kırıkkale keskin t tipi kapalı cezaevi görüş günleri / Keskin T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu - Keskin

Kırıkkale Keskin T Tipi Kapalı Cezaevi Görüş Günleri

kırıkkale keskin t tipi kapalı cezaevi görüş günleri

Share

Share

Share

Email

İÇİNDEKİLER

&#;YÖNETMELİK DEĞİŞİKLİĞİ: ÇIPLAK ARAMA GİTTİ, &#;DETAYLI ARAMA&#; GELDİ&#;

Ceza İnfaz Kurumlarının Yönetimi ile Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik, Resmî Gazete’de yayınlandı..

Düzenlemedeki “çıplak arama” ifadesinin yerine “detaylı arama” ifadesi getirildi..

Ceza İnfaz Kurumlarının Yönetimi ile Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Yönetmelikte yapılan değişiklik, Resmi Gazete’de yayınlandı..

Eski yönetmelikte yer alan &#;çıplak arama&#; ifadesinin yerine &#;detaylı arama&#; ifadesi getirildi..

Çıplak arama yapılması kararının alınması için gereken “makul ve ciddi emarelerin varlığı” şartına, &#;bunun başka bir suretle tespitinin olanaksız olması&#; şartı da eklendi..

Yapılan değişiklikle, &#;detaylı arama&#; düzenlemesi şu şekilde yeniden düzenlenmiş oldu:

“Hükümlünün üzerinde, kuruma sokulması veya bulundurulması yasak madde veya eşya bulunduğuna dair makul ve ciddi emarelerin varlığı ve kurum en üst amirinin gerekli görmesi hâlinde, çıplak olarak veya beden çukurlarında aşağıda belirtilen usullere göre arama yapılabilir.”

“Detaylı arama” düzenlemenin diğer ayrıntıları şöyle:

&#;TEK KULLANIMLIK ÖNLÜK VERİLECEK&#; 

Eski yönetmelikte yer alan “Çıplak arama, hükümlünün utanma duygusunu ihlâl etmeyecek şekilde ve kimsenin görmemesini sağlayacak tedbirler alınarak gerçekleştirilir” düzenlemesinin yerine “Detaylı arama, hükümlünün utanma duygusunu ihlal etmeyecek şekilde ve görevli dışında kimsenin görmemesini sağlayacak tedbirler alınarak gerçekleştirilir” cümlesi getirildi..

Ayrıca, “arama sırasında hükümlüye tek kullanımlık giyim önlüğü verilmesi” sağlandı..

&#;GÖREVLİ ELDİVEN KULLANACAK&#;

 Arama sırasında, &#;görevli tarafından eldiven kullanılması&#; koşulu getirildi..

&#;ARAMA YAPAN GÖREVLİNİN İMZASI GEREKECEK&#;

 Eski yönetmelikte yer alan ve &#;aramanın, mümkün olan en kısa süre içinde bitirilmesini&#; öngören düzenlemenin yerine &#;aramanın mümkün olan en kısa süre içinde bitirilmesi ve işlemin tutanağa bağlanması&#; kuralı getirildi..

Ayrıca, &#;tutanakta arama yapan görevliler ile hükümlünün imzasının bulunması ve hükümlünün imzadan kaçınması halinde bu durumun tutanağa geçirilmesi&#; düzenlemesi yapıldı..

&#;İNSAN HAYSİYETİ VE UTANMA DUYGUSUNUN İHLAL EDİLMEMESİ ESASI&#;

 Eski yönetmelikteki &#;Arama ve sayımlar sırasında insan onuruna saygı esastır&#; düzenlemesi ise genişletildi..

Buna göre; &#;Arama ve sayımlar sırasında insan onuru ve haysiyetine saygı ile utanma duygusunun ihlal edilmemesi esastır. Bu kapsamda gerekli her türlü tedbir alınır&#; hükmü getirildi.,

&#;CEZAEVLERİNDE VEJETARYEN YEMEK İMKANI&#;

Yönetmelik değişikliği ile ayrıca, cezaevlerinde “vejetaryen beslenme tercihi” ile ilgili düzenleme de yapıldı. Buna göre, “Rahatsızlığı bulunanlar veya vejetaryen gibi farklı beslenme tercihleri olan hükümlüler için uygun yemeklerin hazırlanması ile bu konularla ilgili diğer işlerin yerine getirilmesi” sağlandı.

Cumhuriyet

Cezaevinde annesi ile birlikte kalan yaş çocuk sayısı bakımından da Türkiye başı çekiyor

&#;DİYARBAKIR BAROSU: &#;ÇOCUK CEZAEVİNDE PSİKOLOJİK VE FİZİKSEL ŞİDDET VAR!'&#;

Diyarbakır Barosu, Diyarbakır Çocuk ve Gençlik Kapalı Cezaevi’nde tutuklu çocukların fiziksel ve psikolojik şiddete maruz bırakıldığını tespit ettiklerini ve suç duyurusunda bulunduklarını açıkladı..

  Diyarbakır Barosu Çocuk Hakları Merkezi, kentteki Çocuk ve Gençlik Kapalı Cezaevi’nde yaşanan hak ihlalleriyle ilgili Tahir Elçi Konferans Salonu’nda açıklama yaptı..

Baro Başkanı Nahit Eren ve Çocuk Hakları Merkezi avukatları açıklamaya katıldı. 


 

Çocuk Hakları Merkezi üyesi Avukat Sedat Gördük, barodan bir heyetle 3 ay boyunca cezaevinde tutulan çocukları ziyaret ettiklerini aktardı.. 3 ayda 32 çocukla toplam 53 görüşme gerçekleştirildiğini kaydeden Gördük, görüşmelerde kendilerine iletilen şikayetleri ve hak ihlallerine dair hazırladıkları raporun özetini paylaştı..

Bazı infaz koruma memurları tarafından çocukların fiziksel ve psikolojik şiddet ile kötü muamele ve onur kırıcı davranışlara maruz bırakıldığını ifade eden Gördük:

“Birçok konuda çocukların tehdit edildiği, darp ve kötü muamele eylemleri dışında beslenme, sağlık, tedavi, haberleşme, iletişim, eğitim ve sosyal hakların ihlal edildiği, Ceza İnfaz Kurumu’nda bulunan diğer hükümlü/tutuklu çocuklar arasında yaşanan akran zorbalığı olaylarının yönetim tarafından önlenmediği hususunda güçlü bir kanaat oluşmuştur..” dedi..

&#;&#;ÇOCUKLAR BASKI ALTINDA'&#;

Görüşmelerde çocukların heyetle daha sık görüşmek istediklerini belirttiğini paylaşan Gördük:

“Bu beyanlarda bulunan çocukların bir bölümü, kendi avukatları dışında hiçbir avukatla görüşmek istemediğine dair tek ağızdan yazılan ve birebir aynı olan dilekçeler vermiştir..

Söz konusu dilekçeler, çocukların tarafımızla kendi isteğiyle görüşmesi, bazılarıyla birden çok kez görüşülmesi ve tekrar ziyarete gelinmesi için özel olarak talepte bulunulması sebepleriyle heyetimizce normal karşılanamamıştır..

Bu olaydan sonra gerçekleştirilen ilk ziyarette çocuklara Diyarbakır Barosu’ndan gelen avukatlarla görüşme yapmak isteyip istemedikleri sorularak görüşme yapılmaması için baskı kurulduğu tespit edilmiş ve eylemin hukuka aykırı olduğu belirtilerek heyetimizin yaşadığı olaylar tutanak altına alınmıştır..”

Çocuk cezaevinde yaşanan ihlallere ilişkin 7 Eylül&#;de Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunduklarını söyleyen Gördük:

“Adli ve idari makamların etkili ve ivedi soruşturma yürütülmesi hususunda sorumluluklarının gereğini yerine getirmesini belirtir, yargılama sürecinin takipçisi olacağımızı kamuoyunun bilgisine sunarız.”

&#;DİYARBAKIR CEZAEVLERİ RAPORU&#;

ÖHD ve TUAYDER&#;in Diyarbakır&#;da bulunan cezaevlerine ilişkin hazırladığı rapora göre, çıplak arama, hakaret, şiddet ve temizlik sorunları arttı, sağlığa erişim azaldı..

Özgürlük için Hukukçular Derneği (ÖHD) ve Tutuklu ve Hükümlü Aileleriyle Yardımlaşma Derneği (TUAYDER), Diyarbakır 1 ve 2 No’lu Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde yaşanan hak ihlallerini raporlaştırdı..

Raporun, 14Eylül tarihinden bu yana devam eden hak ihlallerinin tespitinin yapılması ve gerekli hukuki başvuru ve suç duyurularının yapılması için hazırlandığı belirtildi.. 

RAPORDA CEZAEVLERİNDEKİ İHLALLER ŞU ŞEKİLDE SIRALANDI: 

&#; *Cezaevine girişte çıplak arama yapıldığı, karşı çıkan tutuklulara çeşitli müdahaleler yapıldığı.. 

&#; *İlk girişte uygulanan 15günlük karantina sürecinin tam bir izolasyon hali olduğu ve temel ihtiyaçların bile giderilemediği, karantina sürecinde hijyen kurallarına uyulmadığı ve tutukluların telefon-avukat görüşü dışında tam bir tecrit halinde olduğu..

&#; *Kitap, TV, vb. hiçbir şeye ulaşılmadığı..

&#; *İç etkinliklerin çok kısmi olarak uygulandığı, yapılan odanın ise sürekli kirli olduğu, suyun olmadığı ve kapalı havalandırması olduğu..

&#; *Tutukluların tamamının aşılı olmasına rağmen kurs, tiyatro, atölye, turnuva, sinema, kütüphane vb. hiçbir etkinliğin yapılamadığı, bu hususta talepte bulunanlara ise ‘son verilmesini mi istiyorsunuz’ şeklinde uyarı aldıkları..

&#; *Gerek açık görüşler olsun gerek sevk talepleri olsun birçok talebin pandemi nedeniyle reddedildiği, sevk talepleri reddedilmesine rağmen birçok sürgünün yaşandığı, yaşanılan sürgünlerin keyfi olduğu..

&#; *İnfaz hakimlikleri veya diğer mahkemeler tarafından tutuklular açısından olumlu kararların geç tebliğ edildiği, olumsuz sonuçlanan (disiplin cezası, infaz yakma vb.) kararların ise anında tebliğ edildiği..

&#; *İyi hal kurulunun keyfi uygulamaları neticesinde birçok hükümlünün infazının yakıldığı..

&#; *Özellikle pişmanlık dayatmasıyla cezaevi idaresinin kendisini bir mahkeme gibi gördüğü, hükümlüler, iyi hal kurulu tarafından yargılandıkları dosyaları dile getirilerek dosyaya ilişkin sorular sorulduğu, ithamlarda bulunulduğu..

&#; *Koğuşlarda böceklerin bulunduğu ve idarenin bu sorunun çözümüne dönük kayıtsız kaldığı..

&#; *Yaşanan en basit sorunların çözümü açısından bile cezaevi idaresi ile görüşme yapılamadığı..

&#; *Son 6 aydır berber sorunu yaşanıldığı, kovid gerekçesiyle berberin kapatıldığı, kısımlara verilen bir traş makinesi ile ‘saçlarınızı boza boza traş etmeyi öğrenin’ şeklinde bir yaklaşım olduğu, sadece 60yaş üstü mahpusların berbere çıkarıldığı..

&#; *Elektrik faturalarının çok yüksek olduğu ve bunun tutuklulardan tahsis edildiği..

&#; *Çamaşır yıkamanın haftada 2saat olduğu ve bunun yetersiz olduğu..

&#; *Kısımlar arası değişiklik taleplerine olumsuz cevap verildiği.. 

&#; *İdareye ve hakimliklere yazılan dilekçelere çoğu defa cevap verilmediği..

&#; *Cezaevi personellerinin sürekli hakaret ve tahrik dili kullandığı..

&#; *Cezaevi kantininden alınan çamaşır ipi, tırnak makası, kemer, radyo, çöp bidonları, çek pas saplarına bile el konulduğu..

&#; *Aynı kısımda 10 kişi kalmasına rağmen en fazla 3kişi ile fotoğraf çekilmesine izin verildiği, bu şekilde masrafların artırılmak istendiği..

&#; *Belirtilen her türlü hak ihlaline karşı taleplerin disiplin cezası ile sonuçlandığı, bu şekilde iyi hallerinin yakıldığı, disiplin cezalarının cezaevi içinde her türlü hak kullanımını engellediği belirtildi..

&#;ÖNERİLER&#;

Raporunun devamında ise, şu önerilere yer verildi: 

&#; *Ağır hasta mahpusların salgın hastalık durumunda ciddi risk grubunda bulunması nedeniyle serbest bırakılarak infazları ertelenmeli, tutuklu olanlar serbest bırakılmalıdır.. Hasta mahpusların değerlendirilmeleri her koşulda sadece klinik yaklaşım ile değerlendirilmeli, alıkonulmasının uygun olmadığına dair tıbbi raporları olan mahpuslar ivedilikle salıverilmelidir..

&#; *Virüsün özellikle 60 yaş üstü kişilerde ölümcül etkisi göz önünde bulundurularak 60&yaş üstü mahpusların tedbiren serbest bırakılarak infazlarının ertelenmesi, tutuklu olan mahpusların serbest bırakılması gerekmektedir..

&#; *Sağlık çalışanları başta olmak üzere mahpuslarla temas eden tüm çalışanlara koruyucu giysi ve malzeme temin edilmeli, özellikle risk grubunda olan çalışanlar başta olmak üzere tüm hapishane çalışanları için çalışma koşullarını da kapsayacak şekilde gerekli önlemleri alınmalıdır..

&#; *Mahpusların sağlık kurumlarına ve hastanelere ring araçlarıyla değil; daha hijyenik ve sağlığa uygun araçlarla taşınması sağlanmalıdır.. 

-*Aile ve avukat görüşlerin yapıldığı alanlarda mahpusların görüş haklarını ihlal etmeyecek şekilde hızla önlemler artırılmalı ve alanlar sıklıkla dezenfekte edilmeli, mahpusların yakınlarıyla haberleşebilmesi için imkanlar artırılmalıdır..

&#; *Mahpusların pandemi süreci gerekçe gösterilerek kısıtlanan sosyal ve kültürel etkinlik hakları için gerekli olanaklar sağlanmalıdır.. Sağlık gerekçesiyle alınacak önlemlerin mahpusların temel haklarını ihlal etmeyecek şekilde uygulanmasına özen gösterilmelidir.. 

&#; *Hapishanede kalan mahpusların sağlıklı bir ortamda kalmaları için gerekli temizlik araçları kendilerine verilmeli; pandemi koşulları dikkate alındığında temizlik ve sağlık konularında titiz davranılması gerekmektedir..

&#; *İnceleme yapan kurum üyeleri ve yetkilileri; cezaevi rejimi, fiziki koşullar ve mahpuslara hukuka aykırı gerçekleştirilen muameleler hakkında etkili bir idari ve yargısal denetim sağlanması gerektiğini tespit etmiştir..

Diyarbakır D Tipi Hapishanesinde yaşanan hak ihlallerine karşı Adalet Bakanlığını ve TBMM İnsan Hakları İnceleme Komisyonunu göreve davet ediyoruz..

NE OLMUŞTU?

&#;TBMM TUTUKLU HAKLARINI İNCELEME ALT KOMİSYONU&#;NUN HAZIRLADIĞI CEZAEVİ RAPORU&#;

Düzce ve Kırıkkale’deki ceza infaz kurumlarına ilişkin TBMM Tutuklu Haklarını İnceleme Alt Komisyonu&#;nun hazırladığı rapora göre tutuklu ve hükümlülerin çok sayıda sorunu bulunuyor..

&#;KALABALIK KOĞUŞLAR, YERDE YATAK, SIRAYLA YEMEK, PARAYLA SANDALYE&#;&#;

Cezaevlerindeki kapasitenin aşılmış olması nedeniyle masalarda  sırayla yemek yenebildiğini belirten tutuklu ve hükümlüler, çocuklara süt, yumurta ve oyuncak verilmediğini, diş tedavisi olamadıklarını, yeterli beslenemediklerini ve suların çamurlu aktığını ifade edildi

 TBMM Tutuklu Haklarını İnceleme Alt Komisyonu, 15 Kasım tarihinde Düzce T Tipi Kapalı ve Açık Ceza İnfaz Kurumu, 24 Şubat tarihinde ise Kırıkkale F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumu ile Kırıkkale Keskin T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumuna yaptığı ziyaretlere ilişkin rapor hazırladı..

Cezaevlerindeki sorunları açığa çıkaran raporda:

*Tutuklu ve hükümlülere sandalye gibi mobilyaların ücretli verildiği..

*Cezaevindeki hükümlü ve tutukluların çocuklarına süt, yumurta ve oyuncak verilmediği..

*Namaz kılmak için satın alınan battaniyelere el konulduğu gibi çok sayıda şikâyet ve sorun yer aldı&#;

‘FİZİKİ KOŞULLAR YETERSİZ’

Komisyonun Düzce T Tipi Cezaevi&#;ne ilişkin raporunda, kapasite üzerinde hükümlü ve tutuklu barındırılmasının başta fiziki koşulların yetersizliği olmak üzere berberinde birçok soruna neden olduğu vurgulandı..

 Düzce T Tipi Cezaevi’nde bulunan tutuklu ve hükümlüler yeteri kadar sağlık personelinin bulunmaması nedeniyle revire çıkış ya da hastane sevklerinin çoğunlukla ihtiyaç duyulan zamanda gerçekleşmediğini, hatta birkaç ayı bulabildiğini belirtti..

 Doktor muayenelerinin kelepçeli olarak yaptırıldığı, bu uygulamanın kabul edilememesi halinde muayenenin yaptırılmayarak hükümlü ve tutukluların kuruma geri götürüldüğü şikayetleri de komisyonun raporunda yer aldı..

‘SANDALYE ÜCRETLİ HALE GETİRİLDİ’

Düzce’de bulunan tutuklu ve hükümlüler komisyon üyelerine, kurum tarafından verilen sandalye gibi malzemelerin ücretli hale getirildiğini de söyledi..

Bu malzemelerin ücret karşılığı tedarik edilmesi yerine idare tarafından verilmesi gerektiğini belirten hükümlü ve tutuklular,  görüş için belirlenen sürenin çoğunun görüş alanına gidiş ve dönüşte geçmesi nedeniyle sürenin fiilen kullandırılmadığını, aile görüşlerinin keyfi olarak kısıtlandığını, ziyaretçilere kötü davranıldığını, ödül uygulamasının uygulanmadığını, suların zaman zaman paslı ve yağlı aktığını, sıcak suların mahkûmların vücudunda alerji ve kaşıntıya neden olduğunu belirtti..

Nakil talepli dilekçelerine cevap alamadıklarını, kütüphaneden alınabilen kitap sayısı 15olmasına rağmen talep edilen bazı kitapların, yasaklı olmayan bazı gazete ve yayınların kendilerine verilmediğini belirten hükümlü ve tutuklular bazı infaz ve koruma memurlarının fiziksel ve psikolojik şiddetine maruz kaldıklarını söyledi..

ÜLKEMİZDEKİ CEZAEVLERİ İLE TUTUKLU VE HÜKÜMLÜLERİN İSTATİSTİKİ VERİLERİ

‘KIRIKKALE CEZAEVİNDEKİ KLİNİKTE DİŞ HEKİMİ YOK’

Komisyonunun Kırıkkale Cezaevine yaptığı ziyarette de çok sayıda şikâyet, sorun ve talep kayıtlara geçti. .

Kırıkkale’de bulunan hükümlü ve tutuklular, yargılama süreçlerinin adil bir şekilde işlemediğini, ceza mevzuatının yanlış yorumlanmasından kaynaklı olarak adil yargılanma haklarının ihlal edildiğini ifade etti.. 

Cezaevindeki diş kliniğinde görevli doktor bulunmadığı, diş tedavisi için yapılan sevklerde ciddi sorunlar yaşandığı, hastane sevklerinde kelepçeli muayene ve tedavi dayatıldığı, muayene ve tedavilerin kelepçeli bir şekilde yapılmasının büyük sorun oluşturduğu da yine hükümlü ve tutuklular tarafından dile getirildi..

‘SULAR ÇAMURLU AKIYOR’f

Kırıkkale’de bulunan hastanelerde hükümlü koğuşu ve servisi bulunmadığı için yatarak tedavi görecek hastaların Ankara’ya sevkinin zorunlu olduğunu belirten hükümlüler, sıcak suyun haftanın 2günü 2 saat, diğer günlerde ise sabahları 30 dakika verildiğini, pazar günleri sıcak su verilmediğini, verilen sıcak suyun yeterli olmadığını, soğuk suyla bulaşık yıkamanın ellerine zarar verdiğini ve suların zaman zaman çamurlu aktığını söyledi..

Tutuklu ve hükümlüler, uzaktan eğitim alanların bilgisayar odasını kullanmalarına izin verilmediğini, yemeklerin yeterli ve besleyici olmadığını, kurum kantininden temin edilen radyoların toplatıldığını ve sonrasında kantinden yeni radyo almak zorunda kalındığını anlattı..

  Koğuş bahçelerinde bulunan kameraların üst katta bulunan yatak odalarını gördüğü ve bu durumun mahremiyeti ihlal ettiği şikayetleri de komisyonun raporunda kayıtlara geçti..

‘KIRMIZI ET NEREDEYSE HİÇ VERİLMİYOR’

Komisyonun, Keskin T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu erkek hükümlü ve tutuklu koğuşlarında yaptığı incelemelerde de çok sayıda şikâyet ve talep kaydedildi..

Yemeklerin çok az ve sulu olduğunu, genellikle aynı yemeklerin verildiğini, bazı yemeklerden taş çıktığını ve protein ağırlıklı yemeklerin verilmediğini belirten tutuklu &#; hükümlüler kırmızı etin ise neredeyse hiç verilmediğini söyledi..

Koğuşların kalabalık olması nedeniyle verilen sıcak su miktarının yeterli olmadığını, yerde yatan hükümlü ve tutukluların olduğunu, masada sırayla yemek yenebildiğini ve tuvaletlerin yetersiz, koğuşların ise havasız olduğunu belirten tutuklu ve hükümlüler, kurum personelini çağırmak için koğuşta bulunan zile basıldığı zaman psikolojik şiddet uygulandığını söyledi..

‘NAMAZ KILMAK İÇİN SATIN ALINAN BATTANİYELER TOPLANIYOR’

Keskin’de bulunan bazı tutuklu ve hükümlüler üzerinde namaz kılmak için kantinden satın aldıkları battaniyelerin kurum personeli tarafından düzenli olarak toplandığını, koğuş içindeki çamaşır iplerinin dahi söküldüğünü de söyledi. .

Savunma yazmak isteyenlere bilgisayar kullanma imkânı sağlanmadığı için oldukça uzun metinlerin elle yazılmak zorunda kalındığını belirten tutuklu ve hükümlüler, internet bağlantısı olmayan bir bilgisayarın bu tür yazışmalarda kullandırılmasını talep etti..

MAHPUSLAR PANDEMİNİN BAŞLADIĞI GÜNDEN BUGÜNE YAŞADIKLARINI ANLATTI!

‘ÇOCUKLARA SÜT VE YUMURTA VERİLMİYOR’

Keskin Cezaevi kadın koğuşlarında kalan tutuklu ve hükümlüler ise kurumda kreş bulunmasına rağmen çocukların kreşe yılda birkaç defa ancak götürülebildiklerini, çocuklara son birkaç aydır neredeyse hiç süt ve yumurta ve oyuncak verilmediğini, annelerin çocuklarını yanlarına her istediklerinde alıp veremediklerinin ve bunun da çocukların psikolojine olumsuz yansıdığını söyledi..

Hastaneye kelepçeli götürüldüklerini, doktor muayenesine askerlerin de girdiğini ve muayene kabininin arkasında beklediklerini ve doktora anlatmak durumunda kaldıkları “mahrem” sorunlarının askerler tarafından dinlenmesinden rahatsız olduklarını belirten kadın tutuklu ve hükümlüler, bazı infaz koruma memurları tarafından kötü muameleye maruz bırakıldıklarını, aramalarda eşyalarının kasten yerlere atıldığını ve bazı aramalara erkek infaz ve koruma memurlarının da katıldığını ifade ettiler..

F TİPİ CEZANIN CEZASINI ÇEKİYORUZ

&#;TRT-2 MERKEZİ KANAL LİSTESİNE EKLENSİN&#;

TBMM Tutuklu Haklarını İnceleme Alt Komisyonu Düzce ve Kırıkkale ile Keskin Cezaevlerine ilişkin hazırladığı her iki raporunda da hükümlü ve tutukluların büyük çoğunluğunun TRT-2 kanalıyla ilgili talepte bulunduğunu belirtti..

Raporda, TRT-2’nin kültür, sanat, edebiyat, müzik, sinema ve tarih konularında yayın yapan bir kanal olduğu ifade edilirken kanalın kurumlardaki merkezi kanal listesine alınmasının uygun olacağı değerlendirmesi yapıldı..

Cezaevlerindeki yemeklerin yeterli ve besleyici olmadığı, yemek kalitesinin düşün olduğuna yönelik şikayetlerin giderilmesi için günlük iaşe bedelinin arttırılması yönünde çalışmalar yapılması talep edildi..

RAPORDA ÖNE ÇIKAN DEĞERLENDİRMELER ŞU ŞEKİLDE OLDU:

*DİŞ HEKİMİ GÖREVLENDİRİLMELİ

Kırıkkale’ de bulunan devlet hastanelerinden birinde hükümlü koğuşu ve servisi yapılması için girişimde bulunulması yerinde görülmektedir.. Kurumda haftanın belirli günleri diş doktoru görevlendirilmesi önerilmektedir..

*ÇOCUKLAR DÜZENLİ OLARAK KREŞE GÖTÜRÜLMELİ 

Keskin T Tipi Ceza İnfaz Kurumu&#;nda anneleriyle bulunan çocukların 1 yılda 2 defa kreşe götürüldüğüne dair iddialar dikkate alınmalı, çocukların ruhsal ve zihinsel gelişimlerinin sağlanabilmesi amacıyla düzenli olarak kreşe götürülmeleri sağlanmalıdır..

Çocukların da bulunduğu bu koğuşlarda gerekli tamiratların ivedilikle yapılması önerilmektedir.

*KAMERALARA İLİŞKİN ÇALIŞMA YAPILMALI

Kurum güvenliğini temin etmek amacıyla kullanılan kameraların mahremiyeti ihlal edecek şekilde kayıt yaptığı iddiaları yoğun olarak ileri sürülmüştür..

Bu uygulama, Komisyonumuzun yasama döneminin başından itibaren ceza infaz kurumlarında yapmış olduğu incelemelerde kadın kapalı ceza infaz kurumlarında barındırılan hükümlü ve tutuklular başta olmak üzere yoğun olarak şikâyet konusu edilmiştir..

Özellikle kadın koğuşlarında ortak alanı gözetlemek için kullanılan kameraların banyo ve tuvaleti görmeyecek şekilde yönlendirilmesine yönelik çalışma yapılması gerekir.. 

seafoodplus.info

İLGİLİ HABER

Duvar/ Serkan Alan

Bunu beğen:

BeğenYükleniyor

cezaevi, diyarbakır, Diyarbakır cezaevleri, Düzce T Tipi Kapalı ve Açık Ceza İnfaz Kurumu, haber, Kırıkkale F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumu, Kırıkkale Keskin T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumuna, rapor, TBMM Tutuklu Haklarını İnceleme Alt Komisyonu

Bahçeli&#;den Bayrakdar açıklaması

MHP Genel Ba&#;kan&#; Devlet Bahçeli, Twitter hesab&#; üzerinden K&#;r&#;kkale Ba&#;savc&#;s&#; Erdo&#;an Bayrakdar'&#;n görevinden al&#;narak Ankara Cumhuriyet Savc&#;l&#;&#;&#;na atanmas&#;na ili&#;kin payla&#;&#;mda bulundu.

"Vefa, bizim için yaln&#;zca &#;stanbul'daki bir semtin veya bir faninin ad&#; de&#;ildir. Vefa adam olmakt&#;r, ahlakl&#; olmakt&#;r, mertliktir, iman ve vicdan alametidir." ifadelerini kullanan Bahçeli, dava ve ülkü arkada&#;lar&#;na kar&#;&#; bitmeyecek bir vefa ve eksilmeyecek muhabbetleri oldu&#;unu vurgulad&#;.

Bahçeli, "De&#;erli dava arkada&#;&#;m Alaattin Çak&#;c&#;, uzun süredir Keskin T Tipi Kapal&#; Ceza &#;nfaz Kurumu’nda hakk&#;nda verilmi&#; cezas&#;n&#; çekmektedir. Kendisi hem ülkü hem de ülke sevdal&#;s&#;d&#;r. Bizim ta&#; duvarlar ard&#;nda bulunan bir ülküda&#;&#;m&#;za vefa göstermemiz kadar do&#;al bir &#;ey de yoktur." aç&#;klamas&#;nda bulundu.

Çak&#;c&#;'n&#;n pek çok hastal&#;&#;&#; oldu&#;unu ve tedavisinin K&#;r&#;kkale Yüksek &#;htisas Hastanesinde sürdü&#;ünü ifade eden Bahçeli, sa&#;l&#;k durumuyla ilgili medyaya çok say&#;da iddian&#;n bulundu&#;unu, öncelikle bu durumun netle&#;tirilmesinin &#;art ve acil oldu&#;unu vurgulad&#;.

"Bu durumun tavzih ve telafi edilmesi arzum ve beklentimdir"

Hem kader mahkumu hem de sa&#;l&#;k sorunlar&#; ya&#;ayan ülküda&#;lar&#;n&#; kanuni izinler al&#;nd&#;ktan sonra bulunduklar&#; yerde ziyaret etmelerinin insani, &#;slami ve vicdani bir sorumluluk oldu&#;unu belirten Bahçeli, &#;unlar&#; kaydetti:

"Yapt&#;&#;&#;m&#;z budur, hatta yeri gelirse yine yapaca&#;&#;m&#;z dava görevi de bu olacakt&#;r. Say&#;n Çak&#;c&#;'y&#; ziyaret etmemiz elbette baz&#; tart&#;&#;malara yol açm&#;&#;t&#;r. Bunu anlay&#;&#; ve sayg&#;yla kar&#;&#;l&#;yorum. Ancak bir ülküda&#;&#;m&#;zdan vazgeçmemizi de hiç kimse beklememelidir. Cezaevi psikolojisini herkesin objektif &#;ekilde idrak etmesi samimi temennimdir. K&#;r&#;kkale Cumhuriyet Ba&#;savc&#;s&#; Say&#;n Erdo&#;an Bayrakdar'&#;n bugün görevinden al&#;narak Ankara Cumhuriyet Savc&#;l&#;&#;&#;na atanmas&#; HSK Birinci Dairesinin tasarrufudur. Fakat bu idari tasarrufun Say&#;n Çak&#;c&#;'y&#; ziyaretimizle ili&#;kilendirilmesi ku&#;kusuz yanl&#;&#;t&#;r, izaha muhtaçt&#;r. Teröristler ziyaret edilirken, buna izin verenler görevlerinin ba&#;&#;ndayken, her kamu görevlisi, her sorumluluk sahibi &#;ah&#;s tutarl&#;l&#;k ve samimiyet içinde hareket edecek erdemi do&#;al olarak göstermelidir, inanc&#;m odur ki, göstereceklerdir."

K&#;r&#;kkale Cumhuriyet Ba&#;savc&#;s&#;n&#;n görevini eksiksiz yapt&#;&#;&#;n&#;, konuyla ilgili iltimas, kay&#;rma, hukuk ihlali, etik ve ahlak d&#;&#;&#; bir durumun da söz konusu olmad&#;&#;&#;n&#; belirten Bahçeli, her &#;eyin normal prosedüründe gerçekle&#;ti&#;ini, hata, kusur ve kast&#;n olmad&#;&#;&#;n&#; savundu.

Bahçeli, "Say&#;n Ba&#;savc&#;'n&#;n görevden al&#;nmas&#;n&#;n arkas&#;nda yatan as&#;l gerçek ve gerekçenin bizim ziyaretimizle ilgisi olmad&#;&#;&#;na inanmak istedi&#;imi özellikle belirtmek istiyorum. Bu durumun vuzuha ermesi, tavzih ve telafi edilmesi arzum ve beklentimdir." de&#;erlendirmesinde bulundu.

"Çocuk katillerinin en &#;iddetli ölçüde cezaland&#;r&#;lmas&#; insanl&#;k ve &#;eref görevidir"

Devlet Bahçeli, sosyal medya payla&#;&#;m&#;nda, Ankara'n&#;n Polatl&#; ilçesinde günler süren aramalardan sonra cesedi bulunan Eylül ile A&#;r&#;'da 18 gün önce kaybolan ve bugün cesedine ula&#;&#;lan Leyla'ya ili&#;kin de aç&#;klamada bulundu.

Eylül'den sonra Leyla'n&#;n da cans&#;z bedeninin bulundu&#;unu ifade eden Bahçeli, &#;u de&#;erlendirmede bulundu:

"Hakikaten Türkiye yasa bo&#;uldu. A&#;r&#;'da günlerdir aranan Leyla gözlerini hayata yumdu. Hem Eylül'e hem Leyla'ya Allah’tan rahmet diliyorum. Ailelerine sab&#;r ve ba&#;sa&#;l&#;&#;&#; temenni ediyorum. Çocuk katillerinin en a&#;&#;r, en &#;iddetli ölçüde cezaland&#;r&#;lmas&#; kaç&#;n&#;lmaz bir adalet ihtiyac&#;, ihmal edilemeyecek insanl&#;k ve &#;eref görevidir. Bunun da sonuna kadar takipçisi olaca&#;&#;m&#;z&#; herkes bilmelidir."

HSK, K&#;r&#;kkale Cumhuriyet Ba&#;savc&#;s&#;n&#; Ankara'ya atad&#;HSK, K&#;r&#;kkale Cumhuriyet Ba&#;savc&#;s&#;n&#; Ankara'ya atad&#;

Bu konularda ilginizi çekebilir

Son 17 ayda 93 tutuklu yaşamını yitirdi

İZMİR - Son 17 ayda cezaevlerinde ölüme terk edilen 93 tutuklu yaşamını yitirdi. İktidarın düşman hukuku uyguladığını belirten İHD’li Ahmet Çiçek, çifte standarttan vazgeçilmesi gerektiğini söyledi. 

 

AKP iktidarında, baskı, hak ihlalleri ve işkenceye varan sistematik uygulamalarla cezaevlerinde temel insan hakları askıya alındı. Özellikle hasta tutukluların tedavilerinin engellenmesi ve tahliyelerinin engellenmesi, büyük yaşam hakkı ihlallerine neden oluyor. İnsan Hakları Derneği (İHD) verilerine göre; yılında 78, yılının ilk 5 ayında ise 15 tutuklu cezaevinde yaşamını yitirdi. Tutuklular, sağlık hakkına erişemeyen ve Adli Tıp Kurumu'nun (ATK) verdiği tartışmalı kararlar nedeniyle ölüme terk edildi. Birçok tutuklu da şüpheli bir şekilde yaşamını yitirdi.

 

İHD verilerine göre, halen 'i ağır olmak üzere bin hasta tutuklu cezaevinde tutuluyor. İHD’nin ağır hasta tutuklu listesinde yer alan ve 22 Mart'ta tahliye edilen 30 yıllık tutuklu Abdulhalim Kırtay, 12 Mayıs’ta yaşamını yitirdi. Son olarak Bedlîs’te yılında yargılandığı dosyadan “Örgüt üyeliği” iddiasıyla 15 yıl hapis cezası verilen ve 9 yıldır da tutuklu bulunan 31 yaşındaki Behçet Kaplan, 15 Mayıs’ta tutulduğu Ahlat T Tipi Cezaevi’nde yaşamını yitirdi. 

 

Cezaevlerinde yılından bu yana toplam yaşamını yitiren 93 tutuklunun isimler şöyle: 

 

* Batman M Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutulan Murat S., 1 Ocak ’de intihar ettiği iddia edildi.

 

* Van Kapalı Cezaevi’nde tutulan Murat E., 11 Ocak’de şüpheli şekilde yaşamını yitirdi.

 

* Aydın E Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutulan Yılmaz Ekinci, şüpheli şekilde yaşamını yitirdi.

 

* Sakarya/Ferizli L Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutulan Abdulsamet B.’nin (17), 19 Ocak ’de intihar ettiği iddia edildi.

 

* Van Yüksek Güvenlikli Kapalı Cezaevi’nde tutulan Ramazan Turan, 20 Ocak ’de tek kişilik odada geçirdiği kalp krizi sonucu yaşamını yitirdi.

 

* Adana Kapalı Cezaevi’nde tutulan Sefa Kürçe, 29 Ocak ’de geçirdiği kalp krizi sonucu yaşamını yitirdi.

 

* Bolu F Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutulan ağır hasta tutuklu Mehmet Hanefi Bilgin, tahliyesine az bir süre kala 30 Ocak yılında geçirdiği kalp krizi sonucu yaşamını yitirdi.

 

* Nazilli E Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutulan Serhat Uyanık’ın, 30 Ocak ’de intihar ettiği iddia edildi.

 

* Metris R Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutulan hasta tutuklu Turgay Deniz, 2 Şubat ’de yoğun bakımda tutulduğu hastanede yaşamını yitirdi.

 

* Şakran T Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutulan Ercan Eke, 5 Şubat ’de şüpheli şekilde yaşamını yitirdi.

 

* Kırıkkale Keskin T Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutulan hasta tutuklu İsa Yaşar, 6 Şubat ’de geçirdiği kalp krizi sonucu yaşamını yitirdi.

 

* Mersin Anamur T Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutulan Şahin Adanur, 12 Şubat ’de Kovid nedeniyle kaldırıldığı hastanede 53 gün sonra yaşamını yitirdi.

 

* Manisa T Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutulan hasta tutuklu Nusret Muğla (84), 13 Şubat ’de yaşamını yitirdi.

 

* Kırıklar 1 Nolu F Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutulan 82 yaşındaki hasta tutuklu Yusuf Bekmezci, 19 Şubat ’de 48 gün yoğun bakımda tutulduğu hastanede yaşamını yitirdi.

 

* Iğdır S Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutulan Sezer Alan, 20 Şubat ’de şüpheli şekilde yaşamını yitirdi.

 

* Bilecik M Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutulan Taner Işıldak, 23 Şubat ’de şüpheli şekilde yaşamını yitirdi.

 

* Denizli Kocabaş D Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutulan Ali Kaya, 25 Şubat ’de koğuşunda şüpheli bir şekilde yaşamını yitirmiş olarak bulundu.

 

* Kandıra Kapalı Cezaevi’nde tutulan Emrah Çalışır, 26 Şubat ’de geçirdiği kalp krizi sonucu yaşamını yitirdi.

 

* Kayseri Çocuk Cezaevi’nde tutulan Kemal Efe Tiryaki’nin, 5 Mart ’de intihar ettiği iddia edildi.

 

* Diyarbakır D Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutulan Bedri Çakmak, 11 Marrt ’de infazı ertelendikten kısa bir süre sonra yaşamını yitirdi.

 

* Diyarbakır D Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutulan hasta tutuklu Hayri Kara, 15 Mart ’de bağırsak kanseri nedeniyle kaldırıldığı hastanede yaşamını yitirdi. Kara, yaşamını yitirmeden 10 gün önce hastanedeyken infazı ertelendi.

 

* Iğdır S Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutulan Sinan Kaya, 20 Mart ’de şüpheli şekilde yaşamını yitirdi.

 

* Van F Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutulan Şervan Can Güder, 22 Mart ’de şüpheli şekilde yaşamını yitirdi.

 

* Elazığ T Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutulan Umut Bulut’un (17), 23 Mart ’de intihar ettiği iddia edildi.

 

* Midyat M Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutulan ağır hasta tutuklu Abdo Baran (82), 24 Mart ’de Diyarbakır’da yoğun bakımda tedavi gördüğü hastanede yaşamını yitirdi.

 

* Silivri Cezaevi’nde tutulan hasta tutuklu Reşat Altınbaş, infazı ertelendikten 10 gün sonra 3 Nisan 'de yaşamını yitirdi.

 

* Manisa T Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutulan Mehmet Sevinç, 7 Nisan ’de geçirdiği beyin kanaması nedeniyle yaşamını yitirdi.

 

* Bolu F Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutulan Yusuf Akmısır’ın, 8 Nisan ’de intihar ettiği iddia edildi. Akmısır, şüpheli bir şekilde yaşamını yitirdi.

 

* Silivri 5 Nolu L Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutulan Halil Kasal, 10 Nisan ’de şüpheli bir şekilde yaşamını yitirdi. 

 

* Silivri 5 Nolu L Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutulan Ferhan Yılmaz, 12 Nisan ’de şüpheli şekilde yaşamını yitirdi.

 

* Oltu T Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutulan Özcan B., 19 Nisan ’de intihar ettiği iddia edildi. Özcan B., şüpheli şekilde yaşamını yitirdi.

 

* Antalya Kapalı Cezaevi’nde tutulan hasta tutuklu Mehmet O., 19 Nisan ’de şüpheli bir şekilde yaşamını yitirdi.

 

* Kandıra F Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutulan Ali Nuri Bakır, 22 Nisan ’de geçirdiği kalp krizi nedeniyle yaşamını yitirdi.

 

* Patnos L Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutulan ve 26 Nisan ’de intihar ettiği iddia edilen Seyit Şahin’in, şüpheli bir şekilde yaşamını yitirdi.

 

* İzmir Kırıklar F Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutulan hasta tutuklu Abdullah Ece (73), infazını tamamlamasına rağmen tahliye edilmedi. Ece, Kovid nedeniyle entübe edildiği hastanede yaşamını yitirdi.

 

* Tarsus T Tipi Kapalı Cezaevi'nde tutulan Ferhat Doğan, 15 Mayıs ’de şüpheli şekilde yaşamını yitirdi.

 

* Denizli T Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutulan hasta tutuklu Cafer Gülkaya, 17 Mayıs ’de çoklu organ yetmezliği nedeniyle kaldırıldığı hastanede yaşamını yitirdi.

 

* Ceyhan M Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutulan ve 20 Mayıs ’de intihar ettiği iddia edilen Y.E.Y., şüpheli bir şekilde yaşamını yitirdi.

 

* Beşiri T Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutulan Sıddık Uğur, 25 Mayıs ’de şüpheli şekilde yaşamını yitirdi.

 

* Denizli D Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutulan Hakan Kaşarlıoğlu, 4 Haziran ’de geçirdiği kalp krizi sonucu yaşamını yitirdi.

 

* Kürkçüler F Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutulan Hakan Emiroğlu’nun, 9 Haziran ’de intihar ettiği iddia edildi. Ancak daha önce bipolar teşhisi konulan Eminoğlu, 21 gün hastanede tutulduktan sonra tekrar götürüldüğü cezaevinde yaşamını yitirdi. 

 

* Patnos L Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutulan Kadir Karademir, 12 Haziran ’de şüpheli şekilde yaşamını yitirdi.

 

* Denizli/Kocabaş T Kapalı Kapalı Cezaevi’nde tutulan Fethi Ün, 13 Haziran ’de geçirdiği beyin kanaması sonucu yaşamını yitirdi.

 

* Akhisar T Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutulan Mehmet Tahta, 14 Haziran ’de geçirdiği kalp krizi sonucu yaşamını yitirdi.

 

* Bodrum Açık Cezaevi’nde tutulan Ali Osman Yılmaz, 10 Temmuz ’de koğuşunda şüpheli bir şekilde yaşamını yitirdi. 

 

* Sakarya Ferizli L Tipi Cezaevi’nde tutulan Meryem Serçe, 11 Temmuz ’de şüpheli şekilde yaşamını yitirdi.

 

* Tavşanlı T Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutulan Ramazan Açıkgöz, 16 Temmuz ’de geçirdiği kalp krizi sonucu yaşamını yitirdi.

 

* Ödemiş T Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutulan hasta tutuklu Mehmet Sait Demiröz, 17 Temmuz ’de yaşadığı sağlık sorunları nedeniyle yaşamını yitirdi.

 

* Urfa 2 Nolu T Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutulan hasta tutuklu Bazo Yılmaz, 18 Temmuz ’de yaşamını yitirdi.

 

* Afyonkarahisar 1 Nolu Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutulan hasta tutuklu Murat Tuksoy, 19 Temmuz ’de akciğer kanseri nedeniyle yaşamını yitirdi.

 

* Silivri 6 Nolu L Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutulan Erhan Marik, 20 Temmuz ’de şüpheli bir şekilde yaşamını yitirdi.

 

* Diyarbakır 2 Nolu Yüksek Güvenlikli Kapalı Cezaevi’nde tutulan Kadri Ekici, 21 Temmuz ’de şüpheli bir şekilde yaşamını yitirdi.

 

* Silivri 4 Nolu L Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutulan Gökhan Efe, 23 Temmuz ’de geçirdiği kalp krizi sonucu yaşamını yitirdi.

 

* Aydın E Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutulan Fırat Çağlayan, 24 Temmuz ’de şüpheli bir şekilde yaşamını yitirdi.

 

* Urfa E Tipi Tipi Kapalı Cezaevi’nde Mehmet Yılmaz, 24 Temmuz ’de şüpheli bir şekilde yaşamını yitirdi.

 

* Sakarya/Ferizli L Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutulan Basri A., 28 Temmuz ’de şüpheli bir şekilde yaşamını yitirdi.

 

* Silivri L Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutulan hasta tutuklu Tuğrul Özşengül, 30 Temmuz ’de yaşamını yitirdi.

 

* Sincan 1 Nolu F Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutulan Mehmet Bozan, 8 Ağustos ’de şüpheli bir şekilde yaşamını yitirdi.

 

* Batman M Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutulan Taner Atmaca, 9 Ağustos ’de şüpheli bir şekilde yaşamını yitirdi.

 

* Elazığ 2 Nolu Yüksek Güvenlikli Kapalı Cezaevinde tutulan hasta tutuklu Zülfü İbrahim Yıldırım, 13 Ağustos ’de yaşadığı sağlık sorunları nedeniyle yaşamını yitirdi.

 

* Espiye L Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutulan Mehmet Candemir, 15 Ağustos ’de geçirdiği kalp krizi sonucu yaşamını yitirdi.

 

* Elazığ T Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutulan Engin Korcum, 2 Eylül ’de şüpheli bir şekilde yaşamını yitirdi.

 

* Sungurlu T Tipi Kapalı Cezaevi’nde bulunan hasta tutuklu Tacettin Başer, tahliye edildikten 15 gün sonra 2 Ekim ’de kaldırıldığı hastanede yaşamını yitirdi.

 

* Diyarbakır Kadın Kapalı Cezaevi’nde tutulan Emel Hacıoğlu, 6 Eylül ’de şüpheli bir şekilde yaşamını yitirdi.

 

* Yozgat Kapalı Cezaevi’nde tutulan Emrah Pala,  8 Eylül ’de geçirdiği kalp krizi sonucu yaşamını yitirdi.

 

* Akçadağ T Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutulan Barış Keve, 18 Eylül ’de şüpheli şekilde yaşamını yitirdi.

 

* Ünye M Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutulan Hasan Basri Çavuşoğlu, 21 Eylül ’de şüpheli bir şekilde yaşamını yitirdi.

 

* Diyarbakır 1 Nolu T Tipi Cezaevi’nde tutulan Mustafa Murat Ayhan, 29 Eylül ’de şüpheli bir şekilde yaşamını yitirdi.

 

* Rize/Kalkandere L Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutulan Süphan Çabuk, 12 Ekim ’de geçirdiği kalp krizi sonucu yaşamını yitirdi.

 

* Aydın E Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutulan Oğuzhan Yaşar, 13 Ekim ’de şüpheli bir şekilde yaşamını yitirdi.

 

* Adana Kürkçüler F Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutulan Selim Ahmet Kemaloğlu, 30 Ekim ’de şüpheli bir şekilde yaşamını yitirdi.

 

* Karabük T Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutulan hasta tutuklu Ehettin Kaynar, 30 Ekim ’de sağlık sorunları nedeniyle yaşamını yitirdi.

 

* Şırnak T Tipi Kapalı Cezaevi’nde yere düştüğü iddia edilen hasta tutuklu Emre Abalak, 8 Kasım ’de şüpheli şekilde yaşamını yitirdi.

 

* Silivri 6 Nolu L Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutulan Mustafa Şentürk, “tek başına kalamaz” raporuna rağmen tek kişilik hücreye konuldu. Şentürk, 8 Kasım şüpheli bir şekilde yaşamını yitirdi.

 

* Gaziantep H Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutulan Bekir Çelik, 19 Kasım ’de şüpheli bir şekilde yaşamını yitirdi.

 

* Sincan 2 Nolu F Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutulan ve ATK raporuna rağmen tahliye edilmeyen hasta tutuklu Kemal Mutlum, 23 Kasım ’de beyin kanseri nedeniyle entübe olduğu hastanede yaşamını yitirdi. 

 

* Van F Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutulan hasta tutuklu Tahir Gürdal, 9 Aralık ’de tahliye edildikten 13 gün sonra yaşamını yitirdi.

 

* Sincan F Tipi Kapalı tutulan hasta tutuklu Vural Avar (84), 20 Aralık ’de yaşamını yitirdi. Eylül ayında korona virüse yakalanan ve ileri derece demans hastası olan Avar, Kasım ayında düşerek kaburgalarını kırmış, sonrasında cezaevine geri gönderilmişti.

 

* Giresun Espiye L Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutulan Hamdin Ördek (72), 28 Kasım’da ’de tahliye edildikten sonra, 4 Ocak’ta yaşamını yitirdi.

 

* Ödemiş T Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutulan hasta tutuklu Necip Bulut, 17 Ocak yaşadığı sağlık sorunları nedeniyle cezaevinden hastaneye götürülürken yolda yaşamını yitirdi.

 

* Tokat T Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutulan Cengiz Karlı, 18 Ocak’ta geçirdiği kalp krizi sonucu yaşamını yitirdi.

 

* Isparta T Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutulan Kasım Sarıdoğan, 27 Ocak’ta şüpheli bir şekilde yaşamını yitirdi.

 

* Hatay T Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutulan Talip Alan, Bayraktar ve Hakan Dernekçi, Mereş merkezli depremden bir gün sonra 7 Şubat’ta “isyan” gerekçesiyle açılan ateş sonucu yaşamını yitirdi. 

 

* Denizli D Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutulan Beyza Sağ (21), 16 Şubat’ta geçirdiği kalp krizi sonucu yaşamını yitirdi. 

 

* Maltepe L Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutulan Alparslan Aslan, 17 Şubat’a koğuşunda şüpheli bir şekilde yaşamını yitirmiş halde bulundu.

 

* Burhaniye T Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutulan Abdulhalim Kırtay 24 Mart’ta tahliye edildikten 51 gün sonra 12 Mayıs’ta yaşamını yitirdi.

 

* Kandıra 1 Nolu F Tipi Kapalı Cezaevi'nde tutulan 26 yaşındaki Duygu Koral’ın 20 Mart’ta intihar ettiği iddia edildi. Ancak Koral’ın vücudunda kesikler ve darp izleri bulundu. 

 

* Şırnak T Tipi Kapalı Cezaevi'nde tutulan kalp ve böbrek yetmezliği hastalığı olan Divali Güzel, 27 Mart’ta yaşamını yitirdi. Güzel, yüzde 91 engelli raporu olmasına rağmen tahliye edilmemişti.

 

* Elazığ R Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutulan hasta tutuklu Sıddık Durğun (72), 11 Nisan’da tutulduğu tek kişilik odada şüpheli bir şekilde yaşamını yitirdi. 

 

* Sincan 2 Nolu Yüksek Güvenlikli Kapalı Cezaevi’nde tutulan Abdullah Oran, 19 Nisan’da geçirdiği kalp krizi nedeniyle yaşamını yitirdi.

 

* Ahlat T Tipi Kapalı Cezaevi’nde bulunan hasta tutuklu Behçet Kaplan (31), 16 Mayıs’ta mide kanseri nedeniyle yaşamını yitirdi.

 

ÖLÜME RAMAK KALA TAHLİYE 

 

İHD İzmir Şubesi Hapishaneler Komisyonu Sözcüsü Ahmet Çiçek, özellikle siyasi tutukluların tedaviye erişim hakkının kısıtlandığını söyledi. Tutukluların çoğu zaman ambulansla hastaneye götürülmediğini belirten Çiçek, "Bu nedenlerle tutuklular kimi zaman hastaneye gitmek istemiyor. Hasta tutuklulara randevular geç verildiği için hastalıkları ilerliyor. Bu nedenle tutuklular ölüme terk ediliyor. ATK iktidarın hizmetkarlığını görüyor. Son olarak 31 yaşında Behçet Kaplan kansere yakalanıp yaşamını yitirdi. Tedavisi engellendiği için ölüm yaşandı. Abdulhalim Kırtay da çok uzun zaman cezaevinde kaldı ve ağır hasta tutukluydu. Hastalığının son aşamasında bırakıldı. Bırakıldıktan 51 gün sonra yaşamını yitirdi. Tutuklular ölüme ramak kala bırakılıyor. Yani cezaevleri ölüm evlerine dönüştürülmüş durumda” dedi.

 

‘İKTİDAR DÜŞMAN HUKUKU UYGULUYOR’

 

Hizbullah üyelerinin AKP’li Cumhurbaşkanı kararıyla tahliye edildiğini hatırlatan Çiçek, çifte standart uygulamalarından vazgeçilmesi gerektiğini söyledi. Çiçek, “Madem böyle bir yetki var, herkese eşit davranılmalı. Mehmet Emin Özkan hem kocamış hem ağır hasta. Ama bırakılmıyor. Bu iktidar düşman hukuku uyguluyor” diye konuştu.

 

MA / Delal Akyüz

 

TBMM'den Cezaevi İncelemesi: Çıplak Arama, Pis Su, Aç Bırakılan Çocuklar

TBMM İnsan Hakları Komisyonu Hükümlü ve Tutuklu Haklarını İnceleme Alt Komisyonu, 4 tanesi geçtiğimiz ay olmak üzere toplam 14 kez cezaevi incelemesi yaptı. Komisyon bugün, Kırıkkale ve Keskin Ceza İnfaz Kurumları İnceleme Raporu ile Afyonkarahisar Ceza İnfaz Kurumu İnceleme Raporu’nu incelemek üzere toplandı. Cezaevi ve Tevkifevleri Genel Müdürü Yunus Alkaç da toplantıya katıldı.

ÇIPLAK ARAMA UYGULAMASI, RAPORLARA YANSIDI

Tutuklu ve hükümlülerle görüşmelerin ardından tutulan iki raporda da “çıplak arama” uygulaması başta olmak üzere birçok insan hakkı ihlali yer aldı. Kırıkkale F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumu, Afyonkarahisar 1 Numaralı Kapalı Ceza İnfaz Kurumu ve Afyonkarahisar 2 Numaralı Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda bulunan tutuklu ve hükümlüler, “çıplak arama” uygulamasını anlattı.

KIRIKKALE F TİPİ’NDE, HAVALANDIRMA ALANININ TEL İLE KAPATILMASI ŞİKAYETİ

Rapora göre; Kırıkkale F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda bazı hükümlü ve tutuklular, kuruma girişte detaylı aramanın tamamen çıplak hale getirilmek suretiyle hukuka aykırı bir biçimde arandığı ve itiraz edilmesi durumunda darp edildikleri ve hakarete maruz bırakıldıklarını anlattı.

Tutuklu ve hükümlüler, özellikle dış hastanelerde kelepçeli muayene uygulamasının olduğu, görevli personelin hasta-doktor mahremiyetini ihlal edecek şekilde muayeneye nezaret ettiği, doktor tarafından kelepçelerin çıkarılması talep edildiğinde jandarma personelinin tüm sorumluluğun doktora ait olduğuna dair belge imzalamasını istediği, buna bağlı olarak da doktorun sorumluluk almak istemediğinden şikayet etti.

KESKİN T TİPİ’NDE, ÇOCUĞU OLAN KADINLARDAN GIDA VE YATAK SERZENİŞİ

Keskin T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda da su kesintileri nedeniyle su temininde sorun yaşandığı, kapasite üzerinde hükümlü ve tutuklu barındırılan odalarda yerde yatanların olduğu, annesi ile barınan çocuklara gelişimlerine uygun besin maddelerinin yeterli düzeyde verilmediği, bu nedenle annesinin kendisine verilen ve zaten yeterli olmayan yemeği çocuğuyla paylaşmak zorunda kaldığı, hem anne hem de babanın ceza infaz kurumunda olması durumunda çocuğun babası ile ilişki kurmasına imkân verilmediği, görüşlerde sadece iki kişiyle izin verildiği için iki çocuğu olanların aynı anda iki çocuğu ve eşiyle birlikte görüşme imkânı bulamadığı, annesi ile barındırılan çocuklara ayrı yatak verilmediği şikayetleri yer aldı.

AFYONKARAHİSAR 1 NO’LU İNFAZ KURUMU’NDA, SULARIN PİS OLMASI ŞİKAYETİ

Afyonkarahisar 1 Numaralı Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda da bir kısım hükümlü ve tutuklu, kuruma girişte tamamen çıplak hale getirilmek suretiyle hukuka aykırı bir biçimde arandıkları ve itiraz edilmesi durumunda darp edildikleri ve hakarete maruz bırakıldıklarını anlattı.

Tutuklu ve hükümlüler; kurum revirine sadece perşembe günü çıkılabildiği, cuma günü rahatsızlanan biri olduğunda bile bir sonraki perşembe gününün beklemek zorunda kalındığı, 20 dakika ve bir arama olarak belirlenen telefon konuşma izinlerinin çok erken saatlere konulması nedeniyle aranan kişiye ulaşmakta zorluk çekildiği, ziyaret sürelerinin bir buçuk saat olarak belirlenme imkânı olmasına rağmen bu sürenin idare tarafından 45 dakika verildiği, suların içilebilir olmadığı gibi kokulu ve kirli olması nedeniyle temizlikte kullanmanın dahi zaman zaman mümkün olmadığını beyan etti. Bir hükümlü de not defterine el konulduğunu sonrasında infaz hâkimliği kararı olmasına rağmen el konulan not defterinin geri verilmediğini aktardı.

Afyonkarahisar 2 Numaralı Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda da tamamen çıplak arama yapıldığı yönünde şikayetlerde bulunuldu. Ayrıca; su kotası nedeniyle hem hijyen hem de sağlık sorunları yaşanabildiği, kantinde satılan ürünlerin fiyatlarının çok pahalı olduğu belirtildi.

CHP’DEN EK RAPOR: BAZILARI ÇIRILÇIPLAK ARANDIĞINI SÖYLEDİ

Komisyon üyesi olan CHP Ankara Milletvekili Ali Haydar Hakverdi ve CHP İstanbul Milletvekili Enis Berberoğlu’nun hazırladığı “ek görüş raporunda” ise şu ifadelere yer verildi:

“Cezaevlerinde 18 aydır açık görüş yapılmıyor, kapalı görüşler de çok sınırlı. Ziyaretçi kısıtlamalarından kaynaklı mahkumlar, ‘evladımın 18 aydır kokusunu içime çekemedim’, ‘Ben içeri düştükten sonra evladım doğdu, kapalı görüşte sarılıp temas kurup oynatamıyorum, telli camın arkasından da iletişim kuramıyoruz, artık uzun yoldan gelmek istemiyor; çünkü baba sevgisi alamadı’, ‘7 yıldır annemi göremiyorum, yol uzak, para yok sevk de yapmıyorlar ailemin yanına’ serzenişlerinde bulundular.

Mahkumlara kelepçeli muayene kural haline gelmiş. İnsan onuruna aykırı kelepçeli muayeneyi mahkumlar kabul etmiyor. ‘Doktora gidebilmek bir dert, muayene olabilmek ayrı bir dert. Bazen revir için başvuruyorum, haftada bir sıram gelene kadar şikâyetim anlamsız kalıyor’ diyen mahkumlar oldu.

Çıplak arama konusunda; bazı mahkumlar iç çamaşırının üzerine ameliyat önlüğü verilerek, bazıları ise çırılçıplak arandığını söylediler.”

CHP’Lİ HAKVERDİ, AÇIK GÖRÜŞLERİN GELMESİNİ TALEP ETTİ

Komisyonda söz alan CHP Ankara Milletvekili Ali Haydar Hakverdi, Covid nedeniyle açık cezaevindeki hükümlülerin izin sürelerinin sona ermesini gündeme getirerek, “Salıverilen mahkumlarla ilgili geçen hafta görüşüldü. Bir belirsizlik var. 6 ay mı 1 yıl mı uzatılacak? Netleşmemişti. Bir an önce karar verilmesi lazım. Bizce Adalet Bakanlığı’na uzatma yetkisi verilsin ve kullanılsın” değerlendirmesini yaptı.

Cezaevindekilerin açık görüş sınırlamasına da değinen Hakverdi, “Açık görüşler, yaklaşık 20 aydır kapalı. Ayın 30’undan sonra açık görüşün de sağlanması kanaatindeyiz. Biz stadyumları dolduruyoruz. ‘Ben çocuğum doğduğunda kapalı cezaevine düşmüştüm, çocuğumun kokusunu alamıyorum, çocuk camın arkasında beni görmek istemiyor’ diye çok sayıda talep geldi” diye konuştu.

CHP’Lİ ERONAT, SEVK PROBLEMLERİNİ ANLATTI

AKP Diyarbakır Milletvekili Oya Eronat, “Afyon’da dikkatimi çeken şu oldu. İzmir mahkumları depremden sonra Afyon’a gönderilmiş. ‘Afyon’a gönderilmişsek ailemizin yakınında sevkimiz yapılabilir’ diyorlar. Eşiyle aynı cezaevindeyken farklı cezaevine düşenler var. Isınma problemi olduğu söyleniyor. PKK koğuşunda defterini isteyenler oldu” diye talepleri aktardı.

BERBEROĞLU, YEMEK PROBLEMİNİN ADALET BAKANLIĞI’NA BİLDİRİLMESİ GEREKTİĞİNİ SÖYLEDİ

CHP İstanbul Milletvekili Enis Berberoğlu, “Bir yemek sorunu var ki baya başat sorun. Yarın Adalet Bakanlığı bütçesi var. Önerim mevcut bütçenin yetmeyeceği belli. Dolar da artıyor. Bahse konu kişiler alternatif beslenme olanağı olan kişiler değil. İaşe ile karnını doyurmak zorunda olan insanlar” diyerek, Adalet Bakanlığı’nın yarın yapılacak bütçe görüşmeleri öncesinde durumun bildirilmesi gerektiğini aktardı.

CEZAEVİ MÜDÜRÜ, ‘DETAYLI’ ARAMANIN AYRINTILARINI AKTARDI

Yunus Alkaç, geçtiğimiz günlerde Ceza İnfaz Kurumlarının Yönetimi ile Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Yönetmelik’te yapılan değişiklik ile “çıplak arama” ifadesinin yerine “detaylı arama” ifadesi getirildiğini anımsattı. Yunus Alkaç, şöyle konuştu:

“Cezaevleri o kadar kendilerine özgün alanlar ki; bir taraftan insan hak ve onurunu korumak bir taraftan hükümlü ve tutukludan oluşan kitleden oluşması durumundan dolayı asayişi dengeli götürmek zorundayız. Bunların biri diğerinin alternatifi değil. Uygulamalarımız, planlarımız da tamamen bu doğrultuda gidiyor. Cezaevlerin toplu yaşanan yerler, fiziksel olarak kullanabileceğiniz alanlar sınırlı. Kırıkkale, Keskin ve Afyon’da bazı konular öne çıkıyor. Katıldığımız noktalar var ama her cezaevinde belli ana başlıklar her toplantıda gündemimize geliyor. Az veya çok kurgumuzu gözden geçirmek anlamında da detaylı arama konusu bunlardan bir tanesi. Detaylı arama değişikliğinin sadece bir kavram değişikliği olmadığını düşünüyorum. İhtiyaç duyuyoruz. Oraya ilk kez girenin, içeridekine zarar vermemesi anlamında çok gerekli. Bazen çok marjinal olaylarla karşılaşıyoruz. Biz güvenlik bariyerimizi de bu marjinal olaylar üzerinden kurmak zorundayız. Cezaevi personeline söylemek istediğimiz şu, ‘detaylı aramaya işi getirmemek zorundasın, son alternatif tek kullanımlık giyim önlüğü ver ve çıplaklık olgusunu yansıtma.’ Haklı olarak ‘önemli olan uygulama’ diyebilirsiniz. Eğitim noktasında çok titiziz. Türkiye genelinde 5 eğitim merkezimiz var.”

CEZAEVİ MÜDÜRÜ ALKAÇ: GÖRÜŞLERİ AÇMAK İSTİYORUZ

Yunus Alkaç, açık görüş sınırlaması hakkında bilgi verdi. Alkaç, COVİD döneminde yatılı olarak cezaevlerinde kaldığını ancak bu uygulamadan yaklaşık 10 gün önce vazgeçildiğini ve personelin normal düzenine döndüğünü aktardı.

Alkaç, “Görüş bir hükümlüyü hayata bağlayan belki en önemli faktör. Aldığımız tedbirleri gevşetmek belki vaka sayısını patlatacaktı. Açık görüşleri açmak istiyoruz. Güvenlik ve asayiş kriterlerimizi destekleyen bir şey. Açık görüş yaptırmamak lehimize olan bir şey. Bağlayıcı konuşamam ama bunu planlıyoruz. En kısa sürede açmak istiyoruz. Çok uzun süreceğini sanmıyorum. Belki iki kapalı bir açık. Bunu belki hükümlünün aşılı olmasını da gözetebiliriz. Çalışması devam ediyor” bilgisini verdi.

 

Haber sitemiz AA, ANKA ve İHA abonesidir. Sitemizde ajans belirtilerek yayımlanan haberlerin TELİFleri bu ajanslara aittir. Ajans dışında haber merkezimizin yaptığı haberler, görseller ve videoların TELİFleri MDÖ Bilişime ait olup izinsiz kullanım halinde hukuksal yaptırımlarla karşılaşabilirsiniz.
Habere ifade bırak !
Bu habere hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Habere ait etiket tanımlanmamış.
kitaptanı

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir