Kuran-ı Kerim, İslamiyet diniyle bütünleşmiş toplulukların dini ana rehberidir. Kuran, köken bakımından Arapça sözcüklü olup, şeriat hukukun doğup, gelişmesine olanak tanımıştır. Kuran'ı Kerim, Hz. Muhammed'in Hira Mağarasında dinlemeye çekildiği vakit senesinde yeryüzüne Cebrail adında var olan melek aracılığıyla indirilmiştir.
Kuran'ın vahiy süreci ilk olarak yılının Ramazan ayının Kadir Gecesi'ne denk düşmüş ve Mekke'deki Nur Dağında bulunan Hira Mağarasında ilk kez gerçekleşmiştir. Vahiy toplamda 23 yıl sürmekle beraber, peygamber efendimiz aracılığıyla 13 yıl Mekke, geriye kalan 10 yıl ise Medine dönemlerinde tamamlanmıştır.
Kur'an-ı Kerim'de Kaç Ayet Bulunmaktadır?
Din İşleri Yüksek Kurulu Başkanlığı resmi internet sitesinde yer alan bilgiye göre;
Bilindiği gibi âyet, Kur’an cümlelerine verilen isimdir. Kur’an-ı Kerim, Hz. Peygamberden günümüze hiçbir değişikliğe uğramadan gelmiştir. Ancak Kur’an-ı Kerim üzerinde noktalama çalışmaları yapılırken âyetlerin bölünüp numaralandırılmasında bazı küçük farklılıklar olmuş; söz gelimi, bazı âlimlerin müstakil âyet olarak belirlediği bir ibare bazı âlimlerce iki âyet olarak düşünülmüş; böylece âyetlerin numaralandırılması konusunda küçük farklılıklar ortaya çıkmıştır.
Her ne kadar halk arasında Kur’an’daki ayet sayısının olduğu yönünde yaygın bir söylem varsa da doğrusu bu rakamın olduğudur.
Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.
“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.
İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)
Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.
Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)
Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır.Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.
Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/)
Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.
İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.
İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.
Kayıtsız Üye
kuranda neden ayet var deilmiştir?
Efdal
Kuranda ayet var mı? varsa neden?
Sorunun Detayı
Kurandaki ayet sayısı diye bilirdik. ancak Kurandaki her suredeki ayet sayıları toplandığında farklı bir sayı çıkıyor. Bunu eleştirenler var. bu eleştirilere nasıl cevap vereceğiz?
Kurânın kaç ayet olduğu hususunda âlimler arasında ihtilaf vardır. Fakat bu ihtilaf sadece numaralandırma hususundadır. Kurânın tümü için her hangi bir ihtilaf mümkün değildir.
Kuran ayetlerinin sayısı hakkında tam bir mutabakat yoktur. Bunun bazı sebepleri vardır:
1- Ayetlerin tamamında veya kuranın umumunda herhangi bir sıkıntı yoktur. Yani Kuranın tamamı bellidir. Fakat alimler arasında ayet sayısında bir görüş ayrılığı mevcuttur. Şöyleki, Kuranı açtığınızda ayetlerin yerini tayin eden yuvarlak işaretler vardır. İşte bazı alimlere göre, bu iki yuvarlak arasındaki ifadeler ayettir. Fakat bazı alimlere göre, bu iki yuvarlakların aralarındaki ifadelerin bazısı bir ayet değil, iki veya daha fazla ayettir. Bu görüş ayrılığından dolayı, ayet sayısında farklılık olabilir. Yoksa Kuranın tamamında veya ayetlerin kendilerinde herhangi bir anlaşmazlık veya terslik söz konusu değildir.
2- Şafiî âlimleri besmele-i şerifi, başında zikredilen sure ile bir bütün olarak saydıkları halde Hanefi âlimleri besmeleyi ayrı bir ayet olarak saymışlardır. Sure başlarındaki yasin, ha mim gibi huruf-u mukattaa için de benzer durum geçerlidir.
3- Ayrıca, Kuranda bulunan durmayınız anlamına gelen LA işaretinin olduğu yerlerin de birer ayet sayılıp sayılmayacağı da bu farklılığın başka bir nedeni olabilir.
Bu ve benzeri nedenlerle Kuranın bir harfinde bile değişiklik olmadığı halde, ne kadar ayet olduğu konusu tam netlik kazanmamıştır. Elinizde bir kitap olsa kaç parağraf veya cümleden meydana geldiği sorulsa değişik anlayışlara göre farklı rakamlar çıkacaktır. Bu anlayış farklılığı kitabın azalacağı veya fazlalaşacağı anlamına gelmez. İşte Kuran da esas olarak içindeki her şey ile meydandadır. Ancak değerlendirme farklılığından rakamlar da farklı çıkmaktadır.
Bu farklı sayımın bir sonucu olarak; İbn-i Abbas , Nafi, , Şeybe, , Mısır âlimleri , Zemahşeri, İbn-i Huzeyme, Şeyhulislam İbn-i Kemal ve Bediüzzaman Said Nursi ise ayet olduğunu söyler.
Bu gün elimizde olan ve dünyanın her tarafında bulunan Mushafların nizamı, Küfî ekolü alimlerinin Hz. Aliden rivayetle peygamberimiz(a.s.m)e dayandırdıkları bir tertiptir. Bu Kurandaki mevcut ayet sayısı, dır. Bu, bizim de bizzat ayetleri sayarak elde ettiğimiz bir sayıdır.
Ayetlerin sayısı elbette pek çok hikmete bakıyor. Fakat bu hikmetler, sadece yekun olarak sayısına değil, aynı zamanda Kuranda kullanılan kelimelerin tekrarı, bu tekrarların yapıldığı ayetlerin sayısı, bir suredeki ayetlerin belli kriterlere göre ayarlanması, Allahın isim ve sıfatlarının belli bir adede uygun olarak belli bir sayıdaki ayetlerde yer alması gibi bir çok ince hikmetleri vardır.
Örneğin ayetlerin yekun sayısına uygun olarak deriz ki, surelerin başında geçen besmelelerden bir tanesi ile birlikte bu ayetlerin sayısı olur. Bu sayı Allahın 99 ismi ile Hz. Peygamber(a.s.m)in ömrü olan 63 sayısının çarpımından çık bir yekundur. 9963=
Ayrıca bu sayı, daha tam Kuran vahyi bitmeden Kuranda buna işaret edilmiş olması, gaybî ihbar nevinde bir mucize parıltısıdır.
Kuranın yazılışı ve zamanımıza kadar gelişini anlatan şu yazıyı da okumanızı tavsiye ederiz.
Allahın son mukaddes kitabı, bütün insanlığa İlâhi fermanı olan Kuran, 23 senede âyet âyet, sûre sûre nazil olmuştur. Peygamber Efendimiz kendisine nazil olan âyet ve sûreleri yanında bulunan sahabelerine okur, sahabeler de onu ezber ederler, bir kısmı da yazardı. Bundan ayrı olarak, Peygamber Efendimizin vahiy kâtipleri vardı. Bunlar nazil olan âyetleri ve sûreleri özel olarak yazmakla vazifeli idiler. Gelen âyet ve sûrenin nerede yer alacağı, Kuranın neresine gireceği de bizzat Peygamberimize Cebrail (A.S.) vasıtasıyla bildiriliyor, o da vahiy kâtiplerine tarif ederek, gerekeni yaptırıyordu. Böylece Hz. Peygamberin sağlığında Kuranın tamamı yazılmış, nereye neyin gireceği belli olmuştur. Aynca Cebrail (A.S.) her Ramazanda gelir, o güne kadar nazil olmuş âyet ve sûreleri Peygamberimize yeni baştan okurdu.
Efendimizin vefatından evvelki son Ramazanda Hz. Cibril yine gelmiş, ancak bu sefer Kuranı Peygamberimizle iki sefer okumuşlardı. Birinci sefer Hz. Cibril okumuş, Peygamberimiz dinlemiş; ikinci seferde ise Peygamberimiz okumuş, Hz. Cibril dinlemişti. Böylece Kuran son şeklini almıştı.
kuranda neden ayet var, neden ayet vardır, kuranda neden ayet vardır
Bu kategoride yer alan Dini genel kültür soruları başlıklı yazımızı da okumanızı tavsiye ederiz.
Benzer Yazılar:
Kuran da Ayet mi var ?
14 asır evvel nazil olan ve hükmü ebede kadar sürecek olan Kuran-ı Azimüşşan, tertibi cihetiyle de hususi bir şekil taşır. 30 cüz, hizb, sûre, ayet ve harften mürekkeb bir Ezeli hitap…
Yukarıda ifade ettiğimiz ve garip bir nokta olan Kuranın ayet oluşu, çoğumuz tarafından malum olan bir ifadedir. Ancak garipliğine garabet katmış olan bir nokta şudur ki: Elimizdeki Mushafın suresindeki ayet sayısına baktığımızda farklı bir manzara ile karşılaşırız.
Şöyle ki: Kuranın suresindeki ayetlerin toplamı ayettir. Buna adet (tevbe suresi hariç) sure başlarındaki besmeleleri eklerseniz, rakamı ortaya çıkar. Ancak bu güne kadar bildiğimiz ve asırlardır rivayetlerle gelen Kuranın ayetlerinin adedinin olduğudur. Hatta Üstad Bediüzzaman da, Nur Külliyatının müteaddit yerlerinde olduğuna dair ifadelerde bulunur.
Asrının mühim alimlerinden olan İmam İbn-i Huzeyme, En-Nasih vel Mensuh isimli kitabında , Kuranın icaz-ı adediyeti bahsini işlerken bu mevzuunu şöyle şerheder
Vad ayetleri:
Vaid ayetleri:
Emir ayetleri:
Nehy ayetleri:
Haber ve kasas ayetleri:
Misal ve ibret ayetleri:
Ahkâm ayetleri:
Dua ve tesbih ayetleri:
Nasih ve Mensuh ayetleri: 66
Toplam:
Bu durumda, bir ayet hem dua ve tesbih ayeti hükmünü taşırken, aynı zamanda da misal ve ibret ayeti olabiliyor Bir anda iki hali taşıyan ayetle ayetlerin adedi ya tamamlanmış oluyor.