kuranda adet dönemi ile ilgili ayetler / Âdetli kadın Bakara suresi ayete göre oruç tutabilir mi? | Sorularla İslamiyet

Kuranda Adet Dönemi Ile Ilgili Ayetler

kuranda adet dönemi ile ilgili ayetler

kaynağı değiştir]

Ana madde: Muhammed'in Mekke dönemi

Kur'an'ın günümüze ulaşan en eski nüshası olan Birminghammushafı el yazmasında yazılı olduğu şekliyle besmele.

Mekke vahiyleri, hacimsel olarak Kur'an'ın 2/3 kısmını oluşturur. Bu dönemde vahiyler sözlü olarak ezberlenmiş, daha sonraki hicrete yakın birkaç yıl ile Medine dönemi olarak ifade edilen yazım döneminde kayda geçirilmişlerdir.[24][25]

İçerik: Mekkî âyet ve sureler İslam inanç ve ahlâkı ile ilgili konuları kapsar; Allah'ın birliğine, meleklere, peygambere, kitaplara ve Âhiret Günü'ne iman gibi konular işlenir, Allah ile eş tutulan putlar reddedilir, İman, ölüm, hayat, kıyamet, âhiret, cennet, cehennem gibi konular eski kavimlerin başlarına gelenler üzerinden şiirsel bir dille işlenir. O: "Dini dosdoğru ayakta tutun ve onda ayrılığa düşmeyin" diye dinden Nuh'a vasiyet ettiğini ve sana vahyettiğimizi, İbrahim'e, Musa'ya ve İsa'ya vasiyet ettiğimizi sizin için de bir şeriat kıldı" ayetiyle Kur’ân'ın Âdem'den itibaren devam eden tevhid dini ve vahiy zincirinin devamı olduğu vurgulanmıştır. (Şura: 13)

Medine dönemi (–)[değiştir kaynağı değiştir]

İslam'da ve Kur'an'da kadının yeri konusunda Müslümanlar arasında birbirinin tam aksi iki farklı eğilim görülür.[] Bunlardan birisi İslam'ın kadını en yüksek mertebeye oturttuğu, kadınlara bütün haklarını verdiği şeklinde iken; diğeri ise Kur'an'ı ataerkil Arap toplumunun önyargılarını yansıtan, kadınları ikinci sınıf bir konuma hapseden bir metin olarak algılayanların tutumudur.[] Ancak sorun Kadınların toplumsal konumları gibi dünyevi değerleri ile sınırlı değildir. Kur'an'a göre kadınların ahiretteki kaderi de kocalarının kaderine bağlıdır.[]

İslam toplumlarında kadının durumunu İslam dininin kurallarının yanı sıra sosyal ve siyasi çevre, etnik yapı ve İslâm öncesinden gelen kültür mirası belirlemiştir. Bu sebeple İslâm dünyasında kadının her yerde ve her dönemde aynı konumda olduğunu söylemek mümkün değildir.[] Ayrıca şeriat hukukunda erkeklerde olduğu gibi esire veya cariye kadınların giyim kuralları, dini ve toplumsal hakları ve sorumlulukları hür kadınlardan tamamen farklıdır.

Çok eşlilik: Kur'an'da erkek evliliği ile ilgili ucu açık ifadenin [] klasik Sünni anlayışındahadis rivayetleri kullanılarak sınırlandırılmasıyla erkeklerin en fazla 4 hür kadınla aynı anda evli olabileceğine karar verilir ve evlilik sayısı için üst limit belirlenir. Ancak İmamiye ve Zahiri mezhepleri bu sınırlamayı kabul etmeyerek üst sınırı 9 olarak kabul etmişlerdir.[]

Savaş esiri olarak kadın: Savaşlarda esir alınan kadınların durumu insan hakları açısından kritik bir meseledir. Geleneksel Kur'an yorumlarına göre bu kadınlar alınıp satılan cariyeler ile eşit ve ganimet olarak mülk edinilmiş kadınlardır.[] Bu kadınların başkaları ile nikahlı olup olmadıkları göz önüne alınmaz ve diğer mülk edinilen kadınlar gibi, hak sahipleri (savaşçılar veya bunları satın alanlar) tarafından bedenleri üzerinde -rızaları alınmadan- cinsel tasarruflarda bulunulabilir. (Müminûn;)[] (Ayrıca bkz. İnsanlığa karşı suçlar ve savaş suçları, en:Sexual slavery in Islam)

Kur'an'da kadın giyimi ile ilgili emir kipi ile ifade edilen cümlelerde kadın giyimi ile ilgili net bir çerçeve çizilmemesi, İslam'da kadın giyiminin yüzyıllar boyunca tartışılan, bir uçta sadece avret olarak tanımlanan edep yerlerinin[] (cinsel organlarını) örtülmesini yeterli gören, diğer uçta kadının el ve yüzler dahil bütün bedeninin örtülmesini zorlayan[] anlayışların ortaya çıkmasına neden olmuştur.

Günümüzde kadın eğitimine ve Onun sosyal hayata katılımına değişik rivayetler ve birkaç ayet -orijinal metni ve muhtemelen tarihsel bağlamından kopartılarak yapılan tercümeler- ile şiddetle karşı çıkan Köktendinci terör örgütleri İslam dünyasında varlığını sürdürmekte, eğitim kurumlarına ve özellikle kız öğrencilere karşı saldırılar düzenlemektedirler. (Bak. Taliban, Boko Haram, Malala Yusufzay)

Bireysel özgürlük ve değerler anlayışının gelişmediği, Kur'an'ın Allah'ın emir ve yasaklarından oluştuğu anlayışıyla şeriat ve itaat kültürünün toplumsal belleğe sürekli olarak işlendiği, otokratik toplumlarda[]tesettür yeni bir şiddet ve dinsel zorbalık[][][][][] aracına dönüşebilmektedir.

Korunduğu inancı[değiştir kaynağı değiştir]

Ayrıca bakınız: İslam: Anlatılmayan Hikaye ve Metin eleştirisi

Muhammed'in hayatı, kıble ve Kur'an'ın ilk yazım yeri olarak Mekke 'li yıllardan bu yana tartışılır olmuştur. Mekke'nin, arkeolojik araştırmalarda İslam öncesine gitmeyen yeni bir şehir olarak ortaya çıkışı, tarihi kaynaklar ve haritalarda adının 8. yüzyıl öncesinde geçmemesi,[31] ticaret yolları üzerinde olmaması yanında toprağının tarıma uygunsuzluğu,[32] ayrıca erken İslam tarihi hakkında ipuçları veren Kur'an ve hadis rivayetlerinde tanımlanan bazı yer isimleri ve özellikleri ile uyuşmazlıklar gibi nedenlerle Revizyonist İslam Araştırmaları Okulu olarak adlandırılan tarihçiler Muhammed'in kurgusal (veya Patricia Crone, Michael Cook gibi diğerleri ise O'nun gerçek ama daha kuzeyde yaşamış) bir kişilik olabileceğine inandılar. Onlara göre Kur'an'da 16 kere anılan Mescid-i Haram Kuzeybatı Arap Yarımadası'nda bulunmaktaydı.(Rivayet kültürüne dayalı klasik eserlerde ifade edildiği gibi günümüz Mekke'sinde değil)[33][34][35][36][37][38] Bunun yanında Taifte bulunan bir taş yazıt Mescid'i Haram inşa tarihini 78 olarak veriyor.[39]

İslam'ın çıkış yıllarında Arabistan'da çok sayıda bölgesel dil ve alfabe kullanılmaktaydı. Kur'an yazımında kullanılan dil ve alfabenin kuzeyde gelişen, Suriye ve Kufeye kadar uzanan Nebati-Aramaik dil (erken Arapça) olduğu ifade ediliyor.[40][41] Aynı dönemde Hicaz ve Yemen bölgelerini içine alan alanlarda Yemen dili ve alfabesi kullanılmaktaydı. Abdülmelik zamanında alfabe ve son şekli verilerek resmileştirilen Kur'an'la birlikte ve Arapça resmi dil haline getirilmiş, diğer bölgelere yayılmıştır. (bkz. İslam'ın yayılışı; Araplaşma)[42][43][44]

Muaviye'nin sonrasında çıkan karışıklıklarda Yezid askerlerince yıkılan,[45]Kabe'nin aslına uygun olarak yeniden yapılmasının İslam dünyasında uzun süre tartışıldığı ancak bunun gerçekleştirilemediği [46] geleneksel tarih kitaplarında da ifade edilen bir konudur. Kıble üzerinden yapılan bazı araştırmalar İslamın ilk kuruluş yeri olarak Petrayı öne çıkarmıştır.[47]

Sana'a el yazmaları. UV ışıkkullanılarak ortaya konan "altmetinler" günümüz Kur'anlarından çok farklıdır. Gerd R. Puin bunun gelişen bir metin anlamına geldiğine inanıyordu.[48] Benzer bir ifade "Lawrence Conrad" tarafından Muhammed'in biyografisi için kullanılır. Çünkü O'nun incelemelerine göre H. ikinci yüzyıla kadar Peygamber'in doğum tarihiyle ilgili İslami bilimsel görüş, 85 yıllık bir çeşitlilik sergilemişti.[49]

Kanadalı yazar Dan Gibson "Quranic Geography" ismiyle kitaplaştırdığı araştırmalarında, en eski camilerin mihrap yönlerinin Petra'yı gösterdiklerini,[50] ayet, hadis ve siyer kaynaklarındaki bazı ipuçlarının da Muhammed'in Petra'da yaşadığını ve buradan Medine'ye göç etmiş olduğunun işaretlerini verdiğini ifade etmiştir. Ona göre Kur'an'da bahsedilen “bekke” veya “mekke” sözcükleri de Petra'yı ifade eden kelimelerdi. İlk kıble ise Mescid-i Aksa değil Petra'da Al-Lat tapınağı olarak kullanılan kübik yapı olmalıydı.

Bu yapı Müslümanların İkinci Fitne olarak niteledikleri Abdullah bin Zübeyr ayaklanması sırasında mancınıklarla yıkılmış, İbni Zübeyr karataşı Kabe'de bulunan diğer kutsal eşyalarla birlikte alarak Emevi saldırılarından uzakta, bugünkü Mekke'nin bulunduğu yere taşımış, yeni tapınağı burada inşa etmişti. Emevilere karşı Abbasilerin desteğini kazanan yeni mekan birkaç yüzyıllık bir geçiş dönemi sonunda tamamen benimsenmiş, yeni yapılan camilerin yönü Mekke'ye dönük olarak inşa edilmeye başlanmıştı. Ancak Emevi etkisinde kalan Kuzey Afrika ve Endülüs camileri yönlerini bambaşka bir yöne, Güney Afrika'ya çevirerek yeni kıbleye karşı çıkmaya devam etmişlerdi.[51][52]

Konu ile ilgili ortaya atılan bir diğer iddia ise “bekke”nin bekaa ile bağlantılı olarak ele alınan Kudüs kenti olduğu yönündedir.[53][54]

Bu sonuçlara, ilk Müslümanlar Kâbe'nin yerini doğru hesaplayamadılar,[55][56][57] Abdullah bin Zübeyr olayı ile ilgili seafoodplus.info 8. yy. yazarları John bar Penkaye ve Theofanis Petra'dan değil Mekke'den bahsetmişlerdi,[58][59][60] Kur'an putperestliğe sıklıkla atıfta bulunuyor, Bizans eyaletlerinde pagan uygulamalar çok daha önceden yasaklanmıştı [61] gibi savlarla karşı çıkıldı.

Hicaz bölgesinde Arapçanın kullanıldığını gösteren belge ise, Ömer tarafından Mekke valisi olarak atanan Halid bin Velid'in oğlu Abdurrahman'a ait MS 'lara tarihlenen taş yazıttır.[62]Robert Hoyland'a göre bölgede o döneme ait mezar metinleri, duvar yazıları ve taş yazıtlar üzerinde Arapça yazılar bulunuyordu.[63][64]

Batlamyus (MS ) Arabistan'da aralarında "Macoraba" isimli bir yerleşimi de saydığı 50 yerleşimin listesini yayınlamıştı. Geçmişte Macoraba'nın gerçek Mekke olduğu konusunda genel bir fikir birliği olmasına rağmen, bazı bilim adamları bu sonucu sorguladılar.[65][66][67] Modern veriler kullanarak Mekke ile çağrışım yapan antik yer isimlerini Mekke ile eşleştirme eğiliminde çalışmalar ve bu tutumu yanlışlayan araştırmalar günümüzde de devam etmektedir.[68][69][70]

Öte yandan haritalı Coğrafya'nın en eski el yazmalarının Batlamyustan yıl sonra, yüzyıl sonlarında Bizans'ta başladığı biliniyor. Batlamyus'un kendi haritalarını çizdiğine dair somut bir kanıt yoktur. Bunun yerine, coğrafi verileri daha sonraki harita yapımcılarının uyarlamasına izin veren bir dizi sayı ve diyagram kullanarak dijital biçimde iletti.[71] Ancak başlangıç meridyenini sağlam bir şekilde belirleyemediği için, vermiş olduğu koordinatlar hatalıdır.[72] Bu haritaların Batlamyusa referans veren çok daha sonraki yüzyıllara ait sürümlerinde Macoraba ve diğer yerleşimlerden bahsedilmektedir.

İslamın erken tarihlerinde yazılan eserler konum belirlemekten uzaktır; Süryani yazar John bar Penkaye[58][59][60] ve John Damascene Mekke'den çölde bir yer olarak bahseder.[73] Ayrıca Arapların küp şeklinde yapılan ve İslam öncesi Arabistanda oldukça yaygın olan put evlerine Kabe adını verdikleri biliniyor.[74] Bu yapıların İslamlaşma döneminde tahrip edilmesiyle Müslümanlar arasında başlangıçtan bu yana sadece tek bir tane Kâbe'nin, Mekke'de var olduğu algısı da yerleşmiştir. Rivayet kültürüne dayalı eserlerin dışında tarih bilimi açısından İslamın erken tarihi, ne zaman ortaya çıktığı, hangi coğrafyada doğup dünyaya yayıldığı konusu günümüzde belirsizliğini korumakta, bu konuda farklı coğrafyalara işaret eden bulgular ileriye sürülmektedir.[75] Tartışmalarda Petra dışında Kûfe ve Hîre (Güney Irak) bölgeleri öne çıkmaktadır. Bizans kronikleri ve Hristiyan din adamlarının kayıtları, basılı paralar ve Abbasiler döneminde İslam’ın hikâyesinin yazılma sürecine katılan hadisçi ve tarihçilerin yaşam bölgeleri, Hire, Yathrib gibi bazı antik şehirlerin isimleri ve diğer bulgular (Kur'an'ın kültür coğrafyasına işaret eden ayet içerikleri, kullanılan yazı tipi vb.) Muhammed’in ve erken dönem İslam coğrafyasının Güney Irak bölgesi ile ilişkilendirilmesine ve Muhammed’in hayat hikâyesinin birden fazla kişinin hikâyelerinin birleşimi olabileceği kanaatine yol açmıştır.[34][76][77][78][79][80][81][82][83][84][85][86][87][88]

Derlenmesi ve kitaplaştırılması[değiştir

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir