Son Güncellenme:
LinkedinFlipboardE-postaLinki KopyalaYazı Tipi
Bir iki tombul tekir
Camdan bakar
Başına takar
Hop hop, altın top
Mustafa, Mıstık,
Arabaya kıstık,
Üç mum yaktık,
Seyrine baktık.
Leylek leylek havada,
Yumurtası tavada,
Gel bizim hayata,
Hayat kapısı kitli,
Leyleğin başı bitli.
Kuzu kuzu me
Bin tepeme
Haydi gidelim
Ayşe teyzeme.
Yağ yağ yağmur,
Teknede hamur,
Bahçede çamur,
Ver Allahım ver,
Sicim gibi yağmur.
Karga karga gak dedi,
Çık şu dala bak dedi,
Karga seni tutarım,
Kanadını yolarım.
Portakalı soydum,
Başucuma koydum.
Ben bir yalan uydurdum,
Duma duma dum.
Duma duma dum.
Öğretmeni kandırdım,
Kandırdım.
Oooo..
İğne battı,
Canımı yaktı,
Tombul kuş Arabaya koş.
Arabanın tekeri,
İstanbulun şekeri.
Hop Hop altın top,
Bundan başka oyun yok.
Çan çan çikolata,
Hani bize limonata?
Limonata bitti,
Hanım kızı gitti.
Nereye gitti?
İstanbula gitti.
İstanbulda ne yapacak?
Terlik pabuç alacak.
Terliği pabucu ne yapacak?
Düğünlerde,
Şıngır mıngır oynayacak.
Ayşe Hanımın keçileri,
Hop hop hopluyor,
Arpa, saman istiyor,
Arpa, saman yok,
Kilimcide çok.
Kilimci kilim dokur,
İçinde bülbül okur.
İki kardeşim olsa,
Biri ay, biri yıldız,
Biri oğlan, biri kız,
Hop çikolata çikolata,
Akşam yedim salata,
Seni gidi kerata.
Mini mini birler,
Çalışkandır ikiler,
Mavi gözlü üçler,
Dayak yiyen dörtler,
Misafirdir beşler,
Altılar, altınımı çaldılar,
Yediler, yemeğimi yediler,
Sekizler, semizdirler,
Dokuzlar, doktor oldu,
Onlar bizi okuttu.
Ebe ebe gel bize
Uzaktan vur elimize
Eğer vuramazsan
Ebesin ebe
Bir, iki, üç, dört, beş, altı, yedi,
Bunu sana kim dedi?
Diyen dedi on yedi
Yağlı böreği kim yedi?
Pazara gidelim,
Bir tavuk alalım,
Pazara gidip,
Bir tavuk alıp ne yapalım?
Gıt gıdak diyelim.
Happur huppur,
Happur, huppur yiyelim.
Bir iki üç
Söylemesi güç
Sana verdim bir elma
Adını koydum Fatma
Hop hop hop
Bir büyük altın top
Altı kere altı otuz altı
Dedemin sakalı yolda kaldı
Sakalını aldı dereye attı
Dedem sakalsız kaldı
Evli evine
Köylü köyüne
Evi olmayan
Sıçan deliğine
Ooooo
İğne iplik
Derme diplik
Çelik çubuk
Sen çık.
Nacak sapına
İki kes
Bir sana
Biri de bana
Kızın adı Hediye
Ekmek vermez kediye
Kedi gider Kadıya
Kadının kapısı kitli
Hediyenin başı bitli
El el epenek
Elden düşen kepenek
Kepeneğin yarısı
Keloğlanın karısı
Karnım aç
Karnına kapak aç
Değirmene kaç
Değirmenin kapısı kitli
Heybaşı bitli
Değirmene girdi köpek
Değirmenci vurdu kötek
Geldi yedi köpek
Hem kötek
Hem yedi köpek
Ali dayının keçileri
Kıyır kıyır kişniyor
Arpa saman istiyor
Arpa saman yok
Kilimcide çok
Kilimci kilim dokur
Çarşıya gittim
Eve geldim hanım yok
Bebek ağlar beşik yok
Çorba taşar kaşık yok
Ali baba öldü tabut yok
Hakkı hakkının hakkını yemiş.
Hakkı Hakkıdan hakkını istemiş.
Hakkı Hakkıya hakkını vermeyince
Hakkı da Hakkının hakkından gelmiş.
Hasan Hasan
Helvaya basan
Kapıyı kıran
Kızı kaçıran
Küçük dostum gelsene
Ellerini versene
Ellerimizle şap şap
Ayaklarımızla rap rap
Bir şöyle, bir böyle
Dans edelim seninle.
Sağ elimde beş parmak,
Sol elimde beş parmak
Say bak, say bak, say bak.
Hepsi eder on parmak.
Sen de istersen saymak
Say bak, say bak, say bak.
Hepsi eder on parmak.
Ali baksa dum dum
Sakalına kondum
Beş para buldum
Cebime koydum
Kuzu kuzu mee
Bin tepeme
Haydi gidelim
Hacı dedeme
Hacı dedem hasta
Mendili bohça
Kendisi hoca
-Komşu, komşu !
-Hu, hu!
-Oğlun geldi mi?
-Geldi
-Ne getirdi?
-İnci, boncuk.
-Kime, kime?
-Sana, bana.
-Başka kime?
-Kara kediye
-Kara kedi nerede?
-Ağaca çıktı
-Ağaç nerede?
-Balta kesti
-Balta nerede?
-Suya düştü.
-Su nerede?
-İnek içti.
-İnek nerede?
-Dağa kaçtı.
-Dağ nerede?
-Yandı, bitti kül oldu
Kapıdan tavşan geçti mi?
Geçti
Tuttun mu?
Tuttum
Kestin mi?
Kestim
Tuzladım mı?
Tuzladım
Pişirdin mi?
Pişirdim
Bana ayırdın mı?
Ayırdım
Hangi dolaba koydun?
Çık çık dolaba koydum
Haydi, al getir
Getiremem
Neden getiremezsin?
Kara kediler yemiş.
Vay vay, miyav
Nerden gelirsin?
Zikzak kalesinden.
Ne gezersin?
Açlık belasından.
Nerde yattın?
Beyin konağında.
Altına ne serdiler?
Perde.
Desene kupkuru yerde.
Bıyıkların neden yağ oldu?
Bıldırcın eti yedim.
Bıldırcın yağlı mıydı?
Gökte uçarken gördüm.
Saçların neden ağardı?
Değirmenden geldim.
Değirmen dönüyor mu?
Zımbırtısını duydum.
Ayakların neden ıslandı?
Çaydan geçtim.
Çay derin miydi?
Köprüyü dolaştım,
İşte geldim sana ulaştım.
Bir cam
İki cam
Üç cam
Dört cam
Beş cam
Altı cam
Yedi cam
Sekiz cam
Dokuz cam
On cam
Bu da benim seafoodplus.infoe develeme
Evvel altı elma yedi
Seren sekiz serçe dokuz
Tarmanın topu kara
A devenin çatı kara
Ebe ebe nerede
Su doldurur derede
Dere boyu çalılık
Derede olur balık
Şu ebe de ne alık
Oltamı attım,
Balığı tuttum.
Balık suya dalamaz,
Ebe beni bulamaz.
Bir, iki, üç, dört, beş, altı, yedi
Bunu kim dedi,
Diyen dedi on yedi,
Yağlı böreği kim yedi?
Ellerim tombik tombik,
Kirlenince çok komik
Kirli eller sevilmez
Güzelliği görülmez
Dişlerim bakım ister
Hele saçlar, hele scalar
Uzayınca tırnaklar
Kirlenince kulaklar
Bize pis derler, pis derler
Türkçe ilk atasözü örneklerine Orhun Yazıtları'nda, Kâşgarlı Mahmut'un Divân-ü Lügati't Türk'ünde ve Dede Korkut Hikâyeleri'nde rastlanmaktadır.
Kuşaktan kuşağa ve kulaktan kuylağa aktarılarak günümüze kadar gelen bu sözler, sözlü edebiyatın temelinde önemli bir yer teşkil ederken birbirinden ilginç sözlerle de eğitici ve öğretici bir yapıya sahip.
Tüm dünyada ulusların atasözlerinin benzerlik göstermesi ve pek çogunun müsterek kullanılması ise siyasî, sosyal, kültürel, dinî ve ekonomik açıdan yüzyıllar boyunca karsılıklı etkileşim içinde olmalarının bir sonucu.
Dünyanın neresine giderseniz gidin ortak sözleri dinlediğinize şahitlik edebilirsinizBu rastlandı da anormal bir durum değil. Nasıl mı? İşte örnekler:
Zamanındaki bir dikis ileride dokuz defa dikmekten kurtarır. (İngiliz)
Bir misal yüz nasihat. (Urdu)
Seytan aciz kalınca, kadını elçi gönderir. (Rus)
Kadının sofusu, seytanın maskarasıdır. (Türk)
Bir musibet bin nasihatten yegdir. (Türk)
Yagmur yagarken küpünü doldur. (Orta Asya)
Yagmur yagarken küpleri doldurmalı. (Türk)
Uzaktaki menzile erismek istiyorsan atını yavas sür. (Azerbaycan)
Acele ile menzil alınmaz. (Türk)
Kadınlarla ilgili farklı milletlerin atasözlerine yansıyan ortak temalar ise dikkati çekiyor.
Seytan kadın yutsa hazmedemez. (Polonya)
Bir kadın öldügü zaman dünyadan bir kavga eksilir.(Almanya)
Kadın mükemmel bir seytandır. (Fransız)
Kadını sırdas eden tellal aramaz. (Türk)
Tercüme faaliyetlerinin en yaygın olduğu ve Türk edebiyatının Batı kültüründen en çok esinlendiği dönem olan 19 ve nci yüzyıllarda ataböslerinin benzer kalıplara oturması hiç de şaşırılacak durum değil. Öyle ki o dönem başta olmak üzere ünlülerin sözleri de çevirilere konu olurken ortak mesaj kaygısının da ön planda olduğu dikkatlerden kaçmaz:
Tekdir ile uslanmayanın hakkı kötektir. (Ziya Pasa)
Olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi. (Kanuni Sultan Süleyman)
Altın prangalar demir olanlardan çok daha kötüdür. (Gandhi)
Ey hekim, kendini iyi et. (HZ. İsa)
Hoslanmadıgına sabretmedikçe hoslandıgını ele geçiremezsin. (HZ. İsa)
Sabır imanın yarısıdır. (HZ. Muhammed)
Ya hayır söyle ya sus. (HZ. Muhammed)
Misafirlik üç gündür, bundan fazlası sadakadır. (HZ. Muhammed)
Veren el alan elden üstündür. (HZ. Muhammed)
Borç agır bir yüktür. (HZ. Muhammed)
Evlilik ihmal edilmemiş:
Türk atasözleri ve deyimlerinde evlilik kurumu değişik yönleriyle ayrıntılı olarak işlenmiştir.
“Bekâr gözü kör gözü”
“Bekârın parasını it yer, yakasını bit”
“Bekârlık maskaralıktır”
“Varsa eşin rahattır başın, yoksa eşin zordur işin”
“Evlenenle ev alana (yapana) Allah yardım eder”
Eş seçme aşamasına müdahale eden atasözleri
Atasözü eş seçmede kız ve erkek çocuğu serbest bırakmayı öngörüyorsa da, genelde atasözlerinde gençlerin evlenmelerine müdahale edildiği gözlenir:
“Kızı kendi havasına bırakırlarsa ya davulcuya varır, ya zurnacıya”
“Kızı kendi keyfine koysalar çalgıcıya varır”
“Ergen gözü ile kız alma, gece gözü ile bez alma”
Kerdişlik duygusu ihmale gelmez:
“Allah kardeşi kardeş, keselerini ayrı yaratmış”
“Kardeş kardeşin ne öldüğünü, ne onduğunu ister"
“Kardeş kardeşi bıçaklamış, dönmüş yine kucaklamış”
“Dost kazan, anan düşman doğurur”