kısa yunus emre şiirleri / Yunus Emre Şiirleri

Kısa Yunus Emre Şiirleri

kısa yunus emre şiirleri

Yunus Emre Sözleri Ve Şiirleri

Gönüllere taht kurmuş, tasavvuf şiirleriyle ve sade sözleriyle halkın sevgisini kazanmış Yunus Emre&#;nin sözlerini ve şiirlerini bu yazımızda bir araya getiriyoruz. Onun ahlakını ve sözlerini de karakterlerimize bir nebze yansıtabilme dileğiyle karşınızda Yunus Emre Sözleri ve Şiirleri listemiz&#;

Ayrıca bkz: Babaya Sözler

Yunus Emre Kimdir ?

İlk olarak onun kim olduğundan biraz bahsedelim. Yunus Emre ( &#; ), Anadolu&#;da Türkçe şiirin öncüsü olan tasavvuf ve halk şairidir. Yunus Emre, yüzyıl ortalarından yüzyılın ilk çeyreğine kadar Orta Anadolu havzasında Eskişehir&#;in Sivrihisar ilçesinde yer alan Sarıköy&#;de yetişmiş Ankara&#;nın Nallıhan ilçesindeki Taptuk Emre Dergâhında yaşamıştır.

Türk tasavvuf edebiyatı sahasında kendine has bir tarzın kurucusu olan Yunus Emre, Ahmed Yesevî ile başlayan tekke şiiri geleneğini özgün bir söyleyişle Anadolu&#;da yeniden ortaya koymuştur. Yalnız halk ve tekke şiirini değil, divan şiirini de etkileyen Yunus Emre, tasavvufla beslenen dizelerinde insanın kendisiyle, nesnelerle, Allah&#;la olan ilişkilerini işledi, ölüm, doğum, yaşama bağlılık, İlahi adalet, insan sevgisi gibi konuları ele aldı. Bu arada çağının düşünüş biçimini ve kültürünü konuşulan dille, yalın, akıcı bir söyleyişle dile getirdi. Bu sayede tüm zamanlarca sevilen bir halk adamı kimliği de kazandı.

yunus-emre

Yunus Emre&#;nin Özlü Sözleri

  • Neyi çok bekler ve umursan senden uzaklaşır. Hem ne demiştik “İstenileni almak değil razı olmaktır imtihan.”
  • Sabır saadeti ebedi kalır. Sabır kimde ise o nasip olur.
  • Ey Yunus Hakk’ı bilen söylemez hergiz yalan, ikilik ile gelen doğru yol bulmuş değil.
  • Tehî görmen kimseyi hiç kimsene boş değil, eksiklik ile nazar erenlere hoş değil.
  • Bir garibin duasına gir. Kurtarırsa o kurtarır.
  • Bilmeyen ne bilsin bizi bilenlere selam olsun.
  • Kendimi bir nokta olarak gördüğümde, bir bakmışım ki anlamlı bir cümlenin sonundayım.
  • Dünya yalan kardeşim, dünya yalan! Var mı yalan dünyada bakî kalan. Mal da yalan, mülk de yalan. Var biraz da sen oyalan.
  • Zulüm ile abad olanın akıbeti berbad olur.
  • Az söz erin yüküdür, çok söz hayvan yüküdür.
  • Nefistir seni yolda koyan, yolda kalır nefse uyan.
  • Hakk’ı gerçek sevenlere cümle alem kardeş gelir.
  • İnsan iyiliği kadar taşlanır, merhameti kadar dışlanır, kulluğu kadar da sınanır.
  • Hakk’ı uzaklarda arama, Hakk’ın durağı gönüldedir.
  • Gönlü taş olanın dilinden zehir tüter. Ne kadar yumuşak konuşsa da onun sözleri “Savaş” gibidir.
  • Ey aciz Yunus kimseye kibirlenme, toprak gibi alçakgönüllü ol. Gül bahçelerinin tümü toprakta biter.
  • Hiç hata yapmayan insan, hiçbir şey yapmayan insandır ve hayatta en büyük hata, kendini hatasız sanmaktır.
yunus-emre

Yunus Emre Sözleri

  • Yürü fani dünya, sana gelende gülmüş var mıdır?
  • Söz binlerce mücevher ve altın parayı kara toprak eder.
  • Dervişlik olsaydı tâç ile hırka, biz dahi alırdık otuza kırka.
  • Ya Rabbena hayreyle, Muhammed’e yâr eyle, Kabrimizi nur eyle, Kabre vardığım gece.
  • Sabah mezarlığa vardım, baktım herkes olmuş yatar, her biri câresiz olup, ömrünü yitirmiş yatar.
  • Sabrı candan cana bırakma. Sabır ile Miraç’ı ve Tur’u (Hz. Musa’nın Allah ile konuştuğu yer.) bulasın. Sabrederek Hakk’a yakın olasın.
  • Açlığın sonunda tokluk vardır, tokluğun sonu ise yokluktur. Bu yollar korkuludur. Bu yollarda Allah neyler sabredip görelim.
  • Ana rahminden geldik pazara, bir kefen aldık döndük mezara.
  • İyi inci Derviş’in gönlündedir. Onun büyük denizlerde olduğunu zannetme.
yunus-emre

Yunus Emre Sözleri Kısa

Bu paragrafımızda Yunus Emre&#;nin kısa sözlerini bir araya getirdik.

  • İlim, kendini bilmektir.
  • En büyük ibadet sevebilmektir.
  • Aldırma, yaradan yardır.
  • Derd&#;olanın ahı dinmez.
  • Derdi dünya olanın, dünya kadar derdi vardır.
  • Sanma ki zalimin ettiği kârdır.
  • Mazlumun ahı indirir şâhı.
  • Her şeyin bir vakti vardır.
  • 3 şeyi doğru seç! Eşini, işini, arkadaşını.
  • Bu dünyaya inanma, vefasın bulam sanma.
  • Dünyada dertsiz baş olmaz.
  • Çok mal haramsız, çok söz yalansız olmaz.
  • Zehirle pişen aşa kim gelir.
  • Kimde bir güzellik varsa bilsin ki ödünçtür.
  • Yaratılanı hoş gör, Yaradan’dan ötürü.
  • Her kim Kuran bilmedi sanki dünyaya gelmedi.
  • Ölümden ne korkarsın, korkma ebedi varsın.
  • Bu dünyaya gelen gider.
yunus-emre

Yunus Emre Aşk Sözleri

  • Maharet güzeli görebilmektir, sevmenin sırrına erebilmektir.
  • Aşk ile yola çıkmak ise niyetin, Bela ile imtihan edilirsin. Zü’l Celali ve’l ikram; önce kahır sonra ikram.
  • Ya elim al kaldır beni. Ya vaslına erdir beni. Çok ağlattın güldür beni. Gel gör beni aşk ne&#;yledi.
  • Âşıkım ol dildâre, bülbülem şol gülzâre
  • Aşk zehri benim için panzehirdir.
  • Sevelim, sevilelim, bu dünya kimseye kalmaz.
  • Türlü türlü cefanın adını aşk koymuşlar.
  • Âşık öldü diye sala verirler. Ölen bedendir, âşıklar ölmez.
  • Gönlünde aşk ateşi olan kişi yandıkça mum gibi yumuşar. Taş gönüller ise kararmış sert katı kış gibidir.
  • Yunus artık düşünmekten vazgeç, bu işe gerek yok. İnsan olana aşk gereklidir. Gönlüne Aşk ateşi düştükten sonra dervişe benzer.
  • Dışı hoş görünen kişinin içinin boş olduğunu bil. Baykuş gece-gündüz ötüp durur ama onun bir varlığının olduğunu zannetme.
  • Gözün her nereye bakarsa Allah mutlaka orada hazırdır. Hakkı bulmayan can fayda bulmak yerine zarardadır.
  • Ey dostlar işitin, aşk bir güneşe benzer. Aşkı olmayan gönül ise bir taş misalidir.
  • Aşk aşıkı şiir eder, aslanı zencir eder, katı taşı mum eder.
  • Ne varlığa sevinirim, ne yokluğa yerinirim. Aşkın ile avunurum; bana seni gerek seni.
  • Benim gönlüm şaşılacak haldedir, aşktan hiç usanmaz. Gider aşka düşer, beni hiç tanımaz.
  • Bu öyle aşk pazarıdır ki, bu pazarda canlar satılır. Ben canımı satmak için ortaya koydum ama alan yoktur.
  • Gönlüme bu acayip sevda düştü, artık gönlüm bir kararda, bir ayarda durmaz. Bütün yaptıklarım hata, biliyorum; keşke derviş olabilsem.
yunus-emre

Yunus Emre Dostluk Sözleri

Yunus Emre&#;nin aşk sözlerinden sonra sıra dostluk sözlerinde&#;

  • Ey dostunu düşman sayan, gıybet etme, yalan konuşma. Bu dünyada fitneye düşen, iftira edenin öbür dünyada yeri dar olur.
  • Biz gelmedik dava için, bizim işimiz sevda için, dostun evi gönüllerdir, gönüller yapmaya geldik.
  • Hoştur bana senden gelen. Ya gonca gül, yahut diken. Ya hayattır, yahut kefen. Nârın da hoş, nurun da hoş. Kahrın da hoş, lütfun da hoş.
  • Ey hayat ırmağından şu içenler! Gelin soralım canlara ki güzelliği ne oldu da gidiyor. Ben hep seninim diyordu, şimdi neyi buldu da gidiyor.
  • Benlik davasını bırak muhabbetten olma ırak sevgi ile dolsun yürek hoşgörülü olmaya bak.
  • Aldanma dünya malına zehir sunma balına düşüp dünya hayaline dalma gözüm bundan sonra.
  • Kalem eğri dilli mürekkep siyah yüzlü, kağıt ikiyüzlü. Şimdi kalkıp arzuhalimi yazmaya kimi mahrem kılayım.
  • İncitme dostun kalbini; tamir edecek usta yok. Soldurma gönül gülünü; sulamaya ibrik yok.
  • Olsun be aldırma Yaradan yardır. Sanma ki zalimin ettiği kârdır. Mazlumun ahı indirir şâhı. Her şeyin bir vakti vardır.
  • Ey aciz Yunus kimseye kibirlenme, toprak gibi alçakgönüllü ol. Gül bahçelerinin tümü toprakta biter.
yunus-emre

En Güzel Yunus Emre Şiirleri

Yunus Emre denilince akla birbirinden güzel şiirler de gelir. Nitekim yazımızın bu kısmında Yunus Emre şiirlerini bir araya getiriyoruz. Fakat bu şiirlerden daha bir çoğu olduğunu belirtelim.

Bana Seni Gerek Seni

Aşkın aldı benden beni
Bana seni gerek seni
Ben yanarım dün ü günü
Bana seni gerek seni

Ne varlığa sevinirim
Ne yokluğa yerinirim
Aşkın ile avunurum
Bana seni gerek seni

Aşkın aşıklar oldurur
Aşk denizine daldırır
Tecelli ile doldurur
Bana seni gerek seni

Aşkın şarabından içem
Mecnun olup dağa düşem
Sensin dünü gün endişem
Bana seni gerek seni

Sufilere sohbet gerek
Ahilere ahret gerek
Mecnunlara Leyla gerek
Bana seni gerek seni

Eğer beni öldüreler
Külüm göğe savuralar
Toprağım anda çağıra
Bana seni gerek seni

Cennet cennet dedikleri
Birkaç köşkle birkaç huri
İsteyene Ver anları
Bana seni gerek seni

Yunus&#;dürür benim adım
Gün geçtikçe artar odum
İki cihanda maksudum
Bana seni gerek seni

yunus-emre

Adı Güzel Kendi Güzel Muhammed

Canım kurban olsun senin yoluna,
Adı güzel, kendi güzel Muhammed,
Şefâat eyle bu kemter kuluna,
Adı güzel, kendi güzel Muhammed

Mü&#;min olanların çoktur cefâsı,
Ahirette olur zevk-u sefâsı,
On sekiz bin âlemin Mustafâ&#;sı,
Adı güzel, kendi güzel Muhammed

Yedi kat gökleri seyrân eyleyen,
Kûrsûnün üstünde cevlân eyleyen.
Mi&#;râcda ümmetin Hak’dan dileyen,
Adı güzel, kendi güzel Muhammed

Ol çâriyâr anın gökler yâridir,
Anı seven günahlardan beridir,
On sekiz bin âlemin serveridir,
Adı güzel, kendi güzel Muhammed

Aşık Yunus neyler iki cihânı sensiz,
Sen Hak Peygambersin şeksiz, gümânsız
Sana uymayanlar gider imânsız,
Adı güzel, kendi güzel Muhammed.

yunus-emre

Aşk

İşitin ey yârenler,
Kıymetli nesnedir aşk.
Değmelere bitinmez,
Hürmetli nesnedir aşk.

Hem cefadır hem safâ
Hamza&#;yı attı Kaf&#;a.
Aşk iledir Mustafa,
Devletli nesnedir aşk.

Dağa düşer kül eyler,
Gönüllere yol eyler,
Sultanları kul eyler,
Hikmetli nesnedir aşk.

Kime kim vurdu ok?
Gussa ile kaygu yok.
Feryad ile âhı çok,
Firkatli nesnedir aşk.

Denizleri kaynatır,
Mevce gelir oynatır.
Kayaları söyletir,
Kuvvetli nesnedir aşk.

Akılları şaşırır,
Deryalara düşürür.
Nice ciğer pişirir,
Key odlu nesnedir aşk.

Miskin Yunus n&#;eylesin?
Derdin kime söylesin?
Varsın dostu toylasın,
Lezzetli nesnedir aşk.

Adem Oğlu

Miskin Adem oğlanı,nefse zebun olmuşdur
Hayvan canavar gibi,otlamağa kalmıştır

Hergiz ölümün sanmaz,ölesi günin anmaz
Bu dünyadan usanmaz,gaflet önin almışdur

Oğlanlar öğüt almaz,yiğitler tevbe kılmaz
Kocalar taat kılmaz,sarp rüzgar olmuştur

Beğler azdı yolundan,bilmez yoksul halinden
Çıktı rahmet gölünden,nefs gölüne dalmışdur

Yunus sözi alimden,zinhar olma zalimden
Korkadurın ölümden,cümle doğan ölmüşdür.

Çağırayım Mevlam Seni

Dağlar ile taşlar ile
Çağırayım Mevlâm seni
Seherlerde kuşlar ile
Çağırayım Mevlâm seni

Sular dibinde mâhiyle
Sahralarda âhû ile
Abdal olup yâhû ile
Çağırayım Mevlâm seni

Gök yüzünde İsâ ile
Tûr dağında Mûsâ ile
Elimdeki asâ ile
Çağırayım Mevlâm seni

Derdi öküş Eyyûb ile
Gözü yaşlı Ya’kûb ile
Ol Muhammed mahbûb ile
Çağırayım Mevlâm seni

Hamd ü şükrullah ile,
Vasf-ı Kulhüvallah ile
Daima zikrullah ile,
Çağırayım Mevlam seni

Bilmişim dünya halini
Terk ettim kıyl ü kâlini
Baş açık ayak yalını
Çağırayım Mevlâm seni

Yûnus okur diller ile
Ol kumru bülbüller ile
Hakkı seven kullar ile
Çağırayım Mevlâm seni

Yusuf&#;u Kaybettim

Yusuf&#;u kaybettim Kenan ilinde
Yusuf bulunur, Kenan bulunmaz
Bu aklı fikr ile Leyla bulunmaz
Bu ne yaredir ki çare bulunmaz

Aşkın pazarında canlar satılır
Satarım canımı alan bulunmaz
Yunus öldü deyu selan verirler
Ölen beden imiş, aşıklar ölmez

yunus-emre

Ey Sözlerin Aslın Bilen

Ey sözlerin aslın bilen gel de bu söz nerden gelir
Söz aslını anlamayan sanır bu söz benden gelir

Söz kılar kayguyu şad söz kılar bilişi yad
Eğer horluk eğer izzet her kişiye sözden gelir

Söz karadan aktan değil yazıp okumaktan değil
Bu yürüyen halktan değil Hâlık avazından gelir

Ne elif okudum ne cim varlığından kelecim
Bilmeye yüzbin müneccim tâalüm n’ıldızdan gelir

Şu’le bize Ay’dan değil aşk eri bu soydan değil
Rızkımsa bu evden değil deryâ-yı ummandan gelir

Biz bir behâne arada ayrık de elden ne gele
Hak çün emir eyler cana bu keleci ondan gelir

YÛNUS bir derd ile âh et kahr evinde neyler rahat
Bu derde derman kefâret bir âh ile suzdan gelir

Acep Şu Yerde Var M&#;ola

Acep şu yerde varm&#;ola
Şöyle garip bencileyin
Bağrı başlı gözü yaşlı
Şöyle garip bencileyin

Gezdim Rum ile Şam&#;ı
Yukarı illeri kamu
Çok istedim bulamadım
Şöyle garip bencileyin

Kimseler garip olmasın
Hasret oduna yanmasın
Hocam kimseler duymasın
Şöyle garip bencileyin

Söyler dilim ağlar gözüm
Gariplere göynür özüm
Meğer ki gökte yıldızım
Şöyle garip bencileyin

Nice bu dert ile yanam
Ecel ere bir gün ölem
Meğer ki sinimde bulam
Şöyle garip bencileyin

Bir garip ölmüş diyeler
Üç günden sonra duyalar
Soğuk su ile yuyalar
Şöyle garip bencileyin

Hey Emre&#;m Yunus biçare
Bulunmaz derdine çare
Var imdi gez şardan şara
Şöyle garip bencileyin

Aşkın Elinden

Bilmem n&#;ideyim
Aşkın elinden
Kande gideyim
Aşkın elinden

Meskenim dağlar
Gözyaşına çağlar
Durmaz kan ağlar
Aşkın elinden

Kaddim yay oldu
Bağrım nay oldu
İşim vay oldu
Aşkın elinden

Dinle zarımı
Kodum arımı
Verdim serimi
Aşkın elinden

Varım vereyim
Kadre ereyim
Üryan olayım
Aşkın elinden

Yunus&#;un sözü
Kül olmuş özü
Kan ağlar gözü
Aşkın elinden

Aşık Eteğin Tutmak Gere

Aşık eteğin tutmak gerek akıbet zeval olmaya
Aşkdan bir elif okuyan kimseden sual olmaya

Aşk dediğin bilir isen eğer aşka gönül verir isen
Aşk yoluna mal ne olur can dahi muhal olmaya

Asil zadeler nişanın eğer bilmek diler isen
Her sözün manası var sözü sebük-sal olmaya

Ariflerden nişan budur her gönülde hazır ola
Kendini teslim eyleye sözde kıyl-u kal olmaya

Görmez misinsen arıyı her bir çiçekten bal eder
Sinek ile pervanenin yuvasında bal olmaya

Eğer güher ister isen hizmet ile ariflere
Cahile bin söyler isen manada miskal olmaya

Miskin Yunus zehr-i katil aşk elinden tiryak olur
İlm-ü amel zühd-ü ta’at pes aşıksız helal olmaya

-- Reklam --

Yunus Emre Kimdir? Yunus Emre&#;nin Hayatı, Edebi Kişiliği, Eserleri, Şiirleri

Yunus Emre&#;nin hayatına ilişkin bilgiler henüz netlik kazanmamıştır; fakat yapılan son araştırmalar bağlamında yılları arasında yaşadığı kabul edilmektedir. Yunus Emre, Taptuk Emre dergâhında yetişmiştir. Doğum yeri bilinmiyor. 13&#;üncü yüzyılın ortalarına doğru Moğal istilası ve Selçuklu Devleti&#;nin yıkıldığı dönemde yaşadığı sanılıyor. Bu dönemin sarsıntı ve acıları Yunus&#;un eserlerinde derin izler bıraktı. Babasının adı İsmail. Medrese eğitimi gördü. Arapça ve Farsça öğrendi. İran ve Yunan mitolojisiyle, tasavvuf tarihini inceledi. Hacı Bektaş ya da Sinan Ata&#;nın halifesi Taptuk Emre&#;nin dergahında hizmet etti. Taptuk Emre&#;nin düşüncelerini yaymak için Anadolu&#;yu dolaştı. Eskişehir Sarıköy, Manisa Buna ve Emreköy, Erzurum Dutçu Köyü, Isparta Keçiborlu ve Karaman&#;da adına yapılmış mezarlar var. Ama nerede öldüğü ve gömüldüğü kesin belli değil.

Tasavvuf yorumunu benimseyen Yunus Emre&#;nin keskin bir gözlem gücü, derin bir hoşgörü anlayışı var. Şiirlerini hece ölçüyle yazdı. Ama aruz denemelerine de yer verdi. Hece ölçüseyle yazdığı dörtlüklerin yanısıra yine hece ile beyitler ve gazeller de yazdı. Dili arı Türkçe değil. Yer yer Arapça ve Farsça tamlamalar kullandı. Sağlığında düzenlediği divanı bulunamadı. Günümüzdeki divanları derlemedir. &#;te birinci, &#;te ikinci basımları yapılan Divan-ı Aşık Yunus Emre&#;nin yanısıra Burhan Toprak ve Abdülbaki Gölpınarlı&#;nın derleyip yayınladığı Yunus Emre divanları var.

Yunus Emre&#;nin Edebi Kişiliği

Yunus Emre, Türk düşünüş edebiyatının en büyük şairlerinden biridir. Onun uzun, devamlı hayat tecrübeleri varlık, yokluk, aşk ve Allah hakkında hummalı zihin yoruşları vardır. Yoksulu zenginden, kâfiri Müslümandan ayırmaksızın, Allah&#;ın eseri olan bütün insanlara karşı, onlarda Tanrı&#;dan yankılar bulan, engin bir sevgiyle doludur. Onun, vatan edindiği topraklar üzerinde asıl vatanından bir ömür boyu uzak kalmış bir insan üzüntüsüyle duyduğu gariplikler, kimsesizlikler vardır, özlediği vatan, Tanrı diyarıdır ve Yunus durmaksızın iç ve kafa hareketleriyle olgunlaşıp derinleşen, rint ve coşkun bir derviş hayatını, hep bu anavatana doğru, maddî, manevî yürüyüşlerle geçirmiştir.

İslâm inanışının, üzerinde durmaktan çekindiği birçok problem, Yunus&#;un serbest ve zeki düşüncelerine konu olmuştur. Şair, duyup düşündüklerini, XIII. yüzyıl Türkçesiyle, her dilin söyleyemeyeceği bir kolaylıkla terennüm etmiştir. Tanrısını güllerde koklayan bir insan hazzıyle söylediği mısralar, Allah&#;a karşı sevgi dolu bir inanışın,

Salınur Tûbâ dalları
Kur&#;an okur hem dilleri
Cennet bâğının gülleri
Kokar Allah deyü deyü

gibi sade, basit fakat söylenilmesi güç mısralardır. Varlıkların her zerresinde Tanrı&#;yı aramakla oyalanan şair, bir ağaç karşısında:

Altundandır direkleri
Gümüştendir yaprakları
Uzandıkça budakları
Biter Allah deyü deyü

gibi şiirlerini bu heyecanla söylemiştir. Bu arada sevgilisine varamamak endişesi, bütün Tanrı âşıkları gibi, zaman zaman Yunus&#;un da gönlünü acıtmıştır:

Murâdıma, maksûduma ermezsem
Hayıf bana, yazık bana, vah bana
Kaadir Mevlâm cemâlini görmezsem
Hayıf bana, yazık bana, vah bana

gibi kullandığı güzel Türkçedeki &#;yazık&#; ifade eden bütün kelimelerle feryat edişi bundandır. Tanrısı&#;ndan uzak kaldıkça, kalabalıklar içinde dahi kimsesiz olan insanın sonsuz garipliğini şiir dolu bir Türkçe söyleyiş haline getirmek için, Yunus&#;un şöyle bir düşüncesi yeter:

Acep şu yerde var m&#;ola,
Şöyle garip bencileyin,
Bağrı başlı, gözü yaşlı,
Şöyle garip bencileyin.

Bir garip ölmüş diyeler,
Üç günden sonra duyalar,
Soğuk su ile yuyalar,
Şöyle garip bencileyin.

Yunus Emre&#;nin

Bâd-ı sabâya sorsunlar
Cânan illeri kandedür
Görenler haber versinler
Cânan illeri kandedür&#;

diye, diyar diyar aradığı Tanrı&#;yı bir gün kendi içinde bulunca:

Canlar canını buldum
Ballar balını buldum
Bu canım yağma olsun
Kovanım yağma olsun

diyerek, nasıl coşkun bir şevki dile getirdiğini biliyorsunuz.

Yunus Emre&#;de Dil ve Sanat

Üç milletin, üzerinde yüzyıllarca işlediği Acem dili bile, Vahdet-i vücut inanışını Yunus kadar kolay söyleyememiştir. Onun hiçbir yapmacığa sapmadan, bir sanat kaygısına düşmeden söylediği sade, külfetsiz; fakat güzel şiirlerine bütün Tasavvuf edebiyatında benzer şiirler bulmak kolay değildir. Bu şiirlerin benzeri ancak onun yolunda yürüyen ve Yunus gibi söylemeyi ülkü edinenlerin bazı şiirleridir. Kili, yüzyıl ortasında bu dil o kadar ileri bir mucize lisanıdır ki bu sır ancak, Yunus&#;un Horasan&#;dan gelmiş bir aileye mensup olduğu haberiyle birleştirilerek çözülebilir. Herhalde Horasan&#;da eserleri bize kadar ulaşamayan, Türkçe, zengin bir Halk edebiyatı vardır. Aynı yüzyıl Anadolusu&#;nda Türkçenin ilk divan şiirlerini söyleyen Hoca Dehhânî&#;nin de Anadolu&#;ya bu Türk ülkesinden geldiği düşünülürse, bu yorumun önemi artmış olur.

Yunus&#;un şiirlerinde tasavvufun söylenmesi güç fikir ve heyecanları, berrak bir su içindeymiş gibi, hemen görülür. Yunus bu şiirleri, eskiden öğrendiği bazı unutulmaz şiirleri hatırlıyor, onları tekrarlıyormuşçasına kolay söylemiştir.

Yunus&#;un şiirlerinde İslâmî bir duyuş ve düşünüş sistemi olan tasavvuf felsefesi, Yakın Doğu Medeniyeti&#;nin ilhamıdır. Fakat, geri kalan her şey, dil, vezin, nazım şekli ve eşsiz bir Türkçe ile söyleyiş, hemen tamamıyle millîdir. Bunun içindir ki Yunus, yedi yüz yıldan beri gittikçe artan bir ilgiyle, bütün Türk halkı tarafından sevilmiş, okunmuş, taklit olunmuş, şiirleri bestelenmiştir. Halk tasavvufunun en ünlü tarikatı Bektaşî tekkelerinde Yunus&#;u okumak ve Yunus gibi şiirler söylemek, terk edilmez bir gelenek, zevkine doyulmaz bir neşe olmuştur.

Yunus Emre Divanı&#;nın birçok yazma nüshası vardır. Fakat bu divandaki bütün şiirlerin Yunus&#;un olduğu söylenemez. Bu divana, Yunus tarzında söylenen daha sonraki şairlerin şiirleri de karışmıştır. Eski harflerle taş basması nüshaları bulunan Yunus divanını önce Burhan Toprak, sonra Abdülbâki Gölpınarlı yeni harflerle yayımlamışlardır. Bu divanın daha güzel ve ciddi bir basımına yine de ihtiyaç vardır. Yunus Emre hakkında şimdiye kadar yapılan incelemelerin en güzeli, Fuat Köprülü&#;nün Türk Edebiyatında İlk Mutasavvıflar isimli eseridir.

Yunus Emre&#;nin Eserleri

a. Divan

  • Yunus Emre&#;nin ilk önemli eseri Divan&#;ıdır.
  • Yunus Emre, Anadolu sahasında divan sahibi ilk sanatçı olarak değerlendirilmektedir.
  • Divan&#;ında kullandığı dilden hareketle Oğuz dilinin en yetkin isimlerinden biri olarak kabul görmüştür.
  • Yunus Emre Divanı&#;nda civarında şiir mevcuttur.
  • Yunus Emre Divanı&#;nda hece ve aruz ölçüsü birlikte kullanılmıştır.
  • İlahilerin çoğu dörtlük yapısına sahiptir.
  • Divan&#;ın içerisinde gazel ve mesnevi nazım şekliyle yazılmış şiirler de vardır.
  • Onun asıl ölmez eseri, büyük bir aşk ve düşünüş ve coşkuyla söylediği şiirlerini bir araya toplayan Divan&#;ıdır. Yunus Divanı&#;nda aruz vezniyle ve gazel şeklinde söylenmiş şiirler de vardır, fakat şair ilâhi&#;lerinin çoğunu ve en güzellerini hece ve dörtlüklerle söylemiştir.

b. Risaletü&#;n Nushiyye

  • Yunus Emre&#;nin ikinci önemli eseri Risaletü&#;n Nushiyye (Nasihatlar Kitabı)&#;dir.
  • Bu eser mesnevi olarak kaleme alınmıştır.
  • Risaletü&#;n Nushiyye&#;nin yüzyılın hemen başında yazıldığı araştırmacılarla kabul görmüştür.
  • Risaletü&#;n Nushiyye&#;nin 13 beyitlik bir mukaddimesi vardır.
  • Bu giriş bölümünden sonra mensur bir bölüme yer verilmiştir.
  • Risaletü&#;n Nushiyye sırasıyla şu üç bölümden oluşur: Dasitan-ı Ruh ve Akıl, Dasitan-ı Kanaat, Dasitan-ı Gadab.
  • Emine Yeniterzi&#;ye göre bu eser &#;Türk edebiyatında pend-name türündeki ilk eser&#;dir.

Ayrıca bkz. ⇒Yunus Emre&#;nin Sevgi Anlayışı

Yunus Emre&#;nin Şiirlerinden Örnekler

AH NİDEYİM ÖMRÜM SENİ

Yok yere geçirdim günü
Ah nideyim ömrüm seni
Seninle olmadım gani
Ah nideyim ömrüm seni

Geldim ve geçtim bilmedim
Ağlayıp güssa yemedim
Senden ayrılam demedim
Ah nideyim ömrüm seni

Hayrım şerim yazılacak
Ömrüm ipi üzülecek
Suret benden bozulacak
Ah nideyim ömrüm seni

Gidip geri gelmiyesin
Gelip beni bulmayasın
Bu benliğe sermayesin
Ah nideyim ömrüm seni

Hani sana güvendiğim
Guveniben yuvandığım
Kaldı külli kazandığım
Ah nideyim ömrüm seni

Miskin Yunus gideceksin
Acep sefer edeceksin
Hasret ile kalacaksın
Ah nideyim ömrüm seni

ŞOL CENNETİN IRMAKLARI

Şol cennetin ırmakları
Akar Allah deyu deyu
Çıkmış islam bülbülleri
Öter Allah deyu deyu

Aydan aydındır yüzleri
Şekerden tatlı sozleri
Cennette huri kızları
Gezer Allah deyu deyu

Yunus Emre var yarına
Koma bugünü yarına
Yarin Hakk&#;ın divanına
Çıkam Allah deyu deyu

İLİM KENDİN BİLMEKTİR

İlim ilim bilmektir
İlim kendin bilmektir
Sen kendini bilmezsin
Ya nice okumaktır

Okumaktan murat ne
Kişi Hak&#;kı bilmektir
Çün okudun bilmezsin
Ha bir kuru emektir

Okudum bildim deme
Çok taat kıldım deme
Eğer Hak bilmez isen
Abes yere yelmektir

Dört kitabın ma&#;nisi
Bellidir bir elifte
Sen elifi bilmezsin
Bu nice okumaktır

Yiğirmi dokuz hece
Okursun uçtan uca
Sen elif dersin hoca
Ma&#;nisi ne demektir

Yunus Emre der hoca
Gerekse bin var hacca
Hepisinden iyice
Bir gönüle girmektir

NİÇİN AĞLARSIN BÜLBÜL HEY

Sen burda garip mi geldin
Niçin ağlarsın bülbül hey
Yorulup iz mi yanıldın
Niçin ağlarsın bülbül hey

Karlı dağlardan mı aştın
Derin ırmaklar mı geçtin
Yârinden ayrı mı düştün
Niçin ağlarsın bülbül hey

Hey, ne yavuz inilersin
Benim derdim yenilersin
Dostu görmek mi dilersin
Niçin ağlarsın bülbül hey

Kal&#;alı şehir mi yıkıldı
Ya nam-u arın mi kaldı
Gurbette yârin mi kaldı
Niçin ağlarsın bülbül hey

Gulistanlarda yaylarsın
Taze gülleri yeğlersin
Yavlak zarılık eylersin
Niçin ağlarsın bülbül hey

Uykudan gözüm uyandı
Uyandı kana boyandı
Yandı sol yüreğim yandı
Niçin ağlarsın bülbül hey

N&#;oldu şu Yunus&#;a n&#;oldu
Aşkın deryasına daldı
Yine baharistan oldu
Niçin ağlarsın bülbül hey

ÇEKE GELDİ ÇEKE GİDER

Aşkın odu ciğerimi
Yaka geldi yaka gider
Garip başım bu sevdayı
Çeke geldi çeke gider

Kâr etti firak canıma
Aşık oldum cananıma
As zencirin dost boynuma
Taka geldi taka gider

Sadıklar durur sözüne
Gayri görünmez gözüne
Bu gözlerim dost yüzüne
Baka geldi baka gider

Bülbül eder ah-ü figan
Hasret ile yandı bu can
Benim gönülcüğüm ey can
Hakk&#;a geldi Hakk&#;a gider

Arada olmasın asi
Onulmaz bağrımın başı
Gözlerimin kanlı yaşı
Aka geldi aka gider

Miskin Yunus&#;un sözleri
Efgan eder bülbülleri
Dost bahçesinin gülleri
Koka geldi koka gider

GEL GİDELİM DOSTA GÖNÜL

Bir karardan durmayalım
Gel gidelim dosta gönül
Hasretinden yanmayalım
Gel gidelim dosta gönül

Kılavuz ol gönül bana
Gel gidelim yârdan yana
Canım kurbandır canana
Gel gidelim dosta gönül

Kara haberin almadan
Can bedenden ayrılmadan
Azrail bizi bulmadan
Gel gidelim dosta gönül

Gerçek murada varalım
Yârin hatırın soralım
Yunus Emre&#;yi alalım
Gel gidelim dosta gönül

KALANLARA SELAM OLSUN

Bu dünyadan gider olduk
Kalanlara selam olsun
Bizim için hayır dua
Kılanlara selam olsun

Ecel büke belimizi
Söyletmeye dilimizi
Hasta iken halimizi
Soranlara selam olsun

Tenim ortaya açıla
Yakasız gömlek biçile
Bizi bir aşan vech-ile
Yunanlara selam olsun

Azrail alır canımız
Kurur damarda kanımız
Yuyacağın kefenimiz
Saranlara selam olsun

Sala verile kasdimize
Gider olduk dostumuza
Namaz için üstümüze
Duranlara selam olsun

Dünyaya gelenler gider
Hergiz gelmez yola gider
Bizim halimizden haber
Soranlara selam olsun

Miskin Yunus söyler sözün
Yaş doldurmuş iki gözün
Bizi bilmeyen ne bilsin
Bilenlere selam olsun

AŞK

İşitin ey yârenler,
Kıymetli nesnedir aşk.
Değmelere bitinmez,
Hürmetli nesnedir aşk.

Hem cefadır hem safâ
Hamza&#;yı attı Kaf&#;a.
Aşk iledir Mustafa,
Devletli nesnedir aşk.

Dağa düşer kül eyler,
Gönüllere yol eyler,
Sultanları kul eyler,
Hikmetli nesnedir aşk.

Kime kim vurdu ok?
Gussa ile kaygu yok.
Feryad ile âhı çok,
Firkatli nesnedir aşk.

Denizleri kaynatır,
Mevce gelir oynatır.
Kayaları söyletir,
Kuvvetli nesnedir aşk.

Akılları şaşırır,
Deryalara düşürür.
Nice ciğer pişirir,
Key odlu nesnedir aşk.

Miskin Yunus n&#;eylesin?
Derdin kime söylesin?
Varsın dostu toylasın,
Lezzetli nesnedir aşk.

GELİN EY KARDEŞLER

Gelin ey kardeşler gelin
Bu menzil uzağa benzer
Nazar kıldım şu dünyaya
Kurulmuş tuzağa benzer

Bir pirin eteğin tuttum
&#;Ana beni&#; deyip gittim
Nice yüzbin günah ettim
Her biri de bir dağa benzer

Çağla Derviş Yunus çağla
Sen özünü Hakk&#;a bağla
Ağlar isen haline ağla
Erdem vefa yoğa benzer

ŞÖYLE GARİP BENCİLEYİN

Acep şu yerde varm&#;ola
Şöyle garip bencileyin
Bağrı başlı gözü yaşlı
Şöyle garip bencileyin

Gezdim urum ile şamı
Yukarı illeri kamu
Çok istedim bulamadım
Şöyle garip bencileyin

Kimseler garip olmasın
Hasret oduna yanmasın
Hocam kimseler duymasın
Şöyle garip bencileyin

Söyler dilim ağlar gözüm
Gariplere göynür özüm
Meğer ki gökte yıldızım
Şöyle garip bencileyin

Nice bu dert ile yanam
Ecel ere bir gün ölem
Meğer ki sinimde bulam
Şöyle garip bencileyin

Bir garip ölmüş diyeler
Üç günden sonra duyalar
Soğuk su ile yuyalar
Şöyle garip bencileyin

Hey Emre&#;m Yunus biçare
Bulunmaz derdine çare
Var imdi gez şardan şara
Şöyle garip bencileyin

GÖNÜL ARZULAR SENİ

Arayı arayı bulsam izini
İzinin tozuna sürsem yüzümü
Hakk nasip eylese görsem yüzünü
Ey sevdiğim gönül arzular seni

Yitirdim o dostu bilmem ne yanda
Sevgisi gönülde muhabbet canda
Yarın mahşer günü ulu divanda
Ey sevdiğim gönül arzular seni

Yunus senin methin eder dillerde
Sevilirsin bütün bu gönüllerde
Ağlayı ağlayı gurbet ellerde
Ey sevdiğim gönül arzular seni

GEL GÖR BENİ AŞK NEYLEDİ

Ben yürürüm yana yana
Aşk boyadı beni kana
Ne deliyem ne divane
Gel gör beni aşk neyledi

Gah eserim yeller gibi
Gah tozarım yollar gibi
Gah akarım seller gibi
Gel gör beni aşk neyledi

Akar suların çağlarım
Dertli ciğerim dağlarım
Şeyhim anuban ağlarım
Gel gör beni aşk neyledi

Ya elim al kaldır beni
Ya vaslına erdir beni
Çok ağlattın güldür beni
Gel gör beni aşk neyledi

Ben yürürüm ilden ile
Şeyh anarım dilden dile
Gurbette halım kim bile
Gel gör beni aşk neyledi

Mecnun oluban yürürüm
O yâri düşte görürüm
Uyanıp melül olurum
Gel gör beni aşk neyledi

Miskin Yunus biçareyim
Baştan ayağa yareyim
Dost elinde avareyim
Gel gör beni aşk neyledi

DURUN DURUN AŞKA SELA

Divaneler divaneler
Durun durun aşka sela
Aşk esriği mestaneler
Durun durun aşka sela

Mest-i elestler kandaksız
Mestane mestler kanatsız
Saki duruptur çanaksız
Durun durun aşka sela

Merdaneler merdaneler
Erlik demi bu gündürür
Baş verüben can terkini
Vurun vurun aşka sela

Ey nice hamle idelim
İşbu fenadan gidelim
Binin binin şevk atalım
Sürün sürün aşka sela

Muhabbet yoluna girip
Aşktan dava kılan kişi
Tan eylemiş aşıklara
Görün görün aşka sela

Akıl ne bilir aşkı kim
Mağrur oluptur aklına
Aşkı bu gün bu Yunus&#;a
Sorun sorun aşka sela

AŞKIN ALDI BENDEN BENİ

Aşkın aldı benden beni bana seni gerek seni
Ben yanarım dün ü günü bana seni gerek seni
Ne varlığa sevinirim ne yokluğa yerinirim
Aşkın ile avunurum bana seni gerek seni

Aşkın aşıklar öldürür aşk denizine daldırır
Tecelli ile doldurur bana seni gerek seni
Aşkın şarabından içem Mecnun olup yola düşem
Sensin dün ü gün endişem bana seni gerek seni

Sufilere sohbet gerek Ahilere ahret gerek
Mecnunlara Leyla gerek bana seni gerek seni
Eğer beni öldüreler kulum göğe savuralar
Toprağım anda çağırır bana seni gerek seni

Cennet dedikleri ne ki bir kaç köşkle birkaç huri
İsteyene ver onları bana seni gerek seni
Yunus-durur benim adım gün geçtikce artar ödüm
İki cihanda maksudum bana seni gerek seni

DOLAP NİÇİN İNİLERSİN

Dolap niçin inilersin
Derdim vardır inilerim
Ben Mevlaya aşık oldum
Anın için inilerim

Benim adım dertli dolap
Suyum akar yalap yalap
Böyle emreylemiş çalap
Derdim vardır inilerim

Beni bir dağda buldular
Kolum kanadım yoldular
Dolaba layık gördüler
Derdim var inilerim

Ben bir dağın ağacıyım
Ne tatlıyım ne acıyım
Ben mevlaya duacıyım
Derdim vardır inilerim

Dağdan kestiler hezenim
Bozuldu türlü düzenim
Ben bir usanmaz ozanım
Derdim var inilerim

Dülgerler her yanım yondu
Her azam yerine kondu
Bu iniltim Haktan geldi
Derdim vardır inilerim

Suyum alçaktan çekerim
Dönüp yükseğe dökerim
Görün ben neler çekerim
Derdim vardır inilerim

Yunus bunda gelen gülmez
Kişi muradına ermez
Bu fanide kimse kalmaz
Derdim var inilerim

ÖLÜM

Yalancı dünyaya konup göçenler
Ne söylerler ne bir haber verirler
Üzerinde türlü otlar bitenler
Ne söylerler ne bir haber verirler

Kiminin başında biter ağaçlar
Kiminin başında sararır otlar
Kimi masum kimi güzel yiğitler
Ne söylerler ne bir haber verirler

Toprağa gark olmuş nazik tenleri
Söylemeden kalmış tatlı dilleri
Gelin duadan unutman bunları
Ne söylerler ne bir haber verirler

Yunus derki gör taktirin işleri
Dökülmüştür kirpikleri kaşları
Başları ucunda hece taşları
Ne söylerler ne bir haber verirler

ÂDEM OĞLU

Miskin Adem oğlanı, nefse zebun olmuşdur
Hayvan canavar gibi, otlamağa kalmıştır

Hergiz ölümün sanmaz, ölesi günin anmaz
Bu dünyadan usanmaz, gaflet önin almışdur

Oğlanlar öğüt almaz, yiğitler tevbe kılmaz
Kocalar taat kılmaz, sarp rüzgar olmuştur

Beğler azdı yolundan, bilmez yoksul halinden
Çıktı rahmet gölünden, nefs gölüne dalmışdur

Yunus sözi alimden, zinhar olma zalimden
Korkadurın ölümden, cümle doğan ölmüşdür.

ELHAMDÜLİLLAH

Haktan gelen şerbeti içtik elhamdulillah
Şol kudret denizini geçtik elhamdulillah
Şol karşıki dağları meşeleri bağları
Sağlık safalık ile aştık elhamdulillah

Kuru idik yaş olduk kanatlandık kuş olduk
Birbirmize eş olduk uçtuk elhamdulillah
Vardığımız illere şol safa gönüllere
Halka tapduk manisin saçtık elhamdulillah

Beri gel barışalım yad isen bilişelim
Atımız eğerlendi estik elhamdulillah
İndik Rum&#;u kışladık çok hayır şer işledik
Uş bahar geldi geri göçtük elhamdulillah

Dirildik pınar olduk irkildik ırmak olduk
Artık denize dolduk taştık elhamdulillah
Taptuğun tapusuna kul olduk kapusuna
Yunus miskin çiğ idik piştik elhamdulillah

BANA SENÄ° GEREK SENÄ°

Bana seni gerek seni

"Aşkın aldı benden beni,

Bana seni gerek seni

Ben yanaram dün ü günü,

Bana seni gerek seni

Ne varlığa sevinerem,

Ne yokluğa yerinürem

Aşkın ile avunuram,

Bana seni gerek seni

***

Yunus'dürür benim adım

Gün geçtikçe artar odum

Ä°ki cihanda maksudum

Bana seni gerek seni."

BİR KEZ GÖNÜL YIKTINISA

Bir kez gönül yıktınısa

"Bir kez gönül yıktınısa

Bu kıldığın namaz değil

YetmiÅŸ iki millet dahi

Elin yüzün *yumaz değil

*Yumaz: Yıkamaz.

Bir gönülü yaptınısa

Er eteÄŸin tuttunusa

Bir kez hayır ettinise

Binde bir ise az deÄŸil

***

Yunus bu sözleri çatar

Sanki balı yağa katar

Halka meta'ların satar

Yükü gevherdir tuz değil."

BÄ°Z KÄ°MSEYE KÄ°N TUTMAYIZ

Biz kimseye kin tutmayız

"Biz kimseye kin tutmayız

*AÄŸyar dahi dosttur bize

Kanda ıssızlık var ise

Mahalle vü şardır bize (vü:ve, şar: şehir)

*Ağyar: Dost olmayanlar, yabancı kimseler, eller.

Adımız miskindir bizim

Düşmanımız kindir bizim

Biz kimseye kin tutmayız

*Kamu âlem birdir bize

*Kamu âlem: Herkes.

***

Yunus eydür Allah deriz

Allah ile kapılmışız

Dergâhına yüz tutuban

Hemen bir ikrardır bize"

BÄ°ZE DÄ°DAR GEREK DÃœNYA GEREKMEZ

Bize didar gerek dünya gerekmez

"Bize dîdâr gerek dünyâ gerekmez

Bize ma'nî gerek da'vâ gerekmez

*Dîdâr: Yüz, çehre, görüş kuvveti

*Ma'ni: Mâna, anlam

***

Badyalar tolu tolu içelüm biz

Biz esrük olmazuz humâr gerekmez

*Badya: Geniş su kabı

Yûnus esriyüben düşdi susakda

Çagırur Tapdug'ına 'âr gerekmez"

*Esriyüben: Sarhoş olup

*Susak: Yol, sokak

*Tabdug: Taptuk Emre Hz. Yunus Emre'nin mürşidi

ŞÖYLE GARİP BENCİLEYİN

Şöyle garip bencileyin

"Acep ÅŸu yerde varm'ola

Şöyle garip bencileyin

Bağrı başlı gözü yaşlı

Şöyle garip bencileyin

Gezdim Urum ile Şam'ı

Yukarı illeri kamu

Çok istedim bulamadım

Şöyle garip bencileyin

***

Bir garip ölmüş diyeler,

Üç günden sonra duyalar

SoÄŸuk su ile yuyalar,

Şöyle garip bencileyin

Hey Emre'm Yunus biçâre

Bulunmaz derdine çare

Var imdi gez ÅŸardan ÅŸara

Şöyle garip bencileyin

BANA NAMAZ KILMAZ DÄ°YEN

Bana namaz kılmaz diyen

"Bana namaz kılmaz diyen

Ben kılarım namazımı

Kılarısam kılmazısam

Ol Hak bilir niyazımı

Hak'tan ayrı kimse bilmez

Kafir *müselman kimdürür

Ben kılarım namazımı

Hak geçirdiyse nazımı

*Müselman: Müslüman

***

Dost isteyen gelsin bana

Göstereyim dostu ona

Budur sözüm önden sona

Ben bilirim kend'özümü

Yunus şimdi söyle sözün

Münkir ister istemesin

Pişir kurtar kendi özün

Arifler tatsın tuzunu"

ERENLERİN GÖNLÜNDE

Erenlerin gönlünde

"Erenlerin gönlünde o sultan dükkan açtı,

Nice bizim gibiler onda konarak göçtü.

Cümle erenler uçtu, dağlar, yazılar geçti,

Aşk kazanına düştü, orda kaynadı pişti.

Bu dünyanın meseli, benzer murdar gövdeye,

İtler murdara üşdü, Hak dostu kodu kaçtı.

Aşık mı diyem ona, canını terketmedi,

Aşık ona diyeler, *melamet dile düştü.

*Melamet: Kınamak, kötülemek, ayıplamak

Yine esridi Yunus, Taptuk yüzün görelden,

Meğer onun gönlünden bir *cur'a şerbet içti."

*cur'a: bir yudumluk, bir içimlik.

GAFİL OLMA AÇ GÖZÜN

Gafil olma aç gözünü

"Gafil olma aç gözünü, haline bak öleni gör,

Kürelik etme dünyada, yazıkların dileni gör.

Nice yatıp da düşeni, yılan çıyan üşüşeni,

Kemikleri çürüyeni, mezarında yatanı gör.

Kimi ah edip kılar zarı, günahtır elinde varı,

Göçmüş yatar kara yeri, miskînleri güleni gör.

Sorma halin kimisine, varma Irahman'sızına,

Kimisine gövdesine ulaşıp yen yolanı gör.

Hanı Muhammed Mustafa, hüküm etti Kâf'dan Kâf'a,

Dünya kime kıldı vefa, aldanıp da kalanı gör

Aldanma mala davara, kulluk eyle Hakk'a yara,

Sevgi ile bile vara, baki yoldaş olanı gör.

Yunus bu sözleri çatar, halka marifetin satar,

Kendisi ne kadar tutar, söylediği yalanı gör."

Ä°LÄ°M Ä°LÄ°M BÄ°LMEKTÄ°R

"Ä°lim ilim bilmektir,

Ä°lim kendin bilmektir

Sen kendini bilmezsin,

Ya nice okumaktır.

Okumaktan mani ne?

Kişi Hakkı bilmektir,

*Çün okudun bilemedin,

Ha bir kuru emektir.

*Çün: Zira, çünki, madem ki

***

Dört kitabın manisi,

Bellidir bir elifte,

Sen elifi bilmezsin,

Bu nice okumaktır?

Yunus der ki: Ey hoca,

Gerekse var bin Hacca,

Hepisinden iyice,

Bir gönüle girmektir."

KALANLARA SELAM OLSU

"Bu dünyadan gider olduk

Kalanlara selam olsun

Bizim için hayır dua

Kılanlara selam olsun

***

Selâ verile kastımıza

Gider olduk dostumuza

Namaz için üstümüze

Duranlara selam olsun

Dünyaya gelenler gider

*Hergiz gelmez yola gider

Bizim halimizden haber

Soranlara selam olsun

*Hergiz: Aslâ, kat'iyyen.

Miskin Yunus söyler sözün

Yaş doldurmuş iki gözün

Bizi bilmeyen ne bilsin

Bilenlere selam olsun"

GÖNÜLLER YAPMAYA GELDİM

"Benim bunda kararım yok, bunda gitmeye geldim

Bezirganım mataım çok, alana satmağa geldim.

Ben gelmedim dâvi için benim işim sevi için

Aşkın yeri gönüllerdir, gönüller yapmaya geldim

Dost eşruğu deliliğim, aşıklar bilir neliğim

DevÅŸuruben ikiliÄŸim, birliÄŸe bitmeye geldim

Yunus Emre aşık olmuş, ma'şuka derdinden olmuş

Gerçek erin kapısında ömrüm harcamaya geldim"

GEL GÖR BENİ AŞK NEYLEDİ

"Ben yürürüm yana yana

Aşk boyadı beni kana

Ne âkilem ne divane

Gel gör beni aşk neyledi

Gâh eserim yeller gibi

Gâh tozarım yollar gibi

Gâh akarım seller gibi

Gel gör beni aşk neyledi

***

Ben yürürüm ilden ile

Şeyh anarım dilden dile

Gurbette halim kim bile

Gel gör beni aşk neyledi

Miskin Yunus biçareyim

BaÅŸtan ayaÄŸa yareyim

Dost elinde avareyim

Gel gör beni aşk neyledi"

GELDİ GEÇTİ ÖMRÜM BENİM

"Geldi geçti ömrüm benim

Şol yel esip geçmiş gibi

Hele bana şöyle gelir

Şol göz yumup açmış gibi

İş bu söze Hak tanıktır

Bu can gövdeye konuktur

Bir gün ola çıka gide

Kafesten kuş uçmuş gibi

Miskin adem-oğlanını

BenzetmiÅŸler ekinciye

Kimi biter kimi yiter

Yere tohum saçmış gibi

Bu dünyada bir nesneye

Yanar içim göynür özüm

Yiğit iken ölenlere

Gök ekini biçmiş gibi

***

Yunus Emre bu dünyada

İki kişi kalır derler

Meger Hızır, İlyas ola

Ãb-i hayat içmiş gibi"

ŞOL CENNETİN IRMAKLARI

"Şol cennetin ırmakları

Akar Allah deyü deyü

Çıkmış İslam bülbülleri

Öter Allah deyü deyü

Salınır tuba dalları

Kur'an okur hem dilleri

Cennet bağının gülleri

Kokar Allah deyü deyü

Kimi yiyip kimi içer

Hep melekler rahmet saçar

İdris nebi hülle biçer

Diker Allah deyü deyü

***

Miskin Yunus var dostuna

Koma bugünü yarına

Yarın Hakk'ın divanına

Varam Allah deyü deyü"

TAŞTIN YİNE DELİ GÖNÜL

"Taştın yine deli gönül

Sular gibi çağlar mısın

Aktın yine kanlı yaşım

Yollarımı bağlar mısın

Nidem elim ermez yâre

Bulunmaz derdime çare

Oldum ilimden avare

Beni bunda eÄŸler misin

Yavı kıldım ben yoldaşı

Onulmaz bağrımın başı

Gözlerimin kanlı yaşı

Irmağ olup çağlar mısın

***

Esridi Yunus'un canı

Yoldayım illerim kanı

Yunus düşte gördü seni

Sayru musun sağlar mısın"

Yunus Emre şiirleri

Yunus Emre şiirleri

Yunus Emre, hayatını Anadolu yöresinde sürdürmüş en büyük Türk ozanlarından biridir. Kendisi, ve yüzyıllarda yaşamış olsa da, günümüzde şiirleri hemen hemen herkes tarafından bilinmekte ve sevilmektedir. Hayatı hakkında çok fazla bilgiye ulaşılmayan Yunus Emre Anadolu Selçuklu Devleti’nin yıkılmaya ve Anadolu Türk Beyliklerinin kurulmaya başladığı dönemden, Osmanlı Beyliğinin kurulmasına kadar geçen sürede yaşamış bir halk şairidir.

Onun yaşadığı yıllarda Anadolu’da Moğol istilasının etkisiyle iç kavgalar, siyasi zayıflık, kıtlık, kuraklık gibi çok zor günler yaşanmaktaydı. Yunus Emre mezhep ve din ayrılıklarının da olduğu böyle bir dönemde Allah sevgisini, din ve güzel ahlakla ilgili düşüncelerini yaymaya çalışarak Türk – İslam birliğinin kurulmasında büyük bir rol üstlenmiştir.

Uzunca bir süre Hacı Bektaş – i Veli dergahında hizmet eden Yunus Emre insanları asil, garip, zengin, fakir, Hristiyan, Müslüman ayrımı yapmaksızın, derin bir sevgiyle severdi.

Yunus Emre'nin yazdığı en güzel şiirler

Gel gidelim dosta gönül

Bir karardan durmayalım
Gel gidelim dosta gönül
Hasretinden yanmayalım
Gel gidelim dosta gönül

Kılavuz ol gönül bana
Gel gidelim yârdan yana
Canım kurbandır canana
Gel gidelim dosta gönül

Kara haberin almadan
Can bedenden ayrılmadan
Azrail bizi bulmadan
Gel gidelim dosta gönül

Gerçek murada varalım
Yârin hatırın soralım
Yunus Emre'yi alalım
Gel gidelim dosta gönül

Aşkın elinden

Bilmem nideyim, kan da gideyim
Aşkın elinden, aşkın elinden

Meskenim dağlar, durmaz kan ağlar
Gözyaşım çağlar, aşkın elinden

Kaddim yay oldu, işim vay oldu
Bağrım nay oldu, aşkın elinden

Dinle zarımı, verdim serimi
Kodum arımı, aşkın elinden

Varım vereyim, üryan olayım
Zevke ereyim, aşkın elinden

YUNUS'un sözü, kan ağlar gözü
Doğrudur özü, aşkın elinden

Bir kez gönül yıktın ise

Bir kez gönül yıktın ise
Bu kıldığın namaz değil
Yetmiş iki millet dahi
Elin yüzün yumaz değil

Yol oldur ki doğru vara
Göz oldur ki Hakk'ı göre
Er oldur alçakta dura
Yüceden bakan göz değil

Doğru yola gittin ise
Er eteğin tuttun ise
Bir hayır da ettin ise
Birine bindir az değil

Yunus bu sözleri çatar
Sanki balı yağa katar
Halka metâları satar
Yükü gevherdir tuz değil

Sol cennetin ırmakları

Sol cennetin ırmakları
Akar Allah deyu deyu
Çıkmış islam bülbülleri
Öter Allah deyu deyu

Aydan aydındır yüzleri
Şekerden tatlı sozleri
Cennette huri kızları
Gezer Allah deyu deyu

Yunus Emre var yarına
Koma bugünü yarına
Yarin Hakk'ın divanına
Çıkam Allah deyu deyu

Şöyle garip bencileyin

Acep şu yerde varm'ola, şöyle garip bencileyin
Bağrı başlı gözü yaşlı, şöyle garip bencileyin

Gezdim Urum ile Şam’ı, yukarı illeri kamu
Çok istedim bulamadım, şöyle garip bencileyin

Kimseler garip olmasın, hasret oduna yanmasın
Hocam kimseler duymasın, şöyle garip bencileyin

Söyler dilim ağlar gözüm, gariplere göynür özüm
Meğer ki gökte yıldızım, şöyle garip bencileyin

Nice bu dert ile yanam, ecel ere bir gün ölem
Meğer ki sinimde bulam, şöyle garip bencileyin

Bir garip ölmüş diyeler, üç günden sonra duyalar
Soğuk su ile yuyalar, şöyle garip bencileyin

Hey Emre'm Yunus biçare, bulunmaz derdine çare
Var imdi gez şardan şara, şöyle garip bencileyin

Taştın yine deli gönül

Taştın yine deli gönül, sular gibi çağlar mısın?
Aktın yine kanlı yaşım, yollarımı bağlar mısın

Nidem elim ermez yâre, bulunmaz derdime çâre
Oldum ilimden avâre, beni burda eğler misin

Yavu kıldım ben yoldaşı, unulmaz bağrımın yaşı
Gözlerimin kanlı yaşı, ırmak olup çağlar mısın

Ben toprak oldum yoluna, sen aşurı gözetirsin
Şu karşıma göğüs geren, taş bağırlı dağlar mısın

Harami gibi yoluma, arkurı inen karlı dağ
Ben yârimden ayrı düştüm, sen yolumu bağlar mısın

Karlı dağların başında, salkım salkım olan bulut
Saçın çözüp benim gibi, yaşın yaşın ağlar mısın

Esridi Yunus'un canı, yoldaşım illerim kanı
Yunus düşte gördü seni, sayrı mısın sağlar mısın

Gel gör beni aşk neyledi

Ben yürürüm yane yane, aşk boyadı beni kane
Ne deliyem ne divane, gel gör beni aşk neyledi

Aşkın beni mest eyledi, aldı gönlüm hast’eyledi
Öldürmeye kast eyledi, gel gör beni aşk neyledi

Gah eserim yeller gibi, gah tozarım yollar gibi
Gah akarım seller gibi, gel gör beni aşk neyledi

Akar suların çağlarım, dertli ciğerim dağlarım
Şeyhim anuban ağlarım, gel gör beni aşk neyledi

Benzim sarı gözlerim yaş, varım pare ciğerim taş
Halden bilen dertli kardaş, gel gör beni aşk neyledi

Ya elim al kaldır beni, ya vaslına erdir beni
Çok ağlattın güldür beni, gel gör beni aşk neyledi

Ben yürürüm ilden ile, şeyh anarım dilden dile
Gurbette halim kim bile, gel gör beni aşk neyledi

Mecnun oluban yürürüm, o yâri düşte görürüm
Uyanıp melül olurum, gel gör beni aşk neyledi

Miskin Yunus biçareyim, baştan ayağa yareyim
Dost elinde avareyim, gel gör beni aşk neyledi

Elhamdülillah

Haktan gelen şerbeti, içtik elhamdülillah
Şol kudret denizini, geçtik elhamdülillah

Şol karşıki dağları, meşeleri bağları
Sağlık safalık ile, aştık elhamdülillah

Kuru idik yaş olduk, kanatlandık kuş olduk
Birbirmize eş olduk, uçtuk elhamdülillah

Vardığımız illere, şol safa gönüllere
Halka tapduk manisin, saçtık elhamdülillah

Beri gel barışalım, yad isen bilişelim
Atımız eğerlendi, estik elhamdülillah

İndik Rum'u kışladık, çok hayır şer işledik
Uş bahar geldi geri, göçtük elhamdülillah

Dirildik pınar olduk, irkildik ırmak olduk
Artık denize dolduk, taştık elhamdülillah

Taptuğun tapusuna, kul olduk kapusuna
Yunus miskin çiğ idik, piştik elhamdülillah

Çeke geldi çeke gider

Aşkın odu ciğerimi, yaka geldi yaka gider
Garip başım bu sevdayı, çeke geldi çeke gider

Kâr etti firak canıma, aşık oldum cananıma
As zencirin dost boynuma taka geldi taka gider

Sadıklar durur sözüne, gayri görünmez gözüne
Bu gözlerim dost yüzüne, baka geldi baka gider

Bülbül eder ah-ü figan, hasret ile yandı bu can
Benim gönülcüğüm ey can, Hakk'a geldi Hakk'a gider

Arada olmasın asi, onulmaz bağrımın başı
Gözlerimin kanlı yaşı, aka geldi aka gider

Miskin Yunus'un sözleri, efgan eder bülbülleri
Dost bahçesinin gülleri, koka geldi koka gider

İlim kendin bilmektir

İlim ilim bilmektir, ilim kendin bilmektir
Sen kendini bilmezsin, ya nice okumaktır

Okumaktan murat ne, kişi Hak'kı bilmektir
Çün okudun bilmezsin, ha bir kuru ekmektir

Okudum bildim deme, çok taat kıldım deme
Eğer Hak bilmez isen, abes yere yelmektir

Dört kitabın ma'nisi, bellidir bir elifte
Sen elifi bilmezsin, bu nice okumaktır

Yiğirmi dokuz hece, okursun uçtan uca
Sen elif dersin hoca, ma'nisi ne demektir

Yunus der ki ey hoca, gerekse var bin Hac’ca
Hepisinden iyice, bir gönüle girmektir

Ah nideyim ömrüm seni

Yok yere geçirdim günü, ah nideyim ömrüm seni
Seninle olmadım gani, ah nideyim ömrüm seni

Geldim ve geçtim bilmedim, ağlayıp güssa yemedim
Senden ayrılam demedim, ah nideyim ömrüm seni

Hayrım şerim yazılacak, ömrüm ipi üzülecek
Suret benden bozulacak, ah nideyim ömrüm seni

Gidip geri gelmeyesin, gelip beni bulmayasın
Bu benliğe sermayesin, ah nideyim ömrüm seni

Hani sana güvendiğim, güveniben yuvandığım
Kaldı külli kazandığım, ah nideyim ömrüm seni

Miskin Yunus gideceksin, acep sefer edeceksin
Hasret ile kalacaksın, ah nideyim ömrüm seni

Ağla gözüm ağla gülmezem gayri

Ağla gözüm ağla gülmezem gayri
Gönül dosta gider gelmezem gayri

Ne gam bunda bana bin kez ölsem
Orda ölüm olmaz ölmezem gayri

Yansın canım yansın aşkın oduna
Aksın kanlı yaşım silmezem gayri

Beni irşad eden mürşid-i kamil
Yeter ben el daha almazam gayri

Varlığım yokluğa değişmişim ben
Bu gün cana başa kalmazam gayri

Fenadan bakiye göç eder olduk
Yöneldim sol yola dönmezem gayri

Muhabbet bahrinin gavvası oldum
Gerekmez ceyhun'a dalmazam gayri

Dilerim fazlından ayrılmıyasın
Tanrı'm senden özge sevmezem gayri

Söyle aşık dilinden bunu YUNUS
Eğer aşık isem ölmezem gayri

Dolap niçin inilersin

Dolap niçin inilersin
Derdim vardır inilerim
Ben Mevlaya aşık oldum
Anın için inilerim

Benim adım dertli dolap
Suyum akar yalap yalap
Böyle emreylemiş çalap
Derdim vardır inilerim

Beni bir dağda buldular
Kolum kanadım yoldular
Dolaba layık gördüler
Derdim vardır inilerim

Ben bir dağın ağacıyam
Ne tatlıyım ne acıyam
Ben mevlaya duacıyam
Derdim vardır inilerim

Dağdan kestiler hezenim
Bozuldu türlü düzenim
Ben bir usanmaz ozanım
Derdim vardır inilerim

Dülgerler her yanım yondu
Her azam yerine kondu
Bu iniltim Hak'dan geldi
Derdim vardır inilerim

Suyum alçaktan çekerim
Dönüp yükseğe dökerim
Görün ben neler çekerim
Derdim vardır inilerim

Yunus bunda gelen gülmez
Kişi muradına ermez
Bu fanide kimse kalmaz
Derdim vardır inilerim.

Gelin ey kardeşler

Gelin ey kardeşler gelin
Bu menzil uzağa benzer
Nazar kıldım şu dünyaya
Kurulmuş tuzağa benzer

Bir pirin eteğin tuttum
"Ana beni" deyip gittim
Nice yüzbin günah ettim
Her biri bir dağa benzer

Çağla Derviş Yunus çağla
Sen özünü Hakk'a bağla
Ağlar isen halin ağla
Erdem vefa yoğa benzer

Niçin ağlarsın bülbül hey

Sen burda garip mi geldin
Niçin ağlarsın bülbül hey
Yorulup iz mi yanıldın
Niçin ağlarsın bülbül hey

Karlı dağlardan mı aştın
Derin ırmaklar mı geçtin
Yârinden ayrı mı düştün
Niçin ağlarsın bülbül hey

Hey, ne yavuz inilersin
Benim derdim yenilersin
Dostu görmek mi dilersin
Niçin ağlarsın bülbül hey

Kal'alı şehir mi yıkıldı
Ya nam-u arın mi kaldı
Gurbette yârin mi kaldı
Niçin ağlarsın bülbül hey

Gulistanlarda yaylarsın
Taze gülleri yeğlersin
Yavlak zarılık eylersin
Niçin ağlarsın bülbül hey

Uykudan gözüm uyandı
Uyandı kana boyandı
Yandı sol yüreğim yandı
Niçin ağlarsın bülbül hey

N'oldu şu Yunus'a n'oldu
Aşkın deryasına daldı
Yine baharistan oldu
Niçin ağlarsın bülbül hey

Geldi geçti ömrüm benim

Geldi geçti ömrüm benim,
Şol yel esip geçmiş gibi
Hele bana şöyle geldi,
Şol göz yumup açmış gibi

İşbu söze hak tanıktır,
Bu can gövdeye konuktur
Bir gün ola çıka gide,
Kafesten kuş uçmuş gibi

Miskin âdemoğulları,
Ekinlere benzer gider
Kimi biter kimi yiter,
Yere tohum saçmış gibi

Bu dünyada bir nesneye,
Yanar içim göynür özüm
Yiğit iken ölenlere,
Gök ekini biçmiş gibi

Bir hastaya vardın ise,
Bir içim su verdin ise
Yarın anda karşı gele,
Hak şarabın içmiş gibi

Bir miskini gördün ise,
Bir eskice verdin ise,
Yarın anda karşı gele,
Hak libasın biçmiş gibi

Yunus Emre bu dünyada,
İki kişi kalır derler
Meğer HIZIR, İLYAS ola,
Ab-ı hayat içmiş gibi

Durun durun aşka sela

Divaneler divaneler
Durun durun aşka sela
Aşk esriği mestaneler
Durun durun aşka sela

Mest-i elestler kandaksız
Mestane mestler kanatsız
Saki duruptur çanaksız
Durun durun aşka sela

Merdaneler merdaneler
Erlik demi bu gündürür
Baş verüben can terkini
Vurun vurun aşka sela

Ey nice hamle idelim
İşbu fenadan gidelim
Binin binin şevk atalım
Sürün sürün aşka sela

Muhabbet yoluna girip
Aşktan dava kılan kişi
Tan eylemiş aşıklara
Görün görün aşka sela

Akıl ne bilir aşkı kim
Mağrur oluptur aklına
Aşkı bu gün bu Yunus'a
Sorun sorun aşka sela

Selam olsun

Bu dünyadan gider olduk, kalanlara selam olsun,
Bizim için hayır dua, kılanlara selam olsun

Sela verin kastımıza, gider olduk dostumuza
Namaz için üstümüze, duranlara selam olsun

Ecel büke belimizi, söyletmiye dilimizi
Hasta iken halimizi, soranlara selam olsun

Eceli gelenler gider, hepsi gelmez yola gider
Bizim halimizden haber, soranlara selam olsun

Tenim ortaya açıla, yakasız gömlek biçile
Bizi bir asan vech ile, yuyanlara selam olsun

Derviş Yunus söyler sözün, yaş doludur iki gözün
Bilmeyen ne bilsin bizi, bilenlere selam olsun

Kalanlara selam olsun

Bu dünyadan gider olduk
Kalanlara selâm olsun
Bizim için hayır dua
Kılanlara selâm olsun

Ecel büke belimizi
Söyletmiye dilimizi
Hasta iken halimizi
Soranlara selâm olsun

Tenim ortaya açıla
Yakasız gömlek biçile
Bizi bir âsan vech ile
Yuyanlara selâm olsun

Azrail alır canımız
Kurur damarda kanımız
Yuyacağın kefenimiz
Saranlara selam olsun

Sala verile kasdımıza
Gider olduk dostumuza
Namaz için üstümüze
Duranlara selam olsun

Dünyaya gelenler gider
Hergiz gelmez yola gider
Bizim halimizden haber
Soranlara selam olsun

Miskin Yunus söyler sözün
Yaş doldurmuş iki gözün
Bilmeyenler neyi bilmiş
Bilenlere selâm olsun

Selam olsun

Azrail alır canımız, kurur damarda kanımız
Yuyıcağız kefenimiz, saranlara selam olsun

Gider olduk dostumuza, eremedik kastımıza
Namaz için üstümüze, duranlara selam olsun

Sözdür söylenir araya, kimse değmez bu yaraya
İltup bizi makbereye, koyanlara selam olsun

AŞIK oldur HAKKI seve, HAK derdine kıla deva
Bizim için hayır dua, edenlere selam olsun

Aşık Yunus söyler sözü, kan yaş ile doldu gözü
Bilmeyenler bilsin bizi, bilenlere selam olsun

Aşkın aldı benden beni

Aşkın aldı benden beni
Bana seni gerek seni
Ben yanarım dün ü günü
Bana seni gerek seni

Ne varlığa sevinirim
Ne yokluğa yerinirim
Aşkın ile avunurum
Bana seni gerek seni

Aşkın aşıklar oldurur
Aşk denizine daldırır
Tecelli ile doldurur
Bana seni gerek seni

Aşkın şarabından içem
Mecnun olup dağa düşem
Sensin dünü gün endişem
Bana seni gerek seni

Sufilere sohbet gerek
Ahilere ahret gerek
Mecnunlara Leyla gerek
Bana seni gerek seni

Eğer beni öldüreler
Külüm göğe savuralar
Toprağım anda çağıra
Bana seni gerek seni

Cennet cennet dedikleri
Birkaç köşkle birkaç huri
İsteyene Ver anları
Bana seni gerek seni

Yunus'dürür benim adım
Gün geçtikçe artar odum
İki cihanda maksudum
Bana seni gerek seni

Yunus EMRE

Ah Ölüm

Yalancı dünyaya konup göçenler
Ne söylerler ne bir haber verirler
Üzerinde türlü otlar bitenler
Ne söylerler ne bir haber verirler

Kiminin başında biter ağaçlar
Kiminin başında sararır otlar
Kimi masum kimi güzel yiğitler
Ne söylerler ne bir haber verirler

Toprağa gark olmuş nazik tenleri
Söylemeden kalmış tatlı dilleri
Gelin duadan unutman bunları
Ne söylerler ne bir haber verirler

Yunus derki gör takdirin işleri
Dökülmüştür kirpikleri kaşları
Başları ucunda hece taşları
Ne söylerler ne bir haber verirler

Aşkın beni

Gözüm seni görmek için
Elim sana ermek için
Bu gün canım yolda kodum
Yarın seni bulmak için

Bu gün canım yolda koyam
Yarın ivazın veresin
Arz eyleme uçmağını
Hiç arzum yok uçmak için

Benim uçmak neme gerek
Hergiz gönlüm ona bakmaz
İşbu benim zarılığım
Değildürür bir bağ için

Uçmak uçmağım dediğin
Mü'minleri yeltediğin
Vardır ola bir kaç huri
Arzum yoktur koçmak için

Bunda dahi verdin bize
Ol huriyi çiftü helal
Ondan geçti arzum tamam
Arzum sana ermek için

Sufilere ver sen onu
Bana seni gerek seni
Haşa ben terkedem seni
Şol bir evle çardak için

Yunus hasretdürür sana
Hasretini göster ona
İşin zulüm değil ise
Dad eylegil istedi çün.


Yunus Emre şiirlerinden örnekler

Yunus Emre şiirlerinden örnekler

Yunus Emre şiirlerinden örnekleri sayfamızda bulabilirsiniz.

Vatan Sevgisi ile ilgili şiirler

Vatan Sevgisi ile ilgili şiirler

Vatan sevgisi ile ilgili şiirler, vatan&#;ın önemini anlatan şiirleri sayfamızda bulabilirsiniz.

En güzel 23 Nisan Şiirleri

En güzel 23 Nisan Şiirleri

23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı ile ilgili en güzel şiirleri sayfamızda bulabilirsiniz.

Öğretmenler günü ile ilgili en güzel şiirler

Öğretmenler günü ile ilgili en güzel şiirler

En güzel ve anlamlı 24 Kasım Öğretmenler Günü şiirlerini sayfamızda bulabilirsiniz.



nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir