küçük prensin büyük hikayesi / "Küçük Prens"in 78 yıllık yayın serüveni Ankara'da

Küçük Prensin Büyük Hikayesi

küçük prensin büyük hikayesi

kaynağı değiştir]

Kaynakça[değiştir

"K&#;&#;&#;k Prens"in 78 yıllık yayın ser&#;veni Ankara'da

 Fransız yazar Antoine de Saint-Exupery'nin kaleme aldığı, farklı dil ve lehçeyle dünyada en çok dile çevrilen hikaye kitabı "Küçük Prens"in çeşitli baskılarından oluşan sergi, Ankara'daki kitapseverleri bekliyor.

Dünya edebiyatının sevilen hikaye kitabı "Küçük Prens"in hayranı olan Yıldıray Lise, Kazım İnal ve Mehmet Sobacı'nın küratörlüğünde hazırlanan "Dünyanın Küçük Prens Kitapları Sergisi", 4 Ocak-3 Şubat tarihlerinde Çankaya Belediyesi Zülfü Livaneli Kültür Merkezi'nde ziyaret edilebilecek.

Sergide, ilk kez yayımlandığı 'ten bugüne farklı dil ve lehçede basılan kitabın, Türkçe dahil dünya dillerindeki yayımlanma süreci anlatılıyor.

Kitaplar arasında, nadir diller, yok olmuş diller, yapay diller, "Star Wars" ve "Star Trek" evrenlerinden farklı dillerde, Mors alfabesinde, görme engelliler için Braille alfabesinde, akılı cep telefonlarındaki T9 numara sistemiyle yazılmış kitaplar, sadece aynadan okunan, 3 boyutlu ve yapboz gibi çeşitli özelliklere sahip nadir bulunan kitaplar bulunuyor.

Ziyaretçilerini, kitabın yayın serüveninde yolculuğa çıkaran sergide, farklı tasarım ve boyuttaki kitap ve bilgilendirme panolarıyla "Küçük Prens"e dair özel bilgiler de yer alıyor.

Sergide ayrıca "Küçük Prens'in Dil Serüveni ()" ve "Küçük Prens'in Türkçe Serüveni ()" başlıklı zaman tünelleriyle "Küçük Prens"in dünyada ve Türkiye'deki tüm baskıları yıllara göre görsel olarak ziyaretçilere gösteriliyor.

Sergide kitabın 75 farklı hali görülecek

Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim Görevlisi Mehmet Sobacı, AA muhabirine yaptığı açıklamada, fiziki olarak 75 kitabın sergileneceği sergide, dil ve lehçede yazılan "Küçük Prens" kitaplarının kapakları ile yazıldıkları dile ilişkin bilgilerin yer alacağını söyledi.

"Küçük Prens"in ilk kez 'te ABD'de İngilizce basıldığını belirten Sobacı, Fransa'daki ilk baskısının 'da yazarı Antoine de Saint-Exupery'in ölümünden sonra, ilk Türkçe baskısının da 'te çıktığını anlattı.

Kitabın, dil ve lehçedeki baskılarından 'den fazlasına sahip olduklarını ifade eden Sobacı, dünyanın en büyük "Küçük Prens" koleksiyoneri Jean-Marc Probst'ın koleksiyonunda ise kitabın tüm baskılarının olduğu bilgisini paylaştı.

Koleksiyonu oluşturma çalışmalarına dair bilgi veren Sobacı, koleksiyonu yurt dışı sitelerinden satın aldıkları, yurt dışındaki koleksiyonerlerle takas ettikleri ve hediye gelen kitaplarla oluşturduklarını bildirdi.

Sobacı, 'lerin ortalarından itibaren "Küçük Prens" kitaplarını toplamaya başladığını belirterek "Bu kitabı ilk kez orta ikinci sınıftayken Türkçe dersinde bir öğretmen okumuştu. Oradan merak sardım. O ateş daha sonra yangına dönüştü ve hayatımın merkezine oturdu." dedi.

"Antarktika hariç bütün kıtalarda konuşulan dillerde yazılmış kitaplar var"

"Küçük Prens" koleksiyonerlerinden Yıldıray Lise ise 'den beri "Küçük Prens" kitaplarını topladığını belirterek bu kitapların tamamını Eskişehir Anadolu Lisesi'nde oluşturdukları "Küçük Prens Kitap Müzesi"ne bağışladığını söyledi.

Sergide, müzedeki kitaplar arasından seçtikleri 75 kitabın görülebileceğini kaydeden Lise, ziyaretçilerin, kitabın en sevilen bölümüne ilişkin hazırlanan videoyu da izleyebileceklerini ifade etti.

Lise, şunları kaydetti:

"Müzemizde ve burada Antarktika hariç bütün kıtalarda konuşulan dillerde yazılmış kitaplar var. Yoğunluklu olarak Avrupa'da hemen hemen her şehirde farklı bir lehçe konuşuluyor. Amerika'da da öyle. Amerika yerlilerinden Afrika yerlilerine ya da kuzey kutbuna yakın yaşayan Sami halkının diline kadar farklı farklı dillerde yazılmış kitapları görme şansınız var."

Ziyaretçilere, sergiye gelmeden önce kitabı okumaları tavsiyesinde bulunan Lise, böylece "Küçük Prens" evrenini daha iyi anlayabilme imkanına sahip olacaklarını ifade etti.

Kitapla Orta Doğu Teknik Üniversitesi'nde okuduğu dönemde tanıştığını kaydeden Lise, dünya genelinde koleksiyonerlerin birbirleriyle olan iletişimi sayesinde bir "Küçük Prens" ağı oluştuğunu dile getirdi.

Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.

Bir varmış bir yokmuş. Evvel zaman içinde kalbur saman içinde, pireler berber, develer tellal iken, çok uzak diyarlarda küçük prens adından  gerçekten de prens olan biri yaşarmış. Küçük prens şaşırtılacak şekilde küçük boydaymış. Küçük prens bir evden biraz daha büyük bir gezegende yaşıyormuş. Küçük prensin gezegeninde yanardağlar, çiçekler ve otlar varmış. Bu otlar zararlı otlarmış ve küçük prens her gün gezegenini dolaşıp bu zararlı otları temizlemekle uğraşıyormuş. Her ne kadar her gün temizlese de ertesi gün zararlı otlar tekrar çıkıyorlarmış. Küçük prens gezegeniyle ilgilenmeyi çok severmiş. Her sabah kalkıp yanardağlarını temizler, çiçeklerini sular, zararlı otlarını temizlermiş. Zararlı otlara özellikle de baobap ağaçlarına çok dikkat edermiş. Baobap ağaçları zamanında temizlenmezse köklerini çok uzaklara salar, eğer gezegen de küçük ise gezegeni paramparça ederlermiş.

Bir gün küçük prens baobap fidanlarının arasında gezerken orada bir gül olduğunu fark etmiş. Küçük prens duyduğu hayranlığı saklayamamış;

-‘’Öyle güzelsiniz ki! ‘’ demiş güle.

Bunu duyan gül de cevap vermiş;

-‘’Ben güneş ile beraber doğdum’’ demiş.

Gül çok nazlı bir gülmüş. Hiçbir şeyden memnun olmuyor, hiçbir şekilde mutlu olamıyormuş. Küçük prense şöyle demiş;

-‘’Akşam olunca üzerimi bir cam fanus ile kapatırsanız iyi olur. Gezegeniniz çok soğuk. Gezegeninizin bu kadar soğuk olması benim için hiç iyi değil. ‘’

Küçük prens gülün sürekli mızmızlanması küçük prensin canını sıkıyormuş. Küçük prens kendini çok yalnız hissediyormuş. Hep bir arkadaşı olsun istermiş. Arkadaş bulabilmek için uzaklara gitmeye karar vermiş. Gitmeden önce de gülünü son bir defa sulamış ve ondan ayrılma zamanı geldiğinde Küçük prensin içini çok büyük bir hüzün kaplamış.

Küçük prens yolculuğu sırasında bir çok gezegen gezmiş. Bu gezegenlerden birinde hiçbir uyruğu olmayan bir kral ile, başka bir gezegende daha kendi gezegenini tanımayan bir coğrafyacı ile karşılaşmış. Bir başka gezegende ise bir fenerciyle karşılaşmış. Fenercinin gezegeni öylesine küçükmüş ki, fenerci gece olduğunda fenerini yakıyor, fener yanar yanmaz hemen gün doğuyormuş. Feneri söndürmek zorunda kalıyormuş. Feneri söndürdüğünde gece oluyor, yaktığında ise gün doğuyormuş.

Küçük prens en sonunda dünyaya ayak basmış. Önce çok şaşırmış. Çölde tek başına yürürken bir tilkiyle karşılaşmış. Tilkiyi görünce;

-‘’Gel biraz oyun oynayalım. Çok yalnızım.’’ Diyivermiş. Ne var ki tilki ;

-‘’Ben seninle oyun oynayamam. Çünkü ben evcil değilim.’’ Demiş.

Küçük prens;

-‘’Evcil ne demek? ‘’ diye sormuş.

Tilki cevap vermiş;

-‘’Bağlanmak demektir. Eğer sen beni evcilleştirirsen ben senin dünyada biricik olurum, sen de benim için dünyada biricik olursun. Ne olur evcilleştir beni ! ‘’ demiş.

Küçük prense kendisini nasıl evcilleştirebileceğini anlatmış. Küçük prens de tilkiyi evcilleştirmiş. Ne var ki Küçük Prens gezegenini ve gülünü çok özlüyormuş. Bu yüzden geri dönmeye karar vermiş ve tilkiye veda etmiş. Ama Küçük Prens arkadaşını bırakacağı için çok üzülüyormuş. Tilki ona ;

-‘’Senin altın sarısı saçların var. Buğdaylar da altın sarısı. Buğdayları gördüğüm zaman aklıma sen geleceksin. Oradan esen rüzgarlar bana senin sesini hatırlatacak.’’ Demiş.

Küçük prens bunun üzerine çok uzaklara gitse de tilkiyi hep kalbinde taşıyacağını fark etmiş. Küçük prens gezegenine dönmüş. Gülüne ve yanardağlarına kavuşmuş. Gülüne ve gezegenine kavuştuğu için çok mutluymuş. Her gece mutlu bir şekilde yıldızları izlemiş. Siz de küçük prens gibi her gece yıldızları bakarken küçük prensi göremeseniz de onları dinleyip onlardan gelen sesleri duyabilirsiniz.

kaynağı değiştir]

Ayrıca bakınız[değiştir

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir