*yy ortalarında Fransa’da ortaya çıkan edebiyat akımıdır.
* Klasisizmin düşünce temelini Descartes'in "akılcılık" ( Rasyonalizm) felsefesi oluşturur.
* BOILEAU bu akımın kurucusu olarak kabul edilir.
*“Düşünüyorum, öyleyse varım." Diyen Descartes'in bu felsefesine göre, gerçek ve doğru ancak akıl yoluyla bulunabilir.
* Duygular ( aşk, kin, sevinç, keder..) yanıltıcıdır, bunlar mutlaka aklın denetiminde olmalıdır.
* Akıl, irade ve sağduyuya önem verirler; onlara göre duygu ve coşku aldatıcıdır.
* Klasiklere göre "doğa",insanın değişmeyen iç dünyası demektir. İnsanın duygu ve düşüncelerinin hiç değişmeyen yanları bulunduğuna inanılmış; insandaki evrensel özellikler incelenmiştir.
* Günlük ve gelip geçici olan konuları değil, kalıcı olan konuları işlemişlerdir. Bu nedenle eski Yunan ve Latin edebiyatlarını örnek almışlardır.
* İdeal ve mükemmel insanı (aklını ve iradesini kullanabileni)konu alarak işlemişler, değişmez tipler yaratmışlardır. Sıradan insanlara eserlerinde yer vermezler.
* Tiyatroda üç birlik kuralına(yer, zaman, olay birliğine)yer vermişlerdir.
* Yapıtlarda, hasta ve sakat insanlara yer verilmemiş, insan dışındaki her şey (kostüm, dekor, doğa görünümü) ihmal edilmiştir.
* Ahlaki amaç güdülmüş, erdeme her şeyin üstünde değer verilmiştir.
* Bu akımda, sanatta mükemmeli bulmak esastır. Mükemmeli bulmak ise konudan çok, konunun kusursuz bir dil ve anlatımla ortaya konulmasındadır. Kullanılan dil kabalıktan, bayağılıklardan arınmış, seçkin bir dil olmalıdır.
* Tiyatro eserlerine daha çok önem verilmiş, roman üzerinde pek durulmamıştır.
* Sanatçılar, yapıtlarında kişiliklerini saklamışlar; bu nedenle yapıtlarda sanatçının duygu ve düşünceleri ön plana çıkmamıştır.
* Klasikler "Sanat sanat içindir" anlayışıyla eserler vermişlerdir.
* Konuya değil, konunun işlenişine önem verildiği için aynı konu başka sanatçılarca da ele alınmıştır.
* Sanat, “insan tabiatına” önem vermeli ona sevgi ve saygı duymalıdır.
* Klasisizmde fiziksel ve sosyal çevre önemli değildir; çünkü bunlar değişkendir.
* La Fontaine
* Racine
* Corneille
* Moliere
* Boileau
* Saint-Simon
* Madame de La Fayette
* La Bruyere
* Bossuet
* Fenelon
* Şinasi
* Ahmet Vefik Paşa
* Ali Bey
Yusuf ALTINSOY / Türk Edebiyatı – Dil ve Anlatım Öğseafoodplus.info
Klasisizm, Antik Yunan ve Romasanatını temel alan tarihselci yaklaşım ve estetik tutumdur.[1] " ekolü" olarak da bilinir.
Klasisizm'in temel ögeleri kendi içinde soyluluk, sağ duyu ve akılcılık, uyum, açıklık, sınırlılık, evrensellik, idealizm, denge, ölçülülük, güzellik ve görkemliliktir. Yani bir eserin klasik sayılabilmesi için bu özellikleri barındırması gerekmektedir. Kısaca klasik bir eser, bir üslubun en yetkin ve en uyumlu ifadesini bulduğu eserdir. Klasisizm temellerini Rönesans aristokrasisinden alır. Klasisizm bir bakıma aristokrasinin ürünüdür. Kuralcılık olarak da bilinir.
Yeniden doğuş diye adlandırılan Rönesans döneminde gelişmiştir.[2] Bu akımın izleri bir önceki dönemde Rebelais ve Montaigne’de, hatta Aristoteles’tedir.
Dünya edebiyatında klasisizmin önemli öncüleri ve temsilcileri
Not: Türk edebiyatı sanatçıları Klasisizm akımının tüm özelliklerini göstermez. Örneğin Şinasi, Ahmet Vefik Paşa ve Direktör Ali Bey, "Sanat, sanat içindir" anlayışını benimsemek yerine "Sanat toplum içindir" anlayışını benimsemişlerdir.