Hz. Yusuf Sözleri Nelerdir?
Hz. Yusuf güzelliği dillere destan bir delikanlıdır. Bu güzelliği nedeniyle kardeşleri ve etrafındakiler tarafından kıskanılmış ve hatta zindana atılmasına bile sebep olmuştur. Kıskançlıkta öylesine ileri giden kardeşleri tarafından bir kuyuya atılan Hz. Yusuf buradan çıkarılmış fakat bu kez de köle olarak saraya satılmıştır.
Vezirin karısı görür görmez gönlünü kaptırmış ve Hz. Yusuf kendisine yüz vermeyince de oma iftiralar atmıştı. Zindana atılan Hz. Yusuf rüya yorulama yeteneğine sahipti bu özelliği onu zindandan kurtarmış ve Mısır'a vezir olmuştu. Kuran' da Yusuf Suresinde bütün bu hadiseler anlatılmaktadır.
Hz. Yusuf'un güzelliği kadar pek çok güzel ve özlü sözleri vardır:
Allah'ım kendimi sana emanet ediyorum.
Yeter ki yüreğinden gelsin sesler Çünkü Allah'u Teala her duayı duyar
Yusuf suret, ben suretten içre, aslolanın sevdasındayım
Hz. Yusuf'un Hz. Züleyha Aşkı ve Diğer Güzel Sözleri
Hz. Züleyha pek nazlı büyütülen ve Mağrib hükümdarı Taymus'un kızıdır ve rüyasında Yusuf'u görür, hiçbir erkeği kabul etmeyip Mısır azizi olan bu kişi ile evleneceği söylenir. Nitekim hiç görmediği Mısır azizinden evlen teklifi gelince kabul eder. Ancak Mısır' da rüyasında gördüğü Yusuf ile değil de Kıtfir ile karşılaşır. Ancak yıllar sonra saraya köle olarak getirilen gencin rüyasında gördüğü Yusuf olduğunu görüp ona kavuşmanın yollarını arar. Bu aşk ile ilgili güzel sözlerden bazıları şöyledir:" Züleyha gibi bekleyenin, Yusuf gibi de yari olur." "Bakışların sonsuz kuyu misali sen baktıkça ben içine düşüyorum." "Baktı Züleyha, aşktan öte aşk var, Allah'tan başka bulunmaz yar Artık Züleyha'ya gelir dünya dar"
Kur'ân-ı Kerîm'de Yûsuf sûresinde anlatılan Yusuf kıssasında (hikâyesinde) söz konusu edilen kadın.
Züleyhâ kelimesi, Farsça bir isimdir. Arapça şekli ise, Zelihâ'dır. Kelime olarak her iki şekilde de okunabilir ve her iki şekildeki okunuş da doğrudur. Farklılık, hareke değişikliğine dayanmaktadır. Bazı kaynaklara göre onun gerçek adı, Râîl'dir (et-Taberî, Tarih, Beyrut, t.y., I, ).
Kur'ân'da Züleyha ismen geçmemektedir. Ancak, Yusuf kıssasında, baştan sona Yusuf (a.s) ile beraber anılmıştır. Kur'ân'daki Yusuf ile Züleyha'nın hikâyesi, Yüce Allah tarafından hikayelerin en güzeli olarak haber verilmiştir.
Biz bu Kur'ân'ı vahyetmekle, sana kıssaların en güzelini anlatıyoruz" (Yusuf, 12/3).
Yusuf (a.s) kardeşleri tarafından kuyuya atılmış, oradan geçen yolcular tarafından kuyudan çıkarılmış ve Mısır'a götürülerek köle olarak satılmıştır. Mısır'da onu satın olan kimse hanımına; "Ona güzel bak, belki bize faydası olur yahutta onu evlat ediniriz" dedi (Yusuf,12/21). İşte bu hanım, Züleyhâdır. Yusuf'u ilk gördüğünden itibaren, onun güzelliğinden etkilenerek ona aşık oldu. Yusuf'a çeşitli tekliflerde bulundu fakat Yusuf onun tekliflerini her seferinde reddetti. Ancak Züleyhâ teklifinde ısrar ederek ona zorla sahip olmak istedi. Yusuf ondan kurtulmak için kapıya doğru koşarken, kapıda efendisi ile karşılaştı. O zaman Züleyhâ, Yusuf'un kendisine sataştığını söyledi. Fakat Yusuf'un gömleği arkadan yırtıldığı için, onun suçsuzluğu ve Züleyhâ'nın suçlu olduğu ortaya çıktı.
Kadınlar arasında Züleyhâ için dedikodular çıkınca, o kadınlara bir ziyâfet vererek Yusuf u bir münasebetle onlara göstermiştir. Kadınlar Yusuf'un bu güzelliği karşısında ona bakakalmışlar ve ellerindeki meyve yerine, parmaklarını kesmişlerdir. Ondan sonra da Züleyha'ya hak vermişlerdir (bk. Yuşuf, 12/).
Bazı rivâyetlere göre, Züleyhâ'nın kocası vefât ettikten sonra Allah'ın irâdesi ile eski güzelliğini kazanmış ve Yusuf (a.s) ile evlenmiştir. Yusuf (a.s) ile evlendiği zaman, bakire olduğu anlaşılmıştır (Elmalılı Hamdi Yazır, Hak Dini Kur'ân Dili, İstanbul , IV, ).
Hz. Muhammed (s.a.s)'in hadislerinde, Züleyhâ hakkında bilgiye rastlanmamaktadır. Ancak bir seferinde Rasûlüllah (s.a.s) ondan "Yusuf'un arkadaşı" diye bahsetmiştir (ez-Zebîdi, Sahihi Buhârî Muhtasarı Tecvidi Sarih Tercemesi, trc. Ahmed Naim, İstanbul , II, ).
Züleyhâ, Kur'ân'ın ibret için sunduğu Yusuf (a.s)'ın kıssasında yer aldığına göre, onun hakkında bilgi veren âyetlerde hikmetler vardır. İnsanların Züleyhâ hakkındaki bu bilgilerden çeşitli dersleri almaları gerekir.
Azîz Yusuf temam on bir yaşar idi
Yakup sawçı uylukunda uyur idi
Uyur iken bir acayip düş yusuf kördi
Te’vilin atasına sorar imdi
Tolun ay toġarken on bir yulduz
Düşim içre secde kıldı baŋa düpdüz
Uşbu düşni beyle kördim hiç gümansuz
Ya ebeti baŋa te’vil kılġıl imdi
Bu düşümüŋ te’vilin bilü vergil
Akıbet ne bulasın bilü vergil
Bu düşüme körüklü te’vil kılu vergil
Bu düş içre körüklü sewünç sanġıl imdi
Alem içre adıŋ seniŋ meşhur ola
Maşrık maġrıb uluları seni bile
Kıyametke tegrü adıŋ bâki kala
Halil zebih dewleti körünür imdi
Velâkin emânetdür sakla oġul
Bu düşüŋi hiç kimesne aytmaġıl
Anlar saŋa günâh kılmasun saklanġıl
Ademiye şeytân düşmân olur imdi
Eger düşüŋ uşbu ara zâhir ola
Kardaşlaruŋ bu ma’niden ahval bile
Bu iş içre anlar saŋa haset kıla
İptidâsı bize mihnet ola imdi
Köndürdi yûsufı öpe kuça
Ismarladı her birine uçdan uça
Erte kelüŋ sizler uşbu keçe
Ah ol keçe kaçan bolur deyür imdi
Emânet yûsufı saklayasız
Nevbetleşü egiŋize köteresiz
Cümleŋiz eygü tîmâr hem kılasuz
Bu söz ile bunları köndürür imdi
Pes yakup yol üze turu kaldı
Yûsufı köterip anlar yola kirdi
Cümleleri sewünüşüp alıp vardı
Dîne miskîn aġlayu yügürür imdi
Yakup aydur ya kızım kança varur sen
Ne ma’niden aġlayu yügürür sen
Ta’accül birle yûsufa yetermü sen
Kardaşları temâşâya ilter imdi
Anlar yusufı bir kaşa aşurdılar
Kaşnı aşurġaç itüp yere düşürdiler
Azukın ite verüp yedürdiler
Bardaġından suwın daġı dökerler imdi
Yarlı yûsuf yanlarınça yayan yeldi
Kardaşları kasd kılduġın beyan bildi
Hakikat anlardan gümân kıldı
Gümân birle ahvâllerin sorar imdi
Yûsuf aydur yâ kardaşlarım ümîdlerim
Nete beyle kılur siz kardaşlarım
Neşe böyle azar siz ‘azîzlerim
Ben sizlere ne suç kıldum deyür imdi
Anlar aydur sen yalan düş kördüŋ
Yalan düş ile bizden sewüklü olduŋ
Atamıza ol düşŋi sen yorduŋ
Bu kün anıŋ bedelidür bilgil imdi
Yarlı yûsuf aġlayu ardım deyür
Suwsızlıkdan yavlak ża’îf oldum teyür
Ayaklarım aġrık oldum teyür
Kardaşları hîç nesneye bakmaz imdi
Ümit dutar bu müzniben sen mevliye
Sen kerim sen hem rahim mevliye
Rahmet kılġıl ya rahim kul aliye
Soŋ nefesde müferrah kılġıl imdi
Hudâvende bu hâcetüm saŋa mağlum
Ben mahzunnıŋ münâcâtı saŋa mağlum
Yâ erhame’r-râhimîn kılma mahrum
Ahir demde îmân ‘atâ kılġıl imdi
Mevlümden medet nusret yetüzünden
Recep ayı çalaba otuzundan
Tarihniŋ hoş altı yüz otuzundan
Bu za’if bu kitapnı düzdü imdi
Tevfik nusret fehm kuvvet hakdan bildim
Allahım rûzî kılduġına şâkir oldum
Bu arada bu kitapnı temam kıldum
Okuyanlar bir du’â yâd kıla imdi
[1] Özsoy, Ömer-Güler, İlhami, Konularına Göre Kur’an, Ankara, , s
[2]Kitâbı Mukaddes (Eski ve Yeni Ahit) s Bab. Bab 50, Kitâbı Mukaddes Şirketi, İstanbul
[3] İmlâda ve anlatımda söz konusu kaynağa bağlı kalınmıştır.
[4]Kitâbı Mukaddes (Eski ve Yeni Ahit) s, Bab. 7, ( Ayetle) Kitâbı Mukaddes Şirketi, İstanbul
[5] Öztürk, Yaşar Nuri, Kur’an-ı Kerim ve Türkçe Meali, İst., , s (Sure/ayet). Kur’anda birçok hikâye anlatılmaktadır. Ancak Kur’anda konunun bir hikâye ile başlayıp ve sona erdiği tek hikâye Yûsuf hikâyesi, sure de “Yûsuf Suresi” dir.
[6] Dolu Halide, Menşeinden Beri Yûsuf Hikâyesi ve Türk Edebiyatındaki Versiyonları, Türkiyat Enstitüsü, Yayımlanmamış Doktora Tezi, no: , İstanbul , s.
[7] Ethe Hermann, Yûsuf And Zalîkhâ, Oxford,
[8] Dolu H., age., s.
[9] Dolu H., age., s.
[10] Ayrıntı için bk. Dolu H., age., s.
[11] Levend Agâh Sırrı, Türk Edebiyatı Tarihi, Türk Tarih Kurumu Yay. Ankara , s
[12] Mermer Ahmet, Karamanlı Aynî Divanı, Akçağ Yay. Ankara
[13]Türkiye Dışındaki Türk Edebiyatı Antolojisi (Türkmenistan Türk Edebiyatı) Kültür Bakanlığı Yay. Ankara , s
[14]Türkiye Dışındaki Türk Edebiyatı Antolojisi (Tatar Edebiyatı II) Kültür Bakanlığı Yay. Ankara , s