Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 24/06/ tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: seafoodplus.info
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.
Kategoriler ve Etiketler
Tümünü Göster
Aklımdan Geçen
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki
Bugün Öğrendim ki
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Bugün Türkiye'de bilime ve bilim okuryazarlığına neler katacaksın?
Daha Fazla İçerik Göster
Evrim Ağacı'na Destek Ol
Evrim Ağacı'nın % okur destekli bir bilim platformu olduğunu biliyor muydunuz? Evrim Ağacı'nın maddi destekçileri arasına katılarak Türkiye'de bilimin yayılmasına güç katmak için hemen buraya tıklayın.
Popüler Yazılar
EA Akademi
Evrim Ağacı Akademi (ya da kısaca EA Akademi), yılından beri ürettiğimiz makalelerden oluşan ve kendi kendinizi bilimin çeşitli dallarında eğitebileceğiniz bir çevirim içi eğitim girişimi! Evrim Ağacı Akademi'yi buraya tıklayarak görebilirsiniz. Daha fazla bilgi için buraya tıklayın.
Etkinlik & İlan
Bilim ile ilgili bir etkinlik mi düzenliyorsunuz? Yoksa bilim insanlarını veya bilimseverleri ilgilendiren bir iş, staj, çalıştay, makale çağrısı vb. bir duyurunuz mu var? Etkinlik & İlan Platformumuzda paylaşın, milyonlarca bilimsevere ulaşsın.
Podcast
Evrim Ağacı'nın birçok içeriğinin profesyonel ses sanatçıları tarafından seslendirildiğini biliyor muydunuz? Bunların hepsini Podcast Platformumuzda dinleyebilirsiniz. Ayrıca Spotify, iTunes, Google Podcast ve YouTube bağlantılarını da bir arada bulabilirsiniz.
Alıntı Yap
Evrim Ağacı Formatı
APA7
MLA9
Chicago
Ç. M. Bakırcı. Lacrimal Punctum: Göz Kapaklarınızda Bulunan Ufak Delik Ne İşe Yarar? Ağladığımızda Neden Burnumuz Akar?. (20 Haziran ). Alındığı Tarih: 24 Haziran Alındığı Yer: seafoodplus.info
Bakırcı, Ç. M. (, June 20). Lacrimal Punctum: Göz Kapaklarınızda Bulunan Ufak Delik Ne İşe Yarar? Ağladığımızda Neden Burnumuz Akar?. Evrim Ağacı. Retrieved June 24, from seafoodplus.info
Ç. M. Bakırcı. “Lacrimal Punctum: Göz Kapaklarınızda Bulunan Ufak Delik Ne İşe Yarar? Ağladığımızda Neden Burnumuz Akar?.” Edited by Çağrı Mert Bakırcı. Evrim Ağacı, 20 Jun. , seafoodplus.info
Bakırcı, Çağrı Mert. “Lacrimal Punctum: Göz Kapaklarınızda Bulunan Ufak Delik Ne İşe Yarar? Ağladığımızda Neden Burnumuz Akar?.” Edited by Çağrı Mert Bakırcı. Evrim Ağacı, June 20, seafoodplus.info
Bilim, hep birlikteyken güzel. 'te Evrim Ağacı'na destek olun!
Bu yıl sayfamızda gezdiniz.
yılından beri Türkiye'de bilim iletişimini geliştirmek adına durmaksızın ter döküyoruz ve sizin gibi bilimseverlerin destekleri sayesinde Türkiye'nin en çok ziyaret edilen, en güvenilir, en büyük bilim arşivini yaratmaya devam ediyoruz. Sitemizde reklamlar görüyor olsanız da bunların bize getirisi önemsenmeyecek kadar az. Bizi ayakta tutan, Türkiye'deki bilimseverlerin gönüllü destekleri. Eğer yılında da Türkiye'de bilimi yeşertme çabalarımıza katkı sağlamak isterseniz, maddi destekçilerimiz arasına katılabilirsiniz. Hatta bu sayede sitemizi ve mobil uygulamamızı tamamen reklamsız bir şekilde kullanmanız mümkün olacak. Tek seferlik destek olun veya daha iyisi, aylık destekçilerimiz arasına şimdi katılın.
Kreosus (₺)YoutubePatreonDiğer Yöntemler
Evrim Ağacı
Türkiye'deki bilimseverlerin buluşma noktasına hoşgeldiniz!
Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.
Geri dön
Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.
Geri dön
“ Uydurma gerçekler bilim için fazlasıyla zararlıdır; çünkü uzun süre varlıklarını korurlar. Az kanıtla desteklenen uydurma görüşlerse pek zararlı değildir, çünkü onları çürütmekten herkes keyif duyar.”
Charles Darwin
Bilim İçin 30 Saniyeniz Var mı?
Evrim Ağacı, tamamen okur ve izleyen desteğiyle sürdürülen, bağımsız bir bilim oluşumu. Ücretsiz bir Evrim Ağacı üyeliği oluşturmanın çok sayıda avantajından biri, sitedeki reklamları %50 oranında azaltmak (destekçilerimiz arasına katılarak reklamların %'ünü kapatabilirsiniz). Evrim Ağacı'nda geçirdiğiniz zamanı zenginleştirmek için, sadece 30 saniyenizi ayırarak üye olun (üyeyseniz, giriş yapmanızı tavsiye ederiz).
Üye Ol
Giriş Yap
Üyeliğin AvantajlarıGünümüzde gözlerimizi, daha önce hiç olmadığı kadar zorluyoruz. Geçmişe göre hava kirliliğine daha fazla maruz kalıyor, gözümüze zarar veren ekranlardan saatler boyu ayrılamıyor, tahrişe neden olabileceğini bilsek de kozmetik ürünler kullanmaktan da vazgeçemiyoruz. Yapısı gereği oldukça hassas olan gözlerimizin dengesini bozduğumuzda ise başta kuru göz sendromu olmak üzere birçok sorunla karşılaşıyoruz. Kuru göz sendromuna yalnızca yaptığımız seçimler neden olmuyor, genel sağlık durumumuz bozulup sistemik hastalıklarımız ortaya çıkınca etkileri gözlerimize de yansıyor. Bu nedenle ki gözümüzü etkileyen herhangi bir şikayetimiz karşısında duyarsız davranmamamız gerekir. İhmal edilen şikayetlerimiz zaman içerisinde tedavi seçeneklerini daraltıp sağlığımız üzerinde derin ve istenmedik bir etki yaratabiliyor.
Halk arasında göz kuruluğu olarak da adlandırılan kuru göz sendromu, gözyaşlarımız gözlerimizi yeterince ıslatıp nemlendiremediğinde ortaya çıkan ve oldukça yaygın görülen bir durumdur. Gözyaşlarının gözümüzü yeterince nemlendirememesinin ardında farklı nedenler olabilir. Kimi zaman gözyaşı salgısının miktar anlamında azalması, kimi zaman gözyaşının gereğinden hızlı buharlaşması, kimi zaman ise üretilen gözyaşının kalitesinin düşmesi kuru göz sendromu oluşumunu tetikleyebilir.
Kuru göz sendromu kişinin gözünde batma ve yanma gibi şikayetlere neden olabilir. Günlük hayat akışında klimalı bir odada uzun süre kalmak, uçağa binmek, bisiklet sürmek veya bilgisayar ekranına birkaç saat bakmak kuru göz semptomlarını tetikleyebilir.
Farklı nedenlerle ortaya çıkabilen bu sendromun tedavisi hastaların yaşam konforunu arttırmak için oldukça önemlidir. Az sonra kuru göz nedenleri, kuru göz belirtileri ve kuru göz tedavisi hakkında detaylara geçeceğim, ancak öncelikle gözyaşlarımızın görme sağlığımızdaki rolünü açıklamak istiyorum.
Gözyaşı lipid katmanı ve sulu katman olmak üzere iki ayrı katmandan oluşan bir yapıya sahiptir. Lipid tabakası göz kapaklarımızın kirpikli kenarında bulunan Meibomian bezleri tarafından salgılanır ve göz yaşının dış tabakasını oluşturarak sulu katmanın buharlaşmasını engeller. Meibomian bezinin fonksiyonu ilerleyen yaşla veya iltihap oluşumu nedeniyle azalırsa bu durumda gözyaşı stabilitesi azalır ve kuru göz sendromu ortaya çıkabilir. Meibomian bezinin fonksiyonlarının azalması sonucu ortaya çıkan anomali “Meibomian bezi disfonksiyonu” olarak da adlandırılır ve genellikle yaşlı kişilerde görülür.
Gözyaşının sulu katmanı ise korneayı beslemek, enfeksiyonu önlemek ve hasarlı dokuları onarmak gibi göz sağlığını yakından ilgilendiren önemli görevlere sahiptir. Lipid katmanın altında yer alan sulu katman üst göz kapağının altındaki “lakrimal bez” tarafından salgılanır. Göz yaşının sulu katmanının içerisinde suya ek olarak çeşitli proteinler, elektrolitler, müsin, mukus, vitaminler ve amino asitler de bulunur.
Gözümüzü kırptığımızda gözyaşımız gözümüzün kornea tabakasına yayılır ve kornea üzerinde bir film tabakası oluşturur. Gözyaşı film tabakası hem gözün nemli tutulmasından hem de gözün sağlıklı bir şekilde çalışmasından sorumludur. Gözyaşı göz yüzeyini kapladığında gözü tahriş edebilecek özellikteki maddelere karşı kalkan görevi de görmektedir.
Gözün ön yüzeyinde kan damarı bulunmadığı için oksijen ve besin maddelerinin hücrelere taşınmasında da yine gözyaşı görev yapar. Göz enfeksiyonun önlenmesi, göz yüzeyindeki hasarların iyileştirilmesi ve ışığın doğru bir şekilde kırılıp net bir görüntü sunması da yine gözyaşı sayesinde mümkündür.
Az önce yaptığım detaylı açıklamaları özetleyerek “kuru göz sendromu nedir?” sorusunun yanıtını kısaca vermek istiyorum.
Kuru göz sendromu; gözyaşı salgısının azalması veya salgılanan gözyaşının kalitesinin düşüp fonksiyonlarını yerine getirememesi sonucu oluşan; gözde tahrişe neden olup hayat konforunu azaltan, tedavi edilmediği takdirde ise görme kayıplarına varan sonuçlar doğuran bir rahatsızlıktır.
Kuru göz sendromunun nedenleri ile gözyaşı salgısının azalmasının ve gözyaşı kalitesinin düşmesinin nedenleri arasında sıkı bir bağ vardır. Bu nedenle kuru göz nedenleri hakkında bilgi verirken kuru göz sendromuna neden olan bu iki temel değişimin nedenlerine odaklanacağım.
Gözyaşı salgısının azalması kuru göz sendromu oluşumuna yol açan üç ana nedenden bir tanesidir. Gözyaşı salgısının azalmasının ise birçok nedeni vardır. Gözyaşı salınımının azalmasının temel nedeni, gözyaşı bezlerinin (lakrimal bez) fonksiyonlarının zaman içerisinde bozulmasıdır. Ancak yaşın ilerlemesi dışında diyabet, romatoid artrit, lupus, tiroit bozuklukları, A vitamini eksikliği, Sjörgen sendromu ve sistemik skleroz (skleroderma) gibi hastalıkların da gözyaşı bezlerinin fonksiyonlarına zarar verdiği bilinmektedir.
Gözyaşı bezlerinin gözyaşı salınımının azalmasına, kullanılan bazı ilaçlar da neden olabilir. Alerjik reaksiyonları baskılayan antihistaminikler, antidepresanlar, hormon replasman tedavileri, akne ilaçları, doğum kontrol hapları, Parkinson hastalığı ilaçları ve dekonjestanlar gibi ilaçların yan etkileri de kuru göz sendromu oluşumuna yol açabilir.
Enflamasyon ve radyasyonun yol açtığı hasar, gözyaşı bezlerini etkilediğinde de göz kuruluğu oluşabilir.
Gözyaşı salınımında azalma olmasa dahi, gözyaşlarının hızlı buharlaşmasına neden olan faktörler de göz kuruluğu nedenleri arasında gösterilebilir. Gözyaşı buharlaşması nedeniyle oluşan göz kuruluğu “evaporatif göz kuruluğu” olarak adlandırılır.
Gözyaşının erken buharlaşması, gözü koruyan lipid tabakasının Meibomian bezleri tarafından yeterince salgılanamaması sonucu ortaya çıkar. Meibomian bezlerinin tıkanması halinde gözyaşının diğer bileşenleri ile lipid tabakası bütünleşemez. Dolayısıyla gözyaşının buharlaşmasını engelleyen mekanizma zarar görür ve göz kuruluğu ortaya çıkar.
Uzun süre rüzgara, kimyasal maddelere, sigara dumanına veya kuru havaya maruz kalmak; uzun süre bilgisayar ekranına bakmak ve göz kapaklarındaki anatomik problemler evaporatif göz kuruluğu oluşumuna neden olabilir.
Gözyaşı sıvısını oluşturan katmanların içerisinde yağ, mukus, protein, vitamin ve çeşitli organik maddeler bulunur. Bu maddelerin birbirine oranı değiştiği takdirde gözyaşı ideal özelliklerini yitirir. Gözyaşı yapısının farklılaşması, gözün yeterince nemlenememesi ile sonuçlanıp göz kuruluğuna neden olabilir.
Yukarıda bahsettiğim kuru göz sendromu nedenlerine ek olarak kuru göz sendromu oluşumunu tetikleyen risk faktörlerinden de bahsedilebilir. Kuru göz risk faktörleri arasında 50 yaşını geçmek, kontakt lens kullanmak, A vitamini eksikliği, doğum kontrol haplarının kullanımı, iç ortam hava kirliliği, dış ortam hava kirliliği, sık sık uçak yolculuğu yapmak, sigara içmek, Omega-3 azlığı ve kadınlarda menopoz sonrası hormonların değişmesi sıralanabilir.
En yaygın görülen kuru göz sendromu belirtileri yukarıda saydıklarımız olsa da iltihaplanma ve göz yüzeyinde hasar da kuru gözün belirtileri arasında yer almaktadır.
Kuru göz hastalığının başarılı bir şekilde tedavi edilebilmesi için, kuru göz sendromuna neden olan faktörlerin doğru belirlenmesi gerekir. Diğer bir deyişle kuru göz tedavisinin başarısı için kuru göz teşhisinin eksiksiz yapılması önem taşır. Kuru göz teşhisi sırasında;
Tüm bu testler sonucunda göz doktorları kuru göz sendromuna yol açan temel faktörü belirleyebilir ve bu doğrultuda kuru göz tedavisi hastanın ihtiyaçları ve gereksinimleri doğrultusunda planlanabilir.
Kuru göz sendromu şikayetleri, minimal ölçüde yaşanıyor ve hastanın günlük yaşantısını çok az etkiliyorsa yapay gözyaşı damlaları kullanılabilir. Ancak semptomlar ağırlaştıkça tedavi sürecinin de detaylandırılması gerekir.
Kuru göz tedavisi kapsamında kuru göz sendromuna neden olan durumun ortadan kaldırılması, gözyaşı kalitesinin arttırılması veya gözyaşı buharlaşmasının azaltılması hedeflenebilir.
Kuru göz sendromu tedavisi dahilinde;
Kuru göz tedavisinde ilaç kullanımı her zaman yeterli olmayabilir. Göz doktorları gerekli durumlarda gözyaşı kanallarına gözyaşı kaybının önlenmesi amacıyla geçici olarak tıkaç tıkamayı ya da bölgenin lazer ile kapatmayı önerebilirler.
Göz kuruluğu ihmal edilmemesi gereken, kişinin görüşünü etkileyip hayat kalitesini azaltabilen bir sağlık sorunudur. Göz kuruluğu tedavisi, kişi özelinde planlanmalı ve göz kuruluğu belirtileri yaşayan hastaların mutlaka kapsamlı bir göz muayenesinden geçmesi gerekir. Göz kuruluğu başlı başına bir sağlık sorunu olmaktan ziyade, farklı hastalıkların semptomu olarak düşünülmelidir. Gerek çevresel faktörlerin, gerekse kişideki sistemik hastalıkların kuru göz sendromu oluşumuna neden olabileceği unutulmamalı, teşhis ve tedavi süreçleri aksatılmamalıdır.
“Göz kuruluğu bitkisel tedavisi ile ilgili birçok bilgiye internet üzerinden erişim sağlanabilir. Ancak göz doktorlarının onayı olmadan kulaktan duyma bilgilerle hareket edilmemelidir. Bazı bitkiler kullanılan ilaçlarla etkileşime geçebilir ya da göze zarar verebilir.”
Göz kuruluğu belirtileri göstermeye başladıysanız, semptomlarınızın ilerlememesi için şu önlemleri alabilirsiniz:
Gözyaşı lakrimal bez ve yardımcı gözyaşı bezleri tarafından salgılanmaktadır. Lakrimal bezin iki lobu (parçası) vardır. Lakrimal bezin büyük parçası, orbita yani göz çukurunda yerleşir. Küçük lobu (palpebral) ise göz kapağında üst temporalde yerleşimlidir. Büyük lobun kanalları küçük loba girer ve daha sonra her iki lobun kanalları üst temporal forniksten göz yüzeyine boşalır. Lakrimal bez refleks göz sulanmasından sorumludur. Yardımcı göz yaşı bezleri olan Wolfring ve Krause bezleri ise üst fornikste yerleşimlidir. Yardımcı göz yaşı bezleri, bazal göz yaşı üretiminden sorumludur.
Göz yaşı 3 tabakadan oluşur. En dışta lipid, ortada aköz, en içte yani korneaya en yakın bölümde ise musinöz tabaka yer alır. Lipid tabaka, Meibomian ve Zeiss bezleri tarafından salgılanır. Meibomian bezleri göz kapağındaki tars tabakasında bulunur. Zeiss bezleri kirpik diplerinde yer alır. Aköz tabaka lakrimal bez ve yardımcı göz yaşı bezleri tarafından salgılanır. Korneaya oksijen sağlar. Musin tabaka ise konjonktivada bulunan Goblet hücreleri, Henle kriptleri ve Manz bezlerinden salınır. Gözyaşının kornea epiteline tutunmasını sağlar.
Göz sulanması, lakrimal drenaj sistem bozukluğu (epifora) veya göz yaşının aşırı salınımına bağlı (lakrimasyon) olarak gelişebilir. Lakrimal drenaj sistem bozukluğu sonucu gelişen epifora, lakrimal pompa yetersizliği veya obstrüksiyon kaynaklıdır. Pompa yetersizliği, fasial sinir felci ve ektropion (kapağın dışa dönmesi) sonucunda gelişebilir. Epiforanın esas önemli nedeni lakrimal drenaj sisteminde gelişen obstrüksiyon yani tıkanıklıktır. Obstrüksiyon, konjenital veya edinsel olabilir. Konjenital obstrüksiyon, nazolakrimal kanal alt ucunda bulunan Hasner valvinin açılmaması sonucu gelişir. Doğumdan itibaren haftadan sonra sulanma devam ediyorsa bu durum konjenital nazolakrimal kanal tıkanıklığı belirtisi olarak kabul edilmelidir.
Sol gözde epifora (göz sulanması) izleniyor
Edinsel olan epifora nedenleri punktal stenoz, kanaliküler obstrüksiyon, dakriyosistit ve nazolakrimal kanal tıkanıklığı olarak sınıflandırılabilir. Edinsel epiforanın en sık nedeni nazolakrimal kanalın buruna açılan alt ucunda tıkanıklıktır. Bu tıkanıklık sıklıkla primer inflamatuar tiptedir ama travma, tümör veya burun içinde mekanik obstrüksiyona bağlı sekonder olarak ta gelişebilir. Nazolakrimal kanal tıkanınca göz yaşı buruna boşalamaz ve nazolakrimal kesede birikir. Zamanla enfeksiyon eklenebilir. Dakriyosistit gözün iç kısmında medial kantüs bölgesinde şişlik tarzında görülür. Akut dakriyosistitte enfeksiyon belirtileri kırmızılık, ağrılı şişlik ve punktumdan pürülan akıntı söz konusudur. Akut dakriyosistit tedavi edilmez veya tedavide geç kalınırsa cilde açılabilir yani fistül gelişir. Kronik dakriyosistitte ise akut inflamasyon belirtileri belirgin değildir. Kronik düşük dereceli bakteriyel enfeksiyon ve sulanma olur.
Koronal kesiti ağırlıklı manyetik rezonans görüntülemede alt nazal orbitada yerleşimli dakriyosistit mevcuttur
Oversekresyon (lakrimasyon), entropion/trikiyazis ile oküler irritasyon sonucu veya blefarit/kuru göz durumlarında refleks olarak gelişir. Bunların dışında konjenital glokom, iridosiklit, kornea epitelinde abrazyon gibi çeşitli nedenlerle de lakrimasyon görülebilir. Dolayısıyla böyle bir hastada göz yaşı drenaj sistemi yanında diğer olasılıklar da akla getirilmelidir.