kuranı kerim türkçe meali okumak sevap mı / Kur’anı Türkçe tercümesinden okumak uygun mu?

Kuranı Kerim Türkçe Meali Okumak Sevap Mı

kuranı kerim türkçe meali okumak sevap mı

T&#;rk&#;e Kuran okumak sevap

Haberin Devamı

Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Nuri Yılmaz, Türkçe ibadet tartışmalarına açıklık getirdi. Yılmaz, Din İşleri Yüksek Kurulu'nun ‘‘ibadetin bugüne kadar uygulanageldiği biçimde yapılması gerektiği’’ kararına vardığını ancak Kuran'ın Türkçe okunmasının çok sevap olduğunu bildirdi.

Din İşleri Yüksek Kurulu, ‘Kuranı Kerim’in tercüme, meal ve açıklamalarını okumanın çok sevap ve genel anlamı ile ibadet olduğuna, ancak herkesin kendi konuştuğu dil ile ibadet yapmaya kalkışmasının Peygamberimizin öğrettiği ve bugüne kadar uygulana gelen şekle ters düşeceği gibi içinden çıkılmaz birtakım tartışmalara da yol açacağına' karar verdi.

Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Nuri Yılmaz, dün yaptığı yazılı açıklamada, ‘Türkçe ibadet’ ve ‘Kuran’ın namazda Türkçe tercümesinin okunmasına dair' tartışmalara dikkati çekerek, bu amaçla konuya Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu'nda ele aldıklarını bildirdi. Yılmaz'ın açıklamasına göre, Kurul'un, 4 Aralık'ta yaptığı toplantıda oybirliğiyle aldığı kararda, bütün ilahi kitapların, onları insanlığa tebliğ ile görevlendirilen peygamberlerin konuştukları dil ile indirildiği kaydedildi. Hz. Muhammed'in Arapça konuştuğu için Kuranı Kerim'in de Arapça olarak indirildiği belirtilen kararda, şu görüşlere yer verildi:

‘‘Kuran sadece Araplar ve Arapça'yı bilenler için değil, bütün insanlara hakkı ve hakikati öğretmek, hidayet ve gerçek saadet yolunu göstermek için indirilmiştir. Bunun gerçekleşebilmesi için de Kuranı Kerim'in bildirdiği ilahi gerçek ve öğütlerin, herkese, bütün insanlığa tebliğ edilmesi, herkes tarafından öğrenilmesi gerekir.Kuran'ın başka dillere tercüme edilmesine, açıklamalarının yapılmasına kesin ihtiyaç hatta zaruret vardır.’’Ancak açıklamada, ebedi ve hissi yönü bulunmayan bazı kuru ifadeler dışında, hiçbir tercümenin aslının yerini tutamayacağı ve her bakımdan aslına tam bir uygunluk sağlanamayacağı kaydedilerek, şöyle denildi:

‘‘O halde Kuranı Kerim gibi ilahi belagat ve icazı haiz bir kitabın aslı ile tercümesi arasındaki fark, yaratan ile yaratılan arasındaki fark kadar büyüktür. Diğer taraftan, yüzleri aşan tercüme ve meal arasından din ve vicdan hürriyetini zedelemeden, üzerinde birlik sağlanacak birisinin namazda okunmak üzere seçilmesi ve bunu herkesin benimsemesi mümkün görülmemektedir.’’Açıklamada, Türkçe namaz ile Türkçe duanın birbirine karıştırılmaması gerektiği de ifade edilerek, duanın kulun Allah'tan istekte bulunması olduğu, bunun da herkesin konuştuğu dil ile yapılmasından daha doğal birşey olamayacağı kaydedildi.

Kur&#;anı Okumak ile Mealini okumanın sevabı aynı mıdır?

Kur&#;anı Okumak ile Mealini okumanın sevabı aynı mıdır?

islami17
Kur&#;an-ı Kerim okumak çok güzeldir.
Huzur verir, bazende duygulandırır.
Okuyanlardan, hatim indirenlerden Allah razı olsun.
Ancak ben Türkçe mealini okuyorum daha iyi anlamak için;
Acaba savabı aynı mıdır???
Kur&#;an Türkçe de hatim edilebilir mi???

Hocalarım cevabınızı bekliyorum.
Şimdiden Allah razı olsun.:)


Cevap: Kur&#;anı Okumak ile Mealini okumanın sevabı aynı mıdır?

mumsema
Kur&#;anı okumanın sevabı, her harfe karşılık 10 sevap vardır. Fakat meal öyle değildir.
Meal sadece Kur&#;an anlaşılsın diye okunur. elbette sevabı vardır ama hiçbir zaman Kur&#;an ile kıyaslanamaz.
Meal okumak ile Kur&#;an ne kadar anlaşılabilirki kardeş.
Anlamak istiyorsanız mutlaka tefsir okumalısınız.
Allah&#;a emanet olun.


Yanıt: Kur&#;anı Okumak ile Mealini okumanın sevabı aynı mıdır?

islami17
Allah razı olsun Mumsema hocam ve Yazarow kardeşim.
Meal okuyorum ancak sadece bilgilenmek için. Sizinde dediğiniz gibi hatimi Arapça indirmem gerekiyor.
Kur&#;an&#;ı arapça okuyordum ama o kadar iyi değil, biraz daha ilerlemem gerek.:S
Allah yardımcımız olsun.
Selam ve duayla&#;


islami17
< Kur&#;an&#;ı Kerim&#;i latin harfleriyle okumak da aynı sevabı vermiyor Böyle bir bilgi de bulmuştum ben Yani illaki hatim için okuyacaksan arapça harflerle okuman lazım >

Allah razı olsun kardeş saolasın.
SELAMETLE&#;

Allah&#;a şükürler olsun! Tekrar okumaya başladım.
Yaklaşık 12 gün kadar oldu. Vesile olan kardeşlerimden Allah c.c razı olsun.
Selametle&#;


MaxiMilyan
Kuranın orjinalini okumak bambaşkadır
meal okuyp anlamaya da çalışılmalı


Kayıtsiz
Dediginiz bayagi seafoodplus.info önce ve önce anlami anlasilip tatbik edilmek fiile dokulmek için seafoodplus.info sevabini ikinci plana atmayin(Tabi dediginiz gibi tefsiri ile okunmalidir ne denmek istedigi oyle tam anlasilir). Bu orjinal Arapça lisanla okunmasin demiyorum ama anlama odakli olmaliki sevabi bollastirir daha fazladir. Hem yarari fazladir . Biri size dese Allah iniz size ne gonderdi mealini bilmesen ne diyeceksin. Bu yanlistir Kuranda dese egerki bilmesen Kuran yanlistir seafoodplus.infosi siz Kuran anlamadan nasıl musluman seafoodplus.infober okumustur orjinal hali ile ama su unutulmasinki kendisi arap lisanini na sahipti yani yani ne denilgini anliyordu. Bu yonu ile daha çok okunmalidir. Ki anlasilsin yapilmasa bile baskalarina seafoodplus.info diyecegim o ki siz anlamini hafife almissiniz bu konu uzerinde daha çok durulmasi seafoodplus.info iyisini Allah bilir


Kayıtsız Üye
Bence kur-an okumak arapça veya türkçe yada mealinden okumak aynıdır çünkü her odanın kapısı aynı salona çıkıyor bazı hocalar diyor arapça indirildi arapça okunmalı peki ozaman arapça indirildide illa Arapçadan okuyun diye bir ayet indimikide siz kafanıza göre bu milleti bu şekilde yonlendiriyorsunuz neye dayaniyorsunuz önemli olan okumak Allahın kitabini dile getirmek kardeşler bu manasindan veya türkçeden yada arapçadan sonuç olarak oku diyor Allahın adiyla ilk vahiy peygamberimize ben bilmiyorumki okumayı diyor ve oku diyor sizde okuyun ama öyle yada böyle ezbere söylenen sözlerle değil


Öner katranlı
Selamun aleykum

Hocam hayırlı akşamlar.
Arapça bilmediğim için kuran ı kerim okuyamıyorum,kuran ı kerimi türkçe olarak okumanın veya okumamanın fetvası
Rabbimiz katın da hükmü nedir.
Bana ne gibi fayda sağlar,

RABBİM YAR VE YARDIMCIMIZ OLSUN

Öner KATRANLI


imam
< kuran ı kerimi türkçe olarak okumanın veya okumamanın fetvası
Rabbimiz katın da hükmü nedir.
Bana ne gibi fayda sağlar, >
Kuranı Arapçasından öğrenmek, günde bir saatinizi ayırarak 2 hastada öğrenebilirsiniz.
Yani toplam 15 ders almanız yeterlidir. bu 7 saat sürer en faza ise 15 saat kişinin isteği ve zekasına bağlıdır Çünkü 3 saatte öğrenenleri de gördük.
&#;-
Arapça hiç bilmeen öğrenemeyen Kuran mahrum kalmamalı elbette. KUR&#;AN GÜL GİBİDİR. Gül&#;e bakma imkanı yoksa bari koklasın kokusundan nasiplensin.
Türkçe olarak okuyun ama asla meal ile yetinmeyin hiç bir şey anlamazsınız. en az DİYANET KURAN YOLU gibi kısa bir mealli tefsir okunmalıdır.
&#;&#;&#;&#;
Sevap konusu zaten çoktur yeter ki ihlas ile amel edin


Kayıtsız Üye
Kuranı arapça okuyarak anlayamazsın zaten, çünkü arapça bilmiyorsun. Kuran bize okuyup anlamamız için indirildi. Türkçe mealini okuman, anlaman için daha doğru. Bir de tefsir ile bunu desteklersen daha da fazla anlarsın. Meal ve tefsirini okuduktan sonra arapçasını öğrenip o şekilde okumakta faziletli.


Kayıtsız Üye
benceli senceli yorumları herkezin şahsı fikrini dgilde bu konu daha çok arastırmalıdır kesin ve net kaynaklardan tartışılmalıdır. ALLAHA SIGINMALIDIR .ben fetvamdan önce ALLAHA sıgınıyorum ve Arapça bilmeyen ögrenmesi zor benim için diyen kardeşim herkezin bir dili var ingilizceye cevrilmiş kur anlar bile var herkez kendi dilinde okusun diye . türk kavmi türkçe konuşur türkçe okur arap kavmi arapça konuşur arapça okur. sevabı aynıdır bence de oku emrine uyduysan kardeşlerim.. ALLAH TEALA BİZLERİ MERHAMETİNDEN RAHMETİNDEN YOLUNDAN NURUNDAN AYIRMASIN..


kuranı türkçe okumak sevap mıdır, kuranın mealini okumak sevap mı, kuranı kerim türkçe meali okumak sevap mı

Bu kategoride yer alan Canı yanan sabretsin hadisi sahih mi başlıklı yazımızı da okumanızı tavsiye ederiz.

Benzer Yazılar:

Kuran’ı mealinden okumak da hatim sevabı getirir

Şevket Kayabaş’ın, “Kuran-ı Kerim, mealinden okunup bitirilince hatim sayılır mı?” sorusuna Diyanet İşleri Başkanlığı şu cevabı veriyor: “Kuran-ı Kerim hem lafzı hem de manası ile Kuran’dır. Bu itibarla Kuran-ı Kerim mealleri, Kuran hükmünde değildir. Yüce Rabbimizin öğüt ve buyruklarını öğrenmek maksadıyla Kuran-ı Kerim meali ve tefsirini okumak güzel ve sevaplı bir iş ise de bunları okumakla hatim indirilmiş olmaz.”

Bu cevaptan tatmin olmayan Şevket Kayabaş, bize soruyor: “Anlamadan okuduğumda hatim indirilmiş sayılıyor da anlayarak okuduğumda neden sayılmıyor?” Okuruma cevabım şudur: Hatim indirmek ne farzdır, ne sünnettir. Önemli olan Kuran okumaktır. Kuran okumaktan maksat da anlamaktır. Mektup niçin gönderilir? Gönderilen kişinin anlaması için. Kuran da yüceler âleminden, insanlar okusunlar anlasınlar diye gönderilmiş bir Tanrı mektubudur. Anlamadıkları şeyi nasıl uygulayacaklar? Kuran’ın doğru meali de Kuran’dır.

HER ŞEY NİYETE BAĞLIDIR
Lafız (kelime kalıpları), sadece anlamı taşıyıcı, ikinci derecede bir elemandır. Yani mealinden okumak da hatim sevabı getirir. Her şey kulun niyetine ve içtenliğine bağlıdır. Dinde doğaya, mantığa aykırı bir şey olmaz. Size verilen cevabın mantıklı bir yanı yoktur. “Kuran, hem lafzı, hem manasıyla Kuran’dır” şeklindeki tanım da ne Kuran’a, ne de Peygamber sözüne dayanır. Bu tanım, kelamcıların tanımıdır, Allah’ın ve Peygamber’in tanımı değil. İmamı Azam, manayı asıl Kuran olarak görür, lafzı yani söz kalıplarını da tali bir unsur kabul eder. Bu bakımdan Kuran’ın anlamına uygun düşen önceki ilahi kitabın ayetlerini de Kuran kabul eder. Gerekçesi A’lâ Suresi’ndeki şu beyandır: “ Bu, elbette ilk sayfalarda da vardır: İbrahim’in ve Musa’nın sayfalarında.”

Burada Kuran ayetlerinin İbrahim ve Musa’nın sayfalarında var olduğu belirtilmektedir. İbrahim’in ve Musa’nın sayfaları, Tevrat’ın bölümleridir. Şimdi Tevrat’ta bulunan ayetler, eğer Kuran ayetlerine uyuyorsa onlar da Kuran’dır. Elbette Tevrat’ta bulunan Kuran’a uygun ayetler, Arapça değil, İbranicedir. Bundan çıkan sonuç, Kuran’ın mealinin, yani manasının Kuran olduğudur. Bu görüş, İmamı Azam’ın görüşüdür. Bakın 13 yüzyıl önce yaşamış Büyük İmam, meali Kuran sayıyor ama zamanla insanlar onun geniş görüşünden ne kadar gerilere düşüyorlar!


Sual: Meal okumak niye uygun değildir? Mealin hiç faydası yok mudur? Anadili Arapça olan, bizim mealden anladığımızı zaten anlıyor. Arapça bilmeyenin, meal okuyup, Arapça bilen Araplar kadar Kur’anı anlamasının ne sakıncası olur? Eğer meal okumak yanlışsa, Rusya, İslamiyet’e zararlı olan bir şeyi niye yasaklasın ki? Çağdaş bir meal yazılamaz mı?
CEVAP
Meal okumanın zararı, faydasından çok fazladır. Hattâ faydası zararının yanında solda sıfırdır. Merhum Nasreddin Hoca, (Bir damla bal için, bir çeki odun yenmez) diyor. Bir damla bal için, bir çeki odun yiyen ölmez, ama meal okuyup yanlış hüküm çıkaran imanını kaybedebilir. Tevbe etmezse, sonsuz Cehennemde kalır. Sonsuzun yanında milyonların, milyarın kıymeti olmaz.

Kur’an-ı kerimi anlamak, murad-ı ilahiyi anlamak demektir. Günümüzdeki meal anlayışı ise, yazarın, âyet-i kerimeden kendi anladığını bildirmesi demektir. Yani mealle, murad-ı ilahi öğrenilmiş olmaz, aksine o meali yazanın düşüncelerine esir olmuş oluruz. Kur’an mealini yazan yanlış yazmışsa, yazan da, okuyup kabul eden de küfre düşer. Kur'an-ı kerimi yanlış anlamak veya şüphe etmek imanı giderir. Mektubat-ı Rabbânî’deki hadis-i şerifte, (Kur'anı kendi görüşüne göre tefsir eden kâfir olur) buyuruldu. (Deylemî)

İşte bundan dolayı, Hazret-i Ebu Bekir Sıddık, peygamberlerden sonra insanların en üstünü olmasına rağmen, (Kur'an-ı kerimi kendi görüşümle tefsir edersem, beni hangi yer taşır, hangi gök gölgeler?) buyurmuştur. (Şir’a)

Muhammed Hâdimî hazretleri buyuruyor ki: Kur’an-ı kerime kendi görüşüne göre verdiği mânâ doğru olsa bile, meşru yoldan çıkarmadığı için, hata olur. Verdiği mânâ yanlışsa, kâfir olur. (Berîka)

Eğer herkes, Kur’an-ı kerimi doğru olarak anlasaydı, 72 sapık fırka ortaya çıkmaz, herkes doğru itikada sahip olur, Ehl-i sünnet itikadında olurdu. Herkes farklı anladığı ve farklı tercüme ettiği içindir ki, 72 sapık fırka meydana çıkmıştır. (Kur’an-ı kerim sağlam olduğu için, mealleri de sağlamdır) demek çok yanlıştır.

Hâlbuki 72 sapık fırkanın liderleri, âlim olmalarına rağmen, yanlış anlayıp sapıtınca, bizlerin ne hâle düşeceğimiz meydandadır.

Eğer doğru meal yazmak dine hizmet olsaydı, Osmanlı, çok meal yazardı. Hâlbuki Mızraklı İlmihâl gibi kitapları her tarafa yaymıştır. Meal yazmayan Osmanlı, İslam düşmanı mıydı? Meale karşı olmayı, Kur’ana karşı olmak gibi gösterenler, bu kadarını da düşünemiyorlar mı? Mübarek ceddimiz, âlim insanlardı. Onlar, dine hizmet etmeyi bilememişler de, meal yazanlar mı biliyor?

Arapça bilen de, Kur’an-ı kerimin mânâsını anlayamaz. Araplar özellikle Suudiler, yanlış anladıkları için (Allah Arş’ta oturuyor. Allah'ın eli var, gözü var) diyerek mahlûka benzetiyorlar. Hazret-i Âdem, Hazret-i Şit, Hazret-i İdris gibi peygamberleri inkâr ediyor, Ehl-i sünnete müşrik diyorlar. Böylece küfre giriyorlar. Bu inançtaki insanlara Vehhabî deniyor. Vehhabilerin kâfir oldukları Nimet-i İslam, Hülasat-ül-kelam fi beyani umerail beledil-haram, Firreddi alel-vehhabiyye, Ed-Dürer-üs-seniyye, Şevahid-ül-hak, Mirat-ül-Haremeyn, Tarih-i Vehhabiyan ve İslam Ahlakı gibi birçok muteber kitapta yazılıdır.

Bir Müslümana lazım olan âyetlerin mânâları, tefsirleri ilmihâl kitaplarında vardır. Yani bir Müslüman ilmihâl okumakla, açıklamasıyla birlikte Kur’an-ı kerim hakkında yeterli bilgiye sahip olur. Allahü teâlânın bize neleri emrettiğini, neleri yasakladığını öğrenir.

İlmihâl okumadan fıkhî hükümleri mealden kendimiz çıkarmaya kalkarsak, 72 sapık fırkanın âlimleri gibi, biz de, bu okyanusta boğuluruz. İmam-ı Şa'rânî hazretleri buyuruyor ki:
Namazların kaç rekât olduğunu, rükû ve secdede okunacak tesbihleri, bayram ve cenaze namazlarının nasıl kılınacağını, zekât nisabını, orucun ve haccın farzlarını, hukuk bilgilerini, Kur'an-ı kerimden anlamamız mümkün değildir. (Mizan-ül Kübra)

Bir örnek verelim: Abdestin farzı, Hanefî’de 4, Şâfiî’de 6, Mâlikî ve Hanbelî’de daha fazladır. Mealden bunları bile öğrenmemiz mümkün değilken, itikadî konuları öğrenmemiz nasıl mümkün olur? O hâlde mealden bir şey öğrenemeyeceksek niye okuyacağız?

Üstelik piyasada tam doğru bir meal de bulmak mümkün değildir. ’da İstanbul’da yapılan Kur'an Tercümeleri Sempozyumu’nda ’den fazla tercüme incelenmiş ve birbirini tutmayan hükümlerin bulunduğu görülmüştür. Herkes anlayışına göre meal yazdığı için, karşımıza korkunç bir manzara çıkmıştır. Biz, şimdi hangi meali okuyacağız? Her meal sahibi, (En doğrusu, bizim yazdığımız mealdir) diyor. Bir âyetin birkaç mânâsı olabiliyor. Bunlardan biri alınınca eksik kalıyor. Yani en doğru yazılanda bile eksiklik oluyor.

(Meal okumak yanlışsa, Rusya niye mealleri yasakladı?) deniyor. Yasaklanan şeyin mutlaka kıymetli olması mı lazım? Yanlış da olsa İslamiyet’ten bahsedilmesini istemiyor. Hem Ruslar, İslâmiyet'in doğrusunu, yani doğru olanın Ehl-i sünnet olduğunu nereden bilecek ki? Bilse zaten Müslüman olurlar. Rusya’da Şiîlik de, Vehhabilik de yayılmaya çalışılsa önlemeye çalışırlar. Niye (Şu akım sapıktır, bu yayılsın) diyecek? Mesela Türkiye’de, Hristiyan mezheplerinden Katoliklik, Protestanlık yayılmaya çalışılsa, (Bunlar zaten sapık, varsın yayılsın) mı diyeceğiz? Yahut biz bu mezheplerin yayılmasını önlemeye çalışsak, (Bak Müslümanlar bizim mezhebimizi önlemeye çalışıyor, o hâlde bizim mezhebimiz doğrudur) derlerse, böyle söylemeleri yanlış olmaz mı? Rusya’daki meal yasaklamalarına da bu gözle bakmalıdır.

Rusya’nın mealleri yasaklamaya çalışması, meal yazmanın doğru olduğunu asla göstermez. Belki de Rusya’da meal yazanlar Vehhabidir. Çünkü Vehhabiler, dünyanın her yerine, hattâ Türkiye’ye bile ücretsiz meal gönderiyorlar. Her ülkeden hac için gelenlere de veriyorlar. Vehhabiler, niye bir Ehl-i sünnet âliminin yazdığı bir ilmihâli değil de, Kur’andan kendi anladıklarını yaymaya çalışıyorlar? Elbette Ehl-i sünnetten koparmak için yapıyorlar. Kendilerine sorarsanız, (Sizi şirkten kurtarmaya çalışıyoruz) derler. Mealleri yayarak Vehhabiliğe yardımcı olmanın vebalini düşünmek lazımdır.

Asrın tefsiri veya Çağdaş meal adı altında kitapların yazılması daha tehlikelidir. Kur'an-ı kerimin emirleri, her asırdaki insan için aynıdır. Önceki asırlar için başka, sonraki asırlar için başka mânâsı yoktur. Her çağa, her asra göre değişik meal veya tefsir yazmak demek, dini her asırda bozmak demektir. (Çağdaş meal) veya (Çağdaş tefsir) isimli kitaplar, bu bakımdan çok tehlikelidir.

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir