Dış kulak yolu yabancı cisimleri çeşitli canlı ve cansız maddelerden oluşur. Toye ve ark.[1] en sık küçük taşlar (%22,8) ve kağıt parçalarına (%16,3) rastlamışlardır. Scott ve ark.[2] en sık kulak çöpü pamuğu (%22) ve böcekler (%18) saptamışlardır. Schulze ve ark.[5] çocuklarda yaptıkları çalışmada yabancı cisimlerden en sık boncuk, kağıt parçaları, mısır taneleri bulmuşlardır. Biz de dış kulak yolunda en sık böcekler (%25,64), tohum çekirdek taneleri (%15,38), boncuk (%12,82) ve kulak çöpü pamuğu (%12,82) tespit ettik. Kulak çöpleri özellikle banyodan sonra kulak temizlemek için çok sık kullanıldığı için dış kulak yolunda kulak çöpü pamuğu görülen hastaların 1 tanesi hariç tamamı erişkin hastalardır.
Dış kulak yolunda yabancı cisim tanısı otoskopik ve mikroskopik muayene ile rahatlıkla konulabilir[1,2,5]. Dış kulak yolu yabancı cisimlerinin tedavisi çok zor değildir. Doğru pozisyon ve doğru aletler kullanılarak kolayca çıkarılabilir. Hasta uyumuna ve yabancı cisim yerleşimine bağlı olarak otoskopik muayene sırasında çıkartılabileceği gibi mikroskop altında da çıkartılabilir[1,2]. Kulak burun boğaz hekimleri yabancı cisimlerin büyük çoğunluğunu mikroskop altında çıkarmayı tercih etmektedirler[2]. Temel prensip yabancı cismi tutarak ya da posterioruna geçip anteriora doğru çekerek çıkartmaktır. Bunun için alligatör forsepler, buşon küretleri, aspiratörler kullanılmaktadır. Yabancı cisimler irrigasyon, adeziv maddeler (siyanoakrilat yapıştırıcılar) kullanılarak da çıkartılabilir[1,3,5]. Canlı yabancı cisimlerden küçük olanlar irrigasyon ile çıkartılabilir, büyük ve hareketli olanlar alkol ve lidokain ile öldürülerek çıkartılabilir[4]. Pillerin oluşturduğu doku hasarı olan hastalarda hasarı arttıracağı için dış kulak yolu yıkama işleminden kaçınılmalıdır[1]. Yabancı cisimlere bağlı olarak dış kulak yolu ve timpanik membranda çeşitli komplikasyonlar görülebilmektedir. Kanama yabancı cisim çıkartılması sırasında oluşan travmaya ya da yabancı cisimlerin dış kulak yolunda hasar oluşturmasına bağlı olarak oluşur[1,2,3]. Uzun süre dış kulak yolunda kalan yabancı cisimlere bağlı eksternal otit gelişebilir[1]. Hastanın kendisi veya uzman olmayan kişiler tarafından yapılan çıkarma girişimleri sırasında kulak zarı perforasyonu oluşabilir[1,2,6]. Kulak burun boğaz uzmanı tarafından yapılan girişimlerin diğer branş uzmanları tarafından yapılanlara göre istatistiksel olarak anlamlı derecede daha az komplikasyona yol açtığı saptanmıştır[1]. Bizde en sık dış kulak yolu ve timpanik membran üzerinde yaralanma (%15,38) saptadık. Timpanik membran perforasyonu olan 3 (%) hastanın 2'si çocuk hastaydı ve boncuk çıkartıldı. Bu 2 hastaya dış merkezlerde birden fazla çıkarma girişimi yapılmıştı. Diğer hasta yetişkindi ve kulak pamuğu çıkartıldı. Hasta kendisi pamuğu çıkartmaya çalışırken timpanik membran perforasyonuna yol açmıştı.
ÖzetGirişYöntem ve GereçlerBulgularTartışmaSonuçKaynaklar
Fazilet Şenol / seafoodplus.info - ABD'nin Teksas eyaletinde yaşayan Ronald adlı adam, evinin garajında arabasını tamir ederken o esnada kulağına bir böcek girdi. Bu olaydan sonra Ronald ayağa kalkamaz hâle geldi. Kulağındaki böcek büyük bir rahatsızlık yaratarak tüm dengesini altüst etti.
Soluğu Dr. Greg Starr’ın yanında alan adam, böceğin dış kulak yoluna yerleştiğini öğrendi. Starr, böceği sersemletip öldürmek için Ronald'ın kulak zarına lokal anestezik madde enjekte etti.
İLACA RAĞMEN CANLI ÇIKTI
Doktor ilacı enjekte ederken, Ronald acı içinde kıvrandı. Üçüncü hamleden sonra böcek, Ronald’ın kulağından çıkarıldı. Ancak herkes şaşkındı, böcek hâlâ yaşıyordu!
'BÖCEK YUVA YAPMIŞTI, KURT VARDI'
Türkiye’de de pek çok kişi buna benzer durumlar yaşayabiliyor. Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Uzmanı Operatör Dr. Ali Fuat Şaşoğlu da bu talihsiz insanların kulaklarına giren böcek ve cisimleri biriktirenlerden. Dr. Ali Fuat Şaşoğlu kelebek, sinek, oyun hamuru, kulak içinde adeta bir kum ocağı gibi görünen deniz kumu ve karıncayı da fotoğrafladı.
Kulağına böcek vb. bir şeyler kaçtığını fark etmeyenlerin olduğunu söyleyen Şaşoğlu, büyük bir böcek girdiğinde kişinin mutlaka farkına vardığının altını çizdi ve bu durumlara yaşadığı olayları anlatarak örnek verdi:
"Bir hastamın kulağında böcek yuva yapmıştı ve hastam bunun farkında değildi. Yumurta bırakmış kulağına ve hastamın haberi bile yok. Mesela bir hastamın kulağında da sinek larva yapmıştı. Bir diğerinin kulağında kurt vardı ama o da farkında değildi. Böyle şeyler olabiliyor."
KENE ISIRIĞI FELÇ ETTİ
Kulağa kaçan böceklerin uzun bir süre canlı kalabildiğini söyleyen Şaşoğlu, canlı olmasının kişiye daha da fazla rahatsızlık verdiğini söyledi. Bir hastasının kulağına kene kaçtığını ve kenenin ısırmasından dolayı hastasının yüz felci geçirdiğini belirten Şaşoğlu, "Felcin keneden olup olmadığını ispatlayamadık. Küçük bir kız çocuğuydu. Böyle durumlarda risk oluşturuyor" dedi.
'KULAK ZARINDA DELİK YOKSA DAMLATIN'
Ali Fuat Şaşoğlu, kulağa kaçan kelebek ve sinek gibi canlıları rahatsız etmek için kulağa su damlatılması gerektiğini söyledi. Dr. Şaşoğlu, "Tabii ki kulak zarında delik yoksa gliserin, zeytinyağı ya da su damlatıp böceğin dışarı çıkması için onu zorlamak lazım ya da onu orada etkisiz hale getirmek gerekir, kısacası boğmak lazım. Cansız bir böcekse panik etmeye gerek yok. Vücut cansız şeyleri dışarı atıyor. Eğer canlıysa ve siz onu orda öldürdüyseniz genel olarak bir şey yapmaz. Kulakta herhangi bir şey olmasını istemeyiz ve en kısa sürede böcek ya da sinekse, yabancı cisimse kulaktan çıkarılması lazım" diye konuştu.
İŞİTME KAYBI, SİNİRLERDE HASAR VE BAŞ DÖNMESİ YARATABİLİR
Kulağa yabancı cisim kaçmasının kulakta ciddi hasarlara neden olacağını söyleyen Şaşoğlu, "Kulağa kaçan yabancı cisimleri canlı ve cansız olarak ikiye ayırmak lazım. Cisimler bilinçsiz kaçmışsa bu genelde kazayla olmuştur ya da canlı hayvanlardır. Bir de insanlar kulaklarını karıştırırken içeri bazı şeyler kaçabiliyor. Bunlar dış kulak yolunu aşıp kulak zarına doğru gitmişse kulak zarında delik, orta kulaktaysa yüz sinirlerinde hasar, işitme kaybı ve şiddetli baş dönmeleri yaratabilir” bilgilerini paylaştı.
'HEKİM KONTROLÜNDE YAPILMALI'
"Eğer kulağınızdaki şey canlıysa ve hekim değilseniz onu kurcalamanın bir anlamı yok" diyen Dr. Şaşoğlu, kulak zarında delik varsa daha dikkatli olunması gerektiği konusunda uyardı. İnsanların kurcalayıp çıkarma isteğinin kulak zarında problemlere sebep olacağını söyleyen Ali Fuat Şaşoğlu, bu uygulama bir hekim kontrolünde yapıldığında riskin çok düşük olduğunu söyledi.
'VÜCUT KENDİ KENDİNİ KORUYOR'
Ali Fuat Şaşoğlu, kulağa herhangi bir şeyin kaçmaması için önlem almaya gerek olmadığının da altını çizdi. Şaşoğlu, "Vücut kendi kendini koruyor. Kir renginde olan salgı vücudun normal salgısıdır. Sinek, böcek gibi canlıların kulağa girmesini engelleyici bir yapıya sahip. Ayrıca ileriki yaşlarda oluşan kulak girişindeki tüyler ve kıllar, onların içeri girmesini engelleyici yapılardır. Sizin ekstra olarak bir ortamda bulunmuyorsanız, kulaklarınızı korumaya ihtiyacınız yok" detayını verdi.
İLAÇ DAMLATTIĞINI SANDI AMA
Kulak içinden çıkardığı yabancı cisimlere örnekler veren Dr. Şaşoğlu, "Bir kelebek çıkardım. Gerçekten büyük bir kelebekti. Kişi mangal yaparken kulağına girmiş, tabii geri çıkamıyor. Kanat çırptıkça ileri gitmiş" dedi. Sinek, karınca gibi canlıların sık görüldüğünü ve kulağa kaçan canlılar olduğunu söyleyen Şaşoğlu, "Cansızlarda ise yine Düzce’ye özgü fındık dalı parçası, bizim kılçık otu dediğimiz ilerleyen bir ot çıkardım"ifadelerini kullandı.
Çocuklarda oyun hamurları, saat pili gibi eşyalar çıkardığını ve en tehlikelisinin saat pili olduğunu söyleyen Ali Fuat Şaşoğlu, koca bir kelebeğin kulak zarının üstünde çırpınırken hastayı çok rahatsız ettiğini ve bu nedenle hastanın klinik bahçesinin duvarından atlayarak bir an önce çıkarılmasını istediğini de anlattı. Dr. Şaşoğlu, "Yine bir hastam olmuştu. Yabancı cisim olarak değil ama kulağına ilaç damlattığını sanıp yapıştırıcı damlatmış. Kulak bir kitle halinde hareket ediyordu. O da ilginçti” diyerek sözlerini noktaladı.
Bir erkek kulağa kaçan. Kaynak: Flickr, CC BY-NC-ND Steves Wildlife)
Bir kaç derin konudan sonra doğa hayatına dair yanlış inanışlardan birisini daha yalan olarak savalım
Böcek fobisi olanların kulağakaçan isminden bile ne kadar rahatsız olduğunu , hele ki kulağakaçanın o arkasındaki kıskacıyla boy göstermesinin yaratacağı tepkiyi az çok tahmin edebiliyorum. Zira böceklerin sevimli canlılar olmadığını kabul ediyorum.
Öte yandan böcekler canlı bilimiyle ilgilenenlerin ilgisini pek çok yönden çekmeye muktedirdirler: Verimlilikleri, kabiliyetleri, uzmanlıkları, yaşamları vb.
Kulağakaçan böceğinin ise ismi çok cazip. İngilizcede Earwig, yani Kulak yaratığı olarak anılan Forficula Auricularia, eklembacaklıların deri kanatlılar takımından hem otçul hem de etçil bir tür. Menşei Avrupa ve Batı Asya olarak tahmin edilen tür, bugün Amerika kıtasında da görülüyor.
Halk arasında yaygın olan inanışa göre kulağakaçanlar, kulaktan beyne girerler ve beyinde yuva yapıp keyif çatarlar. Fakat böylesine bir senaryo ancak La Fontane fablında Ağustos böceğine nispet yapmak için olurdu.
lerin Avrupasına baktığımızda Kulağakaçanın kötü bir şanı olduğunu görüyoruz. O dönemde kulağakaçanı ihtiva eden bir yayında onun kulaktan içeri girdiği, bulduğu bir yerde demirleyip orayı yiye yiye içeriye kadar gittiği ve en nihayetinde de çıldırmaya sebep olduğu yazıyor (1).
Bir dişi kulağakaçan. Kaynak: Flickr, CC BY-NC-ND seafoodplus.info
Kulağakaçan böceğinin bir çok kültürde kulakla ilişkilendirilmesinin muhtemel bir sebebi, böceğin arkasındaki kıskacıyla beraber, çok eski zamanlardan beri kulak delmeye yarayan antik bir alete benzemesidir. Dişisinin ayrı, erkeğinin ayrı tipte kuyruk uzantıları olan kulağakaçanın erkeğinin kıskaçları aynı zamanda da makasa benzer ve bu benzerlikten dolayı İtalyancada kulağakaçan böceğine verilen isim forbicina, yani küçük makas anlamına gelirken, İspanyolcada verilen iki isim contraplumas ve tijereta, sırasıyla çakı ve makas darbesi anlamlarına gelir (2). En az altı Avrupa dilinde bu böyledir (3).
Ben de işte tam bu satırları yazarken bizdeki Kulağakaçan kelimesinin kulakta delik açan alet ile bir benzeşim kurularak, kulak-açan kelimesinden türetilip türetilmediğini merak ettim. TDK Büyük Sözlükte kulakaçan diye aratıldığında, Bolu, Düzce yöresinde bu böceğin kûlakaçan olarak anıldığını görüyoruz. Küpe takmak Anadoluda da çok eski bir gelenek olduğuna göre, tıpkı Avrupa dillerinde olduğu gibi belki de kulak deliği açmakta kullanılan alete benzerliği bu böceğin ismine kaynaklık etmiş olabilir. (4)!
Kulağakaçanın kulağa benzer kanadı. Erkek kulağakaçanların kıskacı, dişi kulağakaçanların makası var. Resim kaynak: Wikipedia.
Bir şekilde kulakla ilişkilendirilmesinin ikinci bir muhtemel sebebi de derikanatlı bu türün arada bir açtığı kanadının kulağı andırması olabilir (5). Zira derikanatlılar takımından bu türün oldukça estetik kanatları vardır ve hakikaten de bir kulak kepçesinin şeklini andırırlar (Bkz: Soldaki illüstrasyon). Tüm hakları saklı olduğu için burada kullanmadığım bir resim için bağlantıya tıklayınız.
Peki kulağakaçanlar hiç mi kulağa kaçmaz?
Böceklerin nemli, sıcak bir delik olan dış kulak kanalını şöyle bir denemek istemeleri oldukça anlaşılabilir bir durumdur. Bizler de zaman zaman soğuk havadan kaçınmak için bir yerlere sığındığımıza göre onların da kulağı cazip bulmaları için bir çok sebep olabilir. Kulağakaçan gibi sürünen, nemli ve karanlık ortamlarda yaşayan bir türün -ki benzer binlerce tür vardır- arada bir aklına esen üyelerinden birinin, kuru ve aydınlıkta yaşayan böceklere nazaran kulakları bir kalem daha fazla tercih ettiğini de varsayabiliriz ama bu ne kulağakaçanın kulaklara sık sık kaçtığı gibi bir önermeyi doğrular, ne de onun beyne yerleştiği gibi bir efsaneyi haklı çıkartır.
Kulağakaçanın gerçekten de kulağa kaçtığına dair kayda geçmiş bir kaç vaka var (3). Ancak kayda geçmiş olan vakalar diğer böceklerin kulağa girme vakalarından oranca fazla değil. da yazılan eski bir doğa tarihi güncesi ise efsaneye biraz daha yenik düşmüş ama akılcılığı elden bırakmayarak böceğin panik halindeyken saklanacak delik araması halinde kulağa kaçabildiğini söylemiş (6) ama kayıtlı bir örnekten bahsedilmiyor.
Siz yine de böcekleri sevin.
Kaynaklar:
(1) Susan Scott, Craig Thomas. Pests of Paradise: First Aid and Medical Treatment of Injuries from Hawaiis Animals. University of Hawaii Press: Singapur.
(2) John Lloyd, John Mitchinson. Cahillikler Kitabı. NTV Yayınları: İstanbul.
(3) J. R. Fisher. Earwig in the Ear. West J Med. August; (2):
(4) seafoodplus.info?kelime=kul%E2ka%E7an&kategori=derliste&ayn=dzn
(6) Endangered Wildlife and Plants of the World Ansiklopedisi. 4. Cilt. Earwig maddesi.
(6) James Cundall. Everyday Book of the Natural History. Frederick Warne and Company: Londra.
BeğenYükleniyor