Hipodens lezyon rahatsızlığı için tehlikelidir veya zararsızdır şeklinde bir yorum yapmak alanının uzmanı doktorlar haricinde kimsenin söylebileceği bir şey değildir. Peki ya hipodens ne demek? Erken ve geç fark edildiğinde hipodens lezyonun durumunda değişiklikler meydana gelebilir. Peki ya tıp dilinde hipodens lezyon, nodül, kitle ve görünüm ne anlama gelir, tehlikeli mi? işte hipodens ne demek? Sorusunun cevabı.
Kelime anlamı olarak Lezyon kelimesinin anlamı doku bozukluğudur ve bu tıbbi bir terimdir. Bu terim hipodens kelimesi ile birleştiğinde "düşük lezyon yoğunluğu" anlamını kazanır. Vücutta (herhangi bir yerde olabilir) meydana gelen bu rahatsızlık genellikle dalak, karaciğer ve beyin organlarında görülür. Karaciğer lezyonu en çok rastlanılanıdır.
Karaciğerdeki doku bozulduğu zaman bu rahatsızlık hipodens lezyon olarak adlandırılmaktadır. Bu tanı koyulduğu zaman bölgede yağlanma ve lekelenmelerin oluşması muhtemeldir. Genelde hipodens lezyon sağlıksız beslenen ve alkol kullanımını kontrol edemeyen kişilerde görülür.
Alkol direkt olarak karaciğeri kötü etkilediğinden dolayı alkollü ürünleri haddinden fazla tüketen kişilerin karaciğerlerinde problem çıkması olasıdır. Bu problemlerden yaygın olan bir tanesi de hipodens lezyon rahatsızlığıdır. Bu durumda karaciğer büyür ve ağrılar başlar. Bu ağrılar rahatsızlığın en başında pek hissedilmese bile karaciğer büyüdükçe ağrı hissedilir ve artar.
Hipodens tıbbi bir terimdir. Bilgisayarlı tomografiler aracılığıyla çekilmiş olan filmlerin sonuçlarında hipodens terimine sıklıkla rastlanmaktadır. Genel olarak en temel anlamıyla hipodens, "düşük yoğunluk" anlamını taşır. Yetersizliği vurgulamak için kullanılan bu terim hipodens lezyon olarak kullanıldığı zaman lezyon yoğunluğunun yetersiz olduğunu belirtmekte ve vurgulamaktadır.
Beyinde lezyon demek, beyinde bazı dokularda veya dokuda meydana gelen hasar anlamındadır. Bunun birçok sebebi olabilir ve kendini çeşitli şekillerde belli edebilir. Cinsine göre farklılık gösteren bu belirtiler, yine cinsine göre başka nedenlere dayanır. Beyinde oluşan bu doku bozukluklarının ve nedenlerinin, sizler için araştırmasını yaptık. İşte beyinde lezyon…
Bir lezyon, yaralanma veya hastalık nedeniyle hasar görmüş bir doku alanıdır. Yani bir beyin lezyonu da yaralanma, travma veya bir hastalık nedeniyle oluşur. Tanıtmak basit gibi görünse de, beyin lezyonlarını anlamak karmaşıktır çünkü birçok beyin lezyonu türü vardır. Küçükten büyüğe, azdan çoğa, göreceli zararsızdan, hayati tehlikeye kadar değişebilir.
Beyin lezyonu nedenleri
Beyin lezyonu belirtileri
Beyin lezyonu türleri
Apseler
İrin ve iltihap dolu olan, doku enfeksiyonlarıdır. Yaygın değildirler ama hayati risk taşırlar. Beyin apseleri, genellikle kulak, sinüs veya diş enfeksiyonu gibi yakın bir alanda bir enfeksiyondan sonra ortaya çıkar. Ayrıca kafatasının yaralanmasından veya ameliyatından sonra da ortaya çıkabilir.
Arteriovenöz malformasyonlar (AVM)
Bir Arteriovenöz malformasyonların erken gelişimi sırasında meydana gelen beyin lezyon türüdür. Beyindeki atardamar ve damarlar inanılmaz bir şekilde karılır ve fistül adı verilen benzeri yapılarla birbirine bağlanıseafoodplus.infoar normal atardamarlar kadar güçlü değildir. Damarlar, kan akışı ile fistül yoluyla diğer damarlara bağlanır. Bu damarlar kırılabilir, çatlayabilir ve beyne kan sızdırır. Buna ek olarak, beyin dokusunun düzgün çalışması için yeterli kanı alamayabilir. Beyindeki bu Arteriovenöz malformasyonlar (AVM) meydana getirdiği hasar, ilk olarak belirti olarak nöbetlerle kendini gösterir.
Serebral enfarktüs
Enfarktüs, atardamarın kansız kalması sonucu artık çalışmaz hale gelmesi demektir. Bu dokunun ölümü anlamına da gelir. Serebral enfarktüs, beyin atardamarının, inme veya yeterince kan alamaması nedeniyle beyin hücresi kümesinin öldüğü anlamına gelir.
Tümör
Tümörler, normal dokudan anormal bir şekilde büyüyen hücrelerin oluşturduğu kümelerdir. Beyindeki her tümör kötü değildir, bazıları iyi huylu olabilir. Diğerleri ise kanserli olabilir. Beyinde başlayarak vücudun diğer yerlerine de yayılabilir. Çabuk büyüyebilirler veya sabit de kalabilirler.
Beyindeki lezyonlar nasıl teşhis edilir?
Beyin lezyonlarını bulmak ve teşhis etmek için kullanılan yöntemler semptomlara bağlıdır. Birçok vakada BT ve MR görüntüleme çalışmaları lezyonların yerini, boyutunu ve özelliklerini belirlemekte yardımcı olmaktadır. Enfeksiyon belirtileri aramak için kan ve diğer laboratuvar testleri de yapılabilir.
Beyin Lezyonları Nasıl Tedavi Edilir?
Tedavi beyin lezyonunun tipine bağlıdır. Tedavinin amacı bir tedavi sağlamak, semptomları hafifletmek veya yaşam kalitesini veya uzunluğunu artırmak olabilir.
Birçoğumuz için her saatte bir kişinin ağız kanserinden öldüğü gerçeği şaşırtıcı gelebilir. Her ne kadar ağız kanseri diğer kanser türleri arasında en masumu olarak bilinse de aslında durum sandığımızın tam tersidir. Diğer kanser türlerine nispeten daha ölümcüldür ve önemsemediğimiz belirtiler istenmeyen sonuçlara davetiye çıkarabilir. Avrasya Hastanesi Medikal Onkoloji Uzmanı Ağız kanseri hakkında bilinmesi gerekenleri sizler için anlattı.
Bu belirtileri göz ardı etmeyin…
Birçoğumuz hayatımızın herhangi bir döneminde ağız sağlığımızı tehdit eden problemlerle karşılaşmışızdır. Basit gibi görünen lezyonlar belki de ciddi bir hastalığın habercisi olabilir. Ağız kanseri kimi zaman herhangi bir belirti göstermezken kimi zaman da kişinin hayatını olumsuz etkileyecek belirtiler gösterir. Hastalık; ağız boşluğunda, dilde, dişte, diş etinde, dudakta ya da orofarenks dediğimiz ağızın gerisinde yer alan bölgede meydana gelir. Özellikle 45 yaş üstü bireylerde ve erkeklerde görülme sıklığı oldukça fazladır.
Ağız kanserini etkileyen faktörler
Ağız kanseri bulaşıcı değildir ancak bazı faktörler kanser oluşumunu dolaylı da olsa etkilemektedir. Özelikle tütün kullanımı, ağız kanseri sebeplerinin başında gelmekte ve tütün mamullerinin tüketimi kanser riskini arttırmaktadır. Ağız kanseri riskini arttıran bir diğer faktör ise alkol kullanımıdır. Alkol alımının çokluğu ile risk doğru orantılı olarak artmaktadır. Dudak kanserinde de önemli bir payı bulunan güneş ışınları sigara tiryakileri için önemli bir risk faktörüdür. Ailede kanser öyküsü olması da hem diğer kanser türlerinde hem de ağız kanserinde oldukça etkili olmakta ve kansere yakalanma riskini arttırmaktadır.
Ağız kanseri tedavisinde başvurulan tedavi yöntemleri
Ağız cerrahı ve diş hekimlerinin de dahil olduğu uzmanlardan oluşan bir ekip, teşhis konulduktan sonra her bir hastanın ihtiyacına yönelik bir tedavi planı geliştirirler. Genelde en başarılı yöntem cerrahidir. Böylelikle hastalığa sebep olan parça vücuttan uzaklaştırılmış olur. Ardından hastalığın evresi, hastanın genel sağlık durumu ve patoloji sonuçlarına göre kanser hücrelerini öldürmek için X ışınları ve protonlar gibi yüksek enerjili ışınların kullanıldığı bir yöntem olan radyasyon tedavisiuygulanıseafoodplus.info tedavi yöntemi genelde tek başına kullanılmaz. Daha etkili olabilmesi için kimyasal bir yöntem olan kemoterapiile birlikte uygulanır.
Tüm hastalıklarda olduğu gibi etkili bir tedavi sonucundan bahsedebilmek için erken teşhis çok önemlidir ve ihmallerin bu tür ciddi hastalıklara neden olabileceği unutulmamalıdır.
Birçok hastalıkta olduğu gibi ağız kanserini de önlemek mümkün…
Her yıl binlerce insana kanser tanısı konulmakta ve gün geçtikçe artan hasta sayısı kuşkusuz hepimizi tedirgin etmektedir. Bu noktada özellikle vücudumuzun verdiği sinyalleri önemsemek erken teşhis ve tedavi için oldukça önemlidir. Peki, ağız kanserinde risk faktörlerini ortadan kaldırmak için neler yapılabilir?
Bunlar;
ETİKETLER: avrasya, doktor, hasta, hastane, insan, onkoloji, sağlık, şifa