kuranı kerim ilk nerede indirilmiştir / İlk yazılan Kuran-ı Kerim bulundu mu? - Son dakika dünya haberleri – Sözcü

Kuranı Kerim Ilk Nerede Indirilmiştir

kuranı kerim ilk nerede indirilmiştir

İlk yazılan Kuran-ı Kerim bulundu mu?

İngiltere'nin Birmingham Üniversitesi'nde bulunan ve en az 1370 yıllık olduğu düşünülen Kuran-ı Kerim hakkındaki incelemeler sürüyor.

Sozcu.com.tr

Yayınlanma: 09:44 - 25 Aralık 2015 Güncellenme:

İlk yazılan Kuran-ı Kerim bulundu mu?

Temmuz ayında İngiltere’nin Birmingham Üniversitesi kütüphanesinden tesadüfen keşfedilen ve karbon testi  yapıldıktan sonra en az 1370 yıllık olduğu anlaşılan, ve günümüze ulaşabilen ilk Kuran-Kerim olduğu düşünülen kutsal metin sayfaları hakkındaki birçok farklı görüş ortaya atıldı.

Yapılan incelemeler, el yazması bu sayfaların kaynağı hakkında çok daha büyük soru işaretlerini gündeme getirdi. Dünyanın farklı kesimlerinden konuya yapılan tepkiler, durumun açıklanandan çok daha önemli olduğunu gözler önüne seriyor.

Yapılan tahliller, parşömenin yüzde 95 olasılıkla, 568 ile 645 yılları arasındaki dönemden kalmış olduğunu gösteriyor. Buna göre, bulunan Kuran-Kerim sayfalarının, Hz. Muhammed’in 632 yılında ölümünden sonra halifelik görevine başlayan Hz. Ebubekir tarafından kitaplaştırılan ilk Kuran-ı Kerim’e ait olabileceği iddia ediliyor. Bu ise, İslamiyet ve Müslümanlar açısından bugüne kadar yapılmış en büyük keşif olabilir.

El yazması Kuran sayfalarının, Birmingham Üniversitesi’ne ulaşmadan önce, Mısır’ın en eski camisi olan Fustat şehrindeki Amr bin el-Âs Camiinde yer aldığı biliniyor.

Birmingham’a ulaşan sayfaların, Mısır’ın Fustat şehrinde yer alan tarihi Amr bin el-Âs Camiinden getirildiği düşünülüyor.

ESERİN BİR KISMI PARİS’TE BULUNUYOR

Araştırmacılar, Birmingham Üniversitesi’nde bulunan el yazması Kuran-ı Kerim’in, Paris’teki Fransız ulusal kütüphanesi Bibliotheque Nationale de France’de yer alan el yazmalarının parçası olduğunu ileri sürüyor. Fransa ulusal kütüphanesi, bu konuda Kuran tarihçisi Francois Deroche’nin görüşüne yer veriyor. Deroche, her iki el yazmasının da aynı eserin parçası olduğu konusunda hemfikir. Paris’teki el yazması Kuran-ı Kerim sayfalarının kaynağının da Mısır’daki Amr bin el-Âs Camii olduğu biliniyor.

Paris’e getirilen parçaların, 19. yüzyılın başlarında Napolyon ordularının işgali altındaki Mısır’da konsolos yardımcılığını yapan Asselin de Cherville tarafından Fransa’ya getirildiği düşünülüyor.

Deroche, 1820’lerde Asselin de Cherville öldükten sonra eşinin el yazması birçok eseri İngiltere kütüphanesine satmaya çalıştığını, ancak daha sonrasında tüm eserlerin Fransa ulusal kütüphanesine konulduğunu belirtiyor.

SAYFALARIN BİR KISMI ANTİKA PAZARINA DÜŞMÜŞ

Kuran tarihçisi Deroche, 19. yüzyıl sonunda bazı el yazmalarının Fustat’taki Amr bin el-Âs Camiinden alınıp, Kahire’deki ulusal kütüphaneye taşındığını belirtiyor. Bu süreçte bazı kopyaların da, asıllarından ayrılıp antika pazarına düştüğü iddia ediliyor. Bu süreçte İngiltere’ye ulaşan kopyaların 1920’lere kadar birçok kez satıldığı, ancak Alphonse Mingana’ya ulaştıktan sonra Birmingham Üniversitesi’ne getirildiği düşünülüyor.

Esasen bir Suriyeli olan Alphonse Mingana, günümüzde Irak sınırları içerisinde yer alan Zakho kentinde doğdu. Varlıklı İngiliz ailesi Cadbury tarafından fonlanan Mingana, Ortadoğu’da antika topladığı bir tura çıktı.

Deroche, batılı koleksiyonerlerin elindeki birçok parçanın da hala gün yüzüne çıkmadığını belirtiyor.

Aslında tüm ipuçları ve bilgiler birbiriyle eşleşiyor olsa da, Birmingham Üniversitesi’ndeki keşif, tartışmaları beraberinde getiriyor. Radyokarbon testi, kütüphanedeki el yazmalarının 568 ve 645 yılları arasında yapıldığını ortaya koyuyor. Bu da en geç, Hz. Muhammed’in ölümünden 13 yıl sonraya denk geliyor.

‘YAZAN KİŞİ HZ. MUHAMMED’İ TANIYORDU’

Birmingham Üniversitesi Hristyanlık ve İslam profesörlerinden David Thomas ise, “Bunları yazan kişi muhtemelen Hz. Muhammed’i de tanıyordu” şeklinde konuştu.

Fakat bu bilgi, dönemin dil kullanımı ve yazım şekli ile örtüşmüyor.

Londra’daki Doğu ve Afrika çalışmaları araştırmacılarından Mustafa Şah, çizgisel kanıtların, gramer işaretlerinin ve mısraların ayrılma biçiminden yola çıkılarak bu el yazmalarının daha ileri bir tarihe ait olduğunu ileri sürüyor. Şah’a göre erken dönem Arapça ile Birmingham Üniversitesi’nde bulunan el yazısı Arapça metinler birbiriyle örtüşmüyor.

Öte yandan Profesör Deroche, radyokarbon testlerinin, tarihi bilinen birçok ürünün tarihini yanlış verdiğine dikkat çekiyor.

Ancak testi yapan Oxford Üniversitesi, test sonuçlarının doğru olduğu konusunda ısrarcı ve testin arkasında duruyor.

Birmingham Üniversitesi kütüphanesinde el yazması Kuran’dan sadece 2 sayfa yer alıyor. Eserin tamamının ise 200 sayfa civarında olduğu tahmin ediliyor.

Mustafa Şah, 1990’lara kadar 8. yüzyıla kadar yazılı bir bütün halinde Kuran-ı Kerim’e rastlanmadığını belirtiyor. Ancak Paris’teki ve Londra’daki el yazmaları bunun tam tersini kanıtlar nitelikte…

Birmingham Üniversitesi Hristyanlık ve İslam profesörlerinden David Thomas

İDDİALAR DOĞRUYSA NE OLACAK?

Peki Birmingham Üniversitesi’ndeki el yazmalarına yapılan karbon testi doğruysa ne olacak?

David Thomas, bunun tarihi bir an olacağını belirtiyor. Thomas, yazılan Kuran-ı Kerim’i kimin organize ettiği ve kaynaklarının ne olduğu gibi konuların tartışmaya açılacağını söylüyor.

Kuran’ın yazılı hale gelmesi, Hz. Muhammed’in ölümünden sonra 632 ve 634 yılları arasında halifelik yapan Hz. Ebubekir dönemine geldiği biliniyor.

İslam konusunda çalışan birçok araştırmacı, Birmingham’da keşfedilen Kuran’ın sayfalarının ilk Kuran’a ait olduğu ve bunun İslam çalışmaları konusunda bir ‘devrim’ olduğu konusunda hemfikir.

Öte yandan üzerinde el yazısı bulunan ve hayvan derisinden yapılan parşömenlerin bu tarihlerde üretildiği, yazının ise 650 ve 655 yılları arasında yazıldığı da düşünülüyor. Bu tarih ise 644 ve 656 yılları arasında görev alan Hz. Osman’ın halifelik dönemine denk geliyor. Hz. Osman’ın, o döneme kadar yazılan tüm Kuran’lara bir standart getirmeye çalıştığı ve revize ettiği Kuran-ı Kerim’leri Müslüman topluluklara gönderdiği
biliniyor.

Bu teorilerin hiçbirini kanıtlamak ya da reddetmek mümkün değil.

Birmingham Üniversitesi kütüphanesinden bir doktora öğrencisinin, koyun veya keçi derisinden parşömene yazılmış olan kitabın parçalarını dikkatle incelemesinden sonra, karbon 14 tarihleme yöntemi uygulanması kararlaştırılmış ve büyük heyecan uyandıran, bu yazıların bugüne dek ulaşmış en eski Kur’an-ı Kerim’e ait olabileceği sonucu ortaya çıkmıştı.

Çeviri: Seda TÜRKOĞLU

AfrikaArapçaFransaHz. MuhammedİngiltereIrakİslamkarbonMısırMüslümanOrtadoğuParis

kaynağı değiştir]

Bu dönemde ahlak ve ibâdetler dışında insanlar ve toplumlar arası ilişkilerle ilgili düzenlemeler de Kur'an'da yerini alır.[27][28][29] Çünkü İslam toplumunda bu hükümleri uygulayacak yeterli askeri ve yaptırım gücüne ulaşılmıştır. İslami literatürde adına sebeb-i nüzul denilen olaylar ve sorunları çözümleme ve yönetme amacıyla şer'i hukukun kuralları, anlaşmalar, barış ve savaş (cihad) ayetleri bu kapsamda değerlendirilebilir. Bu dönemde Muhammed yönetiminde, küçük bir site İslâm Devleti, Medine'de oluşmuştur.[30]

Tarih ve arkeoloji araştırmaları[değiştir kaynağı değiştir]

İslam geleneğine göre, daha sonraları Kur'an'ı oluşturmak üzere derlenen vahiyler, Muhammed'e 610 yılında, Ramazan ayının Kadir Gecesi'nde, Mekke yakınlarındaki Nur Dağı'nda bulunan Hira Mağarası'nda, inzivada iken inmeye başlamıştır. Vahiylerin 13 yılı Mekke, 10 yılı da Medine döneminde olmak üzere 23 yıl sürer.[24][25] Buna göre Mekke'de gelen vahiyler "Mekkî", Medine'de gelen vahiyler ise "Medenî" olarak isimlendirilir. İnanca göre Muhammed'e inen ilk vahiy, Kur'an'ın 96. suresi olan Alak Suresi'nin ilk beş ayetidir.

Yaratan Rabbinin adıyla oku! O, insanı alaktan (asılıp tutunan zigottan) yaratmıştır. Oku! Kalemle (yazmayı) öğreten, insana bilmediğini bildiren Rabbin sonsuz kerem sahibidir. (Alak Suresi: 1–5)

Alman yazar en:Theodor Nöldeke, Kur'an'daki sureleri sınıflandırırken Mekkî surelerden Medenî surelere geçişte, kitabın üslubunun kısa ve şiirsel anlatımlardan daha uzun ifadeler içeren "nesir" diline evrilmesini esas almıştır.[26]

Mekke dönemi (610–622)[değiştir kaynağı değiştir]

Bugünkü Kur'an sureleri sure ve ayetlerin yazılış (İslami literatürde iniş) sırasına göre değil, Fatiha dışında kabaca surelerin uzunluğuna göre dizilmişlerdir. Kur'an'a kronolojik sıraya uymayan bugünkü şeklinin Osman zamanında verildiğine[95] ve çoğaltılarak değişik şehirlere dağıtıldığına inanılmaktadır. Bununla birlikte bilinen en eski el yazmalarından olan Sana'a el yazmalarından incelenen 926 parçanın %22'si bilinen Kur'an'dan tamamen farklı bir yazılış, linguistik ve surelere ait diziliş farkı sunmaktadır.[96]

648'de Ermenistan ve Azerbaycan'ın fethinde Şamlı ve Iraklı askerlerin farklı okuyuşları tartışma ortaya çıkardı. Bu tartışma üzerine Huzeyfe bin Yemân, Halife Osman bin Affan'a başvurarak bu durumun düzeltilmesini, ihtilafın ortadan kaldırılmasını istedi. Bunun üzerine Osman bin Affan, Zeyd bin Sâbit'i tekrar görevlendirerek, Ebû Bekir'in emriyle derlenmiş olan Kur’ân'ın çoğaltılmasını emretmiş ve çoğaltılan mushaflar çeşitli İslam merkezlerine gönderilmiş,[97] bunun ile farklılık gösteren diğer mushaflar yakılmışlardır.[98] Böylece, Muhammed'in ölümünden sonra 20 yıl içinde Kur'an'ın derlenip yazıya geçirilmesi ve çoğaltılması yapılmıştır.[99][100]

Tılsımlı tunik (15-16. yy, Kuzey Hindistan, Metropolitan Müzesi)
Ehli Beyt/Şii iddiaları
Bunlardan en önemlisi Kur'an'ın toplanması esnasında ehli beytin faziletleri ile alakalı bazı parçaların Osman mushafına alınmadığı yani Kur’an’ın tahrif edildiği iddiasıdır. Şehristânî ilaveten aslında Ahzab suresinin Bakara suresine denk 300 ayetlik bir sure olduğunu ve recm âyetinin de onda bulunduğu ifade ederek, bu suredeki pek çok ayetin ridde savaşlarında kaybolduğuna dair bir dizi rivayete yer verir.[94]

Emeviler dönemi[değiştir

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir