hissettirdi. Herkesin ekmek yapışını şaşkınla izledim. Marketten sebze stokladım. Bittiğinde ilk iş arabamla yola çıkıp, kuzey Ege’ye gidip denize atlayacağım. Durmak bana akışı yönlendiremeyeceğimi ve daha çok yazmamı öğretti. 3 film önersem; seafoodplus.infoğuştaki Mucize, Parazit, Acı ve Zafer olurdu. Guy Ritchie ile karantinada kalmak isterdim film yapardık.

seafoodplus.info

•

• • •

• •

Bu sürecin ruh halimizin ve yaptığımız işlerin dijital dünya ile bağlantısında değişikliklerin olacağını hissediyorum. Eve dışardan yemek hiiç söylemedim. İnternetten hiçbir şey satın almadım. Kültür ve Turizm Bakanlığının youtube hesabından, şehir tiyatrolarını izleyebileceğimi keşfettim. En çok ünlülerin evde kal pozları’na güldüm. En çok menemen yedim.

plus Mayıs - Haziran

#hayateves覺gar

Y覺ld覺z Zeybek Influencer @stylemaks

plus May覺s - Haziran

seafoodplus.info

)

Bittiginde ilk iş kendimi sokaklara atacagım ve seyahat planları yapacagım.

•

3 film önersem; Amelie, Anna, Venedik’te Ölüm olurdu.

)

Karantinayı 3 kelime ile özetlersem.. 1. Sabır 2. Hoşgörü 3. Hasretlik • • •

• • • •

• • • • •

• • • •

• •

Evde ilk defa spor yaptım. Bir instachallenga katılmadım. Uzun zamandır İtalyanca’mı refreshlemek istiyordum yapmayı erteliyordum, vakit buldum. Bu bana “molto bene” hissettirdi. En çok Latin müziği dinledim. Rachel Araz, Cafefernando, Juan Delcan instagramını instagramını takip ettim. Kilo aldım tabiki. Evde olmak bana aslında ne kadar yüzeysel bir hayat yaşadığımı fark etmemi sağladı. Ben meğer ne iyi bir aşçı’ymışım. En çok … yedim diyemem, dengeli beslenmeye çalıştım. En çok eski Klasik İtalyan filmlerini izledim. Kendi kendime konuşmaya başladım En çok çiçekçiye gidip çiçek yaptırmayı özledim. Süslenmeyi, alışverişi, seyahat etmeyi. En çok kızımla ve eşimle dolu dolu vakit geçirmek iyi hissettirdi. Herkesin evde ekmek yapışını şaşkınla izledim. Marketten makarna stokladım. Durmak bana ‘evrende gövden kadar değil de yüreğin kadar yer kapladığını’ öğretti. Zihnimi meşgul etmenin hazını aldım. 3 dizi önersem AnnE, Oysho belgeseli, Versace belgeseli olurdu. Ben yine eşim ve kızım ile karantinada kalmak isterdim birlikte çok iyi bir ekibiz. Ama illa başka birini seçmem

seafoodplus.info

•

• • • •

gerekiyorsa; Pavarotti olabilirdi, bana şan, kızıma piyano dersi seafoodplus.infoer yapardık. Bu sürecin sonunda hayat farklı akacak diye düşünüyorum, bakış açımız, maneviatımız, alışkanlıklarımız. Eve dışardan yemek söyledim. İnternetten gıda satın aldım. Youtube’ta harika bir pilates hocası keşfettim. En çok kızımın yeni edindiği arkadaşlarına (mesela oyuncak Ayıcığı, bahçedeki minik agaç) güldüm ve tabiki A-SOSYAL OLMAMA güldüm.

plus Mayıs - Haziran

DEKOR

Düzene Girmeyen Yer Kalmasın:

E v ve D o l ap i çi o rg a niz a s yonu için tüyolar Bütün dünyada etkisini gösteren salgın sebebi ile birçoğumuz evimizde normalden çok vakit geçirmeye başladık. Sokağa çıkma yasakları, evde çalışma düzenine geçiş derken evde geçirdiğimiz zaman, ev düzenimizi tekrar gündeme getirdi. Bu zamana kadar evde düzene ihtiyaç duyulan birçok alan için kolları sıvadık. Ancak hala elimizin gitmediği, ertelediğimiz, düzenlenmeye ihtiyaç duyan bir takım alanlar var. Hala bu düzenlemeler için motivasyona ihtiyaç duyanlarınız için sizi harekete geçirecek bir dolu öneriyle geldim! Nur Seda Şahin homeconceptus

plus Mayıs - Haziran

seafoodplus.info

LC WAIKIKI - YAPRAK DESENLİ SEPET - tl

HM - SEPET - 59,90 TL

BAMBU - NANDO BASAMAKLI SUNUM - 79 tl

MOONSTAR 3LÜ SET - seafoodplus.info - 39,99 TL

MUDOCONCEPT PURELINE KAVANOZ BÜYÜK - 95,99 TL

MUDOCONCEPT PURELINE KAVANOZ KÜÇÜK - 71,99 TL

IKEA - KAPAKLI SAKLAMA KABI - CAM BAMBU - 49,90 TL

seafoodplus.info

ŞU SIRALAR EN ÇOK DAĞILAN, KİLER! Hem evde geçirdiğimiz zamanın arttığı hem de belirli süreler dışarı çıkamadığımız bu süreçte; evde en çok iş yükünü barındıran alan mutfaklar. Dolayısıyla en çok dağılan ve düzenlenmeye ihtiyaç duyan alanların başında geliyor. Un, şeker, bakliyat gibi temel gıda maddeleri için kısmi depolama reaksiyonunda da bulunduğumuza göre geriye tüm bunları nasıl kullanışlı bir şekilde yerleştirebileceğimizi bulmak kalıyor.

Gıda düzenlenmesi dediğimizde ilk kurtarıcılar tabiki şeffaf kaplar ve kavanozlar. Şeffaflık, hangi ürünün eksik olduğunu ya da azaldığını kolaylıkla tespit etmemize yarar. Alışveriş listesi yaparken kolaylık sağlar ve evde halihazırda var olan gıda maddelerinin tekrar tekrar alınmasının önüne geçer. Şeffaf olmayan kaplarınız için etiketleme yöntemine başvurabilirsiniz ya da üzerinde yazılar bulunan ürünleri tercih edebilirsiniz. Ancak mutfağın tabiatı gereği saklama kapları sürekli farklı bir ürün için kullanılabiliyor. Dürüst olalım, üzerinde tanımlayıcı yazı bulunan ürünlerin mutfak içi kullanımı biraz sınırlanabiliyor ya da amacından şaşabiliyor. Meyve ve sebze depolaması için hava alan metal sepetlerden yararlanabilirsiniz. Aynı zamanda yine hava alan keten kese, file gibi ürünler de bu amaç için kullanılabilir. Tekstilden yana tercih yapmanızın şöyle bir avantajı var ki; o da alışveriş sırasında gereksiz naylon poşet kullanımını sınırlandırmak. Alışverişte yanınızda bulunduracağınız kese ve fileler ile aldığınız ürünleri mutfağınızda yine aynı şekilde depolayabilirsiniz. Hem böylelikle dışarıdan eve giren ve bu sıralar sürekli dezenfekte ettiğimiz ambalajlarda da bir nebze azalma olacaktır. Hepimizin sahip olduğu depolama alanları farklı boyutlarda. Dolasıyla saklama kapları için bir standarttan bahsetmek zor. Ancak yeni bir saklama kabı alırken dikkat edebileceğiniz noktalarda birisi bu kapların üstüste istiflenebilir olması. Bir çok marka kapların kapaklarını daha düz formlarda çalışarak bu kolaylığı sunacak ürünler tasarlıyor. Ayrıca yine dolap içi yükseklikleri etkili kullanabilmek adına, küçük kavanozlarınızı basamaklı platformlar üzerine yerleştirebilirsiniz. Böylelikle küçük kavanozlar içerisinde bulunan baharat gibi ürünlerin hem görülebilirliği hem de erişilebilirliği arttıracaktır.

KARACA - DUSTIN EKMEK KUTUSU

- TL

plus Mayıs - Haziran

DEKOR EN İYİ SERGİLEME ARACI, KİTAPLIKLAR!

Dekorasyonun en görünür ve dikkat çekici parçalarından bir tanesi kitaplıklar. Bir çok depolama ihtiyacına cevap verebilidiği gibi çok iyi de bir sergileme aracı. Hem elimizin altında hem de çok bölmeli olması sebebiyle gün içerisinde ihtiyacımız olabilecek bir çok objeyi de depolamamızı sağlıyor. Oturma odası gibi yaşam alanlarının içinde konumlandırınca sürekli bir döngü içerisinde olan dinamik bir mobilyaya dönüşüyor. Tabii ki en temel işlevi kitaplarımızı depolamak ve korumak. Ancak aslında kitaplarımızı göz önünde tutan ve sergileyen de bir ürün. Bu sebeple kitaplarımızı nasıl yerleştireceğimiz de büyük önem taşıyor. Eğer kitaplarınızı bölmeler içerisinde belirli bir konsepte göre yerleştirmek isterseniz kapak renklerini dikkate alabilirsiniz. Siyahlar, kırmızılar, yeşiller gibi ayırmak sergileme alanında renk blokları görmenizi sağlaycaktır. Eğer biraz daha simetrik durmasını istiyorsanız yayın evlerine göre yerleştirebilirsiniz. Aynı yayın evinden çıkan birçok farklı kitap sırt rengi, kitap boyu gibi bir çok özellik açısından benzerlik gösterir. Bu yerleşim size istediğiniz düzeni sunabilir. Eğer kitaplarınız ile sıkça haşır neşir oluyorsanız da konularına göre yerleştirmek iyi bir seçenek olur. Çünkü bu şekilde aradığınız kitaba rahatlıkla ulaşabilirsiniz. Tüm bunlardan farklı bir öneri de kitap sayfalarının göründüğü kenarını size bakar şekilde yerleştirmek. Böylelikle renk karmaşasından uzaklaşıp, farklı tonlardaki kağıt renkleri ile bohem bir görünüş elde edebilirsiniz. Bunlara ek olarak şahsi önerim ise okumayı ertelediğiniz kitapları daha görünür bir şekilde ayrı bir bölmede tutmak. Sadece kitapların bulunduğu bir depolama alanı belki sıkıcı gelebilir. Bu sebeple göz hizasında bulunan raflara görmekten keyif aldığınız objelerinizi yerleştirebilirsiniz. Bu objeler tablo, heykel gibi sanat eserleri ya da anılarınızı sergilediğiniz çerçeveler olabilir. Çerçevelerin içerisine sevdiğiniz kitaplardan alıntılar yaparak yerleştirebilirsiniz. Hem dekoratif duracak hem de anlam olarak bütünlük yaratacaktır. Kitap tutacakları için sevdiğiniz, yeterli ağırlıktaki objelerden yararlanabilirsiniz ya da bakmaktan keyif alacağınız kitap tutacakları edinebilirsiniz. Her zaman göz önünde bulundurmanız gerekmeyen ama gerektiğinde kolaylıkla ulaşmak isteyeceğiniz eşyaları kutular ile depolabilirsiniz. Örneğin sıkça kullanılmayan elektronik eşyalar ya da saklanması gereken önemli belgeler için dekorasyonuza uygun derin sepetler kullanabilirsiniz. Tozlanmasını istemediğiniz eşyalar için de kapaklı depolama ürünlerini tercih etmekte fayda var.

plus Mayıs - Haziran

seafoodplus.info

VIVENSE - VITALE PIM NARLI KİTAP TUTUCU

- TL

KOÇTAŞ - TOP MUM

24,99 TL

NUDE GLASS - DEFNE KOZ TASARIMI LAYERS VAZO

MUDOCONCEPT - GRAND HOTEL MASA SAATİ

- 89,99 TL

SAVE THE FLOWERS - GOLD 4 ÇERÇEVE

- TL

YARGICI - DEKORATIF KUTU

- 76,93 TL

MUHTELIF DESIGN - AMORPHOUS HEYKEL

HOMECONCEPTUS - HASIR DİKDÖRTGEN TEPSİ

seafoodplus.info

- tl

- ,90 TL

plus Mayıs - Haziran

DEKOR BIR TÜRLÜ DÜZENLENEMEYEN, GİYSİ DOLAPLARI! Kıştan yaza geçtiğimiz bahar aylarını çoğumuz evde geçirdik. Eminim ki o kalın kazaklar ve hırkalar hala giysi dolaplarınızın raflarını kaplıyor. Ve unutmayın ki kısa bir süre içerisinde hayat normale dönmeye başladığında baza altında, bavullarda, hurç içinde sakladığınız yazlık kıyafetlerinize ihtiyacınız olacak. Ben diyorum ki bu son düzlüğü de giysi düzenlemesine ayıralım. Kıyafetlerinizi kategorize etmek yapacağınız ilk iş. “Yazlıklar, kışlıklar, mevsim geçişleri için uygun olanlar” gibi mevsimlere göre kategorize edebilirsiniz ancak her mevsim kullandığımız parçalar da var elbette. Bu gibi durumlar için kullanım amacına göre gruplamak daha mantıklı olacaktır. “İş yerinde giydiklerim, günlük kıyafetlerim, evde kullanılanlar, özel günler için sakladıklarım” gibi bir ayrıştırma yapabilirsiniz. Bu ayrıştırmayı yaparken her bir parça için bunu en son ne zaman giydim sorusunu kendinize sormayı unutmayın. Bu soru sizi dolabınızda uzun süredir giymediğiniz ürünleri elden çıkarmanız konusunda teşvik edecektir. Gruplara ayırdığınız giysileri kombinler yaparak yerleştirebilirsiniz. Hızlı karar vermeniz gereken anlar için kurtarıcı bir çözüm. Kullanmadığınız kıyafetleri kaldırmak için doğal içerikli depolama ürünleri tercih edebilirsiniz. Pamuk, keten, keçe gibi malzemelerden üretilen hurç ve sepetler uzun süre kapalı kalacak kıyafetlerinizin hava almasını sağlayacaktır. Dolabınızda kıyafetleriniz harici depoladığınız nevresim, havlu gibi tekstil ürünleri için de yine aynı ürünlerden faydalanabilirsiniz. Ya da elinizin altında ve düzenli olmasını istiyorsanız bu ürünleri rulo yaparak yerleştirebilirsiniz. Hem kullanım için pratik hem de düzenli bir görüntü olacaktır. Dolabınızda göremediğiniz altta ya da derinde kalan kısımlar için de dolapiçi aydınlatmalardan yararlanmakta fayda var. Dolap içi düzenleme ürünlerinin başında gelen askı için de doğru seçimi yapmak önemli. Örneğin yazın kulllandığınız giysiler kışın kullandıklarınıza göre daha ince ve hafif oluyor. Bu durumda kışın kaban astığınız ağırlık taşıyabilen kalın askılara ihtiyacınız olmayacaktır. Daha hafif ve ince askılar tercih ederseniz giysilerinizin çoğunu asarak muhafaza edebilirsiniz. Öteki türlü kalın askılar buna izin vermeyecektir.

TCHIBO - GÜMÜŞ RENGİ AYARLANABİLİR DOLAP İÇİ DÜZENLEYİCİ

- 99,95 TL

MINISO - ÇORAP VE İÇ ÇAMAŞIRI ORGANİZATÖRÜ

plus Mayıs - Haziran

- 24,95 TL

IKEA - LACKISAR HURÇ

- 74,99 TL

seafoodplus.info

OCEAN HOME - GRİ ÇİZGİLİ ÇEKMECE İÇİ ORGANİZER

- 44,90 TL

IKEA - URSHULT LEDLİ DOLAP AYDINLATMASI

TCHIBO - EKSTRA INCE ELBİSE ASKISI 8Lİ

49,95 TL

seafoodplus.info

- TL

LINENS - SPRING ÇAMAŞIR SEPETİ

- 89 TL

plus Mayıs - Haziran

POZİTİF

Renklerin Şifresi:

Zeynep Tarhan Muslu

eynep Tarhan Muslu kimdir, yakından tanıyalım Renklerle ilgilenmeye nasıl ve ne zaman başladı? Notre Dame de Sion Fransız Lisesi sonrası Sanat Yönetimi ve Fransızca Mütercim Tercü manlık ana bilim dallarından mezun oldum. 10 yıl boyunca başta Marie Claire olmak üzere çeşitli dergilerin Türk edisyonlarında moda editörü olarak görev yaptım. Dergiciliğe paralel olarak çağdaş sanatla ilgili de birçok projede yer aldım. Moda, sanat ve renklere olan tutkum Renk Şifresi markasında bir araya geldi.

plus Mayıs - Haziran

Renklere ilgim çok eskiye dayanıyor. Bunu başlı başına bir meslek olarak yapmaya moda editörlüğü ve stil danışmanlığı yaptığım dönemde fark ettim. İnsanların ve markaların renk kararlarını tamamen sistematik ilerletip etkili sonuçlar almak beni bu yönde motive etti. Renk Şifresi’nde bireylerin kısıtlı bütçeyle bile çok efektif ve nokta atışı alışveriş yapmasını sağlıyoruz. Ayrıca etkili bir imaj yaratmalarına olanak tanıyoruz. Kurumların ise tüketici hedefli doğru renk kombinasyonu ve form renk bileşkeleriyle satışlarını yükseltmelerine destek oluyoruz. Beni kitabımı yazarken en çok motive eden şey ise tüketimin bu kadar arttığı bir dönemde alım gücü yüksek olmayan ya da Renk Şifresi seanslarına gelemeyecek özellikle genç kızlar için nokta atışı alışverişler yapmalarını Renk Şifresi ile sağlamak. Kişiler, Renk Şifresi kitabını okuyarak, seanslara gelmeden de kendilerine ait renk tonu aralıklarını bulabiliyorlar. RENK ŞİFRESİ NEDİR? Renk Şifresi toplumun her kesimi tarafından "ulaşılabilir lüks" olarak tanımladığımız bir renk hizmeti. Kalabalık tüketim toplumu içerisinde renk seçimleri aslında en temel dayanağımız. Birçok kararımızı aslında kişisel renk seçimlerimiz ile veriyoruz ama çoğunlukla farkında olmuyoruz. Renklerle ilgili iç sesimizi dinlemeyi modern dünyada tamamen unutmuş durumdayız. Moda ya da trendleri takip etsin ya da etmesin herkesin bir renk farkındalığı geliştirmesi çok önemli. Biz bu renk farkındalığını, kişisel renk eğitimiyle beraber geliştiriyoruz. Herkes her rengi giyebilir ama her tonunu giyemez, ton ayarı bilgisinin kişisel imaj ve algı yönetiminde çok ciddi faydaları vardır. Renk şifresinin avantajları nelerdir? Hayatı renkler yönetiyor. Renk Şifresi çok az para harcayarak hatasız kozmetik, giyim ve dekorasyon alışverişi yapmanızı sağlar. İlk izlenim bırakacağınız, iş görüşmesi, mülakat, sevgiliyle buluşma, gibi durumlarda ilk saniyeden hedefe kilitli bir imaj yönetmenizi sağlar. Evinizi ya da odanızı dekore etmeniz için pratik ve huzur verici bir çözüm sağlar. seafoodplus.info

Rengi hayatınıza soktuğunuz her alanda teknik olarak doğru karar vermenizi garantiler. Renk Şifresi ile tüm bu kazanımları elde edebilen birinin de hayata bakış açısı olumlu yönde değişir. Daha huzur içinde ve kendinden emin bakar çevresine. Ayrıca, zaman yönetimini de sağlamış olduğu için zamanın önemini daha çok kavrar ve hayata vakit kaybedilmeyecek kadar verimli bakar. Renk şifresinde kaç adet renk grubu vardır? Renk grupları kendi içerisinde baskın renk özelliklerine göre bölümleniyor. Kapsamlı bir çalışma neticesinde 18 renk grubuna ulaşıyoruz. 18 grubun renk tonları birbirinden farklı olduğu gibi, imajları ve stilleri de bambaşka. Renk ton ayarı çok ince farklarla belirleniyor. Dolayısıyla aile ya da ırk burada belirleyici değil. Tek yumurta ikizleri bile çoğunlukla farklı renk grubundan çıkıyor. Renk Şifresi seansı nasıl yapılıyor? Yazdığınız Renk Şifresi kitabı ile de Renk Şifremizi çözebilir miyiz? Gün ışığında bolca renk kıyaslayarak çalışılarak yapılıyor seanslar. Renkli kıyafetleri ve saçları kapatacak beyaz bir kumaş ile algı dağılmasını önlüyoruz, ardından pek çok renkten kumaş ile tek tek deneyerek tespit ediyoruz. Bu arada yüzde makyaj da olmaması gerekiyor. Ayrıca yazmış olduğum Renk Şifresi kitabı ile okurlar seans almadan, kendi kendilerine de Renk Şifrelerini bulabilirler. Kulaktan dolma bilgilerle yanlış yapıldığında hayatınız boyunca yanlış ilerleyebilirsiniz. Bu da imajınızı çok sarsar. Renk Şifresi’ni hangi alanlarda uygulayabiliyoruz? Renk şifresi renk ile ilgili seçim yapılan her alanda kullanılabilir. Renk

seafoodplus.info

Şifresi rengi hayatınıza soktuğunuz her alanda teknik olarak doğru karar vermenizi garantiler. Özellikle tekstil, kozmetik, mimari ve iç mimari alanlarında hem tüketiciyi hem de üreticiyi çok ilgilendiren bir konu. Kişilere imaj tasarımları ile ilgili olarak giyim, saç, makyaj, aksesuar kullanımı hakkında kişisel Renk Şifrelerini çözerek bu renklere göre neler yapılabileceğini belirliyoruz. Çiftler için özel çalışmalar da yapıyoruz. Ayrıca ev, iş yeri vb. dekorasyonu için de uygulanıyor. Renk Şifresi ile kurumlara da özellikle hem üretim hem de pazarlama anlamında renkleri kullandıkları birçok alanda destek veriyoruz. Doğru renk yönetimi hem üretim hem tüketim tarafında yapıldığında satışlar yükseliyor ve hem üretici hem de tüketici uzun vadeli mutlu oluyor. Renklerle nasıl sadeleşebiliriz? Kişisel renk aralıklarınızı yani doğru renk tonlarınızı bulmanız gerek öncelikle. Bu konuda size Renk Şifresi kitabının faydası olacaktır. Sonrası çok basit, sizinle ters düşen renkleri artık elden çıkartacaksınız. Sadeleşmenin ilk adımı renklerdir. Renklerle enerjimizi nasıl yükseltebiliriz? Sosyal varlıklar olan biz insanların sürekli aynı mekanda olup aynı şeyleri görmesi, reel olarak sosyalleşme imkanının olmaması; durağanlığı, hareketsizliği, uyku düzeni bozukluğunu da beraberinde getiriyor. Durağanlık ve hareketsizlik ise enerjimizi düşürüyor. Düşen enerjimizi canlandırmak, uyku düzenimizi yoluna koymak ise renklerle mümkün. Örneğin sabah uyandığımızda çaykahve içtiğimiz fincanımız ya da üzerimize geçirdiğimiz sabahlığımızda vb. bizi kırmızı, turuncu gibi sıcak renklerin karşılaması ile enerjimizin yükselmesini sağlayabiliriz. Hangi renkleri nerelerde kullanmak bizleri yatıştırır, uykumuzun düzene girmesini sağlar? Turkuaz, mor, soğuk pembe, lila gibi tonlar bizleri yatıştırır ve uykuya destek olur. Uyku odasında özellikle kırmızı ailesi ve turuncudan kaçınmak gerekir. Home Office çalışırken ya da ders çalışırken odaklanmamızı ve başarımızın artmasını sağlayan renkler nelerdir?

Yeşil tonları konsantrasyonu arttırabilir, mor tonları odaklanmayı sağlar, kırmızı kısa süreli hafızayı aktive eder, mavi düşünce gücünü arttırır, turuncu ise yaratıcılığı. Ne eksikse onu renkle tamamlama yoluna gidilebilir. Önce hangi renkle neyi amaçladığımızı bulmalıyız sonra da bu rengin doğru tonunu. Etkili sonuç almak ve ters etkilerden kaçınmak için mutlaka kendi Renk Şifremizle uyumlu ton olmalı. Odaklanmamızı artıracak renkleri bilip dikkate alarak bu renkleri kullanmak verimlilik açısından pozitif değer katacaktır. Gardırop ve makyaj çantası detoksu nasıl yapılır? Renk Şifrenizi bulduktan sonra öncelikle renk tonlarınızın olduğu kartelanızı alıyorsunuz. Bu tonlarla eşleşmeyen tüm renkleri hem gardırobunuzdan hem de makyaj çantanızdan eliyorsunuz. Makyajda özellikle kendisiyle çelişen renkler kullanan kişiler toplum tarafından dışlanıyor. Bu elemeleri dikkatli yapmak çok önemli. Kendi renk aralığımızda giyim, saç, makyaj, dekor uygulamaları yapmamamızın olumsuz etkileri nelerdir? Kendi kendinizi renkle sabote edersiniz. Sizinle çelişen renkleri üzerinizde ya da etrafınızda taşımak karşıya vereceğiniz mesajı geçirememenize neden olur. İlk görüşmelerde unutulur gidersiniz. İnsanlar size odaklanamadığı ama bunun nedenini de anlamadığı için sizi dikkate almazlar. Önemsenmek, dikkate alınmak ve değer görmek için önce kendinizle uyum içerisinde olan doğru tonları kullanmanız şart. plus Mayıs - Haziran

GÜZELLIK

EVDE İĞNESIZ BOTOKS MÜMKÜN MÜ?

4 Haftada

Kırısıklıklara Elveda! Evde kendi kendinize güzellik katmaya ve kırışıklıklara veda etmeye ne dersiniz? “Luna Microcare® Eternal göz altı bantları sayesinde artık evde tedavinizi kendi kendinize uygulayıp sadece 4 haftada kırışıklıklardan kurtulabilirsiniz. Dünyanın dört bir tarafında yaşayanlar koronavirüs salgını nedeniyle evlerine kapanmış durumda. Güzellik mmerkezleri de açık olmadıkları için bugünlerde kişisel bakıma erişim hayli zor. Gözaltlarına yapıştırılan şeffaf “Luna Microcare® Eternal” bantları ise şu aralar evlerinde kalanların bakımlarını kendi kendilerine, hem de iğnesiz bir şekilde kolayca uygulamasına olanak tanıyor. İngiltere merkezli bir biyoteknoloji şirketi olan Imperial Bioscience tarafından geliştirilen bu bantlar saç telinden de ince yüzlerce mikro-iğneden oluşuyor. Hyalüronik asit polimerlerinden ve çok özel aktif bileşenlerden oluşan ve cilde uygulandığında kendi kendine çözünen bu mikro-iğneler aracılığıyla dokuların gençleşmesini sağlayan ve botoks benzeri etki gösteren aktif bileşenler cilde nüfuz ediyor. Evde kullanım için kolay ve pratik bir ürün olan “Luna Microcare® Eternal”, mikro-iğnelerin yerleştirildiği yara bandına benzeyen şeffaf bir banttan oluşuyor. Yapmanız gereken tek şey yüzünüzde seçtiğiniz noktalara bu bantları yapıştırmak oluyor. Ekim ’da piyasaya çıkarılan bu bantlar yüzde veya vücutta uygun yerlere yapıştırıldığında cilt yoluyla biyoaktif peptit ve diğer faydalı minerallerle anti-oksidanların alınımı gerçekleşiyor. Temiz bir cilde çok kolay yapışan bantlar sayesinde, botoks benzeri estetik müdahaleler güzellik merkezlerinin yanı sıra evde de uygulanabiliyor. Almanya’da gerçekleştirilen klinik deneyler, düzenli olarak Luna Microcare kullanımının 4 hafta kadar kısa bir sürede kırışıklıkları ve kaz ayaklarını %82 oranında azalttığını belirledi. Ayrıca bantlar, cildin yoğunluğunu %47 oranında, nemlenmesini de % arttırıyor. LUNA MICROCARE® ETERNAL Nasıl kullanılır? UYGULAMASI ÇOK KOLAY LUNA MICROCARE® ETERNAL kullanımı kolay, risksiz, kendi kendinize basit bir şekilde uygulayabileceğiniz oldukça etkili bir antiaging sistemidir.

NASIL KULLANILIR:

Bandın uygulanacağı göz çevresindeki bölgeyi yıkayarak temizleyiniz ve tamamen kurulayınız. Ellerinizi yıkayıp kuruladıktan sonra paketi açınız ve şeffaf ambalaj içerisindeki bandı çıkarınız. Bandın orta kısmında mikro-yapıların bulunduğu bölüme dokunmayınız ve koruyucu beyaz filmleri dikkatlice çıkarınız. Bandı uygulayacağınız bölgeye yerleştiriniz, parmaklarınızı kaydırmadan birkaç kez bastırınız. Günlük rutin yüz bakımınızı bant dışında kalan bölüme uygulayabilirsiniz.

En az 2 saat ya da gece boyunca uygulayınız. Uygulama sonunda bandı nazikçe çıkarınız. Gece boyu kullanımda bandın katlanmamasına özen gösteriniz. En iyi sonuç için en az haftada bir ve gece boyunca uygulayınız.

seafoodplus.info

RÖPORTAJ

plus Mayıs - Haziran

seafoodplus.info

Fatih

Ömercikoglu Moda Dünyasının

Yükselen Değeri

Röportaj: Sanem Kurt seafoodplus.info

plus Mayıs - Haziran

RÖPORTAJ Ünlü koreograf Uğurkan Erez’in veliaht ilan ettiği Fatih Ömercikoğlu, tasarımdan koreografiye yaptığı başarılı işlerle moda dünyasında parlıyor. Televizyon dünyasının da yıldızları arasına gireceği çok şimdiden çok belli!

oreograflık yolculuğunuz nasıl başladı? Ben Sakarya’nın Akyazı ilçesinde doğup büyüdüm. Çocuk yaşlarda resme olan yatkınlığım beni bu günlere getirdi. Doğa resimleri, portreler çizerek başladım. Sonra silüetler çizip, üzerlerine giysiler tasarlamaya başladım Uğurkan Erez ile çalışmaya başladıktan sonrasın tasarım ve çizimlerim iyiydi fakat bu işin teknik olarak da bilmem gerekiyor diye moda tasarım eğitimi aldım. Çeşitli firmalara çizimler yaptım ama Uğurkan Erez hocam koreograf olduğu için onun yolundan gitme kararı aldım ve ondan çok şey görüp öğrendim. Defile koreograflığı ağır bastı diyebilirim ve ne şanslıyım ki bu işi Türkiye’nin kendi mesleğinde en başarılı isminin yanında öğrendim. Kendisine minnettarım… Sosyal çevremizde doktorluk, öğretmenlik gibi görmeye pek aşina olmadığımız bir meslek koreograflık. Bir koreografın bir günü nasıl geçer? Neler yapar? Bizim işimiz sahne ve moda, tabii gündemi sürekli takip etmek zorundayız. Dünyada neler oluyor, neler trend, kendi ülkemizde neler yapabiliriz, nasıl farklılıklar oluşturabiliriz… Bunlar hep vizyon sahibi olmamızdan geçiyor, tabii teknolojiyi de takip ederek En önemli şeylerden biri de tabi ki hayal gücü. Meslekte duayen isimlerle çalıştınız. Size neler kattı, neler öğretti mesleğinizin en iyi isimleri ile çalışmak? Üstatlarımdan çok şey görüp öğrendim. Kendi mesleğimi bugün en iyi şekilde yapıyorsam onlara borçluyum. Disiplin, sabır, azim ve sonuç başarı Bugün hala hocalarıma bir şey gerektiğinde gidip sorarım, fikir alış verişlerimiz olur Hepimizin hayattan öğreneceği hep bir şeyler vardır. Hiçbir zaman ben oldum, ben

plus Mayıs - Haziran

biliyorum olmuyor. Bu yüzden hepimizin birbirinden öğreneceği daha çok şey var… Defilelerimizde canım arkadaşlarım Çağla Şikel, Özge Ulusoy, İvana Sert, Ece Gürsel, Şebnem Schaefer gibi podyumların birçok profesyonel isimle beraber çalışıyorum. Uğurken Erez, sizi Mesut Yar’ın programında “Veliaht” ilan etti. Bu konuda ne düşünüyorsunuz? Çok şanslıyım ki, benim için çok değerli olan üstadım, hocam’ın uzun yıllar beraber çalışmamızın sonucunda, beni şereflendirerek, onore etmesi, beni inanılmaz mutlu etti. Kendisine yürekten minnettarım. Aynı zamanda “Benimle Söyle” programında jüri üyeliği de yapıyorsunuz. Var mı müzikle ilgili bir çalışmanız? Televizyon hep içinde olmak istediğim bir mecraydı. Yakın bir arkadaşımın aracılığı ile teklif geldi, ben de “neden olmasın” dedim. Muhteşem bir deneyim oldu benim için. Birçok kendi alanında başarılı isimle bir arada oldum ve çok keyif aldım. Haziran ayında yayında olacak Bu arada bir koreograf olarak müzik olmazsa olmaz, bizim en önemli detayımız o yüzden hep müzikle iç içeyiz. Moda içerikli bir programda olmak istiyorum bununla ilgili çalışmalar var. Modanın diğer alanlarında olmak gibi bir proje var mı? Tasarımcı olarak bir gün sizin markanızı da podyumlarda görür müyüz? Zaten tasarım eğitimi aldım ve bu mesleğe de o şekilde adım attım. Kendi markanı kur diyen arkadaşlarım var benim de çok istediğim şeylerden biri aslında. Günün birinde neden olmasın? Kendi stilinizden bahsedelim biraz da Stilinizi nasıl tanımlarsınız? Rahat, renkli parçalar giymeyi ve spor şıklığını seviyorum ama gardırobumda kesinlikle her zaman şık bir ceket, gömlek onun altına uyacak bir jean pantolon vardır. Olmazsa olmaz beyaz sneakerlarım Her giysimin altına rahatça giyebiliyorum… Peki stilini takip ettiğiniz ünlüler ya

da tasarımcılar kimler? Son yıllarda çok başarılı isimler var, birçoğunu tanıyorum ve hepsini de yakından takip etmeye çalışıyorum Dünyada Brad Pitt, David Beckham, Justin Timberlake,Tom Ford… Türkiye’de çok değerli üstadım Faruk Saraç, Ferruh Karakaşlı ve değerli arkadaşlarım Emre Erdemoğlu, Niyazi Erdoğan, Londra’da Serdar Uzuntaş gibi mesleğinde başarılı arkadaşlarım var. Yeni başlayanlarda da çok güzel gelenler var ve aynı zamanda tarzını beğendiğim Ali Koç ve Murat Boz’u da takip ediyorum. Geçen sezon bir sinema filminde rol aldınız biraz bahseder misiniz? Evet! “Aşk Sızım” adlı sinema filminde, değerli dostum Bülent Çetinaslan ve Seda Kement ile birlikte aynı karede yer aldık. Konuk oyuncu olduğum film, bir otelde geçiyor. Otel sahibinin düzenlediği organizasyonda, oraya gelen tatilcileri yine kendi mesleğim olan mini bir defileye hazırladım. Nasıl keyif aldım anlatamam Yaklaşan yeni projeler neler, sizi nerelerde göreceğiz? Defilelere devam ediyoruz yakında yine güzel işler var, bunun yanında gelen televizyon projelerini değerlendiriyorum. Sürpriz olsun. Röportajı okuyan ve sizi sevenlere neler söylemek istersiniz? Hep genelde söylediğim ve bilinen şeyler aslında ama yine de ben hayatı sevsinler hep mutlu olmak için bir sebep arasınlar çünkü yaşam çok kısa Ve genç kardeşlerimize de başarılı olmak istiyorlarsa; Disiplinli bir şekilde sabırla, azimle çok çalışmaları gerektiğini söylemeden geçemeyeceğim. seafoodplus.info

seafoodplus.info

plus MayÄąs - Haziran

RÖPORTAJ

plus Mayıs - Haziran

seafoodplus.info

#tesekkürsaati

DR. AYÇA KAYA İç Hastalıkları Uzmanı seafoodplus.info süreci sizce nasıl farkındalık yarattı toplum üzerinde? Kovid salgını ‘bir musibet bin nasihatten iyidir’ cümlesini tekrardan hepimize hatırlattı. Daha önceden sağlıklı yaşamanın ne kadar önemli olduğunu, vücudumuza ne kadar iyi bakmamız gerektiğini, bağışıklık sisteminin ne kadar önemli olduğunu hep söyleyip duruyorduk ama hep “bize bir şey olmaz” mantığıyla, biraz kulak arkası ediliyorduk. Şimdi bu enfeksiyon seyrinde şunu gördük ki enfeksiyonu ağır atlatan ve hayatını kaybeden insanlar; daha çok hipertansiyon, diyabet, koroner arter hastalığı, obezite sorunu gibi metabolik problemi olan kişiler oldu. Bağışıklık sistemi düşük ve kendine iyi bakmayan insanların bu hastalığı daha ağır geçirdiği görülünce insanlar bağışıklık sistemlerini kuvvetlendirmek üzere daha çok alarma geçtiler. Bizim her zaman anlattığımız, sağlıklı yaşam üzerine olan önerilerimizi daha çok dikkate almaya başladılar. İnsanların sağlık konusunda farkındalıkları arttı. Bundan sonra yaşam tarzımızın da değişeceğini düşünüyorum. Yeni normal hayatta insanlar hijyene daha çok önem verecekler, el yıkamadan tutun yapılan alışverişlerin içeriğine kadar, insanlarla sosyal mesafeyi korumalarına kadar… Kısacası, birçok bakımdan hayata bakış açımızın değişeceğini düşünüyorum. Bunun bir boyutu beslenme, bir boyutu hijyen, bir boyutu uyku, bir boyutu doğru su içimi, bir başka boyutu ise stres yönetimi diyebilirim. 2. Kısa bir süre önce doktorlar ve sağlık çalışanlarına uygulanan şiddet haberleri gündemdeydi, bu süreç bitiminde sağlık çalışanlarına karşı tutum değişecek mi? Umarım değişir… Çünkü, herkes dışarıya çıkmayarak kendisini korurken, her bir sağlık çalışanı bizleri korumaya çalışarak bu savaşın en önünde, gece gündüz uğraştılar. Aslında her bir hekim bu şekilde çalışmak için yetişiyor. Bizler insan sağlığını korumak üzere “Hipokrat Yemini” ederek çalışma hayatına başlıyoruz. “Hipokrat Yemini”nin özü de şudur; din, dil, cinsiyet, ırk… hiçbir özellik ayırmadan tüm insanlara eşit mesafede, bilgimiz ve eğitimimiz doğrultusunda, kendimizi hiçe sayarak elimizden ne geliyorsa sonuna kadar yapmaktır. Doktorluk kutsal bir görev, kutsal bir meslek… Ve biz özveri ile göreve başlarken gerçekten zor şartlar altında çalışıyoruz. İnsan kapasitesinin tahammül edemeyeceği kadar çok hasta bakıp birçok kişinin görmeye dayanamayacağı vakalara yoğun bakım ünitelerinde, acillerde, poliklinik görevlerimizde karşılaşıyoruz. Örneğin bir hekimin günde hasta seafoodplus.info

bakması normal kabul edilirken, günde hasta, bazen acillerde hasta baktığımız günler oluyor. Bu nedenlerden hastaların hekimlere karşı daha anlayışlı, saygılı ve biraz da teslimiyetçi olmasını bekliyoruz. Çünkü internette çok fazla bilgi kirliliği mevcut ve birçok hasta çoğu zaman kendiyle ilgili en ufak semptomda bu bilgi kirliliği içerisinde kendine cevap arıyor. Hekim kontrolündeyse, bu konuyla ilgili en küçük bir sorusunda hekimi haksız hale getirmek üzere saldırılar olabiliyor. Ya da hasta duymak istemediğini, hekiminden duyduğunda çok ciddi tepkiler verebiliyor. Sonuçta karşılarındakinin de çoluğunu çocuğunu bir yere koyarak insanlara yardım etmek üzere eğitim almış ve sizin için çalışan bir insan olduğunu unutmamaları gerekir. Nasıl Mehmetçiklerimiz vatanımız için çalışıyor; doktorlarımızda insanlarımız için çalışıyor. Onlara hak ettikleri saygıyı, sevgiyi ve kıymeti vermemiz gerekiyor. Kendi canımızdan önce hekimlerimizinkini düşünmeliyiz ki gerektiğinde bizlere bakabilsinler, bizlerin canını kurtarabilsinler. 3.Tıp dünyasında kadın olmak avantaj mı dezavantaj mı? Tıp dünyasında kadın olmanın hem avantajlı hem dezavantajlı yanları vardır. Kadınların fiziksel dayanıklılığı, erkeklere göre daha düşüktür. Dolayısıyla; ortapedi, plastik cerrahi, beyin cerrahisi gibi fiziksel güç ve uzun ameliyat saatlerine dayanıklılık gerektiren uzmanlık alanlarında kadınlar zorlanabiliyorlar. Fakat buna rağmen, bu alanlarda da çok başırlı kadın hekimler olduğunu görebiliyoruz. Ayrıca, maalesef toplumda erkek doktorlara daha çok güven duyma, doktorluğu “erkek mesleği” olarak algılama durumu da var. Bu anlayış, meslek hayatımın ilk yılarında günümüze göre daha yaygındı diyebilirim. Örneğin, ben Şile Devlet Hastanesi’nde çalışırken, hasta gelirdi ve “Doktor bey…” diyerek derdini anlatmaya başlardı. Ben “doktor hanım” diye düzelttikten sonra, yeniden bey diye hitap etmeye devam ederdi. Ancak, günümüzde bu algının kadınlar lehine gelişmeye başladığını da söyleyebilirim. Bunun yanında toplumsal cinsiyet rolü olarak kadınların ilave bazı sorumluluklara sahip olması, ev işleri, çocuk bakımı gibi, kadın doktorları erkek doktorlara göre dezavantajlı bir konumda tutabiliyor. Avantajlı yanlarına bakarsak… Kadınların empati yeteneği ve iletişim becerilerinin daha güçlü olması, hasta ile bağ ve iletişim kurma noktasında onları daha avantajlı kılıyor. Ayrıca, kadınların erkeklere göre disiplinli çalışmaya daha yatkın olduğunu gözlemlediğimi de söyleyebilirim. Bu açıdan da kadın doktorlar bir avantaj sahibi olabilir. Fakat tüm bunlar bir genelleme yapmamızı,

kadın veya erkek doktorlar hakkında genel bir yargı oluşturmamıza neden olmamalıdır. Tüm uzmanlık alanlarına baktığımızda, alanında çok başarılı olan hem erkek hem de kadın çok sayıda hekim olduğunu görebiliriz. 4. Ne yazık ki eğitimi hala engellenen kız çocukları var. Öte yandan kadın doktor, kadın hemşire beklentisi… Bu çelişkinin aşılması için neler yapılabilir? Kız veya erkek olarak ayırt etmeksizin, hiçbir çocuğun eğitim hakkının elinden alınmaması gerekir. Ancak, özellikle kız çocuklarının eğitimi üzerinde özellikle durulması ve mutlaka okutulmaları gerektiğini düşünüyorum. Yalnızca, ilköğretim, lise ve üniversite eğitiminden bahsetmiyorum. Çocukların sosyal ve kültürel gelişmlerini sağlayabilmeleri, hayata karışabilmeleri ve toplumda söz sahibi olan bireyler olabilmeleri için edebiyat, felsefe, tarih… gibi birçok alanda kitap okuma alışkanlıklarını edinmiş olmaları gerekir. Bunun için ebeveynlerini kitap okurken görerek yetişmelidirler. Benim hep söylediğim bir söz vardır, “Günde 50 sayfa okuyun ruhunuzu besleyin, 10 bin adım atın bedeninizi besleyin” şeklinde… Ayrıca, kitap okumanın ve eğitimin teşvik edilmesi için ulaşılabilir kütüphaneler kurmak, medyada kampanyalar düzenlemek ve eğitim konusundaki sosyal sorumluluk (“Baba Beni Okula Gönder” vb.) projelerini desteklemek gerekir. Özellikle kadınların kendi ayakları üzerinde durmalarının nek kadar önemli olduğunu çocuklarımıza her zaman hatırlatmalıyız ve bu bilinçle yetiştirmeliyiz. Burada, rahmetli babamın bana verdiği bir tavsiyeyi sizlerle paylaşmak isterim. Biz 3 kardeşiz, 2 tane erkek kardeşim var… Babam hep,“Ayça, sen kız çocuğusun, sen okumazsan seni ezerler. Kardeşlerin erkek, simit satsalar evlerini geçindirirler. Ama senin mutlaka okuman gerekir.” derdi. Babam bana ilkokul 5. sınıftayken Dünya Klasiklerini hediye etmişti. Benim ilk okuduğum kitap Charles Dickens’ın “Büyük Umutlar”ı olmuştu… Liseyi bitirdiğimde ise Dostoyevski, Tolstoy, Balzac gibi dünya çapındaki dev edebiyat isimlerini okumuştum. Bunun hayatımın her döneminde, birçok anlamda faydasını gördüğümü söyleyebilirim. Babamım bana verdiği hiç unutmadığım bir diğer tavsiye ise şuydu: “Ağaca dayanma kurur, insana dayanma ölür. Hayatta hep tek başınasın, kendi ayakların üzerinde durmayı her zaman başarmalısın. Hangi mesleği yapıyorsan, ona dört elle sarıl ve kendini çok iyi yetiştir.” Kısacası, bu konuda hem ebeveynlerin hem de çocukların eğitilmesi ve bilinçlendirilmesinin gelecek nesiller için hayati önem taşıdığını düşünüyorum. plus Mayıs - Haziran

RÖPORTAJ

plus Mayıs - Haziran

seafoodplus.info

#tesekkürsaati

DR. YASEMİN SAVAŞ Medikal Estetik Hekimi 1. Kovid süreci sizce nasıl farkındalık yarattı toplum üzerinde? Dünya tarihine geçecek kadar olağan dışı bir süreç geçiriyoruz. Corona virüsü, birçoğumuzun hayata bakışını değiştirecek kadar önemli bir olay oldu. Hepimiz adeta ‘pause’ tuşuna bastık belki de gerekli bir molaydı bu. Evdekinin, eldekinin kıymetini bildiğimiz, bileceğimiz günler bunlar. Bu pandemi elbet sona erecek. Ancak hiçbirimiz eski ‘biz’ olmayacağız. En başta kendimizin, sonra sevdiklerimizin ve hatta hiç tanımadığımız insanların bile değerini fark ettik bu süreçte.. Bu salgın sürecinde öğrendiğimiz en önemli şey sevdiklerimle geçirdiğimiz vaktin ne denli değerli olduğu elbette. Arkadaşlarınla beraber gülmenin, aklına estiğinde guzel bir konsere gitmenin, sarılmanın, canın istediği için kalkıp gittiğin yerde yediğin o tatlının, giyerim diye alıp dolaba kaldırdığın o kıyafetlerin, sokak simidi yemenin, binmek zorunda kaldığın kalabalık toplu taşımanın bile aslında ne kadar büyük bir lüks olduğunu anladık. Hiçbir şeyi ertelememek gerektiğini bir virüs sayesinde öğrenmiş olduk. Gelecek üzerine kurguladığımız her şey ‘anda’ kalmaya dönüştü. Aldığımız nefesin, kokladığımız çiçeğin, duyduğumuzun sesin, hissettiğimiz sevginin özüne ulaşmaya çalışırken bulur olduk kendimizi. Ve bu arada salgının en iyi etkilerinden biri de doğada görüldü bence. Dünya genelinde hava kirliliğinin bu yıl ikinci Dünya Savaşı’ndan bu yana en düşük seviyeye seafoodplus.info

geleceği açıklanmış. Belki insanoğlu geçirdiği bu dönem sayesinde, yeryüzünün tek sahibi olmadığını anlamıştır. 2. Kısa bir süre önce doktorlar ve sağlık çalışanlarına uygulanan şiddet haberleri gündemdeydi, bu süreç bitiminde sağlık çalışanlarına karşı olan tutum değişecek mi? Son zamanlarda ülkemizin birçok bölgesinde sağlık çalışanlarına şiddet konulu haberler adeta artık sıradan bir hal aldı. Sağlık çalışanlarına yönelik şiddet olaylarının bilançosu maalesef giderek ağırlaşmakta. Toplum sağlığı için her dönem özveriyle çalışan sağlık çalışanları, pandemi ile savaşta da ön cephede yer alıyorlar. Corona virüs salgını nedeniyle hastaların ve hayatını kaybedenlerin sayısı günden güne artarken, dünyada olduğu gibi ülkemizde de tüm sağlık çalışanları canları pahasına hastalıkla mücadele ediyor. Ümidimiz, temennimiz şiddetin her türlüsünün sona ermesi. Kadına, hayvana, çocuğa, herhangi bir canlıya şiddet kabul edilemez. Hele insan sağlığı için canla, başla ve aşkla görev yapan sağlık çalışanlarımıza yönelik her türlü şiddeti, kimden ve nasıl geldiğini ayırt etmeksizin kınıyorum. Sevginin, merhametin ve hoşgörünün sembolü olan bir sahada böylesi kahreden olayların bir daha yaşanmamasını yürekten temenni ediyorum. 3. Tıp dünyasında “kadın olmak” avantaj mı ve dezavantaj mı? İş hayatında kadın erkek ayrımına inanmıyorum. Her insanın, kadın olsun erkek olsun yetenekleri, zekâ düzeyi vardır. Doktorluk ciddi bir iştir ve annelik sürecinin kadınları etkilediği

söylenir ama ben hiçbir şekilde mesleği aksattığına inanmıyorum, aksine daha bile severek yapıldığına inanıyorum. Doktorluk insan sevgisinin ön planda ve zorunlu olduğu bir meslektir. Analık içgüdüsü, doğum yapsın yapmasın her kadında mevcuttur. Kadınların tıp alanında başarılı olduğu aşikardır. Ayrıca kadın beyninin çoklu işleri bir arada yapabilme becerisinden dolayı ve duygusal zekalarının erkeklerden daha yüksek olması sebebi ile kadın doktor olmanın avantajlı bile olduğunu düşünüyorum. 4. Ne yazık ki eğitimi hala engellenen kız çocukları var. Öte yandan da kadın doktor, kadın hemşire beklentisi Bu çelişkinin aşılması için neler yapılmalı? Evet, kadınlar yüzyıllardır her toplumda ikinci sınıf vatandaş olarak görülüyor. En büyük sebeplerinden biri, din kavramının da yıllar içinde yanlış anlaşılması ve insanları sömürmek için kullanılması, her turlu güç kullanımına, politikaya alet edilmesi. Gücü taşıman ve devam ettirmen için karşındakini güçsüzleştirmelisin. Bunu da en kolay, onları her turlu gerçekten, eğitimden uzak tutarak yapabilirsin. Böyle kafaları maneviyat kisvesiyle doldurmak kolaydır. Çünkü pozitif bilim yoktur dünyalarında. Dolayısıyla, eğitilmeyen ve gelişmeyen toplumlarda kendi gücünü göstermek için kendinden zayıf olabilecek her canlıyı domine etmeye çalışan gruplar ortaya çıkar. Yani erkeklerin kadınların fiziki güçsüzlüğünü kullanmaları ve sadece kendi erkekliklerinin bir ihtiyacı olarak görmeleri gibi Tüm bu zihniyetin aşılması için de tabi ki eğitim şart. plus Mayıs - Haziran

RÖPORTAJ

plus Mayıs - Haziran

seafoodplus.info

#tesekkürsaati

DR. BANU TAŞCI FRESKO Nöroloji Uzmanı

1. Kovid süreci sizce nasıl farkındalık yarattı toplum üzerinde? Özgürlük ve sağlığın ne kadar önemli olduğunu, aynı zamanda ne kadar kolay elden gidebileceğini gösterdi. Kişisel hijyenin Önemini, sağlığı korumanın aslında kendi elimizde olduğunu da görmüş olduk. Bir yandan da sıradan veya önemsiz kabul ettiğimiz dostlarla kahve içmek, sevdiklerimizle bir arada kalabalık yemekler yemek, marketten rahatca alışveriş yapmak Eya parklarda aylak aylak gezmek gibi minicik detayların da hayatımızda aslında kadar önemli olduğunu ve hayatımıza ne kadar çok değer kattığını da gördük. Son olarak da modern toplum düzeni içinde koştur koştur bir yerlere yetişmenin, pahalı alışverişler yapmanın, her dakikamızı doldurmanın anlamsızlığını idrak ettik; zorla da olsa durdurulmanın seafoodplus.info

ve hayatın, sevdiklerimizin değerini anladık. 2. Kısa bir süre önce doktorlar ve sağlık çalışanlarına uygulanan şiddet haberleri gündemdeydi, bu süreç bitiminde sağlık çalışanlarına karşı olan tutum değişecek mi? Ben değişeceğini düşünmüyorum çünkü balkonlardan alkışlayanların yine Covid salgını öncesinde de sağlık personelini sevgi ve saygı duyan insanlar olduğunu düşünüyorum. Sosyo-kültürel düzeyi düşük ve nispeten cepleri dolu olan bir kesim ise salgın öncesinde olduğu gibi salgın sonrasında da doktorlara hemşirelere ve yardımcı sağlık personeli nde yine aynı kabalıkta davranacağını ve şartlar elverdiğinde şiddet göstereceğini düşünüyorum; nitekim bu salgın sırasında hastanelerden gelen haberlerde bunu doğruluyor.

3. Tıp dünyasında "kadın olmak" avantaj mı ve dezavantaj mı? O bence avantaj değil dezavantaj da değil; erkekler ve kadınların analitik düşünme yapıları, sezgisel yetenekleri ve görsel hafızalarının birbirinden farklı olduğunu ve dünyadaki tüm alanlarda olduğu gibi tıpta da birbirlerini tamamladığını; birisi olmazsa diğerinin eksik olacağına ve kalacağına inanıyorum. 4. Ne yazık ki eğitimi hala engellenen kız çocukları var. Öte yandan da kadın doktor, kadın hemşire beklentisi Bu çelişkinin aşılması için neler yapılmalı? Maalesef öyle. Eğitim tabii ki, ama bugün başlayacağımız eğitim ancak şimdinin çocuklarını biraz değiştirebilir. Bugün başlayacağımız eğitimin etkilerini en erken 20 sene sonra ancak görmeye başlayabiliriz. plus Mayıs - Haziran

RÖPORTAJ

plus Mayıs - Haziran

seafoodplus.info

#tesekkürsaati

OP. DR. EVRİM UÇKUNKAYA Estetik, Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahı Kovid süreci sizce nasıl farkındalık yarattı toplum üzerinde? Salgın toplumsal hayatı derinden etkileyerek pek çok alanda önemli değişime sebep oldu. Evlerimizde kalmak zorunda olduğumuz bu karantina sürecinde gündelik yaşamda dışarı çıkıp yürüyüş yapmak, arkadaşlarla buluşup bir yemek yemek, aile büyükleriyle zaman geçirmek, kafeye konsere gitmek gibi çok basit görülen aktiviteler anlam kazandı. Çünkü bu süreçte insanlar yalnızlaşarak kendilerini daha çok dinlemeye, dış dünyayı daha çok sorgulamaya başladı. Hastalarımdan aldığım geri dönüşlerde bu süreçte kendilerinin kıymetinin, aynaya bakınca onları gülümseten şeyleri daha çok anladıkları oldu. Koronavirüs öncesinde yaptığımız ya da yapmadığımız her şeyin değerini daha iyi anladık. Bundan sonra istesek de istemesek de yaşam şekillerimiz değişecek. Artık insanlar daha fazla hijyene dikkat edecek, tatile, restorana, alışverişe giden insanların sayısı azalacak. İnsanlar toplu yerlerden belli bir dönem uzak duracaklar. Fakat en önemlisi herkes sağlığın kıymetini çok daha iyi anladı. Koronavirüs başta olmak üzere birçok hastalıktan kendilerini korumak isteyenler daha doğru beslenmeye, spor yapmaya, sağlıklarına özen göstermeye başladı. Bundan sonra belki de en önemli seafoodplus.info

değişim sağlık konusunda yaşanacak. Kısa bir süre önce doktorlar ve sağlık çalışanlarına uygulanan şiddet haberleri gündemdeydi, bu süreç bitiminde sağlık çalışanlarına karşı olan tutum değişecek mi? Tüm dünyayı etkileyen bu salgın aslında en çok sağlık çalışanlarını etkiledi. En büyük risk grubunu 7/24 çalışan doktorlar, hemşireler ve hasta bakıcılar oluşturuyor. Hastalar ile yakın temasta olan sağlıkçıların çoğu evlerine gitmiyor, ailelerini, çocuklarını göremiyorlar. Sağlık çalışanlarımız kendilerinin ve ailelerinin sağlığından endişe ederek bu zor süreçte sahada mücadele ediyor. Doktorlar ve sağlık çalışanlarına uygulanan kötü muamele ve şiddet yerini, balkonlardan onları alkışlayama bıraktı. Umarım süreç bittiğinde de böyle devam eder. Doktorların bu özverili çalışması toplum tarafından hiçbir zaman unutulmaz. Tıp dünyasında “kadın olmak” avantaj mı ve dezavantaj mı? Erkek egemen bir toplumda kadın olmak elbette zor. Fakat kadınların iletişim yeteneği, sorun çözme becerileri, sonuç odaklı çalışma gibi birçok yeteneği iş hayatında oldukça avantaj sağlıyor. Estetik alanında erkeklere oranla daha çok kadın hastalarla çalışma fırsatı buluyoruz. Kadın bir doktor olarak gelen hastalarla daha kolay empati yapabiliyor,

isteklerini daha iyi anlayabiliyorum. Tıp dünyasındaki kadın meslektaşlarım bilir ki; toplumun kadınlara atfettiği görevlerde, doktorluk mesleğinin gerektirdiği yoğun mesai temposu ve uzun çalışma saatleri arasında kadın hem meslek hayatında hem de diğer sorumluluklarında en iyisini yapmakla görevlidir… Bu noktada toplumsal cinsiyete dayalı eşitsizliğin farkında olmak, değiştirmek için mücadele etmek gerekir. Ne yazık ki eğitimi hala engellenen kız çocukları var. Öte yandan da kadın doktor, kadın hemşire beklentisi Bu çelişkinin aşılması için neler yapılmalı? Dünyanın her yerinde ‘bakım hizmeti’ ve ‘bakım rolü’ çok eski dönemlerden beri varlığını ‘bakım kadının işidir’ bakış açısıyla sürdürülmüş. Kadın, eşine, çocuğuna, aile büyüklerine, hastalara bakan kişi olmuş. Bu bakış açısı günümüzde meslek hayatında da kendini gösteriyor. Kadınlardan aile hayatında bu görevler beklenirken aynı şekilde sağlık alanında görevleri bunlarla sınırlandırılıyor. Bu kısır döngüden kurtulmanın tek yolu; eğitimdir. Eğitim çocukları kalıplara sokmaz, onlara özgürce seçme şansı tanır. Bize düşen görev de eğitim alamayan çocuklara yardım eli uzatmak, onları hayata kazandırmaktır.

plus Mayıs - Haziran

RÖPORTAJ

plus Mayıs - Haziran

seafoodplus.info

#tesekkürsaati

DR. ÖZGÜR ESEN ÇETİNER Medikal Estetik

Kovid süreci sizce nasıl farkındalık yarattı toplum üzerinde? Covid_19 pandemisi tüm dünyada bir farkındalık yarattı elbette. Normal hayatımızda yapabildiğimiz en basit şeylerin bile ne kadar değerli olduğu anlamak bunların başında geliyor. Bir koşturmacanın içinde sürüklenirken etrafa kendi içimize bakmayı unutmuştuk. Fakat herkesin süreci ve bu sürecin getirdiklerini doğru anladıklarını düşünmüyorum. Kısa bir süre önce doktorlar ve sağlık çalışanlarına uygulanan şiddet haberleri gündemdeydi, bu süreç bitiminde sağlık çalışanlarına karşı olan tutum değişecek mi? Senelerdir doktorlara uygulanan şiddetin dosajı artarak devam ediyor yıllık hekimlik hayatımda defalarca bende yaşadım. İnanın bu durumu yaşadığınızda hissettiğiniz hayal kırıklığı ve üzüntünün tarifi seafoodplus.info

yok. Corona salgını hekimlerin ve sağlık çalışanlarının nasıl fedakâr olduğunu hayatları pahasına görev yaptıklarını bir nebze hatırlattı fakat gereken değer veriliyor mu hala bu süreçte bile şiddet haberleri gündeme geldi. Bunu yapanlara hiç bir ceza yok. Balkonlarda alkışlamak inanın çözüm değil. Bu tutum ancak ciddi yaptırımlarla değişir. Bizim insanımız zaten her şeyi çabuk unutuyor. Hekime sadece fizikse değil sözel olarak da çok şiddet söz konusu bu insanlar yaptıklarının bir cezayla sonuçlanacağını bilseler durum çok farklı olur. Tıp dünyasında “kadın olmak” avantaj mı ve dezavantaj mı? Sadece tıp dünyasında değil tüm dünyada kadın olmak çok zor. Ben kadınların çok daha güçlü, çözüm odaklı, empati kurma yeteneği yüksek, aynı anda çoklu düşünme becerisi yüksek olduğuna inanıyorum. Bana göre hekimlik özellikle insan sevmeyi gerektiren

bir meslek. Biz kadınlar bu konularda daha avantajlı sayılabiliriz. Fakat Yaşar Kemalin de dediği gibi

“Bu ülkede dört şey olmayacaksın: Kadın, çocuk, ağaç, sokak hayvanı

Ne yazık ki eğitimi hala engellenen kız çocukları var. Öte yandan da kadın doktor, kadın hemşire beklentisi Bu çelişkinin aşılması için neler yapılmalı? Eğitimi engellenen kız çocukları var hala evet. yılındayız ve hala cehalet ülkemizde büyük bir problem. Ben erkek evladı olan annelere seslenmek isterim onları biz yetiştiriyoruz onları büyütürken kadının erkekle eşit olduğunu öğretebiliriz anlatabiliriz belki. Onları büyütürken her davranışımızla örnek olabiliriz belki.

plus Mayıs - Haziran

RÖPORTAJ

plus Mayıs - Haziran

seafoodplus.info

#tesekkürsaati

DR. ESMA ERBUDAK DİNÇ Dermatoloji Uzmanı

İSTİNYE ÜNİVERSİTE HASTANESİ LİV HOSPİTAL BAHÇEŞEHİR

1. Kovid süreci sizce nasıl farkındalık yarattı toplum üzerinde? Covid sürecinde çalışan, çalışmayan her kesimde bir farkındalık yarattı. Ben bir hekim olarak bende yarattığı farkındalıktan bahsetmek isterim insanın hayatıyla her açıdan yüzleşmesini sağladı. Sevdiklerimize daha fazla zaman ayırmamız gerektiğini ya da sevdiğimiz zevk aldığımız meşgalelerle uğraşmamız gerektiğini öğretti. 2. Kısa bir süre önce doktorlar ve sağlık çalışanlarına uygulanan seafoodplus.info

şiddet haberleri gündemdeydi, bu süreç bitiminde sağlık çalışanlarına karşı olan tutum değişecek mi? Şiddetin her türlüsü çirkin saldırıdır. Maalesef ki haberlerde izledik üzüldük, şiddet eğilimi olan insanların bu sürede evde kaldığı kendilerini dinlediği şu dönemde değişeceğini düşünüyorum. 3. Tıp dünyasında “kadın olmak” avantaj mı ve dezavantaj mı? Kadın olmak her meslekte ve her alanda bence büyük avantaj. Kadın bulunduğu ortamı

güzelleştirip kendine benzeten bir varlıktır. Bu durum işverenler açısından da önemli bir avantaj olur. 4. Ne yazık ki eğitimi hala engellenen kız çocukları var. Öte yandan da kadın doktor, kadın hemşire beklentisi Bu çelişkinin aşılması için neler yapılmalı? Hem erkek hem kız evladı olan bir anne olarak evlatlarımıza eşit ve adil eğitim imkanı verilmesinden yanayım. Kız çocuklarımızın gücünü yadsımamak ve her alanda onlara ihtiyacımız olduğunu onları destekleyerek göstermek gerektiğini düşünüyorum. plus Mayıs - Haziran

YEMEK Ayşe Özgeniş @kitchennberry

BITTER CIKOLATALI, INCIRLI FIT COOKIE Yediğimiz şeylerin vücudumuzda yarattığı etkilerini düşünerek, yediğimiz her şeyi en sağlıklı seçme çabamız kendimizi çok sevdiğimizden değil midir? Ama zaten böyle de olmalıdır, önce kendimizi seveceğiz. Değerli olduğumuzu, biricik olduğumuzu bileceğiz. Ve elimizden geldiğince kendimize bedenimize en güzel temiz içeriklerle hediyeler sunacağız. Sizlere tüm bunları destekler nitelikli süper içerikli nefis bir kurabiye tarifi vermek istiyorum.

plus Mayıs - Haziran

seafoodplus.info

Mis kokulu kahvelerinizin yanında yiyebileceğiniz, arkadaşlarınıza ve çocuklarınıza gönül rahatlığıyla ikram edebileceğiniz kurabiyeleri haydi gelin birlikte pişirelim.

BİTTER ÇİKOLATALI, İNCİRLİ COOKİE Malzemler;

1 adet orta boy yumurta 2 yemek kaşığı Hindistan cevizi yağı 6 yemek kaşığı badem unu 2 yemek kaşığı Hindistan cevizi unu 4 minik kare %80 kakao içeriğine sahip bitter çikolata 1 adet kuru incir 1 yemek kaşığı fıstık ezmesi 1 fiske deniz tuzu

Hazırlanışı; • • • • •

•

• • • •

• •

Öncelikle bir fırın tepsisine yağlı kağıdımızı seriyoruz. Fırınımızı dereceye ayarlıyoruz. İncirleri ve çikolataları irili ufaklı doğruyoruz. Unları bir kapta karıştırıyoruz. Başka bir kapta yumurta ve Hindistan cevizi yağını krema kıvamına gelene kadar karıştırıyoruz. Yumurta ve yağ karışımına fıstık ezmesini ve ufacık tuzumuzu da ekliyoruz. En son unlarımızı ekliyoruz ve bir spatula yardımıyla homojen bir hamur elde ediyoruz. İrili ufaklı doğranan incir ve çikolataları da hamura ekliyoruz. 8 adet çıkacak şekilde parçalara ayırıyoruz. Yuvarlak şekil verip tepsiye diziyoruz. Bir çay bardağının alt kısmıyla üzerinden hafif bastırıp yassı hal aldırıyoruz. derece ısınmış fırınımıza koyuyoruz ve dakika pişiriyoruz. Fırından alınan kurabiyeleri biraz dinlendirip ılık ılık tüketebilirsiniz!

NOT:

Tüm malzemeler oda ısısında olmalıdır. Hindistan cevizi yağı yerine tereyağı kullanılabilir. seafoodplus.info

plus Mayıs - Haziran

YEMEK Müge Güney

Sebze Çorbasını

Sevdiren Tarif,

Kabak Çorbası Kabak Çorbası (Creamy Zucchini Soup – Vegan)

Vegan beslenme şekli son senelerde çoğu insanın aldığı büyük karar ve dünyada veganizme geçiş gittikçe artıyor. Amerika Beslenme Vakfı’na göre; veganların kalp hastalığı, kanser, şeker hastalığı veya yüksek tansiyon geliştirme riski et yiyenlere göre çok daha az. Sizlere, bitkisel protein, lif ve mineraller açısından zengin birçok besini içerisinde barındıran vegan beslenme şekline uygun, oldukça lezzetli, kabak çorbası tarifi vereceğim. Mide ve bağırsakları çalıştırmadaki görevinin yanı sıra,potasyum ve lif değerleri yüksek olduğundan dolayı diyet listelerinin de vazgeçilmezi.

Malzemeler • • • • • • • • • •

2 orta boy kabak 1 büyük boy patates 1 orta boy soğan 2 diş sarımsak 1 tatlı kaşığı taze zencefil ezilmiş 4 – 5 su bardağı sebze suyu ya da kaynar su 1 su bardağı hindistan cevizi sütü Tuz, beyaz biber (yoksa çok az karabiber) Zeytinyağı Defne yaprağı

Yapılışı •

•

Soğan, patates ve kabakları yemeklik doğrayın. Sarımsağı ezin veya taze zencefil gibi küçük parçalar halinde doğrayın. Soteleme işlemi için sırası ile yemek kaşığı zeytin yağını önce soğan, sarımsak, taze zencefili orta boy derin tencerenize koyun. Baharatları ekleyin, ocağınız kısık /orta ateşte

plus Mayıs - Haziran

•

• •

iken kabaklarınızı ekleyin, soteleme işlemine devam edin. Ardından kaynar su ya da sebze suyunuzu ekleyin, defne yaprağını da içine atın, sebzeleriniz yumuşayıncaya kadar orta ateşte pişirin. En son kısık ateşte iken sütünüzü ekleyin, bir tur karıştırın. Çorbanızı, defne yaprağını çıkartarak blender’dan pürüzsüz bir kıvam alana kadar geçirin.

•

Üzerini dilediğiniz gibi süsleyebilirsiniz. Dereotu ya da kruton çok yakışıyor. Ben bu sefer hindistan cevizi kreması ve tuzsuz fıstık ile servis ettim. Afiyet olsun. seafoodplus.info

Müge Güney

Çikolatalı ve Kabaklı Glutensiz

Islak Kek

Kabak ile kek “ne alaka?” diyorsanız önyargılarınızı yıkın derim! Sebzenin keke sunduğu o muazzam nemli dokuyu görünce hayran hayran kalıyor insan öylece. Ben glutensiz un tercih ederek yaptım bu reçeteyi ve eğer dilerseniz hindistan cevizi şekeri de kullanabilirsiniz. İşte o zaman diyetinize tam da uygun bir ara öğün seçeneği olur! Keki yapın, sunun sevdiklerinize, içinde kabak olduğunu söylediğinizde kimse tahmin edemez, söylediğinizde de inanmaz benden söylemesi. Kabarırken bizlere sunduğu görsel şov için bu “tatlış” kekimize teşekkür ediyor ve reçeteyi hemen paylaşıyorum! seafoodplus.info

Malzemeler; • su bardağı glutensiz un • 3 yemek kaşığı ham kakao • 1 su bardağı toz şeker ( ya da hindistan cevizi şekeri) • 1 tatlı kaşığı vanilya (ya da vanilya esansı) • 1/2 tatlı kaşığı tuz • 1/2 tatlı kaşığı karbonat • 1/2 tatlı kaşığı kabartma tozu • 1 paket bitter çikolata (yaklaşık 60 gram olacak) • 5 yemek kaşığı zeytinyağı (ya da başka sıvı yağ) • 1 büyük boy kabak( su bardağı olacak şekilde) • Yarım su bardağı bitter damla çikolata

Yapılışı; • •

Fırınınızı dereceye ayarlayın. Un, kakao, tuz, karbonat, toz şeker, kabartma tozu ve vanilyayı ( vanilya esansı kullanacaksanız üçüncü etapta ekleyin) bir kapta karıştırın, dursun.

•

Ben bitter çikolatayı (60 gr) ” Benmari “ usulü erittim. Kaynayan suyun üzerine ısıya dayanaklı başka bir kap oturtun. Buradaki püf nokta; su ile bu kabın birbiri ile temas etmemesi. Bu kabın içinde bitter çikolatanızı eritin. Kenara alın. Derin bir karıştırma kabında yumurtaları çırpın. Sırası ile sıvı yağ, ( eğer vanilya esansı kullanacaksanız bu aşamada ekleyin), erimiş çikolata ekleyip çırpın. Kabakları ekleyin, karıştırın. Kuru karışımınızdan bir yemek kaşığı alarak damla çikolatalar ile karıştırın. (Çikolataların dibe çökme yapmaması için) Kuru karışım ille sıvıları birleştirin, en son damla çikolatalarınızı koyun karıştırın. Dikdörtgen kek kalıbınıza yağlı kağıt yerleştirin ya da kalıbınızı hafifçe yağlayın. Harcı dökün. dakika pişsin.

Afiyetle, Sevgiyle! plus Mayıs - Haziran

YEMEK healthyfitstop

Destina Çavdar Alçı

1 Malzeme, 2 Sağlıklı Tarif

Nohut Mucizesi Instagram’da sağlıklı yaşam ipuçları ve tariflerini paylaştığı @healthyfitstop hesabıyla tanıdığımız Destina Çavdar Alçı, nohutu sağlıklı tüketmenin püf noktalarını ve nohut ile yapılabilecek 2 farklı tarifi Plus Dergisi okurlarıyla paylaştı. Nohut, Türk Mutfağında ve vegan beslenmesinde önemli bir yeri olan, bitkisel protein ve lif deposu bir baklagil. Fakat nohutun faydalarından en üst düzeyde yararlanabilmemiz için, en sağlıklı yöntemiyle tüketmemiz önemli. Nohut gibi birçok baklagilde doğal olarak bulunan fitik asit, bağırsaklarda demir ve minerallerin emilimini engeller. Ayrıca bağırsakta gaz, şişkinlik gibi sorunlar yaratır. Bu sebeple nohutu yemeden önce, birkaç damla sirke, turşu suyu veya kefir, yoğurt gibi probiyotik bir madde ilave edilmiş suda 24 saat boyunca bekletilir. Ve bu şekilde fitik asidinden arındırılır.

NOHUTLU TARİFLER

Nohut deyince akla ilk olarak soğanlı, salçalı, unlu nohut yemeği gelir. Ki kendisi, içindeki farklı aromalarla dillere destan bir Türk mutfağı efsanesidir. Fakat, nohut ile yapabileceklerimiz aslında bundan çok daha fazlası. Kekinden ana yemeğine ve atıştırmalığına kadar koca bir menü çıkarmak mümkün. İşte nohut ile yapabileceğiniz sağlıklı, lezzetli ve vegan 2 tarif:

plus Mayıs - Haziran

seafoodplus.info

Nohut Brownie Malzemler;

su bardağı haşlanmış nohut 50 gr vegan/standart bitter çikolata 1/2 bardak pekmez 4 yemek kaşığı kakao 4 yemek kaşığı badem unu (veya başka çeşit un) 3/4 su bardağı tahin Toplam 6 yemek kaşığı bitkisel/hayvansal süt 1 çay kaşığı karbonat / hamur kabartma tozu

Hazırlanışı; • • • •

Bitter çikolatayı 2 yemek kaşığı süt ile birlikte bir sos tenceresinde eritin Erimiş çikolatayı ve diğer tüm malzemeleri rondoda veya büyük bir blenderda karıştırın. Karışımı ufak bir borcama üstünü düzelterek yayın. derece önceden ısıtılmış fırında 35 dakika pişirin. Ve çıkardıktan sonra soğuması için 10 dakika bekletin.

seafoodplus.info

plus Mayıs - Haziran

YEMEK

Çıtır Nohutlu Avokado Malzemler;

yemek kaşığı haşlanmış nohut 1 olgun avokado 2 yemek kaşığı zeytinyağı 1 çay kaşığı kimyon 1 çay kaşığı sarımsak tozu 1 çay kaşığı pul biber Tuz-karabiber 1 yemek kaşığı tahin 1 dal taze soğan 1 avuç maydanoz

Hazırlanışı; •

• •

•

• • •

Bir bezle haşlanmış süzülmüş nohutların fazla suyunu alın. Ve kabuklarını soyun. Avokadoyu ikiye bölün ve çekirdeğini ayırın. Nohutları zeytinyağı ve baharatlarla karıştırıp yağlı kayıt serilmiş fırın tepsisine dizin. derece önceden ısıtılmış fırının turbo ızgara ayarında dakika üzerileri hafif kızarana kadar pişirin. Sürenin ortasında tepsiyi bir tur karıştırın. Fırından aldığınız nohutları soğuması için bekletin. Taze soğan ve maydanozu ince ince doğrayın. Avokadoların boşluklarına çıtır nohutları doldurun. Tahini dökerek, doğranmış maydanoz ve taze soğan ile servis edin.

plus Mayıs - Haziran

seafoodplus.info

plus MayÄąs - Haziran

RÖPORTAJ

HAYAL SATAN ADAM:

Özgür Aras “Şöhret pırıltılı bir kelime değil mi? Kulağa hoş geliyor. Eğer şöhretsen her an krize hazır olman gerekiyor. Şöhret demek her an kriz demek. Eğer o kriz ile başa çıkabilirsen güçlüsündür”

Ö Röportaj:

Semra Özal

plus Mayıs - Haziran

zgür Aras… O Türkiye’nin neredeyse bütün starları ile çalışıyor. Tanıdığınız birçok ünlü ismin iletişim danışmanı. İşi starları parlatmak, uzun ömürlü olmalarını sağlamak, krizleri yönetmek. Seneler içerisinde öyle önemli isimlerle çalıştı. Öyle büyük krizleri yönetti ki o da artık hepimizin tanıdığı bir isim oldu. Bende “Mekânın sahibi kim?” diye ona sordum. İşin şakası bu tabii; Özgür ile konuşarak nasıl ünlü olunur ve nasıl kalıcı olunur sorularının yanıtını aradım. Malum genç nesil hemen ünlü olmak ve kolay yoldan para kazanmak istiyor. Özgür’e göre ise bu mümkün değil. İşte bu röportajda şöhretin nasıl bir şey olduğunu ve ne gerektirdiğini bulacaksınız… Klasik anlamda ‘basın danışmanlığı’ ya da ‘menajerlik’ hizmetlerinden öte bir durum seninki değil mi?

Ben biraz hayal satıyorum. Hayal ediyorum, hayal ettikçe üretiyorum. Ürettikçe de projenin her ayağı ilerlemiş oluyor. Nasıl bir albüm kapağı, nasıl bir basın fotoğrafı, nasıl bir klip hepsi çıkıyor…Bu iş ekip işi. Ben hayal ettiklerim üzerinden briefleri veriyorum, sonra o hayallerin gerçek olması için çalışıyoruz. Mesleğinin tam tanımını nedir? Marka olan veya markalaşma sürecindeki bireyin, mekanın ya da ürünün hızlı ve sürdürülebilir metotlarla kalabalığın içinden sıyrılması, heyecan yaratması, parlaması ve dikkat çekmesi için çalışıyorum. Parlaması derken ne anlamda… Kuş mu konduruyorsun manasında mı sordun? (Kahkahalar) İletişim danışmanı kuş kondurmaz, bir kuş varsa onu uçurur. O kuşun uzun soluklu uçmasını sağlar.

STAR IŞIĞIN DOĞUŞTANDIR… seafoodplus.info

seafoodplus.info

plus MayÄąs - Haziran

RÖPORTAJ

plus Mayıs - Haziran

seafoodplus.info

Star ışığıZnedir? Yeni nesilde star ışığı gördüğün birileri var mı? Tam adlandıramam ama bunu bir mekâna gidince öyle bir gözüme takılır ki, kendine baktırır bütün gözler ona döner. Çünkü onda bir ışık vardır. Star ışığın elektriğin yoksa asla bir şey olamazsın ve o öğrenilebilecek bir şey değildir; doğuştan vardır. Hiçbir şey değilsinizdir ama sokağa çıktığınızda kalabalığın içinde herkes size bakar. Bazı kadınlar vardır pazara çıkarlar bütün kadınlar dönüp ona bakar; işte o star ışığıdır. Bir de bir starın bir hayat öyküsü olmalı. Hülya Avşar’a bakın, Tarkan’a bakın, Madonna’ya bakın niye star; çünkü bize çok malzeme veriyorlar, ilginç hayat öyküleri var. Yeni nesilde de bana göre Edis ve Aleyna Tilki’nin bir ışığı var.

TÜM KATEGORİLER
- MOBİLYA
- BAHÇE VE BALKON
- ISITMA VE SOĞUTMA
- BANYO
- MUTFAK

nest...

206977 206978 206979 206980 206981