Sofralarımızın vazgeçilmez besinlerinden birisi de yeşil mercimektir. Türk mutfağında onlarca çeşit yemeği, salatası, çorbası kullanılmaktadır. Tam bir besin ve enerji kaynağıdır. Askeriyede ve yatılı okullarda sıklıkla kullanılan yeşil mercimek halk arasında kara şimşek olarak anılmaktadır. Bu kadar sevilen mercimek hem sade olarak kullanılırken hem de çimlendirilerek kullanılmaktadır. Her derde deva çimlendirilmiş mercimeğin yararları say say bitmez.
Çimlenmiş baklagillerin biyolojik değerleri artar. Üstelik yeşil mercimeği bir kez çillendirerek kullanınca vazgeçemeyeceksiniz. Tabağınızdaki görüntüsünden tutun damağınızdaki çıtır çıtır tadı ile unutamayacağınız bir lezzete dönüşüverecektir. Besin değeri ve tadıyla muhteşem olan mercimeği başlı başına birçok faydası bulunuyor. Uzmanlara göre çimlendirilerek kullanılan bakliyatlarında besin değerleri artmaktadır.
Sağlı kaçışından birçok faydası olan çimlenmiş mercimeğin yararları kısaca anlatılırsa;
Filizlendirme işlemi ile birlikte çimlenmiş mercimeğin yararları ortaya çıkacaktır. Çimlendirme işlemi için öncelikle kavanoz veya çukur bir tabak, temiz bir tülbent gerekmektedir. Çimlendirme işlemi şöyledir;
“Baklagil” terimi, meyvesi bir kabuk içine alınmış bitkileri ifade ederken, bakliyat, baklagil ailesinin bir alt grubu olup sadece kurutulmuş tohumları kapsamaktadır. Mercimek, bezelye ve nohut gibi baklagiller önemli birer protein, karbonhidrat, vitamin ve mineral kaynağı olmakla birlikte yaygın olarak tüketilmektedirler. Dünya çapında sürdürülebilir ve ucuz bir et alternatifi olarak değerlendirilen baklagiller, hububattan sonra ekonomik açıdan en önemli mahsuller arasında yer almaktadır. Bu nedenle filizlendirilmiş baklagiller büyük önem taşımaktadır.
Barbunya, bezelye, börülce, fasulye, kırmızı mercimek, nohut, soya fasulyesi ve yeşil mercimek başlıca kuru baklagil çeşitlerindendir.
Baklagillerin, yapısında barındırdığı potasyum, magnezyum, çözünür lif (posa olarak fekal yol ile atılan) ve kolesterol barındırmayan muhteviyatı, yeterli ve dengeli beslenmenin önemli bir unsurunu oluşturmaktadır. Günlük baklagil tüketiminin, LDL kolesterol, toplam kolesterol, kan basıncı, vücut ağırlığı, glisemik indeks (GI) ve insülin direncini azaltıcı etkiye sahip olduğu rapor edilmektedir. Bu açıdan baklagillerin düzenli tüketimlerine bağlı kazandığı bazı işlevler aşağıda sıralanmaktadır:
Baklagillerin tüketiminin teşvik edilmesinde etkili olan ve yararları bilinen ögelerin yanı sıra (diyet lif, düşük yağ içeriği, yüksek protein, mineraller), anti-besin olarak adlandırılan bileşenler de yapıda yer almaktadır. Bunlar; izoflavonlar, lignanlar, proteaz inhibitörleri, tripsin ve kimotripsin inhibitörleri, saponinler, alkaloidler, fitoöstrojenler ve özellikle fitatlar gibi besleyici olmayan biyoaktif bileşiklerdir.
Toksik olmamalarına rağmen, olumsuz fizyolojik etkiler oluştururarak, protein sindirilebilirliği (hazımsızlık) ve bazı minerallerin biyoyararlanımına (emilimine) müdahale etmektedirler. Genellikle ısıya dayanıksız olan anti-besinler, işlenmeden önce kabuklarından arındırma, ıslatma, kaynatma, buharlama, filizlendirme, kavurma ve fermantasyon yoluyla detoksifiye edilebilmektedirler [1]. Basit ve yaygın bir örnek ile, kuru fasulyenin pişirilmeden önce saat suda bekletilmesi yani ıslatılması, bahsedilen tanin ve fitat gibi anti-besinlerin hem miktarını azaltmakta hem de pişirme süresini kısaltmaktadır.
Tahıl ve özellikle baklagillerin çimlendirilme yöntemleri, eski tarihlere dayanmaktadır. Türklerin, Orta Asya’da yaşadıkları zamanlarda çimlendirilmiş buğday ile uğut ve azık isimli tatlılar yaptıkları, Çin’de ise yaklaşık yıl öncesinde çimlenmiş tanelerin gıda maddesi olarak tüketildiği, ’lü yıllarda yolculukları sırasında skorbüt hastalığına yakalanan denizcilerin tedavisinde baklagil çimlerinin kullanıldığı bilinmektedir [2].
Yenilebilir çimlendirilmiş filizler, bitki ve tohumların belirli süre ve sıcaklarda çimlendirilmesi ile ele edilen gıdalar olarak tanımlanır. Çimlendirme morfolojik ve fizyolojik olgunluğa erişmiş canlı tohumların fide veya fidana dönüşme aşamasıdır. Tahıl ve baklagiller çimlendirildiklerinde; antioksidan, diyet lif, vitamin, mineral, flavonoid, fenolik madde, β-glukan ve vitamin içerikleri artış göstererek önemli fonksiyonel gıdalara dönüşürler. Protein ve protein sindirilebilirlikleri de artış gösterir. Tohum filizlerin, daha yüksek besin seviyeleri ve daha düşük miktarda anti-besin içermeleri besinsel olarak daha üstün bir duruma gelmelerini sağlar.
Fitik asit, yukarıda değinildiği üzere, mineralleri bağlayarak onları metabolizma için erişilemez duruma getirmektedir. Ayrıca fenolik bileşikler veya bunların oksitlenmiş ürünleri, esansiyel amino asitler, enzimler ve diğer proteinlerle kompleksler oluşturarak gıdaların besinsel kalitesini sekteye uğratırlar. Bu olumsuz özelliklerinden dolayı fitik asitler yapıda tercih edilmez. Anti-besin bir faktör olarak kabul edilen fitik asit miktarında çimlenme ile meydana gelen azalma, diyet açısından baklagil filizlendirilmesinin popüler hâle gelmesinde büyük önem taşımaktadır. Çimlendirilip filiz olarak tüketilen bitkiler; soya, çavdar, pirinç, bezelye, fasulye, kinoa, sorgum, nohut, buğday, arpa, yulaf, mercimek, karabuğday, maş fasulyesi, yonca, brokoli, turp, lahana, soğan, mısır, çemen otu, bakla gibi tohumlardır [3].
Filizlendirme besin maddelerinin konsanstrasyonunu arttırıp, besin dışı maddelerin konsantrasyonunu düşürdüğü için faydalı olduğu söylenebilir.
Filizlendirilmiş Baklagiller ile besin değerleri ve içeriğinde meydana gelen değişim ve dönüşümleri konu alan araştırmalar aşağıda listelenmektedir [3].
Geleneksel olarak evlerde üretilen ve son yıllarda uluslararası ticarete de konu alan yenilebilir filizler minimal olarak işlem görmüş gıdalar sınıfında yer almakta olup üretim sürecinde herhangi bir dezenfeksiyon işlemine tabi tutulmamaktadır. Tohum yüzeyinde bulunan bakterilerin çimlenme esnasında tohumun iç kısmına girmeleri, tüketicilerin filizleri yemeden önce pişirmemeleri ve yıkasalar bile yıkama işleminin patojen ve bozulmaya yol açan mikroorganizmaların uzaklaştırılmasında yetersiz kalması, filizleri mikrobiyolojik açıdan riskli duruma getirmektedir [4]. Farklı kimyasallar ile muamele ve ışınlama gibi tekniklerin kullanımı ile mevcut mikrooganizmal yükün eliminasyonu ticari ürünler için doğru bir opsiyonken, evde filizlendirilmiş baklagiller için riziko devam etmektedir.
[1] Atalay, E., Gökbulut, İ. (). Baklagiller: Fonksiyonel Özellikleri, Sağlık Etkileri ve Potansiyel Kullanımı. Akademik Gıda, 19(4),
[2] Kılınçer, F.N., Demir, M.K. (). Çimlendirilmiş Bazı Tahıl ve Baklagillerin Fiziksel ve Kimyasal Özellikleri. GIDA, 44(3),
[3] Hayıt F., Gül H. (). Use of Germinated Grains and Legumes in Bakery Products and Their Effects on Product Quality. Elec Lett Sci Eng, 17(2),
[4] H. Yetim, F. Törnük, İ. Öztürk, O. Sağdıç (). Yenilebilir Tohum Filizlerinin Mikrobiyal Güvenliği. Akademik Gıda, 8(2),
Yeni Uygulamalar Hakkında Daha Çok Bilgi İçin
Filizlendirilmiş bakliyat ya da diğer kullanılan ismiyle çimlendirilmiş bakliyat beslenme alanında çoğu insan tarafından merak edilen popüler bir konu. Peki bu bakliyatların yararları nelerdir? Bakliyatlardaki besin değerlerini nasıl etkiliyor? Bu tarz beslenmeyi seçenlerin bilmesi gerekenler nelerdir? Bu soruların cevaplarını bu yazımızda detaylı olarak bulabilirsiniz.
Çimlenme olarak da bilinen filizlenme, tohumların, tahılların, kabuklu yemişlerin veya baklagillerin sindirilebilirliğini ve besin değerini artırmak için kullanılan yaygın bir uygulamadır. Filizlenmiş tahıllar ve baklagiller pişirilebilir ve yemeklere eklenebilir veya un haline getirilerek farklı şekilde kullanılabilir. Filizlenmiş taneler ayrıca ekmek , cips, makarna ve pizza kabuğu gibi ürünlerde de yaygın olarak kullanılmaktadır . Filizlenme sürecinin çeşitli besin maddelerinin konsantrasyonunu arttırdığı, besin karşıtı içeriği azalttığı ve diğer birçok sağlık yararı sağladığı söylenmektedir.
Çalışmalar, filizlenmenin tahıl ve baklagillerin besin içeriğini daha da artırabileceğini gösteriyor. Aslında, filizlenmenin gıdaların amino asit profilini iyileştirdiği, protein konsantrasyonlarını arttırdığı ve vitamin ve minerallerin kalitesini ve kullanılabilirliğini iyileştirdiği gösterilmiştir. Örneğin, bir çalışma, filizlenen bakliyatın kat daha fazla C vitamini ve % daha fazla protein ile sonuçlandığını ortaya koymuştur. (Kaynak) Başka bir çalışma, filizlenen karabuğdayın nihai üründe hem besin değerini hem de hastalıklarla savaşan antioksidanların miktarını arttırdığını gösterdi. (Kaynak)
Antinutrientler, vücudunuzdaki belirli besinlerin emilimini azaltan bileşiklerdir. Fitik asit , lektinler ve proteaz inhibitörleri gibi bazı antinutrientler özellikle tahıllarda ve baklagillerde yoğunlaşmıştır. Bu, vejetaryenler, veganlar veya diyetlerini tahıllar ve baklagiller etrafında toplayanlar için beslenme yetersizliklerine yol açabilmektedir. Filizlenme, gıdaların antibesin içeriğini azaltmanın ve vitamin ve minerallerin emilimini artırmanın basit bir yolu olabilir . Çalışmalar, filizlenmenin fitik asit içeriğini %81e kadar azaltabileceğini gösteriyor. (Kaynak) Başka bir çalışma, filizlenmenin lektin seviyelerini % 85 ve proteaz inhibitörlerini % 76 azalttığını buldu. (Kaynak) Bu, protein ve demir, çinko, kalsiyum, magnezyum ve manganez gibi önemli minerallerin emilimini artırabilmektedir. (Kaynak)
Kilo daha vermeye çalışıyorsanız, diyetinize filizlenmiş tahıllar ve baklagiller eklemeyi düşünebilirsiniz. Bu besinlerin lif oranı yüksektir. Böylece daha uzun süre tok hissetmenizi sağlar, iştahı azaltır ve kilo kaybını hızlandırabilir. (Kaynak)
Ayrıca iştahı ve genel kalori alımını azaltabilen yüksek miktarda protein içerirler. Dahası, birçok çalışma, daha fazla tam tahıl ve baklagil alımının daha fazla kilo kaybıyla bağlantılı olabileceğini bulmuştur . Örneğin, kişide yapılan bir araştırma, düzenli olarak fasulye tüketenlerin , bu yemeği hiç yemeyenlere göre daha düşük vücut ağırlığına ve daha ince bel ölçülerine sahip olduğunu gösterdi. Ek olarak, fasulye tüketenlerin bel ölçüsünü artırma riski %23, obez olma riski ise %22 daha düşüktü. (Kaynak)
Yaklaşık kişide yapılan bir başka büyük çalışma, daha fazla tam tahıl yemenin hem çocuklarda hem de yetişkinlerde düşük vücut kitle indeksi (BMI) ve normal değerlerde bel çevresi kalınlığı ile ilişkili olabileceğini gözler önüne sermiştir. (Kaynak)
Filizlenmiş baklagiller ve tam tahıllar, kan şekeri kontrolüne fayda sağlayabilecek yüksek oranda lifli bir yapıya sahiptir. Lif, şekerin kan dolaşımınıza emilimini yavaşlatır, bu da kan şekeri seviyelerinde ani yükselmeleri ve düşmeleri önler. (Kaynak)
Kan şekeri kontrolü bozulmuş 11 kişide yapılan küçük bir araştırmaya göre, altı hafta boyunca filizlenmiş bakliyat tüketmek, kan şekeri düzeylerini önemli ölçüde azaltmıştır. (Kaynak) kişide yapılan bir başka araştırma, düzenli olarak bakliyat yiyenlerin, yemeyenlere göre daha düşük açlık kan şekeri seviyelerine sahip olma eğiliminde olduğunu gösterdi. (Kaynak)
19 yaş üstü 9, yetişkin üzerinde yapılan bir araştırma, haftada en az dört kez bakliyat yiyenlerin, haftada bir kereden az yiyenlere kıyasla koroner kalp hastalığı riskinin %22 daha düşük olduğunu ortaya koymuştur. (Kaynak) Benzer şekilde, 45 çalışmanın gözden geçirilmesi, günde üç porsiyon tam tahıl yemenin koroner kalp hastalığı riskini %19, felç riskini ise %12 azalttığını gösterdi. (Kaynak)
Filizlenmiş tahıllar ve baklagiller, genel sağlığı geliştirebilecek temel besinler açısından zengin olmanın yanı sıra inanılmaz derecede çok yönlüdür ve diyetinize eklenmesi kolaydır. Çorbalar, yemekler ve soslarla pişirilip kullanılabilirler, çiğ baklagiller ise salatalarda çok yaygın bir şekilde tüketilmektedir. Ayrıca, un yapmak ve en sevdiğiniz pişirme tariflerinde kullanmak için çiğ veya pişmiş filizlenmiş baklagilleri öğütebilirsiniz. Fitgusto filizlendirilmiş baklagilleri ayrıca cips ve atıştırmalık olarak da tüketebilirsiniz.