kuranda şeriat kanunları / Mâide Suresi Ayet Tefsiri - Diyanet İşleri BaşKanlığı

Kuranda Şeriat Kanunları

kuranda şeriat kanunları

kaynağı değiştir]

Ana maddeler: Şer'i deliller ve Fıkıh usulü

Fıkıhta şeriatın birincil kaynağını Kur'an ve Hadisler oluşturur. Ancak bu kaynaklarda "yasa dili" kullanılmaz. Kur'an anlatımlarında hedef, kapsam ve istisnaların belirlenmesi, benzer konuların açıklığa kavuşturulması vb. netleştirme çalışmaları yanında, benzer sorunların hadisler için de geçerli olduğu, ayrıca hangi hadislerin referans değeri taşıdığı, hangilerinin taşımadığı konusu ulema tarafından değerlendirilerek (ictihat) farklı sonuçlara ulaşılır. Bu sonuçlar İslamda farklı sosyal şekillenmeler (Fıkıh Mezhepleri)'in kaynağı kabul edilir. Fetva geleneksel olarak sosyal bir soruna, dini otoriteyi temsil eden müftünün anlayışına göre, dinin bu soruna yaklaşımını yansıtan ve caizdir, ya da caiz değildir şeklinde bir sonuç ve hüküm cümlesiyle bitirilen cevabına denir.

Sana'a el yazmaları. UV ışıkkullanılarak ortaya konan "alt metinler" günümüz Kur'anlarından çok farklıdır. Gerd R. Puinbunun gelişen bir metinanlamına geldiğine inanıyordu.[47]Benzer bir ifade "Lawrence Conrad" tarafından Muhammed'in biyografisiiçin kullanılır. Çünkü onun incelemelerine göre H. ikinci yüzyıla kadar Muhammed'in doğum tarihiyleilgili İslami bilimsel görüş, 85 yıllık bir çeşitlilik sergilemişti.[48]

Hanefi hukuk ekolü dört delile dayanır. Şer'i deliller olarak da anılan bu kaynaklar şunlardır:

1- Kur'an: İslam'da Kuran, hukukun en kutsal kaynağı olarak kabul edilir. Klasik hukukçular, Kur'anın tevatür olarak bilinen, her nesilde birçok kişi tarafından aktarımı dolayısıyla metinsel bütünlüğünün şüphe götürmez olduğunu savundular. Kuran'ın sadece birkaç yüz ayeti hukukla ilgilidir ve bunlar da miras gibi birkaç alanda yoğunlaşır. Klasik ana akım fakihlere göre, Kuran'ın islami deyimle sonradan indirilmiş olan ayetleri öncekileri kısıtlamış veya ortadan kaldırmış olabilirdi.[49] Bu nedenle diğerler bilgi ve yeteneklerin yanı sıra Kuran ayetlerinin hangileri ile hüküm tesis edilebileceği bu konuları ayrıntılı olarak bilen hukukçuların işi olabilirdi. Zeydiyye ve Mu'tezile'nin yanı sıra modern İslamcılar ve Kur'ancılık, nesh teorisini reddetmiştir.[50] Sünnet'in Kur'an'ı sınırlayıp sınırlayamayacağı tartışma konusu olmaya devam etti.

2- Sünnet (Hadisler yoluyla): Alimler Harald Motzki ve Daniel W. Brown'a göre, bize ulaşan en eski İslami hukuki muhakemeler "neredeyse hiç bir hadis içermiyor"du". Bu infiltrasyon ve bütünleşme h. 2. yy'da kademeli olarak gerçekleşti.[51][52]

Hadislerin tamamı daha ayrıntılı ve pratik hukuki rehberlik sağlamaktaydı. Ancak hepsinin sahih olmadığı erken dönemde anlaşılır ve İslam alimleri aktarım zincirlerinde listelenen bireylerin güvenilirliği üzerinden onların özgünlüğünü belirlemeye çalıştılar. Hangi hadislerin hüküm vermek için kullanılıp kullanılamayacağı yanında bazı hadisler ve Kuran pasajlarında yer alan dilin belirsizliğiyle kaos arttı. Metinsel kaynakların göreceli değerleri ve yorumlanması farklı eğilim ve mezheplerin ortaya çıkmasıyla sonuçlandı. Ehl-i Re'y, hadis ehlinden ayrılarak akla veya Kur'an'a aykırı buldukları rivayetlere isnadın dışında eleştirel bir tavır alarak hadisleri reddetmiş; Nakilciler ise bu tür hadisleri yorumlamaya çalışmışlardır.

3- İcmâ (İslam bilginlerinin görüş birliği içinde bulundukları konular)

4- Kıyas (Birbirine benzeyen meselelerin, hükümlerinde de benzerlik bulunması gerektiği düşüncesinden hareketle oluşturulan yeni hükümler; örneğin içki yasağından hareketle uyuşturucu kullanımının da dinen yasak ve haram olduğuna hükmedilmesi vb.)

Kur'ancılık veya Kur'an Müslümanlığı, Kur'an'ı İslamın tek sahih kaynağı kabul eder ve Kur'an dışındaki hadis, siyer vd. kaynakları reddeder.[53][54]

İcma farklı yorumlanmakla beraber şeriatın üçüncü ortak kaynağı kabul edilir. Hanefi ve Şafiiler kıyası, ŞiiCaferi mezhebi ise aklı, dördüncü kaynak olarak kabul ederler. Hanbelîler üç esastan sonrasını kabul etmezler.

Zahiri mezhebi icmâ ve kıyası kabul etmemiştir. Onlara göre bir hükmün İslami nitelik taşıması onun bu kaynaklardan (Kur'an ve sünnet) en az birisine dayandırılmasına bağlıdır.

Müctehidler şeriat hükümlerini ortaya koymada fer'î deliller adı verilen toplum yararı, örf ve adet, İslam'dan önceki şeriatlar, sahabe sözleri gibi deliller de kullanmışlardır. Maliki mezhebi ayrıca "Medine halkının uygulamaları"nı da geçerli kabul eder.

Fıkıh âlimleri, şeriatı üç ana bölümde incelemiştir:

  1. İbadetler (Farz veya vacib)ler
  2. Muamelât (Muamele veya işlemler)
  3. Ukubat

Etiketleme: Ahkam-ı İslami[değiştir kaynağı değiştir]

Ana madde: İslam miras hukuku

yüzyıl köle pazarı, Yemen. Şeriatta köle ve cariyeler mal olarak değerlendirilir; alınır, satılır, kiralanabilir, hediye edilebilir, ortak kullanılabilir ve miras bırakılabilir.[81]

Miras paylaşımı Nisa suresi ve ayetlerinde konu edilmiştir. Buna göre erkeklere mirastan kadınlara göre 2 kat hisse verilir. Mirasçıların paylar toplamının paydalar toplamından yüksek olması konusunda avliyye ve tam tersi durumlarda reddiyye yöntemleri kullanılır. Müslüman olmayanlarca eleştiri konusu da yapılan pay-payda eşitsizliği, İslam'ın erken dönemlerinde Müslümanlarca tartışılmış ve iki yaklaşım öne çıkmıştır.[82] İbn Abbas, bu durumda bazı pay sahiplerinin (kız kardeşler) düşük önceliğe sahip olup sadece diğerlerinden arta kalanı almasını önerirken, geri kalan çoğunluk tüm hisselerin orantılı olarak azaltılarak herkesin pay almasını savunmuştur.[82]

Vergiler[değiştir kaynağı değiştir]

Ana maddeler: Suç ve İslam ceza hukuku

Ceza hukuku, kötü olarak etiketlenen bir eylemin, (kasıt, süreklilik, büyüklük, zarar oluşturma, yasal karşılığı vs. unsurları ile birlikte tanımlanması) ispatı ve uygun yasal karşılığın verilmesi (ceza) aşamalarından oluşur.

Ceza, zararın tazmini gibi hafif bir yaptırımdan suçun kasıtlı olup olmaması, büyüklüğü ve sürekliliğine göre daha ağır hapis ya da bedensel cezalar olabilir. Adalet ilkesi eylemin suç olarak belirlenmesindeki tutarlılık yanında, suçlular arasında ayrım yapmamayı ve suçun ağırlığı ile orantılı bir ceza vermeyi gerektirir. Joseph Sacht Kur'an'ın suçlar için hukuki sonuçlardan ziyade affın önemi gibi ahlaki sonuçlarla ilgilendiğini söylüyor. Kur'an'da suç ve ceza derecelendirmesi bulunmuyor.[84] Şeriat hukukunda suçun tanımı, unsurları, ispatı ve verilecek cezalar şeriatın yasal kaynakları üzerinden yapılan fıkhi çıkarımlarla yapılır.

Şeriatte hudud suçları ve kısas (diyet (İslam) dışındaki) ilkesine göre verilen cezalar bedensel ceza niteliğindedir.

Suçun ispatı / Şahitlik kuralları[değiştir

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir