Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) üyeleriyle Beştepe'de istişare toplantısında bir araya geldi. Burada yaptığı konuşmada bankalara seslenen Erdoğan, sektörde kredi geri çekmeler yaşanmaması ve birlik, beraberlik içinde hareket edilmesi gerektiği çağrısı yaptı.
Konuşmasına darbe girişiminin değerlendirmesiyle başlayan Erdoğan şöyle konuştu:
" Aralık yargı ve polis darbe girişimini, benim şahsi meselem olarak görüp 15 Temmuz silahlı darbe girişimiyle hala gerçekleri kavrayamayanlar, bu örgütün iflah olmaz parçalarıdır. Ülkesine ve milletine acımayana bizim acıma hakkımız yoktur.
Bu millet büyük bir millet, güçlü bir millet. Bu millet ürkek, korkak, kaçak bir millet değil, kaçaklar belli. Onlar şu anda kaçtılar, biz de kovalıyoruz. Bunu da bir intikam hırsıyla yapmadığımızı da söyleyeyim, bunu da hukuk içinde, adalet çerçevesinde yapıyoruz, yapacağız." şeklinde konuştu.
'İş dünyasından da temizlememiz
STANBUL - Bankaclk sektörünün de kreditörlerinin kredileri geri çarmasyla kar karya olduunu, mevduat sahiplerinin de mevduatlarn geri çarabileceini belirten Türkiye Bankalar Birlii (TBB) Bakan ve Bankas Genel Müdürü Ersin Özince, "Bankalarn kredi geri çarmamas ve faiz artrmamas esas itibariyle zor" dedi.
Özince, Türk-Amerikan adamlar Dernei (TABA/AmCham) ile Genç Yönetici ve adamlar Dernei (GYAD) tarafndan Tekfen Tower'da düzenlenen "Global Kriz, Türkiye'nin Finansal Piyasalar ve Reel Sektör" konulu konferansta yapt konumada, son derece karmak bir konu olan global krize kar grup olarak ciddi önlemler aldklarn ve "kendi kaplarnn önünü temiz tutarak" ilerini düzgün yapmaya gayret ettiklerini belirtti.
Bu süreçte tasarrufun büyük önem tadn vurgulayan Özince, "Tasarruf etmekle Türkiye'nin ekonomisi düzelmeyecek' mantna iddetle karym" diye konutu.
"mdat, imdat' diye barmamak lazm"
Özince, krizin sinyallerinin uzun zamandr görüldüünü belirterek, "Biz açk deniz insanyz, hele Türkiye gibi denizler de dalgal deniz ortam Bunu kabul edip çok fazla enseyi de karartmamak lazm, 'imdat, imdat' diye de barmamak lazm" dedi.
Yatrmclarn ve uluslararas finans kurulularnn kendi ülkelerine ve düük riskli ülkelere yöneldii bu dönemde bankalarn uluslararas piyasalardan borçlanma imkanlarnn snrlandna iaret eden Özince, ylnda birim mevduatn 37 birimi krediye dönerken, bu orann sonunda 87 birime çktn, kredilerdeki bu büyümede bankalarn dardan ald kredilerin önemli rol oynadn, imdi bunlarn yenilenmesinde skntlar yaandn anlatt.
Özince, bankalarn kredileri geri çarmamas beklentilerine ilikin deerlendirmesinde, unlar kaydetti:
"Türkiye'de büyümeyi, hatta küçülmemeyi salayabilmek için kredilerimizi orta ve uzun vadelerde yenilemek durumundayz. Netice itibariyle bankaclk sektörü de kreditörlerinin kredileri geri çarmasyla kar karya. Mevduat sahipleri de mevduatlarn geri çarabiliyor. Bankaclk sektöründe ortalama mevduat vadesi süresi 2 aydan geriye doru gidiyor. Biz Türk ulusu olarak 3 aylk mevduat yatrmamaktayz."
Bankalarn kredi vermeme kararlarnda mevzuatlardaki baz ar uygulamalarn da etkili olduunu ve bankacln üzerinde ciddi regülasyon riskleri bulunduunu dile getiren Özince, bankalarn risk alma eilimini artrmak için Bankaclk Kanunu'ndaki ar ceza ve yaptrmlarn, AB'deki kurallara uygun olarak bir günde bile kaldrlabileceini ifade etti.
Özel sektörün d borçlar
Özince, özel sektörün d borçlar konusunda ise unlar söyledi:
"D borçlar konusunda toptanc bir yaklamla bakmak doru olmaz. Reel sektör temsilcileri ile Ankara'da bizim de katldmz toplantda konuurken Hazine Bakanmz, bütün d borçlarn d borç kütüüne kaytl olduunu ve bunlarn detayna baklarak analiz edileceini söyledi. Daha sonra reel sektörün pozisyon açn, yani alacaklaryla taahhütlerinin birbirini karlama durumunun eksi 27 milyar dolar seviyesinde olduunu söyledi. Bu rakamlar eer doruysa, Türkiye gibi konvansiyonel ekonomisi olan bir ülke açsndan sürdürülebilir borçlardr. Burada herkesin kendi hesabn kendisinin yapaca bir durum var diye düünmekten öteye gidemiyorum."
Yatrmclarn Türkiye'deki mevduat ve yatrmlarnn azaldnn görüldüünü, yabanc yatrmclarn bir ksmnn çkmak için frsat kolladn, bunun da s bir piyasada önemli bir olgu olduunu söyleyen Özince, bu durumun çözümünün güven vermek veya risk primini artrmaktan geçtiini, bunun da "krk katr m, krk satr m" gibi bir ey olduunu ifade etti.
Özince, ekonomide krlganlk yaratlmadan likiditenin biraz rahatlatlmas için reeskont imkanlarnn düünülebileceini, Merkez Bankas'nn döviz piyasasndaki depo ilemlerinin likidite açsndan faydal olsa da yeterli olmadn ve daha kapsaml likidite önlemleri alnmas gerektiini söyledi.
Kredilerde 'geri çarma' ve 'faiz art' sinyali
Ersin Özince, "Türkiye'nin 6 sene kadar süren hzl büyüme döneminden, biraz yavalad bir döneme geçecei anlalyor. Burada yumuak bir ini yaplmas uygun olur. Ekonomi yönetiminin bu yumuak inii salayabilmesi lazm" görüünü aktard.
Hükümetin kriz döneminde alaca önlemlerin mutlaka kamuoyunun tüm taraflarn ikna etmesi gerektiini kaydeden Özince, güvenin en çok burada gerekli olduunu vurgulad.
Özince, "Bankalarn kredi geri çarmamas ve faiz artrmamas kategorik olarak, esas itibariyle zor. Tabii ki bunlarn yaplmamas lazm. Hele hele etik olmayan davranlarn yaplmamas lazm. Bir bankann etik olmayan davrannn hiçbir tolerans gösterilmeden BDDK'ya bildirilmesi lazm" diye konutu.
Katlmclarn sorularn da yantlayan Özince, Türkiye'deki yabanc sermayeli bankalarn burada kurulu anonim irketler olduunu ve sermaye yeterlilikleri açsndan skntlar bulunmadn ifade etti.
Özince, yabanc bankalarn çounun sermaye ve fonlama imkanlar açsndan Türk bankalarndan kötü durumda bulunmadn, buradaki skntnn yönetsel istikrardan kaynaklandn anlatt.
Standard&Poors'un (S&P) Türkiye'nin ve baz bankalarn görünümlerinde yapt deiiklie ilikin bir soru üzerine de Özince, bu kadar büyük bir global krizin geleceini iaret edemeyen deerleme sektörünün tamamyla gözden geçirilmesi ihtiyacnn ortaya çktn söyledi.
Mevduatta devlet garantisi
Ersin Özince, mevduat garantisi konusunda, mevduatta büyük bir kaç yaanmadna ve u andaki mevduat garantisinin limitinin, mevcut hesaplarn yüzde 94'ünü kapsadna iaret ederek, öyle konutu:
"Bugün verilmi devlet garantilerinden ötürü dünyada öyle bir distorsiyon (bozulma) ortaya çkt ki herkes parasn devletlere koymaya çalyor. Bunun derhal geri alnmas lazm. Bu garanti hadisesinin fonksiyonel bir etkisinin olmas mümkün deil. Ben reel sektörün borcuna garanti verilmesinin de Bunlar olsa olsa insan ölmeden defin hazrl yapmak gibi, bana biraz gerçekçi gelmiyor.
Devletlerin kendi irketlerine garanti vereceklerine, uluslararas ticareti yeniden makul fiyatlarla balatacak garantileri vermeleri lazm. Hükümet IMF ile çok arzu edilen anlamay yaparsa, 8,8 milyar dolarlk bir destek var. Bunun 1 yl vadeli olduunu yeni örendim. Bunlarla dünya ticareti dönmez, bunlarla güven yerine gelmez. Mühim olan, fiyatn frsat fiyat olmamas lazm ki siz ürününüzü çkarp ihraç edebilin."
Özince, "krediler açsndan ylnn kayp yl m olaca" yönündeki soru üzerine de sektörün önümüzdeki dönemdeki gelimelerle birlikte en kolay olarak Türk Liras ve ihtiyaç, oto gibi ksa vadeli kredileri açabileceini söyledi.
Yayınlanma: 27 Aralık
Hakikaten çok acayip şeyler oluyor ülkede Bankadan ihtiyaç kredisi istiyorsun faiziyle ödeyeceğim diye, önüne koyuyorlar bir taahhütname
“Amacına aykırılık teşkil eden işlemleri yapmayacağını” kabul ettiğin bir kağıdı imzalamanı istiyorlar. İhtiyacını onlar belirliyorlar!
★★★
“Para senin ama gidip de döviz ve altın alım işlemleri, vadeli mevduat, repo, hisse senedi gibi finansal getiri sağlamaya dönük yatırımlar, vadesi gelmemiş diğer kredi risklerinin kapatılması, yurtdışına transfer yapılması ve kripto varlıklara aktaramazsın” yazıyor.
Sana ne? İstersem o parayla mangal yakarım! Bak o serbest Yazmıyor. Kullanma kılavuzu çıkarsalar da hiç dert etmesek!
★★★
Bankanın da pek umurunda değil ne yaptığın Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu baskı yapıyor, bu sebeple müşterilerine imzalatıyorlar.
İyi şimdilik sözleşmenin altına, “Okudum, anladım gelecek seçimde mührü ampule basacağım” yazmamışlar. Resmen paranı bile nasıl harcayacağını söylemeye başladılar.
★★★
Hukuken geçerli değil ama bankaların krediyi geri çağırma hakkı söz konusu Baskı gelirse onu kullanırlar. Bunlar insanları korkutmak için yapılan küçük çırpınışlar.
Delmenin binbir yolu var. Ekmeğe el bastırıp yemin ettirseler daha etkili olurlar.
★★★
Öyle de önü arkası düşünülmemiş bir karar ki Niye insanların aklına yasakları sokuyorsun ki? Peki, bu işten kim zararlı çıkar?
Kayıt dışı nedir? Nasıl teşvik edilir? Şahıs gitti kredisi ile dolar aldı. Belli olmasın diye finansal sistemden parayı çekti bankaya yatırmadı yastık altına sakladı. Daha mı iyi?
★★★
İnsanları mecbur bırakan böyle zorlamaların sonu hep daha kötü oldu. Millet sokaktan karaborsadan döviz alsın, üçüncü şahıslar aracılığıyla kriptoya para yollasın, borsadan uzak dursun hiç bulaşmasın
İşin enteresan tarafı taahhütnamede “aldığınız krediyle başka kredi borcunuzu kapatamazsınız” da diyor. Devlet yıllardır bunu yapıyor! Vatandaşa gelince mi sorun oluyor?
Bakın bu bir dramdır. Diyanet İşleri Başkanı 11 yıllık Mercedes'e biniyor. Geçenlerde bozuldu, yolda kaldı. O da koruma arabasına geçti, yola öyle devam etti. O anlattı, benim gözlerim yaşlandı
Alsınlar başkanıma yepyeni bir Egea Adam değilim kimse gıkını çıkartırsa Kliması var terletmez, kaloriferi var üşütmez. Neden illa Mercedes?
★★★
Katolik âleminin ruhani lideri Vatikan Devlet Başkanı Papa Franciscus Türkiye'ye geldi. Adam İstanbul'da makam otomobili olarak Renault Symbol istedi.
Nitekim kendisi Vatikan'da Fiat Albea marka otomobil kullanıyordu. Herhalde kimse Vatikan'ın parasının olmadığını söyleyemez.
★★★
Diyanet İşleri Başkanlığı ve Türkiye Diyanet Vakfı tarafından 35 milyon dolara mal olan Orta Asya'nın en büyük camisi Merkez İmam Serahsi Camii Kırgızistan'ın başkenti Bişkek'te açıldı.
Yanı sıra, Haiti'de Boukman Buhara Camii, Rusya'da Moskova Merkez Camii, Kırım Seyit Settar Camii, Belarus'ta Minsk Camii, Filipinler'de Fatih Camii, Osmanlı Camii, Tacloban Camii, Kazkistan'da Hoca Ahmet Yasevi Camii, İngiltere'de Cambridge Camii
Bosna Hersek, Arnavutluk, Makedonya, Cibuti Yurtdışında toplam cami milyonlarca dolara yapıldı. Başkanıma yeni bir Clio alınamadı!
★★★
Nefesi kuvvetli bir hoca bulsa da şu Mercedes'i bir okutup üfletse Hem kazadan beladan korur hem yolda kalmaz bu sayede
Yine de gönlüm razı olmadı, korumaların arabasına binmesine Bir konum atsa bana, gider alırdım kendisini, götürürdüm gideceği yere Yalnız arabaya kılıçla sokmuyorum, prensip meselesi
Çok zorlu, fakirleşerek gireceğimiz bir yıl bizi bekliyor. Döviz kurlarında bir derece düşüş sağlanmış gibi görünse de kur-faiz kıskacı içinde olduğumuz için reel ekonomi ciddi ve kalıcı hasar aldı.
İşin enteresan tarafı bugünlere sanki başkalarının yönetiminde gelmişiz gibi şikâyet etmeleri Bayılıyorum bu orta oyununa Öyle inandırıcılar ki, bazen kendimden bile şüphe ediyorum! “Enflasyonu acaba ben mi fırlattım?” diye kendime soruyorum.
★★★
Şimdi yeniden Kredi Garanti Fonu ile para basıp, pompalamaya hazırlanıyorlar. Belli ki bu sefer motoru yakmayı kafaya koymuşlar. Çabuk geçer ilk aylar sonrasında bir tatsızlık başlar.
Destek müptelası olan “piyasaları rahatlatmak” için yeniden teşvik açıklamak iyi de, demek sen bile inanmıyorsun ülkenin büyüdüğüne Acaba bir yerlerde hatayı yine ben mi yaptım? Gidip bir aynaya bakayım
Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın geçen hafta bankalara yönelik "Sakın ha kredilerini geri çağırmasınlar. Kendilerinden özellikle istiyorum. Bu iş alemini en fazla etkileyen konudur" açıklamasına rağmen özellikle kamu bankalarının kredileri geri çağırma sinyalleri artıyor. İstanbul Sanayi Odası (İSO) Başkanı Tanıl Küçük, "Bazı kamu bankalarının kredileri geri çağırdığı yolunda üyelerimizden gelen yazılar var" dedi.
Sanayicinin kredi musluklarının kesilmesinden endişe duyduğunu vurgulayan Küçük, farkındalığı ve riskleri ortaya koymak amacıyla yakın bir zamanda Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) Başkanı, Merkez Bankası Başkanı ve Bankalar Birliği ile bir araya gelerek "Reel sektöre krediler kesilirse bu tam bir ekonomik krize dönüşür" uyarısında bulunacaklarını açıkladı. Denizcilik sektörü de tüm bankaların kredileri çağırmaya başladığını açıkladı.
Hükümetten krize karşı ilk somut adımlar
Likiditeyi iyi yöneten krizi atlatır
Herkes sorumlu davranmalı
İSO'nun ilk kez düzenlediği ve 30 işadamının katıldığı 3 gün süren Van, Bitlis ve Muş ziyareti sona erdi. Bölgenin geri kalmışlığının giderilmesi ve sorunların dinlenmesi amacıyla düzenlenen ziyarete 30 işadamı katıldı. Ziyareti değerlendiren ve gündeme dair soruları yanıtlayan Küçük, reel sektörün sorumluluklarının bilincinde olduğunu belirtti. Küçük "Tüm olumsuzluklara rağmen, büyümesini ve ihracatını devam ettiriyor. Adeta cambazlık yapıyor. Aceleci olmak istemiyoruz ama duyduklarımızı da ifade etmeliyiz. Bazı kamu bankalarının kredileri geri çağırdığı yolunda üyelerimizden gelen yazılar var. Bunların ifade edilmesi, diğer bankaları da kredileri geri çağırmaya itecekse, bu bir olumsuzluk yaratır. Ama bir olay varsa da, bunun önlenmesi adına konuşuruz" dedi.
Finans sektörü kendini ispat etsin
Bankacılık sektörünün geçmişe göre sağlam olmasının yeterli olmadığını ifade eden Küçük, "Eğer reel sektör finansman sıkıntısına girerse, siz istediğiniz kadar hazırlıklı olun, bu ekonomik krize dönüşür" uyarısında bulundu. Finans sektörüne ve kamu bankalarına örnek olma anlamında daha büyük görevler düştüğünü dile getiren Küçük, şunları söyledi: "Hala bu devirde kamu bankaları yanlış yapıyorsa bunun bedelini ne finans sektörü ne de reel sektör ödemeli. Reel sektör kendini geçmiş krizde ispat etti. Şimdi de finans sektörü kendini göstersin."
Küçük, "Türkiye 'li yılların Türkiye'si değil. Daha dayanıklıyız ama eksikliklerimiz var. Proaktif olmamız lazım. Söylemden eyleme geçmemiz lazım" diye konuştu. Küçük, Türkiye'de 2 yıldır reel sektörde ciddi sıkıntının olduğunu belirterek, küresel krizin reel sektöre sıçraması halinde, hem ekonominin hem de Türkiye'nin bu krizin altında kalacağını vurguladı. Reel sektörün üretimini devam ettirecek tedbirlerin mutlaka alınması gerektiğine dikkat çeken İSO Başkanı, burada asıl görevin ise hükümete düştüğünü söyledi.
Unakıtan bankaları uyarmıştı
Maliye Bakanı Kemal Unakıtan geçen hafta bankalara yönelik sert bir uyarıda bulunarak, "Bankalar gayet dikkatli bir şekilde işlerine devam ediyor. Yalnız bu arada bazıları olur da bir paniğe kapılır, 'Eyvah, ben ileride bulursam, bulmazsam' diye Sözleşmenin altına karınca duası gibi birşey yazıyorlar. 'İstediği an geri alır' diye. Sakın ha kredilerini geri çağırmasın. Kendilerinden özellikle istiyorum. Bu iş alemini en fazla etkileyen konudur" açıklamasında bulunmuştu. Hürriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ertuğrul Özkök de, Unakıtan'ın bankaları uyarısı üzerine, en büyük sorunun kamu bankaları kaynaklı olduğunu yazmıştı. Büyük bir kamu bankasının aylardır kredi açmadığını belirten Özkök, bankanın bu konuda, "Maalesef kredi limitimiz dolu, BDDK'nın uyarısı var" şeklinde yanıt verdiğini kaydederek, "Peki kamu bankası bu limite nasıl dayanmış? Hükümete yakın bir işadamına açtığı kredi yüzünden kasası boşalmış! BDDK hatırlayacaksınız, bu ülkeye 50 milyar dolara mal olan hortum rezaletine tepki olarak kuruldu. 7 yıl oldu. Bugün geldiğimiz nokta nedir? BDDK, kamu bankasının dengesini bozacak krediye sesini çıkaramıyor" demişti.
Gemicilikte de kredi sorunu var
Gemi İnşa Sanayicileri Birliği (GİSBİR) Meclis Başkanı Kenan Torlak da, bankaların kredileri vadesinden önce çağırmaya başladığını açıkladı. Onaylanmış kredilerin ertelendiğini ya da kredilerin vadesinden önce kapatılmasının istendiğini vurgulayan Torlak, "Yeni kredi taleplerimize zaten karşılık alamıyoruz. Bankalarımız mevduat açısından iyi durumda olmasına rağmen bunu yapıyor. Bu durum aklınıza gelecek her banka tarafından uygulanıyor. Tek tek isim vermeye gerek yok. Sektöre öncü bankalar da buna dahil. Bu durum sektörü çok derinden etkiler. Sektör de bu yeni duruma göre yeni planlar yapılıyor. Tuzla'da işten çıkarmalar başladı bile" dedi.
Van lokomotif olabilir
İSO Başkanı Tanıl Küçük, Van'ın gelişmişlik düzeyinin bölgede lokomotif şehir olabileceğini gösterdiğini söyledi. Gezinin sadece işbirliği değil, sorunların iletilmesi anlamında da değerlendirilmesi gerektiğini kaydeden Küçük, "Van'ın sınır ticaretine açılmasında İSO'nun ciddi bir katısı olabilir. Bölgedeki en önemli hayat suyu sınır ticareti. 'de 80 milyon olan hayvan sayısı 46 milyona düşmüş. Tarım ve hayvancılık için yeni bir politikaya ihtiyaç var. Bölgede tarıma dayalı sanayi geliştirilebilir. Van'da da birkaç sanayici deri sektöründe iş anlaşması yaptı. Bu da bir başlangıç" dedi.
haber