Üniversite kayıt işlemlerinin yapılmaya başlamasıyla birlikte KYK yurt başvuruları da dün alınmaya başlandı. Başvurular 28 Ağustos pazar gününe kadar devam edecek. Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Muharrem Kasapoğlu, bakanlığa bağlı yurt kapasitesinin binin üstüne çıktığını açıkladı. Bakan Kasapoğlu, dün Cebeci Site Yurdu’nda üniversite öğrencilerini yakından ilgilendiren yeni dönem yurt yatak kapasitesi ve yurt başvurularıyla ilgili açıklamalarda bulundu.
“Yapılan başvurular bugüne kadar olduğu gibi bu süreçte de hiçbir şekilde insan eli değmeden tamamen dijital ortamda değerlendirilecek” diyen Kasapoğlu, “Öğrenci-lerimizin gelir, başarı ve sosyal durum kriterlerine göre puanlandırılmasıyla yerleştirmeler otomatik gerçekleştirilecek. 12 farklı kurum ve bu kurumlardan alınan, doğrulanan bilgilerle birlikte asil ve yedek öğrencilerimiz açıklanmış olacak” dedi.
TÜFE’SİZ, ÜFE’SİZ KREDİ İMKANI
Türkiye’nin, kredi ve burs sistemiyle dünyada örneği olmayan bir ülke olduğunu vurgulayan Kasapoğlu, “Bir kalemde 30 milyara yakın bir tüketici fiyat endeksi (TÜFE) oranını gençlerimizin üzerinden aldık. Bundan sonraki süreçte Meclis’imiz ilgili çalışmayı ekim ayında bitirecek. Gençlerimize TÜFE’siz, ÜFE’siz bir kredi imkanı sunacağız” diye konuştu.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi, tarihinde ilk kez öğrenci yurdu açtı. kız öğrenciye hizmet verecek üç yurtta konaklama bedeli aylık lira.
Kuşkusuz önemli ve değerli bir hizmet bu. Belediye alkışı hak eden bir iş çıkarmış. CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç da bizim gibi hizmeti takdir etmiş ama meseleye farklı bir açıdan yaklaşmış.
Belediye yurdundan bir fotoğrafı ranzalı başka bir yurt fotoğrafıyla yan yana getirip “İBB’nin açtığı yurt/KYK’nın açtığı yurt” diyerek kıyas yapmış!
KYK diyerek küçümsediği devletin Kredi Yurtlar Kurumu.
yılında olan yurt sayısını ’e bin olan yatak sayısını bin ’ye çıkaran kurum.
döneminde yurtların yatak kapasitesi bin adet artırılmış. Sadece son üç yılda ’ye kadar gelinen yatak kapasitesinin üzerine çıkılmış.
Dünyada Hilton oteller zincirinden sonra en çok yatak kapasitesi bizim KYK’da.
KYK yurtlarında Engin Bey’in paylaştığı gibi ranzalı odalar yok mu? Evet, var. Tüm yurtların yüzde 9’u ranzalı. Yüzde 91’i ise bazalı. ’de bu rakamlar tam tersiydi. Yurtlarda kalan öğrencilere ayda lira da beslenme yardımı yapıyor devlet. Bu rakam ’de 9 liraydı.
Hani mevzu kıyas yapmaksa böyle rakamlar da var Engin Bey. Teşbihte hata olmaz. Tavuk bir yumurta verir, ortalığı ayağa kaldırır; at koca bir tay doğurur gözünde bir damla yaşla. Kusura bakmayın da sizin kıyas biraz bu hesap olmuş.
Sorun pandemi ve kiralar
Peki yurt meselesinde her şey dört dörtlük mü? Tabii ki değil.
Türkiye büyük ülke. Üniversite ve öğrenci sayısı fazla. Pandemi sebebiyle bu yıl iki yıllık öğrenci başvurusu alınıyor yurtlara. Kira fiyatlarındaki artışın da etkisiyle normalde yurda başvurmayacak olan da gözünü KYK’ya çevirmiş durumda.
Bu yıl yaşanan sıkıntının sebebi bu. Buna rağmen başvuranların yüzde 89’u bir yurda yerleştirilmiş. Kalan yüzde 11 için formül aranıyor. Daha bunun ikinci, üçüncü, dördüncü yerleştirmesi var.
Rakamlarla devam edelim.
Türkiye’de örgün öğrenci sayısı 3 milyon bin. Bunların ortalama bini yurt talebinde bulunuyor. Ve bu talep yıl içinde yüzde 90 seviyesinde karşılanıyor. Bu yıl sonuna kadar İstanbul, Ankara ve Antalya’da yeni yurtlar da hizmete alınacak.
Özetle, yurt meselesi denilen şey yüzde 90 oranında çözülmüş bir mesele.
CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun en geç 1 yıl içinde çözmeyi vaat ettiği yüzde 10’luk sorun da ağırlıklı olarak pandemiden kaynaklanıyor.
CHP bu meseleyi siyaseten kullanamaz mı? Tabii ki kullanır. İstanbul’da belediyenin açtığı yurtlara diğer büyükşehirlerde yenilerini ekleyebilir.
O zaman bu yurt eleştirilerinin altı daha bir dolu olur.
Edirne’yi de Bulgar alsın mı?
Ünal Çeviköz.
Türkiye’nin S alma kararını NATO boyutuyla görmesi lazım!
Türkiye, Azerbaycan’a cihatçı gönderiyor!
Libya’da çizgiyi aştık!
Kıbrıs’ta Maraş’ın kısmi açılmasına karşıyız.
Mavi Vatan kavramı saldırgan bir algı yaratıyor!
“Edirne’yi Enver alacağına Bulgar alsın” diyenler vardı bu topraklarda geçen yüzyılda.
Emekli Büyükelçimizin gidişatı bir tek bana mı bu sözü hatırlatıyor?