Lolo Oyunu Nasıl Oynanır

Ace: Karşı takımın tüm şampiyonlarını öldürmek.

AD: Saldırı gücü.

AD Carry: Saldırı gücü taşıyıcısı, genelde nişancılar için kullanılır.

AFK: Bilgisayar başında olmamak. "Away from keyboard"un (klavyeden uzak) kısaltması.

Aggro: Kule veya minyon aggro’sunu almak demek, kulenin veya minyonun size saldırması demek. Rakibinize kule altı girişeceğinizde aggro’yu nasıl yönlendireceğinizi bilmek önemlidir.

AoE: Geniş bir alana hasar veren saldırılar için kullanılır. Örnek: Amumu’nun ultisi.

AP: Yetenek gücü.

AS: Saldırı hızı.

Assassin: Suikastçı. Akali, Zed, Kha’Zix gibi arka taraflara sızıp rakibin taşıyıcılarını kolayca tekleyebilen şampiyonlar için kullanılır.

B: Genellikle üsse dönmek için kullanılır.

Bait: Yemlemek. Bir rakip şampiyonu ormancının da yardımıyla yemleyerek ona tuzak kurma eylemidir.

Ban: Yasaklamak. Bu hem dereceli oyunlarda istemediğiniz bir şampiyonu oyundan silmek için kullanılır hem de oyun içinde hakaret eden, hile kullanan veya başka şekillerde sihirdar kanununu ihlal eden oyuncuları oyundan uzaklaştırmak için.

Baron/Nashor/Nash: Vadi’nin mor renkli en güçlü yaratığı. Kimileri baron, kimileri de nash olarak kullanır.

BD: Backdoor’un kısaltması. Takımlar birbiriyle uğraş halindeyken bir oyuncunun ayrılıp tek başına oyunu bitirmeye çalışması. Tam anlamıyla ne olduğunu merak ediyorsan xPeke’nin şu meşhur backdoor’unu izlemeden geçme.

BF: AMK (TEK) kılıcının kısaltması.

BG: Bad game (kötü oyun) kısaltması. Genellikle karşı tarafta bir kişi beslediyse veya AFK varsa oyunun zevkli geçmediğini belirtmek için kullanılır.

Blue: Mavi güçlendirme.

Bot: Sihirdar Vadisi’nde alt koridora verilen isim.

Brb: "Be right back"in (hemen döneceğim) kısaltması.

Buff: Güçlendirme. Genellikle yama notlarında şampiyonlar üzerinde “Aatrox buff almış” şeklinde kullanılır.

Build: Şampiyonlara dizilen eşya dizilimine build denir.

Burst: Bir anda yüksek hasar çıkarmaya burst denir. Örneğin Aurelion Sol’un ultisi burst (ani) hasar verir.

Bush/brush: Harita üzerindeki çalılara bush ya da brush denebilir.

Care: Dikkatli ol çağrısı. Biri size care dediğinde rakip ormancı sizin koridorunuza yakın demek olabilir.

Carry: Taşımak. Genellikle iyi oynayan oyuncular "ben bu oyunu taşıdım, carry’ledim" şeklinde kullanır.

CC: Crowd Control ya da Türkçesiyle kitle kontrol. Rakip şampiyonları yerini sabitleme, sersemletme gibi oyundan düşüren yetenekler için kullanılır. Örneğin Ashe’in ultisi rakibi sersemlettiği için bir CC aracıdır.

CD: Cooldown ya da Türkçesiyle bekleme süresi, yeteneklerin kullanıldıktan kaç saniye sonra tekrar kullanılabileceklerini belirtir.

CDR: Bekleme süresini azaltmak için yaptığınız eşyalar veya rünler CDR kategorisine girer.

Counter jungle: Karşı ormancılık rakibin orman kamplarını çalma eylemidir. Böylece rakip ormancı seviye ve altın olarak geriye düşer.

Crit: Critical (kritik vuruş) kısaltması. Genellikle saldırı gücü taşıyıcılarına crit eşyası alması söylenir.

CS: Creep Score ya da Türkçesiyle minyon skoru, oyunda kaç minyon katlettiğinizi gösteren skordur.

DC: Disconnected ya da Türkçesiyle oyundan düşmek, bir oyuncunun bağlantı problemleri yüzünden oyundan ayrılmasına denir.

Debuff: Bir şampiyonun özelliklerini kısıtlayan ya da azaltan güçlendirmelere denir. Örneğin Lulu’nun rakibini bir pankeke dönüştürmesi debuff’tır.

Deny: Mahrum bırakmak rakibinizi minyon deneyiminden altınından veya bir global objektiften uzak tutma eylemine denir. Menzilli bir şampiyonla oynarken karşınızda menzilsiz bir şampiyon varsa, onu minyonlarına yaklaştırmayarak deny’layabilirsiniz.

Dive: Rakibe kule altı girmek.

DPS: Damage per second ya da saniye başına verilen hasar. Genellikle nişancıların savaşlarda vurduğu hasara göre DPS’i belirlenir.

Drag/Drake: Dragon, ejderha.

Duo: İki kişi birlikte oyuna girmek.

Elo: Eskiden oyunda olan sıralama sistemi. Şimdiyse bunun yerine lig sistemi var.

Facecheck: Görüş olmayan bir çalıya kör bir şekilde girmek. Genellikle ölümle sonuçlanır.

Farm: Minyon öldürme ve güçlenme eylemi. Taşıyıcıların oyun sonuna kadar sürekli farm yapması beklenir.

FB: First blood ya da ilk kan, oyunda alınan ilk skora denir.

Feed: Beslemek, bir rakibe sürekli olarak ölerek onu güçlendirmek.

Focus: Odaklanmak, savaş sırasında tek bir hedefe odaklanarak onu çabucak aradan çıkartmaya denir.

Freeze/Frozen: Dondurmak anlamına gelen freeze bir koridorda minyonları öldürmeyerek ya da en yavaş yolla öldürerek koridorun istediğiniz bölgede kalmasını sağlamaktır. Böylece koridoru kendi kulenizin altında tutarak rakibinizin kule altına gelmesini ve ormancınızın kolay bir baskın yapmasını sağlayabilirsiniz.

GA: Guardian angel ya da koruyucu melek.

Gank: Baskın. Bir koridora rakibin beklemeyeceği şekilde baskın yaparak skor çıkartmak.

GG: "Good game" ya da "iyi oyun". Oyun sonunda söylenir.

GJ: "Good job"ın kısaltması. İyi bir iş yaptıklarında arkadaşlarınıza söylersiniz.

GL: "Good luck", yani "iyi şanslar".

Golems: Ormandaki taş canavarlara denir.

Harass: Dürtmek. Lux, Sivir gibi şampiyonların Q yetenekleri harras yeteneği olarak sayılır.

HF: "Have fun", yani "iyi eğlenceler".

Huehuehuehue: Mordekaiser’in Brezilyalı oyuncular tarafından keşfedilmesi sonucu oluşan gülme şekli.

Imba: Imbalanced, dengesiz. Genellikle kırık şampiyonlar için kullanılır.

Initiate: Takım savaşında ilk saldıran olmak.

Invade: Genellikle oyunun başında rakip ormana giderek rakip takımı gafil avlamaya denir.

IP: Mavi Öz gelmeden önce şampiyon satın almak için kullanılan oyun içi para birimi.

Juke: Rakibi kandırmaya denir. Shaco gibi şampiyonlar juke yapmak için çok idealdir.

Jungle: Orman.

KS: Killsteal ya da skor çalmak. Sizin canını bire kadar indirdiğiniz rakibi bir takım arkaşınızın son vuruş yaparak çalmasına denir.

Kite: Kite vurkaç yapmak demektir. Genellikle saldırı gücü taşıyıcıları tankları öldürmek için bu yöntemi kullanır ve böylece hasar yemeden onları kesmiş olurlar.

Lane: Koridor.

Lifesteal: Can çalma. Nişancılar can çalma eşyası dizerek kırılganlıklarını bir nebze de olsa bastırmış olurlar.

Meta: Meta oyunun içinde bulunduğu durumdur. Genellikle oyunda belirli şampiyonlar ve eşyalar güçlü olduğundan, bu şampiyon ve eşyalara da meta şampiyonu veya eşyası denir.

Metasheep: Meta kölesi. Bilinçsiz bir şekilde metayı takip eden oyuncu.

MF: Miss Fortune

Mia/Miss: 'Missing'in kısaltması, Türkçesi 'kayıp'. Genelde koridorunda olmayan rakipleri takım arkadaşlarınıza bildirmek için kullanılır.

Mid: Orta koridor.

MS: Movement speed, hareket hızı.

Nerf: Bir şampiyonu ya da eşyayı zayıflatmak. Genellikle Riot tarafından yapılan yama notları sonrasında oyuncular tarafından yorumlarda kullanılır.

Noob/Newb/Newbie/Nub/Nab: Oyuna yeni başlayan ve oynamayı bilmeyen oyuncular için kullanılır.

Np: "No problem", "sorun yok".

OMW: "On my way", "yoldayım".

OOM: "Out of mana", "manam bitti".

OP: Fazla güçlü şampiyonlar için kullanılır. 8/0/0 oynayan bir Rengar OP’dir.

Overextending: Koridorunda çok ileri giderek haddini aşma eylemine denir. Genellikle rakibin gelip sizi öldürmesiyle sonuçlanır.

Offtank: Yarı tank şampiyonlar için kullanılır. Bu şampiyonlar genellikle hem taşıyıcı özelliklerini sağlayan hasarı vururlar hem de bir miktar tanklık sahibi olurlar.

Passive: Pasif şampiyon yeteneklerine dneir.

Pink: Pembe totem.

Poke: 'Harras'la aynı anlama gelen dürtme eylemi.

Push: İttirmek. Koridoru ittirerek kendinize diğer koridorlara baskın yapma avantajı sağlamak için kullanabilirsiniz.

QSS: Quicksilver sash ya da Türkçesiyle Cıva yatağan, üzerinizdeki tüm kitle kontrol etkilerini kaldıran bir eşya. Özellikle nişancılarda kullanılır.

Ragequitter: Sinirlenip oyundan çıkan oyuncular için kullanılan sıfat.

Red: Kırmızı güçlendirme.

River: Nehir.

Roam: Bir şampiyonun kendi koridoru dışındaki koridorlara ziyaret düzenlemesine denir.

Shop: Oyun içi dükkan.

Silence: Susturmak. Rakibin yeteneklerini kullanamaması durumudur. Kassadin ve Malzahar susturen yeteneklere sahiptir.

Skillshot: Rakibe direkt olarak atamadığınız, bir yöne gönderip rakibe tutturmanız gereken yeteneklere denir. Örne: Ezreal’ın Q’su.

Snowballing: Kartopu etkisi için kullanılır. Bir şampiyonun skor aldıktan sonra sürekli olarak güçlenmesi ve durdurulamaması manasına gelir.

Split push: Ayrık ittirme takımlar birbiriyle uğraşırken bir şampiyonun tek başına bir koridordan ittirmesidir. Fiora ayrık ittirme konusunda çok başarılı bir şampiyondur.

SS: SS rakip koridorda gözükmüyor manasında kullanılır.

Stack: Yük. Genellikle yük biriktirmenizi gerektiren eşya veya yetenekler için kullanılır. Örneğin Nasus’un Q yeteneği son vuruş yaptıkça yük biriktirir ve daha fazla hasar verir.

Stun: Sersemletme.

Supp: Support, destek.

Sustain: Can ve mana yenilenmesi ya da özetle şampiyonun üsse dönmeden koridorda kalabilme kapasitesine denir. Akali’nin sustain’i pek yüksek değilken Vladimir can çeken Q yeteneği sebebiyle sustain’i yüksek bir şampiyondur.

Tank: Tank şampiyonlar için kullanılır. Malphite veya Sion bunlara örnektir. Tank şampiyonlar genellikle savaşlarda takımın ön saflarında yer alarak hasar soğurmaya çalışır.

Tower dive: Kule altı girmek.

TP: Teleport, ışınlanma büyüsü.

Trade: Takas yapmak. Genellikle koridorda karşınızdaki şampiyonla birebir yaptığınız takaslar için kullanılır. Küçük takaslardan karlı çıkmak koridor baskısını elinize almanızı sağlar.

Tribush/tribrush: Üçlü çalılara tribush denir.

Troll: Oyunu trolleyen kişilere denir. Saçma rollere alakasız şampiyonlar alıp oyunu kaybetmenize yol açarlar.

U2: "Sen de" anlamında kısaltma. Genelde iyi oyunlar, iyi eğlenceler yazan kişilere karşılık olarak yazılır.

Ult: Ultimate, şampiyonun dördüncü ve en güçlü yeteneği için kullanılır.

Unique passive: Özel pasif. Aynı eşyadan iki tane alsanız bile pasiflerinin katlanmayacağını göstermek için kullanılır.

Wave: Minyon dalgası.

Wolves: Ormandaki kurtlar.

WP: "Well played", "iyi oyun".

Zone: Zone genellikle bölge kullanımlarına denir. Örneğin ejderha piti etrafında savaşacakken Rumble ultisi gibi bir yeteneği rakibi uzaklaştırmak için kullanıp ejderhayı alırsanız, rakibi zone’lamış olursunuz.