Lökosit beyaz kan hücresi anlamına gelir. Beyaz kan hücresinin İngilizce karşılığı olan White Blood Cell kelimelerinin baş harflerinden kısaca tahlillerde WBC veya akyuvar olarak da adlandırılır. Bağışıklık sisteminin çalışması için öneme sahip bir kan hücresidir. Vücudumuzun enfeksiyonlarla savaşmasında da görev alır.
Kan dolaşımındaki yüksek lökosit seviyeleri enfeksiyona işaret edebilir. Bunun nedeni, WBC'lerin bağışıklık sisteminin bir parçası olması ve hastalık ve enfeksiyonla savaşmaya yardımcı olmasıdır.
Lökositler idrar analizinde veya tam idrar tahllinde de (idrar testi) bulunabilir. İdrarda yüksek düzeyde WBC'ler de idrar yollarında enfeksiyonunuz olduğunu göstermektedir. Bu durumda, vücudunuz idrar yollarında bir yerde enfeksiyonla savaşmaya çalışır. İdrardaki lökositler böbrek veya mesane enfeksiyonun da işareti olabilir.
İdrar yolundaki veya mesanedeki enfeksiyonlar veya tıkanmalar, idrarınızda yüksek miktarda lökosit bulunmasına neden olabilir.
Hamileyseniz enfeksiyonlar daha şiddetli olabilir, bu da idrar yolu enfeksiyonları (İYE) gibi sorunların ortaya çıkma olasılığını arttırır. Eğer hamileyseniz ve idrar yolunuzda enfeksiyon varsa, hamileliğinizi zorlaştırabileceğinden tedavi almak önemlidir.
İdrara çıkmadan önce idrarınızı çok uzun süre tutarsanız, mesanenizde bakteriyel bir enfeksiyon oluşma riski vardır. İdrarınızı sürekli olarak tutmak mesaneyi çok fazla genişletebilir. Zamanla bu durum tuvalete gittiğinizde mesanenin tamamen boşalmasını zorlaştırır. İdrar mesanede kaldığında, bakteri sayısının artması, mesane enfeksiyonuna neden olabilir. Basit sistit, hamile olmayan sağlıklı insanlarda sadece mesanede oluşan idrar yolu enfeksiyonunun başka bir adıdır.
Böbrek taşları, pelviste bir tümör veya idrar yolunda başka bir tür tıkanıklık da daha fazla lökositin ortaya çıkmasına neden olabilir.
İdrardaki lökositler kesinlikle kendi başlarına belirtilere neden olmaz. İdrarda lökosit varsa, belirtileriniz lökositlerin idrarınızda birikmesine neden olan duruma bağlı olarak değişecektir.
İYE (İdrar yolu enfeksiyonu) belirtileri şunlardır:
Üriner sistemdeki engeller, tıkanıklığın konumuna ve türüne bağlı olarak çeşitli belirtilere neden olabilir. Çoğu durumda, asıl belirti, karın bölgesinin bir veya iki tarafındaki ağrıdır. Böbrek taşları İYE ile benzer belirtilere neden olabilir ancak bulantı, kusma ve yoğun ağrı da olabilir.
Kadınlar, idrar yolu enfeksiyonları için daha yüksek bir risk altındadır ve bu nedenle idrarlarında lökosit olma olasılığı daha yüksektir. Hamile kadınların daha da yüksek bir riski vardır. Erkekler de bu enfeksiyonları kapabilirler. Örneğin büyümüş ve geniş bir prostata sahip olmak, erkeklerde İYE riskini artırır.
Bağışıklık sistemi zayıflamış olan herkes de herhangi bir enfeksiyon türü için daha yüksek risk altında olabilir.
Eğer sağlıklıysanız, kan dolaşımınızda ve idrarınızda hala yüksek lökositlere sahip olabilirsiniz. Kan dolaşımındaki normal aralık mikrolitre başına 4,, WBC arasındadır. İdrarda normal bir aralık kandan çok daha düşük olup WBC (wbc/hpf) dir.
Doktorunuz İYE (idrar yolu enfeksiyonu) olduğunuzdan şüphelenirse, muhtemelen bir idrar örneği vermenizi isteyeceklerdir. İdrar numunesini aşağıdakileri kontrol etmek için test edecekler:
Sağlıklı olduğunuzda bile idrarınızda birkaç WBC'ye sahip olmanız gerekir, ancak bir idrar testi 5 wbc/hpf'nin üzerindeki seviyeleri tanımlarsa, muhtemelen bir enfeksiyonunuz vardır. Bakteri tespit edilirse, doktorunuz bakteri enfeksiyonunun türünü teşhis etmek için idrar kültürü yapabilir.
Böbrek taşlarının teşhisine idrar testi de yardımcı olabilir. Radyolojik inceleme veya tomografi de doktorunuzun taşları görmesine yardımcı olabilir.
Bu konuya dair bir sorunuz varsa siz de uzmanlarımıza 7/24 Soru sorabilirsiniz.Soru sormak için tıklayın.
Yorum yapabilmek için giriş yapmış olmanız gerekmektedir.
Tam idrar testi analizi üriner sistem hastalıklarını göstermede en önemli testlerden biridir. Aynı idrar testi gibi idrar sedimenti inceleme de idrar analizinin çok önemli bir koludur.
Tam İdrar testinin (TİT) sabah ilk idrardan yapılması uluslararası kılavuzlarca önerilmektedir.
24 saatlik idrarda bakılan tetkikler birçok hastalığın tanısında kullanılmaktadır. 24 saatlik idrarı toplamak hataya açık bir durumdur. Fazla ya da az toplanabilir. Hastaya doğru tarif yapılarak hatalar azaltılabilir. Örneğin hasta uyandığında sabah 7 de ilk idrarını tuvalete yapmalı, daha sonra gün boyunca ve ertesi sabaha değin gece boyunca olan tüm idrarını ve ertesi sabah ilk idrarını en az 2,5 litrelik bir idrar kabında toplamalıdır. Egzersiz ilişkili protein kaçağı, idrarda kan hücresi görülmesi ve silendir formasyonunu arttırabileceği için 24 saatlik idrar toplama esnasında ağır egzersiz yapılmaması önerilir. Adet döneminde de kadınların 24 saatlik idrar toplamaması gerekmektedir.
İdrar kültürü ve idrar sedimenti değerlendirmesi için özellikle sabah ilk idrarın orta akımı gerekmektedir.
İdeal idrar kabı temiz ve kapasitesi en az 50 ml olmalıdır. İdeal çalışma örnek alındıktan sonra 3 saat içerisinde örneğin çalışılmasıdır.
RENK
İdrarın içerdiği ürokrom konsantrasyonuna göre değişmek üzere normal rengi soluk, açık sarıdan koyu sarıya kadar değişebilmektedir.
İdrar renginde sık renk değişikliklerine yol açan durumlar hematüri, hemoglobinüri ve myoglobinüri (pembe, kırmızı, kahverengi veya koyu kahverengi), karaciğer ve safra yolları hastalıklarında oluşabilen bilirubinüri (koyu sarıdan kahverengine değişen), ürat kristalleri (pembe idrar), idrar yolu enfeksiyonları (Klebsiella spp., Proteus mirabilis, Escherichia coli, Providencia) veya kalıcı idrar sondası olan hastalarda Enterococcus spp.’ A bağlı , şilüri (beyaz süt kıvamında idrar), porfirinüri (idrarda porfobilinojen atılımına bağlı), alkaptonüri (kırmızı idrarın beklemeyle siyaha dönmesi) durumlarında ortaya çıkabilir.
İdrarda renk değişikliğine yol açan ana ilaçlar: rifampin, fenazopiridin grubu (Sarıdan turuncu ve kırmızıya değişebilen ), desferroksamin (pembemsi idrar), fenitoin (kırmızı idrar) klorokin ve nitrofurantoin (kahverengi idrar) triamteren, propofol (yeşilimsi renk), metilen mavisi (mavi idrar), metronidazol, metildopa, imipenem (bekledikçe koyulaşan idrar)
Yiyeceklerden sık renk değişikliği yapanlar ise pancar (kırmızı idrar), senna (sarıdan kahverengine ) ve raventtir. (rhubarb) (kırmızı idrar)
BULANIKLIK
Normal idrar şeffaftır (transparan, ışığı geçirir). İdrarın bulanıklığı herhangi bir partikülün özellikle de hücrelerin, kristallerin ve bakterilerin daha yoğun olmasına bağlı oluşabilir. En sık idrarı bulanık hale getiren durumlar ise idrar yolu enfeksiyonu, ağır hematüri ve genital sekresyonlardır. Ancak idrarın şeffaf olması tek başına idrar örneğinin patolojik olmadığını söylemek için yeterli bir kriter değildir.
KOKU
İdrar kokusundaki değişiklik bazı gıdaların tüketilmesine bağlı değişebilir. Ayrıca idrar yolu enfeksiyonu ya da bazı metabolik hastalıklara özel kokular eşlik edebilir (fenilketonüri, izovalerik asidemi, hipermetiyonemi).
DANSİTE
Aynı volümdeki suya göre idrarın ağırlığı anlamına gelir. Genelde striple ölçülür ve strip esas olarak idrardaki iyonik konsantrasyonu ölçer. Normal idrar dansitesi g/ml aralığındadır. aralığı belirgin olarak idrarın dilüe olması anlamına gelir ve genelde aşırı su alımı ya da diabetes insipitus hastalığına eşlik eder. İdrar dansitesinin olması izostenürik idrar anlamına gelir ve genelde idrar konsantrasyon becerisinin bozulduğu akut tübüler nekroz ya da kronik böbrek hastalığına eşlik edebilir. g/ml gibi değerlerse ekstrensek osmotik ajan ya da idrarda radyokontrast madde atılımı ile bir arada olabilir.
pH
İdrarın asiditesini, dolayısıyla idrardaki H+ iyon varlığını gösterir. İdrar stribi ile tanımlanan özelliklerden biridir. pH ,0 aralığını ölçebilir. Duyarlılığı 0,5 intervallerinde olduğu için çok hassas bir metod değildir. Düşük pH genelde kandaki metabolik asidoza (asit yükü), yüksek protein alımına ve volüm eksikliğine işaret eder. Yüksek idrar pH’ı ise vejeteryan diyet, renal tübüler asidoz ve idrarda üreaz pozitif mikroorganizmalarla enfeksiyonda üreden amonyak üretilen duruma işaret edebilir.
HEMOGLOBİN
İdrarda eritrosit varlığını (alyuvar, kırmızı kan hücresi) indirekt olarak gösterir. Yanlış negatiflik yüksek dansite ya da yüksek C vitamini düzeyine bağlı oluşabileceği gibi yanlış pozitiflik de myoglobinuri ya da psödoperoksidaz aktivitesine sahip Enterobacter, Staphyloccoccus, Streptococcuslara bağlı enfeksiyonlarda da gelişebilir.
GLUKOZ
Kan glukozu mg/dl yi geçtiğinde idrarda glukoz pozitifliği görülebilir. Yanlış negatiflik idrar yolu enfeksiyonu ya da idrarda askorbik asit varlığında; yanlış pozitiflik ise okside edici ajanlar ve asit yükü fazla olan idrarda görülebilir.
PROTEİN
Uluslararası KDIGO kılavuzuna göre idrarda protein atılımı 24 saatlik idrarda mg üstü olarak tanımlanmıştır. İdrardaki proteini ölçmek için üç farklı yaklaşım mevcuttur.
Albumin
Tam idrar testlerinde ölçülen protein albümindir. İdrardaki protein atılımını strip üzerinde pH duyarlı bir ölçümle sunar. Sonuç negatiften, ++++ (4 pozitif)’ e giden bir skalada sunulur.
24 Saatlik Protein Atılımı
İdrarda protein atılımını gösteren altın standart testtir. Kişilerin bir sabahtan diğer sabaha değin tüm idrarlarının toplanarak içerisindeki toplam protein miktarının ölçülmesi ile değerlendirilir. Normal miktar günde mg altında proteinin idrarla atılmasıdır.
Spot İdrarda Protein/Kreatinin Ve Albumin/Kreatinin Oranı
Erken sabah idrarında ölçülen spot idrar protein/kreatinin oranı 24 saatlik ölçüme bir alternatif oluşturmaktadır. Normal miktar günde mg altında proteinin idrarla atılmasıdır. Sonuçlar büyük oranda 24 saatlik idrar sonuçları ile korelasyon gösterse de özellikle kas kitlesi düşük olan ileri yaş ve kadın hastalarda idrarla kreatinin atılımı değişebileceğinden sonuçlar değişebilir. KDIGO kılavuzlarına göre özellikle kronik böbrek hastalığı olan hastalarda ilk ölçümde protein/kreatinin oranındansa; albümin/kreatinin oranına bakılması önerilmektedir. Çünkü albümin atılımı özellikle böbrek hasarını göstermede daha hassas bir metoddur. Ancak bazı özel böbrek hastalıkları durumunda (tübülointerstisyel hastalık, monoklonal gamopatiler) Albumin kreatinin oranı da yanlış negatif sonuçlar verebilir. Normal olarak albümin atılımı günde 30 mg’ın altındadır.
LÖKOSİT ESTERAZ
İdrarda lökositlerin (akyuvar) bulunduğunun göstergesidir. Düşük idrar yoğunluğu, idrar pH değeri yüksekliği, idrar örneğinin değerlendirilmesinde gecikme olması durumunda lökosit esteraz pozitif olabilirken lökositler parçalanabileceği için lökositler görülmeyebilir. Yanlış negatif değerlendirmeler ise yüksek miktarda C vitamini alımı, idrarda yüksek glukoz ve protein olması (>5g/l), sefalotin, tetrasiklin, sefalexin veya tobramisin gibi antibiyotik kullanımlarına bağlı olabilir. Yanlış pozitif sonuçlar ise idrar koruyucu olarak formaldehid kullanımında, imipenem, meropenem veya klavulonat antibiyotikleri kullanımında oluşabilir.
NİTRİT
İdrarda nitrit varlığı nitrat redüktaz aktivitesine sahip bakterilerin idrardaki nitratı nitrite çevirmesi sayesinde olmaktadır. Bu bakteriler genellikle gram negatif bakterilerdir (psödomonas ve enterokok grubu hariç). Yanlış negatif sonuçlar özellikle vejetaryen diyetle az miktarda nitrat içeren gıdaların alınması, yanlış pozitiflik ise anormal idrar rengi olan durumlarda gözlenmektedir.
KETON
İdrardaki keton dipstick ölçümü asetoasetat ve asetonu ölçer. (Beta hidroksibütiratı ölçmez. ) İdrarda keton uzayan açlık, kusma, diabetik ketoasidoz ve uzun süreli egzersiz durumunda oluşmaktadır.
ERİTROSİTLER (RBC, Red blood cell, Kırmızı kan hücreleri, Alyuvarlar)
Santrifüj edilmiş sabah ilk idrarda mikroskopta x’lük büyütmede her sahada 5’ten fazla eritrosit olması anormaldir. Genellikle böbrek taşına bağlı olabileceği düşünülse de böbrek kistlerinden, kadınlarda menstrual döngüye ve ürogenital sistem tümörlerine kadar değişen birçok farklı klinik duruma eşlik edebilir.
LÖKOSİTLER (WBC, White blood cell, Beyaz kan hücreleri, Akyuvarlar)
Santrifüj edilmiş sabah ilk idrarda mikroskopta x’lük büyütmede her sahada 3’ten fazla lökosit olması anormaldir. Lökositler idrar yolu enfeksiyonu ve diğer böbrek hastalıkları ile ilgili olabilir. İdrarın kontaminasyonu da (idrarın başka vücut bölgelerine değerek alınması) idrarda lökosit fazlalığının bir göstergesi olabilir.
EPİTEL HÜCRELERİ
Renal tübüler, transizyonel epitel hücreleri (üroepitelyum) ve skuamöz epitel hücreler idrarda görülebilir. Mutlak bir hastalığı göstermezler. Diğer klinik süreçlerle birlikte değerlendirilmelidir.
SİLENDİRLER
Böbrekte fonksiyonel sahalardan biri olan distal tübülde oluşan Tamm Harsfall glikoproteinin ana yapısını oluşturduğu silindire benzeyen yapılardır. İçerdiği maddelerin adlarına göre adlandırılırlar. Hyalen, granüler, eritrosit, lökosit, epitelyal, yağ ve mum silendirler en sık karşılaşılanlarıdır. Her silendir farklı klinik durumu gösterebilir. Hyalen ve granüler silendirler her zaman bir hastalığı göstermeyebilir. Diğer silendirler ise genellikle bir böbrek hastalığına işaret edebilir.
KRİSTALLER
Böbrek taş hasalığı veya bazı kalıtsal hastalıklarda tanıya yardımcı olabilirler. İdrarda en sık görülen kristaller kalsiyum okzalat (en sık), triple fosfat (strüvit), magnezyum amonyum fosfat, ürik asit ve sistin kristalleridir.
ORGANİZMALAR
İdrar normalde sterildir (mikroorganizma içermez). Ancak bakteri, mantar, parazit ve virüslere bağlı enfeksiyon durumlarında idrarda bulunabilirler. Bazen de genital enfeksiyonlar olduğu zamanlarda da idrarda mikroorganizmalar gözlenebilir. İdrar kültürü ve özel testlerle idrarda hangi mikroorganizmanın bulunduğu ortaya çıkarılabilir.