Merhaba Arkadaşlar,
33 yaşındayım ve yaklaşık 15 yıldır motosiklet kullananları gıpta ile izliyorum. (bundan 10 sene öncesinde gördüğüm çok sapma sapan sebepli motor kazası nedeniyle motor almaktan son anda vazgeçmiştim)Çocukluğumdan beri bisiklet kullanıyorum. Dolayısıyla trafikteki yaşam koşullarından pek habersiz değilim, tabi ki motosiklet biraz daha zor onu biliyorum. Ve artık nihayetinde bir motor almayı kesinlikle kafama koydum. Almadan önce incelediklerim içerisinde motomax'ın getirdiği superlight modeli hem fiyat hem de özellik olarak ilgimi çekti. Ancak teknik bilgiler biraz eksik göründü. (toplam ağırlığı, yakıt tüketimi, depo kapasitesi, max hızı, fren tipi v.b). Bu aşamada kullanım amacımı detaylı bildireceğim kullanan diğer arkadaşlardan tavsiye isteyeceğim. Forumdaki bir çok yazıyı okudum, daha öncesinde Jinlun düşünüyordum ancak 2 motoru yakından görünce jinlun'dan soğuduğumu bildirmek istiyorum. Ayrıca motomax'ın zaten bir bayi ve servis ağı olması da etkiledi. Kanuni Seyhan kaliteli görünmesine rağmen fiyatı dezavantaj oldu benim için.
Motosiklet kullanım beklentilerim :
1. Motosiklet ile şehir içinde günde ortalama km yol yapacağım (Tem yolunu da kullanacağım)
2. Motosikleti hafta sonları kısa ve orta mesafeli gezi amacıyla kullanacağım (ortalama km)
3. Motosiklette hafta sonu gezileri esnasında 2 kişi kullanacağız toplam ağırlık kg. olacak (dolayısıyla daha güçlü bir motor mu almalıyım mesela cc)
4. Şu andaki bisikletimde arkada özel taşıma koltuğu bağlı ve 4 yaşında kg olan küçük kızımı gezdiriyorum (ortalama km kısa mesafelerde) Bu motosikleti alırsam özel bir koltukla kızımı yine kısa mesafelerde (şehir trafiğine çıkmadan) gezdirme şansım olur mu ?
5. Chopper tip bir model yerine biraz büyükçe bir scooter mı tercih etmeliyim.
6. Kışın aşırı soğuk ve çok yağışlı&karlı havada kullanmayı düşünmüyorum (en azından sene kullandığım motora alışmadan).
7. En önemli özelliğim hız tutkunu değilim, sadece gezmeyi seviyorum, sürüş güvenliği benim için her zaman için en ön planda olmuştur ve böyle devam edecektir.
Çok uzun bir yazı oldu biliyorum sabırla okuyan ve yanıt veren herkese teşekkürler. İsteyen basitçe hazırladığım anketi de kullanabilir.
Görüş ve önerilerinizi bekliyorum.
Herkese selamlar ve şimdiden iyi bayramlar
"Lâdikli Ahmed Ağa" Kitabının Kapağı
Nuri Keçebaş anlatıyor:
-Harrani'yi anlatan oldu mu hiç?
-Hayır! Hiç duymadım onu! Kim bu zat, Urfalı galiba?
-Evet! Urfalı.
Ahmed Ağa'nın o gayb ricâli arkadaşlarından biri Harrani.
Ayrı bir meşrebi vardı onun.
Ladikli Hacı Ahmet Ağa
Bir gün bir mevzu oldu, birisi israil'i, yahudileri sordu.
İşte o Arab-İsrail savaşlarının olduğu sıralardaydı galiba:
"Bu Yahudiler iyice şirnedi!..
Ne olacak bu berbat gidişatın sonu Hacı amca?" diye sordu biri de:
-Aaaaah oğlum ah, izin yok!
Bir izin olsa Töbeler (tevbeler) olsun bir Harrani'ye yetmez İsrail! dedi, Ahmed Ağa.
Efendim her zaman var bunlar.
Mesela Hacı Ahmed Ağa şöyle derdi:
"Oğlum, dünya'da her zaman bir Kutub, iki tane imameyn
Üçler, yediler, kırklar, üçyüzler ve bir de Ricâlü'l Ğayb (Ğayb Adamları) bulunur
Hiç eksik olmaz bunlar.
Bunların birisi vefat ettiği zaman, yerine birisi getirilir. Fakat öyle birden bire gelemez.
Öyle hazır hale gelmeden gelirse yanar, dayanamaz.
Hicablardan geçirilir!" derdi.
Sizin anlayacağınız, bir sürü kursa tabi tutulur-bir sürü deneyden geçirilir- ondan sonra getirilir o makama
Ladikli Hacı Ahmet Ağa ve Hacı Veyiszâde Mustafa Kurucu
Hacı Veyiszade'yi çok methederdi Ahmed Ağa:Sonra bir de şu var, bu evliyaullah da benim hayret ettiğim şu, karamsarlık diye bir şey yok onlarda. Hatta bir kaç defa da söyledim bunu Hacı Ahmed Ağa'ya:
Yahu Hacı amca, biz buraya geliyoruz.Defalarca gördük, yaşadık bunu biz.
Batınla pek alış verişi olmayan bir zahir Hocasına gidersin, kendi ufkunu da, senin ufkunu da zifir gibi karartır:
"Bitti artık, her şey bitti!
Hiç bir şeyde hayır kalmadı!
İşte şudur budur" filan derken "havf" içinde "reca"yı boğar öldürür nerdeyse
Müsbet bir tesiri de olmuyor tabii söylediklerinin
Kaynak: Lâdikli Ahmed Ağa, Mustafa ÖZDAMAR Sh.: , ,